28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 HAZİRAN 1997 SALI CUMHURtYET SAYFA HABERLER Ahmet Köksal 'Hiçbir makama bilgi vermedimy ANKARA (Cumhuriyet Biirosu)- Es- kı Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Ah- met Köksal 5.5 milyar liralık "örtülü öde- nek" davası ıle ilgili hiçbir devlet ma- kamına bilgi vermediğinı. bu konuda basında çıkan haberlerin uydurma oldu- ğunu söyledi. Celaiettin Selçuk Parsadan'ın Başba- kanlıga aıt örtülü ödeneğinden 5.5 mil- yar lira dolandırdığını söylediği dönem- de Tansu Çilkr'in özel kalem müdürü olan Akın İstanbullu. geçen günlerde davanın görüşüldüğü Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ne dilekçe vererek Ahmet Köksal'tn tanıklığına başvurul- masını ıstemıştı Mahkeme. geçen du- ruşmada Köksal *ın tanıklığına karar ve- rerek duruşmayı 18 hazıran gününe er- telemişti. Akın Istanbullu'nun başvurusu iize- rine davanın en önemli tanığı haline ge- len Köksal, Cumhuriyet'e yaptığı açık- lamada. bu konuda hiçbir dev let kuru- muna bilgi vermedığini. kendisiyle ılgi- li basında yayımlanan yazılann gerçeği yansıtmadığını bildirdi. Halen Yargıtay 2. Ceza Dairesi üyesi olan Köksal, ta- nık olarak dinlenmesi içın mahkemece verilen karann da usule aykın olduğu- nu kaydetti lstanbullu'nun mahkemeye yaptığı gi- rişimi haklı bulan Köksal. çağn üzeri- ne, en kısa zamanda gıdip mahkemeye tanık olarak ifade vereceğini söyledi. Kazan 'dan adliye binası açılışı İstanbul HaberServisi-Adalet Baka- nı Şevket Kazan. ceza yasasında halkın anlamadığı maddeler olduğunu belırte- rek bunlarda gereklı düzeltmelerin ya- pılması gerektiğini söyledi. Adalet Bakanı Şevket Kazan dün Di- lovası. Gebze ve Bağcılar adhyelennin açılıştörenlennekatıldı. Bağctiar Adli- yesi'nin açılış törenine Kazan'ın yanı sı- ra tstanbul DGM Başsavcısı ErdalGök- çen. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çitici, RP İstanbul mılletvekılle- ri Gürcan Dağdaş ıle Mukadder Başeğ- mez, Bağcılar Belediye Başkanı Feyzul- lah Kıyıklık ile bazı savcılar katıldı. Tö- rende konuşan Bakırköy Cumhuriyet Başsavcısı Kemaleftin Öneç. yeni adli- ye binasınınGüngören. Bahçelievlerve Esenler'de yaşayan yaklaşık 2 milyon 500 bın yurttaşa hizmet edeceğini vur- guladı. Bakan Kazan konuşmasını yap- mak üzere kürsüye davet edildiği sıra- da. bır gnıp "Türkiye seninle gurur du- yuyor" şeklinde slogan attı. Kazan, ko- nuşmasına ezanın okunması bittikten sonra başladı. Ceza yasasının vatandaşın anlayabi- leceği dilde olmadığını söyleyen Ka- zan. gerekli düzeltmelerin yapılması ge- rektiğini ifade etti. Bugün mahkemeler- de bekleyen 10 milyona yakın dosya ol- duğunu belirten Kazan, bu durumun 30 milyon ınsanın yargı ile ışı olduğunu gösterdiğini söyledi. Kazan. saat 15.30'da Ankara'ya döndü. İP'II kadınlar 'RP kapatılsın' İşçi Partisi (İP) İstanbul İl Kadın Bü- rosu"ndan yaklaşık 50 kişilik bir grup, dün Taksim'deki Atatürkanıonın öniin- de yaptığı açıklamada "Cumhuriyet DevTİmi kanunJannın uygulanmasını ve RP'nin kapanbnasını" istedi. RP'nin gerçek vüzünü gösterdiğini belirten büro başkanı Gökdere Candemir."İn- sanlanmıztekrarmaraba. yanaşma, ca- ri> e \ apılmak isteniyor. Bu nun en açık örneği Fadimeler. Emirelerdir; Şevki Yümaz'ın kadınlara yaptığı sözlü sal- dınlardır" dedi. Candemir, RP'nin ka- paolmasının kadınlan daha da özgür- leştireceğini iddia etti. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) Kahraman yönetimindeki Kültür Bakanlığı'nda yasadışı görevlendirmeler sürüyor Imamlara ıızman kadrosuBAHAR TANRISEVTR .ANKARA - RP'li İsmail Kahraman yönetimindeki Kültür Bakanlığı'nda. görevden alınan uzmanlar yürürlüğü durdurma karan almalanna karşın gö- revlerine ıade edılmezken. verlerıne imam-hatip çıkışlı din görevlileri getı- nldi. Kahraman'dan onaylı atama yazı- lanna göre, son dönemde 8 ımam, kü- tüphanecilik başta olmak üzere. bakan- lıkta çeşitli görevlere atandılar. Kültür Bakanlığı Mıllı Kütüphaneler Genel Müdürü Gükçin Yalçın'a. müşa- virlikle görevlendirilmesıne karşı aldı- ğı yürürlüğü durdurma karanndan son- ra Bingöl. Malatya ve Tekırdağ illerin- de geçici görev çıkanldı. Geçici görev- lendirmeler idari >argı karanyla ıptal edilirken. Yalçın 18 maaş kesimi. 4 kı- nama ve 2 uyan cezası aldı. Yalçın. son olarak Araştırma Planlama ve Koordi- nasyon (APK) Kurulu'na atandı. Aldık- lan yürürlüğü durdurma kararlanndan sonra geçici görevle başka illere gönde- rilmek istenen dığer uzman personel de şöyle: Güzel Sanatlar Genel Müdür Yar- dımcısı Tunç Tanışık (Hatay ve Erzin- can), Anıtlar Müzeler Genel Müdür Yar- dımcısı Kenan Yurttagül (Mardın). Halk Kültürleri Genel Müdürü Yahva Aksoy (Erzıncan'agöndenlmek istenmesı üze- rineemekli oldu). Sinema Genel Müdür Yardımcısı Özkan Yıldınm (Karabük şube müdürlüğü. yürürlüğü durdurma karanndan sonra emekli oldu), Kütüp- haneler Genel Müdür Yardımcısı Bekir Sıtkı Şenol (Ardahan), Sinema Genel Müdür Yardımcısı Gürbüz Muthı (Di- yarbakırve Ağn). Bakanlıkta yapılan operasyonlarla, Milli Kürüphane Daıre Başkanı Alünay Sermikli APK've. Şube Müdürü Meh- met Altuntaş Bitlis Kültür Şube Müdür- lüğü'ne atandı Altuntaş, yürürlüğü dur- durma karanndan sonra sırasıyla Kü- tüphaneler Genel Müdürlüğü, Trabzon Kültür Müdürlüğü, Personel Dairesi ve Anıtlar Müzeler Genel Müdürlüğü'nde görevlendirildi. Şube Müdürü Erdoğan Aslan Sine- ma Genel Müdürlüğü'ne atanması üze- nne aldığı yürürlüğü durdurma karann- dan sonra uzman olarak APK'ye gönde- rildi. Kültür Merkezleri Dairesi Şube Müdürü tsmet Ateş Kültür Tabiat Var- lıklan Genel Müdürlüğü'nde. ardından da Van Kültür Müdürlüğü'nde geçici olarak görevlendırdı. Daıre başkanlan Ne- bi Demir Ankara Kültür Müdürlüğü'ne şube müdürü, daha sonra da Sivil Savun- ma'ya şef olarak atandı. Seyhan Livane- li Ankara Kültür Müdürlüğü'nde müdür yardımcıhğı ıle görevlendirilmesi üze- rine aldığı yürürlüğü durdurma karann- dan sonra Adıyaman'da görevlendirildi. Yeni kadro imamlardan İdari yargı kararlanna uymayan Kül- tür Bakanlığf nın merkez teşkilatında 100'ün üzennde personelin dahayerinin değıştinldigi bildinldı. Görevden alınan uzman kışılerin yerlerine imam-hatip çı- kışlı din görevlilerinin getirildiği belir- tildı. Bakan ımzalı atamayazılanna gö- re, Trabzon Sürmene Müftülüğü'nde ça- lışan Aslan Kızıftaş llçe Halk Kütüpha- nesi'nde boş bulunan 7. derece memur kadrosuna naklen atandı. Kocaeli Kör- fez Kalburcu Köyü Camısı ımam-hati- bı Orhan Fevzi Bulut Tokat Erbaa Ço- cuk Kütüphanesı 3. derece memur kad- rosuna. Çorum tlçe Müftülüğü dakti- lografı Abdullah Avcı il Halk Kütüpha- nesi 7. derece memur kadrosuna; Antal- ya Akseki Akşahan Köyü Camisi imam- hatıbı İsmail Güneş Elazığ Ağin Halk Kü- tüphanesı 7. derece memur kadrosuna; Aydın Çine Bahçearası Köyü ımam-ha- tıbi Beşir Turgut Aydın Germencik Or- taklar Halk Kütüphanesi 5. derece me- mur kadrosuna; Elazığ tl Müftülüğü'nde din görev lisı olarak çalışan Ahmet Par- lak Elazığ İl Halk Kütüphanesi Müdür- lüğü 5. derece memur kadrosuna; Kay- seri Yüksek tslam Enstitüsü mezunu öğ- retmen HalisÇakır Ankara OR- AN Sev- gi Yılı Halk Kütüphanesi Müdürlüğü'ne müdür olarak; Bursa Mustafa Kemal Pa- şa Yeşilova Köyü Camisi imam-hatıbi Ze- ki Demir de Bursa Karacabey llçe Halk Kütüphanesi Müdürlüğü'ne müdür ola- rak atandı. Türk Kütüphaneciler Derneğı Anka- ra Şubesi Yönetim Kurulu'nca "Kültür Bakanı'na açık mektup" başlığı altında yapılan açıklamada. birçok kütüphane- cinin unvanlanyla birlikte görevlerin- den alındığı kaydedıldı.. *•Bakan istifa etsin' MimarlarOdası istanbul Bü^kkent Şubesi Yönetim Kurulu, Kültür Bakanı İsmail Kahraman ıle Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Genel Müdürü Al- tan Akat'ın istifasını istedi. Açıklama- da, müze müdürlükleri ve koruma ku- rullan üyeliklerinın de bilımsel nıtelik- lere sahip olmayan partizan kadrolarla doldurulduğu kaydedildi. BEN DE ÇtZDİM ZAFER TEMOÇİN Currvhuriyet tarihinde hicblr huKümefc bu kadar küçük duVMe/yıiş-ti... Ve hiç kimse baştakan olmak fçin bu denli Oğrencilerden faşist saldınları protesto istanbul Haber Servisi- Marmara Üniversitesi Göztepe Kampusu'nda geçen hafta meydana gelen ve iki kışinın yaralanmasıyla sonuçlanan olaylar protesto edıldi. Saldınların. -Kendilerinc ülkücü diyen faşist çetelerin polis işbiriiği ile ilerici ve devrimci öğrencilerin haklı mücadclelerinin önünü kesmek için başlatılan bir prrı\okasyon" olduğu öne sürüldü. Son günlerde üniversitelerde özellikle sol görüşlü öğrencilere yönelik saldınlar S]P, EMEP ve ÖDP'nin Kadıköy ilçe örgütleri tarafından protesto edildi. Yapılan yazılı açıklamada, üniversite öğrencilerinin üzerine salınan çetelerin bu saldınlarla, bir sağ-sol çatışması yararmayı değil. bütün üniversite öğrencilerine gözdağı vermeyi amaçladıklan belirtildi. Öğrencilerin can güvenliği ve öğrenim hakkını tehdit eden bu saldınlara izin verilmeyeceği kaydedilen açıklamada. duyarh kamuoyu ve emekçiler göreve çağnlarak öğrencilerle dayanışma içine girmeleri istendi. 8 yıllık temel eğitim 24 yıldır bekliyor SAMSUN (Cumhuri>et)- Eğit- Der Genel Başkanı \e CHP Partı Meclısi üyesı MustafaGazaka, ilköğ- retimın 8 yıl olacağına ılışkin kara- nn 1973 yılındadaalındığını.ancak bunun bazı çev reler tarafından en- gellendiğını söyledi. Gazalcı. "8>ıl- ûk kesintisiz temel eğitim Türidye'ye gelirse bundan kimi partiler. \akıf- lar. dernekler zarargörecektir. Bu iş, rejim meselesine dönüştürülüyor"' dedi. Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Samsun Şubesi tarafından düzenlenen "8YıDık Kesintisiz. Seç- meli Derssiz, Zorunlu Temel Eği- tim" konulu panelın açış konuşma- sını ADD Şube Başkanı Avukat Ata Giriüiyaptı. Gericı çevrelenn Tür- kıye'de gazeteleri, radyolan. tele- vizyonlan. okullan. yurtlan ve pom- palıtüfekleri ıleadetasilahlıbirgüç haline geldığini belirten Gıritli, la- ik ve demokratik Türkıye için par- lamenterlerin. Meclis'teettikleri ye- mınlerine sahıp çıkmalarını istedi. On Dokuz Mayıs Üniversıtesi Eği- tim Fakültesı öğretim görev lısıDoç. Dr. Erdoğan Başer de yaptığı ko- nuşmada. Türkiye'nin 1950'lerden sonra Osmanh'nın düştüğü yanlışa düştüğünü, bunun da insanlann fark- lı kamplara bölünmesine yol açtığı- nı söyledi. İmam-hatip okullannın temelden kapatılmasını. okullardan din ders- lerınin kaldırılmasını isteyen yazar Zeki Sanhan."Yetişecekoianinsan ripini 1950'den sonra iktidara gelen sınıflar beğenmemişlerdir. Köprü- ler, barajlar, vollar yapılırken bu eği- tim sistemini de 8 yıla çıkarabilirler- di" dedi. Eskı Eğitim-lş Genel Başkanı Dr. NivaziAltunva. 8 yıllık eğitim soru- nunun bir "ilericilik vegericilikkav- gası" olduğunu belirtirken, Eğıtım- Sen Genel Merkez Yönetim Kuru- lu üyesi Necati Akpınar. dinciliğin ve ırkçılığın devlet elıyle geliştiril- diğini, 12 Eylül sonrası örgün eği- tim kurumlanna Islamcıların yer- leştinldığinı söyledi. Akpınar. "Va- kıf okullannda ders İngilizce veril- se bile akşam olunca' hu' çektiriyor- lar" dıye konuştu. Türkıye'de eğitı- mın fiilen paralı duruma geldiğine değınen Eğit-Der Genel Başkanı ve CHP PM üyesi Mustafa Gazalcı da şunlan söyledi: "Milli Eğitim Ba- kanhğı 15. Şûra Kararlan'na sahip çıkacağı \erde bir vasa haariığı içe- risinde. "Özel okullarda oku> an ço- cuklann harcamalannın yüzde 45 'ını devlet karşılasın' denhor. Parasıolan gider çocuğunu özel okulda okutur, ama devletin kesesinden devletin okulunun yardımı dururken. öğret- men eksikUğidururken, gereksüüm- leri dururken özel okul öğrencileri- nin harcamalannın karşılanmasını doğru bulmuvorum." Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam 'Kanun çıkmadı mevcut durum geçerli' ANKARA (Cumhurhet Bürosu) -8 yıllık kesintisiz eğitim, ilkokul öğ- rencilerine bu yıl diploma verilme- siyle 1997-1998 öğretim yılı içın ra- fa kaldırılırken Milli Eğitim Baka- nı Mehmet Sağlam, "Me\cutduru- mu korumak zorundayız. Kanun çıkmadığı için bu v ıl Ukokuldan me- zun olacak öğrencilere diplomalan- nı vereceğiz r dedi. Sağlam, dün Mimar Kemal llköğ- retım Okulu'nda sunulan Türkıye genelindeki ilkokullann resım ve ış eğıtimı sergisını gezdı. Sağlam. "Bu vıl ilkokul 5. sınıf öğrencilerine dip- loma verilecek mi" sorusuna sınir- lenerek "Şinıdi de bunu çıkardınız. Yasa çıkmadığı için diplomalar ve- rilecek" diye tepki gösterdı. Yasa çı- kıncaya kadar me\cut durumu ko- rumak zorunda olduklannı vurgula- yan Sağlam. ilkokul diploması ala- cak öğrencilerin gereklı vasal dü- zenlemelerden sonra 6. smıfa kay- dedileceğinı belirtti. Sağlam, 8 yıllık kesıntiz zorunlu eğitim için gerekli olan ders kitap- lan ve müfredat programı başta ol- mak üzere tüm hazırlıklann yapıl- dığını kaydetti. Kesintisiz eğitime önümüzdeki öğretim yılında geçıi- mesi gerektiğini yineleyen Sağlam, "Bu, Türkiye'nin isrikbali için çok önemli" dedi. BUYUKADA SANAT ADASI OLDU YEDİTEPE ÜNİVERSİTESt GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESI Yetenek Sınavı ile Oğrenci Alınacaktır Bölümler: • Endüstri Tasarımı • Grafik Sanatlar • İç Mimarlık • Plastik Sanatlar (Resim, Heykel, Seramik) • Tekstil Tasarımı • Tiyatro (Dramaturji, Oyunculuk, Dekor ve Kostüm) • Peyzaj Mimarlığı İkinci öğretim yılımızda tüm bölümlerimize 35 V burslu olmak üzere toplam 190 yeni öğrenci alınacaktır. • Aday olabilmek için, 1997 ÖSYM birinci aşama (ÖSS) sınavında en az 105 puan alınması gerekir. • Adaylann 14 Temmuz - 26 Eylül 1997 tarihleri arasında, ön kayıtlannı yaptırarak sınav giriş belgelerini almalan gerekir. . • Yabancı uyruklu adaylar için de aynı tarihler geçerlidir. • Detaylı bilgi için aşağıdaki adres ve telefonlara başvurabilinir. Adres:Yeditepe Üniversitesi Büyükada Kampusu Güzel Sanatlar Fakültesi Büyükada-İstanbul Tel: (0 216) 382 34 00 , 382 64 23 Faks: (O 216) 382 64 78 ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Karanlıkta Islık Çalmak Pazar akşamı televizyon karşısında gene hayret- ten hayrete düştüm. DYP'nin sayın genel başkanı, bir avuç yörük karşısında esip gürlüyordu. Bırkaç tane "amıgo" da her cümlesinin sonunda naralar atarak bu "mütevazı" kalabalığı aşka getırmeye çalışıyordu, ama nafile... Hiç kimse bu rüzgâra ka- pılmıyordu. Jilet reklamlarında izlediğimiz Ali De- sidero'nun bile çok daha geniş bır amigo grubu var... • • • Bilmiyorum daha önce değinmiş miydim? Ben bu durumdaki birsiyasetçiyi "bağrına basmak" is- teyen, ellerini öpen insanların, ne gibi dürtülerle hareket ettîklerini çok düşündüm. Söylenenlerin çoğunun yalan ve hayal ürünü olmasına karşın, ge- ne de insanlar bir şeyler bekliyorlar. Milletvekılleri, "göze gırerek" yeniden seçilebilecek bir yere kon- manın umudunu taşıyorlar. il yönetıcileri de benzer beklentiler içinde. Aynı şey ilçe yönetıcileri için bi- le söz konusu. Kimilerine göre üyesi ve yöneticisi olduklan par- tinin "iktidarda" olması ya da en azından "iktidann ortağı" olması çok önemli. Bu sayede bır sürü iş- lerini çözümleyebiliyorlar. Söylenenlenn çoğu yalan ve hayal ürünü. Bunu söyleyen de biliyor. dinleyen de biliyor. Ama bu sa- atten sonra gidebıleceklen başka bir yer, çalacak- lan bir başka kapı olmadığından, can havliyle "ık- tidar masallan" söylüyoriar. Aslında müthiş bir korku içindeler. Ellerindekı ola- naklan, planladıkları ışleri yıtırmekten korkuyorlar. Hatta kimileri ellerindekı olanaklan kullanmanın he- sabının sorulacağından korkuyor. Ve bu yüzden, can havliyle bağrınıyorlar. Karanlıktan korkan adamın, bu korkusunu yenmek içın ıslık çalması gibi... • • • Aynı korkuyu, "çefe üyeleri" de duyuyor. Mah- keme kapısında gazeteci kovalamaları bu yüzden. Türkiye'nin kendilerinden nasıl nefret ettiğini çok iyi biliyorlar, ama gene de "Türkıye sizinle gurur du- yuyor" diye bağnşıyorlar. içeridekı arkadaşlannın "çö- zülmesinin "korkusu içindeler. Eğer içeridekılerden birkaçı çözülürse, sıranın kendilerine geleceğini çok iyi biliyorlar. • • • Tansu Hanım, Avrupa Birliği'nden söz edıyor. Oysa ki kendileri Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne gir- mesi konusundaki ciddi engellerden biri. Avrupa Bir- liği üyesı devletlerin bırçoğunun üst düzeyden po- litikacıları, kendisiyle görüşmeyı bile reddediyor. Haklarında Alman mahkemelerinde dile getirilen suçlamalar, Türkiye'nin yüzünü kızartıyor. "Yalan- landı" diyerek gene yalan söylüyortar... Ve Türkıye'yi Avrupa Birliği'ne "taşımaktan" söz ediyortar. Refahlılar, "Nerede hata yaptık?" diye düşünü- yorlar, tartışıyorlar. Gazetelerini izliyorum. Bir sürü neden atıyorlar ortaya. Ama hemen hiçbiri, Tansu Hanım'ı aklamak için "kendi verdikleri yolsuzluk önerilehni nasıl yaladıklarını" düşünmüyor. Hemen hiçbiri "Susurluk pisliğini kapatmak için nasıl gay- retsarfett/A/erin/" dile getirmıyor. Hemen hiçbiri "fu- karalık edebiyatı" ile halkın oylannı toplayıp "gör- güsüz bir tüketime kapılmalanna" deginmiyor. Türk milleti, Kaddafi'nin aşağılamalarına hiç la- yık değildi. Kimi kendini bilmez Batılı devletlerin aşağılamalarına da layık değildik. Ama öyle bir yö- netim oluştu ki, bunların tümünü sineye çekmek zo- runda kaldık. Şimdi de yoğun tezahüratla bunları unutmaya ve unutturmaya çalışıyorlar. Tıpkı karanlıktan kor- kan ve korkusunu bastırmak için ıslık çalan bir adam gibi... • • • Kendini Türk yazılı basının "zaptiyesi" sanan Hakkı Devrim, geçenlerde "Komedya" köşesin- de bana bulaştı. Kolejlilerle ilgili bir yazımın yanhş anlaşılması üzerine kalemealdığım bir yazıdanalın- tı yaparak, hem "zılgıtı yediğımden" söz ediyor ve hem de adımı Halide Edip'ten esinlenerek koyduk- larını söylememle alay ediyordu. Doğrusu kimseden zılgıt mılgıt yemedim. Zılgıtın ne olduğunu ve kimlerin ne zılgıtlar yediğini çok iyi bilirim ve anımsanm. Ama bunlar üzerinde durma- ya değmez. Halide Edip'ten söz etmeme gelince; bunun nedeni, Ulusal Kurtuluş Savaşımıza böyle- sine katkılan olan bir hanımın da kolejli olmasının bilincinde olmamdır. Kolejli olan herkeste "kolejli kız" züppeliği ve sorumsuzluğu olmayacağı gibi, kolej- li olmayan herkeste de "kompleks" yoktur. • • • Sevgili ve sevimli Bedri Baykam da 27 Mayıs ön- cesi CHP'sinin de kimi kusuriarı olduğunu dile ge- tirmeme takılmış. Insaf yahu, melek miydi bunlar? Ucundan, kenarından da olsa, ben o dönemleri yaşadım. Demokrat Parti ülkeyi koşaradım birfe- lakete sürüklerken, CHP'nin kimi kurmaylannın ha- vayı nasıl "g/erd/ğ'ne"yakından şahidim. 27 Mayıs'a sahip çıkıyoruz ve savunuyoruz diye, tarihin kimi sayfalarını atlayarak mı okuyacağız? Nesnellik ne- rede kaldı, dürüstlük nerede kaldı? Ayrıca, 1960 Kurucu Meclisi'nin zabıtları ortada. Bende 1961 Anayasası'nın görüşmelerinin zabıt- ları var. CHP'nin ağır topları, "sosyal devlet" ilke- sini anayasa metninden çıkartmak için olmadık sahtekârlıklar yapıyoıiar. Askerler bastırmasa ba- şaracaklar. Bunları unutacak mıyız?.. Kimse "ma- lumatfuruşluk" etmeye kalkmasın ve kendi işini en iyi bir biçimde yapmaya uğraşsın. • • • Türkiye'de şeriatçı basın birbiriyle değil bizimle uğraşıyor. Kendini Kemalist sayanlar, neden bun- larla değil de birbirleriyle uğraşırlar acaba? Anla- mak mümkün değil... Küçüklerden yıl sonu etkinliği Çatalca Beledrvesi Çocuk Kreşi yıl sonu etkinliği Be- lediye Başkanı Fırat Aykut'un kâtüımıyla gerçekleş- ti. Kreşteki çocuklar şiirden tiyatroya, kh'p ve reklam taklidine kadar her türlü gösteri\i başanyla gerçek- leştirerekse\Tedenleri kendilerine ha>ran bıraktılar. Kreş öğrencilerini ilgiyle izle>en Çatalca Belediye Başkanı Fırat Av kut, gösterinin sonunda bütün öğ- rencilere hediye dağıttı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear