25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13 HAZİRAN 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Cem'i Demiroğlu 'Çekler montaj' Istanbul Haber Servisi - Türk Kar- diyoloji Vakü BaşkanıProf. Dr. Cem'i Demiroğlu, İstanbul Üniversitesi'nde rektör olduğu dönemde Oksi Medikal Tıbbi Cihazlar firmasından yaklaşık 50 bin dolarlık çek aldığı yolundaki id- dialan yalanladı. Eski IÜ Rektörü Cem'i Demiroğlu.gazetemizde "Üni- versitede çete kuşkusu" başlığıy la ya- yımlanan ve üniversitenin saymanlı- ğının haberi olmaksızın Oksimedikal firmasından 'konsültasyon" ya da 'ko- misyon' adı altında yüklü miktarda çekler aldığı ıddıasını içeren haber üzerine dün yazılı bir açıklama yaptı. Demıroğlu'nun açıklaması şöyle: "Gazetenizde yer alan Oksimeedi- kal Tıbbi Cihazlar firmasından *ko- misyon' ya da 'konsültasyon' adı altın- da çek aldığun tamamiyte gerçek dışı- dır. Bu iftira dolu duyumu bir TY ka- nalından İ.l. Rektörü Berkarda'nın ağzından duyar duymaz İstanbul Cumhuriyet BassavcınğTna bir dilek- çe ile başMirarak bu asılsız iftira dolu iddialann araştırdmasını bizzat iste- dim. Türk hukukunda olmayan birşe- kilde adeta hakkında suç duyunısun- da bulundum ve konuyu yargıya inti- kal ettirdim. Yargıyı etkilemeksizin şunlan söyleyebilirim: Tamamiyle fo- tokopi ve montaj şeklinde sırfbeni suç- lamak için bana karşıt bulunan bazı çevreler tarafuıdan düzenlenmiş ola- bileceği kuşkusu uyandıran bu çek es- kizleri ne bana verilmiş ne de benim ta- rafımdan National \\estminister Ban- kası'nın Londra ve Birmingham şuba- sinden çekilmiştir. Bunlar tamamiyle hayal mahsulü ve iftiradan ibarettir. Konunun çarpıtılarak bir çete gibi su- nulması ise 13 yıllık onurlu rektöıiük yaşamımı karalamay a yöneliktir. Her- kesl,ellerindeki gerçek bilgi >e belgele- ri yargıya vermeye çağınyorum. Bu arada yargıya intikal etnıiş bulunan bir konu hakkında da hiç bir kurumun. YÖK dahil gerçek dışı ve montaj izle- nimi veren fotokopiler üzerinden ince- leme yapma yetkisinin olınadığını be- lirtmek isterim. Kamuoyunu aydınlatmak amacıy la şunu da vurgulamadan geçemeyece- ğim ki, iftiracılar Yakfımızın Kadir Has Vakfı ile birlikte oluşturduğumuz 'Kadir Has İ nKersitesinin" kuruluşu- nu önleyememenin verdiği hırçınlıkla ve yargıdan tek tek aklanmamı içleri- ne sindirememekten ötürü sinsice bir iftira ve karalama kanıpanyasına gir- dikleri i/lcnimini almış bulunuyorum. Ayrıca iki defa rektörlük sınınnı ko- yan yasa da Çiller'in zamanında değil Sayın Demirerin 1992 yıhnda başba- kan olduğu sırada çıkanlmıştır. Sayın Çüler o sıralar başbakan değildi. Bu iti- barla öne sürülen iddialar mesnetsiz, asılsız. çelişkili ve hiçbir hukuki daya- nağı olmayan uydurma konulardan ibarettir. Bu mesnetsiz ve iftira iddiala- n ortaya çıkaranlar hakkında yasal iş- lemlere en kısa zamanda başlanacak- tır." Öte yandan Prof. Dr. Mustafa Öz de. telefonda yaptığımız görüşmede Amerika'da kurulu Oksimedikal fir- masının eskı ortağı olduğunu kabul et- mesine karşın dün yaptığı yazılı açık- lamada. 'haberdebahsedilen Oksime- dikal adh şirketle uzaktan yakından hiçbir ortaklığının olnıadığını. bu fir- manın adını ilk kez duyduğunu' be- lirttı. Ürdün'den tepki 'Bölge haritası korunmalı' ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Ürdün. Türk Silahh Kuvvetleri'nin (T- SK) Kuzey Irak'a.-düzenlediği operas- yondan çok kaygı duyduğunu belirterek "Bölge haritasının değiştirilmesini ka- bul edemeyk'' görüşünü iletti. Türkiye; Türk birliklerinin bir an önce bölgeden çekilmesı gerektiğini belirten Ürdün'e. "Operasyon Irak'ıntoprakbütünlüğü- ne karşı değil. Terörtemizlendikten son- ra birliklergeriçekilecek" yönünde gü- vence verdi. TSK'nin Kuzey Irak operasyonun- dan duyduğu kaygıyı ve tepkıyi ıletmek üzere Türkiye'ye bir günlük ani bir zi- yaret yapan Ürdün Veliaht Prens Hasan Bin Tallal. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Başbakan Necmettin Erbakan ve Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Çevik Bir ile görüştü. TSK'nin Kuzey Irak operasyonu ile yakından ilgilen- diklerini belirten Prens Hasan. "Bölge haritası olduğu gibi korunmahdır. 1- rak'ın toprak bütünlüğü veözeOikle ege- menliğine önem veriyoruz. Ancak bu arada terorizmi de lanetiiyoruz" diye konuştu. Demirel de iki ülke ilişkilerinin çok iyi olduğuna dikkat çekerek "Ortado- ğu sorunlarla dolu bir bölgedir. Bütün tarih boyunca öy le olmuştur. Ancak so- runlardan şikâyet duymak >erine onla- n çözmeye çalışmauyız" dedi. Erbakan, Ürdün Prensı Tallal'ı kabu- lünde yaptığı konuşmada, Islam ve Arap âlemini kardeş olarak gördükleri- ni belirterek, Filistin ve Kudüs konu- sunda Türkiye'nin her zaman Müslü- man ülkelerle bir ve beraber olduğunu. Arap tezlerini savunduğunu kaydetti. Erbakan, "Bugün de inancımız aynıdır" dedi. Rektörler, yasa tasansınm gelecek yıla kalmasmdan kaygı duyuyor 'Irticaya karşı 8 ydEBRU TOKTAR ANKARA-Genelkurmay'ın "irticai faaliyeder" brıfingine katılan rektörler. hükümetın 8 yıllık kesintısiz zorunlu te- mel eğitim konusunu ağırdan alma po- litikasını eleştırdiler. Rektörler. Genelkurmay Başkanlı- ğı'nın bnfingi sonrasında yaptıkları açıklamada, TBMM'nin temmuz ayın- da tatile girmesi nedeniyle 8 yıllık ke- sintisız zorunlu eğitimle ilgili yasal de- ğişikliklerin gelecek yasama dönemıne sarkacağı kaygısını taşıdıklannı belirt- tiler. Başkent Üniversitesi Rektör Yardım- cısı Prof. Dr. Kamil Mutluer, yükseköğ- retim kurumlarına yeterlı kalitede öğ- renci gelmediğine dikkat çekerken bu- nun niteliksiz ılköğretim sunan sistem- den ka>Tiaklandığını belirtti. Mut'uer, "Bugün Türkiye'nin en önemli sorunla- nndan biri kalitesiz eğitim \eren ilköğ- rctim kurumlandır. Ne vapıp edip, 8 vıl- lık kesintısiz ilköğretime geçmeliyiz. Bu- nun üzerine de 4 yülık ortaöğretim ekle- melhiz'" görüşlenni dile getirdi. Gazı Ünıversıtesi Rektörü Prof. Dr. Enver Hasanoğhı. 8 yıllık kes'intisizeğı- timın gündemde tartışılmasının bıle yanlış olduğunu \urguladı. Genelkur- may'ın verdigi bnfingi ayakta alkışla- dıklannı belirten Hasanoğlu. "Genel- kurmav. irticai faalivetleri anlatmak için yaptığı brifıngdetamamen haklı. IX>ğru söylüvorlar" dedi. Genelkurmay'ın 8 yıllık kesıntisiz eğitimle ilgili Millı Gü- ÎÜ'de çağdaş giyim uyansı DEVTtİM SEVİMAY îstanbul Üniversitesi (IÜ) Rektörlüğü, üniversitede baş örtülü ve sakallı personelin artması üzerine "çağdaş ve laik anlayışla bağdaşan gi>im kurallan"nı belirleyen ilgili yönetmeliği yeniden teblığ etmek zorunda kaldı. İÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Berkarda'nın imzasiyla geçen 15 mayısta yayımlanan "Kamu kurum ve kuruluşlannda çaüşan personelin kıiık kıyafetine dair \ önetnıelik" başhklı uyan. tüm öğretım elemanlan ve üniversite personehne duyuruldu. Berkarda ilgili yönetmeliğin 1982"den ben geçerli olduğunu anımsatarak "Anavasada betirlenen uygar, çağdaş, laik anlayıs, ile bağdaşan kılık kıyafet içinde görev Napılması" amacıyla yönetmeliği yeniden tebliğ etme ihtıyacını duyduklannı kaydetti. Yönetmeiiğe göre görev mahallinde öğretim üyeleri ya da üniversite personelinin başlannın kesinlikle açık olacağı. sakal bırakamayacaklan belirtiliyor. A>TH yönetmelikte kadın öğretim üyelerinin ya da üniversite personelinin pantolon. kolsuz gömlek. yırtmaçlı giysi, diz üstünde etek ve sandalet de giyemecekleri bildiriliyor. Erkeklerin sakal bırakmalan ve kravatsız dolaşmalannı da yasaklayan yönetmelik, btyık konusunda da hassas. Yönetmeliğin öngördüğü bıyık şekli şöyle: "Bı>Tk üst dudak boyunu geçemez: bıyık üstten atınanıaz; bıyığın yanlan üst dudak hizasmda olur. Alt uçları dudak hizasmda kesilir." venlik Kurulu (MGK) kararlarının uy- gulanmadığına ışaret ettiğını belirten Hasanoğlu. ~Hükümetbukonu>ailişkin yasal değişiklikleri bir an önce > apmalı" diye konuştu. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Sağlam. Türkiye de eğı- tım kalıtesının yükseltilmesının gerek- lıliğini vurgulaş arak "Çagdaşlaşmakis- tiyorsak, 8 vıl bile yetersiz" diye konuş- tu Sağlam. -Zorunlu kesintisizegitinün 10 mu, 11 >ıl rnı olınası gerektiğini tar- nşmamızgerekirken biz8yıla kilitlendik. Bu çok büyük bir yanlış" dedi. ,\nkara Ünı\ersıtesı Rektörü Prof Dr. Günal Akbay. Genelkurma\'ın Türkı- ye'dekı ırtıcaı faali\etlerin ülke rejimi için ne kadar bü>ük bir tehlike oluştur- duğuna dikkat çeken bnfinginı endişey- leızlediklennıbelirni "Herne kadar ir- ticai faaliyetlerin ürmanmakta olduğu- nu bühorsakda bu kadargenis. kapsam- h olduğunu bilmivorduk" dıyen Akbay. Turk Silahlı Kuv\etleri'ni her konuda desteklediklerinı belirtti. Akbav. Millı Eğitim Bakanı MehmetSağlam'ın 8 yıl- lık kesintısız zorunlu eğıtime 1997- 1998 öğretim yıhnda geçeceklenni açık- lamasına karşın. bu konuya ilişkın ha- zırlıkların yapılmamasını ve konunun Meclıs'e getırılmemesını eleştırdı. "8 yılhkkesintısiz zorunlu eğitim, MecüVin tatile girmesh le 1998-1999 öğretim yılı- na sarkacağa benziyor" diyen Akbay. bu koşullarda 8 yıllık kesintısiz eğıtime 1997-1998 öğretim yıhnda geçileceği- ne yönelık açıklamalann da "gerçekçi" olmadığını kaydetti. Akbay. eğıtımin ka- litesınin artmasının ülkenın refah düze- yinin artması anlamına geldığinı belir- terekw Müktvekflleıi8yıllıkzorunhı ke- sintisiz eğitim için gereken yasal değişik- likleri yapmalı. Bu konuda yasal süreç hızlandınlmah. 8 yıl milletimize çok görülmemeli" dedi. Alman Lisesi öğrencikri Cumhuriyet'i ziyaret etti yaklaşık 30 kişilik grup, gazetemizin servislerini dolaşarak haberlerin nasıl toplandığını ve bir gazetenin nasıl hazuiandığını gördüler. Yöneticilere çesitli sorular soran öğrenciler, Arşh Servisi'nde gazetemizin 12 Fylül 1980 tarihli sayısını incetedüer. Alman Lisesi öğrencikri,gazetemiz vazan Toktamış Ateş'lede tanışarak bir süre sohbet etti. (Fotoğraf. İPEK YEZDANİ) Oğhınun katflini anyor 18 yıldır oğlunun katilinin peşinde olduğunu söyleyen emekli General Şenyuva, "Dün oynanan oyunlar bugün de oynanmaya çalışıhyor" dedi İstanbul Haber Servisi - Ankara Üni- versitesi Siyasal Bılgıler Fakültesi Öğ- rencı Derneğı Başkanı ıken öldürülen HakanŞenyuva'nınailesı, 18yıldırogul- lannın katılinı ilanla anyor. Şenyuva'nın babası emekli General tsmail Hakkı Şen- jııva. 1980 öncesinde öğrenci derneği yönetıcısı ya da üyesi aydm birçok gen- cin ülkücü çeteler tarafından öldürüldü- ğünü söy leyerek. "Üniversitelerde dün oynanan oyunlar bugün de oynanmaya çalışıhyor. Polis ülkücüleri konıyor" de- di. Şenyuva'nın ailesi 18 yıldır oğullan- nın katilinin cezalandınlniasını bekliyor. Şenyoıva'nın ailesi. oğullan gibi öldürü- len üniversite öğrencileri Hakan Yiırda- kuler. Mehmet Adil Olcay \ e Şevki Ko- bal'ın faıllerinın de yakalanmasını isti- yor. Şenyuva'nın babası emekli General Ismail Hakkı Şenyuva, oğlunun da öldü- rüldüğü yıllarda üniversite içinde polis ajanlan olduğunu söyledi. Öğrenci der- neği yöneticısı ya da üyesı çok sayıda gencin an arda öldürüldüğünü anımsatan Şenyuva, "Sağcı-solcuçatışmasıgibigös- terilmeye çalışılarak ülkücü maşalar. ay - dın gençleri öldürüyordu" dedi. Oğlunun 10 hazıranda bir arkadasıyla HAKAN ŞENYUVA Şenyııva'nın gazetelere verdiği ilan. ders çahşmak ıçm dışan çıkarken. karde- şıne "Bugün sakn dışan çıkma. MHP'nin büyük kongresi var"dedi|ini, söyleyen baba Şenyuva. oğlunun Siyasal Bılgıler Fakültesi yakınlannda bir arkâ- daşıylabuluştuğunubelirtti. Burayaya- kın, ülkücülerın oturduğu bir sokaktan oğluna ateş edildiğini belirten Şenyuva. şöyle konuştu: "Oğlum 110 metre koş- tuktan sonra iç kanamadan ölmüş. Suç- lulann oturduğu sokakta yapılan tatbi- katta çok üzgün olduğum için buluna- madım. Ancak çabalanmızla cinayete yardını eden dört ldşi yakalandı. Sıkıyıj- nefim Mahkemesi'nde yargılandılar. 1.5'er yıl hapis cezası aldılar. Cezalannı \argitay bozduğu için serbest kaldılar. Bu sanıklardan biri oğluma a'eş eden ki- şinin Kehmi Söylemez olduğunu belirt- mıştı. o gün bugündür Söy lemez' ı anyo- ruz. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkeme- sı'nde oğlumun öldürülmesiyle ilgili ola- rak açılan dava hâlâ sürüyor." Ülkemızde hükümetlerin. aydın. de- mokrat düşünen gençleri "düşman" ilan ettiğıni. "faşist, soyguncu. düzene çab- şanlan" ise koruduğunu vurgulayan Şen- yuva. bu durumun bugün de üniversite- lere yansıdığını belirtti. Gençlerin ımam- hatıplerde beyınlerınin yıkandığını ve kenditerini "Osmanlı" diye nitelendir- diklerini söyleyen Şenyuva, bu kişilerin üniversitelerde bırilerının maşalığını ya- parak aydın gençlere saldırdığını ıfade etti. Şenyuva. "çetedavasınuT görüldü- ğü İstanbul DGM'nin 12 Eylül öncesin- de ve sonrasında ülkücü çeteler tarafın- dan öldürülen gençlerle ilgili bir soruş- turma başlatması gerektiğini kaydede- rek. üniversite dekan ve rektörlerinı. üni- versitelerde öldürülen gençlerle ilgili bıl- gi toplamaya çağırdı. Hükümlüler şeriatçı örgütlenmeden şikâyetçi Cezaevinde namaz baskısı HULYATOPCL Kamuoyunda "itirafçıla- nn cezaevi'" olarak bilınen KırklareliCezaevi'nde P- KK ıtirafçısı Alaattin Ka- nat'ın Ankara Polatlı Yarı- açık Cezaev i'ne gıtmesinden sonra ıtırafçıların birbirine düştüğü öne sürüldü. Kırk- lareli Cezaevi'nde şeriatçı örgütlenmenin egemen oldu- ğunu. itirafçılara da "çıkınca sizi imam olarakatayacağız" sözünün verildiğinı öne sü- ren PKK davası hükümlüsü YakupGüneş. namaz kılma- yan tutuklu ve hükümlülere işkence yapıldığını savundu. PKK davası hükümlüsü Yakup Güneş. ısteği dışında sevk edildiği ve yaklaşık 3 yıl kaldığı Kırklareli Ceza- evi hakkında ilginç iddıalar- da bulundu. Güneş. gazetemize yaptı- ğı açıklamada. cezaev inde P- ÎCK itirafçısı General Zınar kod adh Alaattin Kanat ve DHKP-C itirafçısı Atffla Ka- ya arasında ">"anş" olduğu- nu belirterek. bü ikj kişinin cezaevine gelen tutuklu ve hükümlülere işkence yaptı- ğını savundu. Şimdı 17. 19 ve 6. koğuşlarda kalan itiraf- çılann o dönemde 19. koğuş- ta kaldığını söyleyen Güneş. bu cezaevinde kalmak ıste- mediği.için hücreye atıldığı- nı, fiziki ve psikolojik işken- ceye maruz kaldığını anlattı. Kaya ve Kanat'm kendi et- raflanna adam toplamak için tutuklu ve hükümlülen iti- rafçı yapmaya çalıştığını sa- vunan Güneş. bu iki tutuklu başta olmak üzere birçok iti- rafçının dönem dönem ceza- ev ınden alındığını ve operas- yonlara götürüldüğünü vur- guladı. Kanat'm 17. ve 6.. Atilla Kaya'nın ise 19. koğuştan sorumlu olduğunu belirten Güneş, "17 ve 6. koğuşlarda tutuklu ve hükümlülere dini eğitim veriliyordu. Bu insan- lara. cezaevinden sonra ko- rucu kızlarıyla evlendirme. imamlık görevi verme şeklin- de teklifler yapıhyordu" de- di. 7 ya da 8 ocakta koğuşa gelen subaylann Kanat'aeş- yalannı toplamasını söyledi- ğinı ıfade eden Güneş. şöyle konuştu: "Kanat eşyalannı topladı. Giderken itirafçıla- ra "Siz merak etmeyin. ben nerede olursam olayım gelip sizlen görürüm. Bütün istek- lerinizi yerine getırinm' de- di. İtirafçılar ağlamav a başla- dılar. Kanat gittikten sonra da birbirlerine düştüler. Hep kavgaetmeye başladılar. Ben bu arada fırsattan istifade edip içlerinden çıkıp hücreye geçtim ve hücrede Gebze ve- ya başka bir cezaevine git- mek için açlık grevine başla- dım. Sonuçta Gebze'ye sev- kim çıktı." Öğretmene ceza Dayakçı müdüre ödül gibi atama KIRŞEHİR/ADANA (Cumhuri- yet) - Kırşehır 30 Ağustos Zafer tl- köğretım Okulu'nda türbanlı staj- yer ögrencilere karşı çıktığı gerek- çesiyle okul müdürü tarafından dö- vülen öğretmen Emel Bilki'ye kına- ma cezası verildi. Adana Havuzlu- bahçe tlkokulu Müdürü ÖmerCey- lan tarafından dövülen öğretmen Neslihan Hacıkasunoğlu da sürgün edildi. Kırşehir'de görevli olduğu okul- da Kılık Kjyafet Yönetmeliği'ni uy- gulamak istediği için okul müdürü Mustafa Güven tarafından dövü- len ve girdiği bunalım sonucu intı- hara teşebbüs eden öğretmen Emel Bilici suçlu bulundu. "Laiklıği ko- rumaya çalışan Bilici. yeni atanan Milli Eğitim Müıiuru Selami Aksa- kaDı tarafından, "amire hal ve hare- ketleriyle saygısız d^randığı ve ve- rilen emre itiraz ettiği" gerekçesıy- !e kınama cezasına çarptınldı. Bıii- cı'ye verilen ceza Kırşeiıir'de büyuk tepki çektı Adana'da da sıpıf defterinın ım- zalanmama^ı tart - ^as> üzenne 7 yıllık öğreımen Neslihan Hacıkası- moğlu'nu döverek yerde sürükledi- ği öne sürülen Havuzlubahçe llko- kulu Müdürü Ömer Ceylan. ödül- lendirilerek daha ıy ı bir okula atan- dı. Okulda görevli dört öğrermenin de müfettişlere "evet dövdüğünü, sürüklediğini gördük" diye lehinde ıfade verdiği öğretmen Neslihan Hacıkasımoğlu ise Seyhan Beledi- yesi Ilköğretim Okulu'na sürüldü. Ensarioğlu 'Beni tanımadan hor gördüler' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dev let Bakanı Salim Ensarioğlu, biri imam nikâhlı 2 eşi bulunduğu iddiasıyla kadınlardan gelen yoğun tepki üzerine. kendisine önerilen kadın ve aileden sorumlu Dev let Bakanlığı görevini kabul etmediği- nı bildirdi. Ensarioğlu. dün düzenlediği ba- sın toplantısında. kadın, ai le ve sos- yal hizmetlerden sorumlu Devlet Bakanlığf nın yalnızca kadınlar ta- rafından yönetilebileceğı yönünde- kı görüşün gruplaşmalara. ayrımcı- lığa yol açacağını. kadın ve erkeği karşı karşıya getireceğini söyledi. Kadın-erkek eşitliğinı savunduğu- nu belirten Ensarioğlu. "Bütün ba- kanlıklarımızla bunu sağlamayı amaçüyoruz. Türkiye Cumhuriye- ti'nde bakanlık yapmış bir insan, sorumluluğunun bilincindeyse di- ğer bakanlıklan da yapabilir. Ben böyle düşünüyonım. Beni bilme- yenlerin benim hakkımda beyan vçnnesine üzüldüm. Görevimde ba- şanhyım1 " dedi. Bazılannın. kendisini hor göre- rek, yaptıklanna bakmadan yargı- larda bulunduklannı sav unan Ensa- rioğlu, tepkiler nedeniyle bu göre- vi ret görüjunuıı D\ P Gcnel Baş- kanı ve Başbakan 'Vardımcısı Tan- su Çiller tarafından kabul edildiği- ni bildirdi. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Son 'Mesaj' Monte Carlo'nun ünlü kumarhanesinde, rulet ma- sasının başında, her defasında aynı ses yükselir: - Les jeux sont faits, rien ne va plus! "Zarlar atıldı, artık yapacak şey kalmadı" anlamı- na gelen bir sözdür bu. Genelkurmay'ın "ırtica bri- f/ng/"nden aynlırken, nedense kafamın içinde hep aynı tümce yinelenip duruyordu. Ama askerlerın "mesay'"ında ufak bir fark vardı: - Zarlar atıldı, artık geriye dönüş yok! Yanı? Ya masayı terk edersiniz.. ya da, tüm servetinizi orada tüketip, sonunda "intlhar" edersinız. • • • Aylar önce bu köşede yayımlanan bir yazının baş- lığı şöyleydi: "Ordunun Mesajı!". Yazı, Genelkurmay Başkanı Karadayı'nın Anado- lu dergisine verdiği demeçle ilgiliydi. Ve demeç bir "mesaj" içeriyordu: - Laik demokratik düzen yıkılarak, Türkiye "orta- çağ karanlığfna götürülmek istenmektedir Bunu Türkhalkı ve onun birparçası olan "ordu kabul ede- mez!" Mesajın iki muhatabı vardı. Birincisi, Silahlı Kuvvetler'in kendisiydı: "Merak etmeyin! Sizlerin ne düşündüğünüzü btliyorum, o düşünceleri paylaşıyorum ve gereğını de yapıyo- rum!.." Ikincisi ise, tüm "Silahsız Kuwetler"d\: "Ordu la- ikliğin yıkılmasını kabul edemez! Sorumluluğunu- zun gereğinı yerine getirin!" Cumhuriyet adım adım içten çökertilıyordu Ve si- villerin bu durum karşısındakı sessizliği ya da etki- sizlıği, orduyu bir boşluğu doldurmak zorunda bıra- kıyordu. • • • Orgeneral Karadayı'nın mesajı, çok açık bir "uya- n" idi. Kime? Bu sorunun yanıtı da bu köşedeki yazıda tum açık- lığıyla vardı: "Önce, şeriatı alıştıra alıştıra getirebileceğini sa- nan RP'ye. Bir kadını kurtarmak uğruna RP'ye pa- yandalık eden DYP'ye. Örtülü şeriatçı BBP'yı Mec- lıs'e taşıyan, imam okullarının hamisi ANAP'a. Tür- kiye, Cumhuriyet tarihinin en büyük bunahmını ya- şarken, hâlâ ailepartisiolmakta direnen DSP'ye. Yit- miş olan kimliğini yeniden ele geçirmek için gere- ken adımlan atacak yüreğı olmayan CHP'ye." Ve devam ediyordu: "Basına. sivil toplum örgütlerine, savcı ve yargıç- lara. Cumhunyetin hâlâ ayakta kalabilmiş tüm ku- rum ve güçlerine..." "Mesaj", kapalı kapılar ardında yapılan uyarıların sonuç vermemesinın bir ürünüydü. Ama o da yete- rince "uyarıcı" olmadı ve 18 maddelik ünlü MGK ka- rarları gündeme geldi. Basın, sivil toplum örgütleri, savcı ve yargıçlar, ünıversiteler, sorumluluklarının bilincıne varmaya başladılar. AmaTBMM'deki ve hükümetteki -en ha- fıf deyimiyle- aymazlık ya da körlük sürdü... • • • Ordunun son "irtica" konusundaki bilgilendirme toplantılannda verdiği "mesay"ın özü şu: - Durum vahim!.. "Silahla korumak" dahil, gere- ğini yapmak bizim asli görevimiz içindedır!.. Daha açık ne söylenebilır? Enaptallarınbileanlamamasııçin,Meclıs'teyada hükümette mi olmaları gerekiyor?.. 27 Mayıs'tan birkaç gün önce, Ankara'da Harp Okulu öğrencileri yürüyüş yapmışlardı. Yabancı bir elçilikteki kokteylde olay duyulunca, DP'nın tanın- mış isimlerinden birısı şöyle demişti: - Bizi desteklediklerinı göstermek için yürümüş- ler. Ama gârekyoktu! 27 Mayıs'lar. 12 Mart'lar. 12 Eylül'ler. 27 Mayıs öncesinde. aers alınacak örnek bulun- muyordu; mazeretleri vardı. Pe«ı ya sonraki dönem- lerin sorumluian? Ya bugünküler? • • • v azıma başlarken "Mesajno 3" demeyi düşünü- yordum. Vazgeçtim L'van tırmanmasırda ar+ık dnha ilerı bir nokta kal- maır.,c,gıbj çeldi banı ['• uşü olmayan bir "topye- k î savHş';£., b.. 'son uyan" idi bu! İlk uyandan sonraki yazım şu satırlarfa noktalan- mıştı: "Demokrasi içi çözüm tükenmedikçe, demokra- si dışı çözüm arayışları umut olamaz! - Asker gelip temizlesın! Asker süpürgeci mi?.. Herkes evınin önünü temiz- lerse; ne süpürgeciye gerek kalır, ne de kimse sü- pürmeye talip olur!" Anlamadılar, anlamak istemediler. Pislik sürdü... Evlerinin önünden pis kokudan geçilmeyenler için bu son fırsattır! Küçüklerin okuma bayramı • İstanbul Haber Servisi-Acıbadem tlkokulu 1-D sınıfı öğrencılerinın okuma bayramı. Park Night'ta yapılan yılsonu gecesi ile kutlandı. Öğrenciler kutlamaya katılan aıleleri ve yakınlanna oyunlar oynadı. şiirler okudu ve söyledikleri şarkılarla neşeli gece geçirttiler. Anadolu lisesi sınavında şaibe • İstanbul Haber Servisi - .Anadolu liselen sınavında İstanbul'dakı bazı okullarda Anadolu İmam Hatıp Liseleri'ni tercih eden adaylara. sınav sırasında görev lilerce yardım edildiği öne sürüldü. Gazetemızi arayan çok sayıda veli."'Bir yıl boyunca gece gündüz çahştıklan sınavda çocuklanmızr haksızlık yapıldı" dedi. BP'de adaylar bugün belli olacak • İstanbul Haber Servisi -Banş Partisi (BP). yann yapacağı 1. Olağan Kongresf nde yanşacak olan genel başkan adaylannı bugün Ankara'da gerçekleştireceği Genel Yürütrne Kurulu toplantısında belirleyecek. BP İstanbul İl Başkanı Ba^ar \aiti. tabanııı tam olarak üzcrındc "i-ıl.ii^ğı bir aday çıkmamaM halınde gcnol başkanlıga ;nJj._> olabileceğini belirterek, partinin "2. Mehmet Eti' olayını kaldıramayacağını söyledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear