25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 TEMMUZ 1997 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 Istanbul Edirne Kocaeli Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denizlı PB PB PB PB A A A A 29 30 31 30 34 35 34 35 Sinop Samsun PB 26 Mersin Trabzon Y 26 Diyarbakır A 40 Gıresun Y 27 Şanhurfa 39 Ankara A 29 Mardin 37 Eskişehir 31 Siirt 39 Konya 31 Hakkâri 34 Sıvas A 27 Van 29 Zonguldak Y 25 Antalya A 36 Kars 27 Yurdun kuzey ke- sımleri parçalı bulut- lu, Marmara'nın ku- QS |0 zeyı, Batı Karadeniz kıyılan, Doğu Kara- =— -,— deniz ile Doğu Ana- Stockholm PB 26 PB 27 dolu'nun kuzey do- Londra PB 26 ğusu sağanak ve Amsterdam ' Y 24 yeryer gökgürultü- Bruksel Y 25 lu sağanak yağışlı. Parıs PB 27 otekıyerlerazbulut- Bonn lu ve açık geçecek. M u n i h Y 24 Y 24 MHano Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Y PB Y PB PB A A 24 34 26 26 26 29 32 PB Taşketit Tatıran ASYA Moskova PB 27 Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire A PB PB PB A Y A 38 34 36 31 32 32 37 Şam 35 Parçalı bulutlu i Sıslı Bulutlu t Çok buUlu ı Yağmurtu Süiü kar > Gok gurultülu G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Şimdilerde "Baba ile oğlu arasındaki içtenlik" baba-kız muhabbetinin yerine geçiverdi. Isparta mitingi bu yeni muhabbetin hem kanıtı hem de göstergesi. Garipsenecek durum gözlerden kaçıyor. "Ba- ba", Çankaya'ya taşınalı beri ister dişi ister erkek, bir başbakanı yanına alıp miting alanîarına taşımı- yordu. Zira gerekçesi hazır: Tarafsızlık! Isparta'da tarafsızlık bir ara unutulmuş galiba. Demirel yeni başbakanı öven ve muhalefete dü- şen partilere yüklenen bir konuşma yapıyor. Bu konuşma baştan sona siyasal, yanlı ve polemik içeriyor. Üstelik yanına aldığı, övdüğü ve konuşmasına teşekkürier ettiği siyasetçi bir başbakan, ama bir partinin genel başkanı. Tarafsız bir Cumhurbaşkanı'nın bir parti genel başkanını överken onun yanında diğer partilere sert eleştirilerle yaklaşması doğrusu yadırganıyor. Cumhurbaşkanı her fırsatta tarafsız konumunu vurguluyor. Ne çare, halk önünde, üstelik bir mi- ting havası içinde Refah Partisi ile Doğru Yol'a ver- yansın etmesi anayasal konumu ve savunduğu öğelerle tam anlamıyla ters düşüyor. Demirel'in Isparta'daki üslubu bir parti liderinin üslubugibi. Hırçın ve yer yer sert. Bir Cumhurbaş- kanı değil, seçim öncesi parti lideri ya da sorum- lu bir başbakan sanki. El kol hareketleri ve seçe- bildiğince sert sözcüklerle "muhalefet partilerine muhalefet" yapıyor. Çanta! Demirel'in dükalığı sayılan Isparta gibi bir ilde Mesut Yılmaz'ı yanına alıp halkın önüne çıkması- nın ardındaki asıl gerçek nedir acaba? "Orta sağın gelecekteki tek patronunu halka su- nuyor" olması, hem de destekler görünmesi bir olasılık. Öteki olasılık şöyle özetleniyor: "55. hükümeti 'Çankaya hükümeti' diye damga- lamak mı istiyorsunuz? Ey ahali, muhalefete inat bu hükümeti 1 Benim hükümetim 1 olarak size su- nuyonım" demeye getiriyor. Muhalefet bu görüntülere, söylemlere dayana- rak 55. hükümete "Çankaya hükümeti" demeyi sürdürürse haksız mı olacak? Zaten ilk işareti RP organı Milli Gazete verdi. Son manşetlerinden birinde Demirel'in tutumunu Yıl- maz'ı amaçlayarak "Çanta gibi yanında taşıyor" di- ye özetliyor. Bilmem kaçıncı kez Yılmaz Cumhurbaşkanı'na teşekkür ediyor. Ne teşekkürü? Darbeyi önlediği- ni "ima" ederek "Büyük badire atlattık. Bu badi- renin atlatılmasında Demirel'in rolü büyük" diyor. Nsefcrbö "öed/ns"? Bma mı, afmötmtiJ.-tokaHfl^' yumruk mu? Neyin nesi bu badire? Yoksa teşekkürün asıl nedeni Demirel'in hükü- meti kurma görevini kendine vermesi mi? "Badirenin atlatılması" Demirel açısından mı, yoksa rejim açısından mı önemli? Bir de bunu öğ- renebilsek. Cumhurbaşkanı "Görev sürem bittiğinde sus- kunluğumu bozacağım. Seyreyleyin o zaman gümbürtüyü" diyor. Iki buçuk yıl bekle ki bekle. O güne kadar kav- ga, gürültü, tehdit. Rejim tartışmaları "badire"n\n üzerine oturtularak sürüp gidecek. Cumhurbaşkanı olması, böylesi duyarlı bir so- runun içeriğinde yatan gerçekleri açıklamamaya, iki buçuk yıl gerilere atmaya Demirel'e hak mı ta- nıyor? Üstelik tatsız tartışmaları kesebilmek, rejim açı- sından esenliğe çıkabilmek için başta Cumhur- başkanı, kim ne biliyorsa konuşmalı, gerçekleri or- taya koymalı. "Badire" deyince susan tarafsız Cumhurbaşka- nı, ne ki halkı alanlara toplayıp bir parti lideriyle ben- zeşen konuşmalar yapmaktan kaçınmıyor. Işine geldiğinde tarafsız. Işine geldiğinde iki buçuk yıl sonra. Olmaz ama burası Türkiye, oluyor. "Ey badire?" Arirıut dersem çık, Elma dersem çıkma! RP lideri Erbakan 6 Imam-hatip cenneti kolaylaşürır' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP Genel Başka- nı Necmettin Erbakan, TB- MM'ye sunulan 8 yılhk te- mel eğitim tasansı ile hükü- met ortaklannın imam-ha- tip okullannı kapatma yan- şına giriştiklerini öne süre- rek, "Ama kabak Mesut Yılmaz'ın başına patlaya- cak. Bu okullan kapatmak demek, 50 yıl öncesinin faşist laikük dönemine gidilmesi demektir"dedi. Erbakan. i- mam-hatip liselerinin "cen- nctc ghmeyi kolaylaşürdığı- ıu" söyledi. Erbakan. partisinin Mec- lis grubu toplantısında, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Mesut Yılmaz'a çattı. 8 yıllık eğitimin tek amacının imam-hatip okul- lannın kapatılması olduğıı- nu ileri süren Erbakan, "Bu anayasaya da. insan haklan- na da aykmdır" diye konuş- tu. Erbakan, Yılmaz'ın bu konuda ısrarlı olması duru- munda ANAP tabanında "manevi patlama olacağı" görüşünü dile getirdi. Cum- hurbaşkanının, "cennete bi- let kesiyorlar" sözlerine de değinen Erbakan, Demi- rel'in demagoji yaptığını söyledi. RP lideri Necmettin Er- bakan "Neymiş, cennete bi- let kesiliyormuş. Bir insan dinini öğrenirse cennete gjt- mesi daha koiaylaşn-, İmam- hatip okullan bu açıdan fav- dalı işleryapıyorsa ne giizer dedi. DTP grup kuruyor ANKARA (CumhuriyetBürosu) - Demokrat Türkiye Par- tisi (DTP) Genel Başkanı HüsamettinCindoruk. yeni katı- lımlann olacağını belirterek partisinin bugün grup kuraca- ğını açıkladı. Hasan Peker'in öncekı gün katılımıyla TB- MM'deki sandalye sayısı 18'e çıkan DTP'nin lideri Cindo- ruk. "Çok değerli bir grup ortaya çıkıyor" dedi. DTP'ye katılacaklar arasında DYP'den istifa eden bağım- sız milletvekilleri UftıkSöylemezve Bahattin Yücd 'in isim- lerinin geçtiği öğrenildi. DTP'nin grup kurmasıyla TBMM kotnisyonlannda çoğunluk, CHP"nin de desteğiyle ANA- SOL-D hükümetinin eline geçecek. ANAP 8 ydı tarüşıyor I Baştarafı 1. Sayfada çok zorlandı. Ortakbir yol bulmak zonındaydık. Eğer istediğimiz gibi bir tasan hazırlasaydık bu kez CHP karşı çıkardı, MGK karş> çıkardı" de- di. ANAP grubunun bugün yapılacak toplantı- sında tasan üzerindeki tartışmalara devam edi- lecek. ANAP Grubu ve Merkez Karar Y'önetim Kurulu (MKYK) dün TBMM'de ortak bir top- lantı yaparak 8 yıllık kesintisiz temel eğitimi gö- rüştü. Eski Milli Eğitim bakanlanndan Bolu Milletvekıli Avni Akyol, tasan hakkında gruba bilgi verirken ANAP'ın muhafazakâr kanadının önde gelen isimlerinın soru yağmuruna tutuldu. Istanbul Millervekili Ali Coşkun. "Bu yıl mes- lek liselerinin orta böliimlerine girme sınavlan- nı kazananlann müktesep haklannın korunaca- ğını söylüyorsunuz. Peki, bu milletin müktesep haklan ne olacak" dedi. Devlet Bakanı Eyüp Aşıkda, eleştirilerin bir bölümünü yanıtlarken. anayasanın "Din ve ahlakeğitinı veöğretimi dev- letin gözetim ve denetimi altında yapılır. Din kül- türü ve ahlak öğretimi ilk ve ortaöğretim ku- nımlannda okutulan zonınlu dersler arasında yer alır. Bunun dışuıdaki din eğitimi > e öğretimi ancak kişiierin kendi isteğine. küçüklerin de ka- nuni temsilcisinin talebine bağlıdır" hükmünü içeren 24. maddesinin ilk kez yaşama geçirile- ceğini söyledi. Aşık. çocuklann Diyanet Işleri Başkanlığı ta- rafından açılacak kurslarda dinini ögreneceği- ni belirtirken. "Çocuklanmızı ehil eüere teslinı edeceğiz"dedi. Tasanya göre, 8 yıllık zorunlu eğitime geçil- mesi durumundaçıraklıkokullannın. kolejlerin orta bölümlennin de kapatılacağına dikkat çe- ken bazı ANAP milletvekilleri. süper çocukla- nn da bu durumda tüm çocuklarla aynı miifre- dat programına tabi tutulacağını söyledi ler. Ha- yırsever yurttaşlar tarafından açılan kurslann kapatılması durumunda Diyanet Işleri Başkan- lıgfnın bu kadar kurs açmak için kaynağı nere- den bulacağı da gündeme getirildi. Millen ekil- leri, bu yıl zorunlu olarak 8 yıllık eğitime de- vam edecek çocuklar da dikkate alındığında ye- terli altyapının bulunup bulunmadığını da sor- -dular. Bazı milletvekilleri de RP gibi 5 artı 3 for- mülünü savundu. Tasanya itiraz eden milletvekilleri, Başbakan Yılmaz"dan. DSP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Biilent Ece\it ile yenıden pazarlık yaparak 8 yıllık temel eğitimin son 3 yılında seç- meli dersler verilmesi konusunda ikna etmeye çalışmasını isterken tasan TBMM'ye sevkedil- di. ANAP milletvekilleri grup toplantısından çıktıklan zaman tasannın Meclis'e sevkedildi- ğini öğrendiler. Yılmaz ise, grupta eleştirileri yanıtlarken. 6- 14 yaş grubunda bulunan her çocuğun dilediği an devlet kontrolünde ve ehil ellerden din eği- timi alacağını söyledi. "Aslında ben de din eği- timinin örgün eğitinı içinde yer almasından ya- naydun" diyen Yılmaz. sözlerini şöyle sürdür- dü: "Hükümet bu konuda çok zoriandı. Biz bir uzlaşma hükümetiviz. Bir orta yolu bulmak zo- rundavdık. Gmbumuzun arzu ettiği noktada ol- masa bile başlangıçtan i>i durumdayız. Aynca, eğer istediğimiz gibi bir tasan hazniasaydık hü- kümeti dışarıdan destekleyen CHP karşı çıka- caktı. 5 artı 3 formülü REFAHVOL hükümeti döneminde çok büyük rahatsızlık yaratnııştı. İs- teğimiz düzenlemeyi yapsavdık MGK de buna karşı çıkardı. rahatsızlık olurdu." Ankara Millervekili MehmetSağdıç. Cumhu- riyet'e yaptığı değerlendirmede tasannın bu şekliyle ANAP grubundan destek görmesi ve Meclis'ten geçmesinin olanaksız olduğunu söy- ledi. Sağdıç. "Biz, imam-hariplerin kapatılma- sına karşnız. Biz burada politika vapıyonız. Eğer bu parti olma/sa başka parti olur. Eğer farkh düzenleme olursa hükümet bozulurmuş. Bozulursa bozulsun,önemli olan ilkclerimizi ha- yata geçirmek. Geçireme>eceksek niye hüküme- ti sürdürelim" dedi. Devlet Bakanı Salih Yıldınm. sorunun aşıla- cağını belirterek şunlan söyledi: "Bizinı,halkı- mıza taahhüdümüz '8 yıllık zorunlu eğitim sü- recek. ancak isteyenin din eğitimi almasına ola- nak saglanacak'tı. ŞimdL tasanda dini eğitimin örgün eğitimin dışına çıkması karariaştırüdı. Gnıbun buna itirazetmesi normaL Ama din eği- timinin örgün eğitim dışına çıkanlmasını telafi edecek düzenleme getiriyoruz. Hafızhk, Kuran kursu.Arapça gibi dersler Diyanetİşleri Başkan- lığı tarafından açılacak kurslaıia Milli Eğitim'in denctim ve kontrolünde ve- rilecek. Bu nedenle grupta da sorun çözülecektir." . Eğitim tasansı Meclis'te • Baştarafı 1. Sayfada retim yılında ülke genelinde baş- lanacağını belirtti. Yasa tasansı hakkında bilgı veren Uluğbay. il- köğretim kurumlarının 8 yıllık okullardan oluşacağını, bu okulla- n bitirenlere ilköğretim diploma- sı verileceğini kaydetti. llköğreti- mın 6.7 ve 8. sınıflannda öğrenim gören öğrencilerin temel eğitimle- rini bu kurumlarda tamamlaması korunacaJPnanlatan Uluğbay, ye- ni öğretirh yılında mesleki ve tek- nik liselerin bünyesindeki orta- okullara yeni öğrenci alınmayaca- ğını belirtti. Anadolu liselerinin hazırlık sı- nıjjlannda başanlı olan öğrenciler- le bu okullan yeni kazanan öğren- cilerin de kazanılmış haklannın korunacağını bildiren Uluğbay, "Böyleliklc. bu yıl suıavlan kaza- nan 37 bin 828 öğrenci Anadolu li- sesine, 8 bin 100 öğrenci de Ana- dolu imam-hatip lisesine başlaya- bilecektir. Bunun dışında özel okullar sınavinı kazanan öğrenci- ler de bu haktan yararlanacakür" dedi. Uluğbay. yasa tasansının yü- rûrlüğe girmesiyle Anadolu lisesi sınavlannın gerekirse ortaokul so- nuna kaydınlabileceğini, bu ko- nuda aynca bir çalışma yapılaca- ğını söyledi. Temel eğitimde mesleğe yön- lendirme olmayacağını. ancak 8. sınıfın ikinci yarısında rehberlik derslenyle meslek tanıtımının ya- pılacagını anlatan Uluğbay. mes- leğe yönlendirmenin ortaöğretim kurumlan önüne konulan hazırlık sınıflanyla yapılacağını belirtti. Uluğbay. temel eğitimde okutula- cak din kültürü ve ahlak bilgisi dersi dışında verilecek hafızlık eğitimi ve Kuran kurslannın ör- gün eğitim kurumlan dışında Di- yanet tşleri Başkanlığfncadüzen- leneceğini. bu kurslann Milli Eği- tim Bakanlığı'nın gözetimi ve de- netiminde olacağını vurguladı. Çı- raklık eğitimine başlama yaşmın da 14'e çıkanlacağına dikkat çe- ken Uluğbay, ilköğretim mezunu olmadan çıraklık eğitiminin baş- lamayacağını söyledi. Uluğbay. bir gazetecinin "Ta- san Meclis'ten geçebilir mi" soru- su üzerine. "8 yıllık kesintisiz eği- tim konusunda toplumumuza yii- kümlüJükaltına0rnıişMvasİBar- ti ve siyasetçilerin sayısubu rasa- nın TBMM'den geçirilmesinin gü- vencesidir. Ben o güvencenin oldu- ğuna Milli Eğitim Bakanı olarak inanıyorum" dedı MGK Genel Sekreteri Orgene- ral llhan Kılıç da dün Başbakan Mesut Yılmaz ile yanm saati aş- km görüşmesi sonrasında. gaze- tecilerin 8 yıllık kesintisiz eğitime ilişkin sorulan üzerine "Bu konu artık açıklandı. Bu >ıl ülke genelin- de uygiılamaya başlıyoruz" dedı. Sivil gîrişinı ödün vermeyecek BAMJ SALMAN ANKAR4 - 55. hükümete destek veren Türk-lş, DİSK. TİSK. TESK ve TOBB'nin oluşturduğu si- vil girişim temsilcileri. bugün Başbakan Mesut Yıl- maz'la Başbakanlık Konutu'nda bir araya gelecek- ler. DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak. ödün ver- meyecekleri 8 yıllık zorunlu eğitimin. bu yıl •'ke- sintisiz ve yönlendirmesiz" olarak uygiılamaya ko- nulması gerektiğini belirtti. Sivil ginşim temsilcileri. geçen hafta bakanlara yaptıklan ziyaretlerin ardından ülkenin temel sorun- lan konusundaki önerilerini bugün Yılmaz'a suna- cakJar. Alınan bilgiye göre 5 kuruluşun oluşturdu- ğu sekretaryanın dünkü toplantısında. Yılmaz'la gerçekleştirilecek görüşmede gündeme getirilecek olan şu konulardeğerlendirildi: "Dcmokratikleşmeye dönük olarak atılması gere- ken adımlar. Ekonomik ve Sosyal Konsey "in oluştu- rulması ve işIetilmesL 8 yıllık kesintisiz zorunlu eği- timin bu >ıl uygıUamaya geçirilmesL zorunlu tasar- nıfun kaldınlması ve birikimlerin ödenmcsi. vergi re- formunun gerçekleştirUmesL kayıt dışı ekonominin kayıt altına ahnması. istihdamın arttınlması, işsizli- ğin önlenmesLgümrük bûiiğinin \eniden elealınma- Si." Budak, hükümetin sosyal güvenlik sistemine ön- celik verilmesi yönündeki isteğini geri çevirerek vergi sistemi ve kayıt dışı ekonomi üzennde durul- masını istediklerini belirtti. Budak, DİSK olarak 8 yıllık kesintisiz temel eğitim konusunda ödün ver- meyeceklerini vurgularken "Kesintisiz eğitimi sav- saklamak Türkive'yi 6 ay sonra yeniden darbe-şeri- at ikilemine götürür" dedi. Budak. 8 yıllık eğitim- le ilgili koşullan şöyle sıraladı: "Bu yıl uygulamaya konulmaü. Yönlendirmesiz ve kesintisiz olmabdır. Yönlendirme 5 ve 8. sınıfiçin Ta- lim Terbiye Kunılu'nun inisrvatifınc bırakılmama- üdır. Böyle bir yasa RP">e uygun düşen bir anlayış olur. İlköğretimdeki öğrencilerin ders dışı saatlerde Kuran ve din eğitimine olanak verilmemeli. bu eği- tim yalnızca yaz tatili döneminde oluşturulmalıdır. Hükümet zaman ve şartiar bakunından açıklık ka- zandırmabdır. 8yılhk eğitim takvüne bağlanmalıdır." Öte yandan Istanbul Kadın Kuruluşlan Birliği Y'önetim Kurulu Başkanı Necla Arat 8 yıllık zorun- lu eğitimle ilgili Bakanlar Kurulu'na gönderdiği mektupta, çocukJara seçmeli olarak Arapça ve Ku- ran-ı Kerim gibi derslerin konulmasını kabul erme- diklerini bildirdi. Mektupta, mesleki yönlendirme- nin 8 yıl tamamlandıktan sonra yapılması istendi. Uluğbay: Altyapı hazır • Baştarafı 1. Sayfada sintisiz eğitimin kırsal kesimlerde taşımalı sistemle gerçekleştirile- ceğini kaydeden Uluğbay. bakan- lığın ilk aşamada gereksinim duy- duğu 30 trilyon liralık ödeneğin Maliye Bakanlığı tarafından ser- best bırakıldığını kaydetti. Uluğbay, kırsal kesimde okul ve öğretmen yetersizliği nedeniyle yürütülen taşımalı ilköğretim okullannın kapsamının genişleti- leceğini açıkladı. 38 bin 678 ilköğ- retim kurumunda 8 milyon 625 bin 403 öğrencinin öğrenim gördüğü- nü belirten Uluğbay. "Bu öğrenci- lerin yansından fazlası 8 >ıllık sınıf- lan bünvesinde bulunduran ilköğ- retim okullandır. Bunun dışında birieşiksınıflardaokuyanyaklaşık 1 milyon öğrenci vardır. Bunlar köylerimizde 1,2 ya da 3 veya 4 öğ- retmenli çocuklanmızdu*. Bu ço- cuklann 5. yıldan sonra 8 yıllıköğ- renim sürecine devam etmesi için her türlü çanşmayı yapıvoruz" de- di. Uluğbay. bu amaçla taşımalı il- köğretim okullannda öğrenim gö- ren öğrenci sayısının 121 binden 180 bine çıkanlacağını belirtti. Ta- şınan okul sayısının 7502'den 10.169'a yükseltileceğini kayde- den Uluğbay. yatılı bölge ilköğre- tim okullan (YlBO) sayısının da 143'ten 284"e çıkanlacağını açık- ladı. Uluğbay. 8 yıllık kesintisiz eği- timde 7.500 branş öğretmenine gereksinim duyulduğunu. sınıf öğ- retmeni gereksinimi olmadığını belirterek "Bu ihtivacı karşılamak için gereken önlemlerahndı" dedi. Uluğbay, 8 yılhk kesintisiz zo- runlu eğitim için 18 bin derslik ya- pıldığını. bunun 12 bininin 1997- 1998 öğretim döneminde hizmete gireceğinı kaydetti. Bu hizmetlerin Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde ger- çekleşmesi için 5, diğer bölgeler- deki yatınmlar için de 25 trilyon li- ra olmak üzere toplam 30 trilyon- luk ödenek gereksinimi olduğunu açıklayan Uluğbay. "Mevcutöde- nekler Maliye Bakanlığı tarafın- dan serbest bırakıldı. Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Güneş Ta- ner de nakit ihtiyacımızı günü gü- nüne karşılamak için gereken ön- lemleri alacağına söz vermiştir" dedi. Uluğbay, sınıf mevcutlannı 40'a indirmevi hedeflediklerini. ancak altyapının yetersiz olduğu bölge- lerde çift öğrenim yapılacağını kaydetti. Bir dersliğin yapım ma- liyetinin 3.5 milyar olduğunu be- lirten Uluğbay, 1998 yılı için 6 tril- yon 200 milyar lira kamulaştırma ödeneğine gereksinim olduğunu açıkladı. Uluğbay, 8 yıllık kesintisiz eği- time 1997-998 öğretim dönemin- de geçilmesi nedeniyle bakanlık bünvesinde bir komite kurulduğu- nu belirtti. Il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinın bakanlığa her hafta bir rapor sunduğunu bildiren Uluğbay, karşılaşılan sorunlann anında çözümlendiğini söyledi. değişiklik yapılacak • Baştarafı 1. Sayfada Görevleri Hakkında Yasa olmak üzere toplam 4 yasada değişiklik öngörüyor. Tasanda. 222 sayılı ilköğretim ve Eğitim Yasasf nın 6'ıncı maddesinm alt binnci ve üçüncü bendi. 8'inci maddesi ve geçi- çi ^'uncu^madıjesj^iürürlüktertkaldınlı- yor.' köğretim kurumlan 8 yıllık okullardan oluşur. Bu okullarda kesintisiz eğitim ya- pıhr ve bitirenlere ilköğretim diploması verilir" şeklinde değıştirilirken, yasaya eklenen geçıci 10'uncu maddeylede'*n- köğretimin 6,7 \e 8'inci smıf öğrenimini ortaöğretim kurumlan bünvesinde ya- panlar ile çıraklık eğitim merkezlerinde- ki öğrenciler, zorunlu eğitimi bu kurum- larda tamamlarlar. 1997-1998 ders vıhba- şından itibaren bu sınıflara hiçbir şekflde öğrenci ahnmaz. Bazı derslerin öğretimi- ni yabancı dille yapan okullann hazırhk sınıflannda başanlı olanlarile 1997-1998 öğretim yılında okumav a hak kazananlar da zorunlu eğitimlerini bu okullarda ta- mamlarlar" hükmü getiriliyor. 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Yasa- sı'nın 25'inci maddesinin birinci fıkra- sıyla geçici 2'nci maddenin yürürlükten kaldınldığı tasanda. 6'ncı maddenin ikın- ci fıkrasında yapılan değişiklikle "Orta- öğretim kurumlanna. eğitim programla- nıun hedeflerine uygun düşecek şekilde hazırlık sımflan konulabileceği" hükmü getiriliyor. 12'nci maddede yapılan deği- şiklikle de. ilkokullardaki zorunlu din kültürü ve ahlak öğreymi dışmdaki dini öğretımin. Kuran lcurslan ve hafızlık eği- timinin kişiierin kendi isteğine bağlı ol- duğu vurgulanarak. "Bu kurslar ve eği- tim, örgün eğitim kurumlan dışında. Di- yanet İşleri Başkanlığı'nca verilir ve Mil- li Eğitim Bakanlığı'nın denetim ve göze- timine tabidir. Divanet İşleri, bu konuda- ki talepleri karşılamak için gereken ön- lemleri alır" fıkrası ekleniyor. 24"üncü madde, 'İlköğretim kurumlan 8 yıllık okullardan oluşur. Bu okullarda kesinti- siz eğitim yapıhr ve bitirenlere ilköğretim diploması verilir" şeklinde değiştirilir- ken. 23"üncü maddeye de şu fıkra ekle- niyor: "İlköğretimin son ders yılınınikin- ci yansında öğrencilere, ortaöğretimde devam edilebilecek okul ve programlann hangi mesleklerin yohınu açabileceği ve bu mesleklerin kendilerine sağlayacağı ya- şam standardı konusunda tanıucı bilgiler vermek üzererehberlikservislerince ge- rekU çalışmalar yapıhr." 3308 sayılı Çıraklık ve Mesleki Eğitim Yasası'nın9'uncumaddesi, "İlköğretimi bitirmiş olanlar. bir mesleğe hazırhk anıa- cı ile çıraklık dönemine kadar işyerierin- de aday çırak olarak eğitilebilirier" şek- linde değiştiriliyor. 10'uncu maddenin a ve b bentlerinde çıraklık eğitimine başla- mak için gereken koşullar. U 14yaşınıdol- durnıuş. 19 yaşından gün almamış ol- mak" . "En azilköğretim mezunu olmak" şeklinde değiştiriliyor. Bu değişiklikler- le. çıraklıkta da. 8 yıllık zorunlu eğitim koşulu öngörülerek küçük yaştaki çocuk- lann çalışmasına karşı önlem alınıyor. 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Yasa'nın 1 l'incı maddesinde öngörülen değişik- likle de, ilköğretim kurumlanndaki öğ- retmenlerin görevleri. "zorunlu eğitim ça- ğındaki çocuklann öğrenim gördüğü il- köğretim kurumlarının eğitim, öğretim ve yönetimi ile ilgili görev ve hizmetleri yürütmek" biçiminde tanımlanıvor. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada gümrük birliği anlaşmasının ardından bu söz artık, sloganlarda değil, rakamlarda... 1951 yılında kurulan Avrupa Kömür ve Çelik Top- luluğu ile atılan temeller, bugünkü emellerin zemi- niydi. 1957'de Roma Antlaşması'yla, Avrupa Ekono- mik Topluluğu (A£T) oluşturuldu. 1967'de Avrupa Topluluğu yaşama geçti. Ardın- dan adım adım genişledi. 1972'de, Ingiltere, Irlanda, Danimarka katıldı. 1981 'de Yunanistan onuncu üye oldu. 1986'da, Is- panya, Portekiz katıldı. 1995'te, Isveç, Finlandiya, Avusturya ile üye sa- yısı 15 oldu. 1991 'deki Maastricht Antlaşması'yla mali birlik ve ortak kimliğin temeli atıldı. Avrupa'da bu gelişmeler olurken, uzaklarda Amerika ve Pasifik'te de kendi içinde oluşumlar gündeme geldi. ABD önce Kanada'yla, ardından Meksika'yla anlaşarak Kuzey Amerika Serbest Ti- caret Bölgesi'ni (NAFTA) kurdu. NAFTA'nın lafta kalmadığını gören Japonya da kendi çevresindeki ülkelerle işbirliğinin temellerini attı. Türkiye bu coğrafyada yönünü Avrupa'ya dön- dü. 14 Nisan 1987'de AB'ye tam üyelik başvurusu yaptı. Yanıt, "Ehilsiniz, ama şimdilik bekleyin"öi. Bu, "ehilsiniz" zamanla "mehilsiniz"e, ardından siz "//"sinizedöndü... Derken bir öneri geldi: "Önce gümrük birliği, tam üyelik arkadan gel- sin." 6 Mart 1995'te hazırlanan ortaklık belgesinin ka- bulüyle 1 Ocak 1996dan itibaren, GB yürürlüğe girdi. Tartışmalı bir dönem başladı: - GB iyidir... GB kötüdür... Ne yazık ki, o günlerde, "GB şöyle olursa iyidir, böyle olursa kötüdür" diye değil, içerikten yoksun tartışıldı. GB'ye giriş bayram ilan edildi. Buna, "El- le gelen düğün bayram" deyip halkımızın önemli bir bölümü de katıldı. Sözü rakamlara bırakalım: - 1995'te AB üyesi ülkelerle aramızdaki ticaret açığı 5 milyar 783 milyon dolardı. 1996'da 10 mil- yar 850 milyon dolara çıktı. -1996'da ihracat bir önceki yıla oranla yüzde 3.2 artarak 11 milyar 78 milyon dolardan, 11 milyar 485 milyon dolara çıktı. Görüldüğü gibi sadece küsu- rat değişti. - Aynı dönemde ıthalat ise yüzde 32.5 oranında arta<ak,4£ milyar 8§A milyon dolardaraJS milyar 335 milyon dolara çıktı. Kirayı öde, oturmayı hayal et... Rakamlar ortada. Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit kpnuyu degeıiendirirken, "demiştik"deyip devam etti: "7995 sonundaki uyarılanmız doğrultusunda durumu yeniden gözden geçireceğiz. İlk defa böy- le bir durumla karşılaşıldığı için neler yapılabilir, onu araştırıyoruz." Tıpkı 1995 sonunda olduğu gibi bu kez de ko- nuyu, siyah-beyaz görme eğilimi hâkim. Kimi işa- damları hemen demeci bastı: "GB'den vazgeçile- mez!" Kimileri suratını astı: "Demiştik, dinlemedi- ler. Çıkalım." AB, 1980'li yıllann sonuna kadar, "demirperde" diye nitelediği ülkelerle tam üyelik masasına otu- ruyor. Demir perdeler bile eridi. Bizimle arasında- ki perde yanmaz-yıpranmaz olmalı ki bir türlü açıl- mıyor. O zaman, kişiliksizce diretmek yerine, her gün tartıştığımız, ayırdında olduğumuz sorunlann çö- zümü için çaba harcamak daha gerçekçi değil mi? Bunu yapmak yerine, Avrupa'nın planının par- çası olmak için çaba harcamak ne ölçüde yararı- mıza? Görünen o ki önümüzdeki dönemde bu sorular tartışma konusu olacak. Bu, olumlu adım... Gelinen noktada gümrük birliği üyeliğimiz ben- de şu durumu çağrıştırdı: Gİuımayı düşündüğümüz evin kirasını ödeme- ye başladık. Ama evi bir türlü boşaltıp bize vermi- yorlar... Kirasını ödemeye devam ettiğimiz ev için "Gö- rünür gelecekte sizin değil" diyorlar. Bankalardan katnpanya ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Mesut Yılmaz'ın, Doğu ve Gü- neydoğu Anadolu bölgele- rindeki okullann onanmı, yeni okullann yapımı ve eğitimin arttınlması için gereken kaynağın yurt ge- nelinde kampanya ile top- lanması istemi uygulama- ya geçirildi. Bankalar Birliği'nin kat- kılanyla başlatılacak kam- panyayla bu bölgelerde eğitim faaliyetleri için ge- reken 8.3 trilyon liranın bir bölümünün toplanması amaçlanıyor. Devlet Bakanı Işın Çele- bi dün Bankalar Birli- ği'nin, Doğu ve Güneydo- ğu Anadolu bölgelerindeki eğitim giderlerinin karşı- lanması için başlatılacak proje nedeniyle verdikleri yemekte "BirOkuldaTuğ- lanız Olsun" kampanvası- nın başlatıldığını söyledi. Kampanyaya ilk deste- ğin Bankalar Birliği tara- fından venleceğini, Türki- ye Odalar ve Borsalar Bir- İiği (TOBB). Türk Sanayi- cileri ve Işadamlan Derne- ği (TÜSİAD) başta olmak üzere tüm kitle örgütleri ve meslek odalanndan da des- tek istediklerini belirten Çelebi. "1 dakika karan- lık" eylemi gibi tüm halkın katılacağı bir proje planla- dıklannı kaydetti. Çelebi. kampanya ile ilk aşamada bu bölgelerdeki yatılı ilköğretim okulları için gereken 8.3 trilyon li- ralık kaynağın bulunması- nın hedeflendiğini belirtir- ken, "Eğitimde kurtuluş savaşına gereksinim var. Gelin bürün si\ il kuruluş- lar el ele verelim, bu sorunu bu yıl içinde çözelim" diye konuştu. Başbakan Yılmaz'ın, proje konusunda daha ön- ce Bankalar Birliği ile gö- rüştüğü, kampanyanın bu çerçevede geliştirildiği öğ- renildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear