25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2- NİSA.N .997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI IB ziryeye töniişiiyır • İSTANBUL(AA)- Karadeni:z Ekcnomk l.<bırligi(KIl)îşKonseyi ıb Dış Ekor.onik îişkiler Kurulu (DEiKı tarafindan dizenlenen ve CumhurbaşLaıı Siieyman Demirel'in hinaye>ınde 28 ile 30 Nisantarihleinde, Istanbul'da > apılacık "Karadeniz iş Konferansı'', giderek dev.et başkanlan zırvesıne dönCşüycr. Gürcıstan Canhurbaşkanı Eduard Şevarcnadze, Romanya Comhurbaşkanı Emile Constontinescu ve Moldova Cumhurbaşkanı Petru Lucinschi'den sonra Ukrayna Curmurbaşkanı Leonid Kuchma da konferansa kanlacağını açıkladı. ATS0111 yaşında • ANTALYA (AA) - Antalya Ticaret veSanayi Odası(ATSOı, kuruluşunun 111. yıldönümünü kutladı. ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Akav Armağan, Oda'nın kuruluş yıldönümü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada. Türkiye'de hükümetin demokiatik güçlenn denetimi altında oldugunu belirterek. bu denetimin meydana getirdiği siyasi çoğulculuk ve dinamızmın, bütün hak veözgürlüklerle demokratik yûkümlülerin temel güvencesinı oluşturduğunu ka\detti. Kapasite kullanımı arttı • İZMİR (AA) - Petkim Genel Müdürü Mehmet Yılmaz. Petkım'ın tüm üretim birimlennde kapasite kullanım oranının yüzde 99-100 seviyelenne ulaştığını vurgulayarak, •'Bu kapasite kullanım değeri. dünyanın hiçbir ülkesinde yok" dedi. Yılmaz, son üç yıldır kapasite kullanım oranlannın yüzde 98'lerin altına düşmedığine ışaret ederek, bu değerlerin petrokimya sanayisinde söz sahibi olan Japonya'da yüzde 89, ABD'de yüzde ^ AmıpaVia ise yüzde 91 oldugunu bildirdi. Kamu taşınmazları1 W hale getirilecek • ANKARA (AA) - Kamu kesımine ait gayrimenkullerin paraya dönüştürûlmesi, "likit hale getirilmesi" amacıyla yapılan çalışmalar sürüyor. Kamu kesimıne ait önemli gayrimenkullerin likit hale getirilmesi konusunda, Gaynmenkul Yatınm Ortaklığı (GYO) modelı kullanılacak. Hükümet tarafından yapılan çalışmalara göre, yavaş giden kamu taşınmazlannın satışının hızlandınlması ve daha likit hale getirilmesinde, kesin satış yönteminin yavaş gitmesi üzerine. GYO, uygulanan Gayrimenkul Sertifıkası ve hisse senetleriyle değiştırilebilir tahvil modellen gündeme geldi. TSE'den kalite belgesi uyarısı • ANKARA (AA) - Bugüne kadar birçok firma uluslararası kabul görmüş bu kalite belgesini almak içın uğraş verirken. bazı firmalann da para karşılığı. bazı yurtdışı belgelendirme kuruluşlanndan kalite belgesi aldığı bıldirildi. .Türkiye'de kalite belgesinin ; TSE tarafından da verilmesine rağmen. bazı yurtdışı belgelendirme kuruluşlaruıın Türkiye'ye gelerek, firmalarla görüştükleri ve para karşılığı belge vermeyi taahhüt ettikleri belirlendi. Kömiip politikası raporu • ANKARA (AA) - Enerjı \e Tabiı Kaynaklar Bakanlığı, kömür ithalatında yüzde 4 gümrük vergisi getirilmesıni, Çevre Bakanlığı'nın kömür ıthalatındakı yetki ve • görevlerinin de kendılerine devrini istedı. Bakanlık, kendilenne yapılan şikâyet ve uyarılar ışığında, • uygulanması gereken kömür politikalannın araştınlması amacıyla bir rapor hazırladı. "Kömür Politikası" başlığıyla hazırlanan çalışma raporu, konuyla ilgili kuruluşlara göndenlerek tartışmaya açıldı. IMF ve Dünya Bankası için özelleştirme hızlandınlacak, sosyal güvenlik projeleri bitirilecek Petrolde özelleştirmeye start • IMF ve Dünya Bankasf yla yeniden masaya oturmaya hazırlanan hükümet, eylül ayında sunacağı orta vadeli programın hazırlıklannı mayıs ayında başlatacak. ESRA YENER ANKARA - Uluslararası Para Fonu(IMF)ve Dünya Bankası'yla yeniden masaya oturmaya hazır- lanan hükümet, eylül ayında suna- cağı orta vadeli programın hazır- lıklannı mayıs ayında başlatacak. Hükümet, gelecek aydan itibaren program hazırlıklanyla birlikte, özelleştırmenin petrol sektörü gi- bi en önemli ayağını uygulamaya sokacak. tktidar. emeklilik yaşının yükseltilmesine ilişkin yasayı cı- kararak uluslararası kuruluşlara paketin uygulanması konusunda "siyasi güvence" vermeye çalı- şacak, Erken seçim veya koalisyonun sona ermesi gibi birgelişme olma- ması durumunda. hükümetin ge- lecek aydan itibaren yaz boyunca yürüteceği ekonomi politikaİanrun temelini, eylül ayında IMF ve Dün- ya Bankası"yla ortavadeli birprog- ram üzerinde yapılacak anlaşma çerçevesindeki uygulamalar oluş- turacak. Dış piyasalardan borç alama- yan hükümet, güvenilirliğini ye- niden kazanabilmek ve dış kay- nak bulabilmek içın eylül ayında, IMF ve Dünya BanJcası'nın yıllık yönetim toplantısına orta vadeli programı sunarak kredi destekli anlaşma isteyecek. IMF'nin de önerileriyle şekil- lenecek orta vadeli istikrar prog- ramımn son biçimi gelecek ay- dan itibaren Merkez Bankası, Ha- zine, Maliye Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı ve Özelleştir- me tdaresi Başkanlığı'ndan bü- rokratlann oluşturacağı bir ekip tarafından verilecek. Hükümetin, paketin hazırlan- masırun yanı sıraprogramın uygu- lanması konusunda siyasi kararlı- lığı göstermek içınlMF'nınözel- likle üstünde durduğu özelleştir- me ve sosyal güvenlik reformu çalışmalarına hız vereceği vurgu- landı. Bu çerçevede, eylül ayınaka- dar halen TBMM'de bekleyen SSK'ye bağh çalışanlann emek- lilik yaş sınınnın yükseltilmesini öngören tasanrun yasalaştınlaca- ğı ve özelleştirme programında en önemli yeri oluşturan petrol sek- töründe satış çalışmalannın baş- latılacağı bildirildi. Alınan bilgilere göre, mayıs-ha- ziran aylannda öncelikle PET- KİM'in satışı için ihale açılacak. Petrol Ofisi'nin bir bölüm hisse- si de halka arz yoluyla satışa çı- kanlacak. Hükümetin, aynca bütçe harca- malanna yeni tasarruf önlemleri getirecegi, temmuz ayındamemur maaşlannda yapılacak artışın da düşük tutulacagı kaydedildi. Hükümetin, IMF destekli ha- zırlayacagı 3 yıllık dönemi kapsa- yacak orta vadeli programının da temelini sıkı para politikası ve kamu harcamalannrn daraltılması uygulamalan oluşturacak. Sektör, iç tüketim dışında 20 milyar dolarlık döviz beklentisi içinde Tekstilci ekonomiden memnun Ekonomi Servisi - Türkiye Tekstil Sanayii tşverenleri Sen- dikası Başkanı Halit Narin, Tür- kiye'nin bu yılki toplam dış tica- ret hacminin 100 milyar dolara ulaşacağını belirterek "Tekstil sektörü. iç tüketim hariç bu yıl 20 milyar dolar eivarında döviz getirecektir" dedi. Türkiye Teks- til Sanayii Işverenleri Sendika- sı'nın Antalya Tekirova'da düzen- lediği "Tekstil Endüstrisinde Verimlilik. Kalite ve SSK Mev- zuatına Göre İşverenin Sorum- luluğu Semineri"nin açış konuş- masını yapan Sendika Başkanı Halit Narin. 5 Nisan Kararlan'nın bir mucize gibi ortaya çıktığını söyledı. Narin, "5 Nisan Karar- ları'vla devletten destek bekle- yen, iş bekleyen mantık başka bir şekle dönüştü" dıye konuş- tu. Sanayicınin devlet kapısından \ azgeçtiğini belirten Narin. "Son 3 yıldır Türkiye'nin gelişmedi- ği yolunda mekanizmalar orta- ya çıkarılıyor. Her gün, battı batıyor denilen ekonomi giderek büyüyor" dedi. Sendika Başkanı Narin, 1980'de toplam dış tıcaTet hacmi rakam- lanrun 2.5 milyar dolar ihracat 3.5 milyar dolar ithalat şeklinde ger- çekleştiğini. bu rakamlann geçen yıl ise ihracatta 35 milyar dolara, ithalatta 35-40 milyar dolara yük- seldiğine dikkat çekti. Narin. bu yıl ise 100 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşan bir tablo ile kar- şılaşılacağını açıkladı. Halit Narin"den sonra söz alan DİSK Başkanı Rıdvan Budak, tekstil sektörünün hak ettiği ilgi- yi görmediğıni söyledi. Sanayici- nin artık devletten kredi değil, ekonominin kayıt altına alınma- sını beklediğini belirten Budak, "Devletin bir hukuk devleti ol- masını istiyorsak vergi sistemi üzerinde ciddi tartışmalar yap- mamız gerekiyor" dedi. Budak. Türkiye'nin üretim ve kaliteyi Tekstilciler bu yıl 100 milyar dolarlık ticaret hacmi bekliyor. dengeleyerek dünya ile rekabet etmek zorunda oldugunu söyledi. "Üreten ekonomiyi yaratmak zorundayız" diyen Budak. "Bi- rileri'adıl düzen' dedi, ama bir ülkenin gelişimi üretimden ge- çer" diye konuştu. Budak, Türkiye'de herkesin si- yaset yaptıgını, fakat hükümetin sanayinin gelişimi için ciddi bir kaynak ayırdıgı konusunda hiç- bir bilgi almadıklannı da belirte- rek hükümeti eleştırdi. Türk-tş Başkanı Bayram Me- ral ise özelleştirme çalışmalannı eleştirerek "Dün\adaki özelleş- tirme Türkiye'dekine benzemi- yor" dedi. " Japonya'da işveren, işçi ve hü- kümetin bir araya gelerek özelleş- tirme sonrası ortaya çıkabilecek sorunlan çözmeye yönelik hare- ket ettiklerini ifade eden Meral, •'Bizdeki özelleştirmeden ne va- tandaş, ne hükümet, ne de işçi memnun''' diye konuştu. Meral. SSKprimlerininyakın- da arttırılacağını da belirterek "Mevcutlan toplayamıyorsun, gerekirse af çıkanyorsun. Tril- yonlarca lira vergi borcu var. Hükümet prim oranlarını art- tıracağına vergi toplasın" dedi. Haüt Narin'den TUSIAD'a eleştiri Ekonomi Servisi- Tekstil En- düstnsinde Verimlilik. Kalite Se- mineri'nde aynca TÜSİAD"ı eleş- tıren Halit Narhı şöyle kcmuştu: "TÜStAD üyeleri, b'ulundukla- rı bu güzel ortamın farkında değiller. Türkeş gibi bir liderin ölümünde 1 dakika saygı duru- şu yapmayacak kadar gerçekle- rin dışında yaşadıklarının işare- tini verdiler. Iştişare heyeti di- ye konuşulan toplantıda Atatürk ve ilkeleriyle ilgili konuşmalar- da çok sert konuşmalar oldu. Sonra eski başkan kalktı, 'Bu yüzde beştir' diye bir tanımla- ma yapö. Bu tanım Tl StAD'da- ki bi'nim gibi, Asım Kocabıyık gi- bi, Aydın Bolak gibi birçok ar- kadaşların fikrinin \anlış,j;ar- pıtılmış bir ifadesidir. TUSt- AD'ı anayasa ve Atatürk ilkele- rine karşı bir fikirde göstermek, yüzde 5 gibi bir tanımda bulun- mak, eski bir başkana hiç yakış- mıyor. TÜSİAD'ı bir milliyet- çi, bir Atatürk'e ve bir anaya- saya saygılı bir dernek olarak görürüz. İdare heyetinin aldığı yanlış kararlarda savunucu, memleket aleyhine düşünceleri katiyyen paylaşan bir teşkilat olarak görmüyoruz. Bu fikirle- ri de paylaşmıyoruz. Halis Ko- mıli artık bir başkan değildir. Onun düşünceleri ve yanlış yap- mış olduğu şev ler de Türk iş âle- minin mantığını temsil etmiyür." Inşaat sektörü 'boykot' kıskacında HACER GE.MİCİ ÖZDES ADANA - Türkkent' in önder- liğinde 3 mayıstan sonra tüm yurtta süresiz olarak başlatılacak çimento boykotu, sadece çimen- to üreticilerini değil, inşaat sek- töriinü de bütünüyle kıskaca ala- cak. Çimentoyla birlikte inşaat- larda kullanılan demir-çelik, ka- ro, seramik, fayans ve kıremit üreticilerinin de "zorunlu boy- kot" ile karşı karşıya kalması bekleniyor. Boykotun uzun sür- mesı durumunda, bu listeye doğ- ramacılann da girebileceği be- lirtıliyor.Üreticilerletüketiciler arasında yaşanan bu gerginlik- ten en fazla etkilenecek kitlenin ise inşaat işçileri ve konut koope- ratif üyelerinin olacağma dik- kat çekiliyor. Kartel iddialan ile iki aydır Türkiye'nin gündemine oturan çimento üreticilerine karşı baş- latılan bölgesel eylemler etkili ol- mayınca, devreye Türkkent'in girmesi olaya farklı bir boyut kazandırdı. Çimento üreticile- rine 1 mayısa kadar ek süre ve- ren Türkkent, bu tarihe kadar üretıci firmalar geri adım at- mazsa 3 mayısta Adana'da ya- pılacak toplantıda, Türkiye ge- nelinde süresiz boykot için start verecek. Gelişmeler karşısında çimen- to üreticileri sessizlığini korur- ken inşaat sektöründe değişik alanlarda faaliyet gösteren fir- malar boykot paniğine düştü. Çukurova Konut Yapı Koope- ratifleri Başkanı Eyüp Güçlfl- dal, bu alanda başlatılacak bir boykotun direkt olarak sektörde yer alan diğer üreticilere de yan- sıyacağını söyledi. İnşaat Mühendisleri Birliği 2. Başkanı Haluk Ziya Gür de an- cak böyle bir hareketin başta de- mir-çelik olmak üzere inşaat sek- törüne yönelik diğer firmalan da etkileyeceğını kaydetti. ÇtFTÇİ D O S T U / SADULLAH USÜMt Hayvancılıkta 40 Trilyonluk Kredi Kavgası 1 997 yılı içinde dağıtılma- sı düşünülen yüzde 20 faizli 40 trilyon liralık hay- vancılık kredisi, hem hü- kümet ortaklannın arasını açtı hem de üreticilerle sanayicileri karşı karşıya getirdi. Hüküme- tin bir kanadına ve sanayicilere göre, 40 tnlyon liralık kredi, hay- vancılığı geliştirecek ye üretici- leri kalkındıracak... Üretici bir- liklerine göre ise, kendilerine 40 trilyon lıranın ıçinden küçük bir sus payı düşecek, büyük kısmı sanayicilere ve pazarlamacılara yarayacak. Sonuçta da hayvan- cılık büyük bir yara alacak ve en kısa süre içinde canlı hayvan ve et ithalatında patlama olacak... Milyonlarca üretici de hayvancı- lığı bırakmak zorunda kalacak!... Görüş aynlığı yüzünden Tanm Bakanlığı tarafından hazırlanan kararnamenin imzalan tamam- lanamadı. Bazı bakanlar karar- namenin amaca uygun hazırlan- madığı görüşünde. Bazı bakan- ların da sanayicilere kredilerden daha fazla pay ayrılmasını iste- dikleri ileri sürülüyor. Bu neden- le kararname uzun süreden be- ri bakanlıklar arasında gidip gel- diği halde, bir anlaşma sağla- namıyor!.. 40 trilyon lira dış kaynaklı. Fa- izi de yüzde yüz olacak. Ancak, faizin yüzde 80'i Hazine tarafın- dan karşılanacak... Krediyi kul- lananlar sadece yüzde 20 faiz verecek... Yerinde kullanılırsa çok önemli bir kredi. Bu neden- le süt ve et sanayicileri kararna- menin bir an önce imzalanması için çırpınıyor. Bir yandan imza- lamayan bakanlan ikna etmeye çalışırken, diğer yandan da üre- tici birliklerini çeşitli davetler dü- zenleyerek yanlanna çekmeye çalışıyorlar. SETBİR'in bu konu- da ıstanburda lüks bir otelde üretici birlıkleri ile yaptıkları tpp- lantıdan bir sonuç çıkmadı. Üre- ticilere atılan nutuklar ve vaatler boşagitti... Üretici birliklerinin yetkiiileri Hayvancüık kredisinin paylaşımı üretici, sanayici ve pazarlamacıları birbirine düşürecek. ve üreticiler kuşkulu. 40 trilyon liralık krediyi duyunca önce se- vinen üreticiler, kararnamedekı hükümleri görünce tam bir şok geçirdiler. Ozellikle "DamızlıkSı- ğır Yetiştiricileri Birliği" hemen harekete geçti. Yasal adı "Hols- tein Friesian" olan birlik, 32 ili- mizde faaliyet halinde. Bursa, Izmir, Manisa, Aydın, Muğla, Ba- lıkesir, Edirne, Tekirdağ, Kırkla- reli, Çanakkale ve Konya gibi hayvancılıkta ileri bölgelerde ol- dukça iyi örgütlenmiş. Ancak, diğer tanm kuruluşlannda oldu- ğu gibi, çıkarılan çeşitli engelle- meler yüzünden henüz merkez birliğini oluşturamamış. Şimdilik temsili bir yürütme kurulu ve bir de sözcüsü var. Bu temsili yönetim 32 ildeki bitiiklerle yakın temas halinde. Te- lefonlarla, fakslarla iletişım sağ- lıyorlar. Henüz imzalan tamam- lanmamış kararname metnini de ele geçirmişler. Bolge.bölge yap- tıkları toplantılarda 40 trilyon li- ralık kredinin üreticilere dağrtıla- cağı izlenimi verılmesine rağ- men sanayicilere ve ithalatçıla- ra yarayacağını tespit etmışler... 10 günden beri, hem kendi il- lerinde hem de birlikler arasın- da toplantılarını sürdürüyorlar. Cuma günü de 32 bırliğin yöne- ticileri ve üreticiler bir araya ge- lerek gövde gösterisi yapacak- lar. Toplantıya Tanm Bakanı ile ba- zı bürokratları da davet etmişler. Kararları daha şımdiden belli. Yüzde 20 faizli 40 trilyon liralık kredinin bir an önce çıkanlma- sını ısteyecekler. Ancak, sanayi- cileri desteklemeyi amaçlayan hükümlerin değiştirilmesi için ıs- rar edecekler... Eğer bakan ka- bul etmezse veya kabul ettiği halde, kararnamedeki istedikle- ri değişıkliği yapmak mümkün olmazsa hayvancılığı tamamen bırakacaklarını ilan edecekler!.. 32 bırlık yöneticisi bu konu- da kesin kararlı. Hemen hepsi "Artık bıçak kemiğe dayandı* di- yorlar. Nitekim, Bursa Birlik Baş- kanı ve 32 birliğin sözcüsü Isma- il Anıl, üreticilerin haklarını sa- nayicilere kaptınnamakta karar- lı olduklarını belirterek şöyle di- yor: "Kararnamede üreticilerin sadece adı var. Eğer, bu şekli ile 40 trilyon liranın yüzde 93'ün- densanayicileryararianacak, üre- ticilere sadece yüzde 7'si kala- caktır. Örneğin, hayvancıltğımı- zın en büyüksonınu olanyem bit- kileri, silaj üretimi, çayır ve me- ra islahı için 40 trilyon liranın yüz- de ikisiaynlmış, Karamamenin bi- zi dışlayan hükümlerine şıddet- le karşıyız... Tanm Bakanı'ndan ve hükümet yetkililerinden hay- van üreticilerinin yararianabılece- ği bir değişiklığin yapılmasını is- teyeceğiz. Kararname aynen çı- karsa canlı hayvan ve et ithala- tında patlama olacaktır. Bu da hayvancılığımızı bir daha diril- memek üzere öldürür." Manisa Birlik Başkanı Ahmet Kııiıoğlu: "Hayvancılık kredile- ri üreticiler adına çıkanlır, yarar- lanan hep sanayici olur. Geçen yıl da bizim için çıkanldığı ileri süGücümüz kalmadı. Heryılza- rarediyoruz. Yem fıyatlan 15_bin liradan 34 bin liraya çıktı. Süt fı- yatlan ise 35 bin liradan 30 bin liraya geriledi. Sanayicilerin oyun- lanndan artık bıktık. Süt fiyatla- nnı biraz arttınriar. Üreticilere bü- yük kâriarta hayvan satariar. Son- ra süt fıyatlannı düşürürier, aynı hayvanlan kesmek için düşük fi- yatla satın alırlar." izmir Birlik Başkanı Nevzat Kavalar. "Kararnameyi çok iyi inceledik. Hükümet bizim adımı- zı kullanarak sanayiciye düşük faizli kredi sağlayacak. Zarar eden, hayvan üreticisidir. Ancak, nedense destekler hep büyük paralar kazanan süt ve ef sana- yicilerine gider. Bu gidişle Türk halkı sağliklı ete ve süte muhtaç hale getirilecek..." Çanakkale Birlik Başkanı Ad- nan Gözütok: "6 aydan beri süt destekleme primlerinialamıyoruz. Ûreticinin devletten alacağı yüz milyonlan buldu. 3 bin liralik des- tek artık çok komik. Enaz15bin liraya çıkanlmalıdır. Bu kadar bü- yük sıkıntılanmıza rağmen bizim adımız kullanılarak çıkanlacak olan kararname ile sanayicilerin desteklenmesi üzüntü vericidir." Hayvan üreticileri ve onlann birlikleri gerçekten çok haklı. Başbakan Erbakan ve Yardım- cısı Tansu Çiller, "Hayvancılık batıyor" diye yakınıyor, ama çı- kan destek kredilen üreticiler ye- rine sanayicilere akıtılıyor. 87 mil- yon baş hayvanımız vardı. Yan- lış politikalar yüzünden 35 ile 40 milyona kadar düştü. Bu arada halkımız, deli danasından Avru- pa'nın çürük ve hastalıklı etleri- ne kadar hepsini yemek zorun- da bırakıldı... Ancak, üreticileri is- yan ettiren kararname hâlâ akıl- lanmadığımızı gösteriyor... Manisa'da yarın yapılacak toplantıda kızılca kıyamet kopacak! • İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Umut, Umutsuzluğun İçinde Bundan tam 30 yıl öncesinin 23 Nisan gününe yetiştirmek üzere, 1. Meclis'ten yaşayanlan bul- muş, söyleşileryapmayaçalışmıştım. Biri Sıvas'ın bir köyünde aşiret reisiydi; Ismet inönü, Celal Ba- yar'ı içeren bu 17 kişiye ulaşıp söyleşi yapmak aylar almış, ikisi yazıları yayımlanmadan ölmüş- lerdi. Benim gazetecilik birikimim çok yetersiz, gö- rüştüğüm insanlar ise önemli bir çoğunluğu ile bel- lek kaybına yakın yaşlardaydı. Söyleşilerden, bö- lük pörçük anlatılanlardan, bir bütünlük çıkarmak çok zor oluyordu. Yine de 17 kişiden dinledikle- rimden, beni nerede ise büyüleyen bir ortak so- nuç, çarpıcı gerçek çıkmıştı. Savaşlardan yorgun, yılgın, bitkin, umutsuz, ufuk- suz, çok yoksul, bedel ödemekten bıkmış bir halk. Istanbul'da teslim olmuş padişah ve aydınlar. Ara- da "Direnmeliyiz" diyenler, "Başa bela getirecek" diye nerede ise arkadan vurulacak. Mustafa Ke- mal ve arkadaşlarının, Anadolu'nun her yerinde önceleri birkaç kişilik gruplar halinde başlayan direniş hareketleri, birleşip filizlendikçe, işgal kuv- vetlerinin yaptıkları ile "beterin beterinin olmadı- ğı, korkunun ecele fayda etmediği" bilinçlere ka- zındıkça, umutsuzluktan umut, yılgınlıktan cesa- ret, teslimiyetten direniş fışkınyor, Kurtuluş Sava- şı destanı yaratılıyor. Bölük pörçük anılardan belleğime kazınan bu çarpıcı gerçeği, insanı büyüleyen sonucu nasıl gösterebileceğimi bilemediğim için de, otarıhler- de Türkiye'de yasak olan Nâzım Hikmet'in "23 Sentlik Askere Dair" şiirinden, "en korkak ve en cesur" niteliklerin aynı insanda buluşmasını an- latan bölümleri yazı dizisinın başına koymaktan başkaca bir çözüm bulamamıştım. Tabii ki şiirin yazıdan çıkarılmamasını garantiye bağlamak için, zararsız bir yalanla rahmetli Genel Yayın Müdü- rümüz Ecvet Güresin'e "ŞaJrini bilmiyorum, bir antolojiden aldım" demek zorunda kalmıştım. As- lında Usta Nâzım'ın dilini tanıyan Güresin yalanı- mı hemen yakalamış, ancak o da şiire kıyamadı- ğı için, "Tamam kalsın, ama yann bir şey olursa kovuldun" diyerek yüzgöz olmadan sorumlu ola- cağımı bildirmişti. Şimdi bütün bunları dün 23 Nisan'ın yıldönü- mü olduğu için yeniden anımsamış ve size aktar- maya çalışıyor değilim. Çağnşımı asıl içine düş- tüğümüz umutsuzluk, ufuksuzluk yaptırıyor. Ne kadar ayıp. Çıkarlarının, tutkularının kölesi siyasi liderler sultasındaki siyasi partilerin, parla- mento içinde çözüm üretmeyi engellemesiyle, şeriatın rejimi yıkacağı paniğine kapılanlar çözüm üretmeyi göze almak yerine askerleri sorumlu ve kurtarıcı görme eğiliminde. Şeriat-çeteler ittifak cephesi ise, "Darbe geli- yor" tehdidi ile, hesap sorulmasını püskürtmede. Çiller-Erbakan ikilisinin, REFAHYOL iktidarını sürdürme taktikleri bu hesaplar temeline oturu- yor. Medyanın umut olarak öne çıkardığı son reçe- teler; Aydın Menderes, Yıldınm Aktuna, Yalım Erez, Fethullah Gülen Hoca.. destekli çıkışlarla Meclis'te üretılecek çözümlerie, şeriat cephesi- ne büyük kayıplar verdirmeden darbeyi önleme ve sağ ittifakı gerçekleştirmeye programlanmış bu- lunuyor. Demokrasi içinde çözüm arayanların ise hâlâ saflan birleştirecekreçeteleri, umutlan, ufuklan yok. Susurluk sonrası biraz parlamento içinden, daha çok parlamento dışından ciddi, sağliklı çıkışlan ol- muştu. "Temiztoplum, çağdaş hukuk devleti, de- mokrasi, insan haklan" arayışlarına yönelik bu önemli demokratik çıkışlar, mitingler, gösteri yü- rüyüşleri, çeşitli eylemler, güçlenen ve amaca yö- nelen, çözüm üreten bir çizgi, süreklilik ve caydı- rıcı etkinlikte olamadı. "Sûrekli Aydınlık için Bir Dakika Karanhk" ey- lemi bu ülkede yaşayan insanların ne kadar bü- yük çoğunluğunun demokrasi cephesinde olduk- larını göstermekle birlikte, arkası getirilemediğin- de sonuca ulaşılamayacağını da kanıtladı. Şimdi moral bozukluğu içinde bir kenarda bekleme za- manı hiç değil. Orada burada, var olan örgütlen- meler içinde, örgütlenmeler dışında, ufuk, umut, yol bekleyen kitleleri harekete geçirecek kıvılcım- lar çakılamazsa halimiz harap... Sayıları 3 yılda 8.5 kat arttı 691 bin cep telefonu abonesi var ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye, kısa sürede cep telefonu piyasasında en gözde ülke oldu. Türkiye'ye 1994 yılında giren ve yaklaşık 1000 dolar gibi yüksek rakamlarla satılan cep telefonu abonelerinin sayısı 3 yılda 8.5 kat arttı. 1994 yılında 81 bin 276 olan cep telefonu abone sayısı 1995 yılında 333 bin 297'ye, geçen yılda 691 bine ulaştı. Merkez Bankasf nın "1996 Yıllık Raporu"'nda yer alan haberleşme hizmetlerinin verilerine göre. 1991 yılında 9 bin 303 olan telefon abonesi sayısı 1992 yılında 10 bin892'ye, 1993 yılında 10bin892'ye. 1994'te 12binl94'e, 1995'te 13 bin215'e, 1996'dadal4 bin 286'ya çıktı. 1992 yılında 61 bin 395 olan araç telefonu abone sayısı da 1993'te 84 bin 187'ye, 1994'te 93 bin 503'e, 1995'te 103 bin 833'e 1996'dadall3 bin 560'a yükseldi. En hızlı artış da Türkiye'de son 3 yıldır hizmet vermeye başlayan cep telefonlannın abone sayısında yaşandı. 1994 yılında Türkcell ve Telsim olarak iki firma tarafından hat verilmeye başlanan cep telefonu hizmeti için aynı yıl 81 bin 276 kişi abone oldu. Cep telefonlan aboneleri 1995 yılında 333 bin 297'ye, geçen yılda 691 bine çıktı. Verilere göre, 1996 yılında 81 milyon 247 kontörlük şehiriçi konuşma gerçekleşti. 1992 yılında 19 bin 647 adet olan şehirlerarası konuşma, ozellikle fiyatlann çok yükselmeye başladığı 1993yıhndal4bin 366'ya, 1994 yılında 8 bin 424'e kadar düştü. Telefon ücretlerinde ABD Dolan'na bağlandığı 1995 yılında 7 bin 932. 1996 yılında da 7 bin 254 adet şehirlerarası konuşma yapıldı. Aynı yıl 7 bin 254 adet şehirlerarası konuşma yapılırken, 473 bin 433 dakikalık uluslararası konuşma yapıldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear