Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8 MART1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
66 bin 200 öğretmen hakkında soruşturma açıldı. 500 öğretmen meslekten atılma korkusuyla yaşıyor
Oğretmenlernıkmm yıhNEC4TİAYGIN
İZMİR - Eğıtım-Sen Basın Yaym Genel Sekreten
BaşyârekAranson bır >ıl ıçınde 66 bın 200
öğretmen hakkında soruşturma açıldığmı. bu
sonışturmalann büyuk çoğunluğunun
sonuçlandığın] soyledı 1500 öğretmen hakkında
luzurn-u muhakeme karan venlerek soruşturma
dosyalannın mahkemelere göndenidığını bıldıren
Altın, 500 öğretmen hakkında ıse meslekten ıhraç
ıstemıyle açılan soruşturma dosyalannın Mılh
Eğıtım Bakanlığı Yüksek Dısıplın Kurulu'nda
inceiemeye alındığını belırttı Başyurek Altın,
anayasanın 2 ve 42'ncı maddelenne göre de\let
okuJlannda eğıtımın parasız oîduğunu, ancak Mılh
Eğıtım Bakanlığı"mn katkı payı adı altında
oğrencılerden zorla para topladığını, para
vermeyen oğrencılenn "teşhir" edıldığını,
uygulama> a karşı çıkan oğretmenier hakkında da
soruşturma açıldığını belırttı Mılh Eğıtım
Bakanlığı'nın \e okul yonetıcılennın anayasal suç
ışledıklennı v urgulayan Altın, sözlennı şoyle
surdurdü
"LTkemizdeki paralı eğitirne geciş uygulamalan
yeni dunya duzenının ulkemize olan yansımasıdır.
\nayasanın 2 ve 42'ncı maddelennde eğıtiınin
parasız olması belırtümesıne rağmen dev let
okullannda tehdit >e baskıyla oğretmenier para
toplamaya zorfaıuyor. Katkı payı venneven
öğrenciler teşbır edilerek çocuklann ruh sağiığı
tehdit edilhor. Eğitim-Sen parasız eğitim
mücadelesini sürdünneye devam edecektir.
Uygulamaya karşı çıkan üyderimiz haklannda
soruşturmalar açılıp il içi ve il dışı sürgunler
çıkanlıyor. Oğretmenier asıl gorev len olan
eğıtimcilığın dışında tahsıldarlığa zorianıyorlar.
Bakanlıkyetkıhlen. uygulamayı gonuliu bağış
kıüfiy la gtdermeve çanşıyorlar. Ancak açıklamalar
inandıncı değıL Katkı payı, kayıt parası, diploma
parası uygulamalany la anayasa ve yasalan acıkça
çiğnjyoriar." Altın, sendıkal etkınlıklere katılan.
anayasaya aykırı uygulamalara karşı çıkan
öğretmen ve yonetıcıler hakkında soruşturmalar
açıldığını ve susturulmaya çalışıldıklannı soyledı
Altın, şunlan dedı "Son bir yıl içinde sendikal
faaliyetlerde bulunduklan ve katİa payına karşı
çıkan uyelenmizte birlikte 200'e vakın
arkadaşımızın il içı ve il dışı sürgunu yapıkb. 1500
üyemız hakkında luzum-u muhakeme karan
verilerek dosyalan mahkemelere gönderildi. 500'ü
aşkın öğretmen ve yoneticinin meslekten ihraç
istemiyle dosyalan Millı EğıDm Bakanlığı ^ uksek
Disiplin Kurulu'nda bulunuyor. 63 bın uyemiz
hakkında ise kınamadan. maaş kesımi ve kıdem
durdunnaya kadar cezalar yağdınldı. Bızler onurlu
tntıcadeiemızı surdurmeye devam edeceğjz."
SSK'DE PERSONEL OPERASYONU
Bakan Çelik
'kelle kopanyor'
• RP'lı Bakan Necatı Çelık'ın yürüttuğü
"kadrolaşma" hareketının SSK Ankara
Hastanesı'ne de sıçradığı behrtılerek
başhekım, yardımcılan, hastane müdürü ve
muavınlennın görevlennden ahndığı
kaydedıldı
İZ\fİR(Cumhuriyet Ege
Burosu) - SSK'de surduru-
len kadrolaşma uygulanıa-
larına karşı dava açanlann
"yüruOneyidurdurma'" ka-
rarlan. ıkıncı atamavla "yû-
riıtmeyi yeniden başlat-
ma"yadonuşturûluyor Ça-
lışma ve Sosyal Gûvenlık
Bakanı Necati ÇeBk'ın
"Ben kendi kadromu kura-
cagun-Karsımaçıkanınkel-
lesûn koparünm" anlayı-
şıyla SSK bunyesınde sur-
durduğu "görevden alma ve
sûrgûn" polıtıkaiinın, sen-
dıka yonetıcılen ve uyelen-
nı hedef aldıfı belırtıldı
Tum Çalışma v e Sosyal Gu-
venlık Çalışanlan Sendıka-
sı (TÜM SOSYAL-SEN)
ıle Sağlık ve Sosyal Hızmet
Emekçılen Sendıkasfnın
(SES) "sürgün" adlı özel
yaymında atama >oluyla çe-
şıtlı yerlere surulen ve ara-
lannda eskı geneLbaşkan-
iann da tnılunduğuyaklaşık
150 sendıka uyesının lıste-
sı yayımlandı RP'lı bakan
Necatı Çelık'ın yuruttuğu
"kadrolaşma" hareketının
SSK Ankara Hastanesı'ne
de sıçradığı behrtılerek baş-
hekım, yardımcılan hasta-
ne muduru ve muavınlen-
nın görevlennden ahndığı
kaydedıldı TUM SOSYAL-
SEN ve SES'ın "sürgün"
adıyla çıkardıklan özel ek-
tekı bılgılere gore Turkıye
genelındekı SSK hastanele-
nnde yurutulen gorev den
alma, yer değıştırme, ıl ıçı
ve dı>ı surgunlere hedef
olanlann tamamının sendı-
ka vonetıcısı, temsılcı ve
uye olduklan belırtıhyor
Surgun ve kadrolaşma
uygulamalannın SSK An-
kara Hastanesı'ne de sıçra-
dığına değınılen dergıde, ta-
mamı REFAHYOL huku-
metı donemınde olan ve 18
Şubat 1997'ye kadar ger-
çekleştırılen atamalarda ıl
ıçındekı değışıklılderle 80
ıl dışı surgunlerle de 31 kı-
şının çeşıtlı yerlere gonde
nldığı saptamasına ver ve-
nldı
t4
SürguD" dergısı, uy-
gulamaya kurban edılenle-
nn tümunun. TUM SOS-
YAL-SEN ve SES ın eskı
genel başkanlan, merkez
yonetım kurulu uyelen. şu-
be başkan ve yonetıcılen,
baş temsılcılen olduğu go-
ruşune yer verdı
Atamalara ıhşkın ılgınç
saptamalara da yer venlen
dergıde, bazı SSK üst du-
zey yonetıcılennın, "Kûrt-
ler, Aleviler, komünistler,
sendikacıiar dururken sıra
bize gelmez" dıyerek el
ovuşturduğuna dıkkat çekı-
lerek haftasına varmadan
onlann da ellenne "sur-
gün'" kararlannın tutuştu-
rulduğu vurgulanıvor
Surgunlere karşı dava
açarak "yürütmeyidurdur-
ma" karan aldıranlann
ıkıncı kezatamasınınyapıl-
dığına da değınılerek "yu-
rütmenin yeniden başlanJ-
dığT kaydedıhyor
Çetin Emeç amldı
İstanbul HaberServisi-Silahlı saldın sonucu şoforii Sinan Ercan'la bir-
likte öldürulen eski Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Çetin F-
meç, ZüıcirUkuyu'daki mezan başında anıldı. Çetin Emecin oldurü-
liişünün yedûıci yıldönumünde duzenlenen anma toreninde konuşan
Hurrnet GazetesiGenel Vayın Y önetmeni Ertuğrul Ozkok, Emeç'insa-
vunduğu cumhuriyet ilkelenni bugun Turk basınının da aynı kararlı-
Iıkla savunduğuna dikkat çekerek "Keşke Çetin Emeç bugunleri gör-
se\ di" dedi. Çetin Emeç'i anma torerüneeşi Bilge Emeç'in >anı sıra Tıir-
Idye Gazetecüer Cemiyeti Başkanı Nail Gıireli ve Genel Yaym V onet-
menimiz Orhan Erinç ile Çetin Emeç'in çalışma arkadaşlan, yakınla-
n Ue yurttaşlar kaüldı. DİSK'e bağiı GeneJ-İş tarafından yapılan yazı-
fa açıklamada da, "Yıllarca demokrasi mücadelesi veren. aydınlık ve
demokratik bir Türkiye için bedenini siper eden rahmetli Çetin Emeç'i
şiıkranla anıyoruz" denildi. CHP İstanbul İl Başkanı Mehmer Ali Oz-
polat da yaptığı yavılı açıklamada Emeç'i saygı ve özlemle andıklannı
belirterek "O çember sakallılara, iki bacaklı karafafmalann tenısil et-
tiği /.ıhniyetc ofkesini sütunlannda daima korkusuzca yansrtü. Emeç bu-
gunku tehdit \e tehlikeleri o zamandan gördu. İşte katlinin nedeni de
budur" dedi. Özpolat, demokrasiy i ve laikiiği çember sakallılara çığnet-
meyeceklerini vurguladı. (Fotoğfaf UĞUR GUNYUZ)
BAKAN YILDIRIM AKTUNA, HASTALARA MÜŞTERİ GİBİ DAVRAMLACAĞINISÖYLEDİ
6
Saghk reformu gün sayıyor'İstanbul Haber Servisi - DYP Ge-
nel Başkanı ve Başbakan Yardımcı-
sı Tansu Çiller'ın tıp çevresınde bu-
yuk tepkı ceken hastaya"müşteri''
vaklaşımına, Sağlık Bakanı Yıldı-
nm 4ktuna'dandestekgeldı Aktu-
na. sağlık sıstemının alınıp satılır ha-
le geleceğını vurgulayarak hastala-
nn muşten olarak nıtelendmlmesı-
ne karşı çıkanlan sert bır dılle eleş-
tırdı Bakan \ktuna, "Sağlık Refor-
mu Vasa Tasansı"mn Bakanlar Ku-
rulu'na geldıkten sonra TBMM'ye
sev k edıleceğını bıldırerek reformun
eşıkte olup gun saydığını soyledı
Aktuna, dun II Sağlık Mudurlu-
ğu nde. başhekımler ıle bır araya
• Başhekımlerle bır toplantı duzenleyen Bakan Aktuna,
1997'de sağlık hızmetlennde 'devnm' nıteliğinde bır
çalışma ortaya konulacağını belırttı
geldığı toplantıda. sağlık hızmetle-
nnın bugunku "aşın merkeziyetçi'*
vapı ıçınde ne kadar akıl dışı ve ır-
rasyonel olduğunun gorulduğunü
savundu Aktuna. 199
7
"de sağlık
hızmetlennde "devrim" nıteliğinde
bır çalışma ortava konulacağını sağ-
lıkla ılgılı yasa taslaklannın vurur-
luğe gıreceğını ve bu çahşmalar so-
nucunda yepyenı bır sıstem gelece-
ğını bıldırdı
!997'nın ıl ve ılçe devlet hastane-
lennın fızık yapısı, hastavı kabul ve
yaklaşım açısından modernıze yıh
oiacağını anlatan Aktuna, tum dev-
let hastanelennın acıl vakalara baka-
cak yoğun ve koroner bakım unıte-
len, hemodıyahz vebılgısayarh tum
beden tomografısıne sahıp oiacağı-
nı açıkladı
Aktuna, sağlık reformu ıle butun
personelın dev let memuru statusun-
den çıkacağını \ e hastane yonetımı-
nın çalışanlarla sözleşme ımzalaya-
cağını soyledı Sağlık sıstemının alı-
nıp satılır hale geleceğını vurgula-
yan Aktuna, hastalann muşten ola-
rak nıtelendınlmesıne karşı çıkan-
lan eleştırerek "YıUareaodemegüç-
lıiğû çektikleri için sağlık hizmetle-
rinden yararlanamayanlar süriin-
dukleri zaman bu arkadaşlar nere-
deydi" dıye sordu
Yeşıl kartla ılgılı yasanın bazı
maddelennde değışıklık yapmayı
ongoren yasa tasansının Bakanlar
Kurulu'nda bır sûreonce kabul edıl-
dığını anırmatan Aktuna, değışık-
lıkle hastaneden taburcu edılen has-
tanm dışandan tedav ısını gerektıren
bır rahatsızlığı varsa. bu tur hasta]?-
nnın tedavısının de programa alın-
dığını soyledı
tstediği Üniversiteye Girmesi...
2 Yabancı Dili Konuşması...
Yarının Diinyasına Hazır Olması...
Atatürkçü, Demokratik, Laik ve
Çağdaş Eğitim İçin...
ın Çocuğunuz da...
Son Başvuru Taribi: 10 Mart 1997
•MMHHJpt
fnf*fxAtHrRK?<ıCI AI.AN ÖZF.L OKI1LI.AR
ISTANBOt
Ahmet şimşek
Aiasya
Atınan
Bahçeşehjr
Batı
Bilfen
Bilgi
.<merii«o Robert Boğaziçl
Anabitlm
Anaken(
Ar El
Ata
Atacan
Cenl
Cihangir
Çavuşoglu
Çavuşoğlu Çorlu
Doğan
Doğuş
Eyüboglu
F.M.V Ayazoğa Işık
F M V Iştk
GöfcdU
Gürsoy
Hekimoğiu
Italyan Ortaokulu
Italyao
Kalamış
Kultür
Marmara
Moda
\. Datne de Sioo
Oğnz Kaaıı
Ortadoğu
Şener Onur
St Benolt
Avusturya
St. Joseph
St MjcheJ
St Pulcheoe
SeUm Pars
Tarhact
Tercûman
Uğar
l'skûdar Amerlkan
V K \ Koç
reni Diinya
Yeni Ytldız
\ıldız
Yonus E<nr«
Yüzyıl Işıl
ANKARA
AX. Gefaşdrme Vakfı
An
Atılım
Aykan
Ayse Abla
BUlm
Büyiık
Evı«nsel
FatoşAbla
M.EV Koksal Toptan
Safak
TEDAn)(ara
TevfikFlkret
Yüce
IÇEL
Akdenlz Palmiyc
Tarsus Anjerikan
Turkmeo
MEV.Toros
ADANA
Adaoa
Yeni
IZMIR
Izmir Amerikan
ZOSGl'LDAK
TEDKdz Ereğh
TED Zonguldak
KAYSERI
TED Kayserl
BÜHSA
Baran
Ihsan Çizakça
Inal Ertekln
SAMSUN
Samsun
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Demokrat Olmanın Zorluğu
Bu yazının başlığını, "Demokrat Olmanın Zorluğu"
ya da "Ataturkçü Olmanın Dayanılmaz Ağıriığı" ola-
rak koymayı duşundum Ama hem uzun olacağından
hem de sevgılı Ahmet Taner Kışlalı nın "Ataturkçü Ol-
manın Dayanılmaz Hafıflığı"nı çağnştıracağından,
"Demokrat Olmanın Zorluğu" başlığı ıle yetındım
Gerçekten, bugunlerde adamakıllı zordaytm Bır
yandan demokrat olmak ve demokrasıden odun ver-
memek gerektığını duşunuyorum, ote yandan, kendı-
lerı demokrasıyı zorlayarak Atatürk'un eserını yıkma-
ya çalışanlar karşısında ne yapmamız gerektığını net
bır bıçımde ortaya koyamıyorum
Derste oğrencılerım, katıldığım panel ve konferans-
larda dınleyıcılenm çoğu kez aynı soruyu dıle getırıyor-
lar "Hocam" dıyorlar "Sıncan'dakı tanklarkonusun-
dakı değerlendırmenıznedır?" Hele MGK nın son ka-
rarianndan sonra ıvıden lyıye zora gırdım Yayımlanan
bıldınnın ve dıle getınlen taleplenn ıçenğıne tum vaıiı-
ğımla katılmamam mumkun değıl Ote yandan "ulus
ıradesının" tecellı ettığı TBMM'nın egemenlık hakkı-
nın cıddı bır bıçımde zedelendığını duşunuyorum
Bundan rahatsızlık duyuyorum
Bılmıyorum, belkı de "zuğurt tesellısı" ama, ben bu
hukumetın "pür demokrasi" adına pek de savunu-
lamayacağını duşunuyorum Hatta 12 Eylul'un "super
zekâlılannın" hazıriadığı Seçım Yasası ve Sryasal Par-
tıler Yasası nedenıyle TBMM'nın de Turk halkının ıra-
desını tam anlamıyia yansıttığı konusunda kımı tered-
dutlenm var
Yanlış anlaşılmak ıstemem Bugunku yonetım ve
yonebcıler elbette asken bır yonetım ve bu yonetımın
atanmayla gelen yonetıcılennden çok daha demokra-
tıktırler Ve en lyı asken yonetımın en kotu demokra-
tik yonetımden daha kotu olduğuna ıçtenlıkle ınanınm
Fakat demokrasıyı savunmak adına, bırtakım gerçek-
lerı unutmak ya da unutturmanın da yanlış oîduğunu
duşunuyorum
Bugunku yonetımın demokratlığı konusunda ben-
de tereddut uyandıran ıkı nokta var Bunlardan bınn-
cısı, Seçım Yasası'nın "ıradeyı" bellı etmemesı "San-
kı daha mı 1yı olurdu?" demeyın ama MHP ve
HADEP ın yuzde 15 oyunun barajın altında kalması ve
değışık bolgelerde ortaya çıkan bolgesel baraı sorun-
lan, pariamentoya golge duşurmektedır Ancak bu
soyledıklerım elbette uyelennın dılekçe verdıklen ve
atanmayla gelen bır danışma meclısıyle karşılaştırıla-
bıleceğını gostermez
Bugunku yonetımın demokratlığı konusunda ben-
de çok daha cıddı tereddutler uyandıran dığer nokta,
ozellıkle Refah Partısı nın demokrasi anlayışı ya da
anlayışsızlığıdır Dunya uzennde hıçbır "demokrat
mantık", toplumun yojzde 21 desteğıne dayanarak o
toplumun tum yapısını değıştırme yetkısını aldığını du-
şunmez duşunemez Eğer duşunuyorsa, burada bır
"sakatlık" var demektır
Dunyanın hıçbır demokratik ulkesınde, sokaktakı
her beş kışıden dordunun karşı olduğu bır partı, o ul-
kenın klasıkleşmış ve (bence) başanlı dış polıtıkasını
bır başka zemıne kaydırmaya çabalamaz Kendınde
boyle mantıksız bır hak gormez
Oysa kı Refah Partısı kendını her konuda sonsuz de-
recede ozgur sanmakta ve polıtıkasını buna gore yu-
rutmektedır Hele koalısyon ortağının adamakıllı koşe-
ye sıkışmış olmasından ıstrfade ederek oylesıne per-
vasız bır havaya gırmıştır kı demokratik bır ulkede go-
ru)mesı mumkun olmayan marizaralan her gun gör-
mekte ve yaşamaktayız
Hersıyasai partf ıktıdara geldığı zaman, kendıne ya-
kın bır kadrolaşma oluşturmak ıster Fakat Refahçıla-
nn yaptığı gıbı, en alt duzeyden başlamak uzere, mut-
hış bır açlıkla kadrolaşmak ıstenmesı, pek gorulmuş
ışıtılmış değıldır
Geçenlerde Mehmet Alı Bırand "32 Gun" prog-
ramında, Oğuzhan Asılturk le konuşuyordu "67 000
kadro almışsınız" dıyordu Asılturk'un yanıtı "Yalan
bunlar" oldu Ama Bırand "Sızın bakanınızın verdığı
rakam bu" dıye ısrar edınce, epey kızdı
Zaten bu hukumetın bır başka ılgınç yanı, her şeyın
kusurunu "medya "ya yıkmak ıstemelen Bızım med-
yanın, pek de 'matah" olmadığı konusunda kuşku
duymuyorum Sırasında haber çarpıtırtar, sırasında
uydururtar, sırasında gormezden gelırler Ama sonuç
olarak eğer bugun Turk halkı bır şeyler oğrenebılıyor-
sa, bunu TRT'ye değıl. medyaya borçlu Ve medyanın
gunahı kadar, sevabı da var Boyle sorumsuz bır bı-
çımde medyada çıkan her haben yalanlamanın, kıme
hayn dokunabılır kı'
Vatandaş olarak pek çok konuda âca kaJıyoruz Su-
suriuk kazasının uzennden dort ay geçtı Hâlâ ortaya
cıddı bır şey konulmadı Manısa'da çocuk yaştakı oğ-
rencıler ışkence kokusu olan ıtıraflarla, en ağır bıçım-
lerde mahkûm edılıyoıiar, devietın en ust ıstıhbarat or-
gutlennın yonetıcılennın soyledıklen cıddıye alınmıyor,
suçlamaları doğru kabul edılmıyor Ortaya cıddı kanıt-
larkonulamadığından sozedılıyor Cıddı kanıt nasıl bır
şey acaba?
İHer şey unutturulmak ıstenıyor, her şey çarpıtılıyor
Boyle demokrasi olur mu? Tankat şeyfılerıne Başba-
kanlık'ta yemek venlıyor, şerıatçı çalışmalarından otu-
ru ordudan çıkanlan subaylar yerel yonetımlerde odul-
lendırılıyor, Dışışlerı Bakanımız hastane teftışlerıyle
meşgulken Abdullah Gul dışışlerı bakanı gıbı dolaşı-
yor
Elbette muthış rahatsızız Pekı bunun çozumu ne-
rede'
Bunun çozumunu TBMM bulmak zorundadır Bu-
nun başka çaresı yoktur Pekı ama, ya TBMM bu so-
runların ustesınden gelemezse ne olacak'? Eğer Tur-
kıye, bu "basıretlı" polıtıkalar sayesınde bır kardeş
kavgasına gırerse, bunun sorumluluğunu kım taşıya-
cak?
Yazımın başında da vurguladım Turkıye'de
"demokrat olmanın zorluğu", bızı karar verme
konusunda çok zorluyor Arada kalıyoruz
uyuya kalanlar hariç