Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
14TEMMUZ 1997 PAZARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 15
(stanbul
Edirne
Kocaeli
Çanakkals
Izmir
Manisa
Aydın
Denizli
Y
Y
Y
Y
PB
PB
PB
PB
26
28
27
27
32
32
35
32
Sinop 24 Adana
Samsun Y 25 Mersin
Tabzon _Y 25 Diyarbakır A
Gıresun Y 24 Şanhurfa
Ankara 26 Mardin A 35
Eskişehir Y 29 Siirt A 36
jKonya
Stvas
Zongulda< 23 Antalya
29 Hakkâri
25 Van
36 Kars
Y 31
Y 26
23
Yurdun Kozey kesımlen
çok bul'jtlu, Marmara, Iç
Ege. Iç Anadolu, Kara-
denız Dogu Anado-
lu nun kuzey ve doğusu
sağanak ve gokgurultu-
lu sağanak yağışlı. dığer
yerier az bulutlu ve açık
geçecek Hava sıcaklıgı
yurdun kuzey kesım-
ennde azalacak, dıger
ferlerde değişmeyecek.
Ruzgâr. kuzey ve batı
yonlerden hafıf ara sıra
orta kuvvette esecek
Oslo
Helsınki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Pans
Bonn
PB
PB
PB
PB
Y
Y
Y
Y
26
22
22
20
22
21
28
24
Münih Y 20 Milano
Berlın
Budapeşte
Madrıd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
PB
PB
Y
PB
PB
PB
PB
21
24
32
24
28
26
28
32
PB 24
Moskova 28
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bışkek
Tiflis
Kahıre
A
Y
Y
PB
Y
Y
PB
35
25
29
22
26
26
35
Şam PB 30
Açık Parçalı bulut'u Sısl B u l ı j t l u t Çok ı Yağmuij Kariı > Go* gurultülü
G U N C E L CÜNEYTARCAYTREK
• Baştarafı 1. Sayfada
Ne çare. telaş içinde koştururken kaldırdığı toz-
dan sağını solunu göremeyen "Yakışıklı" Baykal.
müthiş bir
direnç gösteriyor.
"Ya seçimi 1997'de yaparsınız, ya da..." diyor.
Ötesi zaten bilinen senaryo.
Dehşet venci eleştiriler yönelttiği RP ve "kolu
kanadı kırk"ö\ye tanımladığı DYP ile birieşerek hü-
kümeti düşürecek!
CHP'nin seçim koşulu altında olâ ki bu hesap ya-
tıyor. Baktı ki DSP'li hükümet yola koyulmuş; top-
tuma yararlı ve demokrasiye uygun adımlar atı-
yor... "Yapmıyorsun seçimi ha" deyip, hükümet-
ten çek desteğini, indir aşağı.
REFAHYOL'un şeriatçı gidişe yol verdiği günler-
de esen karşı rüzgârtarı kullanarak toplumda adın-
dan sıkçabahsettirmeyi beceren CHP'nin, Takke-
(i ile Şaibe gittikten sonra. oy oranı nedir, araştırıl-
dı mı acaba?
"Yakışıklı" Baykal, laikliğin birnumaralı şövalye-
si rolünde çekmiş kıhcı yürürken, CHP oylannın
yüzde 18lere vurduğunu övünerek ilan ediyordu.
Herhalde oy oranını her hafta başı inceliyor ol-
malı Yakışıklı. Son günlerdeki -uydurma değil, ger-
çek- oy grafiğini açıklasa da başarılarıyla duydu-
ğu kıvanca bizler de ortak olsak!
Birleşmez, bütünleşmez
; DİSK Başkanı Budak'ın önerisine katılmamızı
gerektiren başka bir neden daha var: 1950'den
beri, nedense genel ile yerel seçimleri aynı tarihe
bir türlü getiremiyoruz.
Genel seçımleryapılıyor, sonra yerel seçimler. Bir
ara Türkiye'de arka arkaya yapılan seçimlerin hü-
kümetlere çalışma olanağı vermediği, halkın da
sandığa gitmekten sıkıldığı savunulurdu.
Bu kadar sık, hatta arka arkaya seçime giden ül-
ke olmadığından dem vurulurdu. "Seçim yapmak-
tan iş göremiyonız" diyen diyene.
Şimdi çark tersine işliyor. Cumhurbaşkanı'ndan
başlayarak pek çok çevre; olmadı, bir daha, o da
istenileni vermedi. al başka bir yeni seçim diyor-
lar.
Gününe, çağına ve ortamına göre, fikirlerden,
görüşlerden döne döne dün neydi, bugiin nedir, bir
türlü kestiremiyoruz. Ama "dün dündür, bugün ise
bugün" demeyi pek güzel beceriyoruz.
Oysa, yerel ve genel seçimleri Mart 1998'de ay-
nı pazar günü pekâlâ yapabilir, hiç değilse bir kez
olsun iki seçimin yakasını bir araya getirebihriz.
"Birteşelim, TBMM'deki gruplan bütünleştirerek
biryumruk olalım" edebiyatıyla kamuoyu ve DSP
ile oynaşan "Yakışıklı" Baykal, "Gel birlikte hükü-
met olalım" önerisini alıaca^ pırrr!
Eski sözlerinde koydunşa_bul.
Oysa, bir genel seçimden sadece laiklik rüzgâ-
rına sığınarak zaferle çıkmak olanaksız. Çok değil,
bir ay önce yayımlanan bir anket, birleşmiş bir sol-
la, ayrı kalmayı yeğleyen iki solun geleceğini ra-
kamlarla aydınlatıyordu.
Anket, sol partilerin güçbirliği gerçekleşirse
"gençlenn ve kadın oylannınyüzde 55'inin sola gi-
deceğini" açıklıyordu.
Aynı araştırmaya göre ANAP ile DYP sağda güç
birliği yapacak olsalar, genç ve kadın oylarının an-
cak yüzde 25'ini alabilecekler.
Solun bu gerçeğin ayırdına varamaması, de-
mokrasimiz adına ne kadar büyük bir kayıp! Ya
da? Galiba ayıp!
Üstelik Yakışıklı'nın güzel cümlelerine kapılıp gi-
den CHP'nin, 1995 seçimlerinde yüzde 10 barajı-
nı bilegeçemeyecekdurumadüştüğü biliniyor. Ay-
nı hataya destek vermenin gereği var mı?
Yaşadığımız günlere, izlediğimiz siyasal geliş-
melere bakarak bir iki noktanın altını çizebiliriz:
Amaçta aynı olan öğeleri bir araya getirmenin zo-
runluğu ortaya çıkryor.
.- Yerel ve genel seçimle/t aynı gün yapmak...
• Solda yerel ve genel sSçimlere en azından güç
birliği yaparak birlikte gitmek...
Yeni dönemin vazgeçilmez koşulları gibi görü-
nüyor.
Ege'nin aııtik
limanları tehlîkede
EBRUTOKTAR
ANKARA - Ege Böl-
gesi'ndeki sulak alanla-
nn SİT alanı ilan edilme-
lerine karşın. çeşitli bas-
kılar sonucu yok olma
tehlikesiyle karşı karşıya
olduğu bildirildi. Ege
Üniversitesi Peyzaj Mı-
marlığı Bölümü öğretim
üyesi Doç. Dr. Engin
Nuriu. Prof. Dr. CmitEr-
dem. Prof. Dr. MünirÖz-
türk ile ögretim eleman-
lan Rüya Yılmaz \ e Zey-
nep Akarsu tarafından
yapılan "AntikçağdaEge
Limanları" adlı araştır-
mada, antikçağın Ege li-
man kentlerinin yok ol-
mak üzere olduğu sap-
tandı. Araştırmada, 9bin
800 hektarlık alana yayı-
lan Türkiye'nin en önem-
li kuş alanlanndan biri
olan ve 1994 yılında SÎT
alanı ilan edilen BüyülC
Menderes Deltası'nın sa-
nayi kuruluşlan tarafin- •
dan öldürüldüğü belirtil-
di.
Büyük Menderes Ir-
mağı'nın sulamada kul-
lanıldığı, sanayi kuruluş-
lannın antılmamış kirli
atıklannın suya kanştığı
belirlenen araştırmada,
"Bunun sonucunda la-
günlerde toplu balık
ölümleri gözlenmiştir*
denildi. Araştırmada, 6
bin 708 hektar alana ya-
yılan Bafa Gölü'nün su-
cul bitkiler ve sukuşlan
popülasyonu açısından
önemi vurgulanarak
"Gölün özelükle güneyin-
deki yamaçlarda zeytin-
likteryayguıdırvegüney- i
batı ucundan da saz top-
luluklan, kıyılarda ise ıl-
gın ve söğütlere rastlanı-
lır" denildi. 1994yılında
Tabiatı Koruma Alanı i-
lan edilen gölün güney ve
doğu sahillennde turizm
amaçlı yapılaşmalann
yoğunlaştığı belirtilen
araştırmada. *Ancak gö-
lün yapılaşmaya karşı sı-
kı korunması sonucunda
turizm ağıriıklı tahribat
fazla gözlenmemektedir"
bulgusuna yer verildi.
Araştırmada, 1991 yılın-
da tümü SİT alanı ilan
edilen Küçük Menderes
Deltası'nın da turizm
merkezlerinin tehdidi al-
tında olduğu belirlendi.
175 kilometre uzunlu-
ğundaki 1500 hektarlık
alana yayılan Küçük
Menderes Deltası'nın
önemli bir kıyı sulak ala-
nı olduğuna işaret edilen
araştırmada. karabatak
adlı kuş türünün bölgede
konakladığı vurgulandı.
Vakıflara köktendinci operasyonu
ANKARA(CumhuriyetBürosu)-CHP destek-
li 3"lü koalisyon. atamalar kor.usunu bir haftada
tamamlamayı ve hızla icraata geçmeyi planladı.
Üst düzey atamalann büyük bölümünün bugün
Cumhurbaşkanlığı Köşkü'ne sunulacağı belirti-
lirken Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı'na
bu görevi vekâleten yürütmeye başlayan Kutlu
Savaş'ın, Çay-Kur Genel Müdürlüğü'ne de Ne-
jat L'ral'ın getirileceği bildirildi. Vakıflar Genel
Müdürlüğü'ndekı dincı kadrolaşma ve bu kuru-
ma bağlı birimlerin köktendinci icraatı lconusun-
da Genelkurmay Başkanlığı'nın da bazı saptama-
lan bulunduğu öğrenildi.
ANAYOL döneminde yaşanan en önemli bu-
nalımlardan biri olan üst düzey atamalar 55. hü-
kümette sorun yaratmadı. Üst düzey atama ka-
rarnamelerinin büyük ölçüde tamamlandığı ve
bu hafta içinde bu atamalann tamamlanacağı be-
lirtildi. Buna göre Başbakan Mesut Yılmaz. gö-
reve başlar başlamaz vekâleten yaptığı atamala-
n asaleten tamamlayacak. Mesut Yılmaz'ın ba-
sın danışmanı Sogi L1usa>, Başbakan Başmüşa-
virliğikadrosunaatanacak. Yılmaz'ındanışman-
lanndan Osman Yazıcıoğlu da Başbakan Başmü-
şavirliği kadrosunda görevlendirilecek. Yıl-
maz'ın konutunda özel kalem müdürlüğünü ya-
pan Sctna Büge de Başbakanlık Özel Kalem Mü-
dürlüğû'ne asaleten atanacak.
Susurluk kazasından sonra ola> bürokrat du-
rumuna gelen ve dönemin Içişleri Bakanı Meral
.\kşener tarafından Mesut Yılmaz'abilgı sızdır-
dığı gerekçesiyle görevden alınan eski tstanbul
Emniyet Genel Müdürü Kemal Yazıcıoğlu'nun
kardeşi Yaşar Yazıcıoğlu Başbakanlık Müsteşar-
lığı'na atanacak.
Uzun süredır boş bulunan TRT Genel Müdür-
lüğü için Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun be-
lirlediği adaylardan Prof. Dr. Aysel Aziz ile Yü-
cel Yener arasında tercih yapılacağı öğrenildi.
Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanlığı ve
Genel Müdürlüğü'ne de Hürriyet gazetesı muha-
biri MehmetGüler'in getirilmesi kesinleşti.
Hükümetin. Genelkurmay'ın tavsiyeleri doğ-
rultusunda, \akiflar Genel Müdürlüğü ile tüm
bırimlerinde köklü bir operasyona hazırlandığı
kaydedildi.
Köktendincilerin Vakıflar Genel Müdürlü-
ğü'ndeki etkinliğinden rahatsız olan Genelkur-
may Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karada-
yı'nın. bu konuda Başbakan Mesut Yılmaz'a da
özel olarak önenlerde bulunduğu savlandı. Ön-
celikle Genel Müdür Nazmi İşeri ile üst düzey ba-
zı bürokratlann görevden alınacağı belırtildi. Ge-
nel müdürlüğün görev alanında yapılacağı belir-
tilen bazı düzenlemeler de şö\ le:
# Yakıf camilerinin tümüne vakıf kumbarası
konulacak ve yapılan para bağışlan denetlenecek.
Şimdiye kadar buralarda toplanan paralann ne-
relere harcandığı araştınlacak.
# Teftiş Kurulu Başkanlıgı'ndaki miifettiş sa-
yısu artan davalara bağlı olarak arttınlacak.
# MİT ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nün va-
kıflarla ilgili verdıği istıhbaratlar anında değer-
lendirilecek. Milli Gençlik Vakfı'nın vakıflarda
etkinlik yapmasına izin verilmeyecek.
# Şimdiye kadar camilerden çalınan tarihi
eserlerin kimler tarafından \e ne zaman çalındık-
lanna ilişkin raporlar haznianacak. Çalındığı hal-
de bulunamayan tarihi eseıier konusunda emni-
yetten bilgi istenecek.
# Vakıflarlara bağlı öğrenci yurtlanna alım-
larda aynmcılık yapılmayacak. Bu yurtlarda, i-
mam-hatip kökenli öğrencilerin yanı sıra diğer
rtim düz lise mezunlannın da kalması sağlanacak.
# Vakıflar Genel Müdürlüğü ile bağlı tüm bi-
rimlerde bilgisay ar ortamına geçilecek. \ akıflann
kira takipleri, gayrimenkulleri. bağışlan ve eser-
leri ile ilgili gelişmeler bilgisayar Ue izlenecek.
Ecevit: Basın afl& çıkacak
• Baştarafı 1. Sayfada
ti. Koalisyon ortaklannın anlaşma-
sı üzerine. 8 yıllık kesintisiz eğiti-
min uygulamaya geçmesi konu-
sunda gözler, muhafazakâr kesim
başta olmak üzere ANAP milletve-
killerine çevrildi.
Anıtkabir ziyareti sonrasında \'ıl-
maz ve yardımcıları; TBMM'de
Devlet Bakanlan HüsamettinÖzkan
ve Rıfat Serdaroğlu, Adalet Bakanı
Oltan Sungurlu. Meclis Başkanı
Mustafa Kalemlı ve Başkanvekili
Hasan Korkmazcan ile ANAP grup
başkanvekilleriyle bir araya geldi.
8 yılhk eğitim
Ecevit. toplantıda, TBMM'nin ta-
til süresini fazla geciktirmemek için
hemen görüşülebilecek konulara ön-
celik verdiklerini bildirdi. Kalem-
li'nin TBMM'de görüşülecek konu-
lar hakkında diğer gnıplann görüş-
lerini alacağını belirten Ecevit.
"uvıım sağlanabilen r>edi bir çalış-
ma programT hazırlandığını kaydet-
ti. Ecevit. muhalefeteyken verdikle-
ri nüfus tespitine ilişkin yasa öneri-
sinin komısyonlardan geçip TBMM
gündemine alındığını anımsatarak.
"Buna öncelik vermek gerekiyor kL
seçmen kütükleri de doğru dürüst y e-
niknebilsin" dedi.
Ecevit, bu hafta 8 yıllık temel eği-
tim konusunun Bakanlar Kurulu'nda
görüşülüp sonuçlandınlacağını bil-
dirdi. Milli Eğitim Bakanı Hikmet
L'luğbay'ın 8 yıllık eğitim konusun-
da yasa hazırlıklan yaptığını kayde-
den Ecevit. "Orada birtakım ciddi
engeller var, onlan mutJaka aşmaya
çauşacağız''dedi.
Ecevit; Hikmet Uluğbay,
ANAP'tan eski Milli Eğitim Bakanı
A*™ Akyol, DTP'den Devlet Bakanı
Refaiddin Şahin'in bugün 8 yıllık te-
mel eğitim hakkında çalışmaya baş-
layacaklarını kaydettı. L'ygulamayı
bu ders yılına yetiştirmek için yasa-
yı tatilden önce mutlaka çıkarmak
istediklerini belirten Ecevit. değişik-
liklerin "çok kotaylıkla" yapılabile-
ceğini v urgulayarak. "Hükümet için-
de bir sorun çıkmayacağıns inanıyo-
nım. Hükümet içinde çıkmayınca
Meclis'te de çıkmaması "erekir" di-
ye konuştu.
"Hemen seçim yapılacakmış gibi
hazırtığımızı yapıp erken seçim ya-
pılmayacak gibi çalışacağız" diyen
Ecevit. CHP'nin 55. hükümete ver-
diği destek konusunda. önyargıyla
"Bizi kesin engeüeyecekler'
1
gibi ka-
ramsar bir beklenti içerisinde olma-
dığını belirtirken, "Bakarlarbaşan-
lı olamıvor isterlerse desteklerini çe-
kerler. Başanh adımlan attığımızı gö-
re göre, desteklerini çekerlerse, o da
tabii kamuoy u> la aralannda sürdü-
rülecek bir sorun olur" uyarısında
bulundu. Ecevit. Susurluk konusun-
da da. yargının işini kolaylaştırmak
için hükümet olarak ellerinden gele-
ni yapacaklannı kaydetti.
Ecevit. cezaevindebulunan gaze-
teci ve yazarlann serbest bırakılma-
ları amacıyla hazırlayıp Meclis'e
sundukları basın affıyla ilgili yasa
önerisinin hükümet ortakları arasın-
da görüşülerek bu hafta sonuca bağ-
lanacağını açıkladı. Ecevit, Sungur-
lu. Devlet Bakanlan Hikmet Sami
Türk, Cavit Kavak ve Serdaroğ-
lu'nun bugün bir araya gelerek basın
affıyla ilgili çalışmalan yürütecek-
lerini kaydetti.
Yasağa
uyan yok
İstanbul Büyükşehir Beledi-
yesi ve İl Sağlık Müdürlü-
ğü "ncc yapılan ölçümlerde,
Istanbul'da denize girilebile-
cek temiz bölge olmadığu kir-
lilik oranının insan sağlığını
tehdit eden litrede 10 bin ko-
liform bakteri sınınnın bir-
kaç kat üstünde olduğu belir-
tilmesine karşın, çok sayıda
İstanbullu uyanlara aldır-
mayarak "mikrop deryasın-
da" serinlemeji tercih ediyor.
Boğaz, Kilyos ve Silivri sahil-
leri de dahil olmak üzere İs-
tanbul'un tüm km şeridinde
sayılamayacak kadar çok ko-
liform bakteri bulunuvor.
Yılmaz: Vergi affi çıkmayacak
.\N1C\RA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Mesut Yılmaz. 55. hükü-
metin önemli bir hedefinin vergi ka-
çağını önlemek olduğunu belirtirken
hükümetleri döneminde vergi affı çı-
kanlmasının söz konusu olmadığını
bildirdi. Yılmaz: kaynak paketleri.
havaız hesabı. dövizle emeklilik, be-
delsiz ithalat gibi kısmen hayali, kıs-
men palyatif tedbırlerin hıçbır fay-
da getirmediğini. makro ekonomik
dengeleri altüst ettiğini kaydetti.
Yılmaz. dün 'Hizmete Başlarken'
programmda yaptığı konuşmada,
vergi kaçağını önlemenin önemli he-
deflerinden biri olduğunu. yurttaşla-
nn vergi affı çıkacağına güvenerek
borçlarını ertelememelerıni ıstedı.
Yılmaz. "Hükümetimiz döneminde
vergi affi çıkanlması söz konusu ol-
mayacakur" dedı. Yeni hükümetin
kurulduğu bu yılın hazıran ayı sonu
itibanyla yıllık enflasyon oranının
yüzde 76 olduğunu. hedeflenen yüz-
de 57'lik oranın sağlanamadığına
dikkat çeken Yılmaz. sözlerini şöy-
le sürdürdü:
"Yıllardan beri devam eden yük-
sek enflasyon, bir yandan yannmla-
n cay dırarak işsizliğin artmasına. öte
yandan gelir dağılımının daha da bo-
zulmasına yol açmaktadır."
Ekonomik göstergelere bakıldı-
ğında iç borçlann geçen bir yılda iki
katına çıktığını, dış borçlann ise 2
milyar dolar arttığının görüldüğünü
kaydeden Yılmaz. denk bütçe haya-
linin ise daha yılın ilk yansında iflas
ettiğini belırterek "Haziran sonu iti-
banyla bütçe açığı 720 trilyon, yıl so-
nu itibanyla öngörülen bütçe açığı ise
2.5 katrilyondur. Buna ilaveten sosval
güvenlik kuruluşlanmn da bir kat-
rih ona yaklaşan açıklan söz konusu-
dur. Bugün ülkemiz çok ağır ekono-
mik şartlar altında bulunmaktadır.
Kaynak pakederi, havuz hesabı. dö-
vizle emeklilik, bedelsiz ithalat gibi
kısmen hayali, kısmen palyatif ted-
büier hiçbir fay da getirmemiş, mak-
ro ekonomik dengeleri tam anlamıv -
la altüst etmiştir" dedı.
Yılmaz. ekonomidekı bozulmayı
gidenmek için çalışacaklannı belirte-
rek çağdaş ekonominin gereklerinin
aynen uygulanacağını söyledi. Yıl-
maz, "Kİzelleştirmenin çok gecikmiş
olduğunu, devletin ve dolayısryla top-
lumun sırtında yük olan işletmelerin
halka mal edilmesi ve toplum için ya-
rarlı hale getirilmesi zamanı gelmiş-
tir \e geçmektedir. Özelleştirmenin
bir an önce gerçekleştirilmesi bir zo-
runluluktur'" dedi.
Ekonomıde makro dengelerin ye-
niden kurulacağını belirten Yılmaz,
"Piyasalar günden güne zora sokul-
mayacak. şaşkınhklara mahal veril-
meyecektir. Faizlere ve kuriara müda-
haleedilmeyecektir. Ekonomik bilgi-
ler saklanmayacak, siyasal amaçlara
alet edilmey ecektir. l zlaşma anlayışı
ekonomik alanda da hâkim kılına-
cakür. Bunun en önemli araçlann-
dan birisi de 'ekonomik ve sosyal kon-
sey' olacaktır" dedı.
Yılmaz. Merkez Bankasf nın dö-
viz rezerv lerinin şimdiden 1 milyar
dolar arttığını, menkul kıymetler
borsasının yükselmeye devam etiği-
ni kaydetti. Yılmaz, memur ve emek-
lilerin maaşlarında yapılan yüzde
35'lik bırzam-mın sorunlannı çöze-
cek bir artış olmadığını. ancak kısmi
bir rahatlama sağlayacağını sövledi.
Maaş farklan ve emekli maaşlannın
gününde ödeneceğini kaydeden Yıl-
maz,"Bunun için gerekli tüm tedbir-
ler alınmışnr'" dedi.
Anayasal çerçeve içindeneler ya-
pılabileceğinin değerlendirilecegini
belirten Ecevit, "Çünkü. anayasanın
bazı engelleyici unsuıian var, ona
başka çözüm bulmak mümkün" de-
di. Ecevit. gazetecılerın affına bağ-
lı olarak Infaz Yasası'nda değişikli-
ğın gündeme gelip gelmeyeceğine
ilişkin bir soru üzerine. "Değişik se-
çenekler var, onlar kararlaştınlacak.
Ben şimdiden bağlayıcı bir şey söyle-
meyeyim. Ama uzlaşmazlık çıkma-
vacağı kesin" dıve konuştu.
Ecevit, Güneydoğu konusunun
öncelikli konuları olduğunu vurgula-
>arak. "Aslında çok az kaynak trans-
feriyle ekonomik sorunlann. halk
üzerindeki, özelükle köyleri boşal-
hlanlarüzerindekiyükü büyük ölçü-
de hafıfletilebilir" dedi. Ecev ıt. söz-
lerini şöyle sürdürdü:
"Orada yıllardır hiç eğitim görme-
miş çoeuklar yetişiyfrt: Bölge yatılı
yurtiannın inşaatım süratle tamam-
lamamız gerekiyor. Orada birçok
projeye başlanmış. hepsi duruyor.
Çok küçük katkılaria onlar devreye
girebilecek durumda."
"Kalkuımanın köylüden başlama-
sı" ılkesine bağlı olduklarını vurgu-
layan Ecevit. tanm ve ha\A ancılıkta-
ki genlemenin mutlaka durdurulma-
sı gerektiğıni belırtti.
Ecevit. Kıbrıs konusunda Avrupa
Biriiği (AB) Komisyonu'nun kesin
çözüm için çağn yapmasının ardın-
dan görüşülecek bir şey kalmadığını
belirtirken. "AB kendisi bir çözüm
gerçekleştirmeye karariı. Türk tara-
fi ise ona uyma v ükümlülüğünde de-
ğil tabii" dedi.
Ecevit, 9-12 temmuz günlerinde
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denk-
taş ile Güney Kıbns Rum Yönetimi
1 ideri Glafkos Klerides arasında Nevv
York'ta yapılan görüşme sırasında.
AB Komisyonu'nun Kıbrıs Rum Yö-
netimi'nin tam üyelik görüşmeleri
için AB Bakanlar Kurulu'na çağnda
bulunduğunu anımsattı. AB'nın bu
kararının ardından Nevv York'ta gö-
rüşülecek bir konu kalmadığını belir-
ten Ecevit. Denktaş'ın da aynı görüş-
te olduğunun altmı çizdi.
Ecevit. Türkiye'nin konuyla ilgili
tüm duyuruları yaptığını belirterek,
"Bu durumda arnk ne görüşülecek?
AB kendisi bir çözüm gerçekleştir-
meye karariı, Türk taran ise ona uy-
ma yükümlülüğünde değil tabii. O
konuda karariı davranacağız. Yani
şimdi. asunda devletolarak, hükümet
olarak Kıbns Türk ekonomisini can-
landırmamız. işsizliği önlememiz ge-
rek. O konuda mutlaka yapılması ge-
reken şeyler var" dedi.
Kalemli de toplantıdan sonra yap-
tığı açıklamada, hükümet ortaklan-
nın çalışmaya istekli olduğunu gör-
düğünü söyledi. Hükümet ortaklan-
nın seçim yasası ve nüfus tespiti ile
ilgili vasayı öncelikli olarak günde-
me getırmeyi düşündükJenni belirten
Kalemli. Yılmaz'a diğer partilenn
grup başkanvekilleri ile de görüşerek
bu konuda mutabakat sağlamalannı
önerdiöini sövledi.
Gazi olaylarında
6
çete' parmağı
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)-Emniyet Genel Müdürlüğü Is-
tihbarat Daire Başkan Yardımcılı-
ğı'ndan alınarak kjzak olarak bili-
nen Ana Komuta Kontrol Daire-
si'ne atanan Hanefl Avcı, 1995
Martı'nda meydana gelen "Gazi
olaylan'nda Yeşil kod adlı Mah-
mutYıldn-un'ın parmağı olduğunu
iddiaetti.
Avcı'nın bu iddiasını, dönemin
Emniyet Genel Müdürü. Ulaştır-
ma Bakanı Necdet Menzir de açık-
lama yaparak doğruladı.
Avcı, daha önce yaptığı açıkla-
malarda da Gazi olaylannda dev-
letin içindeki çetenin etkili oldu-
ğunu açıklamıştı. Avcı şöyle ko-
nuşmuştu: "Gazi katliamında hepi-
miz için yaşanan soru işaretleri var.
Ben bu olaylan herhangi bir sol ör-
gütün ya da illegal bir örgütün yap-
tığına inanmıyorum. \ani bu saldı-
nyı terörist gruplar yapmadı. Ki-
rnin vaptığına gelince; devlet den-
mez, ama devletin içinde bazı kişi-
ler var. Dev Sol, PKK, İslami Hare-
ket. hepsine operasyon yapıldı;
bunlann hepsi sorgulandı, çözüldü,
ama izine rastlanmadı. Bunun da
Susurluk tipi bir olay olması müm-
kün."
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
alalım:
- Yılmaz hangi partinin milletvekili?
Hiçbir partinin. Rize'den RP milletvekili olarak
seçildi. Propaganda döneminde ve öncesınde
yaptığı konuşmaların bantları, kaset piyasasını alt-
üst edince RP'liler çözüm aradı. Kamuoyuna Yıl-
maz'ın RP'den istifa ettiği duyuruldu. Anayasa
Mahkemesi'ne ise "Biz Şevki Yılmaz'ı partiden ih-
raç ettik" dediler.
- Bir milletvekili partiden niçin atılır?
Parti yönetiminin onaylamayacağı tutum ve dav-
ranışlarda bulunduğu için.
- Eğer RP, Şevki Yılmaz'ı onaylamadığı için par-
tiden atmışsa, neden Sabri Ergül'e kırmızı görmüş
gibi saldırdı?
Yanıt çok basit:
RP, Şevki Yılmaz'ı hâlâ bağrında barındırıyor.
Yaptığı da takıyyeden başka bir şey değil.
Bu bilinen durumdu. RP, göstere göstere bir kez
daha anlattı.
Ikinci duruma geçelim. RP'liler bir dönem önce
40 kişiyken farklı bir muhalefet sergılemişlerdı.
Şimdi kâğıt üzerinde 154, Meclis üzerinde 157 ki-
şıler. Şevki Yılmaz'ın yanı sıra Ibrahim Halil Çelik
ve Hasan Hüseyin Ceylan'ı da "RP'den istifa
ederek atılmış has RP'liler" safına katmak gereki-
yor.
ANAYOL döneminde, başta Şevket Kazan ol-
mak üzere pek çok RP'li, hükümeti yıkmak için yık-
madık dosya bırakmamış, tümünü bir bir Meclis
gündemine getirmişti.
Hükümet düşünce de Çiller'le, biri gizli biri açık
olmak üzere iki protokol hazırlayıp ortaklık kur-
muştu...
Şimdi RP için yine dosya yıkım dönemi başlıyor.
Daha iki ay öncesine kadar, "Susurluk dosyası
kapanmıştır. Gereken yapılmıştır" diyen komisyo-
nun başkanı Mehmet Haltetmiş affedersiniz El-
katmış, şimdi Susuriuk'a bilgi verenleri toplayıp
yeniden işe başlıyor. Tam RP'ye yakışır bir demeç
veriyor:
"Susurluk dosyası yeniden açılmıştır..."
Yeniden açılmış diyorsanız, neden kapattınız?
Bu yanıyla çarpık bir döneme giriyoruz. Geçen
dönemin dosya örtücüsü RP, şimdi dosya dürtü-
cüsü olacak.
Temiz bir döneme başlanması için değil...
Semiz bir hükümetin haşlanması için...
Temiz toplum çabalarını RP'nin hırsına heba et-
memek gerekiyor.
İhracat patlaması...
Hükümetin güvenoyu almasının ardından görü-
nen o ki, bu hafta ihracat patlaması yaşanacak.
Çiller halâ dediği çizgide duruyorsa, güven oy
J
lamasına katılmayan yedi milletvekili ihraç edile-
cek. Sedat Çaloğlu affedersiniz Aloğlu, Ufak.
hay dilimi.. Ufuk Söylemez kritik günlerde ken-
disine sokağa çıkma yasağı uygulayan Doğan Gü-
reş, Osman Berberoğlu, Hasan Karakaya,
Mustafa Zeydan ve Mahmut Yılbaş, DYP nın
grup kararına uymadılar, Meclis'e gelip ret oyu kul-
lanmadılar.
Çiller'i savunurken devirmedik çam, çıkmadık
dam, bulunmadık itham, çarpıtmadık rakam bı-
rakmayan Söylemez, öyle anlaşılıyor ki "Bündan
sonrası yemez" dedi ve TBMM'ye gelmedi.
Doğan Güreş için sadece Kilis ilimizin adını ters-
ten okuduğumuzu daha önce de vurgulamıştık...
ihracatın öteki kahramanı ise MHP Afyon Millet-
vekili Kubilay Uygun. MHP'nin güven oylamasın-
da çekimser oy kullanması öngörülmüştü. Anlaşı-
lan Kubilay Bey, çekimser sözcüğünü yanlış anla-
dı, ne tarafta "çekim" varsa oyu o tarafa "ser" di-
ye düşündü.
Kubilay Bey doğal olarak oyunu iktidar tarafına
çekti ve orada serdi...
MHP kendisini ihraç ederse hangi partiye geçer?
Bence, daha önce hiç geçmediği bir partiye geç-
sin...
Güzel bir değişiklik olur...
KÜITÜR • SANAT 293 89 78 13 HAT)
DOĞAYISEVİP PE
ULAŞAMAYANLAR,
RE5MİNT5İNDEN
ANLAMAYANLARA ÇAĞIRI
Renklerle ve Tuallerle Tanışmak
ısteyenlen beklıvoaım
RESSAM ACAR BAŞKUT
AtSly* - Kulell Cad. 63 ÇengelkSy
Ttl :(0216) 321 70 OO
*•"*•-•c •KÎ KI K,J K*K: K" c" K: K:
| Küitür •'
|Sanat
îs ilanlarınız
İçin:
293 89 78
(3 hat)
m$
;
CELAL BAYAR ÜNİVTRSİTESİ
REKTÖRLÜĞÜ'NDEN DUYURU
Celal Bayar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi bün-
yesinde
"III. DÖNEM ÖGRETMENLtK FORMASYONU
SERTİFİKASI PROGRAMI" açılacaktır.
1. Bu programa üniversitelenn fakülte ve yüksekokul-
lanndan mezun olanlarla öğrenime devam edenlerden öğ-
renım gördüklerı programlann ilk dört yarı yılında öngö-
rülen derslerin tümünû başarmış olanlar başvurabilecek-
tir. 2. Başvurular ilan tarihinden ıtibaren 15 Eylül 1997 ta-
rihi mesai bıtimıne kadar Celal Bayar Üniversitesi Fen-
Edebıyat Fakültesi Dekanlığı'na yapılacaktır. 3. Öğrenim
süresı iki yan yıl olup. yarı yıllar 14'er hafta + (fınal - bü-
tünleme sınavİan)"ndan oluşur. Dersler 20 Eylül 1997'de
başlayacak olup cumartesı - pazar günleri yapılacaktır. 4.
Başvuruda istenen belgeler: a) Bir yükseköğretim kuru-
mundan mezun ise mezuniyet belgesi veya diplomanın
resmi onaylı fotopokisi. b) Bir yükseköğretim kurumunda
öğrenci ise öğrenim gördüğü lisans programmda öngörü-
len ilk dört yanyıldakı derslerin tümünden başanlı oldu-
ğuna dair onaylı not durum belgesi. c) Kılık kıyafet yönet-
melığine uygun yeni cekilmiş 4.5 x 6 cm boyutlannda 6
adet fotoğraf. d) Resmi onaylı "nüfus cüzdanı"' sureti las-
h kayıt anında gösterilecektır). e) lkâmetgah belgesi f)
Program ücretini yatırdığına dair belge (banka dekontu).
Ücreti: Program ücreti 50 (elli) mılyon + KDV'dir.
(Üniversıtemiz öğrenci ve personeline 45 (kırkbeş) mıl-
yon * KDV. Ücretler Celal Bayar Üniversitesi Fen-Edebı-
yat Fakültesi Döner Sermaye Işletmesi'nin TC Ziraat Ban-
kası Manisa Merkez şubesmdeki 30423 - 304.854.9 no'lu
hesabına "Öğretmenİik Formasyonu Sertifıkası Programı
Kayıt Ücreti" olarak yatınlacaktır. Programa kayıt yaptır-
dığı halde devam etmekten her ne sebeple olursa olsun
vazgeçenlenn ödedikleri ücret ıade edılmeyecektir.
Basın 31266