25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7 HAZİRAN 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Özelleştinmede yeni hedeî Tekel • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Sekreter Yardımcısı Birgen Keleş, SEK. EBK'nin özelleştirilmesinin tarım kesimini olumsuz etkilediğini belirterek, •'Şimdi hedefte TEKEL var" dedi. Tanm polıtikalannın kırsal kesimde işsizliği yaygınlaştırdığını kaydeden Keleş, "Tarım ve hayyancılığa verilen desteğin azaltılması, terör eylemi yüzünden köylerin boşalması nedenleriyle son yıllarda 2-3 milyon kişi daha işsizler ordusuna katılmıştır" diye konuştu. Vergi borçlulam teşiıip edilecek • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Maliye Bakanlığı, 1996 yılı sonu itibariyle 2 milyar liradan fazla vergi borcu olanlardan, borçlannı 1 temmuza kadar ödemeyenleri kamuoyuna teşhir edecek. Resmi Gazete'nin dünkü sayisnda yayımlanan tebliğe göre. borçlu listeleri 14 temmuz gününden itibaren 60 gün süreyle asılı kalacak. Sanayi üretimi yüzde 7.6 arttı • ANKARA (AA) - , Sanayi sektöründe üretim bu yılın nisan ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7.6 oranında arttı. Nisan ayında, alt sektörler bazında ise üretim. imalat sanayiinde yüzde 7.4. madencilik sanayiinde yüzde 4.7, , elektnk. gaz ve su 1 sektöründe yüzde 9.1 arttı. Bu yılın ilk dört ayı geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştınldığında ise üretimin, toplam sanayi sektöründe yüzde 5. artarken madencilik sanayiinde yüzde 0.8 oranında azaldığı belirlendi. Factoping şirketlerinde • ANKARA (AA) - Hazine Müsteşarlığı'nın Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe gıren 1 karannda factoring şirketlerinin kuruluş ve çalışma esaslannda değişiklık yaptı. Söz , konusu şirketlerin 1 kuruluş izni alabilmeleri içın gerekli olan ödenmiş • sermaye miktan 75 milyar liradan 200 milyar liraya çıkanldı. Dünya Bankası'ndan Yeşil Top 10' • \VASHINGTON (AA) - Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler'in 23- 27 haziran tarihleri arasında New York'ta düzenlenecek Yeryüzü Zirvesı'ne sunulmak üzere. "Yeşil Top 10 Planı'"nı hazırladı. Kalkınmakta olan ülkelere kredi kullandıran bu uluslararası mali kuruluş, çevre korunması ve daha yaşanabılir hale gerinlmesi için kurşunlu benzin kullanımının tüm dünya genelinde beş yıl içinde kaldınlmasını önerdi. 'Arazi satışı kentyagmasr • İZMİR (AA) - Izmir Sanayici ve İşadamlan Derneği (İZSİAD) Başkanı trfan Erol, Hazine arazilerinin satılmasının, "kentin yağmalanması" anJamına geldiğini ileri sürdü. Hazine arazilerinin satışa çıkanlmasını, "gecekondu mafyasına verilecek hediye" olarak değerlendiren Erol, sivil toplum örgütlen olarak kentlerin yağmalanmasına izin vermeyeceklerini de kaydettı. Sanayi odalarına vergi muafiyeti • BURSA (AA) - Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 7. maddesine eklenen bir bent sayesinde, ticaret ve sanayi odalannın Organize Sanayi Bölgeleri'ndeki (OSB) faaliyetlerine vergi muafiyeti getirileceği bildırildı. Israil fobisinin bedeli ağır Geçen yıl îsrail'le yapılan Serbest Ticaret Anlaşması, Refahlı bakanlann onaylamaması sonucu Bakanlar Kurulu'nda beklerken İsrail'in anlaşmadan tamamen vazgeçeceği öne sürülüyor FATMA KOŞAR Bır yıldır yerli ihracatçı ve sanayici ile îsraîl'i oyalayan REFAHYOL hükümetinin, Israil karşıtı olarak bilinen Refah Partisi bakanlannın nazı tsrail'i usandırdı. îsrail'le savunma işbirliğine dönük anlaşmalara vize veren hükümet, söz konusu ülke ile imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması'nı onaylamıyor. Anlaşmanın Bakanlar Kurulu'nda onaylanarak yürürlüğe girmemesi durumunda İsrail'in, şu anda banka teminatı ile uygulanan anlaşmayı uygulamadan kaldırabileceği belirtiliyor. TBMM'de onaylandıktan sonra Bakanlar Kurulu'nun onayını alamayan anlaşmanın hükümleri, yaklaşık iki aydır banka teminatı karşılığında uygulanırken, bunun nihai bir çözüm oîamayacağı kaydedıliyor. Geçicı çözümlerle uygulamaya konan anlaşmanın, idari önlemler alınarak yürürlüğe girmemesi halinde, Îsrail'le ticaret yapan birçok firmanın trilyonlarca lirahk teminat ödeyeceği de ifade ediliyor. Türkiye ile İsraıl savunma işbirliğine onay veren RP'nin ticari ve ekonomik ilişkileri canlandırmayı amaçlayan Serbest Ticaret Anlaşması'na onay vermemesi. büyük tepkiyle karşılanıyor. RP'li bakanlann. hiçbir gerekçe bulunmadığı halde anlaşmayı onaylamamasını eleştiren iş çevreleri, "Ortadoğu'da kurulacak müşterek pazarın ilk ve en önemli adımı olan bu anlaşma mantık dışı gerekçelerle onaylanmıyor" diye konuşuyorlar. Türkiye'de gerekli kararnamenin çıkanlmaması durumunda, İsrail'in anlaşmayı uygulamadan kaldırabileceğini söyleyen Türk-lsrail tş Konseyi Yürütme Kurulu Başkanı Ekrem Güven Diren, "TBMM'den geçen bir anlaşmanın, böyle durdurulması çok anlamsız. İsrail vazgeçmeyi düşünüyor ve bu doğaldır. Onlar uygularken biz uygulamıyoruz. Türk işadamı da büyük zararda" diye konuştu. Kabinenin bir kısmının imza vermemesı yüzünden ihracatın artırılamadığuıı belirten Diren. bu ay yapacaklan Genel Korul toplantısında bu konuyu görüşeceklerini ifade etti. Ticaret hacmi artacak Tel-Aviv'de imzalanan anlaşmanın ikı ülke arasındaki ticaret hacmini iki katına çıkarmayı hedeflediğmi anımsatan Diren, Ortadoğu'da kurulması planlanan serbest ticaret bölgesine Filıstin, Ürdün ve bölgedeki diğer ülkelerin daha sonra katılabileceklerini, anlaşmanın ilk adım olduğunu belirtiyor. Anlaşmanın yürürlüğe girmemesini "sorunlara olan duvarsızlık' olarak niteleyen Türk Dış Ticaret Demeği Genel Sekreteri Ayhan Çopur, "Neden Meclis'ten geçirildi? Hükümetin tutarsızlığının faturası başkasına çıkıyor. Bu hükümet olduğu sürece, onaylanacağını sanmıyorum. Hükümet icraat yapmaktan uzak" dedi. Gümrük belgesi verilmediği için gümrüklerde indirim olmadığını belirten Çopur, Gümrük Müsteşarlığı'nın gümrüklere talimat gönderdikten sonra sorun çıktığtnı ve Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu ÇUler'üı imzasmın beklendiğini söyledi. Hükümetin savunma işbirliğine gittiği halde, Îsrail'le ticarete karşı çıkmasının kabul edilebilir yanı olmadığını ifade eden Çopur, anlaşmayla birlikte Türkiye'nin, Ortadoğu pazanna yerleşmek için tsrail'i köprü olarak kullanabileceğini belirtti. Türkiye'deki 79 kumarhanenin kapatılma karan Meclis'ten geçti Şans KKTC'de aranacakANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Türkiye'de faaliyet gösteren 79 kumar- hane 6 ay içinde kapatılacak. Kumarhanecilerin yeni göz- desinın Avrupa Birliği'nin müdahale edemediği Ku- zey Kıbns Türk Cumhuri- yeti (KKTC) olduğu belir- tildi. Dedeman Otelcilik, KKTC'de satışa çıkan ku- marhane ve otellere arka ar- kaya teklif vermeye başla- dı. TBMM'de önceki gün ka- bul edilen Turizmi Teşvik Yasası'nda değişiklik yapıl- masını düzenleyen yasada. Türkiye'de yeni kumarha- ne kurulması yasaklanırken. mevcut işletmelerin kapatıl- ması öngörüldü. Türkiye'de faaliyet göste- ren kumarhanelerin, düşük miktarda döviz sağladıkla- n, beklenenın çok altında vergi verdikleri belırtılen yasa gerekçesinde, bu işlet- melerin kayıt dışı ekonomi- nin artışında büyük rol oy- nadıklan vurgulandı. Kara para aklanıyor Kara para aklanmasında en önemli merkezlerden bi- ri olarak kullanılabilen ve yıllık nakit akımlan 3 mil- yar dolan aştığı belirtilen Türkiye'deki 79 kumarhane yasa çerçevesinde 6 ay için- de faaliyetlerine son vere- cek. Yetkililer, daha çok 4 ve 5 yıldızlı otellerin içinde yer alan bu kumarhanelerde bü- yük miktarda kayıt dışı ve- ya kara para aklandığını be- İirterek, özellikle belli baş- lı gruplann yeni bur kumar- hane merkezi aradıklanna dikkat çektiler. Yetkililer, özellikle Av- rupa Birliği ve OECD ülke- len tarafından müdahalede bulunulamayan KKTC'nin hem turizm açısından, hem de yasal boşluklan nede- niyle kumarhane işletmeci- liği için çok uygun olduğu- nu ve birçok grubun bu ül- keye yöneldiğini kaydettiler. Yetkililerden alınan bil- gıye göre, KKTC'de 27 ta- ne kumarhane bulunuyor. Ülkede, devletin elindeki otel ve turizm işletmelerinin özelleştirmesi yolundaki po- litıkayla, özellikle satışa çı- karılacak kumarhanelere Türkiye'deki otel işletme- ciliği gruplanndan talep gel- mesinin beklendiği kayde- dildi. KKTC'de son 1 yıl için- de Dedeman Otelcilik'in ye- ni otel ve kumarhanelere ta- lip olduğu bildirildi. 5 vıldızlı otellerin kumarhanelerinin 6 avlık ömrii kaldı. Başbakanlık Başdanışmanlığı işadamlanna kazanç güvencesi verdi Kaııııı arazileri kâr kapısıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakanlık Başdanışmanı Kamil Eren, özel sektörtemsılcileriyle yaptığı toplan- tıda işadamlanna kamu arazileri ve gece- kondu projeleri için çağnda bulunurken "Bu işten çok kazanacaksınız" diye gü- vence verdi. lstanbul Tanm tl Müdürlü- ğü'nün Bağdat Caddesi'ndeki binası ve arazisi de 5 trilyon liraya satışa çıkanldı. Eren, dün düzenlediği toplantıyla işa- damlanna "Milli Emlak ve Gecekondu Islah Projesi"ni anlattı. Kamu taşınmaz- lannın satışı için gerekli altyapının büyük ölçüde kurulduğunu belirten Eren, "Ge- lin Hazine arazilerine ve gecekondu projelerine talip olun. Siz de yeni pro- jeler getirin. Biz gerekli desteği sağla- maya hazınz. Çark dönmeye başladığın- da bu işten çok kazanacaksınız" dıve ko- nuştu. Toplantıda bürokrasiden yakınan özel sektör temsilcilen ise "Bürokratik en- gelleri en başından ortadan kaldırın" is- teğinde bulundular. lstanbul Defterdarlığı'nca satışa çıka- nlan Tanm ll Müdürlüğü'nün Bağdat Cad- desi'ndeki bina ve arazisinin ihale tarihi de 30 haziran olarak belirlendi. Toplam 21 bin 450 metrekare alan üzerine kurulu binaya 5 trilyon lira değer biçildi. ÎSO, meslek okulları kuruyor EkoDomi Servisi - Türkiye'deki üre- timin yansma yakınını gerçekleştiren tstanbul Sanayi Odası'nın kurduğu ls- tanbul Sanayi Odası Vakfı (İSOV), imalat sanayiinin temel sorunu haline gelen ara eleman ihtiyacını çözmek için ilk etapta 1 milyon dolarlık (140 milyar lira civannda) yatınm yapacak. İSOV Yönetim Kurulu Başkanı Oktay Duran, lstanbul Valiliği ve Milli Eği- tim Müdürlüğü'yle geçen aralık ayın- da imzalanan protokolle, Küçükçekme- ce'de endüstri meslek lisesi inşası için kendilerine tahsis edilen arsanın tes- limini beklediklerini açıkladı. 90 dönümlük bir arazi üzerinde 6 okulun yer alacaği endüstri meslek li- seleri ve meslek eğitim merkezi mega projesi içinde öncelikle 24 derslikli ve 800 öğrencinin eğitim göreceği en- düstri meslek lisesinin inşaatma bu yıl başlanmasının planlandığını belirten İSOV Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Oktay Duran, yatınm tutan 1 milyon dolar olan projenin "tSOV'un mal- varuğından ve kaynak yaratıcı faali- yetlerinden, İSO'nun katkılarından ve sanay inin en büyük kurum ve ku- nıluşlarını temsil eden İSOV'un 136 mütevelli üyesinin ayni ve nakdi kat- kıları" ile gerçekleşeceğini kaydetti. Başkanlığını İSO Meclıs Başkanı Ömer Dinçkök'ün yaptığı İSOV Mü- tevelli Heyeti üyelen arasında; Hüsa- mettin Kavi, Sakıp Sabancı. Musta- fa Koç, Bülent Eczacıbaşı, İbrahim Bodur, Osman Boyner, Meral Gez- gin Eriş, Metamet Şuhubi, Ali Coş- kun, Adnan Çağlayan, Şaban Ça- vuşoğlu, Faruk Ekinci. L'ğur Ekşi- oğlu, Jak Kamhi, Ahmet Kocabıyık, Erdal Bahçıvan, Haydar Akın, Ha- lit Narin, Okan Oğuz gıbi çok sayı- da işadamı bulunuyor. Mega projenin ilk etabı olan endüst- ri meslek lisesi için gerekli bağış ve yar- dımlann sağlandığını belirten İSOV Yönetim Kurulu Duran, arsanın tesli- miyle birlikte inşaatına başlanacak olan okulun açıldıktan sonra Milli Eği- tim Bakanlığı'na hibe edileceğini ifa- de etti. Duran, Küçükçekmece ilçesi Çamlıkaltı mevkiindeki 90 dönümlük arsada. her yıl bir veya iki okul açarak 2000 yıhna kadar 5 bin öğrenciye eği- tim veren bir kampus oluşturulması- nm planlandığını kaydetti. Uluslararası rekolte yüksek olduğundan yağ satılamıyor Zeytinyağı çok, alıcı yok İgÇİNİN EVRENtNDEN ŞÜKRAN SONER Kerhen Demokrasi Kulakları çınlaşın Türk-iş'in eski genel başkanı Şevket Yılmaz, Özal iktidariarında, 12 Eylül'ün ya- saklı hukuk düzeninde imzalamak zorunda olduk- lan sözleşmeler için "kerhen" deyimini kullanmayı pek severdi. Biz de bu köşeden eleştirirdik. Şimdi yeni- lerin yaptıklarına bakıp bakıp günahını aldığımızı dü- şünür olduk. Çiller'e, Erbakan'a, çeteler-şeriat-mafya-aşiret, kirli çıkar ittifakında bpğazlarına kadar batmış olan- lara söylenecek söz yok. Oniann demokrasinin ni- metlerinden sonuna kadar yararlanarak, kirli çıkar- lannı sürdümek için ellerinden geleni artlanna koy- mamalan kadar doğal bir şey olabilir mi? Ben asıl onlara demokrasi oyunu oynamafırsatını veren, ker- hen demokratlara ya da kerhen demokrasiyi savu- nanlara, üzerierine düşeni yapma sorumluluğunda olup, gereken ozveriyi yapmak zahmetine katlanma- yanlara, kendimiz dahil herkese kızmamız gerekti- ğini düşünüyorum. Şeriat cephesinin adım adım yol aldığını, demok- rasi, laiklik, rejimi tehdit etmekte olduğunu görmek için, ille de Şevki Yılmaz gibilerin kin kokan konuş- malannın günde birkaç posta televizyonlarda ya- yımlanması, yüzümüze çarpması mı gerekiyordu? Şevki Yılmaz'ın Meclis'e küfreden bandı ile ilgili ha- berlerden öğreniyoruz kı konuşma yıllar öncesine ait ve yargıya kadar bile gitmiş. Ama hakarete uğrayan parlamenterlerin kendileri de dahil kimse işi ciddiye almamış. Demokrasi, laiklik, parlamentonun onuru kerhen savunulduğu için, olup bitene seyirci kalın- mış. Erbakan ve Refahlılar ise bile bile doğrudan suça ortak olarak Şevki Yılmaz'ı parlamenter yapa- rak, yargı denetiminden kurtarma yolunu seçmişler. Çiller-Erbakan ikilisinin Türkiye'yi uçuruma götür- düklerini görmek için, askerlerin 28 şubat muhtıra- sını mı beklemeliydik? Sanki muhtıradan sonra de- ğişen fazla bir şey varmış gibi.. hâlâ hangi alanda, inisiyatifi askerierden sivillere yönlendirebilecek, so- nuç getiren hangı demokratik çözüm üretilebihyor ki? Pariamentoda, alternatif hükümet ve sözde biraz daha demokratik seçım içın, Çiller-Erbakan-Yazıcı- oğlu'nun "çeteler-şenat-aşiret-mafya-ırkçı aynı se- pette" baskın seçim ittifakında uzlaşacakformül bu- lamamalarına umut bağlanmış bekleniyor. Meclis'teki 12 Eylül düzeninin ürünü, genei baş- kan listelerinden gelmiş parlamenterlerin içinde bir biçimde şeriat-çeteler-mafya-ırkçı örgütlerin, yaşa- nan kirlenmenin doğrudan tarafı, suç ortağı değilse de, koltuk uğruna sempatizanı olmuş kişilersanıldı- ğından çok. Kerhen demokrasiye inanmış, kerhen demokrat. Bu tabloda umut olması gereken demokrasi cep- hesi ise sözde askerden gelen çözümlere sıra sav- madan, demokratik olmayan bütüıı çözümlere kar- şı çıkıyor, sonuna kadar demokrasiyi savunuyor. Ama çözümlerin askerlere bırakılmaması adına ne yapıyor, hangi çözümleri üretıyorlar? Dün milyonlarca çalışanın örgütlen, Türk-lş, DİSK, TESK ve TOBB'nin REFAHYOL'a karşı ilk ortak ey- lemleri yapıldı. Yer yerinden oynamalı, Çiller ve Er- bakan kaçacak delik bulamamalıydılar. Öyle mi ol- du? Televizyonlar vermese, gazeteler yazmasa, böy- le bir eylem olduğundan belki sizlerin bile haberi ol- mayacaktı. Neden mi? Milyonlarca üyelere ulaşma, demokrasiye sahip çık- ma sorumluluğu, eylemin anlamını anlatma adına ey- lem öncesi hangi çalışma yapıldı? Yanıtı "hiç"\ TOBB ve TİSK'in üretimden gelen gücün kullanılması ni- teliğindeki bir direniş eylemini sorumluluğu ile be- nimsemesi hak götüre. Eylemin birinci dereceden sa- hibi ve sorumlusu sendika başkanları ILO'da sendi- kal haklar adına yapılacak komite, komisyon çalış- malannın hiçbirıne katılmadan, eğlenmek, para har- camak üzere her yıl çıktıkları İLO genel kurulu ba- hane, turistik seferde. Milyonlarca üyeli koca örgütlerin sorumluları böy- lesine yaşamsal, cıddı konularda, böylesine iddialı ama ciddiyetsız yola çıktıklannda, demokrasi sava- şımı adına moral bozucu bir tablo ortaya çıkıyor. Solda da bir garip hava, açıklanır gibi değil: Sol elbette ki 12 Mart'lann, 12 Eylül'lerin yaralannı sa- ramıyor. Örgütlülüğünü silindirgibi ezmiş, şeriatın ve çetelerin, bugün yaşanan olumsuzluklann gelişip güçlenmesine ortam hazırlamış askerden gelen mü- dahaleye kaygı ile bakıyor. Demokrasi, ınsan hakla- n çizgisine bağlı kalınacağına güvensız. Ama demok- rasiyi, rejimi tehdit eden gelişmelere karşı savaşım konusundada, belki ağırlıklı örgütsüz, yaralı, moral- siz olduğu için, pek de istekli, niyetli gözükmüyor. "Şeriatı, çeteleri ben miyarattım? fmam-hatipleri ben mi açtım? Çiller'i, Enbakan'ı ben mi iktidaryap- tım? Canavan yaratanlar, başta sermaye ve asker- ler, şimdi yarattıklan canavarlaha kendileri başetsin- ler" der gibi bir hava duygulara egemen gözüküyor. Böyle olunca, demokrasiye en çok sorumluluk duy- muş, en çok sahip çıkması gereken sol dınamikler de yeterince dinamik olmayınca, onlar da kerhen demokrat, kerhen demokrasi suçuna ortak olmuş oluyoriar. MERİHAK İZMİR - Zeytinyağın- da büyük rekolte yaşayan Türkiye, elindeki malı sa- tamıyor. TARlŞ'in rakip ülkelerde yaşanan rekolte düşüklüğünü fırsat bilerek yüksek fiyatla alımı baş- latması ihracatçılann. dış satımın önündeki en bü- yük sonımlu olarak göste- riliyor. Yüksek fiyatıyla müşteri bulmakta zorla- nan Türkiye, diğer ülke- lerde rekoltenin beklenen- den daha yüksek çıkma- sıyla da malını satamaz duruma düştü. Ege İhracatçı Birlikle- ri'nin rakamlarına göre 1996 yılının ilk 5 ayında bölgeden gerçekleştirilen 48 milyon 559 bin dolar- lık ihracat yerinde saydı ve yüzde 1 artışla 48 mil- yon 961 bin dolara çıktı. Mayıs ayında 1996 yı- lının mayıs ayına göre yaşanan yüz- de 16'lık artış da ihracatçılan tatmin etmeye yetmiyor. 1996 ayının mayı- sında 7 milyon 445 bin dolarlık ihra- cat gerçekleştiren Egelı ihracatçılar, bu yılın aynı döneminde ihracat raka- mını yüzde 16 arttırarak 8 milyon 603 bin dolara yükselttiler. Dünya Zeytinyağı Konseyi Top- lantısı'na katılan Hüseyin Ekiz, Is- panya, Italya, Fas ve Portekiz"de üre- timde beklenmedik artışın yaşandı- ğına dikkat çekti. Ekiz, rekolteyle birlikte fiyatta da düşüş olduğuna dikkat çekti. TARlŞ'in sezon başın- da fıyatlan tüm karşı çıkışlara karşın 3 bin dolardan açıkladığını anımsa- tan Ekiz, o dönemde piyasadaki fi- yatın 2 bin 500 dolar olduğunu anım- sattı. TARlŞ'in ihracatta yaşanan tı- kanıklığın en büyük nedeni olduğunu belirten Ekiz, "Şim- di TARİŞ paçasını kurtar- may a çalışıyor. Politikacıla- rı yamlttılar. Ama Türki- ye'nin ihracatını da çıkma- za sürüklediler"dedı. Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Başkanı Cahit Çetin, Türkiye'de bütün ürünlerin fıyatlannın arttığı bir dönem- de zeytinyağı fiyatlannın düş- mesinin mümkün olmadığını söyledi. "Bütün ürünlerin değeri artarken, zeytin üre- ticisinin malının fiyatı düş- meli miydi? Geçen yıl 240 bin liradan alınan zeytinya- ğının fıyatının bu yıl 240 bin liradan aşağıya düşmesi mümkün mü? Zeytinyağı fi- yatları üreticinin hakkıdır. Türkiye'nin zeytinyağına karşı AB tarafından has- mane bir tutumu var. Geçen yılın acısını çıkarmaya ça- lışıyorlar." Zeytinyağı üretici ülkeleri olan Italya ve tspanya"da yeterli sto- ğun bulunmadığına dikkat çeken Çe- tin, "Fiyatlan aşağı çekmeye çalı- şıyorlar. Bu ülkeler zeytinyağı re- koltelerinin çok yüksek olacağını söylüyorlar. 6 ay süreleri var. Tu- nus'tan, Fas'tan, Suriye'den mal aldılar. İspanya'nın stoklannı kul- landılar. Bundan sonra Türk zey- tinyağlarına ihtiyaçlan var" dedi. FIYAT DUYURUSU 2 Haziran 1997 tarihi itibariyle, Camel Filters'ın yeni stili piyasaya sunulmuştur. Yeni ürünün fiyatı aşağıdaki gibidir. FILTERS 100's YENİ "üıun kulu" Deneme Fiyatı: 130.000n
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear