14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 15TEMMUZ1997SALI OLAYLAR VE GORUŞLER Nüfiıs Artışı = îşsizlik Prof. Dr. NURİ KARACAN A şın nufusun en iyi gös- tergesi işsizüktir. Bır ul- kede ışsızlık oranı (ış- sızlenn çalışabılır du- rumdakılere oranı). su- reklı olarak yuzde 6 nın ustundeyse bu ulkede aşın nufus vardır Yuzde 6, kapıtalıst ulkelerde normal sayılan ışsızlık oranıdır Turkı- ye de >ureklı yuzde 12 dolayındakı ış- sızlıkle aşın nufuslu bır ulkedır Aşın nufusa yol açan neden. hızlı nufus artı- şıdır. Malthus (lngılız ıktısatçı, ölumu 1834). nufusun besın maddelen uretı- mınden daha hızlı arttığını, aşın nufu- sun kıtlıkJarla, savaşlarla bulaşıcı has- talıklarla yenıden normale doneceğını soylemıştı Soylenenler. gunumuzde bazı yoksul ulkelerde geçerlıdır Kaldı kı 198O'lı yıllann sonlanndan gunumü- ze kadar. dunyada kışı başına tahıl ure- tımı duşmektedır Bazılannın duşunce- sıne gore aşın nufus kapıtalızme ozgu- dur. sosyalıst toplumlarda nufus soru- nu yoktur Çın deneyımı bu duşuncenın doğru olmadığını gosterdı 1949'daCumhun- yet'ın kurulmasından sonra Mao, bır- çok kez, '•Devrimi yaptık, üretimi art- tırdık. başka bir şeye de gerek yok" de- mıştı Fakat 1953 nufus sayımının so- nuçlan (nufus yaklaşık 600 mılyondu), duşuncesını değıştırdı Çın. yanda ke- sılen ıkı doğum denetımı kampanya- sından sonra aıle planlamasına 1971 'de resmen başladı 1970"te Kuba, Latın Amenka'nın. nufusu en yavaş artan 2- 3 ulkesınden bınydı Ne var kı Castro, bırçok konuşmasında, bu nufus artışı- nı da ekonomık gelışme ıçın hızlı bul- du Aşın nufusu bulunmamasına kar- şın. Sovyetler Bırlığı kurtajı 1936"da yasallaştırdı Nufusu sınırlayıcıonlem- lere Japonya 1948 'de. G. Kore 1961 Tde başladı Aşın nufusuna karşın Turkjye de hu- kumetler aıle planlamasına sıcak bak- madılar TurgutOzal,"80milyonoldu- ğumuz zaman basrığunız yeri rirretece- giz. O zaman Yunanistan bizden kork- sun'"demıştı 80 mılyon olduğumuz za- man doğacak ışsizlığı duşunup kork- ması gerekenbızız Yunamstan'ıntuzu daha kuru Başlannda aşın nufus soru- nu yok Hızlı nufus artışı ışsızlığı art- tırdığı gıbı. gelır dağılımını bozar, çok çocuklu aılelenn tasarrufunu azaltır (gıderek borçlanmalanna yol açar). ta- nmda venmın azalmasınayol açar, ge- cekondulaşmayı. hırsızlığı. cınayetlen arttınr Nufusu hızlı artan bır ulke bır yandan yatınmlannı arttmrken. ote yandan nufus artışının yavaşlamasını sağlamalıdır Eski çağlardan bu y ana toplumlar. is- tenmeyen çocuğu ve aşın nufusu onle- mek için çeşitli yontemkr uygulamış- lardır. Bunlann kımılen şunlardır Içı- ne sokmama, dışan çekme. çocuk du- şurme, e\ lılık dışı cınsel ılışkıyı yasak- lama. dullann yenıden e\ lenmesını ya- saklama geç e\ lılık bst uste kıtlıklar geçıren Irlanda'da 20 yuzy ılın başlann- da damadın ortalama y aşı 30' un ustun- deydı Gunumuzde uygulanan bazı önlem- ler şunlardır Doğum kontrol hapı. ra- hım ıçı araç kısırlaştııma prezervatıf kurtaj. ntım yontemı Erkeğın kısırlaş- tınlması en ucuz yontemdır Rahım ıçı araç da ucuzdur Doğum kontrol hapı bıraz daha pahalıdır. ne \ar kı bu ılacı kullanmasinı bılmek gerekır Kurtaj pa- halı bır yontemdır Kısaca uç ulkedekı (Çın, Hındıstan, Kenya) doğum denetımı uygulaması uzennde duracağım Çin'de Mao'nun sağlığında slogan "Geç evlen Bır do- ğumdan otekıne uzunca ara ver Az ço- cuk yap° idi. Mao'nun olumunden son- ra nufus polifikası sertleşti. Slogan Her kan-kocayabırçocuk biçiminedonuş- tü. Tek çocuklu anne-baba daha çabuk terefı ettınlıyor, anneye ek doğum ıznı \enlıyor. çocuğa okula yazılırken on- celık tanınıyor. aıleye devlet e\lennın aynlmasında oncelıklı davranılıyordu Doğum denetımı ıçın en çok rahım ıçı araç kullanılıyordu Bunu kısırlaştırma \e çocuk duşurmeızlıyordu Çin'de nu- fusun artış hızı bınde 9'a kadar duştu Bu buyuk bır başandır Hindistan. aile planlaması uygulama- ya 1951'de başladı \e erkeğin kısüaşn- nlmasına öncelik verdL 1956-73 ara- sında heryıl 3 1 mılyon kışı kısırlaştı- nldı 1973-75 arasında kısırlaştırma duraksadı Kısırlaştırma kâğıt uzennde ısteğebağlıydı Ne var kı çoğu kez ınsanlar tek tek ya da toplu halde zorla kısırlaştınlıyor- du 197 6-77'de8 3 mılyon kışı kısırlaş- tınldı Bazı eyaletlerde ayaklanmalar oldu. yüzlerce kışı oldu Kazandığı 1971 seçımınde Indira Gandi'nın slo- ganı "Voksulluğa son ver" ıdı 1977 se- çımınde muhalefetın sloganı "Indi- ra'ya son ver, penisini kurtar" oldu Gandı seçımı yıtırdı. kısırlaştırma tav- sadı 1980'den sonra kısırlaştırmaya hız venldı Bu kez kadınlar da kısırlaştın- lıyordu Hındıstarr'da nufusun artış hı- zı bınde 20'ye duştu 196O'lı yıllann ortasında Kenya'da nufusun yaklaşık yuzde doksanı tanm- la uğraşıyordu ve nufus çok hızlı artı- yordu (bınde 43) 1966'dahukumet. aı- le planlaması programını başlattı Ne var kı Kenya"daki kabileier arasında şkldefli bir duşmanlık vardı ve hiçbir kabile doğum denetımıy le zayıfduşmek istemiyordu. 197O'lı y ıİlann sonlannda yapılan bır ankete gore halk, sekız ço- cuklu bır aıley e ideal aile gozuy le bakı- yordu 1980-90 arasında Kenya'da nu- fus artış hızı yılda bınde 39 ıdı ve ure- tım bu kadar hızlı artmadığı ıçın fert ba- şına gelır duşüyordu EkvadorvePapua Yenı Gıne'de nufus artış hızı Kenya'nın yansı kadardı Fakat üretımı yeten ka- dar arttıramadıklan ıçın bu ulkelerde de kışı başına gelır 1982-92 arasında duştu Din. doğum denetimini onleyebilen önemJibiretkendir.Kılıseye gore "Tan- n, doğacak her çocuğu dunyaya koltu- ğunun altında ekmekle gonderir'" ve "İki kişinin kamı doynyorsa uç kişinin- ki de doyar, uç kişinin karnı doyuyorsa dort kişininki de doyar". 1968'de Ko- lombıya'dakılıse, doğum denetımyon- temlennı yayan Dr F.Tamayo'yu, obur suçlamalar arasında CIA ajanı olmak- la suçladı Dr Tamayo, gazetecılenn u Şimdi ne olacak" sorusuna, "Bir şey olacağı yok. Kabinedeki beş bakanın kansının aile planlaması hizmetlerini ben yapıyorum" yanıtını verdı Nevar kı. obur Latın Amenka ülkelennde kı- lıse daha etkılıydı Nıtekım Latın Ame- nka ulkelen nufus artış hızı, zaman ıçınde en az duşen ulkeler oldu Ekonominin örgiitlenme biçimi de doğum denetiminin etkinliğini azalta- bilir. Nıtekım Hındıstan'da tanmsal ke- sımde aılelenn çok çocuklu olmasının onemlı bır nedenı. anne-baba yaşlandı- ğı zaman çocuklardan bınnın yadaote- kısının onlara bakma olasılığının bü- yuk olmasıdır Bu durumda sosyal sı- gortayı tanm kesırrune yaymadıkça do- ğum denetımı onlemlen etkın olmaya- caktır Yıne, Hındıstan, Mısır. Jamaıka gıbı ulkelerde tanm kesımınde aıle bı- reylen yılın çoğu ayında pek meşgul olmadığı halde, hasat mevsımınde bu- tun aıle tam gün tarlada çalışmaktadır Bu durumd3, sulama, makıneleşme gı- bı yollarla venmı arttırmadıkça, uretı- mı azaltmaksızın aıley ı kuçultme ça- balan başanlı olamaz Kişi başına gelir ve eğitimin artması, köyden kente goç, doğurganlığı azaltan uzun donemli etkenlerdir. Doğum dene- timi doğurganlığı azaltan kısa donem- li bir etkendir. Burun bu etkenlenn et- kısıyle gunumuzde bazı ulkelerde nu- fus artışı hemen hemen durmuştur Bu ulkelerden kımılen şunlardır Isveç. Danımarka. Ispanya, ttalya, Rusya. tn- gıltere, Yunanistan 1980-90 arasında dunyada yıllık nufus artış hızı bınde 17'dır Son 15 yılda, yoksul ulkelenn çoğalma hızında da onemlı duşuşler gozlendı Bununla bırlıkte, gunümuzle 2050 yılı arasında dunyada gerçekleşe- cek nufus artışının yuzde 97'sının yok- sul ulkelerde ortaya çıkacağı ongörul- mektedır Türkiye'de nufusun arOş hızı, son 40 yılda, binde 30'dan binde 18'e dbştü. Doğu Anadolu'da ıse nufusun artış hı- zı hâlâ bınde 44 ve çok yuksek Bugun nufus artışı durmuş ulkelerde halkın yuzde 95'ı bilinçli olarak gebelığı on- leyıcı yontemlere başvurmaktadır Bız de, resmen aıle planlaması pohtıkası uygulayabılınz Ne var kı boyle uygu- lama, dıne bağlı gruplann ve etnık gruplann tepkısıyle karşılaşabılır 1976'da Hındıstan'da hukumet halka parasız gebelığı onleyıcı ılaçlar dağıt- mış, fakat halk tepkı göstermış, bunla- n kullanmamıştı ARADABİR Prof. Dr. HALİL KIRBmK ODTU Fen-Edebnat Fjk Cumhuriyete Sahip Çıkmak Görevimizdir Turkıye Cumhurıyetı Devletı zor bır donemden geçıyor Mıllet, vatan, cumhunyet ve devlet kavram- ları uzerınde kargaşa yaratılmaktadır Cumhurıye- tın yıkılmasi ıçın karşıt guçler seferber olmuş du- rumda Yenı bır 'ıstıklal' savaşı belırtılerı gozlemek- teyız Bır yanda cumhurıyetını korumak ve surdur- mek ısteyenler, bır yanda sesını çıkarmayip kaza- nana gore taraf olmayı planlayan 'eyyamcılar'', dı- ğer yanda da, amacı, vatanı parçalamak olan ve çağdışı ozlemler taşıyan ıç ve dış şer odaklan var Hazıran ayının ıkıncı haftasında Genelkurmay Başkanlığı'nın ust kademe burokratlar, yonetıctler, basın mensupları ve kamuoyu ıçın yaptığı bılgılen- dırme ve değerlendırme konferanslarında cumhu- nyet karşıtlannın nasıl planlı hareket ettıklen ve kım- ler tarafından desteklendıklen gozler onune serıl- mıştır Durum vahım gorunmektedır Tehlıke kapı- ya dayanmıştır Cumhunyet karşıtlarının ekmeğıne yağ surecek anlamsız demokrası tartışmalarıyla boşa vakıt harcanmamalıdır Vatan ve mıllet bu- tunluğu tehlıkedeyken vatanın butunluğunu ma- yınlayanları ya da onlarla bır olanları demokratık olarak ıkna edelım gıbı gulunç tezlerle ortaya çıkan- ları anlamak mumkun değıldır Yukarıda soz edılen bılgılendırme toplantılannda anlatılanlarla Soylev'de 1919 yılında ulkede 'ıç ayaklanmalar' başlıklı kısımda anlatılanlar arasın- dakı benzerlık hayret verıcıdır 'Istıklal Savaşı'nda olduğu gıbı saflar bellı olmuştur Cumhurıyetı ve bu- gunku çağdaş Turkıye'yı korumak ısteyenler, her turlu hıleyı kullanarak onu yıkmak ısteyenler karşı- sında yerlerını almalıdırlar Ulkenın başına çoken kara bulutlaıia ılgılı olarak bızı uyaran ve aydınla- tan ordumuza ancak mınnet duymalıyız Cumhu- nyetı korumak ve kollamaktakı gayretınde, demok- ratık kıtle orgutlen başta olmak uzere, tum sıvıl ke- sım ordumuzun bu duyarlılığını desteklemelıdır Gelışmelerden ders çıkarmış gorunmeyen bazı sıyasıler, ordu boyle ıstıyor gıbı bahanelenn arka- sına sığınıp sorumsuz davranışlar sergılemekte ve bu tutumlanyla, henuz yıpranmamış bır kurum olan orduyu bılerek ya da bılmeden hedef halıne getır- mektedırler Seçtıklerımızın ve bızı ıdare edenlerın soz konusu gelışmelerde gosterdığı davranışlara bakıldığında gelecek seçımlerde ne yapılacağı hak- kında derslerın olduğu muhakkaktır Vatandaş bu deneyımlerden dersler çıkaracaktır Eflatun'un Devlet kıtabında yer alan şu konuşmalar hem va- tandaşlar hem de seçılecek olan sıyasıler tarafın- dan iyi anımsanmalıdır - Bır çoban ıçın en tehlıkelı şey nedır? Surulerı korumakta kendıne yardımcı olan köpeklenn kotu yetışmış olması, açlıkya da kotu huyları yuzunden suruye saldırmaları, kopekken kurt olmalan değıl - Evet, bundan buyuk tehlıke olamaz - Yardımcılanmızın yurttaşlara boyle davranma- lannı, onlardan daha guçlu olunca, iyi nıyetlı ko- ruyucular olacakyerde amansız bırerzorba kesıl- melerını ne pahasına olursa olsun onlemelıyız - Pekı bunu onlemenın en iyi yolu, onlara ger- çekten iyi bır eğıtım vermek değıl mıdır? Seçtığımız kışılerden beklenılen, onlann devlet ve mıllete yararlı olmalarıdır Bunu başaramayan kışı- ler bırsonrakı seçımlerde sandıkta sıyaseten mah- kûm edıleceklennı unutmamalıdırlar Aydınlık gunler ıçın el ele vermenın demokratık ve laık cumhuriyete dort elle sarılmanın zamanıdır Ordu, laık cumhuriyete sahıp çıkarken bunu halk ıçın yapmaktadır Kendısı ıçın değıl Bunun bılın- cınde olarak ordumuza, devrımlere ve hukuk du- zenıne sahıp çıkmalıyız Ne Durumdayız... — - j ; T Doç. Dr. ŞUKRAN ŞAHIN ı urkıye'de bılımsel araştırmayı cıd- 'dıye alma duşuncesı çok yenı Dunyadakı gelışmelere bakıldığın- da. ozellıkle 1980'lerden sonra bı- lımsel araştırmalann hız kazandı- ğı gorulur Ulkemızde bu konuda ılk cıddı ve re^mı gınşım, 1983 yılında Bılım Teknolojı \uksekKurulu'nun(BT\ K)kuruluş yasasının çıkanlmasıdır Ne var kı bu kurul ıkın- cı toplantisinı. on yıl sonra, yanı 1993'te yapa- bılmıştır İkıncıatılımıse 1988yılındaSayınTı- naz Tıtiz'ın bakan olduğu donemde devlet ba- kanlığıncakalemealınan 'BilimveTeknolojiPo- ütikasradlıçalışmabelgesıdır BubelgedeTurk Bılım Pohtıkası'nın (TBP) hedeflen ve ılkelen ana çızgılenyle belırlenmeye çahşilmış ve bu hedefe ulaşmak ıçın gereklı mevcut olanaklaralt altayazılmış 1990 yılında ıse. 1 Bılım ve Teknolojı Şûra- sı'nın toplandığını goruyoruz Ancak o gunden bu yana ıkıncısı yapılamamış Oldukça genış uzman katılımı ıle gerçekleşen bu toplantı tuta- naklanna bakıldığında her uzmanın kendı ala- nında saptadığı eksıklıklenn sunumu gorulur Ancak takdır edılmelı kı bır alanda polıtıka be- lırlemek oyle kolayca gerçekleşebılecek bır şey değıldır Buşûrada konuy a daha genış perspek- tıften bakan Prof Dı Nimet Özdaş'ın değerlen- dırmelen dıkkat çekıcıdır ve zaten bu alandakı çalışmalara da ıvme kazandırmıştır 1993 yılına gelındığınde BTYK ıkıncı top- lantısını yaparak Bilim Teknoloji Belgesi'nı (do- kumanını) kabul eder ve bunun uyaulanması ıle TUBtT^Kgorevlendınlır TUBtTAK hemen bu belgede belırlenmış olan alanlardakı uzmanlan toplayarak çalışma gruplan oluşturur ve daha sonra alt çalışma gruplan oluşturularak çalışma- lar başlatılır Bu çalışmalar hızla devam etmek- te TLBİTAK Bılım Teknolojı Pohtıkası Daıre Başkanı Sayın AykutGöker 1995 yılında, 'Bi- lim Sanayi Teknoloji Uçlemesi' adlı populer bı- lım kıtabı olan yapıtını yayımlar Son derece ıç- ten ve akıcı bır dılle yazılmış olan kıtabın ben- de bıraktığı etkı, sonunda benı Sayın Goker'le tanışmava kadar göturdu TUBlTAK'tan destek alarak yaklaşık 1991 yılından ben proje yapmakta olmama karşın «ı daırenın varlığından haberdar değıldım Sayın Göker'ın bana verdığı çalışma raporlannı oku- duktan sonra -bunlar yaklaşık 20 cıltten oluş- makta- ıtıraf etmelıyım kı kestırebıldığımden (tahmınımden) daha kapsamlı ve çok çalışma yapıldığını gordum Bugune kadar yapılan ça- lışmalar çok organıze olmasa da bır yere kadar gelındığı gerçeğını kımse y adbimıyor Ne varkı bu çalışmalar henuz yaşama geçınlebılmış de- ğıl Uygulama surecının de, çalışmalann yapıl- dığı bır sureç kadar surece gereksınımı var gıbı eorunuyor ••• Eksık olan v e kanımca en onemlı nokta bu ça- lışma gruplannın ıçıne sosyal bılımcılenn katıl- mamış olması Bılım ve teknolojı dendığınde nedense akla hep fen bılımcıler gelıyor Amaç teknolojı uretmek ve teknolojıyı kullanıma sok- mak olduğuna göre, bunu kullanacak ınsanın gereksınımı, kultüru, sosyal yapısının çok net bır bıçımde tanımlanması gerekıyor Bu nedenle sosyal bılımcılenn çalışma grubuna dahıl edıl- mesı şart Anladığım kadanyla TUBtTAK da bunun farkında ve umanm yakın bır tanhte bu gerçekleşır Butun bu çahşmalan TÜBİTAK, Yuksek Planlama Kurulu'nun ısteğı doğrultusunda VII 5 yıllıkplankapsamındayurûtmektedır Buara- da 43 mılyon dolar sermayelı Turk Teknolojı Vakfı (TTGV) kurularak bu çalışma programı- nın ıçıne katılmış Zaten bu çalışmalarla ılgılı olarak çıkan yayınlar TLBİTA.K, TUB\ ve TTGV'nın ortak çalışması olarak belgelendınl- mış Gorulduğu gıbı, ulke hızla bılımsel ve tek- nolojık vapılanmaya doğru gıdıyor, ancak daha aşılması gereken çok yol var Bılım pohtıkası kapsamında, gelecek yazım- da 'Türkiye'de bilimsel araştırmaların dunı- mu'nu ışlemeye çalışacağım • WINDOWS 95 • VVORD7.0 ' • EXCEL 7.0" • POVVER POINT • ACCESS • BİLGİSAYARLI MUHASEBE MIKRO, LINK, ETA • BİLGİSAYAR TEKNİSYENLİĞİ HARDVVARE, SOFTMRE 10 Kısılik Sınıflarda Her Öğrenciye 1 Bilgisoyar ı.(0212) İU 04 04-224 09 09 247 44 68 HaMaııuı Cıd. No 245/251 K:i Osmmkey • Wi 30240 İSTANtUl ILAN T.C. KADIKÖY ASLİYE 2. HUKUK HAKİMLİĞİ'NDEN EsasNo 1996 747 Mahkememızın 1996 747 esa;,, 1996 951 kararh ılam ıle davacının Dursu- nalı'nın ıptalıyle Tur- gut olarak duzeltılme- sıne karar venlmıştır Ilanolunur 3 12 1996 Basın 30758 T.C. SARIOĞLAN ASLtYE HUKUTC HAKİMLİĞİ'NDEN 1996'67 Davacı Mehmet Adıguzel ıle davalılar Hazı- ne ve Alamettın Beledıye Başkanlığı'nın arala- nnda gorulmekte olan tescıl davasında venlen ara kararı gereğınce. Sarıoğlan ılçesı Alamettın Kasabası Ortaoba mevkıınde kaın d Dursun Durman, Yusuf Adı- guzel ve \\\ Hamurcu'nun g Çeşme sonrası mera. k ve b Mıra ıle çevnlı nızalı yer davacı Mehmet Adıguzel adına tapuya tescıl edılece- ğınden bu yer hakkında bır hak ıddıa edenlenn Sanoğlan Aslıye Hukuk Mahkemesı'nın 1996/67 esas sayılı ve 25 9 1997 saat 11 30 du- ruşma gunlu dosyaya muracaat etmelen ılan olunur 13 6 1997' Basın. 28244 ŞEBİNKARAHİSAR KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Sayı 1995 65-1997 21 Davacı \asar Zengın vekılı Av Rafet Sanoz tarafından da- valılar Cemıle Buyukkaraca. Hüseyın Çorek, Nazıre Kara- kurt Sevım Urau, Nazıre Umu. Halım Umu. Sevgı Lmu. Ha- lımek Bıresen Bozkurt. lbrahım Hılmı Kurtul. Zekıye Güneş aleyhıne açılan kadastro tespıtıne ıtıraz davasının mahkeme- mızde yapılan vargılaması sonunda. Şebınkarahısar Kadastro Mahkemesı nın 9 4 1997 tanh. 1995 65 esas, 1997 21 karar sayılı ılamı ıleGıresun ılı, Şebın- karahısar ılçesı, Kırkgoz Mahallesı. Oynargol mevkıınde bu- lunan 345 ada 23 parselın 3264 09 m2 olarak davalılar adına 21 8 1995 tanhlı komısyon karannın ıptalı ıle mustakılın Ka- zım oğlu Yaşar Zengın adına tapuya kayıt ve tescılıne karar venlmıştır Ilgılı karar davalılardan Şebınkarahısar ılçesı, Kırkgoz Mahallesmden Abdulkadır oğlu Husey ın Çorek, Ha- san kızı Nazıre Karakurt, Tayyar kızı Sevım Umu, Abıdın kız- lan Nazıre Umu, Sevgı Lmu, Abıdın oğlu Halım Umu, Hasan kızı Zekıye Guneş adlanna 7201 sayılı Teblıgat Kanunu'nun 28 ve müteakıp maddelen gereğınce hukum ozetınını ılanen teblığıne. ılan tanhınden ıtıbaren 15 gun sonra kesınleşeceğı hususu ılanen teblığ olunur Basın 30475 ŞİŞLİ 3. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1997 592 Davacı Anfe Bul- duk tarafından mahke- memıze açılan vası ta- yını davasının sonun- da, Kurtuluş Bılezıkçı Sokak Emek \pt No 153 7 Şışlı Istanbul adresınde ıkamet eden mahcur Murat Bul- duk'a annesı Anfe Bulduk, mahkememı- zın 19 6 1997 tanh ve 1997 592 esas 1997711 karar sayılı ılamı ıle vası tayın edılmış oldu&u ılan olunur 2 7 1997 Basın 30323 İLAN T.C. DENİZLİ 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1996 177 1997/253 Davacı TEDAŞ Gen Müd adına Denızlı Muessese Mudurlüğu vekılı tarafından dava- lı Güraş Gür Inşaat Taahhüt Tunzm Tekstıl AŞ aleyhıne açılan davanın mahkememızde yapılan duruşması sonunda Sâltak Mah no 13 Denızlı adresıne davalı Gûraş Gür Inşaat Taahhüt Tunzm Tekstıl AŞ adına çıkartılan davetıyenın gen döndüğu, soruşturma ıle adresı tespıt edılemedığın- den ılanen teblığıne karar venlmış olmakla, mahkememızın 27 3 1997 tanhınde venlen karar gereğınce dava değerı 72 488 500 TL olduğunu HUMK 1/2. 8 ve 27 maddeler ge- reğınce mahkememızın gorevsızlığıne, dava dılekçesının görev yonunden reddıne ıstem halınde dosyanın görevlı nob sulh hukuk mahkemesıne göndenlmesıne, yargılama ve harçların gorevlı mahkemece goz onunde tutulmasına karar venlmış olmakla ışbu kara- nn ılan tanhınden ıtıbaren 7 gun sonunda teblığ edılmış sayılacağı ve teblığden ıtıbaren 15 gunun sonuna davalı Guraş Gur Inşaat Taahhüt Tunzm AŞ yonunden temyız etmedı- ğı takdırde karann kesmleştırıleceğı karar davetıyesı teblığ yenne geçmek uzere ılan olu- nur 1 7 1997 Basın 30710 İLAN T.C. SİVTmnSAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Sayı 1994 319 E Davacı SaturTunstık Tesıslen Ltd Ştı Vekılı Av Nurten Çağlar tarafından davalılar Soner Sevınç ZekenyaSe- vmç Yakup Daldal, Alı Daldal ve dahılı davalılar Fıgen Sevınç Zevnep Sezen Se\ın HavvaDaldal. Bednye Daldal, Dondu Daldal. Hasan Basn Daldal, Nasıbe Daldal ve Rasım Daldal aleyhıne mahkememıze açılan tazmınat davası- nın venlen ara kararı gereğınce Tum aramalara rağmen adresı tespıt edılemeyen ve son ıkametgâhı Yukarısebıl ko- yu Haymana <\nkara adresınde olan davalılar Nesıbe Daldal. Rasım Daldal. Hasan Basn Daldal, Bednye Daldal ve Dondu Daldal'ın duruşma gunu olan 29 09 1997 gunu saat 09 00'da mahkememızde bızzat hazır bulunmalan veya kendılennı bır vekılle temsıl ettırmelen aksı takdırde yokluğunda yapılacak ışlemlere ıtıraz edemeyeceğı HUMK 213 ve 377 maddeler gereğınce ılanen teblığ olunur 01 07 1997 Basın 30665 İLAN T.C. AVANOS KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN EsasNo 1997 23 Davacılar Menekşe Şafak ve Yener Şafak vekıllen Av Ilhan Tok tarafından dava- lılar Huseym Şafak ve arkadaşlan aleyıhne mahkememıze açılan Avanos Akarca ka- sabasında kaın 113 ada 34 nolu parsele ılışkın tesbıte ıtıraz ve tescıl davasının yapı- lan açık vargılaması sırasında, Davalılar Husey ın Şafak. Elıf Yıldız, Menekşe Kurt. Zeynep Şafak, Burhan Şafak ve Yaşar Şafak'ın adreslennın tum araştırmalara rağmen tespıt edılemedığınden ıla- nen teblığıne karara venlmış olmakla Belırtılen davalılann duruşma gunu olan 19 8 1997 gunu saat 09 00'da mahkeme- mıze gelerek duruşmalara katılmalan ya da kendılennı bır vekıl ıle temsıl ettırme- len, duruşmalara gelmedıklen ve kendılennı bır vekıl ıle temsıl ettırmedıklen tak- dırde duruşmalara yokluklannda devam edıleceğı ve yokluklannda karar venleceğı davetıye yenne kaım olmak uzere ılan olunur Basın 30490 PENCERE Postmodern.. Geçenlerde katıldığım bır toplantıda konuşma- cılar demokrası yoksunluğundan yakındılar Sordum - Türkiye'de neden demokrası olsun kû Bugun dunyada demokrasıyle yonetılen kaç ul- ke bulunuyor? Bır beyaz kâğıt alın adlarını alt al- ta yazın, sonra tek tek ışaretleyın Neyı'' Çağdaş demokrasıyle sureklı yonetılen ulkelenn ıkı nıtelığı var 1) O ulke duşunce evnmınde Aydınlanma'dan geçmıştır.. 2) Ekonomıde sanayi devnmını gerçekleştırmış- tır Adı ne bunun? 'Modemızasyon' ' Batı artık modernleşmeyı de sollayıp 'postmo- dern ' çağa doğru mu yol alıyor? . • Türkiye'de demokrası neden olsun kı? Bız ne 'Aydınlanma felsefesı'nın ımbığınden geçmışız, ne de sanayi devrımını yaşamışız1 Fıkır dağanmızla toplumsal yapımıza demokrası ışleyebılır mO Kordovuşu ağır basar Polıse, polıtıkacıya, ışçıye, atanmışlara, seçıl- mışlere, solcuya, sağcıya, yazara, askere, sıvıie, sermayecıye, gokyuzunde uçan kuşa kızmakla de- mokrası yuruyebılır mı^ Ortaçağın tarıkatını 'sıvıl toplum orgutu' sayarak dıncılıkle demokrası yap- mak ısteyen bır toplumda demokrası yaşayabılır Koftehor68'lı geçınır "Neden sosyalızmı kurmadı" dıye 1968'de Mus- tafa Kemal'e kızardı 1998'e beş ay kaldı Bızım koftehor bu kez "neden demokrasıyı kur- madı" dıye yıne Mustafa Kemal'e kızıyor . Hem bızımkı şımdı 'postmodem' oldu Ne demek o? Avrupa geçmış yuzyıllarda Ronesans'ı, Re- form'u, Humanızma'yı Aydınlanma'yı yaşadı, en- djstn devrımını gerçekleştırerek 'modernızas- yon'u tamamladı Pekı, bunun otesı yok mu? Batı 'otesını' anyor 'posf'un anlamı da 'otesı' değıl mı' Avrupa'da postmodern akım bunun ıçın Ancak daha modernızasyonu tamamlamadan postmodern numarasına takılırsan, uçuklaşırsın Şerıatçıyla halvet oldun mu, 'modern'\ gıder 'post'u elınde kalır, onu da tankata yaydın mı 'post- n/ş/n'olursun NasıP Fethullah Hoca gıbı sarıkla mımbere oturup za- mane sıyasetınde demokrasıcılık oynar, çevrene Amerıkancı profesorlerı toplayıp postmodernızm yaparsın. • 2000'e 2 5 kaldı ama, Turk toplumu daha de- mokrasının d'sını hecelıyor Suç kımde? Başımızda dıktator yok 1 Başbakanların btrı ge- lıyor, bırı gıdıyor hukumetlerın bırı gelıyor, bırı gı- dıyor, kaç seçım geldı geçtı'' Kaç parlamento do- lup taştı? Dıle kolay 1946-1996 arasında yarım yuzyılı yaşadık, ama, demokrasıden yoksunuz. Yarım yuzyıldan ben gelıp gıden parlamentolar- dan hıç olmazsa bırı, evrensel demokrası hukuku- nun yasalarını neden bırbırı ardına çıkarmadı? Mılletvekıllerının ellennı kollarını tutan kımdı'? Koy- lu mu, ışçı mı, memur mu, aydın mı, asker mı, sı- vıl mı, polıs mı oğrencı mı? Haydı çekınmeden ıtıraf edelım Toplum çoğunluğu ısteseydı demok- rası gumbur gumbur gerçekleşırdı Modern olamadık, ama postu tarıkatın tekkesı- ne sermeye gelınce bizden hızlısı yok Ha' Bır de kımı postmodern, ordunun laık ol- masına bozulmuyor mu 9 Tersını duşunelım Sılahlı Kuvvetler ya laık olmasaydı? . Trakya Bolgesı Musterı llışkılerı Temsılcılenmız- den Sayın Suphı Oncul, 30 Hazıran 1997 tarıhı ıtı- barıyla şırketımızden ayrılmış olup, Uskudar 5 No- terlığı'nın 11 Temmuz 1997 tarıhlı ve 35004 sayılı azılnamesı ıle şırketımızın kendısıne vermış olduğu tum yetkılerden azledılmıştır Şirketımız adına bu şahsa yapılacak odemeler ve yıne bu şahısla yapılacak sozleşmeler geçersız olacaktır lyı nıyetlı uçuncu şahıslara duyurulur Lily ilaç Ticaret A.Ş. ILAN T.C. SARIOĞLAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1996 68 Esas Davacı Husnu -\lbala ıle davalılar Sanoğlan Mal Mü- dürluğü \e Alamettın Beledıye Başkanlığı'nın aralann- da gorulmekte olan tescıl davasında venlen ara karan ge- reğınce, Sanoğlan ılç Alamettın Kasabası "\vıpınan mevkıın- de kaın d Yayla evlennın yolu, B Eşref Yabangulü'nun yayla evı, K Hurşıt Yabangülu'nun yayla evlennın ara sokağı, sonrasında Tayyıp Yabantaş ın yayla evı ıle çev- rılı olan nızalı taşınmaza aıt bu nızalı yer davacı Husnu *\lbala adına tescıl yapılacağından bu yer uzennde bu hak ıddıa edenlenn Sanoğlan Aslıye Hukuk Mahkeme- sı'nın 1996 68 esas sayılı ve 25 9 1997 tanhınde saat 11 30'dakı duruşmada bu dosyaya muracaatlan ılan olu- nur Basın 28245 KIRKLARELİ AŞLİYE HUKUK HAKİMLİĞİ'NDEN EsasNo 1993 127 Davacı Malıye Hazınesi Vekılı Av Nılgun Ulgen- Kırklarelı Davalı Muzaffer Ozkırlı Dava Tapu ıptalı ve tescıl Davacı vekılı tarafından mahkememıze venlen dılek- çe ıle davalı Muzaffer Ozkırlı aleyhıne açılan tapu ıptalı tescıl davasında, dahılı davalı Ercument Gırgm'ın adresı tespıt edılemedığınden ılanen teblıgat yapılmasına karar venlmekle Kırklarelı merkez Enklıce koyunde 274,275 ve 280 parsel sayılı taşınmazlann davalı adına kayıtlı ta- pusunun ıptalı ıle adına tapuva tescılını talep ettığınden duruşma günu olan 12 9 199"7 gunu saat 09 00"da duruş- mada hazır bulunmasi veya kendısını bır vekılle temsıl ettırmesı, aksı takdırde HLMK 213 ve 337 maddeler gereğınce yokluğunda yargılamanın surdurulup sonuç- landınlacağı dava dılekçesının teblığı yenne kaım olmak uzere ılan olunur Basın 13073
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear