14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 10 TEMMUZ 1997 PERŞEMBE HABERLER Türkiye işçi Partisi eski genel başkanlarından Mehmet Ali Aybar ölümünün ikinci yılında anılıyor Bir sosyalist gibi, hiç yılmadan Sosyalizm yolunda 89yıl Mehmet Ali Aybar, 1908 de Istanbul da doğdu. Galatasaray Lisesi ve Istanbul Üniversitesi Hukuk Fakiiltesi 'ni biîirdikten sonra, öğrenimini sürdürmek için Fransa 'ya gitti.tkinci Dünya Savaşı nın patlak vermesi ve Alman işgali üzerine de geri döndü. Aynı fakültede anayasa hukuku asistam, hukuk doktoru, devietler hukuku doçenıi oldıı. Vatan ve Gün gazetelerinde yazdıgı siyasi yazûar nedeniyle 1946 'da doçentlik görevine son verildi ve üniversiteden uzaklaştmldı. Aynı yıl Demokrat Parti 'den milletvekili adayı oldu ancak seçilemedi. Mehmet Ali Aybar 1962 yılında birgrup sendikacının kurduğu TİP 'in ilk genel başkanhğmı yapmıştı. 1945-68 dönemi yazı ve konuşmalanm "Bağımsızhk, Demokrasi, Sosyalizm " adıyla yayımladı. 12 Mart döneminde bagımsız milletvekili olarak'Meclis teaskeri vönetimin uvgulamalannı eleştiren Aybar. bu dönemdeki yazı ve konuşmalanm "12 Mart'tan Sonra Meclis Konuşmaları"adlı kitabında topladı. 1973 seçimlerinde TBP'denadav oldu, seçilmedi. 30 Mayıs 1975 'te bazı eski TİP'lilerle Sosyalist Parti'yi kurdu. Parti, bir müddet sonra Sosvalist Devrim Partisi adını aldı. Bu dönemde "Leninist Parti Teorisi"ni eleştirdi. 1979 da titiik gereğince genel başkanlıktan çekildi. Kapatüan siyasi partilerin etİdnliğine veniden izin verilince, 1992 yılında Sosyalist Devrim Partisi Genel Başkanlığı na yeniden seçilen Aybar 'ın yayımlanmıs kitapları da bulunuyor. 1947yılında evlendigi Siret Hanım 'ı 1987yılında kaybeden Aybar 'ın Güllü adında bir kızı bulunuyordu. Aybar, Florance Nightingale Hastanesi 'nde 10 femmuz 1995 'te vefat etti. Devrimciler Aybar'ı anlatıyor Sınıf savaşımma katkıda bulunan büyük bilim adamı • ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras: ÖDP, aslında 1965 TtP deneyı- minin ve Türkiye de Dev-Genç ve diğer anadamarlanyla sol deneyı- minin birleşmesinin ürünüdür. Çoğulcu. çoksesli, güleryüzlü bir sosyalizm anlayışının ete kemiğe bürünmüş halidir. Bürokratik, devletçi,otoritaryen sol anlayışla- nnın eleştirel değerlendirmesidir ÖDP. Aybar'ı kaybettik. Ama Av- bar'ın, Cenan Bıçakçı'nın başlat- tığı gelenek ÖDP'de yerinı buldu. Aybar, bugün ÖDP" nın kitlesel bir parti olabıldiğıni görseydi, sanı- nm ömrü 10 yıl daha uzardı. • Eski TİP Genel Başkanı Mehmet Ali Aslan: 1960 öncesi Türkiye'de sosya- list hareket modellere bağlıydı \e sosyalistler. genellikle kalıplara göredüşünüyorlardı. Aybar. 1960 sonrası TİP'in yönetimine geçin- ce, sosyalist düşünceyı kalıplar- dan, sosyalist hareketı modellere bağlı olmaktan kurtaımaya çalış- tı. Sosyalist düşünce \e hareket büyük ölçüde özgürleşti v e bağım- sızlaştı. Bu anlayış Türkiye"deki sosyalist harekete egemen oldu. Türkiye, fıkir \e siyasi hareketini de etkiledı. • Eski öncü gazetesi yöneticisi. gazeteci Müşerref Hekimoğlu: Mehmet Ali Aybar'ı aydınlığı çağnştıran bir kişı diye düşünü- rüm. Çok değişik koşullarda tanı- dım onu, özüne ters düştüğünü görmedim hiç. 1950'lerde başlı- yor dostluğumuz. Suadiye'de Çamlıköşk'te 'sürgün öyküleri' dinliyorum, Nışantaşı'nda bir e\- de şiirler. şarkılar söyleyen ya da bir resim sergisinden söz eden bir Aybar. Ulusal atlet, büyük aşk öy- külen anlatılan güzel bir doçent. özgürlük savaşında önemli bir ya- zar, 27 Mayıs öncesinde cüppesi- ni çıkanp atan bir avukat, bir ay- dın... 27 Mayıs Anayasasfnın onanmı başlıyor, 12 Mart döne- minde. Aybar tek başına parla- mentoda. Kimi zaman 'hayır' ya- nıtı yalnız ondan duyuluyor, ama milyonlann sesi gibı güçlü. CHP lideri İsmet tnönii de şöyle dıyor yakınlanna: 'Aybar'a bakın, tek kişi, ama parti gibi çalışıyor' • Eski DISK Genel Başkanı Kemal Nebioğlu: Türkiye"dekı sosyalistler ya da kendisine sosyalist dıyenler. Tür- kiye sosyalist hareketine hesap vermek mecburiyetindedir. Ay- bar'ın önüne çıkmasalardı, karala- maya çalışmasalardı, Türkiye"de- ki sosyalist hareket başka olurdu. O suçlamalar, Refah Partısi'nin bugünkü gelişimine neden olmuş- lardır. Biz Aybar" ın etrafında ke- netlenseydik, bugün Refah Partı- si'nin yerınde TİP olacaktı. Bu- nun hesabinı, günahını, vebalinı Aybar"ı suçlayan sosyalistler ver- mek zorundalar. Aybar. bana gö- re bu çağda en bü>ük lıderlerden bınsıydi. Hatta sosyalızme \iao, Engek, Marks'tan sonra katkıda bulunan bir bilım adamıydı. • uğur Cankoçak: - Aybar gerçek bir bilım adamı. ^Yani şüphed. yanı sorgulayan. "kitaplar vazıldığı anda eskiıier" sık kullandığı bir cümleydı. Her kitabı. her düşüncevi ve en başta kendisını sürekli eleştiren. sorgu- lavan bir bılim adamı. Bu neden- le de hep geleceğe açık. geçmişte kalmayan. şabloncu olmayan bir beyın. Aybar, bilim adamlığının doğal sonucu olarak aynı'zamanda ey- lem adamı. Yani düşündüğünü uy- gulamak isteyen. uygulayamazsa rahatsız olan v e bunun ıçin de her şeyi göze alabilen bir yürek. Iki örnek vermek istenm. Parlak bir de\ letler hukuku doçentiyken za- manın iktidanna karşı "KâğrtÜs- tünde Demokrasr >azı dizisıni başlatınca iktidar kendisini uyan- yor ve Dışışleri Bakanlığı'nda önemli görevler vermek istiyor. Aybar. reddediyor. Fakülteden işi- ne son verilıvor. İkinci ömek, yıl 1968. Partide. Aren-Boran-Sargııı hareketi başlamış. Aybar'ın ceva- bı: "Arkadaşlar. sosyalizmden sap- tığımı bana ispat edin. bcni ikna edin. bilimsel olarak ikna edin he- men söylediklerimden vazgeçe- rim." Karşı taraf bilımsel olarak Aybar'ı da diğer partililen de ik- na edemıyorlar. Ama parti içen- sinde muhalefetlenni sürdürüyor- lar. A) bar, bunun sonucunu görü- > or, ama düşüncelerinden dönmü- yor. Halkımız, özellıkle emekçi halkımız böylesıne v ürekli bir bi- lim adamını bir kez daha bulabilir mi bilemıyorum. Beni en çok dü- şündüren bu. Aşiyan'da bugün anılıyor Tifrkiv e sosyalist hareketinin önderierinden, Türkiye İşçi Partisinin (TİP) eski genel başkanı Mehmet Ali A\ bar, ölümünün ikinci vılın- da bugün Bebek Aşiyan MezarlığYnda saatll.OO'de anılıvor. Bağımsı/lık. demokrasi \e sosyalizm mücadelesinin yilmaz savaşçısı Aybar, 10 Temmuz 1995'te hayata gözlerini kapamış, 13 temmuzda Aşivan Mezarlığı'nda toprağa verilmişti. Tam bağımsızhk tutkusu ECE TEMELKURAN "Evet, son dört yıl yalnız yaşadım. Ama sanıyorum bir sosyalist gibi inançla ve yılmadan savaştım... \ icdanım rahattır. ama ne çare ki hiçbir sonuç alamadjm." "Her ölünı erken ölümdür". diyordu şair. Ama o. çok erken gitti. Şimdi burada olmalı ve en azından ÖDP'nin stadyum dolduran şenliğini görmeliydı. Herkes katı, tepeden ınme bir sosyalist düzeni savunurken "güleryüzlü sosyalizmr yılmadan anlatmakta haklı olduğunu görmeliydi. Tribünlerde gülüşen, dans eden \e heyecanlanan 16 yaşındaki uzun saçlı birçocuğun: **Abi, herkes muthı olsun di> e dev rim isti>oruz. Ö> le> se önce biz devrim olmahvız, gülmeli, güleryüzlü olmalryız abiciğim" dediğını duymalıvdı. Bu topraklara yalnız kalmak pahasına ektiği tohumlann filizlendığinı bilmelıydi. llle de bağımsızhk dive verdiğı son nefesı. ban Bergamalı köylülerin lngilizlerin siyanürlü altınına karşı dırenışıne yetısseydi. Olmeden önce sövledıklerınin adresine ulaştığını görebılseydi. Yaşasaydı galiba. onun de> ışiyle Meclis'teki "bey takımAıın Artvin'deki. Bergama'dakı halk direnişine yetışemedığıni söv ieyecektı Mehmet Ali Aybar. Bütün Türkiye bir avuç dolar ıçin ABD'nın kapısında beklerken "Amerikalılan gördüğünüz yerde arkanızı dönün" dıyen dırenişçı. -Bö>le direniş mi olur" dıye kızanlar. direnmekten \azgeçtiğinde bile hâlâ sosyalist ahlakı ödünsüz sürdüren de\rimci. Mehmet Ali Avbar. TBMM'ye"bey takınıı"ııın değil. emekçilerin kurduğu ılk partiyı tas.ıyan sıyasetçi. Meclis kürsüsünden ılk. belkı de son kez *"Vatan toprağının 35 miKon metrekaresi ABD işgali altındadır" diyen TİP mıllehekılı ve genel başkanı. Eşı Siret Hanım hastayken kendısi de rahatsız olmasına karşın. çiçekleri sulamaktan vazgeçmeyen. bunu "Ama onlar canlı. ölüme terk edemem ki" di\e açıklayan ınsan. Yaşamının son yıllannda yanında hizmetçi çalıştırmayacak. kımseye emir veremeyecek kadar insana saygılı ınsan. 2 yıl önce bayrağı ince bir ncayla ve inançla gençlere de\redıp aramızdan aynldı. Giderken hiç de hak etmediği biryalnızlığın kınklığı vardı ıçinde. Teori ve Aybar 'Endamı güzel' sosyalizm •"Sosyalizmi. endamı güzel, çar- pıcu çekici bir bayan, genç bir an- ne olarak tanımJavabilirim." Aybar. yıllarca anlattığı sosya- lizmi. Vizon dergisiyle yaptıgı bir söyleşıde böyle tarif ediyor. "İşçi sınıfinın demokratiköncülüğü1 * et- rafında birleşen TlP'in genel baş- kanlığını yaptığı dönemde ve da- ha sonrasında Aybar, aynı dönem- de sol hareketin çoğunluguna gö- re farklı bir sosyalizm savundu. Leninizme karşı çıktı ve Leninist örgütlenme modelini burjuva mo- deli oldugunu söyledi. Osmanlı döneminde hüküm süren ve cum- huriyetle daha da serpılen "bey ta- lamı"nın polıtik ve toplumsal sü- reçlerde bir sınıf gibı belirleyici ve müdahaleci oldugunu savundu. Sosyal demokratlan, "sol olmayan sol" olarak nıteleyip. "Kapitalist düzene son vereceğmi açıklayama- yan. kesinlikle beiirtmeyen hare- keüersol değildir. Kapitalizmin sh- rfliklerini törpülemeyi amaçlayan hareketieri sol sayTnıyorum" dedı. "Bir avuç TİP millet\ekiliyle"'. da- ha sonra da "tek başına bir parti gi- bi çalışarak* 1 TBMM'dekı bey ta- kımının cumhuriyet tarihinde ilk kez gerçekten de huzurunu kaçır- dı! Sosyalist düşünceyi. alanlarda kitlesel bir harekete. Meclis salon- lannda psikolojik bir üstünlüğe dö- nüştürdü. Gerektiğı kadar cıddiye alınmayan ama hep dile getırdiğı görüşlerinden birkaçı şöyleydı: "Bağımsızhk, biçimsd bir kav- ram değil. Hele kimilerinin ileri sürdüğü gibi artık modası gecmiş bir kavranı hiç değil. Llusal yaşa- mın vazgeçilmez bir öğesi. Bizim gibi bağımsızlığa kavuşup da son- radan bağımlı hale gelen ülkeler için daha da vazgeçilmez bir öğe. Tabii bağımsızhk, aynı zamanda kleolojik bagjmstzlıktır. \e ideolo- jik bağımsızbk. da sosyalist parti için çok önemfidir. Sosyalist bir ha- reketin yerel bir hareket olmasını sağlamak gerekir." "Sömüriiye son vermek için üre- tim araçlannın kamulaştınlması yetmiyor. Çünkü işçi, kamulaşnnl- nuş üretim araçlanyla da artı de- ğer üretir. Arük değerin sömürüye dönüşmemesiiçinarbkdeğeryara- tan işçinin, arük değerin nerede kullanılacağını beUrlemesi gerekir. İşçiler, söz ve karar sahibi değiller- se, sömürii sürecektir.*' "Bey takımı de\ ince, devleti etin- de tutanlan anlıyoruz. Osman- lı'dan bu yana devleti >önetmiş olan, de>let çarkını eu'nde tutan "egemen sınıfı' kastediyonız. („) 19yüzyılda ekonomikdüzen değiş- ti, ama bey takımı devleti, yani si- yasal gücü eünde tutuyordu. Bu. cumhuri\et döneminde de değiş- medi. Hatta devletçilik politikası ile bey takımı gene ekonomiye el atü. Ama de\ leti yönetenleranlamında bey takımına bürokrasi de denebi- Brr "1968'de bir gün Sayın Sadun Aren'le Sayın Nihat Sargm, bana geldiler, dediier ki: 'Bir huzursuz- luk var parti içinde. gençlerde bir huzursuzluk \ar. Sizın her konuş- manızda güleryüzlü sosyalizm. hürriyetçi sosyalizm di\ e v urgula- nnız tepki yaratıyor gençler ara- sında. Onun için bu terimleri pek kullanmayın." Bendedimki "Bute- rimler bizim tüzüğümüze. progra- nıımıza uygun, üstelik sosyalizm özgürlükçü. güleryüzlü bir dünya yaratmayacak mı. amacı bu değil mi? tnsana hizmet etmek değil •&• mı.' FlgNOKTASI/ ORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@pfanet.com.tr Eski Içişleri Bakanı. ülkücü katiiam sanığı Abdullah Çat- lı'nın yakını Meral Akşener, birtakım iddialar öne sürüyor. Ordu içinde bir grubun yasa- dışı örgütlenmeler içinde bu- lunduğunu belirtiyor. Akşener, bu konuda elde ettikleri bilgi ve belgelen Başbakan'a ve Cumhurbaşkanı'na ilettıklerinı de sözterıne ekliyor. Silahlı Kuvvetler ile Tansu Çiller'in kumandası altındaki Emniyet arasında kıyasıya bir mücadele olduğu anlaşılıyor. REFAHYOL döneminde baş- layan kavga. ciddi suçlama- larla günümüzde de devam ediyor. Akşener'in anlattıkları- na bakılırsa Silahlı Kuvvetler darbe hazırlığı içindeydi ve emniyet bunu saptamıştı. Gi- rişimin belgeleri de Cumhur- başkanı'na iletilmişti. Akşener'in öne sürdüğü tez- ler ciddiye alınırsa bir anayasa ıhlali suçu oluşmuştu. Asker- ler, mevcut düzeni zor yoluyla Darbeyi Araştırmak Yareının îşiyıkmak amacıyla hazıriık yap- mışlardı. Türk Ceza Kanunu'nda böy- le bir gırışimin karşılığı 146/1 'in ihlaliydi. Yanı birileri idamlık bir suç işlemişlerdı. 1960lann ba- şında Albay Talat Aydemir, böyle bir girişım nedeniyle ar- kadaşı Fethi Gürcan'la birlik- te asılmıştı. Meral Akşener'in basın top- lantısını hangi amaçla yaptığı belli. Askerleronlan köşeye sı- kıştınnca onlar da darbe iddi- asıyla karşı saldırıya geçtiler. Bu, işin siyasi yanı. Bir de hu- kuki yanı oldugunu unutma- mak gerekir. Akşener'in bu id- diaları öne sürmesinin ardın- dan savcılıklar harekete geç- meliydi. Birülkenin eski İçişle- ri Bakanı, hangi amaçla olur- sa olsun sonunda askeri dar- be girişiminden söz ediyordu. Demokratik bir ülkede böyle bir iddia ciddiye alınırdı. Ayrı- ca içişleri Bakanı ciddi olsay- dı, bu tür bulgulan elde ettiğı an yargıya başvurması gere- kirdi. Pekı Türkiye'de neler olu- yor? Eski Içişleri Bakanı'yla ve patronu Çiller'le. Silahlı Kuv- vetler arasında sert bir kavga sürüyor. imalı suçlamalar, "devletsırn" adı artında dolay- lı iddialar ortalıkta uçuşuyor. Yargıçlar ve savcılar da bu tar- tışmayı seyrediyor. Meclis ise her zaman olduğu gibi, olayla- n kendi dışında sayarak sessiz kalıyor. Emniyetçi Hanefi Av- cı 32. Gün programında, Mec- lis denetiminin, silahlı güçler üzerinde işlemediğini ve Mec- lis'in polis ve askerden çekin- diğini belirtmişti. Akşener'ın açıklamasıyla or- taya çıkan tablo, Avcı'yı doğ- ruluyor. Ciddi bir yargı kuru- mu, bu iddiaların hemen ar- dından Meral Akşener'in ya- kasına yapışır ve öne sürdüğü iddialan takip amacıyla elinde- ki bilgi ve belgeleri ister ve ifa- desine başvururdu. Eğer bir darbe gırişimi söz konusuysa sorumlulannı yargı önüne çı- kanrdı. Eğer Akşener gerçeğe dayanmayan suçlamalarda bulunuyorsa bunun da hesa- bını ondan sorardı. Akşener'den. Meclis kürsü- sünde de iddialarını kanıtla- ması ıstenirdi. En önemlisi de halkaydınlatılırdı. Kapalı kapı- lar ardında yürütülen çatışma, bir an önce halkın önüne geti- rilirdı. Ne yazık ki kimse böyle bir ihtiyacı hissetmiyor. Kapa- lı kapılar ardında süren iktidar kavgası, darbe ıddialarıyla iyi- ce vahim bir boyut kazanıyor. • • • Susurluk kazası, devlet için- deki çetenın varlığını kanıtlı- yordu. Tansu Çiller ve ekibinın bu çeteyle ilişkisi konusunda ciddi bilgi ve belgeler ele ge- çirilmişti. TBMM Araştııma Komisyonu ve yargı, bu işin üzerine REFAHYOL'un engel- leri yüzünden gidemedi. As- kerlerin de içinde yer aldığı Milli Güvenlik Kurulu'nda da Susurluk kazası gündeme gel- medi. İşin ilginç tarafı, darbe konu- sunda kıyasıya kapışan taraf- lar, Susurluk kazası gelince suskunlaşıveriyorlar. Akşe- ner'le Jandarma Komutanı General Koman arasında, darbe konusunda sert bir tar- tışma sürerken, Susurluk ko- nusunda en çok söz söyleme- si gereken bu iki ismin sessiz- likleri dikkat çekiyor. Susur- luk'un hesabı sorulmadıkça daha çok darbe tartışmalan yapar, daha çok sıkıntılara düşeriz. Bir devletin içinde çete varsa her şey olur. ANAP lı Yaşar Dedelek w DYP'den 40 istifa daha olacak' • ANAP Genel Başkan Yardımıcısı Yaşar Dedelek, yaptıklanndan korkanlann başkalannı dinlettireceğini söyleyerek, "Ne yaptınız ki ordunun içine köstebek soktunuz" dedi. AN1C\RA (Cum- huriyet Bürosu) - ANAP Genel Baş- kan Yardımcısı ^'a- şar Dedelek. orduda- ki istihbarat skandalıyla ilgili olarak REFAHYOL hükümetını eleştirdi \e "Vaphklanndan korkan- lar başkalannı dinletir. Ne yaptınız ki ordunun içine köstebek soktunuz?'* de- di. Dedelek. gelişmeler- den rahatsız olan 40 mil- letvekilinin gü\enoylama- sından sonra DYP'den is- tifa edeceğini ileri sürdü. Dedelek, dün düzenle- diği basın toplantısında, geçen 1 yılda halkın bü- yük sıkıntılar yaşadığını, REFAHYOL iktidan dö- neminde hiçbir sorunun çözülemediğinı, RP'nın dini istismar ettiğini, DYP'nin de bazı yolsuz- lukların örtbas edilmesi ıçin buna göz yumduğunu anlattı. Dedelek. ancak faşist yönetimlerde görülebile- cek şekilde polis ile ordu- nun birbirini dengeleme- sine yönelik politikalar izlendiğini ileri sürdü. Dedelek, resmi kurumla- rın içine köstebekler so- kulduğunu ve Cumhur- başkanı da dahil olmak üzere devlet yönetıcileri- nin. milletvekıllennın te- lefonlarının dinlendiğıni söyledi. Son 1 yıldır ülkeyı yo- netenlerın. yaptıklannın ortaya çıkacağı korkusuy- la panik halinde oldugunu öne süren Yaşar Dedelek. "Şimdi birbirlerini suçla- maya başladılar. Ama, birbirlerini suçlamaları onlan kurtaramayacak- nr" dedi Dedelek, ordu içine köstebek sokulmasındaki amacın ne olabileceği vo- lundakı bir soruya şu ya- nıtı verdi: "Demokrasi tüm ku- Birgen Keles rura ve kuruluşlam- la işleyen bir rejim- dir. Bu kurumlar içinde ordu ve emni- yet de vardır. Bunlar. Türk ordusu ile emniyet arasında bir anlaşmazlık varsa bunu Nari dönemin- deki SS polisi ile ordu ara- sındaki fark haline getir- mişlerdir. Şimdi sormak gerekir; siz ne yaptınız ki ordunun içine köstebek soktunuz, Cumhurbaşka- nı'nın, milletvekillerinin telefonlarını dinlettiniz? Ben iddia ediyorum, yap- tıklan büyük işler vardır. Ancak yaptıklanndan korkanlar başkalannı dinletirler. Bu yapüanlann tamamı, demokrasive ay- kındır. Bunlar ancak dik- ta rejimlerinde görülür." Mesut Vılmaz başba- kanlığında kurulan hükü- metin açık farkla güveno- yu alacağını savunan Ya^ şar Dedelek, bu hükümet döneminde yargının önü- nün açılacağını, geçmiş ıktidann baskılannın orta- dan kalkacağını anlattı. "Yargıya yardınT Dedelek, "Herkes yap- tığının, yolsuzluklann he- sabını yargıda verecektir. Hükümetimiz, yargının çalışmasına vardımcı ola- caktır. Bundan sonra Tür- kiye'de volsuzluklar. vanlış şeyler olmavacaktır" dedi Dedelek. eski Maliye Bakanı Abdüllatif Şener hakkındaki soruşturma önergesinin reddedilmesi- nin ölçü olarak alınma- ması gerektığıni de belirt- ti. . DYP. Genel ..Başkan Yardımcısu Hasan Pe- ker'ın de istıfasına dikkat çeken Dedelek, bu parti içindeki çöküşün devam ettiğini ve güvenoylama- sından sonra 40 milletve- kilinın daha istifa edece- ğini ileri sürdü. 'Kıbns'ta çifte standart uygulamyor' ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP Genel Sekreter Yardımcı- sı Birgen Keleş. Avrupa Bırlığı ülkelerinın Kıbns konusunda çifte standart uyguladığını belir- tirken. Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğe hazır oldugunu söyledi. Birgen Keleş. dün dü- zenledıği basın toplantısın- da. hükümetın aralık avın- da başlayacak olan tam üyelik görüşmelerine bu- günden ıtıbaren hazırlan- ması gerektiğını belirttı. Hükümetin Almanya"nın tutumunu ve siyasi karar ahnması olasılığını değer- lendırmesınin önemmi vur- gulayan Keleş, Türkiye' nin demokratik, sosyal ve ekonomik ölçütler açısın- dan diğer adaylardan gerı olmadığınıkdşdetti Keleş. "Türkiye. tam üye olmadan gümrük birliğini tamamla- yanvevükümJülüklerinive- rinegetiren bir ülkedir" de- di. Keleş. Kıbns'ın tam üyehği konusunda. Türk tarafının olu- runun alınmasının gerektiğını ve Tür- kiye'nin Yunanis- tan ile bırlıkte üye olmadı- ğı bir topluluğa Kıbns'ın üyeolamavacağmı söyledi. Birgen Keleş. Nevv York zirvesmde Türkiye'den ön- ce Kıbns'ın AB'ye üye ol- masının tartışılmasıyla il- gilı olarak şunlan söyledi: "Avrupa Birliği ülketerinin Kıbrıs konusunda çifte standart uyguladığını düşü- nüyorum. Lluslararası an- laşmaiann ve hukuk devle- ti olmanın gereklerini yeri- ne getirsinler. 1 * Kıbrıs ile ılgilı Türki- ye'nin savunduklannın uluslararası anlaşmalara uygun oldugunu belirten Keleş, "Türkhe. 35 yıkiır üzerine düşeni İa/Jasıv la \a- pan bir ortak iive olarak tam üveliği herkesten önce ve fazîa hak etmiştir. CHP olarak. hükümeti bu konu- da uyanjoruz ve çaba gös- terilmesini istivonız" dedi. TCC'nin 45. kuruluş yıldöniimü 'Demokrasi ve Basın' paneli bugün Istanbul Haber Servisi - Türki>eGazetecilerSendi- kası (TGS). kuruluşunun 45. yıldönümünü "Demok- rasi ve Basın" paneliyle kutluyor. TGS'nin yıldönümü ne- deniyle düzenlediği "De- mokrasi ve Basın" paneli. bugün 15.00'te Türkıye Gazeteciler Cemiyeti (TGC)BurhanFelekKon- ferans Salonu'nda yapıla- cak. TGS Genel Başkanı ZiyaSonay'ınaçılışkonuş- masını yapacağı paneli. ga- zetemiz Genel Yayın Yö- netmenı Orhan Erinç yö- netecek. Panele, TGC Ge- nel Başkanı Nail Güreli, Ankara Gazeteciler Cemi- yeti Başkanı Nazmi Bilgin, Dünya Gazetesi Sahibi Ne- zih Demirkent ve gazete- mız yazan İlhan Selçukko- nu^macı olarak katılacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear