28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 H/ZİRAN1997 SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 15 TURKİYE Istantıl Edımt • Çanakale Kocaei Izmir Mania Aydın Deniz PB PB A PB A A A A 29 33 30 29 33 34 35 30 Sinop PB 20 Adana Samsun 21 Mersin Trabzon Y 24 Dıyarbakır A Gıresun Y 23 Şanlıurfa A Ankara PB 25 Mardin Konya PB 24 Siirt Eskişehir PB 24 Hakkâri Sıvas PB 27 Zongıidak PB 26 Antalya PB 20 Van A 27 Kars PB 22 32 30 23 Yurdun kuzeydoğu kesımleri çolcbulutlu, Orta ve Doğu Karade- mz. Iç Anadolu'nun kuzey doğusu ile Do- ğu Anadolu'nun kuze- ,ı sağanak ve gökgü- rultulu sağanak yağış- dığer yerter az bu- Jtlu ve açık geçecek. Hava sıcakİKjı yurdun ç kesimlennde bıraz azalacak, dığer yer- .erde değişmeyecek. MMMMMJk Londra Paris Roma Berlin Amsterdam Madrid Sofya Brüksel PB Y PB PB PB Y PB PB 1/ 18 27 18 16 27 23 16 Atına Mılano Oslo Helsinki Stockholm Belgrad Viyana Bonn HB PB Y Y Y B Y PB 2Ü 27 19 17 20 26 22 20 Budapeşte Y 25 Münih 19 A S Y A Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire Y A Y' Y Y A Y A 1b 30 28 36 29 32 27 30 Şam 29 Parçaiı btılutiu i Sısl , BüljtL t Çok bulutlu Yağmunu Kariı Sulu kar > Gok guaıltiilü G Î T N C E L CÜNEYT ARCAYTJREK • Batarafı 1. Sayfada laik nasıl kucaklaşır, birlikteyaşarmış. Kafatutan ge- nerallerin hesabını görecekmiş, biryığın saçmasa- pan sıhte Jeanne d'Arc numaraları. Oysa, iktidara gelsin, ilk işi Genelkurmay kapısında soluğu almakolacak. TSK'ye bağhlığını, saygısını "an etmeye" koşa koşa gıdecek. Yararlanmanın ucunu gördü mü her şeyi ve her şe- yini, bliyoruz ki veriyor Şaibe. Devletin geleceğini gü- vence altına almaya uğraş veren generalleri emekli edeceğine, Takkeli'yi son dakikada tavlamak için ye- minle söz vermiştir. Çarşamba'yı ya sel alacak ya da... Öyle bir yangın çıkacak ki değme söndürme araç ve gereci yetersiz kalacak. Ama kimin umuruna? Devletin başından aşağı kat- lara değin hemen her kesimden yöneticinin öğüdü "rahatolun, rahat uyuyun" diye özetlenmiyor mu? Kimı yazarlar "kurallar ve kurumların işlediğini" söy- ledi diye Cumhurbaşkanı'na karşı çıkıyorlar. Ne kadar büyük haksızlık! Neden mi? Kısaca anlatalım: Cumhurbaşkanımız, anayasanın 104. maddesinde yazılı "devlet organlannın düzenli ve uyumlu çalışma- sını gözetme yetki ve görevine" geçende açıklık ge- tirdi: 'Türkiye Devleti, bir kurumlar devletidir. Bir tek yerden idare edilen devlet değildir. Anayasa; bu ku- rumlan yerliyerine koymuş, görevlerini, yetkilehni, so- rumluluklannı belirtmiştir. Eğerbunlara riayet edilirse, sanıyorum bu devleta- henk içerisinde işler" diyor. (MGK'nin kuruluş yıldönü- mü konuşması - 31 Mayıs 1997). Kısacası Cumhurbaşkanı demek istiyor ki devletin önemli kurumlart anayasada yazılı görev ve yetkileri- ne uygun davranırlarsa... Devlet ahenk içinde işleye- cek ve"cumhurbaşkanı 1 nın, anayasanın 104. madde- siyle yüklendiği kurumların düzenli ve uyumlu çalış- maları gözetmesine ve gerekli müdahaleleri yapma- sına" gerek kalmayacak. Önemli değil mi? lyi, güzel ve pekâlâ doğru. Ancak; şubattan bu ya- na REFAHYOL hükümetıyle TSK arasında gelip geçen, şayet kurulursa YOLREFAH'ta da süreceği anlaşılan tezatlı olayların, karşılıklı direnmelerin "düzen, uyum ve ahenkle" ne ilgisi vardır, lütfen söyler misiniz? • Kuşkusuz laik cumhuriyetin temellerini koruyup kol- lamak TSK'nin anayasal ve yasal görevi. TSK ile hü- kümet arasındaki olup bitenlerin ya da olacaklann içe- riğini, anlamını saptamak 104. maddeye göre cumhur- başkanının görev ve yetkileri arasında önemli öğeler- den bin değil mi? Ammavelâkin; cumhurbaşkanı, hükümet ile TSK arasındaki rejimi dara sokan olaylan en azından "ça- tışma" olarak görmüyor, kabul etmiyor. Cırmhurbaşkanı Demirel, "hükü sında bir çatışmanın vahığı" ile ilgii yu, "Bir çatışma var demek doğru değil" diye yanıtlı- yor ve sonraki cümlesi konumuza genel anlamda bir açıklama getiriyor: "Yalnız Türkiye'de 'önemli tartışmalar var' demek doğru" diyor. (13 Haziran 1997- Gazetecilere demeç). Anlaşılıyor ki Cumhurbaşkanı. TSK'nin laiklik konu- sundaki kesin duyarlılığını ve RP'nin Türkiye'yi şeriat- çılığa yönlendirmesine karşı çıkışı sadece "önemli bir tartışma" evet, sadece "tartışma" olarak niteliyor. Ola kı kafalarda -ama hangi kafada olursa olsun- gi- derek büyüyen "darbe korkusunu" asgarı düzeye in- dirmek çabasında. Bu arada ABD Dışişleri Bakanı Bayan Albright, Tür- kiye'deki çözümsüzlüğe, "demokrasinin oluşturduğu kurumların uzlaşması ile" çare bulunabileceğini söy- lüyor. "Kurumlar arasında uzlaşma"... Acaba Bayan Albright anayasamızın 104. maddesinden mi esinlen- di? Yoksa Cumhurbaşkanımıza bir gönderme mi ya- pıyor? Ne çare; "Sultanahmet mitinginde arkasına dizilen- lerden hemen hepsinin Şaibe 'yi terk etmeye başlama- sı", bizim mahaliedeki büfeciyle marketçinin "Darbe ne zaman ağabey" diye sormaya başladığı günlere rastlıyor. Haftamız arayışlarla, örneğin Şaibe'nin son çaresi DYP'nin RP destekli azınlık hükümeti arayışlanyla, a- ma Çankaya'nın siyasete vereceği hedefe yönelenle- rin antamlı anlamsız çabalanyla geçeceğe benziyor. Bu arada Mesut Yılmaz da tek desteği durumuna gelmesi olası "so/u" boşuyor. Kardeş dediği, ama bir türlü bıiikte olamayacağı DYP'yi yine ön plana alıyor. : Bu siyasal ferasete doğrusu maşallah! Yargıda 2. sürgün depremi EVİNGÖKTAŞ ANKARA - Adalet Bakanı Şevket Kazan. ha- zırladığı ikinci "sürgün kararnamea"ni. Hâkim- ler ve Savcılar Yüksek Kurulu'rta (HSYK) dün sundu. Kararnamede. 1996'da olduğu gibi bu yıl da Atatürkçü-laik isimlerin hedef alındığı bildi- rildi. Kararnameyle RP'ye yakın yargıç ve sav- cılann ödüllendirildiği. yakın olmayanlann ise "cezalandHTna" olarak nitelendirilebilecek yer- lere atandığı kaydedildi. 1125 yargıç ve savcıyı kapsayan kararnamenin. HSYK'de görüşüldük- ten sonra yayımlanmasının beklendiği bildinldi. Yargı mensuplannın, Genelkurmay Başkanlı- ğı"nın "irticai faaliyetler'1 konulu brifinglerine katılımını. soruşturma tehdidine karşın önleye- meyen Adalet Bakanı Kazan. hükümetin yann beklenen istifasından hemen önce yargıç ve sav- cılar için yeni bir kararname hazırladı. Kazan. se- çim bölgesi olan Kartal'a. Cumhuriyet Başsav- cısı olarak kendisine yakınlığıyla bilinen Adalet Bakanlığı tetkik yargıçlarından M. Ünal Ank'ın atanmasını önerdi. Kararname. HSYK'de aynen kabul edilirse; Antalya'da 3 yıl önce yayımlanan "laiklik bildi- risTne imza atan Izmir Cumhuriyet Başsavcısı Melih Tan Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı'na, eşi Meüke Tan da Denizli'ye yargıç olarak ata- nacak. Tan'dan boşalan Izmir Cumhuriyet Baş- savcılığı'na, Susuriuk skandalımn odağına oturan isimlerden DYP Elazığ Milletvekili Mehmet Ağar'ın bakanlığı döneminde Ceza ve Tutukev- leri Genel Müdürlüğü yapan Ccmal Sahir Gür- çay getirilecek. Kararnameye göre laiklik bildirisini kameralar karşısında okuyan Muğla Cumhuriyet Başsavcı- sı Ertem Türker tzmİF Cumhuriyet Savcılığı'na. Elazığ'da geçen yıl Aczmendi dergâhlannı kapa- tarak Müslüm Gündüz hakkında iddianame ha- zırlayan Cumhuriyet Başsavcısı tlmettin Köklü İzmir Cumhuriyet Savcılığı'na atanacak. Kararnameyle. Susuriuk çetesi ile bağlantılı biçimdekamuoyunayansıyanÖnıerLütfiiTbpal cinayeti soruşturmasmı açan Sanyer Cumhuriyet Başsavcısı VeBEnginAslan Şişli Cumhuriyet Sav- cılığına gönderilecek. Adalet Bakanı Kazan. kararnameye. Atatürk'e hakaretten yargılanan Akit gazetesi yazan Ab- durrahman Düipak'ı ifadesinı almadan tek cel- sede beraat ettirdikleri için Mehmet Moğuhay döneminde Tekirdağ'a tayin edilen eski Istanbul savcılanndan Orhan Zeybek ile yargıç Mustafa Kutluk'un tekrar eski yerlerine atanmalannı da dahil etti. Adalet Bakanlığı üst düzey yetkililerinin ver- diği bilgiye göre Kazan'ın karamamesiyle görev yerleri değiştirilmesi planlanan 1125 yargıç ve savcıdan bazilannın adlan ile öngörülen görev yerieri şöyle: - Antalya Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Nu- reöin Albuğa lstanbul'da yargıçlığa. - Nevşehir Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Me- tin Ozhan Adana'da yargıçlığa. - Burdur Cumhuriyet Başsavcısı NusrettinÇe- Kazan'ın soruşturma çarkı ANKAR\ (Cumhuriyet Biirosu)- Adalet Bakanı Şevket Kazan, irtica brifıngine katılan yargıç ve savcılar hakkında başlattığı 'soruşturmayı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) uyansı ûzerine geri çekti. Kazan, Genelkurmay Başkanlığı'nın geçen hafta çarşamba günü "irtfcsd faaliyeder" konusunda verdiği brifmge kahlan adli yargıç ve savcılar hakkında ın 48/inâdöfcr' uyannca soruşturma başlatmıştı. Brifınge katılan HSYK Başkanvekili ve üyeleri, ertesi gün Kazan'la ' görüşerek, söz konusu brifınge kendilerinin de katıldığtnı belirterek, bu nedenle haklannda soruşturma açılan yargıç ve savcılarla ilgili işlem yapamayacaklannı bildirdiler. HSYK Başkanvekili ve üyeleri Kazan'a aynca, yargıç ve savcılar hakkında soruşturma açmaya yetkisinin olmadığını, bu yetkinin ancak yüksek kurula ait olduğunu da söylediler. Yargıç ve savcılann Genelkurmay Başkanlığı'na gitmemeleri için iki gün üst üste uyan yazılan gönderen Kazan^ brifingin düzenlendiği gün TBMM Genel Kurulu'nda yapttğı konuşmada, talimatını dinlemeyen yargı mensuplanna ceza verecegini belirterek, "Ben bostan korkuluğu değüim" demiştı. tin Istanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği'ne. - Marmaris Cumhuriyet Başsavcısı Tekin Ö- zer Erzurum Cumhuriyet Savcılığı'na. - tskenderun Cumhuriyet Başsavcısı Cengiz Çakıroğlu Çorum Cumhuriyet Savcılığı'na. - Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hida- yet Lygunlar Pendik Cumhuriyet Savcılığı'na. - Diyarbakır Cumhariyet Başsavcısı İbrahim Alttaş Eyüp Cumhuriyet Savcılığı'na. - Batman Cumhuriyet Başsavcısı İhsan Aras Yozgat Cumhuriyet Savcılığı'na. - Bayburt Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Çe- lebi Marmaris Ctlmhuriyet Savcılığı'na. - Kartal AğırCeza Mahkemesi Başkanı Ekrem Kibaroğlu Istanbul Çocuk Mahkemesi Başkanlı- ğı'na. - İzmir Yargıcı Kemal Tara> Eskişehir'de yar- gıçlığa. - Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Arif Hikmet Korkmaz Ankara'da yargıçlığa. - Mustafa Kemal Paşa Cumhuriyet Başsavcısı Kemal N'ur Çetinkaça Gaziantep Cumhuriyet Savcılığı'na. - Çorum Cumhuriyet Başsavcısı Özkan Dön- mezBakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği'ne. - Kartal Cumhuriyet Başsavcısı Osman Talat Bektaş Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı'na. - Gaziantep Cumhunyet Başsavcısı Naci Ayaz Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığı'na. - Denizli Cumhuriyet Başsavcısı İsmet Balse- \er Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığı'na. - Tekirdağ Cumhuriyet Savcısı Orhan Zeybek Istanbul Cumhuriyet Savcılığı'na. - Tekirdağ Yargıcı Mustafa Kutduk lstanbul'da yargıçlığa. - Adalet Bakanlığı Başmüfettişi Necati Söz An- kara"da yargıçlığa. - Adalet Bakanlığı Başmüfettişi Muharrem Coşkun Bolu Cumhuriyet Savcılığı'na. - Adalet Bakanlığı Başmüfettişi Cemil Doğru Beyoğlu'nda yargıçlığa. - Adalet Bakanlığı Başmüfettişi Mümtaz Çal Denizli'de yargıçlığa. - Adalet Bakanlığı Başmüfettişi Hicabi Dur- muş Afyon'da yargıçlığa. - Adalet Bakanlığı Tetkik Yargıcı Mustafa Nu- ri Sıla\dır Muğla'da yargıçlığa. - Adalet Bakanlığı Tetkik Yargıcı İbrahim Öz- yurt Malatya Cumhunyet Savcılığı'na. - Adalet Bakanlığı Tetkik Yargıcı Doğan Sara- çoğlu Kınkkale Cumhuriyet Savcılığı'na. r Adalet Bakanlığı Ceza ve Tutukevleri Genel Müdür Yardımcıst Menmei ^ĞKnjsiın Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na. Sürgün işlemlerinin 600'e ulaştığı SHÇEK'e 735 kişilik yeni kadro için sınav yapıldı... Yeni imam-lıatip SHÇEKBAMJ SALMAN Sivil girişimden DemirePe ziyaret ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - REE\rTYOL hükü- metine karşı sivil girişim oluşturan Türk-Iş, DİSK, TESKTlSKveTOBB genel başkanlan. Uluslararası Ça- hşma Orgütü'nün (ILO) ge- nel kurulunun ardından yeni- den bir araya gelerek dün Cumhurbaşkanı Sülcyman Demirel'i ziyaret ettiler. Türk-Iş Genel Başkanı Bay- ram ^leral. çözümün erken seçim olduğunu. Cumhur^ başkaaı'nın da böyle düşün- düğürü söyledi. Cumhurbaşkanı Demirel ile yaklaşık 1.5 saat süren gö- rüşmtden sonra sivil girişim temsiicileri. REFAHYOL'un ıstifasının ardından yeni ge- lişmeleri izleyeceklerini bil- dirdiler. Bayram Meral, de- mokrasinin yaşaması ve so- runlann parlamenter sistem- de çözülmesinden yana ol- duklarını Demirel'e ilettikle- rini bildirdi. Mefal. "Dini kış- laya. okula sokanlardan siya- si ve şahsi çıkarian için kuİla- nanlardan rahatsızız" görü- şünü bildirdi. DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak ise bu hükümetin girmesimn yeter- li olmadığını, RP'nin siyasal ve ideolojik olarak yenilme- si. örgütlenme önündeki en- gellerin kaldınlması. sosyal sorunlann azaltılması gerek- tiğini söyledi. rolaşma hareketi, erken seçim önce- si yeni personel ahmlanyla hız ka- zandı. RP'li Devlet Bakanı Sacit Günbey'in Sosyal Hizmetler ve Ço- cuk Esirgeme Kurumu'nda (SHÇEK) yürüttüğü kadrolaşma hareketi çerçevesinde yapılan sür- gün işleminin 600'e yaklaştığı be- lirlenirken; kuruma 735 kişilik per- sonel alımı için 14 haziran cumar- tesi günü, taşra örgütlerinde sınav yapıldı. Imam atamalanyla kadro- laşma hareketinin yaşandığı SHÇEK'te çocuklara dini eğitim verilmesi için iç hizmet genelgesi yayımlandığı öğrenildi. RP'li Devlet Bakanı Günbey'in göreve gelmesinin ardından imam- hatip ve ilahiyat kökenliler SHÇEK'e yerleştirilirken, çalışan- lar üzerinde çeşitli baskılar kurul- duğu bildirildi. Çalışanlann emek- li olmalan için zorlandıklan. tele- fonla tehdit edildikleri. üst düzey yönetim kademesindekilere disip- lin cezalan verildiği öğrenildi. SHÇEK'te çocuklara ve gençle- re dini eğitim verilmesi için yakla- şık 8 ay önce iç hizmet genelgesi yayımlandığı savlandı. Yetiştirme yurtlan ve çocuk yuvalannda izin günlerinde "Kuran" okutulduğu ileri sürülürken; kurumda dini ki- taplann dağıtılmasına. erkek-kız çocuklann aynlması girişimlerine de dikkat çekildi. SHÇEK'e psikolog. sosyal hiz- met uzmanı. sosyolog, bakıcı anne, çocuk gelişim uzmanı. şoför ve aş- çı gibi yardımcı hizmetler alanında 735 kişilik personel alımı için cu- martesi günü gerçekleştirilen sınav- da kurşun kalem lcullandınldığı öğ- renildi. Sınavın "RP'ıün oy potan- siyelinin" yüksek olduğu 14 ilde yapıldığı öne sürüldü. Sınava baş- vuru formlanmfi referansla ve el al- tından verildiği, RP teşkilatlannca tanınmayan yurttaşlann başvnru formu almalannda sorun yaratıldı- ğı belirtildi. Sosyal Hizmet Uzmanlan Der- neği Genel Başkanı Müjdat Ünsa- lan, Cumhuriyet'e yaptığı açıkla- mada. kadrolaşmaya dönük olarak sınav yapıldığına dikkat çekti. "Akılcı. verimli personel politikası uygulanmıyor. İşe adam değfl, ada- ma iş>^ratma politikası güdülü yor" görüşünü bildiren Ünsalan şöyle konuştu: "11 ayhk REFAH\OL iktidann- da SHÇEK'te, cumhuriyet tarihin- de devlet yapısında belki de en bü- yüklerden biri olan tasfiye hareket- leri sürmekte, buna bağh olarak da gerici>e faşist büyük bir siyasal kad- rolaşma sürdürülnıektedir. Mesleki formasyon. ihrisaslaşma. birikim ve tecrübe gibi özellikle sos>al hizmet- lerde anlaın taşı\an kadrolar verine, bu özeUiklerie hiçbir alakası ouna- yan kendi siyasal kadrolaşmasım, 'ilahıyatçılarla. imamlarla. Milli Gençlik Vakfı. tarikat ve parti mili- tanlanyla' atuşrurmaktadır." SHÇEK'te çalışanlann "muHyet- çi cephe iktidarlan, 12 Eylül cunta- cılan ve Melih Gökçek'lere karşı onurlu direniş verdiklerini" kayde- den Ünsalan. çok sayıda dava açıl- dığını belirterek. "Buyapüklanhu- kuk tanımazhklaıia milvariarca li- ra tazminat ödeyecekler" dedi. Yu- va ve yetiştirme yurtlannda kalan çocuklann "potansiyel Taleban" olarak görülüp "Refah müitanı" olarak yetiştirilmeye çalışıldığını savunan Ünsalan şöyle konuştu: "Sevgi ve şevkat temelinde bilim- sel \e mesleki uygulamalar yerine çağdışı bir shasi görüşün bilinıdışı uygulamalan zorla, baskıv la bu özel kitiderc dav atılmaktadır. Bu durum Bolu Kız Yetiştirme Yurdu'nda bir kız çocuğuııun ölümüne neden ol- muş, Sakarya Erkek Yetiştirme Yur- du'nda 14-15 yaşındaki çocuklann emniyette işkenceden geçiril- melerine, > urttan sürgünlere neden olmuştur." ABD: Türkiye'de laiklik saldın altıııda FUATKOZLUKLU 'TSK'nin söylemi Marksist' • Bcştarafi 1. Sayfada Denkli Milletvekili Haluk Miiftüler, Genelkurmay Başkınlığı' nın "irticai faali- yetler" konusunda milletve- killertne de brifing vermesi isterriyle TBMM Başkan- lığrrabaşvurdu. Müftüler, isterrini gerekçelendirir- ken. 'Sivil toplumörgütteri ve bann kadar, gelinen nok- ta>ı ginneleri için millerve- külerininde bUgilenme>e ih- tiyacıvar" dedi. RP Genel Sekreteri O- ğuzhan Asiltürk ise dün dü- zenlediği basın toplantısın- da, Müftüler'in brifing ko- nusundaki tutumunu "Ne gereği var? Marksistlerin ki- taplarında bunlann hepsi yanyor, alsuı okusun" diye değerlendirerek şaşkınlık yarattı. W4SH1NGTON - ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nicholas Burns. Türkiye'de laik demokrasinin bir saldınyla karşı karşıya kaldığını söyledi. Günlük olağan basın brifingini düzenleyen Burns, Türkiye ile ilgili gazetecilerin soru yağmuruna tutuldu. Türkiye'deki gelişmeleri yakından izlediklerini söyleyen Burns. ülkede bir siyasi çekişme yaşandığını belirterek ABD'nin bu çekişmeye taraf olmak istemediğini bildirdi. Türkiye'nin laik demokrasinin devam etmesini arzuladıklannı vurgulayan Burns, "Türkiye'nin cumhurbaşkanı bir sivildir. İçeride bir saldın ile karşı karşıya olmasına rağmen, laik demokrasi Türkiye'de gelişiyor. Biz bu iç tartışmaya katılmak, müdahale etmek ya da bu iç tartışmarun parçası olmak istemhoruz. Biz, Türkiye'nin laik demokratik temel yapısının, ABD için uzun bir süredir çok büyük önem taşıdığmı söylüyoruz" dedi. Nicholas Burns, Türkiye'nin laik. demokratik geleneğini bozacak olan askeri müdahale dahil. anayasa dışı hiçbir önleme başvurulmayacağını umduklannı belirterek kısa bir süre önce Washington'ın görüş ve düşüncelerinin, askeri yetkıliler de dahil olmak üzere. Ankara'ya en üst düzeylerde ve kısa bir süre önce iletildiğini kaydetti. Türkiye'nin NATO'da. Bosna'da taahhütleri olduğunu kaydeden Burns. "Dışişleri Bakanımız Madeline Albright da söyledi Anayasa dışı önlemleri desteklemeyeceğiz. Bu Amerikan poltikasının açık bir ifadesiydi" diye konuştu. Ejnııiyete saldırı • Baştarafi 1. Sayfada lahı, Vakıf Gureba Hastane- si'nin bahçesindeki kullanılma- yan birbinanm 3. katında bulun- du. Aksaray Vatan Caddesi'nde bulunan İstanbul Emniyet Mü- dürlüğü bünyesinde yer alan B Blok 5. kattaki Narkotik Şube Müdürlüğü'ne dün saat 17.15 sı- ralannda tahrip gücü yüksek lav silahıyla saldın düzenlendi. Bezmi Âlem Valide Sultan Va- kıf Gureba Hastanesi'nin için- deki bir binadan, biri kadm 2 ki- şi tarafından atılan roketin kiri- şe isabet etmesi sonucu, binanın 5. katının camlanndan 4'ü kınl- dı ve maddi hasar meydana gel- di. Güvenlik ve siîah kaçakçılık mühimmat şubelerinin de ye ral- dığı B Blok'taki Istanbul Narko- tik Şube Müdürlüğü'nün bulun- duğu katın duvanna isabet eden roketin patlamasından sonra, çevrede yapılan araştırmalarda, oiayda kullanılan lav silahı, Va- kıf Gureba Hastanesi'nin bah- çesindeki kullanılmayan bir bi- nanın 3. katında bulundu. Aynı yerde, saldırganlann parmak izi bırakmamak için kullandıklan bir çift doktor eldiveni ile roke- tatan sarmak için kullandıklan hasır örtü de ele geçirildi. Saldı- nnın hemen ardından yarah ve ölü olabileceği gerekçesiyle olay yerine çok sayıda ambulans sevk edildi. Saldm sırasında A Blok'taki makamında olan Istanbul Emni- yet Müdürü Ramazan Er, olay- dan hemen sonra B Blok'a geçe- rek incelemelerde bulundu. Is- taîibul'daki bazı gazete ve TV merkezlerini telefonla arayan bir kişi, saldmyı yasadışı DHKP-C örgütü adına üstlendiklerini bil- dirdi. Görgü tanıklan saldırgan- lann 18-19 yaşlannda olduklan- nı ve bordo renkli Broadvvay marka otomobille kaçtıklannı söyledi. 4 kişi gözaltmda Istanbul Emniyet Müdürü Ra- mazan Er yaptığı açıklamada, oiayda 64 milimetre çaplı Rus yapımı lav silahı kullanıldığını söyleyerek biri kadm 4 kişinin gözaltına ahndığını kaydetti. Hastane binasında ele geçirilen lav silahının boru bölümünün o- lay yerinde kaldığını bildiren Er. saldında kimsenin yaralanma- masının sevindirici olduğunu söyledi. Er. olayla ilgili operas- yonlann çok yönlü olarak sür- dürüldüğünü belirtti. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada Zor görünüyor. Başrollerini Erbakan ve Çiller'in paylaştığı bir oyunda, sürprizlere, ani iniş-çıkışlara hazırlıklı olmak gerekiyor. Genel beklenti şu: Erbakan yarın saat 10.00'da istifasını verecek... Ancak, RP'den bu konuda da her an bir ters çı- kış beklenebilir. Örneğin, RP ekibi çıkıp "Istifa du- rumunda, Köşk'ün alacağı tavn kestirmekzor. Ge- lin bu devir-teslimi biraz erteleyelim" de diyebilir. Ya da, RP'liler, "Ver kurtul" politikasını iyice be- nimsediler. Çiller'in yapamayacağını gördüler. Se- çim alanlarında şunu demeye hazırlanıyorlar: "Biz Çiller'e emaneti devrettik ama, kaçtı..." Çiller de iki hamle sonrası için şunu hazırlıyor ola- bilir: "Laik Türkiye'nin teminatı biziz. RP biryılda ba- şaramayacağını anlayınca kaçmıştır..." Ya da, ya da RP'liler Erbakan'ın istifasından son- ra görevin yine Hoca'ya verileceğini düşünüyorlar. Erbakan, D-8 zirvesiyle ilgili basın toplantısında olası erken seçim için şu tanımlamayı yaptı: "Havadaikmal..." Erbakan'ın izlediği politikayı iyi anlatan birtüm- ce. Bununla Erbakan şunları söylemek istiyor olma- h: . - Benzinim bitti... - Uçmaya devam edeceğim... - Ayaklarım yerden kesik... - Ikmale kaldık... Erbakan laiklik için deşunu söyledi: "Batı tipi laikliğin teminatı biziz..." Demek ki Batı uşaklığına soyunuyor... Hoca'yı lstanbul'da hayalleriyle baş başa bırakıp Ankara'ya gelelim. 116 altın adam... DYP'nin içindeki kaynama daha da şiddetlendi. Bu gidişle DYP kaynaya kaynaya buhar olup tüke- necek... Kulislerde, Çiller'in başkanlığında kurulacak ye- ni hükümete DYP içinden güvenoyu vermeyecek milletvekili sayısının, Hacı'yla Bacı'nın hayallerini sarsacak düzeyde olduğu soyleniyor. Kilis'lerde ise ses yok. Doğan Güreş. dört haf- tadır DYP'nin grup toplantısına katılmıyor. Anlaşılan Güreş için Kilis ilimizin adını tersinden okumak gerekecek... Ankara'da dün siyasetin nabzı, Türkiye Ihracat- çılar Meclisi'nin (TİM) genel kurulunda attı. Kabız siyasette nabız da doğal olarak damarla- nn kalbe kan taşımaktan uzak olduğunu gösteriyor- du. Baykal. seçtm alânlannın rüzgânyla konuşması-? nı yaptı. Ecevit, hükümet krizinin devlet krizine dö- nüştüğünü vurguladı. Yılmaz da bu düşünceyi pay- laşırken Çiller'i de paylamayı ihmal etmedi. Çiller, tüm siyasiler gittikten sonra boş kaleye gol atmak için son anda salona gelip konuşma yapma- yı yeğledi. Bunu haber alan Yılmaz, programını de- ğiştirdi, sonuna kadar bekledi. Günün incisi ise DYP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Ekinci'den geldi. Ekinci, Çiller'in başkanlı- ğında kurulacak yeni hükümete ANAP'ın da des- tek vermesini istedi. Ardından ekledi: "Seçimde de işbiıiiğiyapalım..." Sonuç olarak, Çiller bir azınlık hükümeti kurarda, güvenoyu alamayınca, "Var mısınız seçime, hodri meydan" derse şaşırmamak gerekir. Biz filmi başa sarıp, yeniden izlemeyi severiz... Yazıyı, Ekinci'nin dünkü basın toplantısında DYP milletvekilleri için yaptığı tanımlamayla noktalaya- lım: - 116 altın adam... Şaşırdık... Biz dolar biliyorduk... KUZEY IRAK OPERASYONU Ordıınun geri dönüşü sürüyor Yurt Haberleri Servisi - Kuzey Irak'taki PKK kamplarına karşı düzenle- nen askeri harekâta katılan Türk Silahlı Kuvvetleri (T- SK) birliklerinin geri dönü- şü devam ederken yurtiçin- de PKK'ye karşı operas- yonlar sürüyor. Şırnak'ta koruculara ait koyunlan ka- çırmak isteyen 10 PKK'li öldürüldü. Hakkâri'deteröi ristlerin askeri bir araca dü- zenlediği roketli saldında 6 güvenlik görevlisi şehit ol- du. Şırnak, Batman ve Li- ce'de 16 korucu ile üç çoban teröristlerce kaçınldı. TSK'nin sınır ötesindeki PKK kamplanna karşı dü- zenlediği askeri harekât 35. gününe girerken, Kuzey Irak topraklannda beş bine yakın PKK'li etkisiz hale getirildi. Teröristlere ait 50 kadar kampı imha eden TSK birlikleri geri dönüşü de hızlandırdı. Dün 100 araçlık bir askeri konvoy daha Kuzey Irak toprakla- nndan Türkiye'ye geçiş yaptı. TSK birlikleri bölge- den çekilirken, boşalan yer- lere İran Kürdistan Demok- rat Partisi'ne (IKDP) bağlı peşmergeler yerleştiriliyor. Teröristlerin Türkiye'ye ge- çişlerinin önlenebilmesi amacıyla da Bolu ve Kayse- ri'den getirtilen komando birlikleri sınır hattı üzerin- de konuşlandınldı. TSK'nin yakın bir zaman içerisinde tamamen bölge- den çekileceği belirtilirken. Kuzey Irak'ta izlenecek stratejinin belirlenmesi için Silopi Sınır Tugay Komu- tanlığı'nda TSK yetkilileri ile KDP'liler arasında gö- rüşmeler sürüyor. Bu arada PKK'liler, tran- lı pastarlann denetimi altın- da olan Hacümran bölge- sinde kendilerine lojistik destek veren Hizbullahçı- larla birlikte KDP bırlikle- rine saldırdı. Çıkan çatış- mada6KDP'lıile4PKK'li öldü. Gaziantep'te kırsal alan- daki teröristlere silah götü- ren birörgüt elemanı suçüs- tü yakalandı. Başpınar mevkiinde sebze taşırken şüphe üzerine durdurulan 63 FD 534 plakalı triportör- de arama yapıldı. Çalıntı ol- duğu belirlenen araçtaki 20 kilo domates. 20 kilo sala- talık ve 10 kilo soğanın al- tında poşetlere sanlı olarak bir adet RPG-7 roketatar, 2 adet Kalaşnikof tüfek, 5 adet RP.G-7 mermisi, 3 adet RPG-7 roketatar sevk tüfe- ği ve çok sayıda mermi bu- lundu. Gözaltına alınan sürücü Orhan Samur (22). söz ko- nusu silahlan Şanlıurfa 'dan Nurdağı'na götürdüğünü itiraf etti. Samur'un daha önce örgüt elemanı olmak suçundan üç ay cezaevinde kaldığı saptandı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear