Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 5MART1997 ÇARŞAMBA
HABERLERIN DEVAMI
TURK1YE
Istanbul
Edirne
B 10 Sinop Y 9 Adana B 17
B 2 Samsun 9 Mersin B 19
Çanakkale B 1 Trabzon
Kocaeli Y 10 Gıresun
_Y 8 Diyarbakır B 12
izmir B 16 Ankara
_Y 8 Şanlıurfa B . 13
B 8 Mardin B 11
Manısa
Aydın
B 14 Konya B 8 Siırt B
Dentzli
B 18 Eskişehir B 10 Hakkâri
B 14 Sıvas B 3 Van
ZonguldaK Y 6 Antalya B 20 Kars K 0
Yurdun kuzey Kesımlefi
çok bulutkı, Ma/mara'nm
öoğtısu, Karadenız ıte Do-
ğu Anadolu'nun kuzeyı
yagışiı, ötekı yefier parça-
lı ve az bulutlu geçecek.
Yağışlar, Marmara'nmdo-
û JSU ıle Orta va Doğu Ka-
radenız kıyılannda yağ-
mur, Bab Karadeniz kıyıla-
nnda karia kanş* yağmur,
dtğer yerierde kar şeklır-
deolacak Hava sccaklığı
yağış alan yerierde azala-
cak. Dığer yerierde onem-
lı br deği^kiK olmayacak.
AVRUPA
Londra
Paris
Roma
Berlın
Amsterdam
Madrid
Sofya
Brüksel
Y
Y
B
B
Y
B
B
Y
11
14
17
11
12
19
11
13
Budapeşte B 14
Atina
Milano
Oslo
Helsinki
Stockholm
Belgrad
Viyana
Bonn
Münih
B
B
Y
B
B
B
B
Y
R
16
19
7
12
1
12
7
15
15
Taşkent
ASYA
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tıflis
Kahire
Şam
K
B
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
3
13
10
8
10
9
8
20
19
Parçalı bulutlu i Sislı k
Çok bulutlu . Yagmurtu Kariı Sulukar k Gök gürittülü
G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
Genelkurmay kaynakları, "Imzalamış imzalama-
mış, önemi yok" diyor. Cumhurbaşkanı, sonuçta
demokratik ahlakı anımsatıyor: "MGK'de kararlar
çoğunlukla almdığından 'bir imzanın' eksik olması
ile bir şey değişmez."
Mantıksal bu sözler, sağdaki bir yan yazann eleş-
tirilerine hedef oluyor.
MGK bildirisini, ona bağlı "gericiliğe karşı ön-
lernler" kararını sindirmeye çaiışan takkeli sözcü-
lerle kimi gazetelerin, önce çeşitli yarariar uğruna
peşine takıldıklan Takkeli Başbakan'ın 28 şubat gü-
nü yaptıklanyla söylediklerini bir kez daha incele-
meleri gerekiyor.
Zıra, MGK'nin yayımladığı bildirinin, işte, son
cümlesı: "Bu konularda alınacak ve alınması gere-
ken tedbirler uygun bulunarak bu tedbiherin Ba-
kanlar Kunılu'na bildirilmesine karar verilmiştir."
Bildirideki "alınacak ve alınması gereken tedbir-
ler"e oy veren kim? Takkeli Başbakan!
Üstelik "gereken önlemlehn" her biri MGK'den
Takkeli'nin olumlu oylanyla geçiyor.
Üstüne üstlük Takkeli bir ilke adamı olsa ve gön-
lü sıksaydı, komutanlann karşısında ve diğer üye-
lerin önünde sus pus olup oy vereceğine bildiriyi ve
saptanan önlemleri oracıkta reddetmesi gerekmez
miydi?
Bu gerçekler ortada iken kilolu gövdesini, "hem
yârdan hem de serden vazgeçmemek" için sarkaç
gibi bir sağa bir sola oynatarak krizden çıkış yolla-
rı anyor.
Tıkanan yol
Iki sol parti Takkeli'ye çıkış yolunu gösteriyor:
"Imzalamazya da önlemleri uygulamazsan...' Dev-
letle karşı karşıya olan bir hükümet' yerinde dura-
maz" diyortar.
Bu ciddi öneriyeTakkeli ile Şaibe'nin kulaklan sa-
ğır!
Kimi basın da Takkeli'yi askerlere meydan okur
gibi gösteriyor ki yanlış. Takkeli yüksekten uçan bu
sözleriyle "karanlıkta ıslık çalıyor". Korkudan!
Hükümet sallanır gibi olunca tabii Şaibe, çevre-
siyle şöyle bir konuştuktan sonra soluğu Takke-
li'nin odasında alıyor.
"Laikliğin güvencesi benim" gibi artık ağzınaya-
kışmayan, inandırıcı olmayan fasafıso söylemlerin
arasına "hükümetin süreceğinı" sıkıştınyor. Cum-
hurbaşkanı'nı görüyor, kapı önünde: "Hükümet de-
vam edecek!"
Şaibe gibi hükümetin çözüleceğinden ödü kopan
bir kadının bu sözleri, öyle her zamankilere benzer
havadan sudan bir söz değil. Doğan Güreş Bey
gibi bilgiç bir danışmanla üç-beş kez konuştuktan
sonra, 'Darbe olmaz" güvencesini Takkeli'ye veri-
yor.
Şaibe kafasıylaTürk siyasetine, bakınız niçin ha-
yır gelmez. Süddeutsche Zeitung gibi ünlü bir ga-
zete (3 Mart 1997'de), REFAHYOL'u Batılılara ön-
ceki söylediklerini tümüyle yadsıyarak yaşama ge-
çiren, Takkeli'yi başbakan yapıp rejimin başınadert-
ler açan Şaibe Hanım için söze şöyle başhyor
"Türkiye'nin en tartışmalı bayan politikacısı ye-
niden değişti. Yıne Mustafa Kemal Atatürk'ün
Batılı, laik mirasının garantörü oldu!"
Gazetenin kurtulamadığımız siyasetçi tipine bir
"bukalemun" demediği kalıyor.
Şaibe Hanım MGK uyanlannı ilk kez duyuyor-
muş gibi ortalıkta demokrasi ve laiklik satarak ge-
ziniyor.
Oysa 10 Ocak 1997 tarihli gazetelere bir göz at-
sa görecek: DYP'li Milli Savunma Bakanı Turhan
Tayan aynen şunları söylüyor: "Gerçek Islamiyetin
dışına çıkan hareketlere karşı devlet üzerine düşe-
niyapmalıdır. Kanunlareksiksizuygulanmalı, yeter-
siz îse yenileri çıkanlmalıdır. Inkılap yasalan, ktya-
fetyasalan, TC Ceza Kanunu ödünsüz uygulanma-
lıdır."
Son MGK bildirisinin ve önlemlerin özeti olan bu
"askerce" cümleler 50 gün önce söylenmış.
Ne ki Yüce Divan'dan kurtulmak uğruna uyanla-
rı ne görüyor ne duyuyor.
Biz bu şaibeli kafalaria...
Milli Eğitim Bakanı Sağlam
'Zorunlu eğitim
11 yıla çıkardmalı'
ANKARA (Cumhurivet
Bürosu) - lmam-hatip
ortaokullanyla Kuran
kurslan nedeniyle kesintisiz
zorunlu eğitim plamndan
geri adım atmakla eleştirilen
Milli Eğitim Bakanı
Mehmet Sağlam, 8 yıllık
zorunlu eğitimin mutlaka
gerçekleştirileceğini ve bu
sürenin 11 yıla çıkanlması
gerektiğini söyledi.
MEB Ozel Eğitim
Rehberlik ve Danışma
Hizmetleri Genel
MüdüTİügü tarafindan
düzenlenen toplantıya
katılan Sağlam, ülke
nüfusunun yüzde 10'unun
özürlûlerden oluştuğunu
belirterek, özürlülerle ilgili
çıkan yasa doğrultusunda
devlette yeni bir
örgûtlenmeye gideceklerini
söyledi. 8 yıllık zorunlu
eğitimin mutlaka
gerçekleştirilmesi
gerektiğini vurgulayan
Sağlam. bunun da yeterli
olmayacağını ve zorunlu
eğitimin 11 yıla çıkanlması
gerektiğini söyledi. Sağlam,
meslek liseleri ve
ortaöğretimdeki
öğrencilerin meslek yüksek
okullanna sınavsız girmeleri
konusunda çahşmalar
yürûttûklerini açıkladı.
Sağlam, böylece
ûniversitelerdeki yığılmalan
azaltmayı hedeflediklerini
anlattı. MEB Özel Eğitim,
Rehberlik ve Danışma
Hizmetleri Genel
Müdürlüğü'nce hazırlanan,
"Özürlü kadınlannuz ve
özürlü çocuklanmızm
anneierinin yaşadıklan" adlı
kitapçıkta "Toplum
özürlülerin istihdamına
hazır değB" görüşüne yer
verildi. Nüfusun yüzde
10'unu oluşturan özürlülerin
yok sayıldığı belirtilen
raporda, toplum dışladıkça
özürlülerin de içlerine
kapandığı kaydedildi.
Türkiye'de doğum sırası ve
ertesinde meydana gelen
özürkrin oldukça yaygın
olduğu vuıgulanan raporda,
ailelerin önlenebilir
özürler konusunda yeterli
bilgiye sahip olmamalan
nedeniyle önlem
ahnamadığı belirtildi.
Özürlü çocuklann egitimine
mümkün olduğunca erken
başlanması gerektiğine
işaret edilen raporda,
ailelerin 0-3 yaş grubu
çocuklanna eğitim verecek
kurum bu'amadıklan
belirtildi.
Şehit polis
toprağa
veriliyor
tstanbul Haber Servisi -
Kadıköy ve Beşiktaş'ta si-
lahh çatışmayâ girdikleri bir
polis memurunu şehit edip,
diğerini yaraladıktan sonra
yaralı olarak gözaltına alı-
nan saldırganlann. yasadışı
Türkiye Ihtilalci Komünist-
ler Birliği (TİKB) üyesi ol-
duklan belirlendi. Çatışma-
da şehıt olan polis memuru
TuncerMustafaoğhı için bu-
gün Istanbul Emniyet Mü-
dürlüğü'nde tören düzenle-
necek.
Edinilen bilgiye göre. ön-
ceki gün Göztepe SSK Has-
tanesi karşısında, polis me-
muru Turgay Yağa'yı baca-
ğından yaralayan, kaçmak
içingaspernkleri 34TEA17
plakalı otomobille Beşık-
taş'a gelerek burada da ça-
tışmayâ girdiklen polisler-
den Tuncer Mustafaoğlu'nu
şehit eden saldırganlarla il-
gili soruşturmaya devam
ediliyor. Göztepe ve Beşik-
taş'taki çatışma sonucu ya-
kalanan 2 saldırgan ile olay
yerinden kaçan kadın saldır-
ganın yasadışı Türkiye Ihti-
lalci Komünistler Birlıği
(TtKB) üyesi olduğu belir-
lendi. Soruşturma sırasında
sık sık SSK Göztepe Hasta-
nesi'nin karşısındaki parkta
bir araya geldikleri anlaşılan
örgüt üyelerinin adı açıklan-
mayan bir işadamından teh-
ditle para almaya hazırlan-
dıkları tespıt edildi. Polis
yetkilileri, örgüt üyelerinin
gerçek kimliklerinin daha
sonra açıklanacağrnı kaydet-
tiler.
'Türkiye y
tam üye olamaz
9
Haber Merkezi- Avrupa Halk Partisi
(PPE) adı altında gruplaşan AB üyesi Av-
rupa Hıristiyan Demokrat partilerinin dün
gerçekleştirdiği zirve, REFAHYOL'un 1997
yılında Avrupa Birliği'ne üye olma hayal-
lerine son noktayı koydu.
Türkiye-AB ilişkilerinin de gündeme gel-
diği toplantının ardından PPE Başkanı Wîlf-
ried \lartens. 'Türkrve'nin AB'ye tam üye
olama>acağı konusunda görüş birtiğine va-
nldığını'açıkladı. Martens'in, açıklamasın-
da "Bize göre Türkiye, AB'ye tam üye ola-
cak bir aday değildir. Türkiye ile çok yoğun
bir işbiriiğinden yanayu, ama Avrupa Pro-
jesi bir "medenıyet" projesidirrı
şeklındeki
sözleri dikkat çekti. AB Komisyonu'nun
Türkiye'nin aday ülke olması konusunda
verdiği görüş raporunun da olumsuz oldu-
ğu bildirildi.
Başbakan Yardımcısı Tansu ÇiUer'in kri-
tik MGK. toplantısı biter bitmez Italya Baş-
bakaru Romano Prodi'yi telefonla arayarak
Türkiye'deki demokrasi konusunda güven-
ce vermesi ve AB üyeliği konusundaki ta-
lebi hatırlatması sonuçsuz kaldı. Türki-
ye'nin AB üyesi olamayacak bir ülke oldu-
ğu karanna varan üye ülke temsilcileri, Tür-
kiye'yi AB'nin genişlemesi prpjesinden çı-
karma eğiliminde somut bir netleşme sağ-
ladılar.
Martens, görüşmelerin ilk bölümünden
sonra yaptığı açıklamada, Türkiye konusu-
na özel ve geniş bir yer vererek PPE'nin
vardığı sonucu açıkladı. Martens şöyle ko-
nuştu:
"Bu toplantıya karılanlar, Türkiye'nin
AB'ye üyelik konusundaki iradesinden ha-
berdar edildiler. Bize göre Türkiye, AB'ye
tam üyeotacak bir aday değildir. Türkiye ile
çokyoğun bir işbiriiğinden yanayız, ama Av-
rupa Projesi bir medeniyet projesidir. Bizim
açunızdan şıuıu söylemek önemli: Türki-
ye'nin AB'ye tam üyelik adaylıgı kabul edi-
lemez.Gümrük birtiği konusunda mutabtk-
ük. MaB tşbirtiği protokolünün serbest bıra-
kılmasını istiyonız. Ama daha sonra sözede-
ceğimiz genişleme konusunda Türkiye yok-
tur. Orta ve Doğu Avrupa ülketeri ile Kıb-
ns'j konuşacağo."
Martens, bu açıklaması konusunda tüm
kahhmcılar arasında bir görüş birliği ve uz-
laşma bulunduğunu vurgulayarak, 'AB Ko-
misyonu'nun bu konuda verdiğigörüş rapo-
runun da olumsuz oMuğunu' söyledi.
Martens, sözlerinin sonunda, Türki-
ye'nin, 'Avrupa Biriigi'nin yaratıuşı kapsa-
nunda yer abnasuun söz konusn olmadığı-
nı' ifade ettı.
PPE Başkanı Belçikalı VVilfried Mar-
tens'in yaptığı açıklamalar, diğer bazı katı-
lımcılar tarafindan da dogrulandı ve onay-
landı. Basının sorulannı yanıtlayan Lük-
semburg Başbakanı Jean-Claude Juncker,
Martens'in açıklamasıru doğruladı ve "Baş-
karumızuı sözkrinden şüphe mi ediyorsu-
nuz? Toplantıya katılan başbakan lann söz-
lerini dinledik ve uzlaşmaya vardık" dedi.
Toplantılara katılan tspanya Başbakanı
Jose Maria Aznar da, Türkiye'nin dışlan-
ması konusunda bir uzlaşmaya vanldığını
yalanlamadı ve 'bunu bir dram haüne getir-
memek gerektiğini' savundu.
Dün gece sona eren zirvenin 'gayriresmi
nhelik taşıdığı' önceden duyurulmasına kar-
şın katılımcılann AB içinde söz sahibi tem-
silcilerden oluşmasını dikkate alan diplo-
masi çevreleri, zirve sonucunukanaatin ser-
gilenmesi açısından anlamlı buluyor.
Hıristiyan Demokratlar zirvesine katılan-
lar arasında Martens, Junker ve Aznar'ın
yanı sıra Belçika Başbakanı Jean-Luc De-
haene, Almanya Başbakanı Hebnut Kohl,
ttalya Başbakanı Romano Prodi, trlanda
Başbakanı John Bruton, Avusturya Başba-
kan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı \Wlf-
gangSchüssel, AB Komisyonu Başkanı Jac-
quesSanter, Avrupa Parlamentosu Başkanı
Jose Maria GU Robtes de yer aldı.
11 itfaiye
eri taburcu
edildi
Istanbul Haber Servisi -
Tuzla'daki Gemsan Tersane-
si'ndeki TPAO îstanbul tan-
kerinde çıkan yangını sön-
dürme çalışmalannda yara-
lanan itfaiye erlerinden 11 'i
dün taburcu edildi. Yetkili-
ler, diğer yaralılann da önü-
müzdeki hafta taburcu edile-
bileceğini söylediler.
Kartal Devlet Hastane-
si'nde 13 şubattan beri teda-
vı gören itfaiye erlerinden
Naci Sağma, Hasan Koca-
baz, Kemal Günay, Raşit
Gokcan, Yahya Karadeniz,
Yavuz Bozdemir, Elçin Ars-
lan. Yümaz Cengiz ile itfaiye
çavuşu Cafer Karataş, M.
Emin Ozkan ve Fatih İtfaiye
Müdür Muavini Şükrii Öz-
türk taburcu oldu. Hastane-
nin Plastik Cerrahi KJinik
Şefı Opr. Dr. Hûseyin Uygur,
hastalara "muayyi-elektro-
lh" ve "coloroid* tedavisi
uygulayarak vücutlannın su
dengelerinin sağlandığını,
önümüzdeki hafta, öteki ya-
ralılann da taburcu edilebi-
leceğini kaydetti. Hastane-
den kurban kesilerek tabur-
cu edilenler dışında, diğer it-
faiye erlerinin tedavisinin
sürdürüldüğu bildirildi. *
Bu arada, tanker yangı-
nıyla ilgili Pendik Cumhuri-
yet Savcılığı tarafindan baş-
latılan soruşturma sürüyor.
Pendik Cumhuriyet Savcısı
Alunet Yavuz Berberoğlu,
olayla ilgili tanker persone-
li, tersane yöneticisi ve itfa-
iye çalışanlanndan toplam
16 kişinin ifadesine başvu-
rulduğunu bildirdi.
Ekonomi, enflasyon-dış açık kıskacında
ANK\RA(CumhuriyetBûrosu)-20yüdır yük-
sek enflasyon farurasından kurtanlamayan ekono-
mi, dış ticarette 20 milyar dolara (124 bin liralık
kur üzerinden yaklaşık 2 katrilyon 480 trilyon li-
ra), cari işlemlerde 6 milyar dolara ulaşan dış açık;
76 milyar dolarlık (yaklaşık 9 katrilyon 424 tril-
yon lira) dış, 3 katrilyon liralık iç borç stoku; ağır-
lıklı olarak ithalat ve tüketime dayaiı yüzde 8.9
oranında tehlikeli büyüme ile kıskaç albnda Dev-
let tstatistik Enstitüsü(DlE)verilerine göre geçen
ay toptan eşya fiyatlannda yüzde 78.6 oranında
gerçekleşen enflasyon yaklaşık 20 yıldır iki hane-
lı rakamlann altına düşmedi. Enflasyon doğrul-
tusunda dev boyutlara ulaşan parasal büyüklük-
ler nedeniyle ocak ayında 5 milyon liralık bank-
notlar pıyasaya çıkanldı.
Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) önerileriyle
periyodik olarak uygulanan paketler, her hüküme-
tin vaat ettiği programlara karşın yüksek enflas-
yondan kurtanlamayan ekonomide önemli sorun-
lann başmda dış açık geliyor. Dış Ticaret Müste-
şarlığı'nın tahminlerine göre 1996 sonu itibany-
la dış ticaret açığı 20 milyar dolara, cari işlemler
açığı da 6 milyar dolara ulaşacak. Devlet lstatis-
tik Enstitüsü'nün açıkladığı verilere göre, dış ti-
caret açığı bu yılın ilk ayında da büyümeyi sür-
dürdü. Ocak ayında ihracat miktan yüzde 1.2 ora-
nında azalırken ithalat yüzde 10.3 düzeyinde art-
tı. Dış ticaret açığı yüzde 25 oranında yükseldi.
Ocak ayında 1 ayhk açık miktan 1.5 milyar dola-
ra çıktı. Aynı dönemde ihracatm ithalatı karşıla-
ma oranı yüzde 51 ile son 17 yılın en düşük dü-
zeyine ulaştı.
Hazine'nin açıkladığı verilere göre, 1996 yılın-
da 71 milyar dolardan 76 milyar dolara (yaklaşık
9 katrilyon 424 trilyon lira) çıkan dış borç stokun-
da kısa vadeli dış boTçlann miktan 19 milyar do-
lara ulaştı. Daha çok düşük kur artışı-yüksek fa-
iz politikası sonucunda akan ve "sıcak para" ola-
rak adlandınlan kısa vadeli dış sermayenin artışı
ve ithalattaki yükselmeyle genişleyen piyasalar-
da 19% ortalama faiz oranı yüzde 125 düzeyin-
de gerçekleşti. Uluslararası piyasalardan borçla-
namayan hükümetin toplam dış borç yükümlülü-
ğü de 56 milyar dolara ulaştı. Hükümetin bu yıl
7.5 milyar dolar dış borç ödemesi yapması gere-
kiyor.
İthalat ve sıcak para akışıyla genişleyen likidi-
te ile birlikte gayri safı milli hasıla (GSMH) da
yapay olarak büyüdü. DlEtarafindan en son açık-
lanan GSMH endeksıne göre, ekonomi geçen yı-
lın ilk 9 aylık döneminde yüzde 8.9 oranında bü-
yüdü. Ancak, GSMH'deki dağılım içinde, sana-
yinin artışı yüzde 5 oranında kalırken ticaretteki
artış yüzde 11.9, ithalat vergilerindeki yükseliş
de yüzde 30 düzeyine ulaştı. Bütçe açığı 19% so-
nu itibanyla 1.3 katrilyon lira ile GSMH'nin yüz-
de 10'u oranına çıktı. 3 katrilyon liraya çıkan iç
borç yükümlülüğünü uzun vadeye yaymaya çaiı-
şan Hazine, dün son olarak düzenlediği tahvil iha-
lesinde enflasyonun 25 puan üzerinde faize razı
oldu. Hükümetin büyük ortağı RP'nin baskılany-
la iç borçlanmada vadeyi 1997 sonu ile 1998 ba-
şına erteleyen Hazine'nin Kasım 1997-Şubat
1998 arasında yaklaşık 1 katrilyon liralık iç borç
geri ödemesi yapması gerekiyor.
MGK sonrasında 7 hükümet senaryosu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Laik, demokratik rejıme karşı teh-
ditlerin artması üzerine başlayan ye-
ni hükümet arayışlan, Milli Güven-
lik Kurulu (MGK) toplantısınm ar-
dından dahada yoğunlaşu. RP dışın-
daki partilerin bir hükümet seçene-
ği ortaya koyması için gözler ki-
lit konumdaki DYP'ye çevrilirken
TBMM kulislerinde erken seçim se-
naryolan da dile getirilmeye başlan-
dı. İktidan bırakmayı "en son seçe-
nek" olarak gören REFAHYOL or-
taklannın zaman kazanmaya çalış-
tıklan, baskıya direnememeleri ve
aralannda uzlaşma sağlamalan du-
rumunda erken seçime gitme planı
yapabilecekleri kulislerde dile getı-
rildi. Başkent kulislerinde, MGK ka-
rarlannın özellikle iktidann büyük
ortağı RP tarafindan tümüyle uygu-
lanabiimesinin olanaklı olmadığı di-
le getirilerek hükümetin uzun ömür-
lü olmayacağı beklentisi yaygınlaş-
tı. Başkentte konuşulan son senaryo-
lar ve söylentiler şöyle:
Gittiği yere kadar: Hükümet or-
taklan, MGK kararlannın bazılarmı
yaşama geçirir, diğerlerini zaman
içinde uygulayacağı mesajını verir.
Ortaklar, hükümeti gittiği yere kadar
götürmeye çalışır. Bu arada, siyasi
gerginlik tırmarur. RP ve DYP'nin
iktidarda kalmayı sonuna kadar zor-
layacaklanna ilişkin bu senaryoya,
diğerlerine göre daha yüksek olası-
lık tanmıyor.
DYPçekilir: Hükümetin küçük or-
tağı DYP'nin Genel Başkanı ve Baş-
bakan Yardımcısı Tansu Çffler, hak-
kındaki yolsuzluk dosyalanndan
kurtulmanm da verdiği rahatlıkla
MGK kararlanndan sonra kendisini
daha güçlü hissetmeye başladı. Or-
tağından MGK kararlanna uyması-
nı isteyen DYP yönetimi, hükümet-
ten çekilebilir. ANAP-DYP ve sol
partiler, yeni bir hükümet kurar. Bu
hükümet, belirli bir süre sonunda ûl-
keyi seçime götürür.
DYPTden kopma olur: Hükümet,
MGK kararlanna direnirse DYP
içinden bir grup milletvekili kopabi-
lir. Bu milletvekilleri, ANAP'a ya
da DTP'ye katılarak sol partilerle
yeni bir hükümet oluşumuna katkı-
da bulunurlar. Bu hükümet, 4 yıllık
bir protokolle kurulabilir ya da bir
yıldan kısa olmamak üzere belirli bir
süre sonunda bazı yasalan çıkararak
seçime gider.
RP hükümetten çekiür: Başbakan
Necmettin Erbakan. MGK kararla-
nnı tabamnakabul ettirmekte güçlük
çeker. MGK'nin öngördüğü yasal
düzenlemeleri gerçekleştiremeyece-
ğini anlar ve tabanına "dövüşerek
aynWı" mesajı vererek hükümetten
çekilir. Bu durumda, TBMM'den ye-
ni bir hükümet çıkar. Bu senaryonun
gerçekleşme olasıhğmm düşük ol-
duğuna işaret ediliyor.
RP'ye karşı muhalefet cephesi:
TBMM'de bulunan tüm muhalefet
partileri ve bağımsız milletvekilleri
ile iktidar ortaklanna mensup bazı
milletvekilleri birlikte hareket eder-
ler. Verilecek bir gensoru ile hükü-
met düşer. RP dışındaki tüm partile-
rin katılımıyla geniş tabanh bir hü-
kümet kurulur. DSP Genel Başkanı
BüfcntEcevitböyle bir hükümet mo-
delindebaşbakanlık sorununun aşıl-
ması için liderlerin dışanda kalma-
sını öneTdi. Liderlerin dışanda kal-
ması ya da katılmalan formülüne
göre kurulacak hükümet de anayasa-
ya uyum yasalanm ve yeni seçim ya-
sasmı çıkardıktan sonra ülkeyi seçi-
me götürür.
Seçimde uzlaşma: RP, bu koşul-
larda iktidann devamında kendi açı-
sından yarar görmez. Erbakan, orta-
ğı Çiller'i ikna eder ve erken seçim
karan çıkanr. Bu seçenekte, Tansu
Çiller'in başbakanlığı öne alınır ve
seçime gidilir. DYP Grup Başkanve-
kili AH RızaGönüL Çiller'in başba-
kanlığımn öne alınması kulisleriyle
ilgili sorulara, "Oiabilir. Koabsyon
uzlaşma demektir. Udaşıhrsa neden
0008501" yanıtını verdi. Muhalefet
partilerinden DSP erken seçime so-
ğuk bakarken CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal krizin çözümü için
"TBMM'den çok halka güvendiği"
mesajını verdi.
Korkulan senaryo: Kulislerde çok
yüksek sesle dile getirilmemesine
karşın herkesin kafasında yeT alan
diğer bir olasılık da REFAHYOL'un
MGK kararlanna direnmesi ve sis-
teminbir dışandan müdahaleyle kar-
şı karşıya kalması. Bu konuda dile
getirilen görüş şöyle özetleniyor:
"MGK'den çıkan kararlar, RP'nin
şeriata eğilimli görüşleri dcğişmeye-
ceğine göre asunda DY P"yi hedef ab-
yor.Yani mesaj D\T'ye. Âncak DYP,
Çiller'in de sürükkmesiyle bütün
tehhkeişaretlerine karşın iktidardan
vazgeçmeyebilir. RP'nin ise
MGK'nin öngördüğü önlemleri al-
maktaistekli davranmayacağı ve ka-
rarlan sürüncemede bırakacağı bel-
U. Bir seçimin şu andaki tabtoyu tek-
rar parlamentoya getirmesi de çok
uzak bir olasıhk ohnadığına göre RP
yönetiminin, dışandan müdahale
olasdığmı ciddiye almasında. hem
kendisi hemdeülke actsmdan büyük
yarar var."
Mumcu komisyonu ÎBDA-C'cileri dinleyecek
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM
MumcuCinayetini Araştırma Komisyonu, tstan-
bul'a giderek cezae\inde bulunan İBDA-C yö-
netici ve üyelerini dinleme karan aldı. Komisyo-
na dün bilgi veren eski Ankara Emniyet Müdü-
rü ve Edirne Valisi Mehmet Canseven, Mumcu
cinayetinin yabancı bir istihbarat örgütü tarafin-
dan taşeron kullanılarak öldürüldüğünü ileri sür-
dü.
Mumcu komisyonu dün, RP Ankara Milletve-
kili Ersönmez Yarbay başkanlığında toplandı.
Toplanti öncesinde bir açıklama yapan Yarbay,
komisyonun bir aylık çalışmasını tamamladığı-
nı, ancak bugüne kadar herhangi bir sonuca ula-
şılamadığmı bildirdi. Biray içerisinde toplam 23
kişiyi dinlediklerini kaydeden Ersönmez Yarbay,
cinayetin aydınlanması için her türlübilgi ve bel-
geyi değerlendirdiklerini, bazı devlet kuruluşla-
nyla bu konudaki yazışmalanrun sürdüğünü söy-
ledi. Yarbay, "Çakşmalarumzdan hayırü netke
alacağımıza inanıyoru/" dedı.
Komisyona dün bilgi veren Mehmet Canseven
ise yaptıklan araştırma sonucunda cinayetin dış
bağlantıh olduğunu tespit ettiklerini söyledi.
Mumcu'nun, taşeron kullanılarak öldürüldüğü-
nü kaydeden Canseven, bu dış bağlantının tran
olup olmadığına ilişkin soruya "hayır" yanıtmı
verdi ve "Daha profesyonel bir iş" diyerek, cina-
yette güçlü bir yabancı istihbarat örgütünün par-
mağı olduğu mesajını verdi.
Komisyon, Uğur Mumcu'nun evine en yakın
taksi durağmda çaiışan şoförleri de dinleme
karan aldı.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
miz, bu bunaiımın demokratik yollardan aşılması,
demokrasinin aşınmaması yönünde...
Bizim Çiliş için durum öyle değil. Tamam, bir di-
zi sorun var, ama tümü çözülecek. Zira "teminaf
var:
Kendisi... . - •* .
Hamfendi, laiklik teminattyla, banka teminatını
kanştırıyor olmalı...
Ikincisinden çok var, biliyoruz da birincisinde du-
rum vahim...
Daha Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplanüsının
bildirisi kamuoyuna duyurulmadan, Avrupa'nın
başbakanlanna, dışişleri bakanlanna telefon yağ-
dırdı. Bir iddiaya göre, Italya Başbakanı'nı yatak-
tan kaldırmış.
Tansu Hanım, elinizi bir an için cüzdandan çekip
vicdana koyun. Başka bir ülkenin dışişleri bakanı
sizi gece yansı arasa ne düşünürsünüz?
Demek ki bu ülkede durum çok vahim demez mi-
siniz?
Oysa siz arayıp "Çok iyiyoldayız" telefonlan edi-
yorsunuz.
Tamam, MGK bildirisinde bir miktar Avrupa Bir-
liği sosu var. Ama, bildirinin öteki bölümlerini gör-
mezden gelerek sadece bunun önemli olduğunu
söylemek ne ölçüde inandıncı?
'Düşişleri Bakanımız' günlerdir içeride dışanda ki-
mi bulursa telefon ediyor. Yann da AB üyesi ülke-
lerin Ankara'daki büyükelçileriyle öğle yemeği yi-
yecek.
Tansu Hanım'ın telefon görüşmelerini bu köşe-
nin diline çevirelim-.
"Merhaba, ben laik Türkiye'nin teminatı,
MGK'nin düzgün, banş içinde, hoşgörüyle geç-
mesinden sorumlu, bir süre sonra başbakanlık kol-
tuğuna oturacak Tansu Çiller olarak konuşuyo-
rum...
Hemen söyleyeyim, son anda darbeyi önledim.
Karşımdaki komutanlara baktım, masaya biryum-
ruk attım. Tümünü uyardım:
'Darbe ya olmayacak, ya olmayacak...'
Hepsi telaşlandı. 'Peki ne yapabiliriz' diye bana
sordular. Hepsini sakinleştirdim. 'Çare vardır
1
de-
dim, 'biz çare müessesesıyiz' dedim. 'Ben sizin
ananızım' dedim...
Içlerinden biri, 'Burası ana baba yeri değil' diye-
cek oldu. Hemen haddini bildirdim;
'Yoksa, malımı.. ee şalımı alırgiderim...'
Hepsi şapka çıkardılar. Yok... Şapkayı daha ön-
ce çıkarmışlardı. Yani, bana önceden şapka çıkar-
mışlardı... Belki de böyle davranacağımı tahmin
ettiler. Tabii, tabii bu bir bakıma bana bağhlıkgğfc
tergesiydi... ,,hi_{
Nihai olarak, ben Türkiye'nin çimentosuyum. Za-
ten koltuğun ayaklannı da çimentotadım. Ben kol-
tukta oturduğum sürece merak edecek bir durum
yok...
Haaa bildiri mi? O neyin göstergesi henüz anla-
mış değilim. Okuyunca göstergelerimin bozuk ol-
duğunu anladım. Özer okudu, yüzü biraz ekşidi, a-
ma viskinin buzunu az koyduğu için olsa gerek..."
Fatura geçmişe...
Görüşmeleri kısa keselim. DYP içine gelelim...
Parti içinde bazı homurdanmalar var. Hem, RP ile
tek parti gibi uyum içinde ol, hem MGK ile...
Biraz zor görünüyor...
Çalım Garez.. affedersiniz Yalım Erez'in çıkışla-
n biraz dikkat çekici. Ama bu, RP'ye karşı Çiller'in
elini daha güçlü kılmak için mi, henüz net değil.
DYP biraz da şuna oynuyor:
"Bak arkadaş, sana bu ülkede başbakanlık yap-
brmayacaktar. Ya bizim dediğimize gelirsin ya da..."
"Ya da"s\ biraz buğulu. Zira Çiller'in DYP's» ce-
surca, "Çekiliriz" diyebilecek durumda değil.
Çiller, dün Demirel'le görüştükten sonra, yeni
saptamalarda bulundu: - ,.
"Türkiye'de bir irtica sorunu vardır."
Ardından ekledi:
"Ama bu bugünün değil, son 20 yıhn ürünüdür..."
Erbakan faturayı medyaya ve muhalefete kes-
mişti. Çiller de geçmişe kesti...
Söylediklerinde tabii ki doğruluk payı var, ama
kendisinin bunun üzerine kaç tüy diktiğini unutu-
yor.
Çiller harikalar diyanndaki yolculuğunu kesme-
mekte kararlı...
Ne diyelim... Bir elinde Haric'rye bir elinde Mali-
ye, umurunda mı Türkiye?
Demiryol-lş bııgün
sözleşme imzalayacak
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Şeker-İş'in, ücret ka-
yıplannı gidermediği için diğer sendikalar tarafindan tep-
kiyle karşılanan sözleşmesi, Demiryol-lş tarafindan da be-
nimsendi. Demiryol-lş, demiryollannda çaiışan yaklaşık
50 bin üyesi adına yüzde 15'lik iyileştirmenin ardından ilk
6 ay yüzde 38, diğer 3'er aylık dönemlerde de enflasyon ora-
nında artış öngören sözleşmeyi bugün imzalayacak.
Tez Koop-lş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Boncuk-
lu, Şeker-İş'in sözleşmesinde öngörülen eşel-mobilin ka-
bul edilemeyeceğini vurgulayarak, Türk-tş Başkanlar Ku-
rulu'nun karnu sözleşmelerini değerlendirmek üzere olağa-
nüstü toplanmasmı istedi.
Valiler kararnamesi askıda
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Milli Güvenlik
Kurulu'nun 9 saatliktoplan-
tısmm ardından yaşanan bu-
nalım nedeniyle REFAH-
YOL hükümetinin hazırla-
mayı planladığı valiler ka-
rarnamesinin askıya alındı-
ğı bildirildi.
Alınan bilgiye göre,
DYP'li Meral Akşener yö-
netimindeki tçişleri Bakan-
lığı'nda geçen hafta ortasın-
da başlayan valiler kararna-
mesi hazırlığı, MGK top-
lantısının ardından dondu-
ruldu.
Akşener, bir süre önce ha-
zırladığı emniyet müdürlü-
ğü kararnamesıyle 80'i aş-
kın emniyet müdürünün gö-
rev yerlerini değiştirmişti.
Kararname, Başbakan Nec-
mettin Erbakan'ın imzası-
mn ardından Akşener tara-
findan değiştirilerek Cum-
hurbaşkanı Süleyman De-
mirerin onayına sunubnuş-
tu. Karamamedeki tahrifa-
tın belirlenmesi üzerine em-
niyet müdürleri karamame-
si uzun süre Resmi Gaze-
te'de yayımlanamamıştı.
Akşener'in emniyet mü-
dürlerinin atanmasına iliş-
kin tasarrufu partisi tarafin-
dan da tepkiyle karşılanmış-
tı.