25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 MAFT19S7 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Yabancı sermaye içiiîönizjnlen kaMırılıyor • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Yabat-cı semuye yatınmlannda tüm ön koşulian kaldıran Türkiye, tek bürokratik işlem olan izin belgesi sistemınden de vazgeyiyor. Hazine Müsteşarlığı Yabancı Sermaye Genel Müdiirü Enver Güney, yabancı sermayenin gdmesini kolaylaştırmak için, izinlerdeki 50 oin dolarlık alt sınır ile ön ızni de kaldırmayı planladıklannı söyledı.Güney. Türkiye'de ulaştırma. enerji ve telekomünikasyon sektörierinde başlatılan özelJeştirme çalışmalanyla yabancı sermayede artış beldediklerini bildirdi Otomotiv ihracaö • BIJRSA /İSTAJVBUİL (AA) - Türk otomotiv sanayimın, yıhn ilk 2 aymda gerçekJeştirdiği ihracat, geçen yılm aynı dönemıne göre 2 mılyon dolar artarak 2 i 7 milyon 886 bin dolar olarak gerçekJeşti. 1996 yılı başında Tofaş firmasının ihracata yönelmesi ile 2 aylık ihracat 62,6 milyon dolar olurken, 1997'ninilk 2 ayında bu rakam 13,8 rnilyon dolara geriledi. Öte yandan otomotiv sektörûnde üretim geçen şubat ayında yüzde 31 oranında artarken, üretim ilk iki ayda yüzde 2 geriledi. 1996 yılıocakve şubat ayılannda sektörde toplam 45 bin 32 adet olan araç üretimi, 1997 ocak ve şubat ayında 44 bin 221 adete geriledi. Güneydoğu Ekici Tütün Piyasası açıldı • ADIYAMAN (Cumhuriyet) - Güneydoğu Ekici Tütün Piyasası, Devlet Bakanı Nafiz Kurt tarafından Adıyaman'da açıldı. 1996 ürünü tütün içın 500 bin lira başfiyat .ttvgulayacaklannı, .-•• ••-' - ortalama fiyatın 375-400 bin lira olacagını belirten Bakan Kurt, Güneydoğu ile Ege riitünü arasındaki fiyat farkını ortadan kaldırdıklannı söyledi. Devlet Bakanı Nafız Kurt, alımlan ve ürün bedellerinin ödenmesini Kurban Bayramrna dek tamamlayacaklannı biidirdi. TURBAN Hıaleteri yeni baştan • ANKARA (AA) - Özelleştirme kapsamında bulunan TURBAN'a ait Bodrum, Kuşadası, Kemer marinalan ile Akçay Tatil Köyü ve Ürgüp Moteli için yeniden ihale açılıyor. Bodrum, Kuşadası, Kemer marinalannın üzerindeki tesis ve varlıklann satışı ile birlikte 49 yıllığına kullanma hakkı devri için 10 mart tarihinden itibaren \erilecek ılanlarla ihale açılacak. Aynı tarihten itibaren venlecek ılanlarla ihaleye çıkılacak olan Akçay Tatil Köyü ile Ürgüp Moteli ise pazarlık yöntemiyle özelleştirilecek. Paı*a cezalarına af geliyor •AJVKARA (AA) - Hükümet, tutan 1 milyon liraya kadar olan trafik, mahkeme ve diğer para cezalanna af getırmeye hazırlanıyor. Malıye Bakanlığı'nca hazırlanan ve Bakanlar Kuruhfnda imzada olan 6183 sayılı Amrae Alacaklannın Tahsili Hakkında Kanun'a bir geçicı madde eklenmesine dair kanun tasansı, vergi cezalannın birbölümünün silinmesinin yanı sıra, para cezalannda da af öngöriiyor. TTK ocakları devnediliyor • ZONGULDAK (AA) - Türkiye Taşkömürü Kurumu'na (TTK) bağlı bölgelerde bulunan bazı ocaklardaki kömür üretim hizmetinin. özel sektöre devredileceği bildirildi. Kozlu bölgesindeki Çakmakkaya, Alacaağzı, Kılıçlar ve Armutçuk, Karadon bölgesindeki Gökcan ile Üzülmez bölgesindeki Acenta ve Taşbaca adlı kömür ocaklanndaki üretim işinin özel sektöre devredilmesi planlandı. Hükümetin 8 aylık icraatında ne çalışanlara ne ekonomiye yönelik bir iyileşme oldu REFAHYOL'un balonlan vardıMUTLU GUNEŞ SONMEZ REFAHYOL'un çalışan kesimle- ri rahatlatmaya yönelik söylemleri vaat olarak kalırken kaynak paket- leriyle geleceği söylenen müjdelı haftalar da karabasana dönüştü. REFAHYOL, yüzde 65 düze- yinde devraldığı enflasyonu 1996 sonunda yüzde 85lere çıkarmayı ba- şarmanın yanı sıra dolara da 'dal- ya' dedirtti. fvfemurun, işçinin ve çiftçinin hizmetinde garson devle- ti gerçekleştireceğini söyleyen Baş- bakan Erbakan'ın bu söylemi çok- tan havada kaldı. REFAHYOL'un en büyük balonu denkbütçe oldu. 6 kat- rilyon 255 tnlyon liralık denk büt- çede ince bir taktik izlendi ve Mer- kez Bankası emisyonu ile bütçe, denk gıbi gösterilmiş oldu. 138 tril- yon liralık bu para ile bütçe kalem- lerinde vergi dışı normal gelirler arasında gösterildi. Nemalann yaklaşık 500 trilyon li- raya yükselmesi hükümet için so- run yaratınca, fonun kaldınlması- na yönelik çalışmalar da hızlandı. Nemalann gasp edilmesi anlamına gelecek bu uygulama karşısında, çalışan kesimlenn tepkisini göze alamayan hükümet, bu kez de öde- melerin en kısa sürede yapılacağı- nı açıkJadıysa da faizlerden başka bir ödeme yapılmadı. Maaş öde- melerinde eşel mobil sisteminin uy- gulanması yolundaki sözlerde boş çıktı. REFAHYOL iktidannda ran- riyenin vergilendırileceğine yöne- lik açıklamalara rağmen tam tersı gelişmeieryaşandı. En çok kazanan yine rantiyeler oldu. Havuzda boğuldular Koalisyonun yine bir başka ha- yali icraatı da havuz sistemiydi. Tüm kamu gelirlennin tek bir kay- nakta toplanması şeklindeki bu sis- temin SPK ve Tıcaret Kanunu'naay- kın olduğunun tespit edilmesinin ya- nı sıra, Dünya Bankası da hazırla- dığî raporlarda projeye olumlu bak- madı. Uygulama yanm kaldı. Pet- kim, POAŞ Tüpraş, THY gibi ku- ruluşlar kapsam dışına çıkanldı. REFAHYOL'un ekmekle de ba- şı dertten kurtulmadı. Başbakan Er- Mcnurlara eşeHmH uygutayacağB Memr enflasyona ezlmeyecek Gecekon- dutaraafDoferte odeme yapacaaz Asgari ücretten vergi Paraian koyacakyer buİanyonB yai biıişçi göntopeceğu Tırkiyrnıı heryerimte ekmek15 tMnhpaZam yapmayacaOlaganustu Hai uypMaramn kaM Susurtt ofayı fasafiMdur Göçe zoriananlaı tazıranat İsraine anlaşmay tacağD Besıcinn efeıdekabn hayvantaraı HP snisşnıa yapma- Uzakdoğule tnret haan 9mlyon Merietjcaret hacmi 2 mtfyar (İ0İ8P8 Açveaç* ktnse yayatrm yapanaarsa vereceğiz, vergi akmyacağB, % 20f»ztekref vereceğiz rantaröre destek vermeyecek He hacmi 1 ırityar açAacak ÇekiçGuç kalûcak MFdekin okıyor ile ticaret hacnwne1.5 nflyar dotara ncaret hacnri Endoneıya le 2 müyarMatazya beıienr-1 aiacak 700 z r M araç ve2demzattı afacafc bakan'ınzorunluekmek fiyatıda- yatması, bütün fınncılan çileden çıkardıfı gibı, halkı da şaşkın bırak- tı. 15 bin lirada kalacağı emredilen ekmeğin fiyatı birkaç gün içınde 18 bin liraya ardından da 20 bin li- raya firladı. Asgan ücretlıden alınan vergile- rin azaltılması ya da kaldınlması şeklindeki RPtandanslı demeçlerde koalisyonla birlikte yok olurken Er- bakan. "Çok acı çeluniş.Jer" diye- rek vergi yüzsüzlennin faız borçla- nnın silineceği müjdesıni verdi. Iktıdanna "Zara yok" parola- sıyla başlayan REFAHYOL, akar- yakıta 6 kez zamla rekor kırdı. REFAHYOL. hiçbir somutiler- leme kaydedilemeyen gezilerle de dıkkat çekti. Bu gezilerden bın olan Libya'da, müteahhit alacakla- nnın ödeneceği müjdesi verildiyse de 360 milyon dolarlık alacağın sa- dece 30 milyon dolan alınabildi. Vergi, çalışanlara... Hükümetin vergi yükünü yine ça- lışanlar çekti. Gelir vergisi dilim- leri, gerçekleşen fiyat artışlaruıın al- tında kalırken kayıtdışı ekonomiyi vergılendirmek için hiçbirçaba sarf edilmedi. Faiz düşmanı RP yöneti- mi, bedelsiz ithalatı cazip kılmak için açılan süper hesaplarda biri- ken dövizlere yüksek faiz uygula- maktan geri kalmadı. Kamuoyunda hayal paketleri ola- rak adlandınlan kaynak paketlenn- den beklenen sonuçlar alınmama- sına rağmen 4. ve 5. paketlerin yol- da olduğu belirtildi. Bırinci paket- teki bedelsiz ithalatla sarsılan oto- mobil üreticılen, üretimlenni kıs- mak ve işçi çıkarmak zorunda kal- dılar. Ocak ayı itibanyla bedelsiz it- halat sonucu 3.1 milyar dolarlık bı- rikmiş dövızin yaklaşık tamamı iç borç ödemelennde kullanıldı. 200 trilyon liralık gelir elde edilmesi bekienen kamu lojmanlannm satı- şı ıse Cumhurbaşkam'ndan döndü. Ikinci paketin içinde yeralan al- tın stok affı ise tam anlamıyla ka- ra paraya geçit verme anlamı taşı- yordu. Af ile kuyumculann yeni stok beyanında bulunmalan koşu- luyla önceki yıllara ilişkin incele- me yapılmayacağı garantisi verildi. Yurtdışından dövız çekmek için her yolu deneyen hükümet, bu kez de üçüncü paketle kara paracılara, "Nereden buldun" diye sorma- dan bütün paralann Türkiye "ye ge- tirilebileceği müjdesini verdi. Yeni lira tutmadı Erbakan'ın I dolara eşit olması düşünülen 'yeni lira' projesi, ban- kacıların tepkisini çekince bundan da vazgeçildi. REFAHYOL, asker ve polislere yaptığı ıyileştirme zam- larıyla ikircikli tutumunu gözler önüne serdi. Yıllık enflasyonun yüz- de 77.7 olarak belirmesi de yıl so- nunda öngörülen yüzde 65 'lik enf- lasyonun aşılacağı sinyalıni verdi. Başbakan Yardımcısı Çiller, AB'yi şikâyet ederek yabancı işadamlarından destek istedi 4 Avrupa verdim sözü tutmadı'.. . !,. I • -•- ^—-^ Ekooomi Servisi - Başba- kan Yardımcısı ve Dışışleri Bakam Tansu Çiller, Güm- rük Birliği Anlaşması'ndan bu yana Türkiye'nin taahhüt ettiği herşeyi yaptığını söy- leyerek "Ancak AB ta- ahhütlerini yeriae getirme- di" dedi. Türkjye'nin AB'ye kabulünün dünya banşı me- selesi olduöunu ifade eden Çiller, "Gümrûk Birliği An- laşması'ndan bu yana Tür- kiye Avrupa'ya 5 milyar dolar transfer etti" dedi. Türkiye Odalar ve Borsa- lar Birlifi'nin (TOBB) evsa- hipliğiyle "Avrupa Odalar Birliği" olarak tanınan "Eu- rochambres", AB, Orta ve Dofu Avrupa, Karadeniz Ekonomik tşbirliği ve Ba- gımsız Devletler Topluluğu ülkelerinin, odalar birliği başkan ve temsilcilerinin ka- tıldığı -Sürdürülebilir Bü- yüme İçin Ekonomik Bü- tflnleşme" adlı uluslarası Çiller, TOBB'nin ev sahipliğini yaptığı Eurochambres toplantısında topu AB'ye attı. (Fotoğraf: UĞUR GÜNYÜZ) konferans dün Ceylan Inter- continental Oteli 'nde yapıl- dı. Konferansa katılan Baş- bakan Yardımcısı Çiller, ya- bancı işadamlanndan AB'ye katılım için destek istedi. Işadamlanna, "Faal olun ki sizinle işbirliğine gidelim, sürdürûlebilir ekonomik gelişme sağlansın" diyen Çiller, şöyle devam etti: Destek gelmedi "Türkiye Gümrük Bir- liği Anlaşması'ndan bu ya- na Avrupa'ya S milyar do- lar transfer etmiştir. Hal- buki tam tersi olmalıydı. Avrupa bize verdiği destek sözünü yerine getirmemiş- tir. Buna rağmen Türki- ye'nin ihracati AB'ye ka- tılımı istenen diğer 11 ül- keden daha fazladır. Tür- kiye'nin Avrupa ile bûtfin- leşmesi bir dünya barışı meselesidir. Yeni Beıiin du- varı yaratılmasın. Parle- mento tarihinde ilk kez AB'ye katılım konusunda bu kadar hemfikirdir. Tür- kiye, liberalizasyon ve öz- gürlük mücadelesini ta- mamlamıştır. Ancak hâlâ AB'ye tam üyeliği sağlan- madı. Bizim halkınuz artık buna tahammül edemez" dedi. Eurochambres Başkanı Antoni Negre I Vıllavecc- hıa da Avrupa'da sanayi ve ticaret odalannın adeta eko- nominin parlementolan ol- dugunu anlatarak, "Biz şim- di 1500 sanayi odasını tem- sil ediyoruz. 30-40 milyon dolayında üyemiz var. Bi- zim amacımız dünyadaki odaları birleştirmek ve kuvvetlendirmek" dedi ÇIFTÇI DOSTU / SADULLAHUSUMI T ürk tanmının kalkınmasını ve re- fah seviyesinin yükselmesini is- teyen hükümetler, çiftçinin örgüt- lenmesine engel olmazlar. Aksi- neteşvik ederler. Çünkü artık bütün dün- ya ülkelerinde anlaşılmıştır ki, tanm kesi- minin kalkınması, kendi bünyesi içinde güçbirliği yapmasına bağlıdır. Hangi sis- temi getirirseniz getiriniz, başka türlü çift- çinin özel sektörün kölesi olmaktan kur- tulması mümkün değildir. Nitekim, Türki- ye'de 30 milyona yakın kırsal kesim insa- nımız örgutsüz bırakıldığı için tüccar ve sa- nayicinin oyuncağı haline gelmiştir... He- le. özelleştirme hareketi başlatıldıktan sonra çiftçinin tutunacak bir tek dalı kal- mamıştır. Başbakanlardan bakanlara müsteşar- lardan genel müdürlere kadar kime sor- sanız "Çiftçi sahipsiz" diye yakınır. Ama hiçbiri çiftçiyi örgütlemek için kılını kıpır- datmaz. Her fırsatta örgütlenmeyi savu- nan devlet ve hükümet adamlan, mevcut örgütleri yok etmek için her yolu dener! lşte... SEK, Et ve Balık Kurumu ile Yem Sanayii tarım kesiminin en güçlü örgüt- leriydi. Tüccar ve sanayici bu güçlü ör- gütler karşısında çiftçiyi istediği gibi sö- müremiyordu. Turgırt Ozal ve Tansu Çil- ler ne yapıp edip "Ekonomiyi kurtaraca- ğız" gerekçesi ile çiftçinin bu ekonomik güçlerini haraç-mezat sattlar. Şimdi 30 mil- yona yakın kırsal kesim insanımızın, mil- yonlarca hayvan üreticisinin trilyonları özel sektörün kasalanna ındiriliyor... Bu sö- mürü çarkının kınlması için yapılacak tek iş, tarım kesimini güçlü kooperatiflere ve merkez birliklerine kavuşturmaktır... Halbuki, önceki yazılarımda da belirt- tiğim gibi Köy-Koop birliklerinin oluştur- mak tstedikleri 'merkezbir/iği'riın kurulma- sını engelleyen Erbakan-Çiller hüküme- ti... Tanm Bakanlığı Teşkilatlandırma ve Destekleme Genel Müdürlüğü, tam bir Erbakan Çiftçiyi Oyalıyor!.. Başbakan Necmettin Erbakan çiftçiyi kucaklamadı. yıldan beri 'merkezbırfığı'nm kuruluşunu onaylamıyor. Başbakan Erbakan, Yardım- cısı Çiller, Tarım Bakanlığı'nın bu haksız uygulamasına karşı sessiz kalıyor... Ken- dilerine yapılan başvurulara rağmen... Türk tanmının neden çöktüğü, Tarım Bakanlığı'nın tutumundan belli... Çiftçiyi desteklemek ve teşkilatlandırmak için ku- rulan bir genel müdürlük, çiftçinin örgüt- lenmesini çeşitli nedenlerle zorlaştırıyor- sa tanmımızı kalkındırmak mümkün ola- bilir mi? Çiftçiye kurulan sömürü çarkla- rı kırılabilir mi?.. Çiftçiyi örgütlemek için göreve getirilen bir genel müdür ve yar- dımcıları, örgütlenmeyi başaramıyorsa koltuklannda bir dakika bile oturmamalı- dır. Tanm Bakanı, btı durumu biliyor da çö- züm bulamıyorsa o da istifa etmelidir... İki binli yıllara yaklaştığımız şu günler- de "Yasalanmkân vermıyor" türünden or- taya atılan bahaneler geçerli olamaz. Zi- ra, anayasamız çitfçilerin örgütlenmesini emrediyor... 171. madde çok açık... Baş- ka hükümler de var... Yaşalarımız da ör- gütlenmeye engel değil. Üstelik yasal bir engel olsa bile Türkiye'nin kaderini etkı- leyen bir iş için, bir değil, bin yasa çıkar- tılabilir!.. Yeterki, devlet yetkililerimizin ve hükümet üyelerimizin niyeti olsun!.. Konu Meclis'te Türkiye tanmsal amaçlı kooperatifler birlikleri merkez birliğinin kuruluşuna çı- kanlan engeller, Mıllet Meclisi'ne getiril- di. Kırklareli CHP Milletvekıli Irfan Gür- pınar'ın Tarım Bakanı'nın yanıtlaması is- teği ile Meclis Başkanlığı'na verdiği soru önergesi şöyle: "llgili genel müdürlükmü- fettişlerince, kurucu birliklerin gerekli in- celemeleriyapılarak, merkez birliğini kur- maya engel bir durumun olmadığı tespit edilmıştir Ancak, aradan geçen 10ayaya- kın birzamandir 'olumlu veya olurnsuz' her- hangi biryanıt alınamamıştır. Merkez bir- liğinin kurulmasına engel bir hal olmadı- ğı halde, kuruluşun gecıktirilmesinin ka- bul edilebilir bir tarafı yoktur. Türkiye ta- nmsal amaçlı kooperatıfler birlikleri mer- kez birliğinin kuruluşuna bakanlığınızca onay venlecek mi? Verilecekse ne zaman verilecek? Verilmeyecekse neden ve ni- çin verilmeyecektir?.." Irfan Gürpınar, bu önergesinin acele ya- nıtlanmasını istiyor!.. Merkez birliklerinin oluşturulmasına çeşitli engeller çıkarılması, tarım kesimi- nin tepkisine neden oldu. Türkiye Ziraat- çılar Derneğı Genel Başkanı Ibrahim Yet- kin de bakanlığın tutumunu eleştiriyor: "Köy kalkınma kooperatifleri, 1971 yı- lında kısa adı 'Köy-Koop' olan bir merkez birliği kurdular. 1980 yılına gelindığinde Köy-Koop, 59 ortak il birliği, 2476 birim' kooperatifi ve 2 milyon 500 bıni aşkın ûre- ticı ailesinin örgütü durumuna ulaşmıştır. Köy-Koop kurulduktan sonra demokratik kooperatifçiliğın gelişmesi için çeşitli fa- aliyetlerdebûlundu. Bu faaliyetler, iktidar- lan sürekli olarak rahatsız etti. Bu rahat- sızlıklarsonucu 12 Eylül döneminde Köy- Koop merkez birliğinin faaliyetleri durdu- ruldu... Yöneticileri tutuklandı... Malvariı- ğı tasfiye edildi. 1984'te de fesih işlemle- rıne başlandı. Ama hâlâ fesih işlemleri ta- mamlanmadı. Fesih ışleminin tamamlana- maması, bugün il birliklerininyeni birmer- kez birliği kurmalannın önüne engel ola- rak çıkarılmaktadır... Halbuki, tanmsal üreticinin örgütlenmesi ne üreticinin ne de tüketicininyaranna olmaktadır... Bundan yalnızca tüccarve sanayiciyararsağlamak- tadır. Tanm satış kooperatifleribirliklerinin tasfiye edilmesi ise olumsuzluğu daha da arttıracaktır. Bugün ülkemizde ûreticiör- gütlenmelerine ihtiyaç her zamankinden daha fazladır. Bu türörgütlenmelerin ger- çekleşmesı için Türkiye Ziraatçılar Der- neği elınden gelen tüm katkı ve desteğı yapmaktadır ve yapmaya devam edecek- tir..."m IŞÇINtN EVRENINDEN ŞÜKRAN SONER Meclis Sınavda Çiller-Erbakan ikilisi, MGK'den gelen, besbel- li ellerini yakan topu, kendilerince uyanıklık yapıp Meclis'e atıverme peşindeler. Bütün değerleri yok sayan kimliklerini eleştirmek, bukalemunu geçtik- lerini söylemek, saat başı "t/,o"dönüşlerini teşhir etmek, onları bildikleri, çıkar ve iktidar adına her şeyin yapılmasını hakgören yollarından, kirli oyun- larından geri döndürmüyor. En son Meclis'i harcayıp, askerleri zor durum- da bırakarak MGK kararlarından kurtulma oyun- ları, taktikleri öylesine açık, uluorta, ilkel ve de ucuz ki karşı tarafın yutması için, ya çok aptal ya da çaresiz olması gerekiyor. Ikili, MGK'de imzaladıklan, sonra içeriğini pazar- lığa açarak kimlik gösterisine özenip, pabucu pa- halı görerek ikinci imzayı da attıkları MGK karar- larını, Bakanlar Kurulu'nda görüşmeyerek, artık tartışmasız "muhtıraya"dönüştürmüş bulunuyor- lar. Ne de olsa demokratikliği tartışmalı 1982 Ana- yasası'nın halen hukuk açısından geçerli hüküm- leri vardı. Buna göre de MGK'nin aldığı kararlar Ba- kanlar Kurulu'na bildirilir, icra organı hükümet bu kararların gereğini yerine getirirdi. Doğrudan icra- ya ilişkin uygulamalar dışında yasal düzenlemeye gerek olan konular için Meclis'e gitmesi de olağan olurdu. Bakanlar Kurulu'nun onayından geçip hükümet icraatına ya da yasa önerisine dönüşmemiş MGK kararlarının Meclis'te görüşülmeye kalkışılması ise, ipin ucunun tamamen kaçınlması, anayasanın çiğ- nenmesi olacak. Çiller-Erbakan ikilisi "enyetkili organ YüceMec- lis'tir" söylemi ile Meclis'e anayasal suç işletme, "muhtıra" yedirtmeye niyetliler. Herkesin gözü önünde, toplumu, başta kendi partilerinin parla- menterleri olmak üzere bütün milletvekillerini söz- de kandırıyorlar. Bir taşla kaç kuş birden vurmayı hesaplıyorlar?.. MGK kararları, içerik olarak, yürürlükteki ancak işletilmeyen kimi yaşamsal önemdeki anayasa ve hukuk düzeninın, Cumhuriyet ilkelerinin yeniden geçerli olmasını sağlamaya çalışmak ile sınırlı. Yıl- lardır politik çıkarlar uğruna anayasa ve Cumhu- riyet ilkelerinden sapmış siyasi iktidar uygulama- ları ve de son ikilinin başını çektikleri iktidarın re- jimin rotasını, ülkenin çizgisini kökten değiştirrne girişimlerine karşı, demokrasiyi, laikliği koruma amaçlı. Hükümetlerin, parlamentonun, siyasi partilerin, demokrasi güçlerinin, toplumun sahip çıkması ge- reken kimi yaşamsal değerlere sahip çıkıyor. Sa- dece şeriat tehdidine karşı koruyucu hükümler içerdiği, devleti aynı ölçülerde ciddi tehdit eden çe- teler, insan hakları ihlalleri, terör, mafya, hertür kir- lenmeye yönelik önlemleri de saymadığı için ye- terşiz olarak değerlendirilebilir. Ülkeyi hızla çağdışı bir çizgiye, uçuruma, şeriat düzenine, diktatörlüğe doğru sürüklemekte olan iktidar uygulamalarına karşı, parlamentodan, mu- halefet partilerinden, toplumdan güçlü olarak çık- may'an sesin, tepkinin yansıması da sayılabilir. Ne yazık ki demokrasi güçlerinin işlevlerini çok eksik yapmaları, hükümetin de uygulamalarının öütü- nünde anayasa ve demokrasi ilkelerini çiğniyor, suç işliyor olması sonucu, MGK kararları olarak karşı- mıza çıkan metnin askerler ağırlıklı hazırlandığı da biliniyor. Içeriği ile anayasal ve yasal, geliş kaynağı ne- deni ile ise gizli muhtıra sayılabilecek bir nitelik ta- şıyor. Anayasal ve yasal, demokratik bütün ilkeleri, değerleri kullanarak, Türkiye'yi çıkarfanna kullanan ve uçuruma doğru sürüklemekte olan, sonuç ola- rak anayasal düzeni bozan, rejimi tehdit eden ik- tidar ve liderler ikilisi, bu içeriği çok doğru ve ana- yasal, geliş kaynağı nedeni ile gizli muhtıra karşı- sında, buna karşı çıkarak bildiklerini okumak ya da uymak gibi olağan iki yoldan birini seçmediler. Herkesi aptal yerine koyup, boylarından büyük oyunlar içine girdiler. MGK'de hiç karşı çıkmaya- rak, kararlarının anayasal ve yasal içeriğini imza- ları ile onayladılar. Kararların hükümete bildirilme- si aşamasında tartışma açma, değiştirme girişim- leri ile, askerleri açığa çıkarmak, tabanlanna diren- diklerini göstermek gıbi bir ucuz oyuna saptılar. Asıl büyük, anlam olarak ise çok küçük, çirkin oyun- lannı ise, hükümete yazılan aynntılı metne, önce karşı çıkıp sonunda aynısını imzalamanın ardından, bu kararlan Bakanlar Kurulu'nda görüşmeyerek doğ- rudan Meclis'e gönderme girişimleri ile yaptılar. Şimdi Meclis, varlığını, bir anlamda rüştünü is- pat etme smavında. Gözlerimizin önünde kirlilik it- tifakına dayalı kurulan, çıkarlar koalisyonuna onay vermekle, hele de icraatlanna karşı duramamak- la demokrasi smavında kötü not almış parlamen- terlerimiz, bu kez parlamentonun ve rejimin gele- ceğine ilişkin bir sınavdan geçiyorlar. MGK kararlarını hükümet kararına dönüşmeden görüşmeyi kabul ederlerse, ister onay, ister ret oyu versinler, ya muhtırayı ya da anayasanın çiğ- nenmesini, şeriata gidişi onaylayacaklardır. Düşünmek bile istemiyoruz ama özellikle iktidar partilerinde yer alan parlamenterlerimizin böylesi çirkin bir tuzağa düşmeleri, pariamenterliğin ve parlamentonun varlık nedenleri ile çatışmak, ken- dilerini ret ile eşanlamlı bir rol olacaktır. İspanya firmalan da özelleştirmenin peşinde ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - İspanya Bask Bölgesi Ticaret, Turizm ve Tüketici Işleri Bakanı Ro- sa Diez başkanlığmda Tür- kiye'ye pazartesi günü ge- lecek işadamları heyeti, özellikle enerji, telekomü- nikasyon ve metal sanayi in- deki özelleştirme projelen- ni inceleyecek. İspanya Türkiye Büyü- kelçisi Jesus Atienza, dün düzenlediği basın toplan- tısında pazartesi günü An- kara'ya gelerek inceleme- lerde bulunacak heyetin programı hakkında bilgi verdi. Atienza, İspanya ile Tür- kiye'nin ticari ilişkilerinin geliştırilmesi için iki ülke arasında ziyaretlerin ve ça- lışmalann arttınlmasını is- tediklerini söyledi. Bakan Diez başkanlığın- da gelecek heyetin de özel- likle Türkiye'deki özelleş- tirme programı hakkında bılgi almak istediğini vur- gulayan Atienza, enerji sektöründeki özelleştirme- ye İspanya'nın çok ilgi gös- terdiğini söyledi. İspanyol firmalannın, Türk firmalanyla işbirliği yaparak Türk cumhuriyet- lerinde ticaret ve yatınm yapmayı istekdiklerini söy- leyen Atienza, "Türkiye ile siyasi anlamda geniş- leyen ilişkilerimizin eko- nomik ve ticari ilişkiiere de yansımasuu istiyoruz" dedi. Atienza, Türkiye'nin 1989 yılından bu yana Av- rupa Birliği'ne tam üyelik için aday ülkeler arasında olduğunu belirtirken, "Tür- kiye zaten aday kapsa- mındadır, bu tartışıla- maz" dedi. Ankara'ya pazartesi gü- nü gelecek olan Bakan Di- ez ve beraberindeki heyet, Dış Ticaret Müsteşarlığı, Hazine Müsteşarlığı ve Ulaştırma Bakanlığı yet- kilileriyle görüşecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear