18 Mayıs 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 24 HAZİRAN 1997 SALI OLAYLAR VE GORUŞLER İmam-Hatip Liseleri Sistemin Dışındadır VECİHİ TİMUROGLU M ->»- ıçbır duşun- • I ce, tanhsel ^ _ ^ J devınımın ^^™^^B onune u de- I I ğişmezgerçe- * m ği" yansıttığı savıvla çıkamaz Dıncıler, yuzvıllardır, "değişmez ger- çeğin savaşçdan" tutumu) la, cumhunyetın gehşmesını durdurma>a çalışıyorlar Se- kız y ıllık kesıntısız eğitım tar- tışmalan çerçevesınde, cum- hunv etın gıderek azalan kalıt- lannı datoplumsal yaşamdan kovalamaya çalışıyorlar Ba- na gore sekız yıllık kesıntısız eğıtımın yaygarası çok one- mı yok Çunku. Bay General Kenan Evrenie Bay Turgut ÖzaL 12 Eylfil hukukuyla, cumhunyetın kokenını sarsa- cak, Atatürk devnmının ka- zanımını, toplumsal yaşam- dan sılıp atacak anayasal ze- ,mını hazırladılar "Din''ı. top- lumun "değişmez gerçek"ı olarak sundular Elbette. dm- cıler vururluktekı bu koklü ılkenın gereğını yapacaklar- dır "EMn ve vkdan hûrriyeti anayasanm güvencesindedir" deyıp ahkâm kesıyorlar "Devletin temel düzenini din kurallanna da\andırma\a" ozendınldıler Boylece ılko- kuldan başlayarak butun orta- oğretım boyunca, yenı yetı- şen kuşaklan, dınsel dunva goruşuyle donatıyorsunuz Iş- teşenatköruğü1 Dın oğrenımını zorunlu kı- lan bu anayasanın gosterme- lık maddelen de var Orneğın, 25 madde. duşunme ozgurlu- ğune sahıp olduğumuzu ya- zıyor Dınsel oğretımden geç- mış kışılenn, kafalanndakı ınaklarla (dogmalarla), özgur duşunebılmelen olanaklı mı' 7 Dınsel eğıtımden geçmış kı- şıler çevrelenndeolupbıten- lcrı sorgulayamazlar kuşku duvup vargılavamazlar Flaş 1\ nınProf Dr YaşarNuri Orturk ıle bır ızlencesı var Çokkeyıflıbırızlence Aydın dın adamının portresının na- sıl olduğunu goruyorsunuz Saym profesor, yanına bır ulu dm adamı almış Karşısında oturan ınanırlarla, lslamı tar- tışıyorlar O ulu dın adamına bın sordu "Akıl diye bir >eti- miz var. Bu yetimizie, her şeyi kavrayabüınemiz olanakh de- P mi?" Sayın profesorun ulu hocası yamtladı "Akıl, elbet- te tinemli. Ancak, aklın sının var. Kuran'da gosterildiği ka- dar. Kuran, aklın sınınnı be- lirlemiş,." Işte dınsel eğıtım1 Bu kafayla, çağı yakalamak olası mı'' Alnına kurşun sık- sanız, ınaklarla (dogmalarla) donatılmış bır beyın ozgurle- şemez Doğal kı anayasanın 24 maddesı, 26 maddenın yaşama geçınlmesını zorlaş- tınyor Anayasanın 64 maddesı, devletın, sanatçılan korurna- sını buyuruyor lslamcı kafa, bu buyruğu yenne getırebılır mı7 Bakınız, Bay Ozal'ın buyruğuyla hazırlanmış Mıl- lı Kültur Özel Ihtısas Komıs- yonu Raporu'nda muzık oğ- retımı ıçın neler soylenıyor9 "Ük bakışta Türk Musild- si'nin yapı ve huviyetini tarihi akış içerisinde befirleyen fak- törlerolarakşunlargozeçarp- maktadır: - Eski Türk toplıunu şeriat düzenine büyük önera veren bır toplum oimuştur. Dinin toplu yaşam tarzın- daki derin etkileri, f\SA!N SESİ'ıun merkezi bir unsur haline gelmesine, enstruman motivinin ise çoğu ke/ ancak insan sesine eşlik eden bir re- fakat unsuru olarak kalması- na yol açmışar. Çunku insan sesi (mevlid, âyin, ilâhi, Ku- ran'ın kıraatı gibi) din unsu- runun hoşgorösune mazhar olan kriterlerle buyuk otçude banş sağlayabilnıekte; buna mukabil enstruman, dini açı- dan gayri ciddi telakki edikîi- ği için reddedilen bir motiv ol- maktadır. Enstruman, bu ba- nş ortamuıın dışında kaldığı için çareyi belli ontclukrûel çevrelere sığmmakta bulmuş, enstrumantal munk ise yete- rince gelışıp ya> gınlaşmanuş- örJ"(l) Bu kafayla. sanat ve sanatçı korunabılır mı9 "tn- san sesi banş sağlar, ama çal- gı banş sağlayamaz" gıbı bır ınakla(dogmayla), ınsanı eğı- tıp gelıştırebıhr mısınız° Sıyasal ıkıyuzluluk, bılımı, sanatı, ekonomıyı, kısası her kurumu, her olguyu, oy ıçın alet eder Anayasayı ellenne alıp 24 maddeye sığınanlar, dınsel yaşamı dayatıyorlar, sonra da "Atatûrkçü davat- ma" yaygarası kopanyorlar Bay Demirel de dahıl. 174 maddeyı okuyan sıyasa ada- mına rastlamadım Anayasa- nın 174 maddesı, "Anayasa- nın hiçbir hükmû, Turk top- lumunu çağdaş u> garlık sevi- vesinın ustüne çıkarma ve Türkıye Cumhin\eti'nin laik- lik niteliğini koruma amacını güden aşağıda göstcrilcn inkı- lap kanunlannın. anayasanın halkoyu ile kabul ediîdiği U- rihte yurürlukte bulanan hü- kümlerinin anayasaya a>kın oMugu şekilde anlaşilamazve yorumlanamaz. 1-3 Mart 1340 (1924) tarih- H ve430 sayıb Tevhidi Tedri- satKanunu." Ve ıçlennde "takkeyi tür- baıu, cüppeyi yasaklayan. tür- be \e za\ı>elenn kapatılması- nı içeren" yedı devnm yasası- nı daha sayıyor Bız, şu Tev- hid-i Tedrisat Kanunu na ba- kalım \e ımam-hatıp lıselen- nın sistemin ıçınde olup ol- madığını gorelım \edı mad- delık bu yasa, eğıtımın bırlı- ğını sağlamak amacını gudu- yor Altıncı ve yedıncı mad- delen, yururluk ve yürütme maddelendır Yasanın bınncı maddesı, Turkıye'dekı tum bılım ve ogretım kurumlan- nın Mıilı Eğıtım Bakanlığı'na bağlandığını belırtıyor tkıncı madde, Şer'ıye \e Evkaf Ve- kâletı ıle ozel vakıfiar tarafin- dan yonetılen medreselenn \e okullann, Mıllı Eğıtım Ba- kanlığı'na devredıldığını bıl- dınyor Şımdıkı vakıf okulla- nnın yasalara uygun olup ol- madıklannı duşununuz Yasa- nın uçuncu maddesı, butçe sorunu ıle ılgılı Dorduncu madde. 2252 sayılı yasa ıle hukumsüz kalmıştır Beşıncı maddeye 637 sayılı yasayla bır fikra daha eklenerek Mıl- lı Savunma Bakanlığı'na bağ- lı asken okullarla Sağlık Ba- kanlığı'na bağlı çocuk yuva- lannın butçelenyle, eğıtım v e oğretım kadrolanyla bırhkte Mıllı Eğıtım Bakanlığı'na bağlandığını, ancak asken okullann eğıtım ve oğretım elemanlannm Mıllı Savunma Bakanlığı na bağlı olacağını hukme bağlamıştır Bu yasa yururlukte ve değıştınleme- veceğı de anayasanın guven- cesınde Kuran kurslannın denetımı bıle Dıyanet İşlen Başkanlığı'na bağlı Vakıf okullanna bakınız Hoca Efendi'nın okullannı denet- leyecek Mıllı Eğıtım Bakan- lığı mufettışlen var mı0 01- madığını bılıyorum Bırkaç namuslu gore\ lt baksa da ra- porunu dıkkate almazlar Dıncıler. durmadan, ınsa- nm çocuğuna' dıledıği gıbı dınsel eğıtım aldırmasının bır "insan hakkı" olduğunu, bu okullann kapatılmalannın tn- san Haklan EvTensel Bıldır- gesı'ne aykınlığını ılen sürü- yorlar tnsan Haklan EvTensel Bıldırgesı'nın I maddesı, ın- san olmanın ılk koşulunu be- lırlıyor "Her insan özgür, onur ve haklar yönunden eşit doğar, akılla ve duyunçla (vic- dan) donatılıp birbûierine kardeşlik duvgusuyla davra- nırlar. r (2J İnsan olmanın ılk koşulu Ozgur oüna, onur ve haklar \önunden herkese eşit otma." Insanlar. akılla ve bu- lunçla donatılmışlardır Bu koklu oğelere saygı, insan haklannın ozunu oluşturur Bır devlet, anayasasına, "din eğhimizorunludur" gıbı bağ- layıcı bır hukum koyuyorsa, insan haklanna saygısızlık yapıyordur Çunku. bıreyı, daha doğduğu gun baskı altı- naalıyordemektır "Halkunı- zm *üzdc doksan dokuzu Mûslümandır" dedığınız za- man da ınsana karşı saygısız- smız Çunku, gelışmekte olan bıreyı, anayasay la bırhkte ku- şatıyorsunuz, onun aklını \e buluncunubaskıaltınaalıyor- sunuz Evrensel Bıldırge'nın 18 maddesı."Herkesinözgur diişünmeye. buluncuyla da\- ranmayavedflediğı dineinan- maya hakkı vardır. Bu hak, di- nini ve inancını değistirme öz- güıiuğunu. dinini >a da inan- cını tek başma ya da topluca, açık ya da o/<H olarak öğret- me. u\ gulanma. tapınma ve açıklama o^gurluklerini içe- rir" demektır Şımdı, herhan- gı bır namuslu adam. çıkıp dı- yebılır mı kı "tlköğretimden başlayarak zorunlu din öğre- tinıi yaparak insan haklanna saygılı davTanıyorum." tnsan hakkmdan soz edenlenn ılk yapacaklan şey, 24 maddeyı kaldırmaktır Herkes, ıstedığı gıbı ınanabılır, ama hıç kım- senın bellı bır ınanca zorunlu bağlanması ıstenemez Ana- yasa. çocuklanmızı, Muslu- man olsunlar, olmasınlar, ls- lamı oğrenmeye zorluyor Bu- nun en doğru yanı, dın oğre- tımını serbest bırakmaktır Evrensel Bıldırge'nın 26 maddesı, çok daha önemlı bır hakkı behrlıyor "Eğitinı hak- kı''. Eğıtım, ınsanın en önem- lı hakkıdır Çunku, insan, ya- şamını bır ış yaparak, ureterek surdurebılır Üretım sıstemın- de yer alacak her bıreye bır meslek gerekır 26 madde. " 1. Herkes eğitim hakkına sa- hiptir. Eğitim, en azından, ilk ve temel eğitim aşamasında parasudır. llköğren'm zorun- TEŞEKKÜR Bugüne kadar dünyada konularında lider 25 sanayi devi ile işbirliği gerçekleştiren, bunlardan konularında lider 16 sanayi devi ile çoğunluğu yüzde 50/ yüzde 50 ortaklık kurup dünya devlerinin isimlerinin sonuna SA eki takan SABANCI'dan dev bir ortaklık daha: İzmit Köseköy'de Sabancı'nm Sanayi Şehri KENTSA'daki 7 dev tesisin yanında 8'inci dev tesisin temeli 16 Haziran 1997 tarihinde atıldı. İki milyon metrekare arazi üzerinde oluşturduğumuz KENTSA'da tüm sanayi kuruluşları lastik konusunda entegrasyon içinde çalışmakta ve aynı arazi üstünde dünyada eşi olmayan bir numune oluşturmaktadır. Temel atma törenini şereflendiren başta BAŞBAKAN PROF. DR . SAYIN NECMETTİN ERBAKAN olmak üzere, temel atma törenine katılanlara sonsuz teşekkürler. Sabancı ile Hoechst'ün yuzde 50/yüzde 50 ortaklığı ile kısa zamanda üretime geçecek tesislerde lastiğin ileri teknolojiye dayalı sanayi ham maddesi üretilecek, hefn de üretimin yüzde 80'i ihraç edilecektir. Sabancı Topluluğu'nun bu yeni projesinin örnek olması, benzeri projelere davetiye çıkarması ve örneklerinin çoğalması Türkiye'ye güzellikler getirecektir. Türkiye'nin bugünkü koşullarmda dünyanın konusunda lider bir yabancı yatırımcı ile böyle anlamlı bir ortaklık ve bu büyüklükte ileri teknolojiye dayalı, kritik ve çok önemli bir sanayi hammaddesi uretecek, ihracata donük bir dev yatırım gerçekleştirmekten Sabancı Topluluğu gurur duymaktadır. V a t a n ı m ı z a , m i l l e t i m i z e h a y ı r l ı o l s u n . BANCI ludur. Teknik vemesleksel oğ- retim herkese açıkbr. Yüksek öğrenim, kişinin yeteneğine göre herkeseeşit olaraksağla- nır. 2. Eğitim. insan kişiliğiniru- müytegenştirme>e. insan hak- lanna,temel ozgiırluklere sa>- gı\ı guçlendırmeyej onelik ol- malıdır. Eğitim, tum uluslar. kavimlervedinseltopluluklar arasında hoşgorüyu %edostlu- ğu ozendırmeh. Bİıieşmiş Mil- letler'in banşı koruma yo- nundeki etkinKklerine katkı- da bulunmalıdır. 3. Analar ve babalar, ço- cuklanna verilecek eğitimi seçmede,önceliklehak sahibi- dirler"demektedır Sekız yıl- lık kesıntısız eğıtımı ısteme- yenler. analann ve babalann oncelık hakbna sığınıyorlar Ne kı "zorunlu eğitinrın seç- me hakkı tanımadığını unu- tuyorlar Oyleyse, velılenn seçme haklan, zorunlu eğı- tımden sonra başlar Zorunlu ve parasız eğıtımını tamamla- yan herkes, ıstedığı eğıtıme yonelme hakkına sahıptır Türkiye'nin de ıçınde bu- lunduğu Avrupa Konseyı, -Demokrashe karşı birtehdit olarak horgörüye Uiskin bO- dirge''ya>amlamıştır Konsey, her turlu ırksal ve dınsel kış- kırtmayışıddetlekınıyor He- nuz ergınlık çağına gırmemış bır çocuğa, duşunup ırdeleye- medığı, sorgulayıpyargılaya- madığı ınançlar sıstemını na- sıl vennz0 Bu eğıtım sıstemı, insan haklanna tumuyle ay- kındır İnsan. inancını seçe- bılecek çağa gelınce. dıledığı ınançsıstemınebağlanır Öz- gur doğan msan yapabılırbu- nu Bır ınanç sıstemıne ba- ğımlı doğan ve o ınançla eğı- tılen kışının ozgurluğunden söz edılemez tmam-hatıplı- ler ve köktendıncıler, her gun şenat ıstıyorlar, şenat gel- mezse, kan dokuleceğını bıl- dmyorlar Hanı hoşgoru, ha- nı insan sevgısı, hanı insan haklanna saygı 9 Aklı, Ku- ran 'lasmırlayan bırsıstemle, çağdaş uygarlığı yakalayabı- lır mısınız 9 Urfa Mılletveh- h tbrahim Halil Çelik, kan dokûlmesini ıstıyor Neden 9 Bılınçsızlığınden Fransız devnmınde de kan dökulmuş ve fıstık gıbı demokrası gel- mış Dogmalarla donatılmış kafa, okuduğunu da anlaya- maz Fransız devnmı, burju- va devnmıdır ve anstokrat- larla, onlann bağlaşığı kılı- seye karşı yapılmıştır Kaynağında, ımam-hatıp ortaoİcullan kapatılmıyor Temel eğıtımın sıstemıne bağlanmak ıstenıyor 11 12 1984 gunluve 9 sayılı, Eğıtım ve Oğretım Yuksek Kurulu karanna gore ımam- hatıp lıselennın amacı şoyle saptanmış "Milli Eğitim Ba- kanlığı'nca açılan. ortaöğre- tim «istemi içinde, hem mesle- ğe hem de vuksekoğrenıme hazuiayicı programiar uygu- layan ımam-hatip liselerinın amaçlan: imamlık. hatıplik \e Kuran kursu oğretkiliğı gibi dinı hızmetlerin yerûıe getiril- mesi ile gorev li en az Bse sevi- yesinde genel ve mesleki oğre- nhn gormuş etemanlar yetiş- tinnektir."(3) Demek, ımam- hatıp lıselen, meslek okulla- ndır Tanm ve oğretmen lıse- len ya da sağlık kolejlen ıle denktır Ama bu okullar. sis- temin dışına çıkanlmışlardır Bır kez, amacına uygun ol- may an eleman yetıştırmekte- dır Çunku, Islam dınınde ba- yanlann imamlık ve hatıplik yapmalan uygun gorulme- mış tkıncısı, Cumhurbaşkanı Demırel'ın soyledığı gıbı "ucu açık" duruma getınle- rek amacından saptınlmıştır Daha bugunden, ulkenın ge- reksınımının yırmı ıkı katı ımam yetıştınlmıştır Demi- rel. bunlann "ucu açık" dıyor Kaynağında, bu okullann uç- lan açılmadı, yırtıldı Çunku, meslek lıselennden mezun olanlara yuksekokullann ka- pılan açık ama, unıversıtele- nn değıl Demokrat cumhur- başkanımız, nasıl bu eşıtsızlı- ğe ızın v enyor9 Imam-hatıp- lılenn gıdebıleceğı vukseko- kullar, "vüksek tslam cnstitü- leri"dır llahıyat fakultelenne bıle gıdemezler Bellı bır eğı- tımı görmeden. ünıversıteye gıdılemez Sıstemm dışına çıkanlan ımam-hatıp lıselen, tankatla- nn ve Refah Partısı nın bırer ocağıgıbıdır Vansızbırkurul oluşturulsun (sıyasetçı olma- sm), bu okullardakı genel kul- tur oğretmenlennı dınlesın Neler olduğunu, bu arkadaş- lanmızın nasıl zor koşullarda çalıştıklannı goreceklerdır Yeter kı cumhunyete saygı duyalım ve yurdumuzu seve- lım Yurtseverlık, her şeyı görmemıze yardımcı olacak- tır (1) Mılh Kultur Özel Ihtıias Komısvonu Raporu T C Basba- kanlık Devlet Planlama Teşblatı Yaunlart s 209 210 Ankara 1983 (\ot Cumle bozukluklan •vevazım vaniışlan bana ozgude- ğddır Metm oiduğu gıbı aıdun ) (2) L'nnersal Declaratıon of HumanRıghts Ven York 1965 (3) Imam Hatıp Lıseien Oğre tım Programları s-II \nkara 1985 (Mılh Eğılım Cençhk \e Spor BaJuınltğt Yaunları) Aspendos: Yakışan Güzellik... ABDULLAH TEKİN Antafya Altın Portakal Kultur ve Sanat Vakfı Gnl Muduru A spendos To- roslar'ın denı- ze yumuşak bır geçış yap- tığı bereketlı Senk Ovası'nın kuzey ya- maçlannda yeralan gorkem- lıkent Gunumûzde de ışle- vını surdüren ve kentın adı- nı taşıyan tıyatrosunun unuy- le tüm dünyanın tanıdığı ka- lıt (mıras) Eurvmedon Irmağı'nın sağ tarafindakı Aspendos, Pamphylıa bolgesının bır ne- hır-hman kentı. bır donanma ussu Ne \ar kı şımdılerde Argoslu kolomstlenn kullan- dığı yağ zeytın ve şarap ta- şıyan gemıler yok artık Köpruçay adını alan Eury- medon'da "raftıng" adı \en- lensporyapılıyor Argoslulann bınlerce yıl- lık torunlan renklı botlanyla Eurymedon un uzenne çı- çek açtırmışlar adeta Tıpkı Antonınuslar done- mınde (MS 11 yy) mımar Zenon tarafından yapılan Aspendos Tıy atrosu'nun go- rünumugıbı Yerlı-yabancı , koylu-kentlı, tunst, gom- leklı-ceketh, kra\ atlı-kra\ at- sız ınsanlann oluşturduğu çok renklı btr mozaık gozle- nıyor Aspendos'ta Gece çıçek açan bır tarla gibi Aspendos Banş \e dostluk çıçeklen bunlar Bu yıl 4'üncüsu gerçek- leştınlen AspendosOpera ve Bale Festivali nedenıyle As- pendos renklı. Aspendos gorkemlı Ve "Granada'nm yosma gülu" Carmen çıkıyor sah- neye Kımıızı renge can ve- ren Karmen' Bır zamanlar mermerlerle kaplı olan ıkı katlı sutun \e heykellerle suslenrruş sahne bınasının onundekı yanm daıre orkestra yennde bır Is- panyol Çıngenesı tutku, oç, gurur \ e olum uzenne kunıl- muş bır aşk seru\ enınden ke- sıtler sunuyor Oley Uğnına subaylıktan olup hav dut kesılen v e adam oldu- ren suvan onba^ısı dragon don Jose, Carmen'ı oldurun- ce "zil şal ve gül" kanla kay- naşıyor, kırmızı renk solu- yor Gorkemlı donemlennde burun kanatlan erotık devı- nımlerle açılıp kapanan En- dülus'un cana yakın dılben Carmen, Aspendos'un bın- lerce yıllık sahnesınde cansız yatmaktadır "İspanya— Ya- şasmöhun_" Ama yaşam de- \am edecektır kuşkusuz ve sert bakışlı Ispanyol erkek- lennın omuzlannda başka Carmenlenn çıplak bevaz kollan gozlenecektır Carlos Saura'lann, Anto- nio Godez'lenn canma can kattığı Cannen'lerölup olüp dmlecek \e sonsuza kadar ulaşmayı başaracaklardır •\slolan >aşamı guzelleştır- mektır G. Bizet Cervantes, Hoca Nasrettin, Vlozart \e Sinan evrensel kulturun ka- lelenne bayrak dıken soylu kışıler olarak anılacaklardır hep Kalıcı olan da onlann gorkemlı bırakıtlan değıl mı- dır zaten Çağdaş Turkı- ye'nın tamtımımn hedeflen- dığı Aspendos Festivali nın bu yıl dorduncüsü gerçekle- şıyor Buyılkıfestıvalıngeç- mıştekılerden farkı, dkha coşkulu ve daha gorkemlı oluşuydu Bucoşku ve gör- kemı, laıklık kavTamının kar- şı karşıya bulunduğu tehlı- kelı ortamlara yonelık bır su- pap olarak değerlendırmek yanlış sayılmaz Festıvalın ortaya çıkardığı bır başka sonuç daha var kı bunun sonucu ulke ve ulke ınsanının ımajıyla yakından ılgılı Dahası bır o kadar da onerrüı Aşıret geleneğımn. yenıçen sertlığının ızlennı atamamış bırtoplumun çatık kaşlı, katı \e uç kışı sallan- dırmaya hazırtutku ve ıstem- len, yennı yavaş yavaş da ol- sa kultur v e sanatın ız ve ışık bırakan erdemi) le yucelığı- ne terk etmeve başlamıştır Turkıye'run Turk halkının ozlemı bu olsa gerek Şenat soylemının yoğunlaşması, sıyasal çalkantılar, hukuk tı- kanıklıklan, Susurluk ve benzen olumsuzluklara kar- şı bu tablonun verdığı resım veyaydığıguzellık duyulan ozleme ne çok koşutluk gos- tenyor Turkıyebuguzellı- ğe yakışmakta, yaraşmakta- dır PENCERE 'Menzil BeygiPi!..' Övunulecek bır şey değıl, ama, bugün sıyasal sozlukte çok kullanılan 'mebus pazan' deyımını ben bulmuş, ılk kez yazarken de epey duşunup duraksamtştım Nıçın? Çunku ağır bır deyımdı, 196O'lı yıllann koşulla- rına gore (TCK 159'dan) savcının gozune ılışmesı tehlıkesı de vardı; beyaz kâğıdın karşısında ıkırcık- lendığımı anımsıyorum Aradan bunca yıl geçtıkten sonra 'mebus pa- zan' deyışı (at pazan ya da tavuk pazan gıbı) do- ğal sayılıyor Pekı, 55'ıncı hukümet ıçın de Ankara'da 'mebus pazan' kurulacak mı?. Neden kurulmasın? . 54'uncu hukumetın Başbakanı Erbakan, yar- dımcısı Tansu Çiller'ı hangı pazariıkla teslım al- mıştı'' Mebus pazan, hıç olmazsa bır alım-satım ışı!. Serbest pıyasa rekabetıne uyumlu!. Ama, şımdı- ye değın şantajla bır 'meöuse'yı teslım alıp "ah- laksız pazariık"\a hukumet kurulduğu gorulmuş muydü';> .. • Yığıdın hakkını yığıde, patent sahıbının buluşu- nu da kendısıne tanımak gerek. Yazımın başlığındakı 'MenzılBeygın' benim bu- luşum değıl; emeklı elçıler gunumûzde koşeyaza- n oldular, bızım mesleğı elımızden aldılar; Mıllı- yet'te yazan Sayın Şükrü Elekdağ'ın -satır ara- sında kullandığı- guzel bır buluşu 'menzıl beygı- n' Ne demek o?. Eskıden posta tatariannın aracı at ımış, nam-ı dı- ğer beygır' Eh, at da kul yapısı değıl kı, Allah'ın yarattığı hayvan, bır gunde ıster tıns tuttursun, ıs- ter rahvan, ıster dortnal, nereye varır? . Ben dıye- yım otuz, sız deyın kırk kılometre sonra hayvan- cağız yoaılur. O zaman posta tatarı, menzılde ha- zır bulunan yenı bır atla eskısını değıştınp yola re- van olacaktır Demek kı neymış: Ikı konak arasında kullanılan ata 'menzılbeygın' denıyor Posta tatan (ya da padışahın emnnı bır yere ulaştıracak olan bınıcı) hedefe çabuk varmak ıçın menzıl beygınnı çok zorlarsa, hayvanın çatladığı da olurmuş. • Bırde 'KırAt' var Kır At, menzıl beygırı değıl, sıyasal bır hayvan; kırmızı zemın uzerıne beyaz ışlemelı 1 ön ayağını kaldırmış, yuruyuşe geçmış olan bu beyaz beygır kuheylan mı? . Kısrak mı? . > Nereye gıdıyor bu Kır At?.. Hedefı nedır? Amacı ne ? . Kır At'ın posta tatarlanndan bırını gordum; yor- gun bınıcıye sordum - Nereye gıdıyor bu Kır At?.. - Demokrasıye 1 - Haydı canım sen de 1 . Herkesın gördüğü gibi Kır At menzıl beygırıne dondu.. - Ne demek ıstıyorsun?.. - Refahçı, Kır At'ın sırtına bındı, kadını terkısıne aldı, bellı bır menzıle kadar bırlıkte gıdecekler... - Sonra?. - Eğer hayvan yolda çatlamazsa, menzılde ka- lır, Refahçı da yoluna devam eder . • Bu gıdış surerse, Kır At'ın değıl mebus pazann- da, at pazannda bıte esamısı okunmayacak!.. PİNA TATİL KÖYÜ BODRUM'D\ FİYATIMIZLA İDDtALIYIZ TAM PANStYON 2.100.000.- TL. HAZlRANVEEYLUL DE TAM PANSİYON 1.600.000.-TL. MAVİ, YEŞİL VE DOSTLUK PtNA YARIMADASI NDA BİR ARADA (Bu ılan kupüruvle başvuranlara tatıl bovıınca Cumhuriy«< bızden) Tel 0-312-231 53 82-232 28 07 Sumer 1 Sokak 7/26 Kızılay/ANKARA PIN \ T.K. 1 el: 0-252-374 50 88 BAŞSAĞUĞI Eskı çalışma arkadaşımız MEHMET SAR.4Ç'ın babası MÜSLÜM SARAÇ Beyefendı'nın vefatını oğrenmış bulunmaktayız SARAÇ aılesının uzüntüsunu paylaşır, başsağlığı dılenz CUMHURİYET ÇALIŞANLARI O SALIOYUNLAŞTIRAN YÖNCTEN MUITAFA AVHRAN 20-27 HAZİKAN 1*»7 SAAT 21.10 YER ZAHİrl ÇUKURLUÇtŞME SK 13» SİLCTLER VAMOHAM», ÇAMI HAİAZALAM VE ZARİFt D£ İSKENDERUN 1. AŞLİYE HUKUK H A K İ M L İ Ğ İ ' N D E N DosyaNo 1996/1189 Da\acı Zuleyha Yıldınm tarafından davalı Abdülkadır Emen aleyhıne açılan boşanma davasının yapılan duruş- ması sırasında davalmın adresı tespıt edılemedığınden duruşma gununun ılanen teblığıne karar venlmış oldu- ğundan davalı Abdülkadır Emen'ın 1 7 1997 gunü saat 10 20'de duruşmaya gelmesı \eya kendısmı bır vekıl ıle temsıl ettırmesı, gelmedığı takdırde duruşmanın yoklu- ğunda yapılacağı ve yokluğunda karar venleceği teblığ yenne İcaım olmak uzere ılan olunur 15 5 1997 Basın 22208 Romanlarınız ve ansıklopedılerınız yerinızden alınır. Tel:'554 08 04
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear