Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 27 ŞUBAT 1997 PERŞEMBE
14 KULTUR
Cemal Nadir Karikatür Yanşması 'Selma Kurdakul Ödülleri' bugün törenle veriliyor
Karikatüriiıı ustasma saygıKültür Servisi - Tûrk basın karikatü-
rünün ilk büyük ustası Cemal Nadir Gû-
ler, ölümünün 50. yılı olan 27 şubam
anılıvor. Cemal Nadir adına düzenlenen
'Selma KurdakulÖdüUeri" karikatûr ya-
nşmasının ödül töreni bugün saat
18.00'de Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat
Vakfrnın Taksim Sıraselviler'deki mer-
kezinde yapılacak. Ödüledeğerbulunan
Mustafa BUgin, Muhammet Şengöz,
Ümit Ögmd, Bülent Babunan, Sait Mun-
zur \e Karikatûrcüler Derneği Özel
Ödülii'nükazanan Murteza Albayrak'ın
da kanlacagı ödül töreni sırasında Cemal
Nadir'm karikatürlerinden oluşan bir
saydam gösterisi düzenlenecek.
Aynca ödül töreni bitiminde Semüı
Balcıoğlu, Ferruh Doğan, Ali LTvi Ersoy
ve Turhan Selçuk'un katılacağı "Cemal
Nadir" konulu bir söyleşı de gerçekleş-
tirilecek. Söyleşide Cemal Nadir'le ilgi-
li anılara yer verilecck, usta karikatürcü-
nün Türkiye karikatûrûne katkılan tartı-
şılacak. Karikatürcüler Derneği üyeleri
de bugün saat 11,00'de Cemal Nadir'in
Zincirlikuyu'daki mezannın başında us-
ta çızeri anacaklar.
Sevimli, sevecen halktipleri
Halk arasından yetişen bir sanatçı ola-
rak yarattığı sevecen halk tipleriyle us-
talığını kanıtlayan usta çizeri, meslekta-
şı Necmi Rıza Ayça şöyle tanımhyor:
"Karikatürcülüğünün yanı sını iyive tec-
rübeli bir öğretmen ve de kuvvetii bir psi-
kologdur da Cemal Nadir. Seçtiği güncel
konular sert değil, yumuşak; yıkıcı değil,
yapıcı vede eğitki otmuştur. Bundan ötü-
rü iyibir ögretmendir. Halkaraandan ye-
tiştiği içindir ki yarattığı tipjer de sevim-
M ve sevecen halk tipleridir. Örneğin baş-
• Cemal Nadir'in ölümünün 50. yılında, adına düzenlenen 'Selma Kurdakul Ödülleri Karikatür
Yanşması'nın ödül töreni bugün saat 18.00'de Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı'nda
yapılacak. Tören sırasında Cemal Nadir'in karikatürlerinden oluşan bir saydam gösterisi
düzenlenecek. Semih Balcıoğlu, Ferruh Doğan, Ali Ulvi Ersoy ve Turhan Selçuk'un katılacağı
'Cemal Nadir' konulu bir de söyleşi gerçekleştirilecek. Karikatürcüler Derneği üyeleri de bugün
saat 11 .OO'de Cemal Nadir'in Zincirlikuyu'daki mezannın başmda usta çizeri anacaklar.
ta Amcabey ve bunu izleyen Ak'la kara.
dalkavuk vede günlük yaşamımı/da bir-
birimizden hk; kopamadığunız bakkal,
manav, kasap, memur, işçi, emekli tipk-
n tıırbırinden sevimli kişflerdk Hefe Am-
cabey, melon şapkasu kelebek gözlüğû,
papyonu, redingotu ve de elinden hiç ek-
sik etmediği şemsiyesiyle ne kadar sevim-
ü eski bir İstanbul efendisidiru.
Kalemk değU de anlatarak Cemal Na-
dir'i çizmeyeçakşırsak: Sağhksız ince bir
viicuda otiirtubnnş iri, güçlü bir baş, ge-
Karikatüristler, Cemal Nadir'i değerlendiriyor
Turhan Selçuk
llk büyük karikatür sanatçımız
Cem, gravür etkınliğindeki
dönemin usta sanatçısıydı.
Cem'den sonraki dönernın 1 no'lu
kankatürcüsü ise Cemal Nadir'di.
Cemal Nadir, Cumhuriyetin ilk
otuz yılındaki Türk mizahına
damgasını vuran sanatçıdır. tki tür
sanalçı vardır: Ramiz'in ilk
çizgileriyle, son çızgileri arasmda
büyük farklılıklar yoktur. O işine
usta başlamış. usta bitinniştir.
Birinci türe örnek olarak
gösterebiliriz. tkinci tûrün örneği "•"
ise Cemal Nadir'dir. Cemal
Nadir'in ilk çizimleri usta işi
değildi ama, kendisini sürekli
olarak yeniledi, giderek ustalaştı ve
Türkiye'nın 1 no'lu karikarürcûsü
unvanını hak etti. Nadir bunu
zekâsma ve akıkı çalışmasına
borçludur.
1950'lerin Türkiye'sinde karikatÛT
'Edebiyatia resmin bütûnleştiği
sanat' diye tanımlanıyordu. Bu
tanvm Cemal Nadir Güler'le
yapılmış bır röportajda da geçer.
Oysa Steinberg 1940'lardabir
devrim yapmış, bu sanatı yazıdan
anndırarak 'grafik mizah'
boyutlanna ulaştırmıştı. Cemal
Nadır'in konuları, çizgileri gibi
se% imliydi, yumuşaktı ve
sempatikti.
lç polıtikadan uzak durur, haikın
günlük dertlerine, beledi sorunlara
ağırlık verirdi. Bir karikatürünü
anımsıyorum:
Bir adam Cumhuriyet Meydanı'nı
sorar. Yanıtı şudur: "Sağa sota
sapmadan doğru gh, Cumhuriyet
Meydanı'na vanrsm". Sevecen,
iyimser bir kişüiği vardı.
Daha uzun yaşasaydı bambaşka bir
Cemal Nadir, yazıdan bütünüyle
annmış bir 'grafik mizahçısT olarak
gÖrmemız olasıydı.
Türk mi/ahına büyük katkılan,
hizmetleri oldu. Türk karikatürünü
büyük kitlelere sevdirdi,
yaygınlaştırdı. Ölümünün
yıldönümünde 'Büyük Usta'y'
sevgiyle, saygıyla, hayranlıkla
anıyoruz.
Ferruh Poflan
Cemal Nadir, Türk karikatürünün
büyük bir ustasıdır. Tûrk basınında
kankatürü günlük gazetelerin devamlı
bir öğesi yapan okuyucuyla sanatsal
bir ileti kurulmasım yaratan ilk
karikatürcümüzdür.
Cemal Nadir, kısa yaşamında, geniş
bir yelpazede, çeşitli çizgi alanlannda
öncü olmuştur. Amcabey, Dalkavuk,
Ak'la Kara, Dede ile Torun, İyimser'le
Kötümser tipleriyle de zenginlik
kazandırmıştır Türk karikatûrûne...
Kendisini tanımış, bir yaz boyunca
öğrencisi olmuştum. Öğütleri bana
ışık tutmuştur. Saygı ile anıyorum.
Semih Balcıofllu
Ülkemızde kankatürün topluma
sevdirilmesindeki en önemli isim
tartışmastz Cemal Nadir'dir. 1928 ile
1947 yıllan arasındaki 19 yıla birkaç
19 yıllık ışi sığdırmıştı. Kendinden
sonraki kuşaklara karikatürün meslek
olabileceğini dönem arkadaşı
Ramiz Gökce ile birlikte
kanıtlamıştır. 50 kuşağını Türk
karikatürüne armağan etmiştir.
Cemal Nadir, karikatürcü değil,
büyük bir karikatür sanatçısıydı.
Salt karikatürcü olsaydı, 50 yılda
unutulup giderdi. Ölümünün 50.
yılında hâlâ unutulmayıp adına
yanşmalar düzenlenip paneller
yapılıyorsa bu Cemal Nadir'in
büyüklüğünü ve Türk
karikatürcülerinin de vefasını
göstermektedir.
Cemal Nadir karikatürcü doğdu,
karikatür sanatçısı gibi yaşadı ve bir
karikatür sanatçısı gibi öldü.
Ölümünün 50. yılında hocam
Cemal Nadir'in aziz anısı önünde
bir kere daha saygıyla eğilirim.
Ali UİVİ ErSOV
Cem'den sonra Cemal Nadir, Türk
karikatürünü geniş halk yığınlanna
sevdiren en etkin isimdir.
Karikatürün bir gazete için
'olmazsa olmaz koşın" olarak
belirlenmesi Cemal Nadir'in mizah
anlayışı ve çizgisi ile
gerçekleşmiştir.
Karikatüre yeni başladığımız
194O'lı yıllarda benim gibi onu
yakından tanımak şansına erişen 50
kuşağı çizerleri de Cemal Nadir'in
insan kişiliğini sevgiyle
anacaklardır.
Turgut çevtker
Cemal Nadir, biraz da
edebiyatçıydı. Bugün o damardan
birkaç karikatürcü sayılabilir, ama bu
damann süreceginden emin degilim;
karamsar olduğumu bile
söyleyebilirim. 1940'larla 1930'lar
kuşkusuz farklı, ama karikatürden
çekilen incelik, aynntı düşkünlüğü,
edebiyat karamsarlığımın kanıtlan.
Onun büyük bir örnek olan yaşamı ve
yapıtlan ciddi bir seçmeyle yeni
kuşaklara sunulmah. Yani, bu yıl ve
gelecek yıllarda O'nun için ciddi
şeyler yapmalıyız. Öldüğünde, henüz
doğmamış bile olsam, onu özlüyorum.
'PazartesiKonserleri'nin ilk
konuğu Roberto Conünati
Kültür Servisi - Yapı Kredi
Kültür Sanat Yayıncılık, kültûr
faaliyetlerine bir yenisini daha
ekliyor. *Pazartesi Konserleri'
adı altmda gerçekleştirilecek et-
kinlikler farklı, nitelikli sanatçı
ve topluluklan izleyerek müzik
beğenisini zenginleştirmek iste-
yen müzikseverlere hitap etme-
yi planhyor. Mart
ayından başlayarak
hazirana kadar her
ayın ilk pazartesi
günü gerçekleştiri-
lecek olan konserler
dizisinde resıtaller,
oda müziği ve dün-
ya müziğinden sa-
natçı ve topluluklar
yer alacak.
3 mart pazartesi
günü yapılacak olan
'Pazartesî Konserleri'nin ilk kc-
nuğu halvar piyanist Roberto
Cominati.Cominati 1991'deCa-
sella. 199.Vte Busoni yarışma-
sında birincilik ödülü kazanmış
genç bır yetenek. Italya dışında
Fransa. ABD, Almanya, Norveç
ve Japonya'da verdiği konserler-
le müzik dünyasında önemli bir
Roberto Cominati
kariyere sahip olan sanatçı Scar-
latti, Mozart, Ravel, Debussy ve
Skriabin'in eserlerini yorumla-
yacak.
'Pazartesi Konserleri'nin ni-
san ayı programmda ise Cache-
res Tango ve Latin müziği toplu-
luğu ilginç repertuvarlanyla, La-
tin müziği sevenlere keyifli da-
kikalar yaşatacak-
lar.
İstanbul'daki mü-
zik etkinliklerine
yeni bir soluk ka-
zandırmak ve mü-
zikal gelişmelerden
örnekler sunmak
amacıyla düzenle-
nen 'Pazartesi Kon-
serleri', Italyan
Kültür Merkezi iş-
birliğiyle, Tepeba-
şı'ndaki ltalyan Kültür Merkezi
Konser Salonu'nda gerçekleşti-
rilecek. Öğrenci ve emekliler
için 400.000 TL, normal
500.000 TL olarak belirlenen
konserlerin biletleri AKM Sen-
foni Gişesi ve Yapt Kredi Yayın-
lan'nın Galatasaray'daki kitabe-
vinde satılacak.
nişbir atan,gözlük camianardındatşüışd
zekâ fişkıran iki iri mavi göz ve güldüğü
zamanda da uçlan kubridannakadar va-
ran geniş bir ağız ve SKTÎ bir çene. Haya-
tmda her zaman güldü. Yüzünde hiçbir
zaman asıklık görmedik. Bunun içindir
ki soyadı olarak kendineçokyakışan' Gü-
ler'iseçmiştir-."
1902'de Bursa'da doğan ilk ve ortaöğ-
renimini Bursa ve Bılecik'te tamamlayan
Cemal Nadir, ilk karikatürünü 1920 yı-
lında Diken dergisınde yayımladı. Üç yıl
boyunca Bursa'da resim öğretmenliği ya-
pan Cemal Nadir, 1926'da Istanbul'a gi-
derek birkaç karikatürünü yayımlatabil-
di ve yeniden Bursa'ya dönerek resim
öğretmenliğine devam etti. 1928'deniti-
baren Akşam gazetesınde günlük karika-
tür çizmeye başladı. Birkaç yıl son-
ra'Amcabey'tipini yarattı.
'Amcabev' ölûnceye dek sûrdfi
Olkemizde karikatürün sevilmesi ve
yayılmasına öncülük yapan Cemal Na-
dir, her gûn çizdiğı Amcabey tipini ölün-
ceye dek sürdûrdü. Amcabey'in dışında
Dalkavuk, Ak'la Kara, Dede ile Torun,
Yeni Zengin ve Salamon tiplerini yarat-
tı.
Cemal Nadir'in on karikatür albümü
yayımlandı, beş sergi açtı ve karikatür
üzerinesayisızkonferanslarverdi. tstan-
bul Sehir Tiyatrolan'nda birpiyesi çok
kısa bir süre oynandı. Ankara Radyo-
su'na skeçler yazan Cemal Nadir'in ya-
yıncısi olduğu Amcabey dergisi pek çok
genç karikatüriste çahşmalannı yayım-
lama olanağı sağladı. 'Arkada;' adlı bir
çocuk dergisi de yayımlayan Cemal Na-
dir, çok genç ve en verimli yaşında, 27
Şubat 1947'de tstanbul'da öldü
'Kendinden
komik' olaylan
çizivermek
Cemal Nadir kendi kaleminden yine
şöyle anlatıyor
"Eserlerimize her gün not vermek lût-
funda bulunan okurlar arasmda, benim
sezjşime göre üç çeşitdikkatü insan var. 1-
Bir bakışta eserin anlamını kavTayıp gü-
ler, geçer. Bu tip dikkatlSere işadamlan,
vokular ve özeüikkkadınlar arasmdarast-
lanır. 2- Eserin mana ve nüktesini gereğin-
ce anladıktan sonra, onu kaldınp bir yana
stmaz. Dakikalarcaûstündedurur. Düşü-
nür. Adeta esere amelivat yapar-. Bu tip-
lere de koleksiyon meraklılan, sanat ama-
törleri, işsiz hazır yi\icQer arasmda rastJa-
nır. 3- Bunlar hcpsinden yamandır. Hem
birincfler gibi bir bakışta eseri kavrarlar,
hem ikmcuer gibi eserin üzerinde durup
olmadık anlamlar çıkanriar. hem de faz-
laolarak,ellerine kalcmL kâğıdı alıp veiis-
tûnebir on kuruşluk da posta parası verip
eser sahibini soru yağmumna tutarlar^.
lşte bu üçüncü tip okuriann çoğunlukla
birleştikkri soruşudur: 'Üstat, nerden bu-
luyorsun bu konulan Allah aşkına?'
Okuriann çoğunlukla birleştikkri bu so-
ru gerçekten önemli, gerçekten dikkat ve
merakı çekici bir meseledir. Fakat bu me-
sefeyiçok kereyineokurlar kendi aralann-
daçözmeye kalkarUr: Zahir çok geziyor
da çok görüyor.' Yahut "06506111 çok oku-
yor.' Yahut da 'belki çok konuşuyor.' Ve
sooundaçokyeme>e,çokiçmeye,çokuyu-
maya, hatta çok rüya görmeye kadar çe-
şitii tahmin ve hüküm yürütürler. Gerçi
çokokumanuu çokgezip görmenin bir ze-
kâ egzersüi olduğu muhakkakor. Fakat
dünva ve cemiyet o4a\lannda zekâ>ı kam-
çdayan bir kudretin, bir münebbihin(uya-
rarun) bulunduğunu da unutmanıakgere-
kir. Ve böyle olduğu içiiKİir ki bi/Jer. eide
kaiem. gözler ufiıkta, kafiye düşünen şair
taslaklan gibi konu düşünmekten çok
'kendinden komik' hadiseleri kağniaraç>-
zivennekten başka bir şe> yapmayiz!"
Abidin Dino'nun sergisi Paris'te
MİŞELPERLMAN
PARİS - Sanat gündeminde
kimler ve neler var diye
sorulacaksa verilecek yanıt
Abidin Dino olacaktır. Daha
içtenlikli bir ifadeyle kısaca,
Abidin demek daha doğru
olurbizce.
Eğer birileri gelip de
Tüririye'nin gımır duyduğu
sanatçının birkaç yıl önce
yitirildiğini söylerse gerceğe
aykın bir şekilde davranmış
olacaktır. Aslmda, bütûn
sevenlen, insanhk açısmdan
olsun, sanatsal bakımdan
olsun, Abidin'le birlikte.
Son zamanlarda, Türkiye'nin
birkaç kentinde ve de Paris'te
yapitlan bir kez daha takdir
edildi, beğenildi ve de
Abidin'in tüm dostlanyla
birlikteliğini ortaya koydu. Bir
yandan İstanbul. Adana,
lzmir, Ankara ve Antibes, öte
yandan 25 şubatta, Fransız
başkentinin tarihi
semtlerinden Marais'teki
Galerie Vielle du Temple'da
"Droles du Gueutes" (Tuhaf
Suratlar) teması etrafında
açılan sergi.
Abidin'in eşi Güzin Hannn'm
bu etkinlikten memnun
olduğunu biliyoruz. Bunun
yanı sıra kendisine
sorduğumuzda, sergilenmiş
yapıtlann, 1932-1993
dönemini. yani tüm bir yaşamı
kapsadığmı ifade edıyor.
Öte yandan. "bir çeşit
retrospektiP sergiden söz
eden Güzın Dıno. Paris'te
sergilenen yaklaşık 50 resim
ve desene değinerek
bunlardan duyduğu mutluluğu
aşılamayı da beceriyor,
başkalanna da aktararak bu
duyguyu.
Hiç beklemediğiniz bir sırada
Yapı ve Kredi Bankası Sanat
Galerisi'ndekı sergiye ilk 15
günde, lObinkişinin
geldiğine dikkat çekerek.
25 şubatta açılan Abidin'in
Paris'teki sergisi 20 nisana
dek sürecek. Galerie Vieille
du Temple'daki yapıtlar, aynca
"Çağdaş Sanafın 10 Günü"ne
de kafılmış olacak. Serginin
açılışında yağmur alnndaydı
Paris. Fakat. sıcacıktı
yürekler...
IŞILDAK YE YELPAZE
ATİLLA BİRKİYE '
AldırmaGönül, Aldırma...
Bir raslantı sonucu, büyük aşklar raslantılaria
başlamaz mı; Raif, Maria Puder"e âşık olmuştur.
Önce, ressam olan kadının portresini görmüştür.
Resmi gördüğü an vurulur, Raif; işte. hayalinde-
ki kadınlann bir bileşimidır, görür görmez sarsıldı-*
ğı resimdeki.
Günlerini, sergi salonundaki bu portrenin karşı-
sında geçirir.
Yaşamında aşka tanık olmamıştır o zamana ka^
dar; yirmi dört yaşındadır ve babası tarafından Al-
manya'ya bilgi edinmesi ve deney kazanması için
gönderilmiştir. "•
Ne var ki Raif, baba işinden çok gezmeyi; mü-'
zelere, kitaplıklara, sinemalara, tiyatrolara gitmeyi
ve okumayı yeğlemektedir.
Almanya'ya ayak bastığından portreyi görene-
kadar geçen süre aslında onun yaşamının, kendi-
deyişıyle aylak günlerıdır: Sokaklar ile okumak içirv
kapandığı pansıyon odasında geçirdiği.
"Kürk Mantolu Madonna" tablosunu gördüğün-
de ve bunun genç bir kadın ressamın kendi porK
resi olduğunu öğrendiğınde, birden bire yaşamf
değişir. O miskın genç adam yerinı, dinamik, içi içi-
ne sığmayan, heyecanlı genç bır adama bırakır. '
Çünkü der ki, madem kendi portresi, o halde a
kadın yani Maria Puder, aramızda dolaşmaktadır
Rastlantı sonunda Raif ile Maria Puder karşıla-
ştr. Olasılık varsa; onun gerçekleşme durumu, mil-'
yonda bir de olsa vardır. •'
Rarf, yüregini bu özel, çağdaş ve özgür kadına
kaptırmıştır. Daha önce hiç yaşamadığı duygularf
tadar. Maria Puder, önceleri çeşitli nedenlerdenr1
belki de bir zamanlamasorunudur bu, Raif'ten ka-1
çar, ama sonra Raif'in görkemli aşkı ile saf, temii'
ve kuşatıcı sevgisinin karşısında o da Raif'e aşık
olur.
Babasının ölümü üzerine ülkesine dönmek zo1
'
runda kalan Raif'e, istediğin zaman çağır gelirim,'
diyecek kadar âşık olur. '
Bu aşk öyküsü kırık yüreklerin, mutsuzluklanrt
öyküsüdür. Bir kez daha bir araya gelemezler; Ma-'
ria Puder'in mektupları birden kesilır; Raif de bunu'
kendisine karşı bir tavır alış olarak yorumlar ve ken-
dini istemediği bir yaşamın kıskacına adeta hap-^
sederek, hem kendisini hem de kafasının, yüreği-
1
nin içindeki sevgilisini cezalandınr.
Oysa, yaşamın akışı öyte değildir; Raif yanılmış-
1
tır. Maria Puder doğum sırasında ölmüştür. Ki, çr>"
cuğun babası Raif'ten başkası değildir. ^
Raif Efendi yıllar sonra gerçeği öğrendiğinde yı-"
kılır. Zaten yıllarca kendini bir çeşit "inzivaya" çek~
tiğinden; o anda yaşamla olan tüm ilişkısi kesilir.
Bedeninin ve ruhunun hayata olan bir tepkisidiP
bu.
Ölmeden önce, anılannı kaleme aldığı defterini!
çalışma arkadaşına verir.
Çalışma arkadaşı, işe yeni gırmiş genç bir yazar-
dır. Yazar, içine kapanık, pısırık, kendi halinde bir!
adam olarak görünen Raif Efendi'nin anılarından;
iç dünyasının zenginliğini ve yaşadığı fırtınalı aşkf
öğrendiğınde büyük bir şaşkınlığa uğrar.
Aslında, her insantn kayda değer" bir öyküsü
vardır.
* .!
Kürk Mantolu Madonna, Sabahattin Ali'nir>
üçüncü romanıdır (1943); bu romanda Raif Efendi'
ile Maria Puder'in aşkına tanık oluruz. Bırçok eleş-
tirmenin tanımladığı gibi "katıksız bir aşk öykü-,
sü"dür bu. >
Sabahattin Ali'nin romanlannın ana ekseninde
hep aşk vardır; ve rastlantılar eksenin izlediği yo-
lun başlangıcı olurlar, bir bakıma.
Kuyucaklı Yusuftaki Muazzez ile Yusuf'un aşkı;,
Içimizdeki Şeytan'daki Ömer ile Macide'nin aşkı
da...
Tüm bu aşklar aynlıklarla biter. Ama en azından,:
"bir süre de olsa" yaşanmış; bulutlann üzerine çı-,
kılmıştır. Belki, "sondaki" acı ve mutsuzluk da but
"b/r süre "dengelir.
Raif de, Yusuf da sevgililerinden isteklennın dı-
şında, "ölüm" nedeniyle aynlırken, Ömer'inki biraz-
daha farklıdır; ama sonunda o da Macide'den ay-.
nlmak zorunda kalmıştır.
JL.
Aşk, Sabahattin Ali'nin biçemiyle benzersiz biıu
öykülenmeyle karşımıza çıkar. -t
Toplumsal sorunları ve insanı ruhsal derinliğ»,
içinde yazmaya özen göstermesinin yanı sıra aşkr
onun vazgeçilmez temasıdır; çünkü aşktan vazge-»
çilemez.
Yaprttarındaki aşklar kırık yürekler bırakır arkala-
rında; yaşamda da öyle değil mi?
Ve tüm yaşananlann ardından, aslında ne kadar
güçtür; hatta birçoklan için imkânsızdır, söyleyebil-
mek:
"Aldırma gönül, aldırma..." <
Londra grafikleriyle Ankara'da
• ANKARA (AA) - Ingıliz tasanmcılann Londra kent
yaşammdan kesitler aktardığı' Londra"dan Grafik
Eserler' başlıklı sergısi, 3 mart tarihinde Ankara'da "i
açılıyor. Daha önce İstanbul ve Eskişehir'de i'
sanatseverlerle buluşan sergi, 3 mart tarihinde Bilkent'j
Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasanm ve Mimarlık .(
Fakültesi'nde ızleyicilere sunulacak. SeTgide, ingilız j
tasanmcılann son 10 yıl içerisinde gerçekleştirdiği
grafik eserlerinden, Londra'nm grafik, görsel, dil ve n
kültüründen örnekler, posterler, basılı malzeme ve !
video gösterimi aracılığıyla sanatseverlere aktanlıyor. ,ı
Sergi 15 mart tarihine kadar izlenebilecek. ,j
Sokak çocuktarı yararına sergi J
B Kültür Senisi - Capitol ve Marmara Oniversitesi *
Haber Ajansı (MÜHA) işbirliği ile düzenlenen •;
'Gerçekler Tükenmez 2' başlıklı fotoğraf sergisi, •'-
Capitol'de 5 marta dek sürecek. Yaşamın birçok J
alanından görüntülerin yer aldığı fotoğraf sergisinden *
elde edilecek gelir, 'Sokak Çocuklan Derneği'ne •
bağişlanacak. i
İZDSO Bupsa'öa •
• Kültür Servisi - Haftalık konserleriyle İzmir'in
sanat gündeminde önemli bir yer tutan İZDSO, Bursa
BüyükşehİT Belediyesi ve Bursa Kültür Sanat ve
Eğitim Vakfi'nın ortaklaşa düzenlediği etkinlik
çerçevesinde Bursa tumesine çıkıyoî. lZDSO'nun
Bursa'daki konseri, 2 martta saat 20.30'da Tayyare :
Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilecek. Saksafon
sanatçısı Attila Şentin \e keman sanatçısı Flonn 5
lonescu Galati'nın solist olarak katılacağı konserde, K
*
orkestrayı şef tlarion Inescu Galati yönetecek. "[
Kütüphane zipvesi Kopenhag'da )
• ANKARA (ANKA) - Danimarka'nın başkenti ^
Kopenhag, dünyanın dört bir yanmdan gelecek olan ~
kütüphanecilere ev sahipliği yapacak. Uluslararası '
kütüphane derneklen ve kuruluşlan federasyonunun "!
63. genel konferansı. 31 ağustos - 5 eylül tarihleri
arasında yapılacak. 'l