Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
25ŞJBAT 997SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
B 1 - Samsun PB 9
Çanxkale B 1: Trabzon
Kocslı B 1C Gıresun
Iznrııı PB 1i Ankara B 5
Mansa PB Konya B 3
Aydg PB 1e Eskışehir B 5
Dendi PB 12 Sıvas B
Zonaidak B 8 Antalya B 14 Kars
Adana
Mersin
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardın
Siirt
Hakkârı
Van
PB
PB
Y
PB
Y
Y
K
K
1/
16
8
10
6
6
-3
3
K -1
<te«lzmır
•vJsîanDul s^
^y
^ \
^ ,—-^ntah,a
^——
r ^
r-—•o
•Arkara
• ^ ^ - N
iAdana S
Trabzon,^
^ y Er2urum
Ş U r t a c f ^
Vtakkanl
sJ>—^->
Yurdun doğu kesımlen
çok bulutiu, Doğu Kara-
denız ıle Doğu ve Gu-
neydoğu Anadolu'nun Londra
doğusu yağışlı, otekı p
-—
yerter az bulutiu geçe- "
a n s
cek. Yağışlar Doğu Ka- Roma
radenız kıyılannda yağ-
mur. dığer yerierde kar-
la kanşık yağmur ve kar
şeklınde olacak Hava Madrid
sıcaklığı değışmeyecek. g ,
Marmara ıle yurdun ıç
a o l
y
a
kestmlennde yer yer sis Brüksel
görulecek.
AVRUPA
12 Atına
Y 14 Mıiano
Y 18 Oslo
Beriin Y 12 Helsınki K
Amsterdam Y 11 Stockholm K
PB 16 Belgrad B
B 13 Viyana
Y 12 Bonn
Budapeşte Y 12 Münıh
Tahran
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tiflis
Kahire
K
PB
K
Y
7
K
Y
B
0
11
-2
7
8
-2
6
17
Şam PB 11
Çal'
b u l u t l l J
• Sıslı Bulutiu k
Çok bulutiu Yaflmurlu Karlı S u l u k a r > Gok gürultülü
G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
H Bıştarafil. Sayfada
Üselik Şabe Hanım TBMM'deki siyasal içerik-
li oyfcmayla ı'üce Divan'dan kurtulmadan önce ve
sonrc "Ulucağ'ın zırvesindeki kariar" ve de "ana-
sınüin doğcuğu günkü kadar saf ve temiz" oldu-
ğunısöyleyîrek yalancılıkta üstün cesaret göste-
riyor.
Yaan dürvasında yağdanlık niteliğiyle "iş" izle-
medeki ustaığını bırteştiren bir ünlünün karşısına al-
dığı Çaibe Hınım, mafya, çete reisliği gibi yakıştır-
malaia karaandığını, ezan sesleri yükselen bir ek-
rande söyler<en kahkahalar atıyor.
Tatıi şu sorular yok: (a)- Malvarlığınızdan hâlâ
kuşkuyla sö: edenlere doyurucu, inandırıcı belge-
lerle \anıtıni2 var mı? (b)- Bağımsız yargıda aklan-
mayı nâlâ duşünüyor musunuz?
Birsonrak gece, bir başka TV programı. Konu,
bir kadın başDakanın kocasıyla birlikte "devletikul-
lanarak" malmülk edinmeleri. Kocanın, karısı adı-
na devleti ycnetmesi, rüşvet alması.
Curnhurbaşkanının, Pakistan Anayasası'na da-
yanarak kadnı görevden uzaklaştırması ve kocayı
tutuklatması!
Benazir ö\küsü, Pakistan'da mı yaşanmış, ya-
şanıyor? Yoksa ülkemizdeki bir kadının aylardır ko-
nuşulan öyküsü, Benazir Butto adıyla Pakıstan'da
mı sahneye konulmuş? Benzerliklere bakarak bir
türlü karar ve'emiyor insan.
"Oradaki kadın" yiiksek borç alıp ödemeyenle-
rin listesini meclise getirmeye girişince iftiraya uğ-
radığını söylü/or. Kamuoyunda okka altına gidece-
ğini görünce "buradakı kadın" rantçılann, devlet-
ten beleşten trilyonlar vuranların listesini açıkla-
maktan söz ediyor.
"Oradaki ve buradaki kadın"\ar\n ortak yanları,
kocaları. Her ıkisi de kocalarını "çok akıllı birerişa-
damı" görüyor ve sütten çıkmış kaşık kadar "temiz"
olduklarını öne sürüyor. şiddetle savunuyorlar.
Tıpkının aynısı
"Oradaki kadın", yurtdışında edindiği konutlan,
Ingiltere'deki şatoyu yadsıyor. "Buradaki kadın",
bırakalım kısa sürede trilyonlar edinmenin yollannı
açıklamayı, ABD'de edindiği gayrımenkulleri satın
almak için buradan gönderdıkleri 925 bin doların
ancak 100 bin dolarını "resmen" kanıtlayabiliyor.
"Oradaki kadınla buradaki kadın" arasında ya-
şam, siyaset ve sırtlarına vurulmuş yanıtsız kalan
yüzlerce sav; öylesine birbirine benziyorlar ki...
Pakistan'da oturup Türkiye'yi, Türkiye'de yaşa-
yıp Pakistan'da olan biteni izler olmak olanaklı.
Gelelim sonuca. Program yapımcısı elinden gel-
diğince "oradaki ve buradaki birbirinin aynı iki ger-
çeği biraraya getirecek" öğeleri sahnelemeye özen
göşteıiyor. Kızım sanasoylüyorum, gelinim sen an-
la der gibi.
Ne var ki, bir yandan yüzde 48 oy alacağı gibi
müthiş bir savla ortaya çıkıp parti kuran Cem Boy-
nerrrrr... Öte yanda Ankara stüdyolarında sırta
hançer vurma meraklısı Cevheriiii...
Pakistan manzaralarını gülümseyerek izleyen
Kamran inan ıle...
Anayasa Mahkemesi Başkanı olduğundan siya-
sal irdelemeler yapamayan Yekta Güngör Özden.
"Oradaki kadını" ekranda izlerken "buradaki ka-
dın "ın öykülerinı aklından geçiriyor.
Yekta siyaset yapamıyor. Cevheri, "orayla bura-
yı siyasal açıdan benzeştirmemeyi" bir hukukçu
gözüyle öneriyor. Sadece Boyner, ufak ama çok cı-
lız bir dokundurma yapıyor.
Ne ki, bu ciddi benzerliklere karşın:
TBMM'nin siyasal kararından başlayarak; önce
DYP, sonra medyadakı meddahlann tutumu ekran-
larda ve sütunlarda niçin eleştirilmiyor?
"Buradaki kadın" Şaibe Hanım, yalısında koltu-
ğa uzanmış, Güneri Civaoğlu'nun Türk halkına ül-
kemizle ilgili çağnşımlaryapan programını izlerken,
"oradaki kadın" Benazir'in ne denli kıt akıllı oldu-
ğunu duşünüyor olmalı.
Siyaseten teslim olarak... Bağımsız yargıdan ka-
çışyollan varken...
Oradaki kadın" gibi okka altına gitmek ha?
Yalıdan kahkahalar yükseliyor.
Bir kurye daha yakalandı
İstanbul Haber Servisi -
•Atatürk Havalımanrnda
ikinci bir uyuşturucu kurye-
si yakalandı. 4 gün önce
Türkıye'ye girerken Atatürk
Ha\alimanrnda 80 bin ster-
lin ile yakalanan ve gözaltı-
na alınan Bülent Deniz Ay-
gün'ün uyuşturucu kuryeli-
ği >aptığı öğrenildi. Kurye
kız Dilek Örnek'ten sonra
yakalanan Aygün ile birlik-
te aracı olduğu belirlenen
HaBt San ve San'yı soran
Efes Pilsen Basketbol Takı-
mı fizyoterapisti Bahattin
Tapan da gözaltına alındı.
ISarkotik Şube Müdürlü-
ğü ekiplerinin yaptığı ope-
rasyon sonucu gözaltına alı-
nan Bülent Deniz Aygün.
bel çantasında yakalanan 16
milyar lira değerindeki 80
bin 'ngiliz Sterlini'nin uyuş-
turucu parası olduğunu iriraf
etti Polis. İngiltere'den
uyuşturucu parası getiren
Aygün'ün aynı ülkede öğre-
nimgördüğünü bildirdi. Ay-
gün'ün paravı teslim edece-
ğinısöyledığı aracı Halit Sa-
n ib havakmanındaki ope-
ras\on sırasında San"yı sor-
mal için gelen Efes Pilsen
Bai<etbol Takımı'nın fizyo-
teraoisti Bahattin Tapan da
gözıltına aındı.
E-nniyet görevlileri. Ba-
hattn Tapaı'ın cep telefo-
nuıüan yaptığı görüşmele-
rin dökürrünü çıkardılar.
Tapın'ın basketbol dünya-
sınn önde gelen birçok is-
mınin yanı sıra Efes Pilsen.
Ülkerspor, Fenerbahçe, Ga-
latasaray ve Beşiktaş bas-
ketbol takırrundan çok sayı-
da yönetci. teknik adam ve
sporcuyla konuştuğunu be-
lirleyen yetkililer. bu kişile-
rin ifadesine başvurmaya
başladılar.
Bu arada yine uyuşturucu
kuryeliği yapan Seher Boy-
raz ve Sekla Boyraz kardeş-
lerin de Ingiltere'de polisin
elinden kurtulduğu anlaşıl-
dı. Valizlerindeki 80 bin
sterlin ile Türkiye'ye gel-
mek üzere Londra Havali-
manı'na gelen Seher veSel-
da Boyraz. uçağa binmeden
önce valizlerinden uzakla-
şınca Ingiliz polisinin dik-
katini çekti. Valizleri açarak
paralan bulan Ingiliz polisi,
Boyraz kardeşleri gözaltına
aldı. Ancak parayı sahiplen-
meyen Seher ve Selda Boy-
raz'm, bir süre sonra serbest
bırakjldığı bıldirildi.
• Baştarafi 1. Sayfada
mesini yaptılar. Karadayı. "tsrail'in
askeri dcncyimlerinin, bu ülkenin tz-
ni olmadan diğer Müslüman ulkele-
re aktanlmavacağı" güvencesini
verdı.
Karadayı"nın tsrail gezisini de-
ğerlendiren askeri kaynaklar, şu
noktalann önemine dikkat çektiler:
- İsrail ile askeri ilişkilerimiz son
derece iyi. Dışişleri Bakanlığı"nın İs-
rail ile yakın ilişkilerin u\ gun ve fay-
dalı olacağı değeıiendirmesine ordu
dakabldL
- Türk Silahlı Kuvvetleri'nde
cumhuriyetin devlet polıtikalanna
uygun hareketleryapılıyor. tsrail ıle
işbirliğı de böyle değerlendirilmeli.
- Demokratik bir ülkenin bir baş-
ka demokratik ülke\1e ilişkilerini ge-
liştirmesi yeni bir atılımdır. Hükü-
met de bunu görüyor \e engellemi-
yor. İsrail ile askeri işbirliği anlaşma-
lannı Başbakan da onayladı.
- F-4'lerin modernızasyonu sa-
İsrafl'e güvencevunmamız için çok önemli bir pro-
je. Modernizasyon için en ucuz ül-
ke Israil idi. Bu anlaşma Başbakan
tarafmdan da ımzalandı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bü-
yükelçi Ömer Akbeldün düzenledi-
ği basın toplantısında, bir soru üze-
nne, Karadayı'nın ziyaretinin "nor-
mal ve rutin" oldugu. iki ülke ara-
smdaki asken işbirliğınin de üçün-
cü bir ülkeye karşı olmadığı görüşü-
nü yineledi.
DYP Grup Başkan Vekili Saffet
Ankan Bedükde gazetecilerin. Or-
general Karadayı'nın Erbakan'la
haftalık olağan gorüşmelerine ara
verdiği bırdönemde Israil'e gittiği-
ni anımsatması üzerine, "Karada-
>ı'nın Başbakan Necmettin Erba-
kan'a haber vermeden İsrail'e gide-
bileceğini düşünebiliyor musunuz?"
dedi. Bedük, Genelkurmay'ın de-
mokrasiye son derece bağlı, çok di-
siplinli bir kurum olduğunu vurgu-
layarak bu tür haberlerin nereden çı-
kanldığını anlamakta zorluk çekti-
ğini söyledi. Karadayı, 27 şubata ka-
dar sürecek gezisi ile ilgili olarak
Israil'in "Haaretz" gazetesıne ver-
diği demeçte, "Askeri deneyimlerin
bir başka ülkeye aktanlması, ancak
bir anlaşma çerçevesinde mümkün-
dür. Bu çok açıktır. Türkiye. İsrail ve
Arap ülkeleriy le iyi ilişkiler içinde
olmak için çaba göstermektedir. Ül-
kelerimiz arasındaki askeri işbirii-
ğini olumsuz yönde değerlendirme-
mek gerekir'1
dedı. Karadayı, aşın
dinci çevrelenn tsrail gezisine
olumsuz tepki gösterebileceğine
ilişkinbirsoruya, "TürkiyeCumhu-
riyeti'nin laik ve demokratik yaptsı
anayasaya dayalıdır ve bu değiştiri-
lemez" yamtını verdi. Türkiye ve ls-
rail'in dışında bölgede başka de-
mokratik ülke olmadığını belirten
Karadayı, iki ülkenin güvenlik so-
runlanna benzer yaklaşımlar içinde
olduğunu söyledi.
Karadayı, Weizman'la görûştû
Orgeneral Ismail Hakkı Karada-
yı'nın tsrail ziyareti dün başladı.
Karadayı, dün ilk olarak tsrail Cum-
hurbaşkanı Ezer VVeizman tarafın-
dan kabul edildi. Weizman, görüş-
menin ardından Karadayı'nın onu-
runa yemek verdi. Öğleden sonra
Kudüs'teki Yad Vashem Soykınm
Müzesi'ni ziyaret eden Karadayı,
resmi temaslanna bugün başlaya-
cak. Karadayı. sabahleyin Savunma
Bakanı İzthak Mordehai ve tsrail
Genelkurmay Başkanı Amanon
Shaak ile görüşecek. Karadayı, El-
Halil'de bulunan Türk birliğini de
ziyaret edecek.
ABD, Türkiye için güvenilmez
• Baştarafi 1. Sayfada
nüz geçmemesini "Türkiy'e'nin kendisini ayağuı-
dan vurmasr olarak niteleyen Özener, "Bunu
onay lamayan kendisine kazık atmış olur" dedi.
Barlas Özener, Türk-tsrail ilişkılennin uzun sü-
re hareketsiz geçtiğini. kaybedilen mesafelerin
kazanılması için büyük adımlar atılması gerekti-
ğini söyledi. Türkiye-tsrail ilişkilennın, iki ülke
arasındaki sorunlardan değil, üçüncü ülkelerden
kaynaklanan rahatsızlıklar yüzünden askıda kal-
dığını savunan Özener, şöyle konuştu:
"Tiirk-İsrail ilişkileri yokuş başından bırakıl-
mış bir kartopu gibidir. Hızlanarak yu\arlanıy or
ve büyüyor. Çünkü diptebüyük bir potansiyel var.
Sefaret olarak bir şeyler yapmanın ötesinde ken-
di kendine gidişi takip ebnekte zoıiandığımız dö-
nemler oldu. Serbest ticaret anlaşmasının. ekono-
mik olarak potansiyelin ötesinde bir yanı vardır.
Türkiye'nin AB ile gümriik biıiiği düzenlemele-
rinin bir şarödır. Gümriik birltgine girerken Av-
nıpa'ya dedik ki; senin tercihti ticaret >apügın ül-
keîeıie anlaşmalar yapacağun. İşte bu da odur."
tsrail ile Türkiye arasındaki Serbest Ticaret An-
laşması'nın REFAHYOL hükümetince hazırlan-
madığını, sadece onaylamanın bu hükümet döne-
mine kaldığını belirten Barlas Özener. "TBMM
onaylamazsa ne olur? Kendinizi ayağmızdan vu-
rursumız. İsraiLstzeyuzde4%-70arası güırirûk ny-"
gular. Siz, Avrupa Birugı'nin tarifesi olan yüzde
5.5'i uygulamak zorunda kahrsmız. Bu işten İsra-
il kâr eder, keyif eder, siz de kendi ayağmızdan
kendinizi vurmuş olursunuz. Bunun başka yohı
yoktur. Bu anlaşma onaylanacak. Onaylanıayan.
kendine kazık atmış olur" dedi.
Dış politikada kimsenin kimseye rol biçeme-
yeceğini de savunan Özener. Türkiye'nin üzeri-
ne düşen tabii rolü bulunduğunu söyledi. Türki-
ye'nin bölgede Batı'ya ve Doğu'ya en yakın ül-
ke konumunda olduğunu da belirten Barlas Öze-
ner, "Türkiye bölgesindeagabeykonumundadır"
diye konuştu. Askeri anlaşmalann. tican bir an-
laşma olduğunu belirten Özener, uçaklan dünya-
da sadece ABD ve tsrail'in modemize edebildi-
ğine dikkat çekti. tlkin uçaklann modemizasyo-
nunun ABD tarafından yapılmasırun karariaştınl-
dığını söyleyen Özener, ancak çıkanlan fiyatın
çok yüksek olduğunu voırguladı. Kendisinın o dö-
nemde Dışişleri Bakanlığı Amerika Dairesi Ge-
nel Müdürlüğü görevini yaptığını anımsatan Öze-
ner, sözlerini şöyle sürdürdü: "İstenflen para hem
çok büyük hem de nakit Ben bu parayı nereden
bulacağım? Bir de şunu gördük: Amerika arok
Türkiye için silah konularında gü\enilir bir ortak
değüdir. Biri kongreye bü- mektup yazıyor, sizin
uçak projenizde bir vidayı çıkarıyorlar devTeden.
' X>nMJftlsonra uçak ohnuyor. İsraiJ'e geküfc. Amt-
rikahlardan çok daha ucuz fıyat verdiler. 650 mil-
yon dolartık projenin 450 milyon dolarlık bölümü-
nü finanse ettiler, uygun koşullu krediyle. Tekno-
loji, Amerika'dan iyi. Pilotian getirdik, uçtular.
beğendiler. Amerika 1 milyar dolara yakın para
istemişti. Şimdi soruyorlar. niye Yahudilerie yap-
tınız? Daha ucuz veren oldu da yapmadık mı?"
Genelkurmay Başkanı Orgeneral lsmail Hak-
kı Karadayı'nın tsrail gezisinın; devletler arası
ilışkılerde karşılıklılığa dayandığını da dile geti-
ren Barlas Özener, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdiçeşitlitarüşmalar var,niçin ghtidiye. Bun-
lann genelkurmay başkanı Türkiye'ye gitmiş, SH
ra bizdedir. Gebnese anlam vermek lazun. Ama
biz değişik anlamlar veriyonız. Türkiy e-İsrail iliş-
kileri gelişirken Türkiye temel görüşlerinden hiç-
bir taviz vermemiştir. BirincisL, ben Kudüs'ün do-
ğusunun işgalini tanımıyorum. Ben Doğu Kudüs'e
geçersem, bayrağımı indirir geçerim. Elçiliğim
Kudüs'te değildir. Ben Ramallah'a gitmem, Gaz-
ze'ye gitmem. Neden? Çünkü FUlstin'i devlet ola-
rak tanıyorum. Filistin devleti Tunus'tadır. Ora-
da elçimiz vardır. Sözümüzü esirgemiyor ve Go-
lan, Suriye'nindir diyoruz. Bunu israil de biliyor.
İsrail işgal ettiği bütün Arap topraklanndan çe-
kilmelidir. Araplar da İsrail'i kabul etmelidir. Ara-
dan 40-50 yıl geçmiştir. Davalan böyle sürdürür-
seniz, dünyanın taşı yerinden aynaıf
Dış politika ordunun iııisi\atifiııde
• Baştarafi I. Sayfada
TSK Türkiye adına izlenecek poB-
tikanın tayini bu hükümetle sınırh
değü" mesajının altını çizdi. Türki-
ye'nin yakın tarihinde belki de ilk
kez ordunun, hükümetin çok başlı-
lığı ve koalisyonun büyük ortağı
RP'nin diplomatık teamülleri aşan
yaklaşımlan nedeniyle Türkiye dev-
leti adına dış politikaya açıkça ağır-
lığını koyma gereği duyduğuna dik-
kat çekildi.
Resmi bir nitelik taşımayan an-
cak üst düzey askerler ve hüküme-
tin Amerikan yetkılileriyle gayri
resmi temaslar yapması için de ze-
min oluşturan ABD'deki Türk-
Amenkan Konseyi toplantılan sıra-
sında RP'li De\ let Bakanı AbduHah
Gül ile Genelkurmay tkinci Başka-
nı Orgeneral ÇevikBir'in açıklama-
lan. ordu ile RP arasındaki sürtüş-
meyi su yuzüne çıkarttı. Çevik Bir,
RP'nin tersine Iran'ı terörist bir ül-
ke olarak ilan ederken Atatürk ilke-
lerine ve laikliğe bağlılığın altını
çizdi.
Dışişleri Bakanı Tansu Çiller'in
bakanlık görevindeki pasifliği ve
ABD nezdınde bir güven kaybına
uğraması. bölgesel politikası açısın-
dan Türkiye ile yakın ilişkiler için-
de olmayı tercıh eden ABD'nin. or-
dunun verdiği mesajlan "istikrarfa
ve geçerü" politikalar olarak kabul
etmesıne yol açtı.
Orgeneral Çevik Bır'in RP'nin
yaklaşımının tersine tran'ı terörist
bir ülke olarak nitelendirmesi diplo-
matik kaynaklarca. "Çevik Bir Tür-
kiye'nin Iran ile olan güvenlik sonı-
nunu gündeme getirdL Çünkü terör-
le mücadeleyi bugün askerler yap-
maktadır ve sorunu en iyi bilen de as-
kerlerdir. Dışişleri Bakanlığı Müste-
şan Onur Öymen de ABD'de aynı
doğrultudagörüşleri iletti" şeklinde
yorumlandı.
Ankara'ya kısmi silah ambargo-
su uygulayan ABD'ye demokrasiye
bağlı bir ordu imajı verme arayışı-
na giren Çevik Bir'in, Türkiye'nin
AB'ye üyeliğinin gerçekleşmesi ge-
rektiği yolunda dış politika konula-
nnda sivillerin yerine politik mesaj-
lar vermesi dikkat çekti.
Bir'in ABD'de gazetecilerin soru-
lan üzerine şeriat çağnlannjn yapıl-
dığı Sincan'dan tanklan geçmesini
"demokrasiye balans ayan yapıkb-
ğı" şeklinde yorumlaması ise bir
devlet memurunun yetkisini aştığı
değerlendirmelennın yapılmasına
yol açtı. Askerkökenli RP Ağn Mil-
letvekili Sıddık Altay, Bir'in sözle-
rini demokrasiyi ıçine sindireme-
yenlerin sözlen olarak tanımlaya-
rak, Genelkurmay tkinci Başkanı '-
nın Divan-ı Harp'te yargılanması
gerektiğini savundu.
Türkiye'de dış politika alanına da
sıçrayan ordu-hükümet kamplaşma-
sı, kritik dış politika sorunlanyla
karşı karşıya bulunan Ankara'yı za-
afa uğratabilecek bir gelişme olarak
değerlendiriliyor.
Başbakan olduğu 1994 yılında
NATO'nun eski Doğu Avrupa ülke-
leriyle genişlemesi karanna onay
veren Çiller, Dışişleri Bakanı ola-
rak kısa süre önce yaptığı açıklama-
da, ittifakın genişlemesini Türki-
ye'nin Avrupa Birliği'ne tam üye
olarak kabul edilmesi halinde kabul
edeceklerini bildirdi. Çiller bupoli-
tikasmda süreklilik gösteremedi ve
ABD baskjsıyla geri adım attı. Tür-
kiye'nin NATO'nun genişlemesi
konusunda sergiledığı istikrarsız
yaklaşımın Ankara'da birbiriyle çe-
lişen politikalar izleyen hükümetten
kaynaklandığına ve bu belırsızliğin
Türkiye aleyhıne kullanıldığına dik-
kat çekiliyor.
Bir diplomatik kaynak yaptığı de-
ğerlendirmede, "dış politikada hü-
kümet içinde farklı sesler çıkması
yüzünden. hükümetin dış dünyada
daha az ciddiye alınması sürpriz sa-
vılmamatı" dedi.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
Sağ olsun Şevket Bey bizi yine yanıltmadı. Yine
son derece yerinde saptamalanyla örnek bir Ada-
leti Dağıtma Bakanı olduğunu gösterdi.
Kaygıdeğer bakanın kaçak Mercedes aracıyla il-
gili son değerlendirmesi şu:
"Yurtdışından getirilen araçlann tnptik süresinin
altı ay olduğunu biliyordum. Ama üç aya indirilmiş.
Bundan haberim yoktu, Bu sürenin geçmiş olma-
sı, 300 bin liralık bir cezayı gerektiriyor. Yani oto-
mobil kaçak değildir..."
Hay aklınızla bin yaşayın sayın bakan... Hukuka
böyle bakan bir bakan acaba kaç bin yılda gelir?
Kazan'ın, kendisini savunmak için söylediği söz-
leri süzgeçten geçirelim...
Diyor ki:
"Ben sürenin altı aydan üç aya indiğini bilmiyor-
dum..."
Türk Ceza Yasası Madde 44:
"Kanunu bilmemek mazeret sayılmaz..."
Kazan'ın mantığıyla hareket edersek hiçbir suç
oluşmaz...
Efendim ben, eve girip hırsızlık yapmanın suç
olduğunu biliyordum, ama bahçeden çalınca da
suç olacağını bılmiyordum..."
- Peki o zaman, beraatına...
"Efendim ben, alkollü araç kullanmanın suç ol-
duğunu biliyordum. Ama araç kullanırken kazayap-
manın suç olduğunu bilmiyordum..."
- Peki o zaman, zaten karşıdan gelen de ölme su-
çu işlemiş durumda...
Devam edelim. Kazan diyor ki:
"Bu sürenin (üç ayı) geçmiş olması 300 bin lira-
lık bir cezayı gerektiriyor..."
Sözümona, kendisini eleştirenlere şunu söyle-
mek istiyor:
"Bu kadar gürültü kopanyorsunuz... Ama bunun
suçu olsa olsa 300 bin liradır..."
Burada da iki mantık hatası var sayın bakan... Bi-
rincisi, bir Adalet Bakanı, suç oluşturan harekette
bulunmuşsa bunun cezası az mı çok mu diye ba-
kılmaz. Ikincisi, bizim yasalanmızda para cezalan
enflasyona yenilmiş durumdadır. Çam devirmekten
kitap devirmeye fırsat bulursanız Ceza Yasası'na
şöyle bir göz atın. Hangi suçun cezası kaç bin lira
görürsünüz...
Küçük bir örnek; hapis cezası parayaçevrildiğin-
de günlüğü on bin liradan hesaplanıyor...
'Çekil' desek...
Kazan, cezası üç yüz bin lira dedikten sonra de-
vam ediyor:
"... Yani otomobil kaçak değildir..."
Tam bir hukuk mucizesi... Muhteşem ötesi...
Kazan bu rrjantığı biraz daha genişletsin, Roma
hukukuna seçenek olur:
"Şevketus Kazanianus Code..."
Bir başka yazıda bu hukukun maddelerine kat-
kıda bulunalım...
Dün akşam saatlerinde aldığımız bilgilere göre
Kazan'ın meşhur BB YG 885 plakalı Mercedes'i
bugün yurtdışına çıkarılıyor. Hani her şey normal-
di? Gümrük mevzuatının uzmanları, Kazan'ın ara-
cı için şu noktaların altını çiziyorlar:
- Otomobilin ıthal amacıyla getirildiği beyan edil-
diğine göre yurt içinde kullanılmadan gümrüğe tes-
lim edilmesi gerekirdi. Bu yapılmadı. Gümrük Ya-
sası'naaykın...
- Paranın ödenmesinde Türk Parasının Kıymeti-
ni Koruma Yasası'na aykın hareket edildi. Çünkü o
Mercedes'i ancak yurtdışında çalışıp para kaza-
nan bir kişi getirebilir...
- Gümrük Vergısi ödenerek ithali yapılmamış
yabancı plakalı aracı kullanmak, satın almak, elin-
de bulundurmak 1918 sayılı Kaçakçılık Yasası'na
aykın.
Anadolu'da bir deyim vardır:
"Borç binigeçtimi, aldırma..."
Sanınm Kazan da şu yöntemi uyguluyor:
"Devrilen çam bini geçti mi, aldırma..."
Avrupa'dan çok taze örnekler var. Trafik suçu iş-
leyen bakan, istıfa ediyor. Bir faturası usulsüz öde-
nen başbakan kenara çekiliyor...
Şimdi Kazan'a "çekil" desek bozulur:
"Benim kilomdan size ne?.."
Refah Partisi, Iran^a sahip çıkü
B Baştarafi 1. Sayfada
ri mesajını \enrken Ankara Milletve-
kili Ersönmez Yarbay, Çevik Bir'in
tran'a yönelik suçlamalannın hükü-
met politıkasına ters düştüğünü söyle-
di.
Çevik Bir'in ABD'de yaptığı ve
RP'ye uyan niteliği taşıyan açıklama-
lanyla ilgili olarak sorulanmızı yanıt-
layan Mustafa Kamalak. herkesin de-
mokrasiye sahip çıkması gerektiğini
söyledi. Kamalak, Bir'in açıklamalan
konusunda yorum yapmaktan kaçındı.
RP Ankara Milletvekili Ersönmez
Yarbay da "Orduyla RP'yi karşı kar-
şıyayınışgibi göstermek isteyen lobiler"
bulunduğunu savunarak "Bu nedenk
Çevik Bir'in açıklamalan ön plana çı-
kanfayor. Bir'in açıklamaiannda hükü-
metin politikalany la çelişen birtek ko-
nu var, o da' tran'ın terörist bir ülke ol-
duğu' yolundald sözleri. Bunu hangi
bilgrye dayanarak söyledi bilmiyorum.
Ancak onun dışında söyledikleri; yani
laiklik.Atatürkçülük konulanzaten ya-
salarla güvence altına aJınmış" dedi.
RP'nin iktidardan gitmesıni isteyen
çevrelerin. ordunun rahatsız olduğu iz-
lenimini yaratmaya çalıştıklannı öne
süren Yarbay. şunlan söyledi: "Orduy-
la RP karşı karşryaymış gibi gösteril-
mek isteniyor. Çe\ik Bir ABD'de davet-
li olduğu bir toplanoda konuştu, sözle-
ri darbe gibi değertendirildi. Bu sözler
bir dernek toplantısında söylenmişsöz-
lerdir. 2Laten bu gezi Türkiye'de abar-
tıldı. ABD'de kimsenin ne Abdullah
Gül 'ün ziyaretinden ne de Çevik Bir'in
söy lediklerinden haberi var. Gazeteler-
de ancak bir kibriı kutusu kadaryer ve-
rilmiştir. ABD'de birtakım lobiler var,
bunlann bir kısmı RP'den korkuyor,
bir kısmı da askerden_ Askerden kor-
kanlara Abdullah Gül,RP'den korkan-
laraysa Çevik Bir cevap verdL Böylece
bir işbirliği içinde gerekenler yapddL"
Orduda RP'yi se\Tneyenler buluna-
bileceğini ve bunun doğal olduğunu
belirten Ersönmez Yarbay, "Ancak ku-
rum olarak böyle bir değerlendirmeya-
pılamaz. Yani "Asker RP'ye karşı' de-
nilemez. Bütün vatandaşlann hükü-
metten menınun ohnasını beklemek de
mümkün değiL Muhalefet olmalı. \lu-
halefet cephesinde bu ülkenin birer \ a-
tandaşı olarak bazı askerler de kişisel
olarak yer alabilir. Ancak kurum ola-
rak böyle bir şey olmaz" diye konuştu.
RP Grup Başkanvekili Temel Kara-
mollaoğlu da düzenlediği basın toplan-
tısında , RP Ağn Milletvekili Sıddık
Altay'ın, Genelkurmay 2. Başkanı Or-
general Çevik Bir'in Divan-ı Harp'te
yargılanması istemiyle ilgili bir soru
üzerine. "Öyle bir açıklamayı bilmiyo-
rum. Ancak Çevik Bir, kamuoyuna
yansıtılan bazı sözleri söylemedigini
açıkladı. Eğer devletin herhangibir me-
muru ya da görevüsi söylememesi gere-
ken bir söz söylerse, yasalar açıktır ve
işler" dedi. Karamollaoğlu, Bir'in
tran'ın terörist bir ülke olduğu yolun-
daki açıklamalanna ilişkin bir soruyu
yanıtlarken de "Böyle bir açıklaması
olduğunu sanmryorum. Türkiye Cum-
huriyeti, İranı terörist bir ülke olarak
ilan etmemiştir. ABD'nin böyle bir ta-
nmıı var" diye konuştu.
Törende, Hıfig Veldet Velidedeoğiu'nun demokrasi mücadelesi vurgulandı.
Hıfzı Veldet Velidedeoğlu aruldı
Iran protesto etti, Türkiye kabul etmedi
TAHRAN (AA) - Türkiye'nin Tahran Büyü-
kelçisi Osman Konıtürk, Genelkurmay 2. Baş-
kanı Orgeneral Çevik Bir'in ABD'deki açıkla-
malan ile ilgili olarak önceki gün tran Dışişleri
Bakanlığı'na çağnldı.
Iran Dışişleri Bakanlığı Batı Asya Masası Baş-
kanı Mir Mahmudi Musevi, Korutürfc'le yaptı-
ğı görüşmede, "Bir'in açıklamalanndan oldiık-
ça rahatsızUk duyduklarını ve bu açıklamalann
tepld yararoğınr belirterek Türkiye'yi protesto
ettiklerini belirtti. Musevi'nin, görüşmede, Orge-
neral Çevik Bir'in ABD'deki açıklamalannın
"sorumsuz'" olduğunu iddia ettiği ve "Iran, kom-
şulanna büyük önem veriyor ve bir dost ülkeden,
Amerika ve İsrail suçlamalanna benzer açıkla-
malar geimesini, izin verUemez olarak görüyor"
dediği öğrenildi. Konıtürk"ün ise protestoyu ka-
bul etmediği ve "Iran tarafının göriişterini Türk
hükümetioe büdirecegini'' söylediği kaydedildi.
Tahran Büyükelçisi'nin, görüşmede aynca
"Türk hükümetinin tran'a karşı tutumunun ga-
yet açık oMuğu ve bunun Iran tarafindan bilindi-
ğtai" belirterek "Türk hükümetininsiyasetini Dı-
şişleri Bakanlığı açıklar. Başka kaynaklarm söy-
lediği sözler. kendi şahsi fıkirleridjr. İran tarafi-
run, Dışişleri Bakanlığı"nın açıkiamalannı dikka-
te alması gerekir" dediği ifade edildi.
• Baştarafi 1. Sayfada
Onursal Genel Başkanı olan Velidedeoğ-
iu'nun yaşamını Atatürk ilke ve devrimle-
rine, hukuk devleti ve demokrasi mücade-
lesine adadığını belirtti. Bilgiç, "Hukukun
üstünlüğü ilkesini benimseyip laik-demok-
ratik sosyal devlet anlayışmın sonuna dek
bekçisi olacağunıza hocamızuı manevi huzu-
runda söz veriyonız" diye konuştu.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Ge-
nel Başkanı Prof. Dr. Türkân Saylan da der-
nek genel merkezinde yaptığı açıklamada,
Velidedeoğiu'nun ödünsüz bir Atatürkçü
olduğunu vurgulayarak "Bugün Hı£a Veldet
Hocamızı, bize bırakbğı başta Söyiev olmak
üzere tüm eserleri ve topluma katkıları için
saygıyla anıyoruz" dedı.
Çorumlu bırailenin çocuğu olan Velide-
deoğlu için "Atalarumn kenti" dediği Ço-
rum'da da bir anma töreni düzenlendi. Ti-
caret ve Sanayı Odasfnda Çorum Barosu,
Gazetecıler Cemiyeti. ADD ve ÇYDD şu-
belerince düzenlenen törene Vali Mustafa
Yıidınm. Emniyet Müdürü Ülkü Met Istan-
bul'daki Çorum Eğitim \e Kültür Vakfi Baş-
kanı Prof. Dr. Turan Dgaz ile kamu yöneti-
cileri, vatandaşler ve Velidedeoğiu'nun ya-
kınlan katıldı.
Törende, ÇYDD Başkanı Hülya Yolyapar,
Velidedoğlu'nun yaşam öyküsünü, baro
adına da avukat Erdal Eralponun hukukçu
ve bılim adamı kışiliğinı anlattı. Diğer ko-
nuşmacılarda Velidedeoğiu'nun, gazeteya-
zarlığı. şairliği ve toplumsal kimliği üzeri-
ne konuşmalar yaptılar. Velidedeoğiu'nun
eşi Vleriç Velidedeoğlu dagönderdiği mesaj-
da eşinın Çorum'da anılmasından mutluluk
duyduğunu belirtti.