Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
iAYFA CUMHURİYET 25 ŞUBAT1997 SALI
OLAYLAR VE GORUŞLER
Trajedi
METİNERKSAN
T
urk dılınde bır tı>atro oyun
turunun adı olan "trajedi"
sozcugunun kokenı Grekçe
"keçi" demek olan "tra-
dos" sozcuğu ıle Grekçe
"şarta" demek olan "aeide"
özcugınun bırleşmesı>le oluşturulan
îrekçc "keçi şarkısı" anlamını ıçeren
tragoda" sozcuğudur "Trajedi" oyu-
unun ıaynağı olan Tann Diyomsos dını
apıcılainın bır bolümunu oluşturan
atyT'ltr (Satır'ler) so>lencelere (efsa-
ıelere)gore belden ûstu ınsan bedenlı,
nsan bışlı ınsan yûzlu dık saçlı, fakat
ıeçı bcnuzlu, keçı kulaklı, keçı sakallı,
telden ışağısı tumuyle keçı bedenlı Tan-
ısal va-atıklardır Bu >an ınsan yan ke-
a olan ^satirler" koro oluşumunda şıır-
brve şirkılar so>lerler Tann Diyomsos
çın heıvıl yapılan dınsel torenlerde ko-
oyu ohşturan Atma yurttaşı ellı erkek,
'etkın hr makyaj ve gıjımle "satir" bı-
cmune donuşur Satırlen oykunen (tak-
lt eder) bu topluluk koro başı >onetı-
nınde vıırler \e şarkılar so\ler Bu şur-
bre \e şarkılara "Dithynımbos" denır
'Keçi şarkısı" anlamındakı "trago-
da"so/Cuğu bu nedenle oluşturulmuş-
Ur Aristoteles(ıÛ384-322 Ansto)"Pb-
fctike" adlı yapıtmda Grek trajedısınm
lokenının "Dithyrajnbos Korosu" oldu-
£unu Scptar (Poe 1449 a) F. Nıetzsche
(1844- 900) Trajedınin Doğuşu ya da
KaynaMan<Ongın of the Tragedy, 1872)
cdlı >aritında Grek trajedısı "Dithyram-
bos soyieyen bir Dionısos korosudur" der
(s> 51) Trajedıler, konulannı ıçınde
olumsuz Tannlar ve olümlü ınsanlann
bulunduğu mıtoslardan (soylencelerden
- efsanelerden) alırlar Trajedınin değış-
mez nıtdığı şudur "İnsanakh,bilgisı,bi-
ünci,düşüncesi,yetenekleriTanrüann is-
tencinin (iradesinın) insanlar için sapta-
dıgı aşk, olum, talih. ahlak (etik), vicdart,
tutku, onur, övünç (gurur), uğursuzluk,
savaş,banş gıbı vazgılurta (kaderierie) sa-
vaşır. AJınvazısı (mukadderat) "Yunan
trajedısi*'nın yapısını oluşturur "Yunan
trajedisi"nde ınsan kendınden "üstun"
tannsal bır guçle savaşır "Yunan traje-
disFndecınavetlerbırbınnı ızler Lanet-
ler, kuşaktan kuşağa surer gıder Suçlar
ve cezalar tukenmez Cellatlar \e kur-
banlar durmadan boğuşur insanlar oldu-
rûr ve oldurulur Kuşaklar (nesıller) >ok
olur Ne var kı"Yunan trajedisfnde Tan-
nlann saptadığı alınyazısından, insanlar
sorumludur Trajedınin baş öğesı aklın,
bılgının, bılgehğın, ahnyazısının bıldı-
nm sesı olan "koro"dur "Kororı
trajedı-
nın kışılenne ve ^eyırcıye doğrulan ve
olacaklan anlatır Ne yazık kı trajedınin
kışılen "l
koro"yu ışıtmezler "Koro"nun
sozlennı seyırcıler ışıtır Grek uvgarlığı-
nın yarattığı "Yunan trajedisi" Yunan ta-
nhınm trajık bır aynası ve doğrultusu-
dur
1830'de bağımsız "Yunanjstan devle-
ti"run kuruluşundan bu y ana "Yunan tra-
jedisi"nın kışılen Tannlann onlar ıçın
saptadığı alınvazısının bu>ruklannı uy-
gulayan"Yunan devleti1
" "Yunan siyasal
yetkesi" "Yunan ordususozculeri" "Yu-
nan - Rum Ortodoks Kılisesi" "Yunan
medyas'' ve "Panhellenizm ütopyasrdır
"Yunan trajedisi"ndekı kışılenn alın>a-
zılannı belırleyen çağdaş Tannlar -tanh
sırasıyla- Rusya, lngıltere, Fransa, Ame-
nka ve Avrupa Bırlığı'dır "Yunantraje-
dısi"ndekı seyırcıler "Yunan ulusudur."
"Yunan trajedisi"ndekı kışılenn sa\ aştı-
ğı ustun tannsal guç, "Turk olgusudur"
"Yunan trajedisTndekı "koro" akıl, bı
hmsel bılgı, yontembıhmsel düşunce
mantık, sağduyu, hak, hukuk, dostluk
banş yandaşlığı ve savaş karşıtlığıdır
Tıv atrobılımcıler "Yunan trajedisi"nın
tO 5 yuzyıl başlannda Atma demokra-
sısı ve Pers despotluğu arasında yapılan
\e Atına demokrasısımn ustunluğu ıle
bıten savaşlar sırasında, akıldan, bılgı-
den doğru duşunceden, yurtseverlıkten
"doğduğunu" ve İO 5 yuzyılsonlannda
Atınalılar ıle PeleponnesosTular arasın-
da yapılan savaşlar sırasında akılsızlıklar
bılgısızlıkler vanlışduşunceler yurtha-
ınlıklen ve savaşın Atına demokrasısıne
getırdığı acılar kargaşalıklar çokuntu-
ler ıçınde "olduğunu"vazarlar Bır dra-
ma bıçımı olan -Yunan trajedisi'* bır yuz-
yıl bıle yaşamamıştır
Duşunurler, Atına demokrasısımn yı-
kılıp, yok olma nedenlennı "Yunan tra-
jedisi"ndekı "bügehği" "Yunan devleti
vonetkikri"nın algılayamadığı ıçın oluş-
tuğunu sovlerler "Çağdaş Yunanistan
devleti vonetkileri" Yunan aklının \ arat-
tığı tumu bırer oğrence (ıbret) anıtı us
(akıl) anıtı olan "Yunan trajedisi"nı, yok
oluşundan ıkTbın beş yüzyıl sonra siya-
sal toplumsal ekonomık, saldırgan, ya-
>ılmacı savaşçı akıldışı hukukdışı.ın-
sanlık dışı amaçlan ıçın trajedımn ereğı
dışında surdurmekte ve sahnelemekte-
dırler
Bu yanlış ve eğn tutum "Yunan tra je-
disi"nı yaratan Yunan aklına hıyanettır
ıhanettır Vunanıstan devleti yonetıcıle-
n, buyuk trajedi yazarlan olan Aiskhy-
los urî (ÎO 525-456) Sophokles ın (499-
406) Eunpides ın (10 480-406), yazdı-
ğı Yunan trajedılennı, şımdı bır kez da-
ha seyretmelı, "Yunan trajedisi"nde ak-
lın bılgının, duşüncenın, sağduyunun se-
sı olan "koro" anlatımlannı bır kez daha
ışıtmelı bümelı, öğrenmelı ve algılama-
lıdır "Yunantrajedis"ndea
söylence(ef-
sane) Tannlaruun" insanlar ıçın saptadı-
ğı alınvazısından trajedınin kışılen so-
rumluolduğu Tannlar sorumsuzolduğu
gıbı "çağdaş Yunan tra jedisi"nde "çağ-
daş Tannlann" ınsanlar ıçın saptadıkla-
n alınyazısından gene trajedınin kışılen
sorumlu, çağdaş Tannlar olan Rusya ln-
gıltere. Fransa, Amenka ve Avrupa Bır-
lığı sorumsuzdur "Yunan tra jedisi"nde
"Sö\lence Tannlan" trajedınin kışılen-
nı kendı yazdıklan yazgılarla, sayısız fe-
laketler cınayetler yıkımlar, kınmlar,
olumler ıçınde ortada bıraktıklan gıbı
"çağdaş Tannlar" da gunun bınnde
"çağdaş Yunan trajedisi"nın kışılennı
kendı vazdıklan acımasız yazgılarla or-
tada bırakacaklardır Olan gene Yunan
ınsanına Yunan gençlenne olacaktır
Insanlara gunahlar yuklemek, ınsan-
lara gunahlar ışletmek, ınsanlan ışledık-
len gunahlar nedenıyle cezalandırmak
\ e sonra "insanlann ozgür ıstençleri (ira-
deleri) var. Bu gunahlan insanlar ozgur
istençlenyle işledL Suçlu olan in&anlar-
dır" demek Tannlık mesleğının bır gere-
ğıdır "Çağdaş Yunanistan devleti >öne-
ticileri'*nın bu bılımsel bılgı>ı, bu acı
doğruyu bu Tannsal aldatmayı bılmele-
n zorunludur
"Çağdaş Yunan trajedisi"nde trajedi
kışılennın kendılennden ustun bır güç
olarak yapay bıralgılamayla olusturduk-
lan ve savaştıklan "Turkolgusu," aslm-
da "çağdaş Yiınan trajedisi" kışılennın
tek guvencesı ve dayanağıdır "Yunan
trajedisi" Turkıve Cumhunyetı Devleti
ve Yunanistan Devletı arasında, akıl, bıl-
gı, duşunce, mantık ve haklılık ortamın-
da, dostluk savas karşıthği, banş yapıl-
ması ve lyı komşuluk ılışkılen kurulma-
sıyla son bulacak ve bıtecektır Bu bılım-
sel, nesnel ve doğru sonuç "çağdaş Yu-
nan trajedisi" kışılennın aklına, bılgısı-
ne, duşüncesıne, mantığına, sağduyusu-
na bağlıdır
\unanıstan Devleti Türkıye Cumhu-
nyetı De\ letı ne karşı barbarca bır düş-
manlık sıyasasını (sıyasetını) sürdurmek-
tedır tnsanlık, yabanıllık (vahşılık), bar-
barlık aşamalanndan geçerek uygarlık
aşamasına gelmıştır Yunanistan devleti
yonetıcılen, barbarlık aşamasında kal-
mıştır Bızans devletını dınltmek olan
"MegaH tdea"nın ıkı anakaralı (kıtalı),
beş denızlı bu>Tik bır Yunanistan kurmak
ımgelemı (hayalı) çok genlerde kalmış-
tır Ikı anakara Avrupa - Yunanistan, As-
ya - Turkıye, beş denız Karadenız Mar-
mara, Ege Denızı, Akdenız, lyon Demzı
demektır 1825'ten sonra \unanıstan'da
kurulan siyasal partılenn adlan, Rossı-
kon Komma (Rus Partısı), Anglıkon
Komma (lngılız Partısı), Gallı IComma
(Fransız Partısı)dır Fransa'nın Romado-
nemındekı adı "Gallia" oldugu ıçın Yu-
nanhlar Fransız Partısı'ne bu adı vermış-
lerdır Şımdı bu siyasal partılere Amon-
kon Komma (Amenkan Partısı), Avro-
pon IComma (Avrupa Bırhğı Partısı) ad-
lı partılen de eklemek gerektır Yunanis-
tan dev letının y apay olarak oluşturduğu
"Kıbns sorunu" dıye bır sorun yoktur
"Kıbns sorunu" Yunanistan dev letının
bır ıç sorunudur "Kıbns sorunu," Kıb-
ns adasını Yunanıstan'a katmak olan bır
"Enosis" sorunudur Kıbns Rum >onetı-
mının varlığı ve geleceğı Yunanistan
dev letının umurunda bıle değıldır Yuna-
nistan dev letının tum amacı Kıbns ada-
sını Yunanistan dev letı sınırlan ıçıne al-
maktır
Yunanistan devleti, Türk karasulan
ıçınde bulunan \e kesmhkle Turkıye
Cumhunyetı Devleti srnırlan ıçınde olan
"Kardakadası"na bır "keçi" surusü ge-
tırdıve"Kardakadası"nabıraktı Kaya-
lık, ınsansız ve ıssız "Kardakadası"nda
ot ve su bulamayan bu "keçi" surusu bır
"Dttbyrambos", bır "Yunan trajedisi",
"korosu"dur Bu "koro" şımdı o kayalık
adada, aklın bılgının, duşüncenın, man-
tığın, sağdu>iınun sesı olan banş, banş
banş dıye bağırmaktadır Savaş çığlıkla-
n atan Yunanistan devletının bu "ko-
ro"nun banş, banş, banş dıye bağıran
sesını ışıtmesı zorunludur Tersı durum-
da "Yunan trajedisi"nın sürmesı Yuna-
nistan devletıne savaşın büyuk acılannı,
vıkımlannı ve kayıplannı getırecektır
ARADABIR
HULYA ERGUN tktısatçı
II
"Ne Vuran 0e,
Ne Vurulan Yere
Bır araştırma şırketının istanbul sınırlan ıçınde yap-
tığı bır araştırma sonuçlan, halkın yuzde 66'sının, 'hıç-
bır partının sorun/an çazeceğıne ınanmadığını' gos-
terdı Her ne kadar medyada hesap sorma eğılımlerı
yukselmeye başlamış gorunse de toplumun siyasal
partılere guvensızlığı sayılarla ortada Yıllardır çeşıtlı
yollarla manıpule edılen ınsanımız, 'seçılenler'\e dev-
lette gereklı yapısal değışmelerın sağlanabılecegıne
ınanmıyor Siyasal partılere olan guvensızlık ılk bakış-
ta Fikret'ın 'karamsariığı'ru çağrıştırdı
Bundan 96 yıl once Tevfik Fıkret, Hayat şıınnde ba-
kın neler dıyor
Bu gun hayatı, art arda bır kara ıhtıyaç,
Bu gun mutluluğu, gafılce tükenışe gıdış,
Bu gun soluyuşu, yorgun ve zayıfbır surû 'Ah'
1
olan
bu toplum
Insanlık Bu şımdı acıyta sürûklenen kötürûm,
Adım adım kurtuluşun tepesıne çıkacak
Inan Haluk eze/ı (oncesız) bır şıfadır aldanmak
(Asım Bezırcı Tevfik Fıkret Butun Şıırlen 2 s 333)
Susurluk olaylan ıle ılgılı bılanço yapmak ıçın erken
olsa da toplumun siyasal otorıtelere olan ınancı sarsıl-
mış durumda Siyasal partılenn belkemıksız polıtıka-
lan kamuoyunda yerleşmeye başlayan 'Susuriuk'tan
önce Susuriuk'tan sonra' sloganı, yennı 'Susurluk'u
unutturma operasyonlan' sloganına bıraktırdı Bu slo-
gan degışmesı, Turkıye'nın hukuk devletıne donuş-
mesını sağlamak ıçın cıddı adımlann atılacağına olan
ınancın mevcut siyasal partılenn onculuğunde olama-
yacağının da gostergesı Kamuoyu, gerçek suçlulann
cezalandınlacağı savına ınanmıyor
Bır zamanlar yıne oyleymış Bakın Tevfik Fıkret ne-
ler soylemış donemının kamuoyu hakkında
"1912 yılında, Halaskâr Zabıtan Grubu adıyla bır
subaylar topluluğu, ittıhat ve Terakkı Partısı 'nı, tehdıt-
ler sonunda ıktidardan uzaklaştırmaya muvaffak ol-
muştu Grubun lıden, bırkaç arkadaşıyla Aşıyan'ın da
oturan Tevfik Fıkret'ı zıyarete gıttı Şaıre dedıler kı
Görûyorsunuz, Ittıhatçılarartıkuzaklaştı Başımızage-
çın de bır şeyler yapalım
Fıkret bır dıvanda oturmaktadır Yumruğunu sıkar
Yanındakı kuş tuyu yastığa vurur Tabıı kuş tüyü yas-
tık hemen eskı halıne gelır Fıkret, zıyaretçılenne yum-
ruğunu gostererek sorar
- Bır şey oldu mu elıme'? Hayır Yastığa bır şey ol-
du mu'? Hayır Son yanıtı gene kendısı venr Bır yerde
kı ne vuran ele ne de vurulan yere bır şey olmaz, ben
orada çalışamam (Tank Zafer Tunaya Devnm Hare-
ketlen Içınde Ataturk ve Ataturkçuluk s 17, 1994)"
Fikret'ın yaklaşımı, Meşrutıyet donemındekı kamu-
oyunun ne kadar oturmamış ve değışken olduğunu an-
lamamızı sağlıyor Toplumu değıştırmek ıçın yapılan gı-
nşımler gerek eylemcı, gerekse de, eyleme muhatap
tarafından sonuçsuz 'Bu devlet nasıl kurtanlır^'tek-
rar tekrar sorulurken, verılebılen yanıtlar ıdeolojık ol-
manın otesıne geçemıyordu Gerçekten de, Meşrutı-
yetçı kadrolar ulkenın sorunlarını çozme konusunda
yetersız kalmışlardır
Meşrutıyet ulkenın ıçınde bulunduğu sorunlan ço-
zemedıyse de 'tabaa-ı şahane'ûen 'yurttaş'a geçış
surecının başlangıcı olması açısından onemlıdır 'Sad-
razamdan posta dağıtıcısına' kadar herkes ulkenın
sorunlanyla ılgılıydı
Yurttaşlık kavramı, lıteraturde bıreysel, siyasal ve
toplumsal hak ve sorumluluklann bulunduğu uç ayn
alanı kapsar Tanım, bıreyın devlet yonetımıne -toplum-
sal, ekonomık ve styası olarak- etkın bır katılım sure-
cını hedefledığı duzenleme olarak algılanmaktadır
Yurttaşlık, son tahlılde, devlete olan bır uyelık ola-
rak gorulur Bu uyelıkten yola çıkılarak kazanılan hak
ve sorumluluklar devletle yurttaşı 'aynı gemıye' bındı-
nr Yurttaş, devletın kendı yapısı, ınsan yapısı olduğu-
na ınanır Aynı bıçımde kendı geleceğının devletının
geleceğıne endekslı olduğunun bılıncındedır
Devletın yapısındakı olumsuzluklaryurttaşın siyasal
hak ve sorumluluklannı gundeme getınr Siyasal guce
katılma, seçme ve seçılme konulanndakı etkın tavır
devletın yapısal sorunlannı çozer
Aradan geçen 85 yıla karşın devletın yenıden yapı-
lanmasının zorunlu olduğunu gosteren Susurluk skan-
dalının belleklere gomulmeye başlaması, olayın bır-
kaç burokrat harcanması ya da bırkaç ganbanın suç-
lu ılan edılmesıyle kapatılacağı eğılımının guç kazan-
ması Fikret'ın 'karamsarlığı'n anımsatıyordu kı 'ışıklar
sondu ' Yurttaş kavramının oluşmadığı ımajı sılındı Si-
yasal partılere guvenını kaybeden yurttaştepkısını ışık-
lannısondurerekgosterdı 'SureklıAydınlıklçın 1 Dakı-
ka Karanhk' kampanyası yoğun katılımla suruyor, sure-
ceki
Kafamızdaki Kalıplan Kırarak...
ERDOGAN YILMAZ Eğıtımcı, Özel Irmak llkoğretım Okulu Mudunı
A
taturk ıçın soylenmış ve yazıl- mı bıze
9
Nıce yaşayan öluye karşın Mumcu ve
mışoncasoz >apılmışyorumve
açıklanan düşunce ortadadır
Tum bunlara baktıkça, çoğu za
man ıçınde abartma, ıkıyuzlu-
lûk, çıkar sağlama, yakıştırma
sozde kuçultme ve kurnazca dokundurmaya >ö-
nelık jıızlerce bılgısızlığı ya da kolavcılık, basıt-
lık ve ılkellığı bır yana a>nrsak gen>e ne kalır dı-
ye duşunurum Dılım varmı>or, ama çok buyuk
bır toplam ortaya çıkmayacağı da sanınm bır ger-
çek
Kuşkusuz, bılım, akıl, emek, uretım adına bır
avuç da olsa Ataturk e varaşır duzeyde değerlı
çalışmanın varlığı bır başka doğru O çalışmala-
n ureten, guzel ve dûrûst ınsanlann aydmlığında
ıcımız ısınıyor ufkumuz zengınleşıyor Çok şu-
kür, Muammer \ksoy, Ahmet Taner Kışlalu Ta-
nk Zafer Tunaya, Yekta Göngor Özden, Ahmet
Mumcu, Yunus Nadi, Toktamış \teş, Özer Ozan-
kava. Emre Kongar. Bedia Akarsu. Vaşar Nabi
Nayır,Şevket Sureyja \\demır,Ilhan Selçuk,TNa-
dir Nadi, Hıfa Veldet Vehdedeoğtu, Lğur Mum-
cu_var Onlar Ata'yı tanımamıza veanlamamı-
za ne çok şey kattı Bır bolümunu sıralayabıldığı-
mızbuadlara, Ataturk le ılgılı anı ve yaşantilan-
nı bızımle paylaşan Ali Fuat Cebeso>. Kaam
Ozalp,Afet Inan, Salih Bozok,Mazfaar Mufit Kan-
su ve Falih Rrfla Atav gıbı adlan da eklemelıyız
Bunca adı >aşayan-olu bunca emeğı, bırçok
densızlığın, çırkınhk ve duzeysızlığın, Atatûrk
düşmanlığınm yaşandığı şu günlerde alt alta yaz-
mak ıstedım çunlaı onlan düşundukçe yapıtla-
nna dondukçe, Tagore un "Gormek ıçın uzun su-
re yalıuzca gözlerimı kullandım, ama artık aküm-
la gonnek ıstiyonım" sozunu anımsıyonım
Sanınm bıze "gonnek ıçın akunı kullanmavı
öğreten" ılk ınsan Ataturk'tûr ve kanımca, O"nu
büyuk yapan pek çok ozellıkten bın, belkı de en
başta gelenı budur O'ndan sonra O nun vaptık-
lannı aklımızı kullanarak anlamamızı yenı yo-
rumlar ve duşunceleTİe zengmleşmemızı sağlayan
-bır bolümunu yukanda saydığım- bu ınsanlara
gonul çıçeklenmızı sunmalıyız Bu "Benim dû-
şuncelerimi anbyorsanız yeter" dıyen Ataturk'un
de mutluluk duyacagı bır değerbılırhk ondan da
ote bır odev ve borçtur
Toplumun, tepeden tırnağa batttğı bunca du-
zeysız, densız abuk sabukluk ıçınde o guzel ınsan-
lann vapıtlan kırden annmave kurtuluştur One-
nm şu Donup kıtaphğınıza bakınız bu guzel ın-
sanlardan üç beş kıtap v arsa o kadan bıle sızın
aklınıza \e yüreğınıze vaşama ve savaşım gucü-
nu vermeye yetecek, umutsuzluklarda yıtıp gıtme-
nızı önleyecek, Ataturk un ışıklı yuzü sızın doğ-
ruyu bulmanıza yardımcı olacaktır ama okuma-
dan duşunmeden ve kafamızdaki kalıplan kır-
madanasla' Hem "bügisahibiolmadanfikirsa-
hibi ohınmayacağmı" da onlardan bın oğretmedı
O'nun gıbılen ıçımızde yaşatan ve durmadan ço-
ğaltan da bu yanlan değıl mı°
Öyleyse kendımız, geleceğımız ve ulkemız
ıçın, evımızın bır koşesmde, çocuklanmızla bu-
yuyecek bır \taturk Rafi oluşturalım O zaman
daha guçlü, daha guvenlı olacağımıza ınanıyo-
rum Bunu >aparsak, Ataturk'u daha kolay anla-
yacak, günubırlık ucuz kahramanlar ıle sığ, yan-
lı ve şaşı yorumlar karşısında, her gunahı ve yan-
lışı dondurup dolaştınp O na fatura etme basıtlı-
ğı, sapla samanı bılınçlı şekılde kanştınna ve en
çırkın yalan dolanlann arkasına saklanmalarla da-
ha kolay baş edeceğız Yoksa meydan şarlatanla-
ra kalacaktır
1
Atatürk'u anlamak deyınce aklıma, tutsaklık-
tan ozgurlük ve bağımsızlığa, sav aştan banşa, ge-
n kalmışlıktan çağdaş uygarlık duzeyının ustune
çıkmaya sultanlıktan cumhunyete ve demokra-
sı>e, safsata ve tabulardan bılım ve aklın gerçek-
lenne, ümmet olmaktan, ılen bır ulus ve bırey ol-
maya uzayan yolda büyuk bır devnmın ılmdc ıl-
mık oruluşü ve coşkulu gelışım öykusu gelıyor
Bu aydınlanma surecı. esenn büyukluğu, çok yon-
lülüğü ve dennlığı nedenıyle orta> a ozgun bır mo-
del, ölumsuz bır destan çıkanyor Ataturk, bılgı-
nın ve bılgehğın duşunce ve eylemın anıtı olarak
yucelıyor \eter kı bız, mozaığm taşlanm uygun
yerlere koyacak bılınç aydınlıgına ulaşabılelım,
kafamızı dogmalardan kurtaralım
Onun ıçın, bır raf ve bırkaç kıtap ıyı bır başlan-
gıç olacaktiT Bu hedefe ulaşma çabalannm, sıvıl
toplum orgutlen desteğınde yaygınlaştınlması
cıddı olarak duşunülmehdır Omegın 10 Kasım-
lar Ataturk'le ılgılı bır kıtap armağanı ıçın uygun
bır tanh olabılır Bu konudakı yayınlar ıçın panel
ve soyleşılerle desteklenen tanıtım fuarlan du-
zenlenebılır Buralarda kıtaplar çeşıtlı görsel araç-
lardan yararlanılarak tanıtılır, okunur, yorumlanır
ve tartışılır Boylece konuya ılışkın bır dınamık
yaratıhp duyarlılık arttınlarak konu pekıştınlır,
yenı duşuncelenn kıtap ve araştırmalann yayım-
lanmasını ozendıncı atılımlar başlatılabılır Bu
toz duman ıçınde o zaman, Ataturk'e yaraşır da-
ha somut adımlar atılmış, Ataturk'u anlamak da-
ha kolaylaşmış olur
Ote yandan Ata'nın anıtlanna, kışılığme ve
eserlerıne, şurada burada yapılan, zavallı ve ılkel
saldmlarla, ondan daha tehlıkeh, sözde aydınca
çok bılmışhk, arkadan vurmacılık ve tabulaştır-
ma, Atatürk yandaşı gozukup karşıtlanyla ışbır-
lığı yapma ıkıyuzlüluğu, bılgı ve bılım, düşunce
ve eylem bırlığı ıle mutlaka yemlgıye uğratılma-
lıdır Bu nedenle, O'nun "düıamik ideal" dedığı
ve bır hedef olarak gosterdığı "çağdaş uvgariık
düzevmin fistüneçıkma" yolunda, "manevi mira-
sı" sa> dığı "bflim ve aklın" ışığında toplumsal ör-
gutlenme surecı hızla gerçekleştınlmelıdır
"Ben hiçbir avet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş.
kalıpiaşmış kural bırakmıyorum. Zaman surade
ıkrliyor: milletlenn, toplumlann. kışılenn mutlu-
luk ve mutsu/Juk anlayışlan bıle değışıvor Bo\le
bir dunvada, asla değişnıeveeek hukumler geür-
diginı ıddia etmek, akıl ve ılmın gelışunını ınkâr et-
mekolur" dıyen, böylece tum düşunce, eylem ve
eserlennı tartışmalann tam ortasına cesaretle bı-
rakan bu buyuk ınsanın, öyle ığrenç > alan ve du-
ze> sız saldınlardan çekınecek. saklanacak v e kor-
kacak bır yanı yoktur' Yoktur çünku "vardır" dı-
ye ortaya çıkan cıngozlenn kın ve nefret bezır-
gânlanmn ahcengız oyunlanyla bır vere s arama-
dıklan ve "yeiin kayadan hiçbir şe> goturemedi-
ği'' ortadadır
Fransız düşunur Duhamel ın şu sozlen, ınsan-
lık ve tanh önunde Ata'nın nerede, bu cıngoz ya-
lancı ve akıl ve yürek gozü olmayan salgırganla-
rm nerede olduğunu ne de guzel ozetlıyor "Ne
Cromvvell ne Robespıerre ne Lenın ve ardından
gelenler, önderiikettikteri ulusu bilim felsefesv dü-
şunme vontemı, kısacası geleceğını değışnrme vo-
luna goturmeje kalkıştüar. Turkıje, Mustafa Ke-
mal'ın ıtmesıyle kendisıne valnız becerikh ışçıler,
teknisyenkr ve tnuhendıslerin veterlı olmadığını;
tersine, işlere asıl >on veren bılım filozoflanna,
yontem kuruculanna gcreksinimi bulunduğunu
kavradt Mustafa Kemal, böylece, butun uısanh-
ğuı ıçindeçırpındığı uvgarhk bunalımuun temel so-
nınuna, yani çağdaş bilımın sağladığı guçlü tek-
nolojinın nasıl kullanılacağı sorununa en geçerli
yaklaşımı getirdi" (Ozanka>a, 1995, Sh 3)
Gorulduğu gıbı Ataturk'un ve yaptıklannın ne
ölçude buyuk ve onemlı olduğu ortadadır Ozel-
lıkle "bilim felsefesi, duşunme yöntemi ve tekno-
iojinin nasıl kullamlacağT gıbı ınsanlığın ortak
ve temel konulannın son derecede onemlı bır ın-
celeme ve araştırma alanı oluşturduğu açıktır An-
cak. bılebıldığım kadanyla bu konularda yapılmış
kapsamlı çalışmalar ne yazık kı hâlâ yoktur Asıl
eksıklık de, gerçek sorun da buradadır, çünku
böyle bır konuda bılgısızlık, bınkımsızlık ve ure-
tımsızlık su goturmez bır boşluk, Ataturk'u sahıp-
lenme ve yaşatmada en onemlı zafıyettır Bu ço-
zülmedıkçe, O'na akıl gozüyle bakmadıkça, "ah
vah" edıp ıpe sapa gelmez saçmalıklara kızmak-
la bır yere vanlması da düşunülemez
Her gun yenı orneklenne tanık olduğumuz ve
akıl almaz çırkınlıklere bulaştınlmış bır toplum-
da, bunun acısmı sokaklarda dovdüğu gençlenn-
den çıkaranlara belkı yenıden düşünme olanağı
sağlar dıye yazımı Ataturk'un şu eğıtıcı sozleny-
le bıtırmek ıstıyorum
"Çocuklan serbestçe konuşma>a, duşündûkle-
rini, duyduklannı olduğu gıbı ıfade etmeve teşvik
etmehdir; böylece hem hatalannı duzeltmeve un-
kân bulunur, hem de ilende yaiancı ve ıkıy uzlu ol-
malannın önüne geçOmiş olur. Kısacası, çocukla-
nnua arük^düşüncelerinı hiç çekinmeden açıkça
ifade etmeye, içten inandıklannı savunmay a, biı-
na karşılık da başkalannm samimi düşüncelerine
saygı duvmava alışürmalrvız."
PENCERE
BAKIRKOY 5.
ŞULH HUKUK
HÂKÎIVILİĞt'NDEN
EsasNo 1996 814
KararNo 1996 1145
Davacı Faık A.ydın tara-
fından kuçuk Sıtkı A.ydın
alevhme mahkememızde
ıkame olunan vası tayını
davasırun > apılan açık yar-
gılaması sonunda Davanın
kabulune Sıvas ılı Zara ıl
çesı Kayadıbı cüt 081
savfa 10 ve kutuk sırano
20 de nufusa kavıth tbra-
hım ve Ah>e oglu
10 4 1988 doğumlu Sıtkı
Avdın ın M K nm 354
maddesı gereğınce \ esayet
altına alınmasına, kendisıne
aynı hanede kayıtlı abısı
10 12 1966 doğumlu Faık
Aydın ın vası olarak nasp
ve tayınıne 27 12 1996 ta
nhlı celsede karar \ enlmış-
tır Uan olunur
P l 1997Basın 7111
Nufus cuzdammı kavbettım
hukumsuzdur
ORHO\ BOZDAĞ
Majör Müzik Yapım SELDA BÂĞCAN sunar
MAHIR' IN TURKUSU
fkM
Bız bır gunun
gecesıyız aslında
Özumuz yıldızlar
Sozumuz sevmeler
ustune.
Halk muzığı yorumcusu ve bağlama ustosı
ERDAL ERZİNCAN dostluğun ve
kardeşlığın ortamı '"SILA BAR" da sızlerle
bırlıkte olacak
Ş
PARTÎMNMÂRŞI
11SCAĞ&DA *
HELEÜLAŞ'a
EYIEMGİZEIJ
DLMB1TOZEDEMIR
Ğ
BIRGUM
ESENYEL
YLll UGEATLM
MAHİS'ffiTÜRKCSÎ
Tanh 24 25 -26Şubat 1997
Saat 21 00
Yer Sakarya Caddesı
Boyındır Sokak 17/A
Kızılay-ANKARA 4319812
Karikatür Ne Diyorsa
0 Olacak!..
Ikı kafadar
Bır meyhane
ikı kadeh rakı ıçıldıkten sonra kafadarlardan b»n
dertlenıp soruyor
- Ne olacak bu memleketın ha//?
•
Vaktıyle alay konusuna donuşen bu soru gunu-
muzde dallandı budaklandı, çıçeklendı, yaprak-
landı, sonunda meyvelerını verdı, ulkede herkes
bırbınne sormaya başladı
- Ne olacak bu memleketın halı?
Gecelen saat 9'da ışık sondurup tencere tava ça-
lanlardan tutun da asker sıvıl ve resmı ozel herkes
kafasını bu soruya takmış durumda
- Ne olacak bu memleketın halı?
Yanıt
- Iyı olacak'
Soru
- Nereden bıhyorsun?
Yanıt
- Mızahtan, karıkaturden a! haben'
- Nasıl şey o?
•
Masamın ustunde bır dergı var
Adı "Kankatur' "
'Karıkaturculer Derneğı'run organı, ayda bır çı-
kryor dorduncu yılını suruyor, Metın Peker"ın oz-
venlı yonetımryle bugunlere ulaştı
Kankatur'u alın'
(Yazışma adrest Konur Sokak 31/10 Kızılay -
Ankara Tel/Faks 417 37 28)
Pekı, "memleketın halı" ıle "Kankatur" dergısı
arasında ne gıbı bır bağıntı var7
?
Çağımızda futurolojı (gelecekbılım) çok gelıştı
Eskıden muneccımlere sorulurdu gelecek1
Gunu-
muzde profesyonel gelecekbılımcıler var, ama,
bunlann tumunden ustun olanlar kankatunstler ve
mızah yazarlarıdır 18'ıncı yuzyıldan bu yana ınsan-
lığın rotasını çızıyorlar, çunku mızah ınsan aklının
pusulasıdır
Hele kankatur her ışın evvelını ve ahınnı bırkaç
mızahı çızgıyle nasıl da belırier' Gerçek bır kanka-
tur, ınsanlığın avuç ıçındekı çızgılennın beyaz kâğı-
da dokumunu yapar
•
Masamın ustunde yalnız "Kankatur" dergısı yok
Kankatur dergılen var
Yazılar, çızıler, fıkralar, nukteler, yergıler, alt alta,
ust uste tomar tomar al takke ver kulah, Turkı-
ye'de mızah dergılen nereden nereye geldı"
7
"Yuk-
selen değerler" donemınde deyolunu şaşırmayan,
ama bıraz "lumpenleşen" mızah, artık yordamını
tam buldu, yorungesıne yerleşen bır fuzeye do-
nuştu, varacağı yıldızın rotasına oturdu
O yıldız neyın yıldızı
9
Aydınlanmanın
1
•
Mızahta yazı ve çızgı aklın uretımıdır
Inancın değıl
Imandan kankatur turemez
Inançtan mızah çıkmaz
Mızahın akaryakıtını ateşleyen aklın şımşeğıdır
'' ' Çağdaş demokrası 'Aydınlanma 'nın urûnu değif
mıi
Laıklık de 'Aydınlanma'nın urunu'
Kankatur de 'Aydınlanma'nm urunu
1
Pekı, "bu memleketın halı ne olacak?"
Kankaturculerımız ne olacağını haber venyoriar,
softalığın bıçtığı kara cuppenın ıçıne sığınan mur-
tecıyı zekânın bıleğıtaşına vuruyorlar
Mızah ne diyorsa o olacak'
Nâzım Hikmet
Kültür ve Sanat Vakfı
Kültür Merkezi
Attilâ îlhan - Şükran Kurdakul
"Nâzım Hikmet'le Birlikte"
SöyleşiTarihi: 26 Şubat 1997 Saat: 18.15
Sıraselvıler Cad 48/4 Taksım/Ist
(CHP tl Başkanlığı 'nın bulund uğu bına)
TEŞEKKUR
Eşımın amelıvatını başan ıle gerçekleştıren SSK Bakırkoy
Doğumevı Kadın ve Çocuk Hastalıklan Hastanesı
hekımlennden
Doç. Dr. MOŞE BENHABİP
Op. Dr. ADIGÜZEL ALEMDAR
Op. Dr. MURAT CAN
veyardımlannı esırgemevenUz Dr VLMANSOL\K
ve hastane personelıne teşekkûru borç bılıru
AYDIN TÜYSÜZ
"Grtt7 ıradesa, genceakken
yıgıtken, guzelken, ıncecıkken
olûm adm kalle? otsun'
(AVCO
Hûseyın AVCI
1/6/1958
23/2/1997
KARAOZU DAYANIŞMA DERNEĞI
YONETİM KURULU ve Arkadaşlan
Faris Kılıç, Oğuz Tatar, Yıldınm Avcı,
Mitat Temel, Nazım Kılıç, Fikret Aslan,
Oktay Aslan, Sezaı Arguder, Ahmet
Özdemır, Tamer Dalak.
Nufus cuzdanımı kaybettım hukûmsuzdür İSMAİL ATAMAN Öğrencı kımlığımı kaybettım hukumsuzdur HULYA AMASYA
T.EJVIA.
Turkıye Erozyonla Mucadele, Ağaçlandırma ve Doğal
Varlıklan Koruma Vakfi Tel.: (0212) 281 10 27