23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
427 ŞUBAT 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Faşist salchrıyaprotesto Faşist saldınian kınamak için İİetişim Fakültesi önünde toplanan yaklaşık2 binögrenci slogan ve pankart- larla merkez kampusa doğru yürüyüşe geçti." Istanbul Üniversitesi 'nde 23 kişinin yaralandığı saldınnın ardından 2 bindenfazla öğrenci dün Beyazıt Meydanı 'ndaprotesto eylemiyaptı İstanbul Haber Servisi -Istanbul Üniver- sitesfnde 2 binı aşkın ögTenci. önceki gün yaşanan faşist saldınian protestoetti. tstan- bul Cnıversıtesi Rektörlük bınasından Be- yazıt Meydanı'na kadar "'Oğrenciler ha- piste çeteier Mecüs'te". "Hoşt hoşt köpek- ler, vatan sizden ne bekler*. "Türkeş'in it- leri yıkuramaz bizteri" »loganlanv ia yüru- yenöğrencıler. *özerk,demokratiküniver- site mücadt'lelerinin engeUenmesine izin verme\ecekJerini" v urguladılar. Istanbul Lnıversitesi"nde önceki gün 19 ogrenci, 2 gazetecı ve 2 polıs memuru ol- maküzere toplam 23 kışının yaralandığı fa- şist saldından sonra dün yüzlerce çevık kuvvet polısi, panzerler eşlığinde fakülte binalan ve Beyazıt Meydanı 'nda geniş gü- venlik önlemleri aldı. Clkücülenn, Edebi- yat Fakültesi'nin duvanna merdiven daya- yarak içenye gırdiğı ve merkez kampusa çıvilı sopalar soktuğu söylentıleri gergin- liğe neden oldu. Beyazıt Meydaıu'nda sal- dınian kınamak amacıyla açıkJama yap- mak isteyen üniversite öğrencilen, saat 13.00 sıralannda Öğrenci Kültür Merkezi ve İİetişim Fakültesi önünde toplandı. Öğ- renciler. "Oğrenciyiz, haklıytz. kazanaca- ğtt", •'Ferman devletinse üniversiteler bi- zündir" -Faşizmi döktüğü kanda boğaca- ğız", "Susma, sustukça sıra sana gdecek" sloganlan atarak merkez kampusa doğru yürüyüşe geçti. Merkez kampusta bulunan Siyasal Bilgıler, Iktisat ve Hukuk Fakülte- si öğrencilen de "Beyazıt faşizme mezar olacak", "Yaşasuı halklann kardeşlığT \e "Faşizme karşı onıuz omuza" sloganlany- la yürüyerek kampus dışından gelen diğer öğrencilerle bırleştı. Polislerin, ögrencile- rin birleşmesinı engellemek istemesi. Öz- gürlük ve Dayanışma Partısi (ÖDP) üyele- ri ıle Öğrenci Aılelen ve Yakınlan Derne- ğı Girişımı Başkanı MustafaAtalaytarann- dan önlendi. İstanbul Cnjversıtesı Rektör- lüğü önünde toplanan 2 bini aşkın öğren- ci, kortej oluşturduktan sonra "Üniversite- leri faşist çetelere bırakmayacağız, sürekli aydınlık için mücadete" yazılı pankartı aça- rak Beyazıt Mejdanı'na dek yürüdü. Be- yazıt Meydanı'nda'istanbul üniversiteöğ- rencüeri" adına yapılan açıklamada. "Clkü- cüler saldınlanna devam ettiği sürece, üni- versiteyi ve haklı mücadeleierini savuna- caklan" behrtılerek. "Faşist saldınian sa- dece ülkesine ve üniversitesine sahip çıkan üniversitelilere değil bilimsel eğitime ve ay- dınlık geleceğe de vapılmaktadır" denildi. Açıklamanın ardından toplu halde merkez kampusa gıren öğrenciler. Atatürk heyke- lının önünde sessızce dağıldılar. Sol görüşlü öğrencüerin açıkJamasınm öncesinde merkez kampusun kapısında açıkJama yapan ülkücüler, olaylan kendı- lennin çıkarrnadığını savundular. Açıkla- mayı yapan Levent Temiz ve Gürhan Ka- ya adlı öğrenciler, önceki günkü olaylarda kendilerinin saldınya uğradığını belirte- rek, "Medya bizi sakiırgan olarak lanseedi- yor. Ama bu doğru değiL Biz sabah saat se- kizden sonra kapıda arama yapılmasını ts- tiyonız. Çünkü bizokula hiçbtr şey sokmu- yoruz" görüşünü savundular. Yaklaşık 50 kişilik öğrenci grubu. sol görüşlü öğrenci- ler kapıdan çıkacağı sırada dağıldılar. Mar- mara Üniversıtesf nde 'Sürekli Aydınlık İçin 1 Dakika Karanlık" kampanyası kap- samında düzenlenen ve dün gerçekleştiril- mesi öngörülen panel. istanbul Emnıyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nce ıptaledildı. İstanbul Üniversitesi Iktisat Fakülte- si'nden adının açıkJanmasını istemeyen bir öğretim üyesi de üniversitenin çevresinde- ki sokaklann MHP'lilertarafindan tutuldu- ğunu öne sürerek solcu öğretim üyelerinın dövülmek istendiğini ve tehdit edildilden- ni belirtti. İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Berkarda, tstanbul Üniversitesi'nde önceki gün yaşanan satırlı ve çivili saldı- nyla ilgili olarak gazetecilerin sorusuna karşılık "Satmn üniversiteye nasıl girdiği önemli değil. Sanriarın üniversiteye nasıl girdiğini bana değil poltse sorun. Demek ki devletin polisi gö/ yumuyor" diye konuştu. Ünıversıtede yaşanan olaylann çaresinı "bilmediğini" söyleyen Berkarda şöylede- vam ettr "Yapmayın, etmeyin diyonız, so- nunda polis müdahaJeedip ayınyor. Ayınr- ken biraz da tabii pata-küte vuruyor. Vur- duktan sonra da 'Polis öğrenciyi dövdü' oluyor." Berkarda. ünıversıtede yaşanan olaylann "Sağ-solçaüşmasr olduğunu be- lirterek,"istanbul l nrversitesi'nde bu işin meraklısı 200 tane adam var, bunlar artık bu işin profesyoneli olmuş" dedi. Demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler polislerin olaylar sırasındaki tavnna tepki gösterdi 'Polis saldırganlara göz yumuyor' CEM ULUTAŞ Eski Ülkücü Kayanın iddiası 'Satırlan Celal Ozbay sokuyor' Türk lntikam Tugayı (TİT) içinde yer aldığını söyleyen eski ülkücü Veysel Kaya, üniversitelerde sag görüşlü öğrencilerin kullandığı silah, satır, so- pa gibi şiddet araçlannın, Celal Ozbay adlı kişi ta- rafından üniversiteye sokulduğunu iddia etti. Pendik yakınlanndaki Kurtköy'de ülkücü tetikçi kampı iddialannı gündeme getiren Mustafa Didin'i doğrulayan Veysel Kaya, Celal Özbay'ın tstanbul, Marmara ve İstanbul Teknik üniversitelerinin kan- tin ve otoparklannı işlettiğmi. kontrolü altmdaki bu işletmeler aracılığıyla kampuslara her türlü şiddet aracını soktuğunu bildirdi. Kaya, polisin Celal Öz- bay"ı tanıdığını, kampuslara silah sokulması olayı- na göz yumduğunu da ileri sürdü. Marmara Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcı- sı Dr. \fctan Tuğal yaptığı araştırmada, kantin ve oto- park ihalelerinin, birkaç yıl önce mafya tarafından 'bifinenyöntemlerie' ahndığı yönünde duyumlar al- dığını bildirdi. Veysel Kaya, Celal Özbay ile ilişkisini şöyle an- lattı: "20-30 kişi, Celal Özbay 'İa Marmara Üniversite- si'nin Kuyubaşı Kampusu'ndaki kantinini almava gittiL 1993 yazrydı. Formalite icabı teklif verildi Kampustaki otopark onundu zaten. Celal Özbay'ın Sultanahmet'teki bir fakühenin ve tTU'nün hangi kampusuv du tam büemhorunı. kantinleri onun elin- de. O zamanlar kantinleri alma nedeni için bize,' Ço- cuklar. ilerideyine üniversiteleraçılacak, yine sıcak ortamlar olacak. Bunlar bizim için en büyük avan- taj. Oralarda iş yapmak gerek. Teşkilat istiyor. Za- manı gelince faydasını görürsünüz. Silahlar, kantin ve otopark yoluyla üniversiteye böyle giriyor' de- mişti'* Adamlan adına kiraladı Celal Özbay'ın kantin ya da otoparkı kendi adına değil. yanmdaki adamlan adına kiraladığını kayde- den Kaya. ihaleye Özbay adına girildiği anlaşılınca, diğer taliplerin geri çekildiğini söyledi. Özbay'ın bütün gün arabasıyla dolaşarak hasılatı topladığını, akşam saat 16.30 ile 17.00 arasında Sultanahmet'te bulunduğunu belirten Kaya. "Bu adam iki ayda bir evini değiştirir. Kimse de evini bilmez'' dedi. Kaya, Özbay'ın ihale işlerini Kadıköy Rıhttm'daki tercüme bürosundan yürüttüğünü söyledi. Kaya, 1994'teteş- kilattan uzaklaşmak amacıyla gittiği Gölcük'te ken- disine TlT'i yeniden kurma teklifîni getiren ve Öz- gür Gündem gazetesini bombalayan Abdurrahman Alsaral adlı kişinin de Celal Özbay tarafindan par- tiye getirildiğini öne sürdü. İstanbul Üniversitesi Rektör Danışmanı Prof. Ke- malAlemdaroğludaiddialarüzerineyaptırdığı araş- tırmada Celal Ozbay ismine rastlamadığını kaydet- ti. tstanbul Haber Servisi - tstanbul Üniversitesi'nde sol görüşlü öğrenci- lere yönelik satırlı. sopalı faşist saldı- nya ve saldın sırasında polisin yanlı tutumuna tepkiler sürüyor. Demokratik kitle örgütleri ve siya- sı parti temsılcileri, 23 kişinin yara- landığı olaylardan sonra saldırganla- nn polisin vaıiığına ragmen. saldın si- lahlanyla biıiıkte ellerini kollannı sal- layarak kaçtıklanna dikkat çekerek "polisin yıllardır çifte standart içinde görev yapöğuu" savundu. CHP tstanbul tl Başkanı Mehmet AB Ozpolat, yaptığı yazılı açıkJama- Antalya Oğrenci konseyi senatoda BÜLENT ECEVtT ANTALYA- Akdeniz Üni- versitesi (AÜ)Senatosu, öğ- renci konseyi başkamnın se- natoda temsil edılmesi karan- nı kabul etti. 15 marttan itiba- ren öğrenciler konsey oluştur- mak için çahşmalara başlaya- cak. Kocaelı ve Bilkent üniver- sıtelerinden sonra Akdeniz Üniversitesi'nde de öğrenci konseyi oluşturulmasına izin verümesi öğrencilen sevindir- di. AÜ Senatosu"nun 5 şubat tarihinde aldığı karar üzerine öğrenci konseyi yönerge tas- lağı hazırlayan Akdeniz Üni- versitesi Rektörlüğü, her bi- rimden seçilecek öğrencilerin konseyi oluşturacağını ve konseyin seçeceğı başkanın da sorunlan senatoya aktara- cağını bildirdi. AÜ Rektörü Prof. Dr. Yaşar L'çar. demokratik platformda öğrencilerin seslerinı duyTjr- malan için ellerinden geleni yaptıkJannı belırterek. "Bu karar bir reformdur. Ve bunu en kısa sürede uygulamaya başlamakla diğer ünhersitele- re de örnek olacağınıız kesia Konsey, sorunlan yönetime aktanp çözüm ürettlmesi ba- kımından \ararli olacakür" dedi. Üniversite senatosu tara- findan hazırlanan yönerge tas- lağına göre her fakülte, kasım ayına kadar bırim temsilcisi- ni ve yardımcısını seçecek. da, son olayda polisin çifte standartlı tavnnın bir kez daha açığa çıktığını belirtti. Yıllardır her olayda yaşanan bu çifte standartın üniversitelerdeki gerginliğin tırmanmasmda önemli et- kisinin bulunduğunu savunan Özpo- lat. ülkücülerin giderek saldırganlaş- tığını, okula silah. sopa, satırla gıre- bildıklennı \e bu silahlan polisin gö- zü önünde kullandıklannı vıırguladı. Özpolat. CHP olarak gelışmeleri çok önemli bulduklannı kaydederek "Faşistier kanlı eUerini ünhersiteler- den çeksinler. Poüsler asıl görevlerini yapsınlar" dedi. Işçi Partisi (tP) İstanbul tl Başkanı Turan ÖzJü açıklamasında, tÜ'deki faşist saldından hükümeti sorumlu tuttu. Özlü, "Son saldınlar çetelere ve şe- riatçılara karşı gelişen toplumsal mu- halefete yönelik birgözdağı niteüği ta- şıyor" dedi. İP Beyoğlu tlçe Orgütü de yaptığı yazılı açıklamada saidınyı kınadı. DİSK'e bağlı Genel-tş Sendikası 2, 3, 5, 6, 7 ve 9 No'lu şubelen yap- tıklan açıklamalarda saldınyı protes- to ederek toplumsal mücadelenin her zaman yanında olacaklannı kaydetti. Polis kontrolüne karşın silahlann bahçeye nasıl girdiğiyanıtJanamadj. (KUBtLAY TÜNTÜL) Eğitim-Sen İstanbul şubeleri adına 2 No'lu Şube'de yapılan açıkiamada ıse üniversitelerde öğrencilere satır, bı- çak, sopa ve silahla saldıranlann, da- ha sonra ellerini kollannı sallayarak kaçtıklan ve saldınya uğrayanlann ise gözaltına alındıklan vurgulandı. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakül- tesi öğrencisı Cemai Akyüz'ün önce- ki gün sivil gıyımlı 5-6 kişi tarafından gözaltına ahndığı belirtilen açıklama- da. tstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Akyüz'ün gözaltına alındığını kabul etmediğıni ve bu kişinin yaşamından endişe duyulduğu kaydedildi. Eü Senatosu 'Cumhuriyet huzurun teminatı' Yıırt Haberleri Servisi - Ercıyes Üniversitesi Sena- tosu'nca yayımlanan bildi- ride, "son günlerde yaşanan gelişmelerin, iilkeyi topye- kûn geriye götürmesüıden ciddi endişe du> ulduğu" be- lirtildi. ODTÜ Platformu da, ül- kenin son aylarda , gerçek- lerin bilinçli ve sinsi oyun- larla gizlendiği bir döneme hızla itildiğıne dikkat çekti. Son günlerde yaşanan la- iklik karşıtı gelişmelere, Kocatepe ve Trakya üniver- siteleri. tçel ve Hatay baro- lan ile Samsun Ticaret ve Sanayi Odası'ndan sonra Kayseri Erciyes Üniversite- si Senatusu ve ODTÜ Plat- formu da tepki gösterdi. Büyük Atatürk'ün önder- liğinde Türk milletinin en büyük eserinin, insan hak- lanna saygılı, demokratik, laik ve sosyal birhukuk dev- letı olan Türkiye Cumhuri- yeti olduğu belirtilen Erci- yes Üniversitesi Senatusu bildirisinde, cumhuriyetin bu nitelikleri ile her fikrin, her inancm, huzurlu, güven- li ve üretken bir yaşamın en sağlam teminatı olduğuna işaret edildi. Bildiride, "Fanatik tavır- la, anayasanın belirlediği çerçevenin dışına çıkmaıun, herhangi bir fikri \eya inan- cı teminat aJtına arayışı de- ğil, bir dayarma arayışı" ol- duğu vurgulandı. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Siyasal İslamda Bölünmeler Bugün size çok önemsediğim birkaç kitaptan söz etmek istiyorum. Bunlardan birincisi Önder Gün- gör'ün kaleme aldığı ve geçen ay Sarmal Yayınevi tarafından yayımlanan "Siyasal Islâm'da Bölünme- ler" başlıklı kitap. Bu kitap aslında 1996'da IÜ Sosyal Bilimler Ens- titüsü Uluslararası llişkiler Bilim Dalı'nda bir yüksek lisans tezi olarak yazıldı. Tezin danışmanı bendim. Ancak çalışmalar ilerledikçe, öyle noktalara geldik ki; danışman olarak benim teze "katkı" yapmam gere- kirken, tez bana "katkı" yapmaya başladı. Doğrusu ben de çok şey ögrendim. Kitabın yazan olan Önder Güngörde çok ilginç bir insan, bir inşaat mühendisi. Ve bunca sosyal bılim- ci dururken, böyle bir konuya el atması, başlı başı- na güzel bir şey. Şu anda doktora öğrencisi. Uma- nm benzer bir konuda ya da İslamda siyasal bölün- meleri ızleyen bir konuda, doktora çalışmasıyla ye- niden okuyucu karşısına çıkacak. Sarmal Yayınevi'nin tüm kitaplan gibi, çok özenli bir kapak ve baskıyla okuyucu karşısına çıkan bu ki- tabın "Sunuş "yazısmı ben yazdım. Şimdi size bu su- nuşun kimi bölümlerini yınelemek istiyorum. Gerçekten, islamiyet son yıllarda üzerinde çok ko- nuşulan ve tartışılan bir konu oldu. Eskiden hiç aklı- mıza gelmeyen ve toplumsal olarak merak uyandır- mayan konular; zaman zaman gündemin en önün- de gelen konulan niteliğine büründü. Fakat çok ilginç bir biçimde, Islamiyetle ilgili tar- tışmalardataraflar, bir türlü "kavram birlikteliği" sağ- layamıyorlar. Laik kesim Islami konularda yeterince bilgi ve bırikim sahibi değil. Antilaık kesim de aynı du- rumda. Fakat onlar karşılarındakı insanlann bilgisiz- liğini tahmin ettikleri için bol keseden atıp tutuyorlar. Laik kesim ise bunlan susturmakta zorlanıyor. Laik kesim bu konularda yeterince bilgi sahibi de- ğil, çünkü bu konulardaki kaynak ve referanslar, bambaşka bir dünyada yayımlanıyor ve tartışılıyor. Bu tür kitaplann satıldığı dükkânlar bile farklı. Belki aklın alacağı bir şey değil, ama gerçek bu... Bu türden tartışmalarda antilaik kesımin en çok ile- ri sürdükleri argüman, Islamıyetın "değişmez" bir düzen vaaz ettiği ve inanç çerçevesinde bunun tar- tışma dışı tutulması gerektiği oluyor. Sık sık "Kura- nıkerim'in bir tek sözcüğü bile değiştirilemez" gibi- sinden görüşler ileri sürülür. Bu arada Kuran'ın Türk- çeye çevrilemeyeceği ileri sürülür. Peki Kuran tercü- me edilemeyecekse iyi bir "Müslüman"m nasıl ya- şaması, neler yapması, neler yapmaması gerektiği- ni kim belirieyecek, kim söyleyecek? Önder Güngör, bu tür tartışmalann odak noktala- nndan birini oluşturan bir noktaya el atıyor. "Değiş- mezliği" ileri sürülen bir anlayışın, Islamıyetin siya- sal düzeninin, daha ilk aşamada nasıl değişikliklere uğradığını ve nasıl farklı yorumlara yol açtığını irde- liyor. Bu arada İslamiyet öncesi Arap toplumunun sos- yal ve siyasal yapısını ele alarak, İslamiyet sonrasın- daki bölünmelerin izlerini araştınyor. Mezhepler ve bunlann çatışmalan üzennde de genişliğme duran Önder Güngör, günümüze kadar uzanan bölünme- lerin özellikle Anadolu'daki yorumlan, yani Alevilik üzerinde duruyor. Kitapta "TürkAleviliğinin Oluşumu" başlıklı kısa bir bölüm içinde ele alınmış olmasına karşın, bu bölüm özellikle çok öğretici ve aydınlatıcı bir biçimde kale- me alınmış. Okura pek çok konuda ışık tutuyor. Bugün üzerinde durmak istediğim ikinci kitap, Sa- di Borak'ın "Atatürk'ün Resmi Yayınlara Girmemiş Söylev, Demeç, Yazışma ve Söyleşileri" başlığını ta- şıyan ve çok büyük bir emek ürünü olan çalışması. Kitabı Kaynak Yayınlan yayımlamış. İlkbaskısının "imhaedilmesine" rağmen, bu bas- kı 2. baskı olarak değerlendirilmeli. Zaten kitabın il- ginç bir de öyküsü var. İlk baskı 1980 yılında Halkevleri Atatürk Enstitüsü Araştırma Yayınlan arasında yapılmış. Fakat o ara- da 12 Eylül gelince ve Halkevleri bu fırtınanın etkı- siyle kapatılınca, kelimenin tam anlamıyla "ortada kalmış". Basılı üç bin kitap önce matbaada bir süre bekletilmiş. Sonra Siyasal Bilgiler Basın Yayın Yük- sek Okulu'na götürülmüş. Bugünkü adıyla İİetişim Fakültesi'nde de bir süre bekletilen kitaplann "en- camının" ne olduğu bilinmiyor. Murat Bardakçı 20 Ekim 1996 tarihli Hürriyet ga- zetesindeki yazısında şöy\e diyor: "...Aradan zaman geçer, depodan yok olur, bilin- meyen biryere giderkitaplar... Biriddiaya göre, bir başka depoya nakledilmiş ama öteki söylentilere bakılırsa 12Eytülgünlerindeyukandangelen talima- ta uyularak SEKA'ya gönderilmiş, kâğıt hamuru ol- muşlardır... Işte kitap yok etme âdetimizin artıkya- zar ve yayıncı ayınmı yapmadığının, yasaklamanın Atatürk'ün esetierine kadar uzandığmın vahim ör- neği..." Ne yazık ki; Sadi Borak, bu değerli çalışmasının okurlanyla buluştuğunu göremeden 27 Ocak 1997 günü aramızdan aynldı. Fakat bu ve bu deger ve önemdeki diğer çalışmalarıyla yaşamaya devam GO6C6K. Sizlere tanrtmak istediğim birkaç kitap daha var- dı. Ama bugünlük yerim kalmadı. Bir başka sefere... Aday listesi hukuka aykırı' Rektör seçimine Danıştay'dan iptal CEMİLCİĞERİM SAMSUN-EskıOndokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nad Gürses'in, rektör seçimlennde en fazla ikinci oyu almasına karşın liste dışı bırakılmasını ge- rekçe göstererek, YÖK aley- hine açtığı dava sonuçlandı. 22 üniversitede 12 tem- muzda sonuçlandınlan rek- tör atamalan sonrasında es- ki Ondokuz Mayıs Ünıversi- tesi Rektörü Prof. Dr. Naci Gürses, "iptal" istemıyle Danıştay 8. Dairesi'ne dava açu. Rektör atamalannın ıp- tali istemıyle açılan dava dı- lekçesinde rektör olarak ata- nan Prof. Dr. Osman Ça- kır'ın 137, Prof. Dr. Fahret- tin Çelik'in 70 oy aldığı an- cak, 124 oy almasına karşın Prof. Dr. Naci Gürses'in Cumhurbaşkanı'na gıden lısteye konulmadığı. yerine seçimlerde 5 oy alan Prof. Dr. Kamuran Erk'in alındı- ğına dikkat çekildı. Ancak Danıştay 8. Daire- si, Cumhurbaşkanhğı 'na su- nulan üç aday arasında yer almayan eski rektör Prof. Dr. Naci Gürses'in. YÖK'- ün aday belirleme ışlemi ile Cumhurbaşkanı'nın rektör atama işleminın iptalı ve yü- rütmenin durdurulması iste- minı reddetti. Bunun üzeri- ne Gürses Danıştay Idari Da- va Dairelen Genel Kuru- lu'na itiraz ederek yürütme- nın durdurulmasını ıstedi. Danıştay Idari Dava Dairele- ri Genel Kurulu tarafından oybirliğiyle alınan kararda Gürses'in savı ciddi bulu- narak anılan kanun hükmü- nün iptali ıçın Anayasa Mah- kemesi'ne başvurulması ka- rarlaştınldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear