22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
29 MART 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Refah Partili Asiltürk 'kararlan tasvip etmediklerini' yineledi; Salih Kapusuz sert çıktı 4 MGK hükümete şart getiremez'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP, hükümetin dağılma sürecine girdiğine ilişkin görûşlerin bazı bakanlarca da dile getirilmesine karşın, Milli Güvenlik Kunılu'nun (MGK) mart toplantisi öncesinde gerilimi tırmandınyor. RP Genel Sekreteri, Grup Başkanvekili Oğuzhan Asiltürk, Başbakan Necmettin Erfoakan'ın imzasının "kararlan tasvip etmek anlamına gelmediğT yönündeki açıklamasında ısrar ederken, diğer Grup Başkanvekili Salih Kapusuz, "MGK'nin hükümete şart getiremeyeceğini" söyledi. RP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz, RP Genel Sekreteri ve Grup Başkanvekili Oğuzhan Asiltürk'ün, "MGK kararlan hiikümeti bağlamaz. Erbakan kararlara değil. prosedürü yerine getirmek üzere imza atö" açıklamasını destekledi. Kapusuz, Cumburiyet'in sorusu üzerine anayasanın MGK ile ilgili hükmünün açık olduğunu belirterek, "Anayasaya göre MGK kararlan hükümete bOdirilir. Hükümet öncelikie görûşür ve ondan sonraki süreç işler. Yani gerekli görülen kararlarla ilgili yasal düzenleme yapılır" dedi. Kapusuz, ordunun MGK kararlannın uygulanmaya başlaması için hükümete nisan ayına kadar süre verdiğine ilişkin haberler konusunda, "Bunu söyleyenler anayasa suçu iştiyor. Hükümete ve TBMM'ye direktif verecek hiçbir organ yoktur" diye konuştu. Açıklamasıyla kriz yaratan Asiltürk ise. dün bir basın toplantısı düzenleyerek yalnızca anayasanın MGK ile ilgili maddesini anımsattığını, medyanın bunu çarpıtarak "orduya rest" olarak kamuoyuna sunduğunu öne sürdü. Asiltürk, medyanın yapay gündem yarattığını ve toplumu etkilemeye çalıştığını söyledi. Bazı medya lnıruluşlannın tarafsız olmak bir yana "düşmanca" bir tavır içinde olduklannı öne süren Oğuzhan Asiltürk, "MedyaTürkSilahh Kuvvetleri'ni siyasetin içine çekmeye çafaşıyor. TSK'yi iç siyasetin içinde tutma arzusu yanüş. SanJd ordu görevini bırakmış. medya ona yön gösteriyor ve ordu eğitim konusunda, sosyal konnlarda kendi görevmin dtşında her şeyi düzenliyor. Sanki eğitimi ordu düzenleyecek. Eğjtim bir uzmanhk işi" dedi. Bir gazetede, "Asiltürk'ün inkar ettiğj imza" denilerek, Necmettin Erbakan'ın imzasının yayımlandığını anımsatan Asiltürk, bu ımzanın kararlann altına değil, bu kararlann Bakanlar Kurulu'na gönderilmesi için atıldığını savundu. Asiltürk, imzanın, "kararlan tasvip etmek anlamına gelmediği" görüşünü yineledi. Goktepe davası PoUsierin ifadesi Afyon'da ahnacak Haber Merkezi - Gazeteci Metin Gök- tepe davasında saruk polislerin talimatla ifadelerini alması istenen Eyüp 1. Ağır Ceza Mahkemesı dosyayı Afyon Ağır Ceza Mahkemesi'ne iade etti. Göktepe davasının güvenlik nedenıyle tstanbul dı- şuıa gönderildiğini belirten Eyüp 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Afyon Ağır Ceza Mahkemesi'nin dosyanın tüm işlerini "talimaüa" yaptırdığına dikkat çekti. Afyon Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Kâmil Şerif ise Göktepe davasını spor sa- lonundan adliyeye almalannı "Kendimi- n baskı altmda hissediyorduk" dıye açık- ladı. Şerif, davanın bir iki celsede bitiri- leceğini söyledi. Metin Göktepe davasında sonuç almak heT geçen gün gittikçe zorlaşıyor. 48 po- lis hakkında açılan dava tstanbul 'dan "gü- venük" nedeniyle Aydın'a gönderümiş- ti. Aydın Ağır Ceza Mahkemesi'de ilk oturumdan sonra davayı yine "güvenKk" gerekçesiyle Afyon'a gönderdi. Afyon Ağır Ceza Mahkemesi de izdiham nede- niyle spor salonunda yaparken Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın "Mahkeroeva- tandaşın ayağuıa gftmez, vatandaş mah- kemenin ayağuıa gkter. Nerede görüimüş spor salonunda duruşma yapudığr sö- zünden sonra ikinci duruşmanm adlrye- de yapılmasına karar verdi. Afyon Ağır Ceza Mahkemesi ilk dumşmada da sanık polislerin lstanbul'da bulunduğunu, bu nedenJe de ifadelerin ve tanıklarla yüzleş- tirmenin Eyüp Ağır Ceza Mahkemesi ta- rafından yapılmasını kararlaştırmıştı. Afyon Ağır Ceza Mahkemesi'nin tali- matı gereği dün Eyüp 1. Ağır Ceza Mah- kemesi'nde görülen davaya yine sanıklar gelmezken, Göktepe'nin avukatlan Fik- ret Ükiz, Mustafa Ûçdere ve Enver Akan katıldı. Mahkemede söz alan müdahıl avukat Fikret llkiz, öldüriilme olayının Eyüp Ağır Ceza Mahkemesi sınırlan içe- risinde gerçekleştiğıni, ancak güvenlik nedeniyle başka illere alındığını belirte- rek şunları söyledi: "Afyon Ağır Ceza Mahkemesi sanık sorgulannın yaptlma- s». ek savunma aünması, tanıklaria sanık- lann yüzleştirmesL dinknmesi konusun- da Eyüp Ağır Ceza Mahkemesi'ne taU- mat yazıyor. Bu durumla, CMUK 14. maddesi uyannca güvenlik gerekçesiyle dosyanın başka illere alınması çelişiyor. Kaktı ki ana dava dosyasına gönderilen adreslerle, talimat dosyasındaki mevcut adrester sanıklann bulunması için yeter- li değJL Afyon Ağır Ceza Mahkemesi'ne gelen adrester veya tebligat sonuçlan tali- mat mahkemesince bilinmiyor. Bu dunun karşısında talimat yoluylayargının makul süredetamamlanması fîilen olanaksız ha- le geliyor. Bu durum karsısında talimat yoluyla adaletin çabuklaştınunası fiilen imkânsızlaşıyor.n Müdahıl avukatlar dosyayla ilgili tüm işlemlerin ana davanın görüldüğü Afyon Ağır Ceza Mahkemesi'nce yapıhnasını istediler. Savcının da avukatlar doğruitu- sunda görüş bildirmesinden sonra kara- nnı açıklayan Eyüp 1. Ağır Ceza Mahke- mesi dosyaya Afyon Ağır Ceza Mahke- mesi'nin bakması gerektiğini açıkladı. ONGEN'E SALDIRI Çakıcı ve 6 adamına dava lstanbul Haber Servisi - Esentepe'de borsa danışmanı AdilOngen'e silahlı sal- dın düzenlenmesi ve koruması Hüseyin Yoku'nun yaralanmasına ilişkin olarak, gıyaben aranan Alaattin Çakıcı ile 6 ada- mı hakkında dava açıldı. tstanbul cumhuriyet savcılanndan Er- gün Koyuncuoğlu tarafından hazırlanan iddianamede. Çakıcı ve Adnan Çiçek i- le Kenan Ah" Gürsel'ın 10 yıl 3 ay hapis cezasına çarptınlması isteniyor. Iş Ban- kalılar Bloklan otoparkında 12 mart ta- rihinde meydana gelen olayda tetikçilik yapan ve geçen hafta tutuklanarak ceza- evine konulan Sinan Zembil ve Mehmet Mustafa BingöJ hakkında da 11 yıl 3 ay hapis cezası isteniyor. tddianamede, tu- tuklu olan Murat Özer ile tutuksuz yar- gılanmak üzere serbest bırakılan Tanju AtUıan'ın da "bu suçlara istirak" gerek- çesiyle 10 yıl 3 ay hapis cezası istemiy- le yargılanması öngörülüyor. WIİITCEZALAK LDIRILSIN TÜM MALÎYF-SEN Memurlar, en düşük nıaaşın asgari yaşam standanh olan 65 mflyon Kraya yüksehilmesini istediler. (KUBtLAY TÜNTÜL) Memurlar bugün KESK öncülüğünde sessiz yürüyüş gerçekleştirecek Maliyeçakşanı iş bıraktıHaber Merkezi - Maliye çalışanlan, REFAHYOL hükümetinın "aynma ücret politikası" ve memurlara grevii toplusöz- leşme hakkı içermeyen sendika taslağı hazırlanmasını, yurt genelinde bir günlük iş bırakarak protesto ettiler. Vergi daire- leri önünde" toplanan memurlar, en dü- şük maaşın asgari yaşam standardı olan 65 milyon liraya yükseltılmesini istediler. Yapılan açıklamalarda eylemlerin devam edeceği belirtilerek çalışanlara vergi da- irelerinin açık olduğu cumartesi ve pazar günleri işe gitmemeleri yönünde çağn yapıldı. Istanbul'daki çeşitli vergi dairelerinde çalışan memurlar da Tüm Maliye Çalı- şanlan Sendikası'nın çağnsı üzerine iş bırakma eylemi yaptı. lstanbul Defter- darlığı önünde toplanan memurlar, mali- ye işkolunda yaşanan baskılara, sürgün- lere, REFAHYOL kadrolaşmasına karşı ve grevli-toplusözleşmeli sendika yasa- sının hen çıkanlmasını istediler. Sendika adına yapılan konuşmalarda, önemli-önemsiz, silahlı-silahsız, bürok- rat-yönetici-alt tabaka memur aynmına karşı, ek zammın bütün emekçilere eşit uygulanması ve insanca yaşam düzeyin- de bir ücret için, üretimden gelen güçle- rini kullanarak iş bıraktıklan vurgulandı. Kadıköy'deki Rıhtım Veraset Vergi Da- iresi önünde toplanan maliyeciler de ay- nı istekleri dile getirdiler. Anakara Ulus'taki Atatürk anıtı önün- de toplanan memurlar, "Önemsiz memur hesapsoruyor" pankartlan taşıdılar. Ma- liye çalışanlan adına konuşma yapan Tüm Maliye-Sen Ankara Şube Başkanı Ali Gürcan, REFAHYOL hükümetinın çalışanlann ekonomik ve sosyal haklan- nı gasp etme çabası içinde olduğunu söy- ledi. tzmir'de Konak Alanı'nda yapılan ey- lemde konuşan Tüm MaHye Sen İzmir Şu- be Başkanı RanüzSağlam, bir günlük iş bı- rakma eyleminin uyan niteliğinden oldu- ğunu, grevli-toplusözleşmeli sendikal hak- lann verilmemesi, soruşturmalann ve sür- günlerin durdurulmaması halinde önümüz- dekı günlerde yine üretimden doğan güç- lerini kullanacaklannı belirtti. Susurluk komisyonu Koman'ın mektubu üyelerden gizlendi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-TBMM Susurluk Araştır- ma Komisyonu'nda rapor yazı- mının tamamlanması için geriye sayım başlarken iktidar partili üyelerle muhalefet partili üyeler arasındaki gerginlik, basın önün- de taruşmaya dönüşecek kadar tırmandı. Jandarma Genel Ko- mutanı Orgeneral Teoman Ko- man'ın komisyona ifade v erme- ye gelmeme nedenlerini anlattı- ğı mektubunun komisyon üyele- rinden bir ay süreyle saklandığı ortaya çıktı. Komisyon Başkanı Mehmet Elkatmış ile DSP'li üye Sema Pişkünsüt, bu nedenle ga- zetecilenn önünde tartıştılar. Rapor yazımı çalışmalannın devam ettiği komisyonun dünkü toplantısı gergin geçti. Ko- man'ın, komisyona bilgi verme- me gerekçelerini açıkladığı mek- tubunun komisyon üyelerinden bir ay boyunca saklanmış olma- sı, Elkatmış ile Pişkünsüt arasın- da tartışma yaşanmasına neden oldu. Gazetecilerin önünde mey- dana gelen tartışmada Elkatmış, Koman'ın mektubunu kastede- rek "Çeiik kasaya mı koyduk? Ne yapmışE?" dedi. Pişkinsüt ise " Yapmayın baskan. bu mektubu 32 gün gizli tuttunuz" diyerek tepkisinı dile getirdi. Pişkinsüt, üyelenn komisyona geç gelme- lerini de eleştirdi.Gazetecilerin, komisyon raporunda bazı kişiler hakkında Meclis soruşrurması istenip istenmeyeceğine ilişkin bir sorusuna RP'li Hayrettin Di- lekcan, "Soruşturma istemek için o kisjnin siyasi sorumluluğu olmasıgerekir. Omeğin biz Meh- met Ağar'ın genel miidüriüğü dönemini arastınyoruz" dedi. Bunun üzerine Pişkinsüt. bu gö- rüse katılmadığını vurgulayarak "O zanıan Tansu ÇOler. 1992'den bu vana sivasi sorumlu" dedi. Sabancı Center davası basladı 4 sanık hakkında idam cezası istendi HÜLYATOPCU lstanbul DGM Savcılığı, Sa- bancı Center'ı basarak Ozdemir Sabana. Toyota-Sa Genel Mü- dürü HahıkGörgün ile sekreteT NUgün Hasefe'yi öldürdükleri öne sürülen Mustafa Duyar, Fehriye ErdaL İsmail Akkol ile bu kişilere eylem emrini verdi- ği savunulan Ercan Kartal'ın da aralannda bulunduğu 11 sanık hakkında dava açtı. _ tstanbul DGM Savcısı trfan Ozhyen tarafından hazırlanan iddianamede iddialar Duyar'ın anlatımlanna dayandınldı. Sa- nıklardan Mustafa Duyar ile ts- mail Akkol'un hâlâ Bayrampa- şa Cezaevi'nde DHKP-C dava- sından tutuklu bulunan Ercan Kartal'tan eylem talimatını al- dıklan belirtildi. tddianamede eylemde kullanılan cep telefon- lan ile silahlann samklardan Fatma Erdem aracılığı ile sağ- landığı kaydedildi. tddianamede Buca Ceza- evi'nde 1995'in eylül ayındaüç kişinin ölümüyle sonuçlanan saldınya ilişkin olarak Ercan Kartal'ın Mustafa Duyar ve İs- mail Akkol'a Maslak'taki tl Jandarma Alay Komutanlığı'na silahlı saldında bulunma tali- matı verdikleri öne sürüldü. Mustafa Duyar, İsmail Ak- kol, Fehriye Erdal ile bu kişile- re eylem talimatı verdiği öne sürülen Ercan Kartal hakkında TCY'nin "Anayasal düzeni de- ğtştinnek" fiilini düzenleyen 146. maddesi uyannca idam ce- zası istenen iddianamede yar- dım ve yataklıkla suçlanan Fat- ma Erdem, Metin Narin, Ejder Güngör. Mehmet Gökmen, Fer- han Taş, Melek Akkaya ve Naz- h Güngör hakkında ise 7.5 yıla kadar hapis cezası istendi. 8O ^ İ CHP lstanbul Kadm KoDan üyeleri, Çağdaş Yaşamı Destekle- Ş ğ l m e Denıeği,AtatürkçüDüşünceDerneğiveÇagdaşHukukçu- lar Derneği üyeleriyle birükte dün Galatasaray Postanesi'nden Milli Eğitim Bakanhğı ile TBMIVl'ye 8 yritak kesintisiz temel eğitim taleplerini içeren telgraflar çektilcr. 8 yıiük kesintisiz temel eğitirnin parti ya da politika sorunu değil, çağdaş insan ve çağdaş toplumun sorunu olduğunu belirttiler. Laiklik ve çağdaş eğitimle ilgili çeşitli sloganlar atan kadınlar adına açıklama yapan CHP İl Kadın Kurulu Başkanı Muazzez Çelebi, Türkiye'nin, dünyadaki 199 ülke arasında, 5 yıllık temel eğMmde ıs- rar eden 12 ülkeden biri olduğuna dikkat çekerek, I ürkive'nin bir an önce bu ayiptan kurtulup 8 yıllık zorunlu, kesintisiz, bilimsel ve laik eğitime geçmesi gerektiğini vurguladı. Birieşik Kadm Platformu (BÎRKAP), miİletvekilleri ve esjerine mek- tup göndererek, şeriatçı gelişmeler karsısında "susmamalarT çağnsında bulundular. (Fotograf: KADER TUGLA) MCK toplantısı Ankara'da yoğun trafık ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Necmet- tin Erbakan ve RP'lılerin, MGK kararlanyla ilgili ola- rak gerilimi tırmandıran açıklamalan, kurulun mart ayı toplantısından önce An- kara'da yoğun trafiğe neden oldu. Başbakan Necmettin Er- bakan'ın, pazartesi günkü MGK'de, "8 yunk kesintisiz zorunhı eğhhne geçttmeyece- ğini sövieyeceği'' mesajlan üzerine, önceki gün saatlerce süren bir toplantı gerçekleş- tiren komutanlann, kararia- rdan ödün vermeyecekleri yönünde kararlılıklannı bil- dirmelerinin ardından, Baş- bakan Yardımcısı Tansu Çffl- ler, dün Genelkurmay'a git- ti. Genelkurmay Başkanı Or- general İsmail Hakkı Kara- dayı ve bazı komutanlarla gö- rüşen Çiller'e, görüşme sıra- sında ödün verilmediği öğre- nildi. Çiller, Genelkurmay Karargâhı'ndan aynldıktan sonra, Erbakan ile bir araya geldi. Çiller'in Erbakan'la yaklaşık 45 daika süren gö- rüşmesinin ardından, Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağ- lam, Başbakan'la görüştü. Her iki görüşmede, özellikle Çiller'in Genelkurmay'dan aldığı görûşlerin değerlendi- rildiği öğrenildi. Çiller, Erbakan'la görüş- mesinin ardından yaptığı açıklamada, Genelkurmay Başkanı Karadayı ile ülkede- ki terör, Arnavutluk'ta yaşa- nan ve Balkanlar'da güvenli- ği tehdit eden sorunlar başta olmak üzere dış politika ve "diğer konulan" görüştükle- rinı belirtti. Çiller'in Genel- kurmay'da bulunduğu saat- lerde, MGK Genel Sekreteri Orgeneral llhan Kıhç da Çan- kaya Köşkü'ne çıkarak, yurt- dışı gezisinden dönen Cum- hurbaşkanı Süleyman Demi- rel ile görüştü. Kılıç'ın, pa- zartesi günkü toplantı günde- mine ilişkin olarak Demirel'e bilgi sunduğu ve gündemle ilgili son değerlendirmenin yapıldığı öğrenildi. MGK'nin asker kanadının, hükümetin uygulamalannı nisan ayı sonuna kadar izle- yeceğine dikkat çeken kay- naklar, toplantıda Erbakan veya Çiller'in gündeme ge- tirmemesi durumunda 28 şu- bat kararlannın görüşülmesi- nin beklenmediğini bildirdi- ler. Yeni bir krizin ortaya çüc- maması için dün yapılması gereken Bakanlar Kurulu da toplanmadı. Başbakan Erba- kan, dün topladığı partisinin başkanlık divanında, kur- maylannm sorusu üzerine 8 yıllık temel eğitim konusunu MGK toplantısmda gündeme getirmeyeceğini söyledi. HÜCRE EVİ BASKINI Çarkınyine mahkemede lstanbul Haber Servisi - Nişanta- şı'nda 6 yıl önce 2 kişinin öldüğü, 1 ki- şinin yaralandığı hücre evi operasyo- nuyla ilgili olarak, Susurluk soruştur- ması kapsamında tutuklanan eski özel timci Ayhan Çarkm'ın da aralannda bu- lunduğu 12 polisin yargılanmasına de- vam edildi. Çarkın, ifadesinde suçla- malan kabul etmediğini söyledi. Duruşmaya, Metris Cezaevi'nde tu- tuklu bulunan Ayhan Çarkın, tutuksuz yargılanan polıs memuru AB Ersan ve komıser Dursun AH Öztürk katılırken, diğer tutuksuz sanıklar emniyet amiri AH Çetkin, başkomiser tsmafl Ana, baş- komiser AB Bulut, polis memurlan MehmetBaki Avcı, Yaşar Uzun. Abdul- kadir Dilber, Yaşar Karaçam, Yunus Yıldırgan ve Hacı Güngör gelmedi. Mahkeme İfadesi alınamayan polis- lerin sorgulaması için duruşmayı erte- ledi. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Dış Politika Şaşkınlığı Türkiyemizde her şey gitgide zorlaşmakta. Ama galiba en zor şeylerden birı, Doğruyol hükümetinin dış politikasını ve dış ilişkiler konusundaki tavır ve tutumlarını değeriendirmek. Sevgili Ergun Balcı'ya Allah kuvvet ve sabır versin. Bu konu, geçen çarşamba günü Türkiye'ye ge- len Almanya Dışişleri Bakanı Klaus Kinkel'ın ziya- reti öncesinde ve sırasında, Başbakanımızın ve Dı- şişleri Bakanımızın tutumlanndaki tutarsızlıklardan ötürü aklıma geldi ve siz değerli okurlanmla pay- laşmak istedim. Zira atalanmız ne demışler: "Sıkın- blarpaylaşıldıkça azalır, sevinçlerpaylaşıldıkça ço- ğalır." Doğrusu zaman zaman paylaşarak çoğalt- tığımız sevinçlerimiz de oluyor. Fakat sıkıntılarımı- zt ne kadar paylaşırsak paylaşalım, bir türlü azal- tamıyoruz. Toplumsal bir paranoyaklığın esiri olduk gibime geliyor. • • • Ziyaret öncesinde Erbakan Hoca, partisinin TB- MM grubunda yaptığı toplantıda, "Senı şu şartla- ra bağladık, bizim dediklerimıziyap şeklindeki mu- ameleyi kimse Türkiye'ye gösteremeyecek" de- miş. Gel de altına imzanı atma. insanın gidip Ho- ca'yı alnından öpesi (!) geliyor... Aynı konuşmasın- da, Avrupa Birliği'nın Türkiye'ye karşı takındığı hak- sız tavn da eleştiren Sayın Erbakan, "... Bu olay- lardan dolayı önlerine bakmak zorundalar" diye eklemiş. Şakası bir yana, Hoca'nın bu söyledikleri, ger- çekten Atatürk Türkiyesı'nin başbakanına yakışan şeyler, duymayı özlediğim ve duymaktan son de- rece memnun olduğum şeyler. Ve her kim olursa olsun, Türkiye'nin Avrupa ülkeleriyle olan ılişkileri- ni boyle ele alan bir siyasetçiye övgüler yağdırmak istiyorum. Ama olmuyor... Olmuyor. Çünkü Hoca'nın bundan bir süre ön- ce, Libya lideri Kaddafi karşısındaki "ezik" tavn ak- lıma geliyor. Olmuyor. Çünkü, Hoca'nın bu söylediklerinın ar- dından amacının ne olduğu konusunda kuşku ta- şıyorum. Acaba bu sözlenn ardındaki amaç, onur- lu bir dış politika uygulama konusundaki kararlılık mı, yoksa Türkiye'nin yolunu Batı'dan ayırıp islam dünyası içinde macera aramak mı? Olmuyor. Çünkü, aynı Erbakan'ın bundan bir sü- re önce Iran devlet adamları karşısındaki tavn ve tutumu aklıma geliyor. MİT'i neredeyse şikâyet e- den bir üslup içindeki konuşmaları ve özür diler hal- lerini anımsıyorum. Nerde devletine ve ulusuna güvenen bir devlet adamının onuıiu "çıkışlan", nerde bizım Erbakan Hoca'mız... • • • Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Sayın Çiller'in hastane mutfaklannda yaptığı teftışler ile çocuk ve yaşlılar konusundaki duygu sömürüsü sona erdi. Şimdi sıra karakol teftişlerıne geldi. Bu aradasağlık politikası konusundaki "skandal çıkış- lan " basınımızda hak ettiği yanıtı bulamadı. Bir dok- torun hastalannı "tacizetmesim"günlercemanşe- te alan yazılı basınımız da, aynı konuyu günlerce tartışan görüntülü basınımız da bir başbakan yar- dımasının sağlık konusundaki böylesıne önemlı "çtkıştnr manşetealamadılar. Zaten daha önce de bunları dile getirmişti. Sayın Çiller'e göre hastaneler işyeri, hastalar da "müşteri" olacakmış. Tabii hastaneler işyeri olun- ca, kaçınılmaz bir biçimde "kâramacı" da günde- me gelecek. Ve bunu dile getirmekten bile çekin- mediler. Herkes ayda altı milyon lıra vererek sağlık sigortası yaptıracakmış. "Ne olacak şekerim, bo- ğazda bir kişinin akşam yemeği parası..." Tannm, ne günlere kaldık! Bu düzen sigorta hastanelerinde de uygulana- cakmış. Yıllarca alınterleriyle SSK'yi besleyen işçı- ler de, onlann sendikalan da "kıyametı kopartmı- yoriar". Grev yapmıyorlar, şalter ındırmiyorlar, ya- şamı durdurmuyorlar... Böyiesine mi "efsunlandı" toplumumuz, böyle- sine mı uyuşturuldu? Tepki vermeyi tümüyle mı unuttuk? • • • Tansu Çiller'in, Kinkel'i karşılamaması da "kır- gınlık", ya da "kızgınlığındanmış". Çok yaşasın bu Çiller. Yahu adamlar "asla yüzünü görmek istemi- yoriar." Kinkel zorunluluktan geliyor. AB kulislerin- de espri konusu olduk sayelerinde. Bir de "kolejli kızkaprisi". Bu kadarına layık değiliz... italyan STÖ temsilcileri 'Giineydoğu kan aghyor' lstanbul Haber Servisi - OHAL bölgesinde incele- me yapan ttalyan delegas- yonu, aç, işsiz ve çöplükte yaşayan insanlar gördükle- rini belirterek "İtalya'dava- künuş köylerin ve katkdilen çocuklann fotoğraflannı ya- yımlavacağız. Demokratik- leşme adımı atmamakta ıs- rar eden Türki\e devletinin aleyhine propaganda vapa- cağH" dediler. Toplam 16 ttalyan sivil toplum örgütü temsilcısin- den oluşan "Gözlem Eld- bT. "Divarbakır'a Bir Köp- rü Organizasyonu" adıyla 19 mart - 27 mart tarihleri arasında OHAL bölgesini gezerek incelemelerde bu- lundu. İHD tstanbul Şube- si'nde dün gazetecilere göz- lemlerini anlatan ekip lide- ri Daria Dell Antonia. "Gü- neydoğu bölgesinde durum içler acısrv dL Türk devieti- nin bölgede demokratikleş- me adımı atmavacağı açık. ttafya'ya gittiğimizde, >akıl- nuş, yıkünuş, boşaitılmış köyler ile katledilmiş çocuk- lann fotoğraflannı ve notia- runızı yayımlavacağız"' de- di. İtalyan delegasyonu adı- na konuştuğunu söyleyen Antonia, sözlerine şöyle de- vam etti: "Türk yetkuiler, Güney- doğu bölgesinde sorun oJ- madığuu ifade ediyorlar. Ancak, Avrupa'nın çeşitli organizasvonlan. OHAL bölgesinde kısıtiamaya uğ- ruyonız. Nevruz günü gjtti- ğimiz Diyarbakır Bab- kent'te insanlar büyük bir coşkuyla kutlama yapıyor- lardt Asker. polis ve korucu- lar. basuı kartımız olmadığı için bize büyük zoıiuklar çı- kardı.Saat03.00sıralannda Darkapı'va doğru "ozgür- lük ve banş sloganlanyla yürüyüşe geçen topluluğa, havaya ateş açan poüster sal- dırdı. Diyarbakır, Şırnak ve Hakkâri'de yapüğımız ince- lemelerde, bölge halkımn iş- siz ve aç olduğunu. köyleri boşamlan ve göçe zoıianan insanlann çöplük içinde ya- şadığını tespit ettik. Yükse- kova ilçesinde dikkatimizi çeken en önemli nokta uy uş- turucu işinin merkezi ohna- sıydı. Ancak, uyuşturucu operasyonunda gözaltına alınan kişiler Diyarbakır Cezaevi'ne göndcrilirken Yüksekova Belediye Başka-, nı'nın akrabası olan Musta-. fa Zey dan'm DY P milletve-: kili olarak Mecüs'te bulun- ması çok ilginç." ; Antonia, Çukurca'da; köylüler tarafından kendi-' lerineverilenfotoğraflarda,' aralannda bir çocuğun da bulunduğu 3 kişinin pa-' ramparça cesetlennın gö-- ze çarptığını kaydetti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear