22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 ŞI3AT 1997 CUMA • • » • CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI 19 istant Ecürne Çana>.ale Kocae Izrnır Manısı Aydm Denizl Y Y Y Y Y Y Y Y 15 15 15 7 19 17 19 16 Sınop Y 15 Adana Y 18 Samsun B 17 Mers'm Y 18 Trabzon B 12 Diyarbakır B 7 Gıresun A.nkara B 11 Şanlıurfa B 14 Y 12 Mardın B 5 Konya Y 12 Sıırt B 8 Eskışehır Y 14 Hakkârı Sıvas Y -1 Van B 0 Zongudak Y 17 A.ntalya Y 18 Kars B 2 ^ R V ^ stanbtı \ italya • AnKara ^-~^~ ?\ -^ ı \Hakkarl Yurdun batı kesımlerı çok bulutlu, Mamıara. Ege, Akdenız, Batı Ka- radenız ile Iç Anadolu yağıştı geçecek Yagış- lar yağmur Akdenız'de sağanak yağışlı olacak Hava sıcaklığı ozellıkle batı bolgelenmızde ol- mak uzere artacak Ruzgâr, guney ve batı yonlerden hafrt, ara sıra orta, yurdun kuzey ve batı kesımlerınde kuv- vetlı ve kısa sürelı fırtı- na şeklınde esecek Londra Paris Roma Berlin Amsterdam Madrıd Sofya Brüksel Y Y Y Y Y Y Y Y 8 10 16 5 7 18 8 8 Budapeşte Y 7 Münlh Atına Mılano Oslo Helsınkı Stockholm Belgrad Viyana Bonn Y Y K K K Y Y Y 1b 11 2 -4 1 12 13 10 Moskova Askabat Almatı Taşkent Bakü Bışkek Tiflis Kahire K A A A A A A B 2 12 3 4 12 4 10 18 Şam B 15 ! Sislı lutlu t Çok bulutlu Yajnurtu G L N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Başarafı 1. Sayfada DYT-grubu tek umut. Şayet bu parttde muhalefetle birl ikte hare- ket ecscek 15-20 kişi çıkmazsa hükurTet daha nice nice işbaşın- da kalacak. Araca bir kocaman kocaman haberfer; DYP grubunda 15 ka- dar miletvekilı Şaibe Hanım'dan "hükünete son vermesini" ıste- yecekler(miş). Bu haberter yaşama geçmedik- çe kıyrret-i harbıyeleri giderek kü- çülece*, küçülecek... Sonunda kocaman sıfır! Soldan bir şeyter beklemek ise adeta orr mucize düşlemek. Bir odaya gırip yan yana gelmekten korkaniki sosyal demokrat parti. Btri "ya<ışıklı" masum görüntü ve- riyor. Ûekı hükümetı düşürmeye yönelecek bırlikteliğin birleşme anlamında kullanıldığından yakı- nıyor. Geriye toplumun etken kesim- lerindedağınık, kanşık kafalarka- lıyor... Adamlar, bilinçie anayasa- nın rejirni ayakta tutan kimi mad- delerinı, laik devleti hemen her gün kemiriyor. Laik-antilaık, cami isteyenler-istemeyenler dıye top- lumu ikıye böluyorlar. Kadın; kocası ve çocuğu ile devletin olanakiarıyla Bolu dağla- nna yayılmış; yağlama yıkama servisi veren gazeteciye.. "Laikli- ğe şey olursa..." diye söze başlı- yor. "Şeyoluyor" diyenleri de birgü- zelpaylıyor: "RP, hükümet proto- kolüne hiçaykın davranmadı. Ben Hocam'a inanıyorum" diyor. Hükümet protokolü değişmesi olanaksız anayasa maddesi, bir Tanrı buyruğu mu? Adamların, Hizbullah'a benzer yapılanma içinde olduğunu duyunca: "Protokolde Hizbullah 'a benzer bir örgüte karşı hüküm yök. Ben Hocam'a güvenirim. Varstn yap- sınlar. Laikliğe bir şey olursa.. ben..." diyeceğine bahse girerim. Çözüm Kafabu: Yüce Divan'dan kurtul- mak Içlrr vermeyeceği blr şey yok! Oysa, kurtuluşun tek çaresi Şa- ibe'den kurtulmak! Olası çözüm yollarını siyasetle tüketenler, bugünkü Meclis'i oluş- turanlar ya da çarelen hükümete gırmek veya herhangi bir yarar sağlamak ıçın tüketenler var ol- dukça... Laik rejim daha çoookto- kat yer. Takkeli'nin "malum" sözü artık bir beklentiyi ifade ediyor. RP'nin iktidarda kalma yolu "kanlı mı kan- sız mı"? Bu soruya yanrt aranıyor. Takkeli takımının bugün yadsı- dıkları ya proje aşamasında ya da ufak ufak gerçekleşiyor. Oysa, Takkeli-Şaibe hüküme- tınden bir an önce kurtulursak; çağdaşlığa "kansız" döneceğiz. Göz boyayarak, kadrolaşmayı alabildiğine sürdürerek yüzde 20 oyla Türkiye'yi teslim almış, ulusa! iradeyi temsil ediyor havalan ba- sarak. küçük büyüktehdit ve şan- tajlarla şeriatçı kafa iktidarda kal- dıkça, korkanz, gün gelır ki (aik cumhuriyet "kan "a boğulabilir. Kuşkusuz: Toplumda ve kurum- lanndaki tepkisızlik pahalıya pat- layacak. Sedat Ergin, açık seçik gerçeği yazıyor. Özetleyelim: "Kaddafi, Erbakan'ı Libya'da yanına aldı, Uluslararası Islami Komutanlık toplantısına götürdü. Başkomutan Kaddafi'nin bu ör- gütünde Erbakan genel sekreter muavini. Kaddafi üst, Erbakan ast! Bu örgütte Filıstin Islami Ci- hat Örgütü lideri El Şakaki, Filis- tin HAMAS hareketi sözcüsü Ib- rahim Ghosha, Cezayir HAMAS örgütü lideri El Nahnah ve daha bırçoklan üye. Hepsinın belirgin niteliği terörist olmalan. TC Baş- bakanı sıfatıyla Takkeli, eli kanlı iş- te bu insanlarta birtikte, hem de gizli bir komutanlık bünyesi için- de." Takkeli, Sincan'daki şeriatçı gösteriye değinirken Hizbullah ve HAMAS gibi örgüt liderlerinin portrelerini İki bez parçasından korkulur mu?" diye güya kınıyor- du. Bu ve benzeri skandallara dev- letin gerçek sahiplerı ses çıkarmı- yor. OradattbdraÖan^OkaTadânbü ' kafadan kanşık sesler. Laf çok, çözüm yok! 'îşkenceci 1 Mayıs görevlisf H Baştarafı 1. Sayfada da görev aldığını. kendısine bu olayı anlattığını ve bu olaya ka- tılmış olmaktan pışmanlık duy- duğunu dıle getirdiğmı belirtti. Baybaşın'ın. Küçüktaşkıner'le ilgili açıklamalan şöyle: "Nej- det Küçüktaşkıner'le 1970'li >ıl- lardan beri tanışınz. Onunla or- taktık. İkimiz de devlete çalışı- yorduk, tanışmamız bu nedenle- dir. Nejdet'L 1 Ma>ıs olayiann- dan sonra gösterdiği >arartı hiz- metler nedeniyle uyuşturucu işinde çalıştırmaya başladılar. Oyle herkesi uyuşturucu işine vermezler, ancak hi yetişmiş ve güvienilirelemanlarbu görevi>a- paıiar. Onun Taksim'deki büro- su biziiTi en önemli merkezleri- mizden birisiydi Yakalanan bir- çok uyuşturucunun dağıtımını orada Mete Bozbora Ue birükte gerçekleştirdik. Küçüktaşkıner uyuşturucu işini AlnıanyaT da yü- riitüyordu. O. .AJmama"da Mu- rat Bayrak la çalişıjurdu. Ben İs- viçre'de çalışıyordum. Ece\it soruşturma başlath Nejdet Küçüktaşkıner MİT görevlisiydi. 1 Mayıs katliamın- da görev aldığını bana anlattı. Kendisi olaylar sırasında bina- lardan birinin damındaymış. Ki- min nerededuracağını o organi- ze etmiş. Hatta düşme tehlikesi de geçirmiş. Neredeyse ölecek- ûm di>e bu ola> ı anlafı\ordu. Bu ola> lardan sonra Türkiye'de hü- kümet değjşikliği oidu ve Ece\ıt başageklL Ecevitv« ekibi,bu ola- vı soruşturmaya kalktı. Nejdet 52 sivil toplum örgütü katılıyor Şeriata karşı kadın eylemi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 52 sivıl toplum örgütü; hükümetin köktendinci girişimleriyle RP tabanında görülen şeriatçı çıkışlan, yann Ankara'da binlerce kadınm katılması beklenen bir eylemle protesto edecek. Şeriata karşı kadın örgütlerinin öncülüğünde düzenlenen "Şeriata Karşı Kadın Yürüyüşü"nde. "Cumhurivet devrimi ile kazandığın haklanna sahip çık! Gericiliğin /ulnıünden kurtul! Din istismamlanna, kara çarşafa. boş ol kurabna. eve kapatümaya, köle ve mal olmaya boyun eğme!" mesajlan veniecek. Kadınlar, RP'nin iktidar ortağı olmasıyla tırmanan şeriatçı girişimlere karşı yann Ankara'da Sıhhiye-Tandoğan yönünden Kızılajjfa^cjgnı yurüyîtekler. Ankaîa'îfeff v& çeşitli ıllerden gelerek Sıhhiye Köprüsü'nde saat 11,00'de toplanacak kadınJar. yürü>'üş sırasında "Ayduıuk yüzünün ışıtacağı dünyayı sen yarat!", "Seni insanlığından dışla\an karanüga, şer'i hukuka karşı koy!". "Demokrasi. özgüriük ve banş için, kurtuiuş meşaleni kendi ellerinle yak!", "Aşağılanmaya. şiddete uğramaya, bedeninin başkaian tarafindan denetlenmesine izin verme!", "Erkeğin ve sistemin kölesi, arkadaşının kuması olma!" sloganlan atacaklar. Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Şenal Sanhan. Susurluk'taki kazayla ortaya çıkan "polis- maf\a-aşiret-si\-aset" ilişkilerinin yanı sıra Türkiye'de 1940"lardan beri tırmanmakta olan şeriatçı anlayışın iktidar oluşuyla ^leştirdıkleri hukuk 'sîsreminîn'bile ğeriye"3oğru ** çekilmeye çalışıldığına dikkat çekti. Küçüktaşkıner'le birükte birkaç kişinin daha ifadesi alındı. Daha sonra devletin Nejdet'ten yana olan tarafı.ona arkaçıkıyor. Nej- det Küçüktaşkuıer'in tarafi bas- lun çıkıyor, soruşturmayı dur- durdular. İfadevermekleyetinil- di. Bu olav dan sonra Nejdet Kü- çüktaşkıner uyuşturucu işine terfi ettirildi Bu olayda37 kişi öl- dü, çok üzgünüm diyordu. Nejdet Küçüktaşkıner, bana "1 Mayıs olaylannda başıma dertler geldi. Sen şimdı devlete çalışıyorsun. para biriktirmeye bak, devletin olanaklannı şimdi kullanman lazım. >ükünü şimdi tutman lazım' diyordu. 'Yann işın bitince suyunu sıkıp bir ke- nara atarlar. Bu olanaklan kul- lan' diyordu. Kendisi Alman- ya'da iken aynca hayah' ihracat olaylanna da girmişti. Bu olay nedeniyle kendisine kızdılar. bir kenara attılar. Bu nedenle avu- katük işlerine geri döndü. 'Beni takas ettiler' 1988 vılında ben İngütere'de tutukluyken, bana bilgileri ve ta- limatlan getirip götürdü. Şimdi adını açıklamayacağım başka devlet yetkiUkri de geldi Ilk ge- üşlerinin nedeni benden hesapla- n almaktı. Uyuşturucu hesapla- ruıı ve ilişkilerini onlara anlat- tım. Beni buradan kurtaracakla- nnı belirttiler. Hükümeti ayaria- dıklannı ve bir İngilizle beni ta- kas edeceklerini söylediler. De- diklerini yaptılar. Tiirk ile tngi- liz hükümederi takas için anlaş- tılar. Ben 1988 yıh 7 Aralığı'nda bu takas sonucu Türkiye'ye gel- dim ve cezaevi yerine evime gh- tim. İngiltereŞİe anlaşmaya gö- re benim 1996 yüına kadar hapis yatmam gerekiyordu. Ancak In- güizlereverilen söz nedeniyleiçe- rideyabyormuşum gibi gökerdi- ler ve ben Mart 1989'a kadar ce- zaevi yerine hastanede yattım ve sonra serbest kaldım. Ancak devlete ters gitmeye başlaymca y Çünkii ben korucu olmavı red- dettim, ondan sonra başun der- degirdL'' (^^^> Sutu kar V Gdk gürMulu G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY B Baştarafı 1. Sayfada Maşallah, üç gün de yetti... Hükümet baştan kokarörneği, baş- ta Başbakan olmak üzere RP'li ba- kanlar birbirlerini aratmadılar. Tümüne değinsek, taşımaya katır, yazmayasa- tıryetmez. Bugün, ışıklan Şevket Ka- zan'a çevirip yakın çekim yapalım. Şevket Bey'e bakanlıktaki özeni nede- niyle, "Adaleti Dağıtma Bakanı" de- miştik. Anlaşılan bakan, sadece adaleti da- ğıtmakla kalmıyor, iyi de hakaret da- ğıtıyor. Bakan Bey'in bayram programını kı- saca aktaralım... Birinci gün, seçim bölgesi Koca- eli'nde partililerle bayramlaştı: "Çocuk gibi elektrik düğmesiyle oy- nuyoriar. Elektrik söndürmekle, dev- let temizlenseydi, biz muhalefettey- ken onu yapardık. Bunlar mum sön- dü oynuyor..." Kazan bunu söylerken, başta koru- maları tüm salon basıyor kahkahayı... Ertesi gün Izmir'e gidiyor. Soluğu Buca Cezaevi'nde alıyor. Yok, cezaevi yönetimiyle görüşüp sorunlan olup olmadığını araştırmaya değil. Avrasya gemisini kaçıran "masum teröristleri" ziyarete. Cezaevterindeki şeriatçı tutuk'u ve hükümlülerin Ka- zan'lasıksıkfakslaştığınıbiliyoruz. Bu kişilerin, cezaevi yöneticilerinetehdit- lersavurup "Bizim isteklerimiziyerine getirmezseniz sizi bakana şikâyet ederiz" dedığini biliyoruz. Nakillerinin istedikleri yere yapıldığını da biliyo- ruz... Ama bu kadarına pes... Adalet Bakanı cezaevine gidiyor, tu- tuklu ve hükümlülerden sadece, baş- lannda Arapça bantlarla gemi kaçı- ranları ziyaret ediyor... Kazan'ın portresinin netleşmesi ba- kımından kısa bir anımsatma yapalım. Kendisi, Sıvas davası sanıklannın avu- katlığını üstlenmek için başvurmuştu. Ancak, milletvekillerinin devlet aleyhi- ne işlenen davalarda avukatlık üstle- nemeyeceğine ilişkin yasal engel ne- deniyle bu amacına ulaşamamıştı. Yine aynı Şevket Bey, bakanlığının ilk günlerinde, cezaevlerindeki açlık grevledni küçumsernış, "Maraketme-* fin onlara bir şey olmaz. Kantinleri bo- şaltmışlar, gizli gizli yiyohar" demişti. Kazan, Adalet Bakanı olarak gemi kaçıranları ziyaret etmekle kartvizitine yeni bir unvan daha eklemiş oldu. Arayı açmayahm. Bayrama devam edelim. Şevket Bey, bayramlık ağzını açmışken kapatır mı? Ördek... Bayramın bitiminde gazeteciler so- ruyor: - Mum söndü oyunu sözleriniz Ale- vilerin tepkisine neden oldu... Şevket Bey, gazeteci, "Halktan size övgüleryağıyor" demiş gibi gülümse- yip karşılık veriyor: - O yanlış anlaşıldı. Ben Alevilerin bir ananesiyle ilgili bir şey söyleme- dim. Özür kabahatten büyük... Ardından kendince toplumu kü- çümsemeye girişiyor: "Hanı adamın biri 'Hava bulutlu' de- miş. Arkadaşı, 'Banaördek mi dedin?' demiş. Onun aibi alınganlıklar bun- lar..." Şevket Bey, bu biraz farklı yalnız. Sizin durumunuza çevirirsek o örnek, öyle değil böyle: "Adamın biri karşısındakine 'Ördek' demiş. Karşısındakı çıkışınca da, 'Ha- va bulutlu diyecektim' demiş..." Kazan'ın tutumuna salt, "Alevilere yönelik bir hakaret" gözüyte bakama- yız. Bu, topluma yönelik bir hakarettir. Saygısızlıktır. O nedenle, tepkı göstermesi gere- ken, salt Alevile' değil, tüm sağduyu- lu insanlardır. RP'lilerin tepkisı. her gece tam 21.00'de ışıklan söndürme eyleminin tuttuğunu gösteriyor. O zaman de- vam... Dün ANAP lideri Mesut Yılmaz'la bir saat kadar konuştuk. Son yaşa- dıklanmıza Yılmaz'ın yaklaşımı şöyle: "İlk kez birinci parti olarak iktidara gelen RP, 30yıldıryetiştırdiği canavar- la, verdiği sözleri yerine getiremediği halkın arasında sıkışıp kaldı..." Yılmaz'ın değerlendirmeleri öteki sütunlarımızda... Kazan tekerlememiz neydi? Adalet Kazan, Şevket kepçe... Şeriata borazan, hukuka kelepçe... Takerlememizi son yaşananlara uyarlayalım: Türkiye Kazan, Şevket kepçe... Işıklan söndür, tavır koy mertçe... •1ı ALTINA HUCUM Hafta içi hergün 19:45 v te A N A H A B E R D E N H E M E N S O N R A •• DÖN BAŞLIYOR!Bomba gibi bir interaktif game-show... "ALTINA HÜCUM" Avrupa'da insanları her akşam ekran başına toplayan, süper eğlenceli bu program sadece KANAL ö'da! Yepyeni bir MEHMET ALİ ERBİLMe, Altına Hücum çok farklı, çok canlı! Katılana altın, izleyene muhteşem armağanlar. Kanal 6 "Türkiye Ekrani"
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear