13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 18 TEMMUZ 1997 CUMA 12 KULTUR Şaşırtıcı ve baştan çıkancı Massive Attack özellikle sıradışı gençlere ilginç bir gece yaşattı ve vahşi' hücran coşturdu• Bugün yaşadıklan her şeyi bir macera olarak gören Massive Attack için her yolculuk, her konser farklı bir macera. "Farklı kültürlere. farklı biçimlerde konser veriyoruz ve biliyor musunuz, bu çok çılgın. vahşi bir deneyim. Bu kadar kısa sürede, bu kadar çok yer, bu kadar çok farklı insan görmek ve üstüne para kazanmak olağanüstü!" Kiiltür Senisi - 4. Uluslararası Istan- bul Caz Festıvali'nin en sıradışı konuğu olarak nıtelendınlen 'Massive Attack', tuhaf, şaşırtıcı ve baştan çıkancı olarak adlandınlıyor. Ne derece baştan çıkancı olduklan tartışmaya açık olsa da, gerçek- ten de Sultanahmet gezisi içın ertelenen ve ertesi gün sadece 15 dakika ile sınır- landınlan görüşme sırasında grubun ku- ruculan Dadd> G,3Dve Mushroom.ço- ğunlukla cips yiyerek. kendı aralannda konuşarak ve şarkılar mınldanarak soru- lanmızı yanıtladılar. Dünya gençlerinin yeni gözdesı bu grubun gerçekten tuhaf ve şaşırtıcı olduğuna tanık olup yakından tanıma olanağı bulduk! tstanbul Kiiltür ve Sanat Vakfı tarafın- dan düzenlenen ve ana sponsorluğunu Oyak Sıgorta'nın üstlendıği 4. Uluslara- rası tstanbul Caz Festıvali'nm en farklı konserlerinden birisi olarak nitelendiri- len 'Massive Attack' önceki akşam Ce- mil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu'nda ver- diklen konserde özellikle sıradışı genç- lere festivalın belki de en ilginç gecele- rindenbirini yaşattı. Sahnealdıktan 1 sa- at 15 dakika sonra "İyi geceler İstanbul" sözleriyle bir anda bitiverdiği izleniminı (FotoğraftKAAN SAĞANAK) veren konserde grup. gençlerin çığlıkla- n karşısında tekrar sahnedeki yerlerini alsa da. üç şarkı ile sona eren konser, ay- lardır bugünü bekleyen izteyıcilerı tat- min etmemiş olacak ki koltuk mınderle- ri •protesto' anlamı taşırcasına havalarda uçuştu durdu kafalan ve gözleri sıyıra- rak. Rap, dub ve club kültüründen esinle- nen ve tüm bu kültürleri referans alıp bunlardan yeni olanaklar yelpazesi açan bir müzik ortaya çıkaran 'Massive At- tack", 1990"lara damgasını vuran önem- li bir pop topluluğu olarak öne çıkıyor. lngiltere"nin Bnstol şehnnde temellen atılan topluluğun kurucu elemanlan 3D. Mushroom ve Daddy G., zaman zaman aralanna farklı isimlen de katarak mü- ziklerinin çeşitliliğini arttınyorlar Herkesten etkileniyoriar 3D, Daddy G ve Mushroom vaptığı- mız görüşmede herkesten etkılendikleri- ni, bu etkıleşım içinde punk. reggae. new vvave, soul, elektronık müzık ve tnp-ho- pun daha çok öne çıktığını belirtıyorlar. Grubun kurulmadönemınde Ingıltere'de müzığin gerçekten çok hevecanverici ol- duğuna değınen grup üyeien. etkilendik- len miiziklere kendi duygulannı da ka- tarak kendi soundlannı yakaladıklannı v urguluyorlar. James Brown, Clash, reg- gae. Pink Flmd, Bob Marle> gıbı sanat- çı vetopluluklardan etkılendıklerini söy- leyen 'Massive Attack', tngiltere'deki ın- sanlann çok açık görüşlü olmalanndan dolayı şanslı olduklannı ve bunun ken- dileri için avantaj olduğunu belirtiyorlar. "Müzik maceranızı anlatır mısınız" dediğimizde ıse. "Nereye varmak istedi- ğimizi mi soruyorsunuz? Bilmiyonız! Bu çok zor bir sonı... Heralbüm farklı bir de- neyim, hepsinde farklı düşünceler var. DJ'ler dinleyicinin ne istediğini bilen in- sanlar. Avustralya ve Yeni Zdanda'da ba- yıhyorlar bize. Amerika'da da epey ilgiy- le karşılandık" diyerek yanıtlıyorlar so- rumuzu. Bugün yaşadıklan her şeyi bir macera olarak gören grup. son aylarda Varşo- va'dan Prag'a yolculuk ettiklerini, şimdi lstanbul"da olduklannı. buradan Japon- ya'ya gideceklerini söylüyor. "Her yol- culuk, her konserfarklı bir macera. Fark- lı kültürlere, farkb biçimlerde konser ve- riyoruz ve biliyor musunuz, bu çok çıigın, vahşi bir deneyim. Bu kadar kısa sürede, bu kadar çok yer, bu kadar çok farklı in- san görmek ve üstüne para kazanmak olağanüstü!" Grubun içıne farklı ınsanlann girme- sıni olağan ve gerekli olarak gören 'Mas- srve Attack', "Beili dönemlerdeki düşün- celerimize uygun olarak yeni müzisyen- leri aramıza alıyoruz" diyor. "DevTİme şarkılar yazmıyoruz' Şu sıralar 'The Jacky II' filminın mü- zığini yapan grup Bristol'daki stüdyola- nnda çalışıyor. Kimseye vaaz vermekten hoşlanmadıklannı belirten grup eleman- lan. politik mesajlannı. söyledıklen şar- kılardan yola çıkarak satır aralannda okuyabilecegimizi söylüyorlar. "Politik düşünceler sürekli değişir. Bir damga ye- mek bizcedoğru değiL Şarkılarsosyal içe- rikli olduğu için politik bir tav n da bera- berinde getirivor denebilir, ama politik içerik pek öne çıkmıyor. Devrim üzerine şarkılar yazmıyonız \ani!" "Türk müağinde. dansözlerin dans et- tikkri müziktekj ritnıin olağanüstü oldu- ğuna" değinen grup üyeleri. sadece "ge- leneksel müzjğimizj" duyduklannı, bir sonraki albümlennde "müziğimizden''' etkilenebileceklerini söylüyerek "Belki de göbek atanz!" diyorlar kahkahalarla... 6 A11 star band' Açıkhava'daMüziğinde samba. bossa nova, pop ve caz öğderinin en keyifli bileşimlerini sunan Ivan Lins gnıbuyla birlikte bu akşam saat 1830'daCRR Konser Salonu'nda. Roxy'dekıpır kıpırbirgece KültürServisi- Caz Festi- valı kapsamında bu akşam CCR Konser Salonu'nda sa- at 18.30da Ivan Lins Group ve Roxy'de saat 23. 30'da Perspectha (Cohiba Night) bir konser venyor. 1945 yılında Rio de Jane- rio'da doğan Ivan Lins, er- ken yaşlarda Brezılya ve Amenka müzıkleriyle tanış- tı. EiisRegina'run seslendır- diğı 'Madalena' ısimli bes- tesiyle adını duyuran sanat- çı daha sonralan Vıtor Mar- tins'le birlikte çalışmaya başladı. Sanatçı, 1980 yılın- da George Benson'un 'Give Me The Night' albümünde yer alan 'Dinorah. Dinorah' ve daha sonra Quincy Jo- nes'un seslendirdiği 'Velas' işimli besteleriyle Grammy Ödülü aldı. 1987 yıhnda Stevvart Le- vine"in önayak olduğu Ivan Lins-the Crusaders buluş- ması 'Life in The Modern VVorkT albümündekıikı bes- tesiyle Lins Amerika'da yay- gm olarak tanınmaya başla- dı. Müziğinde samba, bossa nova, pop ve caz öğelerinin en keyifli bileşimlerini su- nan Lins'in kıvrak, zengin. «"<'» ?5 ULUSLARARASI « H M I İSTHMBUL .»H MÜZİK FESTİUALİ duygusal ve dennlıkli melo- dılerınin çoğu zaman söze gereksınimi olmaz. Patti Austin. Joe Pass, Ella Rtzge- rald. Sarah Vaughan gıbi bırçok müzısyen Lins'in bestelerini seslendırdi. 901a- nn başında anav atanına geri dönen Lins. bu dönüşle bir- likte müzıkal köklerine de döndü. Lins'e gitarda Maria Au- gusto Aydar ve Marco Au- eüo SUva Brito, basta SyKio Mazzucca Junior. davulda Teofık) Pereira De Lima eş- lik edecek. Roxy'de saat 23. 30'da gerçekleştirilecek diğer kon- ser de Irakere'nın Chucho Valdes dışındaki elemanla- nndan oluşan Perspectı- va'yaait. Perspectiva konse- rinde Enrique Pla (davul). Caıios Emilio Morales (gı- tar). Jose Miguel Melendez (tımbal). Mayra Carldad Valdes (vokal). BasilioMar- quez (trompet). Jorge Reyes (bas). Chucho Jorge Valdes (gıtar). Roman Filliu (saksa- fon). Adel Gonzales (konga). Julio Enrique Padron (trom- pet) ve Irving Michell Acco (saksofon) yer alıyor. • tmer Demirer, îlhan Erşahin, Kerem Görsev, Volkan Hürsever, Can Kozlu, Jazz Crusaders ve Patti Austin Caz Festivali kapsamında bu akşam saat 20. 45'te Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi'nde. KüMr Servisi - İstan- bul Kültür ve Sanat Vakfı tarafından düzenlenen 4. Uluslararası İstanbul Caz Festivali kapsamında bu- gün Cemil Topuzlu Açık- hava Sahnesi'nde saat 20.45'te Imer Demirer. Ü- han Erşahin. Kerem Gör- sev; Volkan Hürsever. Can Kozlu, Jazz Crusaders ve Patti Austin bir konser ve- recek. İstanbul Devlet Konser- vatuvan trompet bölümü yüksek kısımdan mezun olan Imer Demirer. Tuna Ötenel'le uzun süre çalış- tı. Yurtiçinde ve yurtdışın- da bırçok caz festivaline katılan sanatçı, 1994 yılın- da Kültür Bakanlığfnın davetlisi olarak ders ver- mek üzere Romanya'ya gitti. Sanatçı halen TRT İstanbul Caz Orkestra- sı'nda görev yapıyor. Nevv York'ta yaşayan tenor saksofoncu İlhan Erşahin, dünyaca ünlü müzik okulu Berklee'ye devam ettikten sonra Joe Lavano'dan dersler aldı. Valery Ponomarev, VValla- ce Rooney. Kenny Garret ve Eddie Henderson gibi ünlülerin topluluklannda çalan Erşahin topluluğuy- la Akbank 4. Uluslararası Caz Festivali ve 3. İstan- bul Caz Festivali "nde Türk cazseverlerle buluştu. Genç yaşında kendı sesini yakalamış ve cazın usta isimleri arasında yer alma- ya aday Erşahın'in sakso- fon çalış tarzı Sony Rollins v e Joe Henderson gibi ca- zın usta isimlerini anım- satıyor. Piyano derslerine 1967 yılında İstanbul Be- lediyesi Konservatuva- n'nda Rana Erksan ile başlayan Kerem Görsev, daha sonraki çalışmalannı Ed Honard, Dave Jones. Steve HalL, Rabin Kenyat- ta. Deborah Davis, Doris Tro>. Kenm Moore, \Tn- nie Night gibi müzîsyen- lerle sürdürdü. 2. Ulusla- rarası Caz Festivali'ne ve 6. Akbank Uluslararası Caz Festivali'ne katılan sanatçı. jam sessionlarda 15 Huiraı - B feramu 1937 İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı 25. Uluslararası İstanbul Müzik Festivali programında yer alan "Kibbutz Çağdaş Dans Topluluğu" gösterilerinin gerçekleştirilmesindeki değerli işbirliği Israil DlŞİŞİert Bakanllğl'na teşekkur eder. ıçın Festrval Sponsoru Kurumsa! Sponsorlar l|IEczacıbası H M HENAIU Bu ıtan Cu **tkısıyta y 15 Harira» - 1 tamnn 1997 istanbul Kültür ve Sanat Vakfı 25. Uluslararası istanbul Müzik Festivali programında yer alan "Berlinli Çağdaş Besteciler Söyleşi ve Konseri", "Müzikal Gösteriler" ve "Who's afraid of anything" gösterilerinin gerçekleştirilmesindeki değerli katkıları için Berlin Kültür Etkinlikleri ve Yönetim Ltd. Şti.'ne ve Goethe Instttut Istanbul'a teşekkur eder. Festıvai Sponsoru •llEczacıbaşı Kurumsal Sponsorlar ı B M ' ^ ^ REMMJIT ılan Cumhunyet Gazeteî kısiyla yayinlanmıştır Ralph Moore, Pat Met- heny, Kennv Garret, Tony Campbell, Joshua Red- man ve VVvnton Marsalis gibi bırçok ünlü müzis- yenle aynı sahneyi paylaş- tı. Son yıllarda Can Koz- lu. İmer Demirer ve Neşet Ruacan'la çalışan sanatçı- nın yeni albümü 'Rela- xing' önümüzdeki günler- de piyasaya süriilecek. MSÜ Devlet Konserva- tuvan kontrabas sınıfın- dan yüksek lisansla me- zun olan Volkan Hürse- ver: Carl Schlosser, Philip Schainer, Jean Loup Longnon, Allan Harris, La \erne Butler, Stephanie Jordan gibi müzısyenler- le çalıştı ve Robert Tro- wers, Marcus Printup, Wynton Marsalis ile jam sessionda çaldı. Yurtiçi ve yurtdışı konserleriyle mü- zik yaşamını sürdüren sa- natçı, aynı zamanda Ke- rem Görsev'in albümle- rinde de çalıyor. Ödûllü Patti Austin Müzik yaşamına 6 ya- şında piyano çalarak baş- layan Can Kozlu, CIM Müzik Okulu'nda iki yıl boyunca caz teorisi dersle- n aldı. Bu dönemde. Ken- ny Clark, Bob Guilotti, Godwin Agbeli, Ababaka- ri Lunna \ e Ranınad Rag- havan gibi ustalarla çalı- şan sanatçı, Berklee Col- lege of Music'te vurmalı çalgılar üzenne > oğunlaş- tı. 1990 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi'nde caz dersleri veren Kozlu. Mike Zvverin. Mick Good- rick, Barney KesseL, Rick Ford, Chris \Voods, Tig^r Okoshi, Ayduı Esen ve Al Hook gibi birçok müzis- yenle birlikte çaldı. 1960larda NVavne Hen- derson ve Wilton Felder tarafından kurulan Jazz Crusaders. caz. funk, gos- pel, blues ve soul müziğı bir arada işleyerek kendi- ne özgü sesını yarattı. Bireysel ve grup olarak 75'ten fazla albüm kay- deden Jazz Crusaders, ay- nı zamanda günümüzdeki birçok sanatçıyı ortaya çıkardı ve birçoklanna da yol gösterdi. 10 yaşından önce Sam- m\ Davis Jr, Quincv Jones ve Dinah \Vashington gibi ünlü sanatçılarla aynı sah- neyi paylaşan Patti Austin. ilk defa "It's a Man's WorW"de James Brown "a yaptığı eşlikle dikkatlen üzerine çekti. Sanatçı da- ha sonra ShirleyValentine filminin hit parçası 'The Girl Who Used To Be Me'dekı yorumuyla Altın Küre, Grammy ve Akade- mı ödüllerini kazandı. YAZI ODASI SELİM İLERİ Şairlerin Düzyazıları Şaırlerın duzyazılannı çok severım. Onlarınkilerde Türkçe ıncelık doruğuna kavuşur. Cumhuriyet donemı edebıyatımızda şaır düzyazı- sına 'başlangıç' Ahmet Haşim'inkiler sayılabilır. Bı- ze Göre 1926'da. Gurabâhane-ı Laklakan 1928'de yayınlanmış. Ahmet Haşim bazan İstanbuPdan söz açar, bazan daha soyut konulardan yola çıkar. Bazan felsefenin koyaklarında dolaştığı olur. Bunların büyük bölüğü gazete yazısıymış. Bugun de zamana göğüs gerdik- lenni ayırt ediyoruz. "Merdıven" şaın tüm gazete yazılarını eserinde der- lememiş; bir seçmeye gitmiş. Inci Enginün ve Zey- nep Kerman yazıların tümünu uç cıltte topladılar, es- kı yazıdan yeni yazıya dönuştürdüler. Büyük emek, büyük armağandı doğrusu. VValter Benjamin'ın Pasajlar'\n\ Ahmet Cemalin çevirı çabası sonucu okuyabılmıştık. Efsanesi süren bir yazar Benjamın. Bu kıtapta Paris'ın büyük pasaj- larına ilişkin bir ikı özlü yazı bende 'şıir' tadı bırakmış- tı. Günün birinde Ahmet Haşım'ın tum duzyazılarını okurken Benjamin çağrışımlarıyla donandım. Bu kez konu, odak Parıs değıl, Istanbul'du. Gozümüzün önündeki Ahmet Haşım'den yıllaryılı habersız kalmı- şız... Yahya Kemal'ın de duzyazılarını severım. Ama Ah- met Haşim'inkiler ölçüsünde değıl. Yahya Kemal ıkide bırdetanhın labırentlerınde kay- bolur. Yalnız, çocukluğunu, gençlığinı anlattığı yazılar- da 'şaır' kımlığını anlatımında, Türkçe'sınde koruyor. Edebf Portreler de güzel bir kıtaptır. Bununla birlikte Yahya Kemal'ın yazdığı, kaleme getırdiğı ızlege butun bütüne 'sevg/'yle yaklaşmadı- ğı algılanabılir. Zaman zaman gızli, handiysesinsi alay söz konusudur. Halide Edib Adıvar'ın Yeni Turan'ından söz açtık- tan sonra, roman yayınlandığında, ortalık Turan ka- saplarından geçılmez olmuştu. demeye getiren bir cümlesı var; hep tedırgin etmiştır benı. Dahası, Yah- ya Kemal'ın Yeni Turan romanını tam kavrayamadığı- nı düşündürmüştür, o tuhaf cümle. Cahit Sıtkı Tarancı nın yazıları kadar mektuplan da olağanüstüdür. Ziya'ya Mektuplar şiir sanatı üzerine yazjlmış deneme kitabı gibi okunabılir. Yaşam ve şıır iç içedır; şiır, dostluk coşkusu içinde belırır. Şıır sanki gençlikçağlarına özgü o dınmez heyecanla yazılmak- ta, mektuplar bu heyecanı bir roman gibi dile getır- mektedir. Ziya Osman Saba'nın anı-anlatı tarzı dışındaki düzyazılan yazık kı hâla bir kıtapta derlenmedı. Çoğu Variık dergısınde yayınlanmış oyazılarTürkçe'ye, ede- bıyat verımlerımıze katkıdır. Ahmet Muhip Dıranas n yazıları neyse kı derlen- dı. Dıranas, şaırlığının sezgısınde, yönlendırişınde bir 'duzyazı' yeğlememıştır dıyebılırız. Günu açısından etkıleyıcı yazılar, daha çok, guncel bırtanıklığı belge- liyor. Orhan Veli'ninkıler öyle değil. Hıkâyesı de, röpor- tajı da 'edebî' değer taşımakta. Sait Faik'le ıkısının söyleştıkleri unutulmaz bir yazı var; ımza Saıt Faik'in imzası mı olmalı, Orhan Velı'nın mi, kestıremıyorsu- nuz. Nasıl kaynaşmış, bırbırınde erımış bir soyleşı bu! Oktay Rifat'ın ölumtjnden sonra yayınlanan Şiir Konuşması (1992) bence başyapıttır. Beş yıldır okur dururum. Oktay Rifat 'dil' üzerınde durmuş. Yeni sözcükleri- mız üzerınde durmuş. Turkçe'mızın 'yarın'ına bak- mış. Bu yazıların henuz alaca aydınlattıkları bir ışıklı bölge var kı, Oktay Rıfat'ı özumsedığımızde ışık yo- ğunluğu gözlenmızı kamaştıracak. Gelelim Behçet Necatigil'e; onun düzyazıları şiirı- nın kesenkesyansımasıdır. Necatıgil söyleyış ustasıy- dı. Söylediğı herşey kendisinin mührünü taşırdı. Düz- yazılan sankı tek tek mühürlenmış. Çok yıllar önce- sinden başlıyor Necatıgil özel sentaksı. Alangu'ya yazdığı mektuplarda başlıyor, bir ömür boyu süruyor. Hemen anlarsınız: Bu satırlar ışte Necatıgıl'ındir... Cemal Süreya Türkçe'nın en alçakgönüllü anlatı- mını özlemıştır düzyazılannda. En karmaşık sorunu en yalın bıçımde dile dökebılmek... Hem günceli ızle- mek, hem kalıcı olabılmek... Cemal Süreya'nın duz- yazılannı özlüyorum. Edip Cansever seyrek yazdı; düzyazılan hemen hep şiir üzerine. Romandan. öyküden söz açtıysa bı- le, şiire yakın eserleri andı. Bir Cansever ozel sentak- sı da söz konusudur. Edıp Cansever mühürlü yazılar, Gül Dönüyor Avucumda'n\n sayfaları arasında. Şairlerin düzyazıları Türkçe'ye tektaş yüzükler... Takvimde İz Bırakan: "Düşunüyorum da, neden onca yıl çiçek satıcısı geçmedi Kapalıçarşı'dan?" Edip Cansever, Gül Dö- nüyor Avucumda. Adam Yayınları (1987). BUGUN • BOĞAZİÇİ ÜMVERSİTESt MURAT DİKMEN SALOM'nda saat 19.00'da İntihann El Kitabı. saat 21.00'de Sokaktaki Adam ısımlı filmler izlenebilir. • BEYOĞLU EMEK SİNEM\SInda 12.00' 15.00' 18.3021.15 saatlennde Oyuncu adlı film gösterısı yer alıyor. • ENK.A \AKFl SADİ GÜLÇELİK SPOR SİTESİ'nde saat 21.15'te İngiliz Hasta isimli film izlenebilir. K Ü L T Ü I f Ç İ Z İ K KÂMİL MASARACI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear