23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 ŞUBAT1997 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Çay-Kur'un haciz operasyonu • ANKARA (ANKA) - Türkiye'nın en borçlu KlTlerinden bin konumundaki Çay-Kur, hesaplanna ve gaynmenkullenne haciz getiren bankalardan para kaçırabılmek ıçin geçen yıl ilgmç bir operasyon yaptı. Çay-Kur'un parasını önce off-shore bankalara, daha sonra da personeli adına açılan hesaplara yatırdığı belirlendi. DevletBakanı Ahmet Demircan, öteden ben kaynak yetersizliğı içensinde bulunan Çay- Kur'un kaynak ihtiyacinı bankalardan kredi, Hazine'den nakit para ya da tahvil aiarak gıderdiğini hatırlattı. 1994 yılında para ve sermaye piyasalannda yaşanan knzı neden olarak gösteren bankalann, Çay- Kur'a kullandırdıkJan kredılenn faızıni tek taraflı olarak yukan çekmek istediğini. Çay-Kur'un ise bu talebi kabul etmediğini belirten Demircan, bunun üzerine Tütünbank, Derrurbank ve Esbank'ın yasal yollara başvurarak icra takibine geçtiklerini belirtti. Mercedes bedelsize hazıp • ANKARA (ANKA) - Hazıran sonunda fiilen başlayacak olan "bedelsiz ithalaf'ta yurtdışındaki Türklerin en çok tercih edecegi markalardan biri olacağı tahmin edilen Mercedes, otomobil ve yedek parçalannın ithalatı, ihracatı ve ıç ticareti için lstanbul'da ayn bır şırket oluşturdu. Şirketin sermayesı 5 mılyar lira olarak belirlendi. Şirketin otomobil, otobüs, mınıbüs ve panelvan başta olmak üzere her tür taşıt aracının ticareti, ithalatı, ıhracı. depolanması, etiketlenmesi, ambalajlanmasi ve sergılenmesi konusunda faaliyet göstereceğı bıldirildi. Şirket aynca piyasaya yönelik yedek parça, aksesuvar ve lastik ticareti yapacak. TKB'de mahkûmiyet kararı • ANKARA (AA) - Ankara 19. Aslıye Ceza Mahkemesı, Türkiye Kalkınma Bankası eski Genel Müdürû Niyazı Eroğlu'nun da aralannda bulunduğu 19üstdüzey banka yönetıcisıni, Sermaye Piyasası Kanunu'na muhalefet ettıkleri gerekçesiyle, 1 'er yıl hapıs, 500"er mılyon lira para cezasma mahkûm etti. Mahkeme, hapıs cezalannı paraya çevirdi ve bu cezayı da erteledı. Her ile havaalanı sozu • OSMANİYE (AA) - Bayındırlık \e Iskân Bakanı Cevat Ayhan, ekonomik kalkınmayı sağlamak için öncelikle ulaşım sorununu çözmek gerektiğini ve bu amaçla her ile havaalanı yapacaklannı bildirdi. Hatay'dakı incelemelerini tamamladıktan sonra Osmaniye'ye geçen Bakan Ayhan, Vali Vekili Ümıt Karahan'dan ilin sorunlan hakkında bilgi aldı. Hedeflerinın. denk bütçe ve özelleştirme ile faize giden kaynaklan yatınma tahsis etmek olduğunu belirten Bakan Ayhan. devletin üretim ve ticarette olmayacağını, altyapı ile uğraşacağını, yenı hazırlanan yasa tasansı ile de özel sektöre Organize Sanayı Bölgesi kurma ımkâru verecekJerini söyledi. Sebze-meyveye zammı • ANTALYA (AA) - Türkiye'de örtü altı tanmın (seracılık) yoğun yapıldığı Akdenız ve Ege sahillenndeki üretim merkezlerinde, sebze ve meyve fiyatlan beklenenin üstünde arttı. Antalya ve sahil kesimindeki ilçelerde, şubatın ılk haftalanndan itibaren etkisini gösteren soğuk hava, sebze fiyatlannın artmasına neden oldu. Bu ayın ilk haftalannda 25-45 bın lira arasında seyreden sera domatesinın fiyatı 75 bin liraya kadar yükselirken 200-300 bın lira olan taze fasulyenin fıyatı da 500 bın liraya tırmandı. kış DİSK, Türk-İş ve TÜRKKENT Konut Edindirme Yardımı hesaplarmı incelemeye aldı KEY hesaplam gözaltında • Konut Edindirme Yardımı (KEY) hesaplannın amacma ulaşmadığı ve Emlak Bankası'nın çalışanlann hakkını kötüye kullandığı gerekçesiyle DİSK, Türk-lş ve TÜRKKENT uzmanlan bir araya gelerek hesaplan inceleme karan aldı. • Emlak Bankası ise hesaplann nemalandınlmadığı iddialannm yanlış olduğunu açıkladı. HAYRİYE MENGÜÇ "Üç yıl içinde evsiz insan kalmayacak" sloganıyla 1986 yılında uygulanmaya başlanan ve geçen yıl haziran ayında geçici olarak durdurulan Konut Edındirme Yardımı (KEY) hesaplanna tepki giderek büyüyor. Türkıye Kent Kooperatifleri Merkez Birliği (TÜRKKENT), uygulamanın başlatılmasmdan bugüne geçen on yıla rağmen sadece 212 bın 246 kişınin, 39 milyon 350 bın 89 lira alabildiği KEY hesaplan için DİSK ve TÜRK-lŞ'le birlikte bir eylem planı hazırlama ginşimıne başladı. KEY hesaplannın amaca hizmet etmediğini belirten TÜRKKENT Genel Başkanı Oğuz Soydan, geçen hafta sonu DİSK yetkihleriyle görüştüklennı belırterek ılk aşamada TÜRK-tŞ, DtSK ve TÜRKKENT uzmanlannın bir araya gelerek bir rapor hazırlayacaklannj söyledı. "Bu işin sonu Avrupa tnsan Hakları Komisyonu'na şikâyete kadar gidebilir" diyen Soydan, hazırlanacak raporu, üç örgütün yönetim kurulunun bir araya gelerek inceleyeceklerini ve ne yönde hareket edeceklerini belirleyeceğini söyledi. TÜRKKENT Başkanı Soydan, şöyle konuştu: "Çaüşanın konut edinmesi amacıyla toplanan KEY hesapları, 1984 yılında büyük bir siyasi şovla lanse edilmişti. Fakat sonuç ortada. Emlak Bankası'nın hesaplardaki parayı nasıl nemalandırdığı, hesaplarda kaç para biriktiğinin hesabını vermeli. Açıklanan rakamlar doğru değildir. Bizitn hesabımıza göre rakam şu an 110 trilyon lira olmalıydı." Bu arada geçen hafta Devlet Bakanı Mehmet Altınsoy, söz konusu hesaplann çalışanlann ücretJennden kesılmediği, işverenin ödediği bir para olduğunu belirterek, "Hesabın durumu TÜRK-İŞ'İ ilgilendirmiyor, ilgilendinnemesi lazım" demişti. Buna karşılık Istanbul Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası Başkanı Yahya Arıkan ise hesaplann işçıden kesilmemesıne rağmen, işverenin KEY hesaplan ödemelerini gider hanesinden gösterdiğinı belirterek, "Sendikalann bu olayda işçinin yanında yer alması doğaldır" dedi." Emlakbank'ın açıklaması TÜRKKENT Genel Başkanı Oğuz Soydan'm, KEY hesaplannda şu an 110 trilyon lira olması gerektiğini belirtmesine karşın Emlak Bankası yetkilileri, hesaplarda 18 Şubat 1997 tarihi itibanyla 77.5 tnlyon lirahk kaynak bulunduğunu açıkladı. Açıklamada, Hazine'nin talımatlan uyannca Konut Edindiıme Yardımı hesaplanna Merkez Bankası 'nca kısa vadeli reeskont kredileri faiz oranı uygulandığı belirtilerek, hesaplann değerlendirilmesi konusunda şu bilgilere yer verildi: "Hesaplan bankamızda konut yapımını finanse etmektedir. Diğer taraftan. Yüksek Planlama Kurulu'nun muhteliftarihlerdeki kararları ile hesaplardan Toplu Konut İdaresi Başkanlığı, Kamu Ortaklığı tdaresi Başkanlığı ve TEAŞ lehine borçlanmalar yapılmıştır. Bu borçlanmalann aynı tarih itibanyla kalıntısı 45.2 trilyon lira olup vadeleri 10 yıla kadardır. Bu durumda Konut Edindirme Yardımı kaynaklan toplamı 122.7 trilyon liraya ulaşmaktadır. Görüldüğü gibi söz konusu hesaplann nemalandırılmaması iddiası yanlıştır." TCDD'den müfettiş gönderildi Mersin Limanı'nda rüşvet soruşturması UFUK TEKİN MERSİN-Rüşvet çar- kının salt gümrükle sınır- lı kalmayıp Mersin Lima- nı'nı da kapsayacak boyut- ta genişledıği yolundaki savlar üzerine soruşturma açıldı. TCDD Genel Mü- düıiüğü'nce gönderilen bir başmüfettış, bazı acente- lere aıt gemilerin kaynl- ması dahıl tüm savlan in- celemeye başladı. Soruş- turmadan rahatsız olan ba- zı kişilerin "rüşvete kar- şı çıkan görevliler"ı yıl- dırmak, baskı altına ala- bilmek için TCDD Genel Müdürlüğü'ne şikâyette bulunduğu öğrenildi. Geçen yılm mayıs ayıtı- da Cumhuriyet'te yer alan haberler üzerine Mersin Gümrüğü'nde açılan so- ruşturmadan sonra TCDD de harekete geçti. Rüşve- tin kurumlaştığına yöne- lik savlan içeren haberler ve imzasız mektuplann da etkisiyle TCDD Genel Mü- dürlüğü Teftiş Kurulu Baş- kanlığı, Başmüfettiş Yu- suf Lokmanoğlu nu Mer- sin'e gönderdı. Bir süre- dir incelemelenni sürdü- ren Lokmanoğlu, lımanda görevli çok sayıda memu- run dışında burada iş yapan acente yetkılilen, Mersin Deniz Ticaret Odası Baş- kam Cihat Lokmanoğlu ve genel sekreteri Atahan Çukurova'yla dile geriri- len savlan görüştü. TCDD Başmüfettişi Yusuf Lokmanoğlu'nun üzennde çalıştığı konula- nn başında Mersin Lima- nı'ndaki bazı görevlılerin görev yerinın "yıllardır neden değiştirilrnediği?" 1 yıl surdu geliyor. "Rüşvet çarkının döndüğu yerler" olduğu öne sürûlen kimi birimler- deki görevlılerin adının Başmüfettiş Lokmanoğlu tarafindan bilindiği, TCDD Genel Müdürlüğü'ne de bu yönde mektup da gön- derildiği öğrenildi. İncelemeye alınan ko- nulardan biri de "bazı ge- milere kıyak geçilmesi", başka bir anlatımla yasal olmayan kolaylıklar sağ- lanmasıyla ilgili. Cumhu- riyet'edeulaştınlanbilgi- ye göre bu yönde MİTAŞ Gemi Acentesi'ne ait P. Ya- varov adlı geminin 29 Tem- muz I996'da 9 no'lu nhtı- ma yanastınlmasmın plan- landığı, ancak çeşitli ne- denlerle planlama progra- mının bozulduğu, bu duru- mun döviz kaybı dahil ba- zı sıkınrılarayol açtığı öne sürülüyor. Vinçlerin çalış- ması nedeniyle ücret ta- hakkuk ettirilmesi gerekir- ken bunun yapılmadığının öne sürülmesi üzenne mü- fettişin iş programını in- celemeye aldığı öğrenildi. 'Görevlilere baskı' Soruşturmanın yönünü değiştirmeyi amaçladığı belirtilen bazı kişilerin, im- zasız mektuplar göndere- rek "rüşvet ihbannda bu- lunan dürüst memurla- rı" da soruşturtmak istedi- ği öğrenildi. Başmüfettiş Yusuf Lokmanoğlu, "Li- manda görevli bazı kişi- lerin üçüncfi kişilerle iliş- kiye girdiği yolunda bir ihbar da gitmiş durum- da. Gelen talimat üzeri- ne bu kişileri de inceleme kapsamına aldık" demek- le yetındı. Zorunlu tasarruf davasına ret karan ANKARA (ANKA) - Devletten zorunlu tasarruf- lann hesabını soran yargıç Çetin Aşçıoğlu, açtığı da- vanın l yıl sonra "dilek- çenin yeterli açıklıkta ol- madığı" gerekçesıyle red- dedilmesi üzerine, karan veren yargıçlara ateş püs- kürdü. Zorunlu tasamıfla- n nasıl nemalandırdığının hesabını vermeyen devletin "resmi dolandırıcılık" yaptığını savunan Aşçıoğ- lu, adalete giden yolda ge- reksiz şekilciîiklerin yargı- lama sanatını yozlaştıraca- ğını bildirdiği dilekçesiyle davasım yineledi. Yargıtay onursay üyesi Çetin Aşçıoğlu'nun, avu- katı Zeynep Çakan Aşçı- oğlu aracılığıyla "yasa ge- reği maaşmdan 19*88-1995 yılları arasında kesilen miktarın amacma uygun kullanılıp kullanılmadı- ğının araşrırılması,gerek- li özenin gösterilmediğinin saptanması halinde eksik ödemenin de hükümetten aünarak devletin tazminat ödemeye mahkOum edil- mesi" istemiyle açtığı da- va Ankara 1. Idare Mahke- mesi tarafindan sonuçlan- dınldı. Mahkeme heyeti da- vacı yargıcın 'adli yardınT istemıni öncelikJe reddetti. Mahkeme, daha sonraoluş- turduğu karannda, zorunlu tasarruf hesabının soruldu- ğu dava dilekçesinin ikin- ci örneğinde imza bulun- madığı ve "dava dilekçe- sinin yeterli açıklıkta ol- madığı" gerekçesiyle da- vayı reddetti. Ret karann- da, belirtilen eksıkliklerin giderilerek açılacak da\anın yeniden görüşuleceğine işa- ret edildi. Aşçıoğlu, şekil yönün- den, verilen ret karannın gerekçelerini paylaşmadığı için, karan veren yargıçla- n sert ifadelerle eleştirdi. Adli yardım isteminin red- dedilmesinin İnsan Hakla- n Avrupa Sözleşmesi'ne aykın olduğunu belirten Aşçıoğlu, dava dilekçesi- nin yeterli açıklıkta bulun- madığı gerekçesinin hem çelışkilı hem dayanaksız olduğunu söyledi. Devletin devlet gibi de- ğil, çıkarcı, bir tacir gibi yönetmesı sonucu çalışan- îardan kesilen paralarla yal- nızcadevletin kazançlı çık- tığı kuşkulannın egemen olduğunu belirten yargıç, yönetimın böylece ağır hiz- met kusuru işlediğim sa- vundu. Arçelik'in hedefi Avrupa Ekonomi Servisi- Arçelik, birkaç yıl içinde sektöründe dünya liderleri arasında ilk 5'e girmeyi hedefliyor. Bu hedef ıçin üretim kapasitesini ikiye katlamayı planlayan Fırma, fiyat avantajı sağlamak için Avrupa ya da diğer hedef pazarlarda fabrika da kuracak. 18 ile 21 şubat tarihleri arasında Köln'de düzenlenen Ev Teknolojilen (Domotecnica) îhtisas Fuan'na. "Yeni Kavram" ürünleriyle katılan Arçelik, beyaz eşyada madeni malzeme yerine plastik kullanımında ilk adımı attı. Arçelik'in yeni ürünlen maliyet-fîyat avantajına sahip olmakla birlikte, enerjı tasarrufunu bir kademe daha yukan taşımalanyla ve motor teknolojisindekı yenilikleriyle dikkat çekti. Koç Holding Yönetim Kurulu Baskanvekili Suna Kıraç, Türkiye'de üretim kapasitelenni koruyarak ek üretim tesislerini yurtdışında kunnayı düşündüklerinı belirterek, "Biz artık Avrupa'ya toptan bakıyoruz. Kendimizi de o bütünde görüyoruz. Bu yüzden nerede ucuz ve kolay bir üretim varsa orada olacağız" dedı. İŞÇİNtN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Çadır Saplantısı Refahlılann ikide bir oraya buraya çadır dikme- lerini, iftaryemekleri, toplu namaz ve Sincan ben- zeri ideolojik toplantı gösterileri için, simgesel me- kân edinmelerini nasıl açıklıyorsunuz? Onlara sorsanız, "Fetih nıhunu canlandırma" di- yecekler, Müslümanlığı dünyaya yayma adi altın- da şeriatı iktidar yapma savaşları, seferberiik ru- huna, çadınn çok uygun düştüğünü söyleyecek- lerdir. Bence çadırla asıl özdeşleşme; çağdaş yaşam, hukuk, devlet kavramlan ile kurmak istedikleri il- kel dünya arasındaki çelışkinin dışavurumu. So- lun uzun zamandır çıkar, haksız sermaye düzeni- ne duyduğu tepkiyi giyimine, müziğine, güzeli yad- sıyacak boyutlarda saplantılı yansıtmasının ben- zeri bir içgüdü. Aynı zamanda Refah'ın şeriatçı kadrolarının "Nasıl bir dünya?" özlemini yansıttığı için dikkat çekmeli. Kaddafi'nin olağan yaşamında kaçınılmaz çağ- daş bütün araçları kullanmaya çalışıp, konukları- nı tarihte kalmış giysiler içinde, çadırda ağırlama- sı ile Erbakan'a çadırda namaz kıldırtan, şerıatçı- lara günlük yaşamda şalvar, sank giydirten dürtü- ler aynı kökenli. Kafalar çağlar öncesinin ilkel diktatoryal devlet düzeni özlemlerine koşullandığında, demokrasi, hu- kuk devleti ilke ve kavramlanna uygun davranış- lan, "takıyye, hile"adınasürdürebılmekgerçekten zorlaşıyor. Anayasal hukuk düzenıne uyulduğu söylense de günlük bütün davranış ve tepkilerde ilkel içgüdüler bir yerlerden fışkırıyor. Kazan, kaçıncı anayasayı, hukuku çiğneyen potunu düzeltme açıklamasını yaparken, devlet- ten, bakanlıktan ne anladıklannı da yansıtan yeni potlar kırıyor. Arabasının kaçak alındığını, kullanıl- dığını, sadece haksız çıkar değil, hukuk çiğneme, suç işlemeyi kendileri için çok doğal bir hak gibi görerek açıklayıveriyor. Medyanın arabanın öyküsünü şöyle bir araştır- ması, yasaya karşı hile, suç, arabanın yurtdışı gir- di-çıktı gümrük işleminin, sının olmayan Ankara ılin- den aynı gün ve saatler içinde yapıldığını ortaya çıkanyor. Ve sonunda hiçbir şey olmuyor. Kazan, saygın bir politikacı, bakan havalarında, ekranla- ra, kalabahklara çıkmayı sürdürüyor. Erbakan'ın, Çiller'in, Kazan'ın.. diğerlerinin, hu- kuk devleti ile âlay eden, her tür çıkara, keyfiliğe. kirliliğe dayanan ilişkileri, yüzsüz çıkışlan, perva- sızlıkları, arsızlıklan, en sıradan insanı bile politize etmek, isyan ettirmek gibi yararlı bir işlev de ya- pıyor. "Sabah Kahvesi" programına katılan çoğun- İugu ev kadınlarının özellikle tepkileri ilgimi çeki- yor Yüce Divan'a gitmekten kurtulan Çiller'in Meh- met Barlas ile televizyon kanalında kahkahalann dinmediği söyleşisine takılmış bir ev kadını, "Yüz- süzlüğün bu kadan ile nasıl baş edeceğiz" soru- sunu yöneltiyor. Bir diğeri, Mehmet Ağar'ın Ela- zığ'da halk kahramanı gibi karşılanmasına isyanı- nı dile getiriyor. örneklerin ardı arkası gelebilecek gibi değil. Tüm tepkiler, sonunda bir noktada odaklaşıyor: Toplumun her kesiminden insanlar, böylesine hu- kuk dışılık, demokrasi, insan haklan, hak-hukuk ile çatışan çirkin çıkar ilişkileri yumağında, Türkiye'nin çağdışı şeriat ve de soygun, vurgun düzenine hız- lasürüklenmesi gerçeğini yaşamanın paniğınde bir şeyler yapmak istiyorlar. Ilk kez seyretme lüksle- rinin olmadığı ve birilerinin artık kendilerini kurta- ramayacağı bilincinde, ne yapabilecekleri soru- suna yanıt arıyorlar. Ilk kez ülke çapında kitleleri buluşturan "Sürekli aydınlık için bir dakika karan- lık" eyleminin çok sevilmesi, işte bu büyük arayış- la çakışması ile ilgili. Kitleler bu büyük buluşmayı gerçekleştirdikten sonra, yaşamlarını tehdit eden yüzsüzlük, pervasızlık, arsızlığın boyutları karşı- sında, daha etkili, caydıncı, sonuç alıcı ne yapa- bileceklerini sorguluyorlar. Türkiye'de çadır yaşamını özleyen ilkellik, hu- kuk dışılık, çağdışı düzen, diktatoryal özlemler ile atbaşı, çağdaş yaşama sahip çıkma örgütlenmesi fılizleniyor. Yalım Erez söz vermisti Fındık üreticisi yine parasını alamıyor AHMET ŞEFİK TRABZON - Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez'in daha önce "fındık borçlarının hepsi bayrama kadar ödenecek" sözüne rağmen üreticiler alacaklan- nın, ancak küçük bir bölünü- nütahsil edebildi. Hüküme- tin verdiği sözleri yerine ge- rirememesınin findığın ulus- lararası fiyatındaki artışı ön- leyebileceği uyansı yapıldı. Fındık üreticisinin 1 Ey- lül 1996'da başlayan yeni fındık sezonunda oluşan yak- laşık dört buçuk aylık ala- cağı konusunda belirsizlik sürüyor. Hükümetin bakan düzeyinde söz vermesine rağmen alacaklannı bir tür- lü tahsil edemeyen üretici, umudunu kaybediyor. Hü- kümetin findığın dünya bor- salanndakı fiyatını yukan çekme yolundaki politikası- nın başansı açısından büyük önemi bulunan ürtici alacak- lan konusunda Şeker Bayra- mı'na iki hafta kala Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez, "Bayrama kadar bü- tün üretici alacaklannı öde- yeceğiz" açıklamasını yap- mıştı. Oysa yaklaşık 9 trilyon li- ra tutanndaki üretici aiaca- ğının küçük bir bölümü öde- nebıldi. Ödeme konusunda sözünü yerine getiremeyen hükümet, Fiskobirlik'e fın- dık veren üreticilerin ilk 250- 300 kılogramı için ödeme yapabildı. 5 trilyon civann- daki borç ise hâlâ duruyor. Fındık fiyatının yüksek belirlenmesi ve piyasaya faz- la mıktarda fındık sunulma- ması, böylece dünya fiyatla- nnın yukan çekilmesı polı- tikası güden hükümet, ge- çen yıla göre nispeten önem- li bir başan elde etti. Ortalama kental başına (100 kg) 300 dolardan işlem gören fındık, son günlerde 450-500 dolar düzeyine yük- seldi. Günlük politika ve si- yasal açıklamalardan, yeri- ne geririlemeyen vaatlerden hemen etkilenebilen fındık borsası, hükümetin "ödeye- ceğiz" sözünü yerine getire- memiş olmasından dolayı, üreticinin elinde bulunan fin- dığın tüccara gideceği ve da- ha ucuz fıyata ahmlar yapı- labileceği beklentısıne giri- yor. Hükümetin üretici ala- caklannı ödeyememesı du- rumunda dünya fiyatlann- da düşme olabileceği uyan- sı yapılıyor. Bu arada, dünya fındık fi- yatlan yükselene kadarpiya- saya fındık çıkarmamakara- n alan Fıskobirlik ve hükü- mete karşı farklı sesler çıkı- yor. Türkiye'nin en büyük fındık ihracatçısı ve üretici- lerinden biri olan Oltan Gı- da'nın sahibi Kenan Oltan, 2 dolar fiyatın iyi bir fiyat ol- duğunu, ancak verilen söz- lerin yerine getirilememesi halinde bütün bu önlemle- rin başanh olamayacağını söyledi. Fiskobirlik'in elinde eski yeni fındık olarak 150 bin tona yakın fındık olduğunu belirten Oltan, bu findığın piyasaya verilmemesinın ge- lecek yıllar açısından hem ülkeye hem de üreticiye pa- halıya mal olabileceğinı sa- vundu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear