14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10 TEMMUZ 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Istanbul Belediye Başkanı Erdoğan, Başbakan Yılmaz'ın genelgesini uygulamadı ISKTdekadro skandah• Başbakan Mesut Yılmaz'ın gelir gelmez yayımladığı genelgede kamu kurumlanna personel alımı için yeni sınav açılması ve önceden açılan sınavlarda kazananlann atamalannın yapılmasının durdurulması istenmişti. Ancak bu genelgeye RPli belediyeler uymuyor. MİYASE İLKNUR ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın başbakanhğında kurulan yeni hükümetin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından onaylanmasından hemen sonra yayımlanan ilk genelgede bakanlıklar ve kamu kuruluşlannda personel alımı ıçin sınav açılması ve sınavı yapılmış ancak henüz göreve başlamamış olanlann atamalannın durdurulması istenmişti. Ancak RP"li belediyeler "Genelge henüz elimize ulaşmadı" gerekçesine sığınarak hem yeni sınav açıyor hem de sınavı önceden yapılmış ancak göreve başlamamış olanlan güvenlik soruşturması dahi yapmadan göreve başlatıyor. Genelgenın yayımlanmasından sonra İSKİ Genel Müdürlüğü açtığı 600 kişilik memur sınavını üç gün içınde sonuçlandırarak kazananlan yasa gereği yapılması gereken güvenlik soruşturmasından dahı geçirmeden göreve başlattı. Elektrik teknisyeni ve düz ışçı olarak alınan personelin atamasını yaparak "idareye uyumluluk kursu"na başlatan İstanbul Büyükşehir Belediyesi. böylece yeni aldığı personeli genelgenin dışında tutmaya çalışıyor. tstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin en büyük kuruluşu olan İSK.1 Genel Müdürlüğü genelgede yasaklanmasına karşın 500 işçi ve memur alımı için yeni bir sınav daha açtı. Genelgenin henüz kendilenne ulaşmadığını gerekçe gösteren RP'li belediye giderayak kendi yandaşlannı yerleştirmeye çalışıyor. istanbul Büyükşehir Belediyesi sınav sonuçlannı ilk kez bu kadar çabuk sonuçlandınyor ve görev yerlerini birkaç gün içınde belirleyerek atamalan gerçekleştiriyor. İSKİ yöneticileri hem Başbakanlık genelgesine u>Tnayarak hem de güvenlik soruşturması yapmadan personel ataması yaparak suç işliyor. Daha ekonomik olduğu gerekçesiyle tercih edilen LPG 7/ taksiler tehlikeyaratıyor Taksi değil,yürüyen bombatstanbul Haber Senisi - Likıt petrol gazlı (LPG) araçlann çarpışma esnasın- da "ani gaz panaması" nedenıyle benzin- lilerden daha fazla tehlike arz ettığı be- lirtildı. TSE yetkilileri. halen Torkiye'de- kı araçlarda kullanılan ithal LPG tank- larının çoğunun standartlara da uygun olmadığını bildırdi. Benzine göre daha ekonomik ama daha tehlikeli olan LGP'nin 18 bin taksinin bulunduğu İs- tanbul'da en fazla 200 araç tarafindan kullanıldığı belırlendı. Eskişehir'de geçen hafta trafık kazası yapan bir taksinin kullandığı LPG tan- kının patlaması nedeniyle gözler bu al- ternatıf yakıtı kullanan taksilere çevril- di. tstanbul Otomobilciler Esnaf Odası Başkamekili Semih Kaçanoğlu, alterna- tıf yakıt kullanan LPG'li araçlann ben- zin tüketen araçlara göre yüzde 40 daha • istanbul Otomobilciler Esnaf Odası Başkanvekili Semih Kaçanoğlu, alternatif yakıt kullanan LPG'li araçlann benzin tüketen araçlara göre yüzde 40 daha ekonomik olduğunu, ancak bir o kadar da tehlike içerdiğini söyledi. Trafik Tescil Şube Müdürü Aydın Akdemir ise îstanbul'da yaklaşık 200 tüplü araç bulunduğunu belirterek, 18 bin taksinin trafiğe çıktığı İstanbul'da LPG'li araçlara ilginin düşük ekonomik olduğunu ancak bir o kadar da tehlike içerdiğini söyledi. Kaçanoğlu, is- tenildiğinde benzin, ıstenildığinde ıse LPG kullanılabilmesi için araçlann bün- yesinde bu ikı yanıcı ve patlayıcı mad- denin aynı anda bulunduğunu belirterek bu durumun herhangi bir çarpışma anm- da doğan tehlikeyı iki kat arttırdığına dikkat çekti. Kaçanoğlu, TOFAŞ'ın da yaklaşık bir yıldan bu yana LPG'li araç- larürettığini anımsatarak, benzinli araç- tan LPG'li araçlara dönüşümlerin ise sı- kı bir denetim altında tutulması gerekti- ğini söyledi. Sanayi ve Ticaret Bakanlı- olduğunun altını çizdi. ğı'nın LPG'li araç kullanılması için de- ğişikliklere ızin veren ilgili yönetmeliğin 29 Haziran 1995 'te Resmi Gazete'de ya- yımlandığını anımsatan Kaçanoğlu, dö- nüşümü yapmak isteyen araç sahipleri- nin Trafık Şube Müdürlüğü'nün denetim ve onayıyla ve yasal izne bağlı çalışan fır- malararacılığıylaLPG'yegeçmelerige- rektiğinı ıfade ettı. Kaçanoğlu oda olarak denetımden ge- çen araçlann LPG kullanmalanna karşı olmadıklarını \urgularken. "Ancak pi- yasada bu işi atölyelerde kaçak olarak yapanlar da bulunuyor. Bu araçlar hayli tehlikeli" dedi. Kaçanoğlu bu türlü araç- lann trafiğe çıktıktan sonra denetlenme- lennin ise ancak bagajlannın açılarak. kontrol edilmesıyle sağlanabileceğini bil- dirdi. Trafik Tescil Şube Müdürü Aydın Ak- demir ise tstanbul'da yaklaşık 200 tüp- lü araç bulunduğunu belirterek 18 bin taksinin trafiğe çıktığı Istanbul'da LPG'li araçlara ilginin düşük olduğunun altını çizdi Görüşlerini aldığımız taksi şoför- lerı de tehlikeli olmasından, motora za- rar vermesınden ve kokulu olmasından dolayı LPG'li araç kullanmayı tercih et- medıklerini söyledıler. «=- Taksicilik mesleğınin çok fazla risk taşıması nedenıyle zaten kasko yapma- ya>anaşmayan sıgorta şırketlen de LPG'li araçlara sıcak bakmıyor ALFA Sıgorta Yöneticisi Figen Özkan. "Özellikle İs- tanbul gibi büyük kentlerde trafikteki risklerin yanı sıra taksicikre y önelik şid- det eylemlerinden dolayı can güvenliği riski de var. Fakat kaskoyapılmaması da- ha çok araçriskindendolayı. Güneydo- ğu Anadolu'da bile terör faktöründen do- layıricariaraçlara kolay kolay kasko ya- pılmıyor. Bu gibi durumlarda merkezin izni gerekiyor" dedı. İstanbul Belediyesi ltfaiye Teknik Mü- dür Yardımcısı Şiikrii Oztürkde LPG'li araçlann çarpışma esnasında "ani gaz patlamasr nedeniyle benzınlilerden da- ha fazla tehlike arz ettiğini belirtti. CHP Gaziosmanpaşa tlçe Başkanı Polat, RP'li belediye hakkında suç duyurusunda bulundu Okıd arsasına toplu konut ihalesiİstanbul Haber Servisi - CHP Gaziosmanpaşa îlce Başkanı Meh- met Polat, RP'li Gaziosmanpaşa Belediyesi'nin, Gazi Mahalle- si'nde okul alanı olarak aynlan bir araziyi Milli Eğitim'den izin- siz toplu konut yapımı için ihale edeceği gerekçesivle suç duyu- rusunda bulundu. llçe Milli Eği- tim Müdürlüğü yetkilileri, yapı- lan işlem ıçin kendilerinden izin alınmadığını belirterek Milli Eği- tim Bakanlığı'nın yayımladığı ge- nelgeye aykın olduğunu söyledi- ler. Belediye yetkilileri ise toplu konut arazisinin, okul arazisiyle ilgisi olmadığını belirterek iddi- alann "yapay bir gündcm yarat- ma kaygısı'* taşıdığını söylediler. Mehmet Polat. belediyenın, Kâ- zım Karabekir Mahallesi'ndeki başka bir araziyi de Kuran kursu ve külliye olarak faaliyet gösteren bir derneğe ucuz fiyata sattığını öne sürdü. Mehmet Polat. Gaziosmanpa- şa Cumhuriyet Başsavcılığı. Ga- ziosmanpaşa Kaymakamhğı ve İstanbul Valiliği'ne yaptığı suç duyurusunda, RP'li Gaziosman- paşa Belediyesi'nin, Gazi Mahal- lesi &' 15 paftada bulunan 9 bin 350 metrekarelik okul yapımına ayn- lan araziyle bitişiğindeki 1250 adada park alanı olarak aynlan araziyi. toplu konut yapımı ıçin ihale edeceğinı öne sürdü. RP'li belediyenin Milli Eğitim Bakan- lığı'nın 1987 55 sayılı "Bakanh- ğın muvafakati ahnmadan betedj- yeterinokularazUeriüzerindeimar planı tadilaüna gJdemeyeceğT yö- nündekı genelgesine aykın bir iş- lemde bulunduğunu savunan Po- lat, -RP'li belediye suç islemiştir" dedi. RP'li belediyenın "hukukdı- şı ve ûnara aytan" çalışmalannı "gizlice ve sinsice*'sürdürdüğünü savunan Polat, belediyenin bu ça- lışmalanyla okul alanı olarak ay - nlan arsalan "yağmalayipyokpa- hasına yandaşlanna dağıtmaya devam ettigini'1 ıddia ettı. Gaziosmanpaşa llçe Milli Eği- tim Müdürlüğü yetkililen. beledi- yenin bu ışlem ıçin kendilennden izin almadığını belirtirken Milli Eğitim Bakanlığı'nın 1987 55 sa- yılı genelgesinin böyle bir işle- me izin vermediğini kaydettiler. Mılh Eğitim yetkilileri, RP'li be- lediye hakkında suç duyurusun- da bulunacaklannı da vurauladı- lar. Polat aynca. RP'li belediyenin Kâzım Karabekir Mahallesi 140 pafta 3196 adadakı, daha önce be- lediye hizmet alanı olan arazinin de Kuran kursu ve külliye olarak faaliyet gösteren Evliya Çelebi Kurs ve Talebelerine Yardım Der- neği'ne "çok ucuzfiyata"satıldı- ğı iddiasıyla da Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı, Gazi- osmanpaşa Kaymakamlığı ve Içiş- leri Bakanlığı'na suç duyurusun- da bulundu. Polat, suç duyurusu amacıyla savcılığa verdıği dilek- çede, son plan değişikliğiyle ara- zinin bin metrekareden 5 bin met- rekareye çıkanldığını da belirtti. Polat. Kuran kursunun "kaçak" in- şa edıldiğını de savunarak "Ka- mu yerinin bir derneğe satılması kesinlikle yasalara aykındır. Vbk pahasına bir değerle satılmıştır. RP'li Belediye Başkanlıgı suç işle- miştir"' görüşünü savundu. Polat. savcılıktan satışlann iptali için yasal işlemin yapılmasını istedi. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Bu Memleket Kimin? Bu soru, fevkalade yanlış bır soru ve bu başlık, fev- kalade yanlış bır başlık. "Çarpıcı" olsun diye böyle bir başlık attım... İşin doğrusu, bu memleket normal koşullarda hiç kimsenın değıldir ve hiç kimsenin olamaz. Her ne ka- dar, cebinde devletin yeşıl pasaportu bulunan, kımi eroin ve başka türden uyuşturucu kaçakçıları, yone- tici makamlardaki "ağababalanna "güvenıp, bu mem- leketi "babalannın çiftlığı* sanıyorlarsa da. umanm bu- nun böyle olmadığını yakında anlayacaklardır. • • • Birdemokraside memieket, o memleketın tüm va- tandaşlarınındır. Ne binlerı başkalarının bir adım ar- kasındadır, ne birileri başkalarının bir adım önünde- dır. iş "sahiplığe" gelince, herkes mutlak anlamda ve tam bır eşitlık içınde "memleketin sahibı"d\r Bu bakımdan; bugün, ıktıdan elden kaçırmış olma- nın pışmanlık ve kızgınlığı ıçindekı kımı tiplertn, ken- dılerını iktıdardan uzaklaştıran bazı çevrelere, "Bu memleket babanızın çiftlığı değil" dıye çatmaları da. biraz anlamsız ve biraz da gülünç bır tutumdur. Aslında bunun kökenınde yatan şey, yüzde 20 cı- vannda bir oy oranıyla ıktıdan ele geçirdıkten sonra, canlarının istedığı her şeyı yapabileceğını sananların ve hatta memleketı babalannın çiftlığı sananlann duy- gusal yapılarıdır. Başkalarının da "kendılerı gibi" ol- duğunu düşündüklerı ıçin, şımdı avaz avaz bağnnı- yorlar. Korkanm bugün, "Bu memleket babanızın çıft- liği değil" diye bağrışanlar, aslında bu memleketi, kendi babalarının çiftlığı sananlar... • • • Butiplerınbugünlerdetezgâhlamayaçalıştıklanbir başka üçkâğıt "Memleketi herkesten çok sevmele- ri" ya da bunu yutturmaya çalışmaları. Öysa kı mem- leketini herkes kendınce sever ve bunun nesnel bir "ölçüsü" yoktur. Nesnel bır ölçü yoktur ama, birtakım "kannelehe" insanlann memleketlenni ne kadar sevdıklerı konu- sunda bir düşünce sahıbi olunabilır. Ve bence bunun en anlamlı karinesı de, ınsanın memleketine yaptığı "hızmet"X\r. Bır insan memleketine ve o memlekette yaşayan ınsanlara ne kadar hizmet edebiliyorsa, mem- leketıni o kadar çok seviyordur. • • • Bir memleket, kimsenin değildir. Fakat "Nasılolsa sahibı yok" diyerekten, bır memleketi de "altüst et- meye" ve o memleketin "düzenıni birazınlık lehine" değıştirmeye kimsenin hakkı yoktur. O zaman bırden bire görülür kı; o memleketin "sıradan vatandaşlan", o memlekete (haklı olarak) sahip çıkarlar. "memleket- lennisahiplenırler. " Bu durumda "Nasılsa sahıbiyok" diyenler çoğu kez mahcup; kımı kez de, fena halde pişman olurlar... ••• Bır ülkenın düzenini beliıieyenler, bir devletin kuru- luşfelsefesıni ortaya koyanlar; o ülkeyi. o devletı "ku- ranlardır." Bunlann yaptıklan bır anlamda, "oyunun kurallarını" belırlemektır. Ve kurallar bir kez belııien- dıkten sonra, hiçbır bıçimde değıştırılemez. Bunu bır azınlık da değiştiremez. bır çoğunluk da değıştıremez. Geçenlerde "milli iradeyle" ilgili bir yazımdaaynı ko- nularadeğinmiştim. Birdemokraside "çoğunluk ıra- desi" çoğunluk iradesi olma özelliğine dayanarak, oyunun kurallarını değiştiremez. Örneğın "Halkımızın çoğu birlslam şeriatı devletı istiyor" gerekçesiyle, bir Islam şeriatı düzenı kurulamaz. Zıra böyle bır deği- şim, "demo/cras/n/nyofcecWmes/''demektırki, demok- rasilerde "demokrasiyiyok etme özgürlüğü" yoktur ve olamaz. "Demokrasının kuralları ıçındeler" dıye, demokra- siyi yok etme arzu ve nıyetı içınde olanlara göz yum- mak, demokratlık değil "budalalıktır" ve aymazlık içın- de olmanın en açık bir görüntüsüdür. Fakat demokrasiyi yok etme "arzu ve niyetinin" belırlenmesi, çok hassas bir ıştir. Zıra günümüzde pek çok antidemokratik tavır; bu "demokrasiyi koru- ma ve kollama" gerekçesinın ardına sığınılarak yaşa- ma geçirilmektedir. • • • Devlet, rastlantılann bır araya getırdiğı insanlann oluş- turduğu sıradan bır örgütlenme değıldir. Devlet, "or- tak amaçları ve umutlan" olan insanlann oluşturdu- ğu ve çoğu kez kanlı ve zorlu savaşımlann sonucun- da ortaya çıkabilmış olan "özel birörgüttür." Ve dev- leti kuran insanlann ortak "amaç ve umutları" o dev- letin "kuruluş felsefesini" belırler. O devletin "ideolo- jisini" ortaya koyar. Ama azınlık, ama çoğunluk; bu "kuruluş felsefesi- ni" değiştirmek, hiç kimsenin hakkı da değildir, had- di de değildir. Bu "felsefenin", bu "ideolojinin" de- ğişmesı için, önce o devletin "tümüyte yıkılması" ve tarih sahnesinden silınmesı gerekır. Bu gerçekleşme- dikten sonra "demokrasının kurallan" içınde ve "de~ mokrasi adına", bır devletin kuruluş felsesı ve "ıde- olojisi" değıştırılemez. 20. yüzyılın yüz karası olan diktatörlerden çoğu, de- mokrasinin kuralları içinde iktıdara gelmışler ve önce demokrasiyi tümüyle ortadan kaldırmış ve sonra da katı dikta yönetimlerıyle, hem kendi memleketlenni, hem de dünyayı, sonsuz acılara sürüklemişlerdır. Üs- telik "memleketlerıne duyduklan sevgi" adına... • • • Türkiye Cumhuriyeti, "halk egemenlığıne dayanan, laik ve çağdaş bir cumhuriyettır" ve "Mısak-ı Milli sı- nırlan içınde bağımsız üniter bir devlettir.'' Bunlar Türkiye'nın "kuruluş felsefesı" ve ideolojısıni belırler. Bunu hiç kimse değiştiremez. VeTürkiye'nin "sahipleri" bu "felsefeye" inanan ve onu canı pahasına savunma kararlılığı içınde olanlar- dır. Hamam yerine Kuran kursu Fatih Karagümrük'te bulunan tarihi Atik Ali Paşa Hamarnı'nın Kuran kursu yapılmak istendiği öne sürüldü. İstanbul 1 No'Iu Anıtlar Kurulu tarafindan da incelenen hamamın yeniden aslına uygun restore edilmesi istendL Atik Ali'de Sara> Ağası Caddesi uzerinde bulunan Atik AU Paşa Hamanu, pek çok tarihi eser gibi yok olma tehlikesi yaşıyor. 1500'lü yıUarda yapılan ve günümüze kadar ayakta kalmay ı başaran tarihi hamamın yıkılarak, yerine Kuran kursu binası yapılacağı savunuldu. 1546 tarihli Vakrflar Tahrir Defteri'nde adı geçen hamam, şu anda tsmailağa cemaatinin uzantısı olan Hüda Vakn'na ait. Her tarafı kazılan ve sıvanın altından tarihi Horasan harcı çıkan hamamın. girişi ve binanın içi tamamen moloz ve çöp y ığınlany la kaplanmış durumda. İstanbul 1 No'lu Anıtlar Kurulu tarafindan da incelenen hamamın kurtanlabileceğini belirten yetkililen "Hamam ya belediyeler tarafindan istimlak edilerek j'a da 1957 yüında çıkanlan umum müdüriüğüne devrine dair 7044 sayılı kanun gereğince kamulaştınlıp kurtanlabilir" divörlar. (Fotoğraf: SAADET USLU) 25 trilyonluk ödeneğin 18 trilyonunu aldılar RP'ü belediyelere ödenek torpüi • REFAHYOL döneminde, belediyelere bütçeden a\Tilan 25 trilyon liralık ödeneğin 18 trilyon 920 milyar lirasmın RP'li, 5 trilyon 644 milyar lirasının DYP'li belediyelere verildiği ortaya çıktı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- REFAHYOL hükümeti döneminde. yerel yönetimler için aynlan 25 trilyon liralık ödeneğin 18 trilyonunun RP'li belediyelere aktanldığı ortaya çıktı. tktidar partileri dışındaki belediyelere v alnızca 928 lira verildi. Malıye Bakanı Zekeriya Temizel. dün Devlet Bakanı Güneş Taner ile düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin sorulan üzerine, bütçe ödeneklerinin belediyelere dağılımını açıkladı. Temizel, bir yıl içerisinde yerel yönetimlere yapılmak üzere konulmuş olan 34.3 trilyon liralık ödeneğin 33.8 trilyon lirasının kullanıldığını, 55. hükümete yerel yönetimler ıçin devredilen ödeneğin 490 milyar lıra olduğunu söyledi. Temizel. 9 tnlyon liralık kentleşme ödeneğınin dışında belediyelere bütçeden aynlan 25 trilyon liralık ödeneğin 18 tnlyon 920 milyar lirasının RP'li. 5 trilyon 644 milyar lirasının DYP'li belediyelere verildiğını. 928 milyar lirasının da geri kalan belediyelere dağıtıldığını kaydetti. Temizel. "Yani geçmiş. hiikümctte iktidarda olan partilerin bu ödenekten aldığı pay yüzde 96. diğerlerinin aldığı pay da yüzde 3.9'dur. Halbuki, hem nüfus olarak hem de belediye sayısı olarak geçen dönemde bu olanakları kullanan hükümet ortaklannın paylan yüzde 50"nin altındadır" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear