25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15TEMMUZ1997SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Eski Istihbarat Daire Başkanvekili'nin özellikle Süleymancılarla çok sık görüştüğü ileri sürüldü 'Orakoghı tarikatlarla iç içeydf CELAL YILMAZ İZMİR - Emnıyet Genel Müdürlüğü es- kı İstıhbarat Daire Başkanvekilı ve "or- dudaki köstebek" skandalmın önemli ısim- lennden Büient Orakoğlu'nun irticai fa- aliyet gösteren tarikatlarla da yakın iliş- kiler içinde olduğu iddıa edildi. Orakoğ- lu'nun Hatay Emniyet Müdürlüğü döne- minde Istihbarat Şube Müdürü olan ve 1992'de geçirdigi soruşturma_nedeniyle is- tıhbarattan çıkanlan Cahit Oztürk'ün de "Süleymancılık TarikatT üyesı olduğu savlandı. Orakoğlu'yla bırlikte çalışan emekli polıs memuru Nurhan Varli, aynı dönemde kimlere ve kaç adet silah ruhsa- tı venldığimn araştınlmasını istedi. Büient Orakoğlu'nun Hatay Emniyet Müdürlüğü dönemınde Iskenderun'da görev yapan emekli polıs memuru Varlı, Orakoğlu'nun o dönemde lskenderun'a sık sık geldiği- ni belırterek, Dumlupınar Mahallesi 201 Sokak'takı "Yavuz Sultan Setim Ögrenci Yurdu"na gittiğını \e Süleymancılara aıt olduğu bılinen yurdun yöneticileriy le gö- rüştüğünü öne sürdü. Varlı. Iskenderun'un aynı dönemde PKK'nin eroin kaçakçılı- ğı hattındaki merkez olduğuna da dikkat çekerek. "Hatay'dan gönderilen ve geçid görevie İskenderun'da bulunan özel hare- kât ümJeri Sülev mancılara aitolan bu >urt- ta kalıriardı. Daha sonra emnhet lokalin- de kendilerine tahsis edilen odada kalma- ya başladılar" dedı. Varlı. İskenderun'da Süleymancılara aıt dört yurt daha bulun- duğunu anımsatarak şunlan söyledı: *Sü- leymancüann İskenderun'da Bekbek mev- kiinde. Denizciler Beldesi'nde, Belen ilçe- si yakınında da dinci vakulara ait yıııHa- n halen var. Orakoğlu, İskenderun'da sık sık bu vurtlara ve özellikle Yavuz Sultan Selim Oğrenci Yurdu'na giderek vönetki- lerie uzun süre görüşüyordu. Aynı dönem- de İl İstıhbarat Şube Müdürü olan Cahit Oztürk'ün de Sükymancılık tarikabıun üyesi olduğu emniyet örgütünde bilinirdi. Orakoğlu Istihbarat Daire Başkarrvekili olmasından sonra onu da >anına aldırdı. Ben PKK'li ounakla suçlamp Tokat'a gön- derildim. Bütün bunlar Büient Orakoğlu, İskenderun İlçe Emnivet Müdürü Yılbay Çelik \e Cahit Oztürk'ün tezgâhıydı." İskenderun'da 1991-94 yıllannda Ora- koğlu'nun Hatav Emniyet Müdürlüğü dö- neminde görev yaptığını söyleyen Varlı. Orakoğlu'nun kimlere ve kaç adet silah ruh- satı verdığının araştmlmasını ısteyerek. karanlıktakı her şeyın ortaya çıkacağını ıd- dıa ettı. Varlı. Almanlann uyuşturucu ope- rasyonlannda kullanılmak üzere hibe et- tıği teknenin de Orakoğlu ve yakın çev- resinin özel yatı gibi kullanıldığıru ileri sür- dü Varlı şunlan söyledi: "Hibe edilen tekneyi Alman iki başkomisergetirdi. An- cak,teknedaha sonra Orakoğlu, İskende- run İlçe Emnivet Müdürü Yılbay Çelik SSK Başhekimi Yaşar Ceritoğlu ve eşleri taranndan özel vat olarak kullanıldı. Tek- nev le Domuzburnu mev kiine giderek de- niz sefalan vaparlardı. İskenderun Emni- yet Müdürü Yılbav Çelik (halen Adana Emniv et MüdürYardımcısı),TerörleMü- cadele Şubesi Başkomiseri Korkmaz Ay- doğan, Hatay İl Emniyet Müdürlüğü Te- rörle Mücadele Şube Müdürlüğü Başko- miseri AIı Mücahitoğlu özel örgütünün köşe taşlanydılar. Hepsi hakkmda bir di- zi soruşturma açıldı. Orakoğlu, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'uı da des- teğiyle hepsini örtbas etu." Nurhan Varh,Orakoğlu'nun. Hatay Va- Bsi Utku Acun'la birlikte İskenderun Ar- suz mevkiinde deniz kıyısındaki tartış- malı arazinin imara açılmasını sağlayarak lüks vılla sahibi olduklannı da iddia etti. Varlı. bugünkü değerleri 10 milyar liranın üzennde olan dubleks villalara emniyet ör- gütü içindekı diğer özel örgüt mensupla- nnın da sahip olduğunu öne sürdü. Ora- koğlu'nun "özeJ örgütû"nü oluşturan 43 kişinın uyuşturucu operasyonlanna gıt- miş gıbi gösterilerek listeler hazırlandığı- nı belırten emekli polis memuru Varlı, bu- na ilişkın şikâyetleriyle ilgili dilekçelerin Mehmet Ağar tarafından dönemin Hatay Valisı Acun'a gereğı için göndenldığinı belırtti. Varlı, lıstelerde adı yer alan ve haksız şekilde para ödülü alan kışilenn sor- gulanmadığını, tam tersıne kendisı hakkın- da soruşturma açıldığını söyledi. 1 Mayıs davasında 6 tahliye • İstanbul Haber Servisi - 1 Mayıs 1996 tarihinde üç kişinin ölümü, onlarcasının ise yaralanmasına yol açan olaylara neden olduklan öne sürülen 18'i tutuklu 95 sanığın yargılanmas>ına devam edildi. İstanbul 6 No'lu DGM'de görülen davanın dün yapılan oturumunda tutuklu 15 sanıktan Büient Bağcı, Sinan Iskender, lzzet Rençber, Ayşe Yumlı, Evrim Tarakçı ve Aysel Gündoğan'ın tahliyesine karar verildi. MHP'deki mücadele • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP'de parti içi mücadele genel başkanlığa Devlet Bahçeli'nin seçilmesinden sonra da birmedi. Geçen hafta yapılan başkanlık divanı seçımlerinde Tuğrul Türkeş-Muharrem Şemsek ittifakına yakın isimlerin seçilmesinden sonra, Babçeli parti örgütlenne gezilennı yoğunlaştırarak parti içi mücadeleyi sürdürmeye karar verdı. Bayramoğlu toprağa verildi • İstanbul Haber Servisi - İstanbul Üniversıtesi Fen Fakültesı emekli öğretim üyesi Prof. Saadet Bayramoğlu (83), Edirnekapı Şehitliği'nde toprağa venldı. Geçirdiği kalp krizi sonucu teda\ i gördüğü tstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi'nde geçen hafta çarşamba günü yaşamını yıtiren Prof. Bayramoğlu ıçin dün üniversıtenin merkez binasında bir tören düzenlendi. İSKİ'nin taşıma ihalesi davası • İstanbul Haber Servisi - Eski İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Nurettin Sözen ile cezaevinde hükümlü olarak bulunan eski İSKİ Genel Müdürü Ergun Göknel'in de aralannda bulunduğu 11 sanığın, haklanndaki beraat karannın Yargıtay'ca bozulmasmın ardından, yeniden yargılanmalanna devam edildi. "Personel taşıma ihalesine fesat kanştırmak" iddiasıyla yapılan yargılamada Sözen. daha önce verilen karann doğru olduğunu söylerken Göknel'in avukatı Önder Öztürel. Yargıtay'ın Sayıştay denetçılerince hazırlanan raporu kabul etmemesini "hukuki gaf" olarak niteledi. Bergama'ya destek • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Siyanürle altın madeni çıkarmaya çalışan Eurogold firmasına karşı 7 yıldır mücadele veren Bergamalılara, Izmir rnilletvekillerinden tam destek geldi. DSP'li Atilla Mutman. Zerrin Yeniceli. Abmet Şükrü Gürel, Hakan Tartan. ANAP'lı Işın Çelebi, CHP'li Ali Rıza Bodur, Aydın Güven Gürkan yaptıklan açıklamalarda Bergama'da yurttaşlann yaptığı mücadeleye destek verdiklerini açıkladılar. İsteklerini içeren mektupları Cumhurba$kanı, Ba$bakan ve parti yöneticilerine gönderdiler İHD düşünceye özgürlükistedi İstanbul Haber Servisi - tnsan Haklan Derneği (İHD) tstanbul Şu- besi yöneticı ve üyelen tüm düşün- ce suçlulannın serbest bırakılması- nı istediler. İHD'liler, isteklerini içeren mektuplan Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı. Başbakan ve par- ti yöneticilerine gönderdiler. İHD İs- tanbul Şubesi Başkanı Ercan Kanar. "Tüm düşüncesuçlulannı kapsaya- cak bir af, demokratikleşmeve ve srvilleşmeye önemli bir katkı ola- caknr"dedi. İHD yönetici ve üyelen dün Ga- latasaray PTT'sinden Cumhurbaş- kanı. TBMM Başkanı, Başbakan, parti genel başkanlan ve parti grup başkanvekillerine gönderdikleri mektuplarla düşünce özgürlüğünün önündekı engellerin kaldınlmasını ve tüm düşünce suçlulannın affedil- mesıni istediler. Sanatçı Şanar Yur- datapan, Alman Yeşiller Partisi Mil- lervekili Amke Dietert-Scheuer ve İHD Yönetim Kurulu üyesi Eren Keskin' in de aralannda bulunduğu topluluk adına bir açıklama yapan Ercan Kanar, sorunun sadece yazı- işleri müdürlerini özgürlüklerine kavuşturmak olmadığını. halen 170'e yakın ınsanın düşüncesınden dolayı cezaev inde olduğunu söyle- di. Kanar şöyle devam etti- "Tür- kiye'de TMY, TCK ve bazı özel ya- salarda toplam 14? yasa maddesi ve kararnamededüşünce suç olma- ya devam etmektedir. DGM'lerde ve shil vargı organlannda 6 bineyakm dava dosyası düşünce suçu içermek- tedir. İlgili >asalarda ve Basın Mev- zuad'nda düşünceyi suç sayan hü- kümlerçıkanlmahdır. Kelepçeli ba- sın ve susturulan toplumla demok- ratiklik iddiası ileri sürülemez." Sıra dışı aydın için ölümünün ikinciyıldönümündeşenlikleryapüdı Aziz Nesin türkülerle anıldı İPEKYEZDANİ Yazın düny asının büyük ustası \ e Nesin Vakfı'nın kurucusu dünyaca ünlü yazar Aziz Nesin. ölümünün ikinci yılmda mezan başında dü- zenlenen bır toplantıyla anılmadı! Çünkü o. ne mezan olmasını istedi, ne mezar başında yapılan anmalar- dan hoşlandı. ne de timsah gözyaş- lanndan. Nesin. oğlu AK Nesin'tn yurtdışın- daki "AzizNesin'ianmatörenlerine'' katılmasından dolayı. ölümünün ikınci yıldönümünden 5 gün sonra Nesin Vakfı'nın bahçesınde düzen- lenen "şenlikli bir toplantıyla 1 ' anıl- dı. Nesin Vakfı yöneticisi Ali Nesin, Nesin Vakfi Derneği yöneticisi Ah- met Nesin, Nesin dostlan ve Nesin Vakfı çocuklannın katıldığı toplan- tıda. gün boyu anlatılan anılarda, okunan şiırlerde. söylenen şarkılar- da, içilen rakılarda ve atılan her adımda, solunan havada Aziz Ne- sin'ın varlığı hissedildi; Nesin'in yaşamay a devam ettiği bır kez daha anlaşıldı. Aziz Nesın'ın*hüzünlü bir havada geçen mezar başı anmala- nndan nasü nefret ettiğini" anlatan Ali Nesin'in, toplantı başlamadan söyledıği "Ha>di, yiyip içip eğlene- linT çağnsuıa uymakta ıse geç ka- lınmadı. Hep birlikte Aziz Nesin'in önümüzdekı kış müzeleştirilecek olan evinde sergilenmesi planlanan özel eşyalan, kitaplan. mektupları ve ödüllerinden oluşan "Aziz Nesin Odası" gezildikten sonra sıra anıla- ra geldi. Anılar anlatılırken birer bi- rer Aziz Nesin dostlan çıktı sahne- ye. Türkiye Yazarlar Sendikası Baş- kanı Ataol Behramoğiu. Aziz Nesin gibi yüzlerce yapıtı olan bir insanın "devletin de desteklediği güçlerce SH vas'ta yakılmak istendiğini" söyle- yerek "Devletin burayi görmesi ve utanmasjnıisterim" dedı. Ali Nesin ıse Nesin Vakfı gibi "devletin yar- dım eti uzatması gereken" bır eğıtım merkezınde kalan çocuklann. de\ - letın okuluna giderken "eğitime kat- la payı" ödemek zorunda kalmala- nndaki çelişkiye dikkat çekti. Nesin. aynca "EK bir türlücebinegirmeyen aydınlan" yenı kurulacak olan "Aziz Nesin İlköğretim OkuJu" için başla- tılan yardım kampanyasına destek vermeye çağırdı. Çatalca Belediye Başkanı Fırat Aykut Çatalcalılann Aziz Nesin gibi bir değere sahip ol- manın sorumluluğunu taşıdığını be- lirterek yılda bir gün araç giriş çıkı- şının yasaklanarak Aziz Nesin'in dünyadaki tüm dostlannın Çatal- ca'da bir araya toplanmasını istedi. Toplantı. Genco Erkal'ın şiir duıle- tisıyle başladı. İsa Çelik'in dia gös- terisiyle de\am etti, rakı masası ba- şında hep birlikte söylenen türküler- le sona erdi. Aziz Nesin. okunan şi- irlerin etkısiyle zaman zaman hü- zünlü anlar vaşansa da, çocuklany- la birlikte. şenlikli bir toplantıyla "olmasını istediği gibi", türkülerle anıldı. Kececiler 'Sınav skandalı yine belgelendi' AMC4RA (Cumhu- riyet Bürosu) - ANAP. RP'nin, REFAHYOL döneminde Konya'da açılan bir sınavda da ya- nıt anahtannı partililere dağıttığını belgeledi. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ke- çeciler, 54. hükümetın büyük boyutlardaki par- tizan kadrolaşmasının "devleti işgal" düzey ine ulaştığını söyledi. Mehmet Kececiler. düzenlediğı basın top- lantısında. Konya Me- ram Elektrik Dağıtım Anonım Şirketi'nde (MEDAŞ) yapılan gü- venlik görevlisi sınavı- nın yanıt anahtannın RP'lilere sınavdan ön- ce dağıtıldığını bildirdi. Kececiler. ANAP Kon- ya İl Başkanlığı'nın, sı- nav yapılmadan bır sa- at önce noterden tasdik ettırdiği doğru yanıtlan basın mensuplanna da- ğıttı. Devleti işgal REFAHYOL hükü- metinin bürokrasidekı kadrolaşmasının anor- mal boyutlara vardığını vurgulayan Kececiler, 'REFAHYOL adeta devleti işgal etti. Biz, ül- keye hizmet eden me- murlar istivoruz, parö- leredeğirdedi. DYP'den istifa eden milletvekillerinin, par- tilerinden ayrılma ne- denlerinin kamuoyuna yanlış yansıtılmak isten- diğini belirten Kececiler. "Güven oylamasmda ka- bul oyu veren mflletvekil- k'ri, ülke menfaaüerini kendi menfaatlerinin üzerinde tutmuşlardır" görüşünü dile getirdi. Kececiler. iktidarage- lir gelmez tüm olanak- lan zorlayarak memur- lara yüzde 35 zam yap- tıklannı, çiftçilere de şu ana kadar 24 trilyon li- ra ödediklerini de kay- dederek "Geçen yıl bu aylarda üç av gecikmev- le ödenen hububat be- delleri neredeyse peşin olarak ödenivor" dedi. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATE$ Gunluk Olaylar Mesut Yılmaz başbakanlığındakı 55. hükümet, bek- lenıldiği üzere rahat bır güvenoyu aldı. DYP'nin bağ- layıcı grup kararına karşın, bir kısım DYP milletvekil- leri. oylamaya katılmadılar. Bunlar ıçin de ihraç ka- rarı alınacakmış. Korkanm Tansu Çiller, kendisi ba- tarken DYP'ye sanlmak ve kendini kurtarmak istiyor. Oysa ki bu tutumu ile DYP'yi de kendisi ile birlikte batınyor. • • • Hükümetin güvenoyu alması, toplumun kimi ke- simlerini rahatsız ederken genelde rahat bir nefes alın- masına neden oldu. Zaten siyaset biliminde "bun- lann boşaltılmasın anlamına gelen bir deyim vardır. Toplumdaki huzursuzluklan, kapağı kapalı bırtence- renin içinde buhar birikmesine benzetıriz. Eğer bu bu- har, bir biçımde dışan çıkanlmazsa. tencereyı bile pat- latır. Fakat tencerenın kapağını açarsanız, buhar dı- şan çıkar ve geçıcı de oisa, bir rahatlama sağlanır. Tencerede ne kaynarsa kaynasın... Seçimler, toplumdaki gerginlikleri azattmanın en yay- gın yollanndan biridır. Kimi zaman seçimler sonra- sında da büyük huzursuzluklar görülebilir. ama ge- nellikleinsanlarsandıktan çıkan sonucu içlerinesin- dirmeye çalışırlar. Yıpranan bir hükümetin yerine, yeni bir hüküme- tin geçmesi de benzer rahatlamalara yol açar. An- cak genel bir rahatlama sağlanırken ve toplumun tan- siyonu düşerken kimileri bundan çok mutsuz olur- lar... Ne yapalım, siyaset böyledir işte... • • • Güvenoylaması sırasında Necmettin Hoca'nın ve özellikle Çiller'in yüz ifadelerine baktım. Özellik- le Tansu Hanım'ın o ağlamaklı yüzüne baktıkça, se- vindiğimi söyleyemesem bıle, pek üzüldüğumü de söyleyemem... Siyaset biraz "hazım" istiyor. • • • Hazımsızlık hem Refah ve hem DYP gruplannda da vardı. Zaten pek "doğru" bulmadığım "pankar- ta" karşı gösterdiklerı heyecanlı tepkı, aslmda "kız- gınlıklannın" hıncını çıkaracak bır "bahane" bulma- lanndan ötürü yaşandı. Neydi o halleri? Hele bıri elı arkasında silah aranı- yordu. Bulsa ne yapacaktı acaba? • • • Bu olayın olumlu bir yanı da oldu. Şevki Yılmaz'ı bunlar sözde partilerinden ıhraç etmışlerdi. Madem Yılmaz'ın söylediklenni yanlış ve çırkin bulduğunuz için adamı partiden attınız, bu tepki niye? Olay açıkça ortaya koydu ki Refah'ın "ihraçlan"\a- kıyyeden başka bır şey değildir ve eski kafalan de- vam etmektedir. Zaten başka türiüsü olabılir mıydi? • • • Hafta sonundaCıde'de Rıfat llgaz Hoca'yı anma toplantısına katıldım. Tüm yaşamı boyunca "Cum~ huriyet Aydınlığına" kendini adamış bır öğretmen... Rıfat llgaz ve onun çağdaşı olan "öncülerimiz", bü- yük bir çelişkıyle birlikte yaşadılar ve urünlennı ver- diler. Bir yandan Atatürk "aydınlanmasının" toplu- mumuz ve toplumumuzun geleceği ıçin ne derece önemli olduğunun bilincindeydıler ve tüm güçleriy- le bunu savunuyoriardı. Ama öte yandan aynı cum- huriyetin "körgözlü" ve "sığ zekâlı" kimi yöneticile- rinin en ağır baskısını yaşıyoriardı. Yani savunduklan devletin ışkenceye çevirdiğı bir yaşamı, onurla sürdürdüler ve kendilerine bunca acı çektirenler, yaptıklannın utancı ıçindeyken çınarağaç- lan gibi dimdik ayakta kaldılar ve dimdik göçtüler. Cideliler, Rıfat llgaz'ı yetıştiren bir beldenin hem- şerisi olmakla ne kadar övünseler azdır. • • • Bugün biraz da spordan, daha doğrusu sporla il- gili olarak Türkçeden soz etmek ıstıyorum. Gurbetçilerimizin bırkaç kuruşunu "tırtıklamak" için Avrupa'da çadır tiyatrosu gıbı dolaştınlan kimi büyük takımlanmızın, çoğu kez antrenman sahala- rında yaptıklan maçlara. bazen bakıyorum. Daha doğrusu bakıyordum. Zira o maçlan anlatan ınsan- lann Türkçeleri ve futbol bılgısızliklerı, benı çıldırtı- yor. Ve artık izlememe karan aldım. Bu spikerieri nereden bulurlarallahaşkına? Şımdi ömek vermek istemiyorum. Zaten basınımızdaki di- ğer "zaptiyelerin" yanı sıra, sevgili Emre Kongar da bu sütunda pazartesi günleri gereklı "dokundur- malan" yapıyor. Ama işin kötüsü, Emre pek maç seyretmez... • • • Yaz aylannda olmamıza ve boğucu sıcaklar yaşa- mamıza karşın, yayımcılık yaşamı, hemen tum can- lılığıyla sürüyor. Işıtan Gündüz, yani Sarmal Yayınlan; geçenler- de Prof. Dr. NurSerter'ın "Dinde Siyasal Islam Te- keli" başlıklı çok önemli bır kitabını yayımladı. Konu tabii Türkiye ve Türkiye'de siyasal İslamın yükselişi. Algılayabildiğim kadarıyla, kitaba buyük bir ilgi var. Nur Serter de çok ilginç bir hanım. Uzun yıllar "süt- re gerisinde" kalan ve pek sesini yüksettmeyen bir "akademisyen" olarak yaşadıktan sonra şimdi peş- peşe ürünvermeye başladı. Bu da tâbii bizleri çok memnun ediyor. • • • Siyasal ve toplumsal yaşamımızdaki bu "gev- şeme", bakalım ne kadar sürecek?.. ö'ziit*liil*»r istanbulBmükşehirBelediyesi-SağlıkDaireBaşkanJığı'na ^özürlülerKoordinasjonMerkezitarafindandüzen- lenen Flor\a Özürtüler Yaz Kampı dün açıldı. Florya Özürlüler Yaz Kampı Sosyal ve Turistik Tesisleri'nde ger- çekleşen açılışta. özüriülere ait el sanatlan sergisi de yer aldı. Sergideki bazı çalışmalan a> aklanyla yapan Şadi- ye Şahin. işsizlikten yakınarak 3 avda bir aldığı 4 miryon lira olan özüriü maa.şıyla geçinemediğini ve her işini kendisinin yapabildiğini belirtti. Büv ük İstanbul Turizm ve Sağlık Yaünmlan İşletme ve Ticaret A.Ş. Genel Mü- dürü Ömer Bilgiseren. üçüncü kez düzenlenen ve 7 c>lüle kadar açık kalacak kampta 15 günlük dönemlerde cağını söyledi. Ozüriü yurttaşlann en önemli sıkıntılannın sosyal havata katılım ve toplumsal ilişkiler alanında olduğunu ifade eden Bilgiseren, bu soruna çözüm getirebilmek için eğlenme ve dinlenme imkanlarının yanısıra eğitim ve sosyal etkinlikler konusunda da çalışmalar vapıldığını bildirdi. Emniyette 1600 isci adına sözleşme imzalandı 'Hükümet taşları yerine oturtacak' ANKARA (Cumhurijet Bürosu) - Türk Metal Sendikası ile" TÜHİS Ka- mu İşveren Sendikası arasmda Em- niyet Genel Müdürlüğü'ne bağlı de- po ve ana tamırhane müdürlüklerin- de çalışan yaklaşık 1600 işçi adına. ilk 6 ay için ortalama ücrette yüzde 120.6 oranında artış öngören bir söz- leşme imzalandı. Içişleri Bakaru Mu- rat Başesgioglu. hükümet olarak pa- rolalannın "toplumsal uzlaşma" ol- duğunu belirtti. Emniyet Genel Müdürlüğu'nde ya- pılan toplusözleşme imza törenine katılan tçişleri Bakanı Başesgioglu, toplumdaki dengelerin sarsıldığına dikkat çekereku Hükümetin en önem- li görevi, sarsuan dengeleri kurmak. yerinden oynayan taşları yerierine oturtmaknr" dedi. Sivil toplum ör- gütlerine; ANAP. DSP ve DTP hükü- metine verdikleri destek nedeniyle teşekküreden Başesgioglu, gazeteci- lerin soruları üzerine, Büient Ora- koğlu hakkındaki incelemenin sür- düğünü, DYP Genel Başkan Yardım- cısı Meral Akşener'in soruşturma kapsamına alınıp alınmayacağımn si- yasi bir konu olduğunu ve buna TBMM'nin karar vereceğini söyledi Emniyet Genel Müdürü Kemal Çe- h'k de polısin ınsan haklanna, huku- kun üstünlüğüne saygılı olduğunu, ban tahrikler sonucu münfent dav- ranışlar meydana geldiğını söyledi. Türk Metal Sendikası Genel Baş- kanı MustafaOzbek ise konuşmasın- da, ülkenin bir yıldır REFAHYOL ik- tidan döneminde kaosa sürüklendı- ğini. bu hükümetin kansız ve darbe- siz bir şekilde değiştirildiğinı, yeni hü- kümeti ise halkın yürekten destekle- diğıni söyledi. "Halkbuhükümetten çok şe\ bekliyor. Atatürk ilke ve inkı- laplannın korunması için son şans olarak görüyor. Hükümet bunu iyi kullanmak zorunda" diyen Özbek, didişme, hizipleşme ve siyasi kaosa halkın sabn kalmadığını. RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan ile RP'li- lerin de sinirlerine hâkim olması ge- rektiğını belirtti. Özbek. "Keskinsir- ke küpüne zararlıdır. Yeter artık di- yoruz. Birlik istivoruz. Sayuı Hoca da biraz oturmalı, usrurupla muhalefet yapmah. Parti\ i dağıtmav'avım diye ül- kede kargaşa varatacak \ollara bas- vurmamalı. Hoca'nın savunduğu sis- temin olmayacağı ortaya çıkmıştır. Türkive hukuk devletidir. molla reji- miolamaz" dedı. Yenı kuruian hükü- mete "Çankaya hükümeti" gıbı çe- şitli kulplann takılmaması gerektiğı- nı kaydeden Özbek, "Her hükümet Çankava'da kurulur. Her hükümet Çankaya hükümetidir*" dıye konuş- tu. Imzalanan toplusözleşmeyle Em- niyet tamırhanelerınde çalışan yakla- şık 1600 ışçiyı ılgilendiren ortalama brüt ücret düzeyi, 35 mılyon 728 bin liradan 78 milyon 7 50 bin liraya viik- seldi. Iş nski tazminatı aylık brüt 10 milyon 725 bin lira; sosyal yardım bı- rinci yılda 2 milyon 150 bin lira. ikin- ci yılda ıse 3 milyon 200 bin lira; ye- mek yardımı birinci yılda günlük 150 bin. ikinci yılda 250 bin lira: vasıta yardımı da bınııc, j :!da günlül\ -4(5 bin, ikinci yılda 60 bin lira olarak belırlendi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear