23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 HATT1997CUMARTESİ • • * • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 istrcj PB 12 Ecrr- PB 10 Çgaole PB 10 Kca PB 1Ç> Iznr Y 16 McllS Y 17 Ayiır 19 Deiız 17 ZoıgjJak PB 9 Antalya Sınop Samsun Trabzon Gıresun Ankara Korya Eskşehır Sıvas PB Y Y Y PB PB PB PB 1U 11 9 9 10 11 10 9 Y 18 Kars Adana Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Sıırt Hakkâri Van PB PB PB PB PB PB PB PB 19 19 10 17 10 10 2 3 Yurdun kuzey ve batı kesimlen çok bulutlu. Ege ile Batı Akdenız yağmur ve sağanak yağışlı, Doğu Karade- nız kıyiları yağmurlu ıç kesımlerı ile Doğu Anadolu'nun kuzeyı kar yağışlı geçecek. Hava sıcaklığı yurdun kuzey ve batı kesımle- nnde azalacak. dığer yerlerde değişmeye- cek Londra Paris Roma Berlin Amsterdam Madrid Sofya Bruksel Y Y PB ÇB ÇB PB PB ÇB 1U 12 16 11 9 20 4 9 Atina Budapeşte ÇB 11 Münih Mılano Oslo Helsınkı Stockholm Belgrad Viyana Bonn PB K K PB PB ÇB ÇB 16 6 3 1 10 12 10 «•k Yağmurkı ÇB 10 PB 15 Parçalı bulutlu i SlSİ Bulutlu ^ Çok bulutlu G t N C E L CÜNEYTARC4YÜREK UBMarafı 1. Sayfada uçuyorlar." ı, anayasanın 2. maddesini yadsıyan hare- keieryaptıktan, hertürlü naneyiyediktensonra... Tük-e'de "laik faşistlik'ten sözaçıyor. Saoe Hanım sadece Bakanlar Kurulu'nda değil, Ça^aya Köşkü'nde de "laikliğe karşı hıçbirgirişim- lercnadığını" söylüyor Takkeli'yi savunuyor. Oreğin Cumhurbaşkanı'na, "Şu ana kadar laik- liğt c/kırı tek bir karamame çıkanlmamış, kanun seikidılmemiştir" diye başlıyor: 'H.kümetimizin laikliğe aykm tek bir icraatı o/- marr>ştır, olması da mümkün değildır" diye sürdü- rÜNor l?te. ikilinin MGK'deki temel savunma stratejile- ri.. Buarada, TV'lerden Refah'ın kadrolaşma hare- ket rakamlarla duyuruluyor. Tam 60 bın küsur "mi- //faı'antilaik hareketin öncüleri olarak devletin o- dat roktalarına yerieştiriliyor. Arra, Şaibe Hanım'ın gözlerim iktıdar, Termmuz 1998 de oturacağını sandığı Başbakanlık koltuğu köı emış. Ne başka gerçekleri görüyor, ne söyle- nenlei duyuyor! "fekkeli, son kez sözlü uyarılardan geçtiğı Çanka- ya'dan çıkarken hükümetın mislı görülmemiş bir "ate~k ıçinde" olduğunu söylüyor. Şaibe Hanım ise "Hukjmet bir aile gibi devam ediyor" diye destek veryor. Şaoe Hanım'la Takkelı, laikliğe karşı davranışla- rı drradığını söylerken "Sincan'daki şeriat tören- teriın geçen yıllarda da düzenlendığini" örte sü- rüyor olayın büyütülmemesi gerektiğine hem çev- relerni hem de Çankaya'yı inandırmaya çabalıyor- lar. Aldıkları yanıt basit: Demek kı, geçen yıllar Sin- can'daki şeriat gösterilerinde önce polis, sonra sav- cılık, üstüne düşen görevı yapmamış. Takkeli ile Şaibe Hanım yanıtı "es" geçiyor, dinlemiyorlar bi- le. __ Asıl olan Mantıkları şu: Biri kişisel ıkbal, öteki Türkiye'yı de çölde çadır devletine dönüştürme uğruna... El ele vermış, laik cumhuriyeti karanlığa sürüklüyorlar. MGK toplanıyor, askerlerin nelere parmak basa- caklarına dair türlü rıvayet dolaşıyor. Açıp bakınız gazetelere; RP Genel Sekreteri Asiltürk umursa- mıyor. "Türban kararnamesinin yeniden imzaya açı- lacağını müjdelıyor!" Türkiye'de kafalar karışık. O kadar ki umutlar par- lamentoya değil. MGK'ye bağlanmış. Olumlu so- nuç bekleyenler azınlıkta. Karamsar olasılıklarla yo- rum yapanlar giderek artıyor. Bir yanda demokrasi. Öte yanda, RP kaynaklı olaylarm tırmandırdığı darbe söylentileri. Ortada "rejimin kalbi" parlamento. Darbe istemıyoruz, güzel. Demokrasi yaşasın di- yoruz, tamam. Evet, ama parlamento bunalımaçö- züm ya da çare bulmamakta adeta direniyor! Re- jim iki arada bir derede sıkişıp kalmış. Bu üıkeyi karanlık kafaların elıne bırakırlar mı? Öyle ki; Cumhurbaşkanı Demirel'in Takkeli'ye yazdığı -kopyasını Genelkurmay'a gönderdiği- bir mektup irticaya karşı giderek kabaran duyguları doruğe taşıyor. Özel ikle Hümyet'teki haberi önce yalanlıyor Çan- kaya. Ne var kı, yalanlama "ince bir üslupla", ha- berin içeriğine yönelik bir biçimde yazılmış. Çanicaya'nn Takkeli'ye son görüştükleri "21 şu- battan 'sonra bir mektup göndermediği" açıkla- nıyor. Deneyimlı gazeteciler "21 şubattan önceki' günlern taritvni taşıyan bir mektup" araştırıyorlar. Başka kurumlara da gönderildiği yalanlanmayan mektuoun, boylesine duyarlı günlerde ve hele MGK toplajtısından önce "gizlı kalması" olası mı? Elbet- te hayr! Takkeli'ye rejim konusunda uyarılar içeren mek- tup "mealen'de olsa bir gün sonra. üstelik bu kez Oemirel'in doğrulayan sözleriyle, kamuoyuna sunu- ,luyor. RP dışındao hemen her kesimde onaylanan bir mektıp üzernde "tarıh tartışmaları "na gerek var , mıydı' 1 Meltubuntanhı önem taşımıyor. Önemli olai mektubun "tarihsel" içeriği. ULUSASESLENİŞ' Erbakan'dan rejim ırransına yanıt yok AT*CARA (Cumhuriyet Bürc»H)-Ba^akan Necmet- tin Elöakan 'lm ılk 2 aylık döneninde, 36tnlyonlira- lık tanm derekleme ahmı yapta.îannı, x>syal Yardım- laşrr». \e Dıyanışma Fo- nu'nnan 60 mlvon liralık yarc3rnda hlunulacağını. karraı kesırcnde 137 bin 60O :işinin şe alındığını. kan-ıı bankaan aracılığıyla esn-aa 150:nKon liralık krecd \erik|ıni söyledi. Ba^hkan'ıı çekımi kritik M i l l Güvnlık Kurulu (ML<X) toptntısından önce yapvaan ve ~3\LM kulisle- rin<^(yayıla]iarbe senaryo- l karşı ımt tıiteliği ta- ğ sar an "Ulusa ses- konunasında sadece g oy taanına yönelik ekc2»Dmik pjelere değin- me: sdikkai.ektı. KELnakan. in televizyon- -4ar-«d vayırunan "Icraaûn ;*1rinirıı" alı programda "yaşjrıjı korumada, ekono- mLFJmlandaı gelışmeleri ça- lış-^alar, kö u \e esnafa da- gıtz*rıı.n kayudarla anlattı. t^fcakan sçen 7 ay için- de tnm de-.ekkme alımla- Muhtıra gîbi tavsiyeANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - REFAHYOL hükümetinin laik cum- huriyeti hedef alan yönelimleri ve uyarılara karşı kayıtsız tavn nede- nıyle gergin bir ortamda toplanan Milli Güvenlik Kurulu (MGK). 8 sa- at 50 dakika süren değerlendirme- siyle tarihinin en uzun toplantılann- dan birini gerçekleştirdi. Cumhur- başkanı ve komutanlann anayasal çerçevenin aşılmasından ve devlette- ki şeriatçı kadrolaşmadan rahatsızlık duyduklan, Başbakanlık'ta memur- larla birlikte cuma namazı kıldıktan sonra MGK'ye giden Başbakan Nec- mcttin Erbakan'ın "Türidye'de fa- şist laik düzen var" sözlenyle sergi- ledığı yaklaşımlanna tepki göster- diklen bildirildi. Yaklaşık 70 sayfa- lık bir MtT raporunun da okunduğu toplantıda, "laik Türkij'e Cumhuri- yeti'nin temel esaslanna aytan" dav- ranışlann "yeniyaptinmlara" neden olacağının altı çizilerek REFAHYOL hükümetine açık bir "müdahale" uyansı yapıldı. "Kritik*" olarak nıtelenen \e yer- li, yabancı basın-yayın kuruluşlan- nın oluşturduğu "medyaordusu'" ta- rafmdan izlenen MGK toplantısına, Genelkurmay Başkanlığı ile Milli Is- tihbarat Teşkilatı'nın (MİT) istihba- rat başkanlannın da katılmalan dik- kat çekti. Çankaya Köşkü'nde dün saat 15.10'da başlayan toplantıyı, yerli ve yabancı basın kuruluşlanndan çok sayıda muhabır, foto muhabiri ve ka- meraman izledi. Alışılmışın üzerin- deki ilgi nedeniyle korumalar ve ba- sın mensuplan arasında zaman za- man tartışmalar çıktı. Çok sayıda te- levizyon kanalı da Köşk'ün 1 no'lu kapısının önünde canh yaym gerçek- leştirdi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demi- rel başkanlığındaki toplantıya. MGK'nın anayasada sayılan üyeleri olan Başbakan Necmettin Erbakan, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tansu Çiller, Içişleri Bakanı Meral Akşener. Milli Savunma Ba- kanı Turhan Tayan. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İstnail Hakkı Ka- radayı ve kuv\ et komutanlarının ya- nı sıra MİT Müsteşan Sönmez Kök- sal, Genelkurmay Istihbarat Başka- nı Korgeneral Çetin Taner, MGK Genel Sekreter Başyardımcısı Kor- general Necdet Timur ile MÎT tstih- barat Daire Başkanı. Dışişleri Ba- kanlığı Müsteşan OnurÖyinen. Em- niyet Genel Müdürü Alaaddin Yük- sel ve Olağanüstü Hal Bölge Valisi Mecati Biücan da katıldı. Erbakan'ın gündem ricası Erbakan'ın. gecikerek katıldığı toplantımn hemen öncesinde MGK Genel Sekreteri Orgeneral tihan Kı- hç'la görüşmesi "sürpriz" olarak de- ğerlendirildi. Erbakan'ın Kılıç'a. "şeriatçı tehdit" konusunun dünkü toplantımn gündeminden çıkanlma- smı önerdiği kaydedildi. Çiller'tn de aynı istemi çarşamba akşamı görüş- tüğü Demırel'e ılettiğmın kulislerde dile getirildiğine ışaret edildi. Yaklaşık 70 sayfalık bir MİT rapo- runun da okunduğu toplantıya ko- mutanlann aynntılı dosyalarla katıl- malan dikkat çektı. Komutanlann, toplantı bınasına ana kapıdan değil de Cumhurbaşkanlığı Muhafız Ala- Milli Cüvenlik Kurulu acıklaması yı'ndan gelmeleri dikkat çekti. MGK, Erbakan'ın 10 dakika geç gelmesi nedeniyle 15.10'dabaşladı. Basının görüntü alması sırasında De- mirel'in gerginolduğugözlendi. Ka- radayı, solunda oturan Kara Kuvvet- leri Komutanı Orgeneral Hikmet Köksal ile konuşurken Hava Kuv\et- len Komutanı Orgeneral AhmetÇö- rekçi üe Denız Kuv\etleri Komuta- nı Giivcn Erkaja'nın da birbirlenne espn yaparak gülüşmeleri dikkat çekti. Gergin olduğu, ancak basın görün- tü alırken tebessüm etmeye özen gösterdiğı gözlenen Erbakan. bir sü- re yanında oturan Çiller ile sohbet etti. Kanal D anahaber bülteninde, dudak okuma yöntemiyle Çıller'in yanında oturan Tayan'a. "Sahiplikse, bu iilke kurtanhr, bu hükümot kur- tanr"dedığı savunuldu. Karadayı, şenatçılığa karşı devle- tin kendisini koruyacak önlemleri al- maya mecbur olduğunu vurgulayan ve Erbakan'a "uyan mektubu" gön- deren Cumhurbaşkanf nın açıklama- lannı destekledıklennın altını çize- rek hükümete mesajını MGK'den önce verdi. Erba- kan'ın, Köşk'ten aldığı uyan 'Cumhuriyetyasalanndan tavizyok' 1- Mılh Güvenhk Kurulu, 28 Şubat 1997 günü Sayın Cumhurbaşkanı baş- kanlığında Başbakan. Genelkurmay Başkanı. Dışışlen Bakanı \ e Başbakan Yardımcısı, Milli Savunma Bakanı. tçişleri Bakanı, kuvvet komutanlan. Jandarma Genel Komutanı ve MGK Genel Sekreteri'nın iştırakleriyle Çan- kaya Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nde ayîık olağan toplantısını yapmıştır. 2- Kurulun bu toplantısında; bölücü terörle mücadelede şimdıye kadar alı- nan tedbirler ve elde edılen sonuçlann genel bırdeğerlendirmesı yapılmış. bu mücadelenin devletimizın ülkesi ve milletıyle bölünmez bütünlüğüne gö- nülden ınanmış, bu ınancı sonsuza dek sürdürmeye azimlı halkımızın. basını- mızın devletin bütün kurum ve kuru- luşlan ve milli ıradenın sembolü olan yüce parlamenlonun destekleriyle çok olumlu bir noktaya ulaştığı müşahade edilmiştir. Elde edılen bu sonuçlann bundan sonra halkımızın huzuru ve güvenliği ile ekonomik, sosyal, kültürel ve siya- sal yaşamına olumlu olarak yansıması için bu konuda alınacak tedbirlenn bir plan dahılınde süratle yürürlüğe konul- ması gerektiğı hususunda göriiş birli- ğine vanlmıştır. Alınacak bu tedbirlerin güvenlik içinde gerçekleştirilebilmesi bakımın- dan halen 9 ılde devam ermekte olan olağanüstü hal uygulamasının 30 Mart 1997 tarihinden itıbaren 4 ay daha uza- tılması u\ gun bulunmuş ve bu görüşün Bakanlar Kurulu'na bıldirilmesine ka- rar verilmiştır. 3- Toplantıda Kıbns sorunu ve Yu- nanistan'la ilişkilerle ılgili durum de- ğerlendirmesi yapılmış, bu konuda Türkiye'nin ve KKTC'nin hak ve men- faatlerinı korumayı amaçlayan siyasi, ekonomik ve askeri tedbırler uygun bu- lunarak Bakanlar Kurulu'na bildiril- mesine karar venlmiştır. 4- Toplantıda bilhassa anayasa ve Atatürk milliyetçiliğine bağlı demok- ratik, laik ve sosyal hukuk devletı ola- rak belirlenen Türkiye Cumhuriyeti Devletf ne karşı çağdışı bir kisve al- tında zemın oluşturmaya yönelik rejim aleyhtan faaliyetler de gözden geçiril- miş. Türkiye Cumhuriyeti 'nin varlığını, Atatürk ilke ve inkılaplan doğrultusun- da çağdaş medeniyet yolunda demok- ratik sistem ıçerisinde ılerlemesınin te- mınat altına alınması ve cumhuriyet yasalannm uygulanmasından asla ta\ iz verilmemesi gerektiği, Anayasanın tanımladığı cumhuriye- tin demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ilkelennin sağlıklı bir şekilde düzenlenmesine imkân saglayacak gü- venlik ulusal banşın önem ve öncelik taşıdığı, - Cumhuriyet ve rejim aleyhtan yı- kıcı ve bölücü gruplann laik ve antila- ik ajTimı. demokratik ve sosyal hukuk dev letıni güçsüzleştırmeye yeltendik- leri. - Türkiye'de laikliğin sadece rejimin değil aynı zamanda toplum huzuru ve demokrasinm de teminatı ve bir yaşam tarzı olduğu, - Devletin yapısal özünü oluşturan sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleri anlayışından vazgeçılemeyeceği, yasa- larla belirlenmış kurallann gözardı edi- lerek yapılan çağdışı uygulamalann da hukukun üstünlüğü ilkesiyle bağdaş- mayacağı. - Türkiye'nin 1997 yılı içinde, AB'ye tam üye olacak ülkeler listesi- ne girmeyı öncelikli bir hedef olarak sürdürdüğü böyle bir dönemde resmı ve sivil kurum ve kunıluşlann bu sü- rece katkıda bulunmasının gerekli ol- duğu, bu sebeple Demokrasimiz hak- kında kuşkulara yol açacak. Türkı- ye'nin yurtdışındaki imajı ve itıbannı zedeleyecek, her türlü spekülasyona son vermek gerektiği. Türkiye Cumhu- riyeti'nin laik. demokratik. ınsan hak- lanna saygılı. sosyal bir hukuk devleti olduğu yönündekı temel ılkelerin ana- yasamızın ve devletımizin teminatı al- tında olduğu, rejimin; kendisine ve ge- leceğıne yönelik tartışmalann içinde bulunduğumuz ortamda Türkiye'ye yarardan çok zarar verdiği, - Açıklanan bu esaslar aksine davra- nışlann toplumumuzda huzur ve gü- veni bozarak yenı gergınliklere ve yap- tınmlara neden olacağı değerlendiril- miş, bu konularda alınacak ve alınma- sı gereken tedbirler uygun bulunarak bu tedbirlenn Bakanlar Kurulu'na bıl- dinlmesme karar verilmiştır. nnı yüzde 90 düzeyinde art- tırdıklannı. köylüye 1996 yılında 43.6 trilyon liralık, son 2 ayda da 136 trilyon li- ralık ödeme yaptldığını söy- ledi. Esnaf ve sanatkâra son 2 ayda kamu bankalan aracı- lığıyla 150 trilyon liralık kredı dağıtıldığını bildiren Erbakan. süt alım fiyatlannı da yüzde 150 oranında viik- selterek hay\ancılık yapan- lara büyük ka> nak aktanldı- ğını bildirdi. "Fak-Fuk-Fon" diye ad- landınlan Sosyal Yardımlaş- ma ve Dayanışma Fonu'n- dan gereksınimi olan 800 bın kişıye nakıt. yakacak. gi- yecek, gıda ve eğıtim yardı- mı olmak üzere 60 trilyon li- ralık kaynak verileceğini söyleyen Erbakan, memur- lara ek maaş zammı yapıla- cağinı söyledi. Tanm işçilerineemeklilik hakkı verileceğını. öğrenim harçlanmn ödenmesinde de daha fazla kolaylık sağlana- cağını söyleyen Erbakan. 7 ayda Türkiye'yi büyük bir çöküşten kurtardıklannı öne sürdü. mektubunu, en yakın kur- maylanndan olan RP Genel Sekreteri Oğuzhan Asü- türk'ten bıle sakladığı öğre- nildi. Demırel ve kurulun asker üyelerinin. anayasal çerçeve- nin aşılmasından. devlettekı şeriatçı kadrolaşmadan rahat- sızlık duyduklan. Başbakan- lık'ta memurlarla birlikte cu- ma namazı kıldıktan ve Çil- ler ile birlikte Denizcılik Müsteşarlığı'nın yenı bınası- nı "besmeleyle''açtıktan son- ra MGK'ye gıden Erbakan'ın "Türkiye'de faşist laik düzen var" diyerek özetlediğı >ak- laşımlanna tepki gösterdık- leri bildirildi. Toplantımn öncelikli gün- dem maddesının. "laik de- mokratik cumhuriyete yöne- lik şeriatçı tehdit" olduğu öğ- renıldi. Demirel ve kurulun asker üyelerinin, şubat ayı içinde yaşanan Sincan olay- lan, şeriat çağrılan yapan Iranlı diplomatlann koalisyo- nun bir kanadı tarafından du- yarsız kalınan tavırlan, başta Adalet Bakanı Şevket Kazan olmak üzere RP'li bakanla- nn laiklik karşıtı yönelimle- ri, Erbakan'ın gerilımi tır- mandıran çıkışlanndan rahat- sızlık duyduklan vurgulandı. Demirel ve komutanlann, din istısmannı yasaklayan anayasal ve >asal çerçeveye önem \ erdıklenne ışaret edil- di. Senatçı gelişmelerden ra- hatsızlık duyan bazı kurul üyelerinin. parlamentoda ye- ni alternatıfleroluşturulması ya da erken seçım konusuna sıcak baktıklan sav-unuldu. Komutanlann. toplantıda anayasanın 174. maddesinde güvence altına alınan ve laik dev let düzenı ile çağdaş yaşa- mın gereklen olarak cumhu- nyetin kuruluş dönemlerinde yaşama geçınlen "devriın >*a- salan"nın uygulanmamasına tepki eösterdıklen de kayde- dildi." Toplantı. öncesinde kulis- lerde dile getırilen tahminler arasmda. bazı ıllerde "sıkıyö- netim" ilan edilebileceğı ve olağanüstü hal uygulaması- nın kapsammm gemşletilebi- leceği de yer aldı. Kulislerde. MGK Genel Sekreterlığf nin hazırladığı rapora dayandın- larak dile getinlen diğer öne- n tahminleri de şöyle: - Türkiye ıçin önem taşı- yan bazı dış temsilciliklerde "gü^nlik ataşeliklerT oluş- turulması. -TRTveRTÜK'ün. laikli- ğin din düşmanlığı olmadığı yönünde programlar hazırla- malan. - Şeriatçılann etkin oldu- ğu kaydedilen vakıfların de- netim altına alınması. - Kaymakam ve vali gıbı mülki amırlerin cumhuriyet rejımıni benimsemış kişıler arasından atanması. - Anayasanın 174. madde- sinde güvence altına alınan devrim yasalannın uygulan- ması. Tarihinin en uzun toplantı- lanndan birini yapan ve 23.55 sıralannda sona eren MGK'den aynlan Çiller, top- lantıya katılan Akşener ve Tayan ile Dışişleri Bakanlığı konutunda kısa bir durum de- ğerlendirmesi yaptı. 8 saat 50 dakika süren top- lantıya yemek için bile ara verilmedı. Cumhurbaşkanlı- ğı personeli. kurul üyeterine sandvıç götürdüler. MGK'- nin toplandığı Cumhurbaş- kanlığı Köşkü içındeki sa- lona sürekli sıcak ve soğuk ıçecek servısı yapıldığı bil- dirildi. , Gök guruttulu G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada sız, serbest zemınde tartışılıyor?.. Güneydoğu mu? Sorunun çözümlenmesini isteyen kişi, "Arkadaş, insan haklan artık evrenseldir, sınır tanımaz..." gi- bi bir tümceyle başlarsa, önyargı hazırdır: "Hımmm... Tamam s/z terör örgütünden yanası- nız..." Birbaşkası, "Arkadaş, Türkiye üniter bir devlet- tir. Komşulannın durumuna da baktığımızda bu so- runun çözümü kısa vadelideğil..." diye başlarsa, sözü bıtirmesine gerek yoktur: "Tamam, sizdevletçisiniz..." Özelleştirme mi? "Devlet küçülmelı" diye söze başlamışsa bir ki- şi, haddinı bildirıp kısa tutmalı ışi: "Vay... Küçülsün de cebine sok diye mi?.." "Sosyal devlet kavramı önemlidir..." düşünce- sindeyseniz, sözü ağzınıza tıkarlar: "Uyy dinozor, yaktık seni, işin zor..." Örnekleri uzatmayalım... Ama darbe öyle mi? Sınırsız özgürlük. istediğin gibi yorum yap... Dünyada böyle bir ülke var mıdır bilinmez ama, bizde demokrasinin işleyişi öteki demokratik ülke- lere bakınca şöyle tanımlanabilir: Onlarda serbest olan bizde yasak, yasak olan bızde serbest... Darbe olmasın, darbeye zemin hazırlayacak ger- ginlikler aşılsın kaygısıyla hareket edenlerin sesi, darbeyı tartışanlar arasında kaybolup gidiyor. Bu gidişle Genelkurmay'a darbe yapması için muhtıra verilırse şaşmamak gerekir. RP'lılere soruyorlar: - Darbe söylentilerine ne diyorsunuz? Adamlar pişkın yanıtlıyor: "Valla kardeşim, darbe olursa bize yarar. Bunu iyi hesap etsinler. 160 gider 360 geliriz..." RP bu mantıkta samimiyse demek ki darbe isti- yor. 160 gidip, 360 gelmeyi kim istemez... En sorumlu olması gereken parti, en sorumsuz davranışı göstenyor. Başkent kulislerinden diyaloglar şöyle: - Darbe nasıl olur? "Merak etme kansız olur. Erbakan 7n kanlı mı kansız mı sözüne bakma. Onlar darbe olursa yeni yönetıme bağlılıklannı bildirirler..." - Ama sılahlanıyorlar? "Evet o tehlikeli gibi ama, darbeyle ilgili durum değil..." - Meclıs'ten bir ses çıkrruyor... "Zaten darbe olursa, Meclis açık gibi görünecek, diyortar..." - O zaman belki cumhurbaşkanı da yerinde ka- lır... "Hah şunu bileydin..." • -~*Bu durum RP'yi güçlenöirrhez rntdersirîT '' "Şimdilik iktidardan insin de..." Yurttaş bilinci ya da demokrasi linci Bu tartışmalar başkentte akla gelebilecek her yerdeyapılıyor. Kimsedeçıkıp, "Darbeden sözedi- yorsan şusun, etmiyorsan busun" gibi bir yakıştır- ma yapmıyor. Senaryoları tek tek sıralasak, yazmaya satır, ta- şımaya katır yetmez... Nıçin böyle bir durumla karşı karşıyayız? Bunun birınci nedenı, iktidar ortaklarının yurtta- şa güven yerıne gözdağı vermesi, muhalefetin u- mut olmakta yetersiz kalmasıdır. Bu noktada görev yurttaşa düşüyor. Yurttaşlık bilinci kendisini hissettirmezse, sırada demokrasi linci var... Bu bağlamda, akşam saat 21.00'de bir dakika ışıkları söndürmekten, demokratik kitle örgütlerinin birlikte hareket etmeye başlamasına kadar, atılan her türlü adımı desteklemek gerekiyor... Sözü, kımi özdeyişleri başkent kulislerinin diline çevırerek noktalayalım: "Darbelerde çare tükenmez." "Hiçbır darbe yoktur ki. içinde demokrasiyi de banndırmasın." "Bana savunduğun darbe senaryosunu söyle, sana kım olduğunu söyleyeyim." "Görünen darbe kılavuz istemez." "Darbe geliyorum demez." İran'la restleşme sürüyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tahran yönetimi- nin, Türkiye'nin Tebnz Baş- konsolosu Cemal Oğuz' u da 'istenmeyen adam' ilan et- meye hazırlandığı bıldinldı. Iranlı diplomatlann şeriat çağnlan nedeniyle ilişkileri gerginleşen Tahran yönetı- miyle Ankara arasındav dip- lomat restleşmesi" devam ediyor. Türkiye, olağandışı bir diploması uygulamasına gı- rerek İran'ın Erzurum Baş- konsolosu SaidZare'yi 'per- sona non grata- istenmeyen adam' ilan ederken. Türki- ye'den aynlmak zonında bı- rakılan Ankara Büyükelçisi Muhammed Rıza Bagheri ve Istanbul Başkonsolosu Muhammed Rıza Raşid'e karşılık. Iran yönetimi de 24 şubatta. Tahran Büyükelçisi Osman Korutürk ile Urumi- ye Başkonsolosu L'ftık Öz- sancak'ın ülkeyi terk erme- lerinı ıstemiştı. Korutürk ile Özsancak" ın bir iki gün için- de 'istişarelerde' bulunmak üzere Türkıye'ye gelecekle- ri öğrenıldı. Baghen'nin. Sincan Bele- dıyesi'nin düzenlediği "Ku- düs Gecesi'nde yaptığı şeri- at çağnsıyla tırmanan Tür- kjye-lran gerginlıği iki ülke arasında restleşmeye dönü- şüyor Bagheri ve Raşıd'in 19 şubatta Türkiye'den ay- nlmalannın ardından Tahran yönetimi, 24 şubatta, Koru- türk ve Özsancak'ın tran'da daha fazla görev yapmalan- nın olanaklı olmadığını bil- dirdi. Türkiye'nin Tahran Büyükelçisi Korutürk'ün. Genelkurmay tkinci Başka- nı Orgeneral Çevik Bir'in ABD'de yaptığı konuşmalar nedeniyle Iran Dışişleri Ba- kanlığı'nın verdiği protesto- yu aynı gün kabul etmediği- ne dikkat çekıldı. İki ülke arasında 24 şubatta yapılan diplomatik temasın hemen ardından, Zare'nin. ''Türki- ye'de darbe olursa biz dire- nenlerin yanında yer alınz" içerikli konuşmasının 25 şu- bat günü basına yansıdığma işaret edildi. Ankara'nın, 'bilinçli ve Tahran'dan tali- matlı' yapıldığı görüşüne u- laştığı bu konuşmanın ardın- dan Zare. Dışişleri Bakanlı- ğı tarafından istenmeyen adam ilan edildi. Iran yöne- timinin de Cemal Oğuz'u is- tenmeyen adam ilan ermesı- nin büyük bir olasılık oldu- ğu kaydedildi. Dışişleri Bakanlığı'ndan dün yapılan yazılı açıklama- da, Iran'ın 'karşılıklılık ilke- si' çerçevesinde 'Türk diplo- matlann da ülkeyi terk etme- sini istemesi' tutumunun ya- dırgandığı belirtildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear