25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenr. Orhan Erinç # Genel Yayın Koordınatoru Hikmet Çetinkava # Yazıişlen Müdürleri Ibrahim Yüdız (Sorumlu). Dinç Tayanç • Haber Merkezı Müduıü Hakan Kara # Gorsel Yönetmen: Fikret Eser Dış Haberler Şinasi D&nışoğlu • kühbarat. Cengiz Yüdınnı 9 Kültür Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücelman • Makaleler Sami Karaören • Dûzeltme. Abdullah Yazıcı • Fotograf Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge Edibe Buğra • Yurt Haberlen Mehmet Faraç YaymKuruhı. tlhan Sdçak(Başkan), Orhan Erinç, Oktay Kurtböke. Hikraet Çetinkaya,Şükran Sooer, Ergun Bakı. Dinç Tayuıç, İbrahim Yüdız, Orhan Bursalı, Mustafı Balbnv. Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı: Mustafa Balba> # Haber Müdinû. Doğan Akın Atatürk Bulvan No: 125, Kat 4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7 hat), Faks 4195027 • [zmır Temsılcısı SerfarKnık,RZ.yaBh 1352SMTel 4411220. Faks 4419117»AdanaTemsılcısı:ÇetiııYiteooğlu, lnönuCd 119 S No 1 Kat 1, Tel: 363 12 11, Faks-363 12 15 Koordmator Ahmet Korursan # Muhasebe Bülent Yener • Idare HüseyinGürer#lşletme Önder Çelik • Bılgı-lşlem: Naü Inal • Bılgısayar Sıstem Mürüvet Çiler MEDYA C: • Yönetım Kurulu Başkanı - Genel Müdür Gûlbin Erdoran 0 Koordınatör Reha Işıtmuı • Genel Müdür Yaıdımcısı Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 5139580-5138450-61,Faks 5138463 YayiDİa\ao \e Basan: Yenı Gin Haber ^jansı Basın ve Yayıncılık A S Türi^cii Cad '-V 41 Cağaloğlu 34334 lst PK 246 Istanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0/212) 513 85 95 22NİSAN1997 Imsak: 4.32 Güneş: 6.08 Öğle: 13.10 tkindi: 16.54 Akşam: 199.58 Yatsı: 21.27 Ormancılık kongpesi • ANKARA (AA)- Antalya'da 13-22 ekim tarihkri arasında düzsnlenecek 11. Dünya Ormancılık Kongresi için Orrnan Bakanlıgı'nın hazırlıklan sürüyor. Sergi ve fuar merkezinde yapılacak olan kongreye, 184 ülkenin davet edildiğinı ve 108 ülkeden olumlu yanıt geldiğıni belırten Orman Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ve Kongre Organızasyon K.omıtesi Başkan Yardımcısı Osman Taşkın, etkınliklerde dünya ülkelerinden gelen ağaçlann yer alacağı bir hatıra ormanının kurulacağını bildirdi. Öğretmen yetişmiyop • ANKARA (ANKA)- Mıllı Eğıtim Bakanı Mehmet Sağlam, geçen yıl eğitım fakûltesi kökenli dğretmenlenn beş katı kadar, diğer yüksekokullardan diploma alan lisans mezunlannın öğretmen olarak görevlendirildiklerini bıldırdı. DSP Bursa Milletvekili Yüksel Aksu'nun öğretmen atamalanyla ilgıli soru önergesini yanıtlayan Saglam. 1996 yılı ikinci atama döneminde öğretmen olarak atanabilmek ıçin bakanlığa başvuran adaylardan sınıf öğretmenliğı dışındakı diğer 8 branş ıçin başvuran öğretmen adaylannm atamalannın gerçekleştirildiğinı söyledi. Haydi Türkiyeyi keşfedin' • ANKARA (AA) - Turizm Bakanlığı dünya çapında yaptığı tanıtımda bu yıl, "keşfedilmemiş ülke" imajını kullanıyor ve "Haydi Türkiye'yi keşfedın" sloganıyla dünyaya sesleniyor. Turizm Bakanlığı yetfcilileri, tanıtımda, elverişlı fiyatlar, bozulmamış doğa, ışletmecilik açısmdan nıteliklı tesısler, Doğu ve Batı'nın özelliklerini yansıtan özgün kültürün de reklamlarda ana tema olarak yer alacağını belırttıler. Sevgi sözcükleri • PARİS(AA)- Fransa'da 8-14 yaşlan arasmdaki çocuklann anadıllerinde en çok sevdikleri sözcüğün "sevgi" (amour) olduğu bildirildi. Kültür Bakanlığı'nca yapılan bir yanşmada, jüri üyelerinin topladıklan 6 bin 286 yanıtta "sevgi" kelımesi 2 bin 629 kez, "özgûrlük" 1280 kez. "dostluk" 1193 kez. "banş" 1003 kez, -'eşitlik" 706 kez kullanılmış. Doğum kontrolü • ANKARA (AA) - Her geçen gün yeni bir doğum kontrol yöntemı uygulamaya geçerken bunun en son örneğıni "enjekte edılen kontreseptifler" oluşturuyor. Dünyada yaklaşık 12 milyonçiftin kullandığı yeni doğum kontrol ılaçlan. Türkıye'de de pilot , olarak seçilen Ankara, Adana, Diyarbakır ve Istanbul'da uygulanmaya başladı. Enjektörle doğum kontrolünde. her yüz kadın ıçin birden az gebehk bildiriliyor. Bugün Dünya Günü... Çevreyi kirlilikten kurtarabilmek için her bireyin yapabileceği şeyler mutlaka vardır Siz de bir denizyıldızı kurtarm• "Kirlenmiş kırlar. özgürlüğün antitezidir." Bunlan 1968'de ABD'de Wisconsin Senatörü Gaylord Nelson söylüyor. Bu görüşten yola çıkan Denis Hayes adlı bir genç de 1970 yılında girişimlere başhyor. 22 Nisan, o zamandan beri Dünya Günü olarak kutlanıyor. ASUMAN ABAaOĞLU İZMİR-Heryıl tl DünvaGünü"nü, dünyayi yaşanılır kılan özelliklerden yeni kayıplarla kutluyoruz. Geçen yıl- dan bu yana kımbilir kaç bin canh ve bitki türü yok oldu dünyamızda. Or- manlanmızın ne kadannı daha yok ettık? Nüfusun ne kadan daha açlık- la karşı karşıya. Yağmur ormanlannın tükenmesıyle iklım değışecek diyor- lardı, iklimin değiştığinin farkında mısınız'*- Tannv topraklannm ve su kaynakJannın kirlenmesiyle gelecek kuşaklann, yanı çocuklannızın nasıl bir dünyada yaşayacaklan konusun- da kaygı duyuyor musunuz? Işte bu- gün, Dünya Günü'nde, hiç değilse yıl- da bir kez bu kaygıyı duymanız gere- kiyor. "Dünya içiıı ne yapüm?" soru- sunu kendınıze sormanız gerekıyor. " Kirlenmiş kırlar,özgürlöğün anü- tezkür." Bu gönişü 1968'de ABDde VVisconsın Senatörü Gaylord Nebon dile getıriyor. Bu görüşten yola çıkan Denis Hayes adlı bir gencin 1970 yı- lında başlattığı gınşımle 22 Nısan, Dünya Günü olarak kutlanıyor. Bu kutlama 1990 yılından bu yana da uluslararası platformda sürdürülüyor. Dünya Günü'nün anlamı, her bıre- yın dünyayı koruyabihnek için "kn- çük de oJsa" yapabileceği bir şeyler ol- duğunun bilincine varması. Tıpkı, kumsala vurmuş binlerce denizyıldı- zııun bırkaçııu denize atarak kurtar- Belediyeler çöp vergisi toplayadursun, çöpler yine gelişigûzeL açık alanlara bırakdryor. Kryılanmız, verflen izinlerie beton ormanına dönüştû. maya çalışan yaşh adam gıbi. Sizin de- nizyıldızımz sokağınızdakı ağaçlar, semtinizdeki yeşil alan, hafta sonlan piknik yaptığınız bakır bir koy, yaşa- dığınız kentin yakınındakı antik kent olabilir. tçme sulannıza siyanür kanş- masın, çocuklannmn yediğı meyve ve sebzelere ağır metal bulaşmasın diye yapmanız gereken, bir dilekçe veya im- za vermek ya da bir toplantıya katıl- maktır. Bireylerin "küçümsenmeme- si gereken" lcüçük çabalan birleştı- ğinde dünyanın daha yaşanılabihr ol- ması konusunda büyük adımlar atıl- mış olacaktır. Mahkeme kararian uygulanmıyor Muğla'da zehır kusan Yatağan, Ke- merköy ve Yeniköy termik santralla- nnm kapatılması yönündeki mahke- me karan, hukuk skandalı olarak ni- telendirilen uygulamayla yerine geti- nlmıyor. Izmir'de Kordon Yolu Pro- jesi, Karşıyaka Katlı Otoparkı, Ko- nak StT alanına viyadük projesı, mah- kemenin karanna karşın yasalar ayak- lar altına alınarak uygulamaya geçi- riliyor. Selçuk'ta Efes antik kentmın orta ye- rine, 1. derece arkeolojık StT alanına yerel yönetimlerin desteğiyle yapılan yasadışı havaalanı, kaldınlmak bir ya- na daha büyük uçaklann inmesi için genişletiliyor. Efes antik kentinde, ar- keologlann tüm karşı çıkmalanna kar- şın Büyük Tiyatro'da konserler sürü- yor, antik stadyumda "devegüreştiri- Hyor" Çeşme Yanmadası'nda kalan son doğal rezerv alanlannı, tarihi değer- len koruyan kararian alan bılim adam- lan görevlennden uzaklaştınhyor. Ka- rarlann "ortadan kaldınlması" için sürdürülen çabalar, mahkeme karar- lanyla iptal ediliyor, ancak tarihi ve doğal alanlan korumakla görevlı ku- rum olan Kültür Bakanlığı Koruma Ge- nel Müdürlüğü'nün yöneticileri, "Çeş- me Yarunadaa'nda SİT yoktur" y o lunda demeçler vererek yasadışı ya- pılaşmayı teşvik ediyor. Uluslararası sözleşmelere göre çev- reye zaran olabilecek yatınmla ilgıli yöre halkınm görüşlerinin alınması gerekirken, Bergama'dakı köylülerin yedı yıldır "siyanürlü altına" karşı sürdürdükleri mücadele hiçe sayılı- yor. Çernobil faciasından sonraradyas- yonlu çaylan Türk halkına içıren. si- yasi iküdar, Akkuyu'da halkın karşı çık- üğı nükleer santralın ihalesini son aşa- maya getiriyor. Mekke'de zikır ayinlerine katılan Çevre Bakanı Ziyaddin Tokar. Türki- ye'ye gömüldüğü açıklanan zehirli atıklan "birarabayükû" diye küçüm- süyor. Istanbul Tuzla'da ihmallere yeni ih- maller ekleniyor; temızlik çalışmala- n sırasında patlayan petrol tankerin- de yangın söndürme çalışmalanna "vanmaz giysisi" olmadan gönderi- len itfaiyeciler can veriyor. Neler yapümadı? Çevre koruması adına yapılan birey- sel ve toplumsal ginşimler görmezden gehnİT ve engellenirken, doğal ve ta- rihi değerleri korumakla yükümlü sı- yasi iktidarlar sorumluluklannı yeri- ne getirmedıler. Ege ve Akdeniz kı- yılannda altyapıyı ıyileştirme ve ge- liştirme projesi olan ATAK için tek bir adım atılmadı. îzmir Büyük Kanal Projesi, yıllarca yennde saydı. Hazi- ne arazilerinin satışından, turizmden, özelleştirmeden sağlanan gelirden, çe\Te adına tek bir kuruş harcanma- dı. Ülke toprağından bır çakıl taşı ver- meyeceklerini söyleyenler, her yıl Kıb- ns büyüklüğünde toprağın erozyona kurban edilmesine seyirci kaldı. An- tik örenyerlerinden elde edilen gelir, buralara gen dönmedı Antik kentler, müzeler, bekçisiz, korumasız bırakı- larak defınecilenn eline terk edildi. Çöp vergileri, belediyelerce hiç ilgisiz yer- lere harcandı. Çöpler, yine gelişigü- zel, açık alanlara depolandı. Dünya- ca ünlü sulak alanlanmız "ölüme" terk edildi. Kjyılanmız, venlen izın- lerle beton ormanına dönüştü. Ormanlann yakılarak, sökülerek yok edilmesiyle daha az yağmur, da- ha kurak mevsimler yaşayan dünya- mızda ısı artışı sürüyor. Kuraklık ve rüzgârlann da etkisiyle yangınlar ar- tık kıtalardan kıtalara sıçnyor. Isı ar- tışının getirdiği felaketler, görmez- den geliniyor. Oysa buzdağlan enyor, denizlerdekı gel-git olaylannda bü- yük değışımler yaşanıyor. tlclım değı- şiklığiyle hastalıklann yayıhnasırun önüne geçilemiyor. Dünya insanı sıt- ma, astım, verem, kolera gibi hasta- lıklann tehdidınde yaşıyor. Artan ısıy- la böcek nüfusunda da büyük patla- ma gözleniyor. Ormanlar. meralar bö- cek saldınsına uğrarken, çekırge sü- rüleri hızla çoğalıyor. Birleşmiş Mil- letler raporlan, ısı artışıyla gıda üre- timınde de düşüşler olduğunu göste- riyor. Afrika ve Asya ülkelerinin bir- çoğu gıda yetersizliğinden etkileni- yor. Urküten tablolar Dünyadakı birçok ülkede Türki- ye'ye benzer ya da daha 'Sahnn" bir tablo ortaya çıkıyor: Kanada, asıt yağmurlannın kötü et- kisi altında. Kalitesız kömür kullan- mayı sürdürüyor. Çin, dünyada sera et- kisi yapan gaz üreten ülkelerin başın- da geliyor; ormanlan hemen hemen yok oluyor. Etiyopya, aşın ekim ne- denıyle her yıl bır mılyar ton toprak kaybvna uğruyor. Ahnanya'da asıt yağ- murlan ormanlan hızla yok ediyor. Ülkede zehirli aük bırakılan 35 binböl- ge olduğu belirtıliyor Hindıstan'da belli başlı yağmur ormanlan yok ol- muş. ÇevTe kirliliği büyük boyutlar- da. Endonezya'da 10 bin mılhk mer- can kayalıklan yok oldu. Italya'da Ad- nyatik Denizi vahim bir durumda. Kenya, içme suyuna hâsret. Malez- ya, ormanlannı ve sulak alanlannı hızla yitinyor. Meksika, su ve havakır- lilığıni büyük boyutlarda yaşıyor. Fi- lipinler'de ormansızlaştınna, şıddetli ve ölümcül sellere yol açıyor; 2010 yılında ormansız kalacağı hesaplanıyor. Zaire, içme suyu kirliliği en yüksek düzeyde olan 25 ülkeden bui olarak anılıyor. Eva'nın Dünyanın en pahalı on mankeninden biri oian top model Eva Herzigova, geçen yıl ülkenüzde Zeki Mayolan'nm tanıümını üsttenerek göz kamaşünnıştL Özeflikle göğûsleriyle dikkat çeken top model, muhteşem vücut ölçülerini korumakiçin neredeyse hiçbirşey yemiyor ve bol bol spor yapıyor. Herzigova, güzd olmaktançok insanın bedenini kullanabilmesinin önemli olduğuna inamyor. Şişmanlığın suçlusu virüs Çeviri Scrvisi - Dünyada en çok duyulan sözlerden biri, "Su içseriı yanyor, ne vapsam kilo veremiyonını''dur. Dıyetler, kürler, koşular ve spor bile bazı kişilenn kilo vermesıni sağlayamıyor. Uzmanlann şişmanlar üzerinde yıllar yılı süren araştırmalan bir yağ virüsü keşfetmeleriyle sonuçlandı. Adeno adı verilen vıriisle şışmanlık arasında gerekli bilimsel bağlantıyı kuran uzmanlar, laboratuvar deneyleri sırasında adenoyu tavuklara şınnga ettikten sonra tavuklann nonnal besin almaya devam ettikleri halde aşın yağlanmaya başladıklannı gördüler. Virüsün adı Ad-36 ve tıpta solunum yollan hastalıklanyla bağırsak enfeksiyonlanna yol açtığı bilinen adeno virüsleri grubundan. Ancak her virüs her insanda farkh tepkilere yol açıyor. Biri bağırsaklan bozarken diğeri yağ dengelerini altüst ediyor. Virüsün bulunuş hikâyesi bir hayli ilginç. Bombay'da yaşanan bir salgın sonrasmda telef olan binlerce tavukta, araştırmalar sırasında normal kolesterol sınırlanna rağmen aşın derecede yağlanma görülmüş. Aynı tavuklar üzerinde yapılan araştırma sonucunda adeno virüsüne rastlanmış. Adeno virüsleri normal tavuklara aşılandığında bu hayvanlarda da kolesterol ölçümleri yükselmeksizin aşın yağlanma ortaya çıkmış. Deneyler genişletilerek fareleT üzerinde de çalışılıyor ve aynı sonuçlara ulaşılıyor. Adeno virüsüyle şişmanlayan insanlann klinik denetimde zayıflamalarmın diğer hastalara göre çok daha çabuk olabileceği iddia ediliyor. Ancak zayıflama süreçleri içinde diyetler yerine ilaç kombineleri kullanılıyor. Araştırmalar geçen zaman içinde yerini önceden tedbir alma anlayışına da yöneltmiş ve uzmanlar bir aşı üzerinde çalışmaya başlamışlar. Ancak yapılan testlerle orantılı olarak adım adım ilerleyen çalışmalann ancak iki yıl 'içinde Ad-36'ya karşı bir aşı aşamasına geleceği belirtiliyor. Aynı aşının kolesterol miktan yüksek hastalarda da etkili olacağı söyleniyor. e-posta : tan (a vol. com. tr Ölüımine zayıflama tutkusu SAADETUSLU Bilinçsiz yapılan diyetin ilerleyen süreçte ölümcül bir hastalık olan Bul- mia ve Anoreksia'ya dönüşebildiği bil- dirildi. Bu hastalığa Ingiltere'de her 200 genç kızdan birinde rastlanılırken Türk aileleri hastalığı tanımadığı için ülkemizde istatistiki bilgi çıkanlamıyor. Yeme bozukluğu olarak tanımlanan Bulmia ve Anoreksıa hastalığı özellik- le incelme tutkusu içinde olan genç kızlan tehdit ediyor. St. George's Has- tanesi'nden Prof. Dr. ArthurCrips, In- giltere'de ergenlik çağındaki her 200 kız- dan birinde bu hastalığın görüldüğüne ve bunlann yüzde 20'sinin yaşamını yitirdiğine dikkat çekiyor. Ingiltere'de ergenlik çağındaki genç kızlarda yüz- de 2 oranında görülen Anoreksia'nın büyümenin aksamasına neden olduğu- nu belirten Prof. Arthur Crips, "Özel- tikle beden görünümü konusunda du- yarlı olan kızlar. yağ gelişinıinden kay- gı du ynıakta, diyetyohıyla bundan kur- admayaçakşmakta. Büyük bir kısnıı bu- nu başaramaz. Diyet çok uç noktalara giderse sonın haline gelir. Ergenlik sû- recinde buna bağh olarak da büyüme duraksar" diyor. Kişinin kiloyu düşük tuttuğu sürece kendinı güvende hissettiğini ve dış yar- dımlan kabul etmediğini belirten Crips, Bulmia hastahğının ise gelişimini ta- mamlamış insanlarda kendini kontrol edememe olarak ortaya çıktığını belir- tiyor. Yeme bozukluklannın tedavisi için ciddi psikoterapi gerektiğini vurgula- yan Crips, aile içindeki iletişimin düz- gün ve sağlıklı hale getirilmesinin öne- mine dikkat çekıyor. lstanbul Üniversitesı Çocuk Sağlığı Enstitüsü'nden Prof. Dr. AyselEkşi ıse Türk ailesinın yetennce tanımadığı has- talığa, ülkemizde sıkça rastlandığını vurguluyor. Hastalığın yüzde 95 oranın- da kadın, yüzde 5 oranında da erkek- lerde görüldüğünü söyleyen Hcşi, su bil- gileri veriyor: "Kişi bilinçli diyet isteğiyle başbyor. Zamanla iradesini kanıtlamak için ile- ri düzeyde diyete dönüşüyor. Bu du- rumda orijinal küonun flörtte biri kay- bediür. Kızlarda âdet bozukluklan, vü- cudun erkek vücudu görünümü ahna- S4, baş dönmesi, derinin kalınlaşması durumlan görülür. Kişi zamanla bir gün içinde ya tek bir elma yer ya da sa- decesu içer." Saman nezlesi kış uykusundan uyandı tstanbul Haber Servisi - Soğuk ve uzun geçen bir kışın ardından bahar kaçamak da olsa yüzünü göstermeye başladı. Sıcak yaz günlerinin müjdeci- si, duygulann uyanmaya başladığı ba- har mevsimi, beraberinde yorgunluğu, saman nezlesıni, göz nezlesini, polen astımını ve çeşitli alerjileri de getiriyor. Uzmanlar, doğanın bir büyük bir de- ğışıme uğradığı bahar mevsiminde, in- sanın hormon salgılannda değışiklik, bağışıklık sisteminde ve nıhsal yapıda uyumsuzluklann yaşandığına dikkat çekiyorlar. Bu mevsimde vücudun da- ha da duyarlı hale geldigini belirten uzmanlar, bahar çarpmasmm "Baş ag- nsı, iç sıkınüsu huzursuzluk, sinirlilik, uyku hali, yorgunlukya da aşınkonuş- ma, coşku ve gülme krizteri" belirtile- riyle kendinı gösterdiğini vurguluyor- laT. En sık 15-25 yaşlar arasında görülen saman nezlesi, bir kez belirti verdi mi ömür boyu kalıcı olarak kabul edili- yor. Özellikle "hapşırma, burunda akınü,takanıkhk,burunda ve gözlerde kaşmma, gözlerde kızanna. sulanma ve kaşutü" belirtılen gösteren saman nezlesine karşı alınması gereken önlem- ler ise şöyle: "- Ağaçhk,çiçeklikyerterde gezilme- melL Gezilnıesî gereldyorsa koruyucu maske kullanıunah. - Sıcak ve rüzgâru günlerde polcnin en çok görülduğü sabahın erken saat- lerinde dışan çıkılmamalı. - Kapı ve pencereler sıkı sıkı kapaül- maİL - Ffltreli hava temidc\icisikuDanılma- u. - Açık havada egzersizden uzak du- rulmau." Prof. Bekaroğlu 'Makale sayısı bilim düzeyini göstermez' ADANA (Cumhuriyet) - Bilimsel düzey ve kalite üzerine yaptığı araştırma- Janyla tanman İTÜ öğre- tim üyesı Prof. Dr. Ozer Bekaroğlu, bilimsel ma- kale sayısının. bilimsel dü- zeyin göstergelerinden yal- nızca biri olduğuna işaret ederek " Bilimsel düzey en az 7-8ölçütebakılarak be- lirlenebilir. Makale sa> ısı tek başına yeterii değiL Sa- yı artsa da etkisi ve kalite- si nedir, ona bakmahyTz" dedı. Türkıye'nin uluslarara- sı alanda yayımladığı bi- limsel makale sayısını art- tırarak 85 ülke arasında 19. sıraya yükseldiğinin belirtilmesinin "Nihayet iyi haber" diye sunulma- sı, gerçe^ğı tam yansıtmı- yor. İTU Kimya Bölü- mü'nden Prof. Dr. Özer Bekaroğlu'na göre, bilim- sel düzeyi saptama konu- sunda uluslararası alanda çeşitli ölçütler var: "Bu konuda ölçüt çok. Omeğin Ukaklageleni gay- ri safi milli hasıla içinde büimsel araşormalara ay- nlan pay önemlidir. Tür- kiye'de binde üçtür bu ra- kam. Buna karşıhk tsra- il'de ise yüzde 33. Yani bi- zim on kabmtzdan da faz- la. Uzman araştırmacı ye- tistirmedeki üstünlük bir diğer ölçüttür. Yani bilim adamı yetiştirme dunımu nedir, bu da önemlL Üçün- cü ölçüt temel endüstriyel üstünlükdurumudur. Tür- Idye tekstil ülkesL ancak bizde tekstil makinesi üre- ten var mı? Biz habire it- hal edryoruz." "Topiam makale sayısı da önemli^ dıyen Prof. Dr. Özer Bekaroğlu'nun bu konudaki değerlendirme- si de şöyle: "TÜBİTAK'm sıralamasına göre 29. sı- radayız, yani yükseunişiz. Ama nüfus başına bölün- düğünde bu rakam çok küçük çıkıyor. Bu birinci yam. Diğeribu makalenin etkisi ne, Idmler okuyup etkilenmiş. Sarf edilen pa- ra ne, getirisi ne. Ortaiama makale kalitesine bakma- h. Gösterilen nispi üstün- lük, toplam aüf ne kadar, onu görmek gerekiyor.''
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear