22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 ARALIK1997 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 11 Çiller'den AB yorumu 'Siyasi beceriksizlik nedeniyle dışlandık' • DYP Genel Başkanı Çiller, AB konusunun siyasi malzeme olarak kullanümasının Türkiye'nin devlet anlayışı ile bağdaşmadığını söyledi. Çiller, hükümetin AB'ye restine de "Bu 1.5 asırlık devlet politikasıdır. Bunu öyle çekmek kolay değil" diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, Türkiye'nin Avmpa Bırliği'nden (AB) büyûk bir siyasi beceriksizlik nedeniyle dışlandığını. Başbakan Mesut Yılmaz'ın Brûksel'de yaptıgı "AB karannı değiştirmezse, üyelik başvuruımızu çekeriz" sözünden "kuzu kuzu "u' dönüşü" yaptığını söyledi. DYP Genel Başkanı Tansu Çıller, dün dûzenledıği basın toplantısında. Türkiye'nin AB'den dışlanması nedeniyle hükümeti "siyasi beceriksizfikk" suçlarken bunun siyasi malzeme olarak kullanılmasmın da Türkiye'nin büyük devlet anlayışı ile bağdaşmadığını söyledi. Çiller. şu görüşlen dile getirdı: "Bu hiikiimet kurulmadan önce 27-28 Haaran'da, Türkiye, 12 aday ülke arasında Amsterdam zirvesine çağnlarak Türkiye'nin tam fiyeliğe ehü okluğu ve Avrupa ülkesi okiuğu tescfl edilmiş. eşit kıstaslarda değeriendirUeceği de açıkça ifade edilmiştir. Ancak hiikiimet hunlara önem vertnemiştir. Daha kunılduğu ilk günlerde, GB'den çekilebileceğL AB'ye girilse de girilmese de fark etmeyeceği söylenmiştir. Ekonomi yönetiminde okluğu gibi. dış polMkada da aynı kararsızhk yaşanmıştır." Çiller, Almanya Başbakanı Helmut Kohl'ün Türkiye ile olan temaslannın da verimli biçimde kullanılamadığını söyledi. K-ohl'ün Türkiye'ye AB'ye ilişkin hiçbir söz vermedığinı kaydeden Çiller, "Türkiye, Kohl'ün arka sıvazlamasına, o srvazlamanın karşıfağında Alman tezine teslim edilmiştir" dedi. Çiller, Yılmaz'ın Brüksel'e giderken ayaküstü 5 dakika içinde yaptığı "AB karannı 6 ay içinde değiştirmezse, üyelik başvurumuzu çekeriz" sozünü de sert dille eleştirerek. ~Bu 15 asuiık devlet politikasıdır. Bunu öyle çekmek kolay değU" diye konuştu. Türkiye'nin aynı anda hem Avrupa Birliği'nden hem de îslam Konferansı'ndan dışlandığını belirten Çiller, ülkenin büyük bir diplomatik krizle karş\ karşıya bulundugunu söyledi. Çiller, AB'ye yönelik "Ne isterseniz yapın, ne hahniz varsa yapın" mantığıyla hareket edildığini söyleyerek, gaf yaptı. Avrupa Birliği Aday ülkeler standartların çok gerisinde • Enflasyon oranı, AB üyeliğine aday ülkelerde çok büyük farklılıklar arz ediyor. Slovakya'da yüzde 5.8 olan yılhk enflasyon oranı Türkiye'de yüzde 79.4'e, Bulgaristan'da yüzde 123'eçıkıyor. BRÜKSEL (AA) - Avrupa Birliği (AB) üyesi 15 ülkeyle üye adayı olması beklenen 11 ülke ve Türkiye arasındakı yaşam standartlan farkı yüzde 70"e kadar çıkabilıyor. Avrupa Istatistik Bürosu Eurostat'ın verilerine göre Bulgaristan. Çek Cumhuriyeti, Güney Kjbns Rum .Yönetirru, Estonya, Macaristan, Letonya, Litvanya, Polonya, Romanya, Slovakya ve Türkiye'de ortalama yaşam standartlan, AB üyesi 15 ülkedeki standartlara göre yüzde 70 oranında daha düşük. AB üyesi ülkelerde ortalama ömür 'erkeklerde 73.7, kadınlarda 80.1 yılken bu rakam Letonya'da 60.8 yıla iniyor, Güney Kıbns Rum kesiminde ise 75.6 yıl. AB üyeliğine aday olan ülkelerde tanm, ekonomide hâlâ büyük oranda ve önemli rol oynayıp ekonomik faaliyetlerin ortalama yüzde 55'ine kadar yükseliyor. AB üyesv 15 ülkede ortalama yüzde 10.7'de seyTeden işsizlik oranı, Letonya'da yüzde 18.3'e çıkarken Güney Kıbns Rum kesiminde yüzde 3.l'e, Çek Cumhuriyeti'nde yüzde 3.8'e iniyor. Enflasyon oranı AB üyeliğine aday ülkelerde çok büyük farkhlıklar arz ediyor. Slovakya'da yüzde 5.8 olan yılhk enflasyon oranı Türkiye'de yüzde 79.4'e, Bulgaristan'da yüzde 123'eçıkıyor. AB'ye üye adayı Polonya'da sınai üretim 1993-96 döneminde yüzde 35.6, Romanya'da yüzde 24.2, Çek Cumhuriyeti'nde yüzde 19, Macaristan'da yüzde 18.5, Slovakya'da yüzde 16.3 oranında arttı. AB ile Doğu Avrupa ülkeleri arasındaki ticarethacmı 1991- 1996 döneminde önemli ölçüde büyüdü. AB'nin Doğu Avrupa'ya ihracatı, söz konusu dönemde yüzde 30, ithalatı da yüzde 25 arttı. AB üyeliğine aday ülkelerin AB üyesi ülkelerin toplam dış ticaretindeki payı 1991-96 döneminde yüzde 26'dan yüzde 57'ye yükseldi. Meclis AB'yi görüşecek Dışişleri Bakanı Cem, uygulamaların Türkiye'yi yanlışhğa ittiği eleştirilerini reddetti. Ismail Cem, dış politikanm gücünü Meclis'ten almasma dikkat çekti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Genel Kurulu'nda dün yapılan ön göriişme sonunda, Avrupa Birhği (AB) ile ilişkiler konusunda genel göriişme açıbnası kabul edildi. Dışişleri Bakanı tsmail Cem, yanlış uygulamalann Türkiye'yi yalmzlığa ittiği yönündekı eleştirileri reddetti. "AB ohnazsa ne yapacağız*' anlayışının bulunduğuna dikkat çeken Cem. "Bu çok yanlış. Hami de btriz, ağabey de bkriz" dedi. TBMM'de dün gerçekleştirilen genel görüşmenin ön görüşmeleri sırasmda konuşan Dışişleri Bakanı tsmail Cem, "(hş politikanm gücünü Meclis'ten almas" gereğine dikkat çekti. Türkiye'nin yalmzlığa itildiği eleştirilerine Cem, "Ege'de, Kıbns'ta gereken yapdmıştır. Ege'de daha fazlasını yapmak demek, Ege'yi kendimize kapatmak, adeta Bodrum'dan tzmir'e giderken Yunanistan'dan vize almak zorunda kalmak demektir" dedi. Cem, Kardak sorununa değiniıken de, "Lazan'ın hükümlerini çiğneyeceksiniz, Paris AnlaşmasTnın hükümlerini çiğneyeceksiniz. 12 adayı sflahlandıracaksınız ve Türkiye, gerekh tepkiyi göstermeyecek. Bu konuyu çok yakında hukuk platİbnıılanna ve uluslararası kamuoyuna götürecegız'' diye konuştu. ANAP Bitlis Miletvekili Kamran Inan, Lüksemburg zirvesinde AB'nin çifte standart uyguladığmı belirterek "Kaybedecek olan onlanür" dedi. DYP Aydm Mületvekili Nahit Menteşe, Başbakan Mesut Ydmaz'ın açıklamalannı eleştirirken RP Kayseri Milletvekili Abdullah Gül, Lüksemburg zirvesiyle ilgili olarak "Böyle olacağı biliniyordu. Ancak halka yalan söylendi" dedi. CHP tstanbul Milletvekıli Altan Oymen de Lüksemburg zirvesinin ardmdan hükümetten çelişkili açıklamalar yapüdığına dikkat çekti. TBMM'de daha sonra gerçekleştirilen Dışişleri Bakanlığı bütçesi görüşmeleri sırasmda da RP'li Mehmet Sılay, Dışişleri Bakanlığı peTsonelıni "ülke menfaatlarmı zedeleyen Truva atian" olarak nıtelendirerek "Bu yenilgi gayri milli dışişlerinin Jakoben, monşer ve Ortodoks politikalannın bir ürünüdür" deyince tartışma çıktı. Oturumu yöneten TBMM Başkanvekili Kamer Genç de "Hariciye personeH de Truva an değUdir" diyerek tepkı gösterdı. ANAP ve DSP milletvekilleri de srra kapaklarma vurarak Sılay'ı protesto emTer. Diyabeüiler bir arada Diyabet hastalan, yakınlan ve hekimler ilk kez pöliklinik dışuıda bir araya gelerek hastahğı tarüştL tstanbul Tıp Fakültesi tç Hastahklan Anabilim Dah Diyabet Bilim Dalı tarafindan dûzenknen hasta eğitim programı dün 14 Mart Amfısi'nde yapüdı. Prof. Dr. Temel Yılmaz, hastalardan hastabklannı bir hekim kadar öğrenmelerini isteyerek "Yapılan bir araşürma, eğitim görmüş diyabetükrde böbrek hastahklannın yüzde 30, ayak bozukluklannın yüzde §0, göz bozukluklannın ise yüzde 70 daha az görüldüğünü gösterdi" diye konuştu. tstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Mesut Paıiak da böyle bir birlikteüği ileride okula dönüştürmeyi düşündüklerini söyledi. (Fotograf: SAADET USLU) Tüm Bel-Sen tarafmdan düzenlenen forumda baskılann sürdüğü belirtildi 'Memuryasasmda değişiklik yapılmadı' tstanbul Haber Servisi - Türkiye 'de yasalann demokTatikleştvrilmesi ça- lışmalan kapsamında yer alan, 657 sayılı Devlet Memurlan Yasası'nm değiştirilmesi için hazırlanan yasa ta- sanlannın, temelde hiçbir değişiklik getirmediği, sadece maaşlar ile ve memur yenne kamu çalışanı denil- mesi gibi küçük değişiklikler içerdi- ği iddia edildi. Tüm Belediye Memurlan Sendika- sı'nın (Tüm Bel-Sen) kunıluşunun 8. yıldönümü etkinliklen içerisinde yer alan "Kamu EmekçilerininToplusöz- leşme ve Grev HakkT ko- nulu forum, Şişli Belediye- si'nin konferans salonunda dün yapıldı. Toplantının açış konuş- masını yapan Tüm Bel-Sen Genel Başkanı Vkdan Bay- kara. RPTi belediye yöne- ticilerinın işyerlerinde, ken- di düşüncelerine uygun sendikayı örgütlemeye ça- hşrjğıru, Tüm Bel- Sen üye- lerine ise büyük bir baskı uygulandığını söyledi. Iş- ten çıkartma, sürgün, sicil bozma gibi çeşitli baskılar uygulandığını anlatan Vic- dan Baykara, "Ama bütün bunlara karşın 11 Ara- hk'taki işbırakma eytemiy- le sendikamız rüştünü is- patlamıştır. 11 .\rahk eyle- mi. bundan sonraki eylem- lerimizede ışıktutacak" de- di. Foruma, avukat AyhanKızdöz, eği- tim uzmanı tsmail Hakkı Ortaköy ve Hava-îş Sendikası Genel Başkanı Aö- lay Ayçin konuşmacı olarak katıldı. Ayhan Kızılöz, kamu çalışanlan- nın sendika kurma hakkının birinci ayağını uluslararası sözleşmelerin oluşturduğunu belirterek Türki- ye'nın. Avrupa Sosyal Şartı'nı 1989 yılında onayladığını ancak 5 ve 6. maddeleri üzerine koyduğu çekince- yi hâlâ kaldırmadığını söyledi. Ne ka- dar gerici olursa olsun 1982 Anaya- sası'nın 90. maddesinin, uluslararası sözleşmeleri kanun hükmünde saydı- ğını vurgulayan Kızılöz. "Söz konu- su anayasa maddcsL uluslararası söz- leşmelerin anayasaya ay kınlığının da- hi iddia edilemevecegini belirtiyor. A- ma iç hukukta yapıunası gereken de- ğişiklikler bir türlü yapünuyor" dedi. Kızılöz, 657 sayılı Devlet Memurla- n Yasasi'nda yapılacak değişiklikle ilgili hazırlanan yasa tasanlannın te- melde hiçbir değişiklik getirmediği- ni. memurlann maaşlanyla ilgili bir değişiklik ile memur yerine kamu ça- Devrimci Memur Kurultayı' 'KESK'in politikalan yanlış' tstanbulHaberServİM-Devrimci memur- lar, memur meclislerinin hayata geçirilme- sini istediler. KESK'in durumundan mem- nun olmadıklannı vurgulayan memurlar, "KESK'in dnrağanhğmı ve yanlış poütika- laruu teşhir etmek istedik" dediler. KESK'e bağlı sendikalann üyelerinden oluşan 'DevrimciMemur Hareken". dün tdil Kültür Merkezi'nde bir kurultay düzenledi. Eğitim-Sen 4 No'lu Şube üyesi Mehmet Sa- n, kurultaya 30 ilden 500'ün üzerinde me- murun katıldığını söyledi. Sendikal hareke- tin yavaş yavaş kan kaybetmeye başladıgını savunan San. bu hareketi yeniden canlandır- mak istediklermi belirtti. Şimdiye kadarki bareketlerde emekçilerin konuşturulmadı- ğmı vurgulayan San şöyle devam ettü "Birim kurultayımızda onlar konuştu. Amacımızı seçim kay gısından uzak, tama- mry la sorunlanmızuı tarbşıkhğı bir toplan- tıydı. San sendikalara izin vermeyeceğnniz mesajuu vennek istedik. Faşist örgütknme- ler sendikalann içinl oyuyor. Sendikalar bu- na çare bukmıyor. Herhangi bir sendikaya üye otmayan L5 milyon memur >ar. Onlan da kazanmak istryoruz.'' tşyerlerinde kümeleşmiş bütün insanlan bir araya toplamak istediklerini kaydeden San, memurmeclislerinin kurulmasi için ça- lıştıklanm ifade etti. Mehmet San, KESK'in uzlaşmacı tavrmı da protesto ettikierini be- lirtti. lışanı denılmesi gibi küçük değişik- likleri içerdiği savundu. Eğitim uzmanı Hakkı Ortaköy, top- lusözleşme ve grev hakkı olmayan bir memur sendikasının demek veya oda olabileceğini belirterek hazırlanan yasa tasansmın var olan yasadan kö- tü olduğunu vurguladı. Yasa tasan- sıyla kamu sendikalannın etkisizleş- tirilmeye çalışıldığını öne süren Or- taköy, "Kamu emekçilerini, Ankara Kızıky Mevdanı'ndakieylemden son- ra bu yasayia büiikte yeni bir ey lem daha bekliyor. Çıkartıiacak olan yeni yasaya karşı kamu emekçi- leri iyi hazuianmah" dedi. Atilay Ayçin ise kamu emekçilerinin toplusözleş- me ve grev hakkı için mü- cadelesi, Türkiye'nin de- mokratikleşmesiyle doğru orantılı olduğunu belirte- rek, "Türkiye'de bugün sendikalannvarhğuu kabul etmek beDd mümkün ama işlevlerini yerine getirdiği ku^kuludur" dedi. Ozelleştirme konusunda Türk-lş'in teslim bayrağmı çektiğini vurgulayan Ay- çin, sadece toplusözleşme ve grev hakkının yeterli ol- madığmı, bu konuda yapı- lacak olan düzenlemenin nedenli önemli olduğunu, işçi sendikalannın yaşadık- lanndan ömekler vererek anlattı. Boğaz'daki arsanın, kara para aklayıcılanna ve rantçılara peşkeş çekileceği savunuldu ^Beykoz Deıi Fahı-ikası kapatdamaz' Istanbul Haber Servisi - Erzurum'a taşınacağı açıklanan Beykoz Deri ve Kundura Fabnkası'nın Boğaz'ın en gü- zel yerindeki paha biçilmez arsası ne- deniyle kapatılmak istendiği belirtildi. Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral özelleştirmenin işçileri köle gibi çalış- tınnak ve halkın birikimlerinı birileri- ne peşkeş çekmek için yapıldığmı sa- vundu. Ekonomist Arslan Başer Kafa- oğlu 1998 bütçesinin yüzde 60'ınınfa- iz giderlerine aynldığını vurgulayarak kamu açıklanndaki kara deliğin 400 trilyon olan SSK açığının değil, ranta giden 6katnlyonlukfaiz giderleri oldu- ğunu söyledi. Boğaz'ı kirlettiği gerekçesiyle 23 O- cak 1998'de Erzurum'a taşınması ön- göriilen Beykoz Deri ve Kundura Fabnkası'nın konumu Türk-Iş'e bağlı Türkiye Deri-İş Sendikası'nca düzen- lenen bir panelde ele alındı. Panelde konuşan Meral, fabrikanın kapatılma- srna izin vermeyeceklerini belirtti ve ozelleştirme uygulamalannı eleştirdi. Meral, sendikalaşma hakkının da en- gellendığini ifade ederek"Trakya'da sendikalaş.mak isteyen işçiler terörle Konuşmacdar, özeDeştirmenin önüne geçilmesi gerektiğjni söyledikr. (ALİER) mücadete şubesine götürülerek sorgu- lanıyor" dedi. Meral, REFAHYOL hü- kümetine karşı işverenlerle işbirliği yaptıklan yönünde eleştiriler bulundu- gunu anımsatarak "Çıkarlannuz a>Tv ama cumhuriyet ve laik sistemi savun- mak için işverenlerie bir araya gcliriz" diye konuştu. tşçilerin, Beykoz'daki siyasi partile- rin ve sivil kuruluşlann büyük ilgi gös- terdiği panelde konuşan Deri-lş Genel Başkanı Yener Kaya, 187 yılhk Beykoz Kundura Fabnkası'nın iddia edildiği gibi denizi kirlettiği için değil, Bo- ğaz'ın en güzel yerinde bulunan 180 dönümlük arsasuun kara para aklayıcı- lanna ve rantçılara peşkeş çekilmek için kapatılmak istendiğini söyledi. CHP Istanbul Milletvekıli AlganHa- caloğlu da. siyasilerin KİT'lerden eli- ni çekmesini isteyerek işçilere şu çağ- nyı yaptı: "Eğer özelleştirmenin önü- ne geçmek istiyorsanız. milletvekilleri- nin ve yakuüannın özelleştirmelerden pay almalannı önleyen yasa değişikhği- ne destek verin." Panelin en ilgi toplayan konuşması- nı yapan Kafaoğlu, "Ne pahasmaolur- sa olsun ozelleştirmeyapacağun" anla- yışınm serbest ticaret ilkesiyle dahi bağdaşmadığını belirterek TBMM'de yer alan partilerin tümünün ozelleştir- me yanlısı olduğunu söyledi. Kafaoğ- lu, 400 tnlyonluk SKK açığının, kamu- nun kara deliği olarak tanımlandığını ve enflasyonun temel nedeni olarak gösterildiğini de anımsatarak şunlan söyledi: "Kamu açıklanndaki tekka- ra delik faizlere giden 6 katrilyon lira- dır." Panelin sonunda ANAP ilçe ör- gütü adına yapılan açıklamada ise Dev- let Bakanı Güneş Taner'den fabrikanın kapatılmayacağına dair söz alındığı be- lirtildi. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Kubilay'lar Unutulmamalı! 23 Aralık Salı günü, Kubilay olayının 67. yıldönü- mü. Nakşibendi Tarikatı üyesi Derviş Mehmet, Mene- men'de şeriat ilan etmişti. Olaya müdahale eden as- keri biriiğin baştnda, Asteğmen Mustafa Fehmi Ku- bilay vardı. Şeriatçılar genç subayı öldürüp, kafası- nı kestiler. Ayaklanma çevre ilçelerden gelen askeri biriikler- ce bastınidı. Derviş Mehmet ve etrafındakiler öldü- rüldü. Mustafa Kemal Cumhurbaşkanı'ydı. Olayla ilgili herkesin "ş/dcfeîte"cezalandınlmasını... Verilen ölüm cezalannın "hemen" uygulanmasını... Olayın siyasal kaynaklannın araştınlmasını... Orta- mın hazırlanmasına katkıda bulunan basına karşı sert önlemler alınmasını... Ve de... Olaya destek veren Menemenlilerin, hat- ta seyirci kalanlannın bile başkayertere göç ettirilme- sini istedi. (Ama bu isteğinöen daha sonra vazgeç- ti.) Sıkıyönetim mahkemesi, 34 kişiyi ölüm cezasına çarptırdı. 41 kışiye de ağır hapis cezalan verildi... Ası- lanlar arasında, Istanbul'da tutuklanan Nakşibendi "kutbü'laktab"ı Esat Efendi de bulunuyordu... Özal'ın içinde bulunduğu Nakşibendi tarikatı men- suplannın Atatûrk'e karşı tavrmı anlamak için, bu ola- yı da unutmamak gerekir. • • • Atatürk tarihin tanıdığı er kansız devrimi gerçek- leştirdi. Büyük devrimlerin hemen hepsi kan gölü içinde ya- pılmıştır.. Fransız devriminde onbinler, Rus devrtmin- de yüzbinler.. Uzağa g'rtmeye ne hacet! Humeyni devriminin köşe başlannda "infaz" ettiklerinin sayı- sını yaklaşık olarak bilen bile yok. Türk devnmi tarihin tanık clduğu "en cüretli" dö- nüşümlerden birisidir. Ama ne halk mahkemelerı kurulmuştur ne de kö- şe başlannda giyotinler ya da darağaçlan.. Kurutuş ve işleyişieri, hiçhır devrim mahkemesi ile karşılaştınlamayacak kadar -ıukuka uygun olan Istik- lal Mahkemeteri'nin verdiği ölüm cezalannın toptam sayısı 1700 kadardır. Üstelik de bunun 1350 kadan, "savaş dönemi'ne aittir. Askerden kaçmak, düşmanla işbirliği, hırsızlık, te- cavüzfalan dahil... Atatürk, böytesine bir devrimi bu kadar az kan dö- kerek nasıl başarabildi? Bunun iki nedeni vardı. Birincisi... Büyük devrimcinin, insanınakıllıbirvar- lik olduğuna ve demokratik yöntemlere olan inancı!.. Atatürk inanıyordu ki; bir şeyi halka anlatarak, onu "ikna" ederek yapmak en geçerli yoldur. Baskı insan- lann yanlış düşüncelerinde direnmelerine yol açar. Ikincisi... Halkının Atatûrk'e olan inancı!. .Buolma- saydı, birinci nedenin varlığı tek başına fazlaca bir an- lam taşımazdı. Unutmamalı ki. kanlı devrimlerin ön- cüleri, her zaman kan dökmekten hoşlanan insanlar değillerdir. • • • Şeyh Saît ayaklanması. Menemenolayı..Ve~kü- çûkbenzerieri.. Atatürk öyle birTürkiye'de yola çıktı. Arkasında, ya- nm yüzyıllık tüm aymazlık, sapma ve ihanetlere kar- şın... bugün hâlâ ayaklan üzerinde durabilen bir Cum- huriyet bıraktı. Nasıl başardı bunu? Ödünsüz çağdaş bir eğiımi genelleştirerek... Ve çağdışı başkaldırmalara karşı ödünsüz davranarak.. Uzun yıllar sonra yaşanan bir Maraş, bir Çorum kı- yımı.. Ve Sıvas'ta, devletin gözlen önünde, ınançlan için, düşünceleri için çıra yapılan insanlar.. Çözüm bir kez daha eğıtımi duzeltmekten.. Ve bir kez daha, çağdışı güçlerin cüretlerinı kırmaktan ge- çiyor. Kubilay'lar unutulmamalı! Eğer unutulmamış olsaydı.. Maraş'lar, Çorum'lar, Sıvas'lar yaşanır mıydı?! 23 Aralık Salı günü öne-nli bir fırsat. Kubilay'lan unutturmamanın fırsatı. Karanlık güçlerin cüretlerini kırmanın fırsatı. O gün Ege'nin bütün ilencı örgütleri Menemen'de olacak. "Karanlığa hayır" diyen bütün insanlan da... GENÇLİK \ T ŞPOR İL BAŞKANUĞI'NA 11 Müdürlügüınüzde ıstıhdam ecıbnek ûzcre 657 sayılı Devlet Memurlan Kanunu'na gore aşağıda unvanı, sınıfi. derecesı ve ade- dı beliıtılen kadro>a yazılı ve sözlû ır.ulakdtla eletnan alınacaktır. Yazılı sınav 23.12 1997 Salı gûnû saat 10 00'da. sözlü mülakat smavı 23.12.1997 Salı gunu saat 14 uO'de müdürlüğumüzûn belıı- leyeceğı yerde yapılacaktır. Sınav yapılacak kadrolar Invanı Sınıfi Dtrecesi Adedi Antrenör G I.H. 8 1 Antrenör G I.H. 9 1 Antrenör G l.H. 10 1 Genel şarüar 1 Tdrk\atandaşıolmak. 2. Sınav günü 35 yaşından gün ümamış olmak 3. Kamu haklanndan mahrum balunmamak 4. Taksirli suçlaı ve aşagıda saylan suçlar dı^mda tecıl edilmiş hükümler hanç olmak üzere, agır hapıs \eya 6 aydan fazla hapıs veyahut affa uğramı; olsalar bile devletin şahsıyetine karşı ışlenen suçlarla, zımmet. ıhtılas. ırtikap, rlisvet. hırsızlık. dolandıncılık, sahtecılik, inancı kötuye kullanma. dolanh ıflas gıbı ym. kızartcı veya şeref ve haysiyetı kıncı suçtan \eya ıstımal ve ıstiMak kaçak- çılığı hanç kaçakçılık. resmı ıhale '.e alım satmılara fesat kanştır- ma. devlet sırlanru açığa vunna suç.anndan dolayı hükümlü bulun- mamak. 5. Askerlik dunımu ıtıbanyle; a) Askerlıkle ılgısı bulunmamak. b) Askerlik çağına gelmemış bulunnıak, c) Askerlık çağına gelmis ise muvazzaf askerlik hızmetıni yap- mış yahut enclenmtj veya yedek sınıfa geçırilnu^ olmak. 6.53"ncü madde hükümlen saklı kalmak kaydı ile gorevını de- vamlı yapmasına engel olabılecet vııcut veya akıl hastalığı ile özurlü bulunmamak 7. Sınavı kazanacaklar bılahare temm edeceklen sağlık raporu. ikametgâh ılmuhaben, 6 adet vesikalık fotograf ve askerlik terhıs belgesi (teıhis belgesmde duhul ve :erhıs tanhı açıkça belırtılrmş olacakür. Tecüli olanlann tecıl beıgesını) Gençlik ve Spor Ankara tl Müdürlügü'ne teslim etmelen. Özelşiirtlar Genel Idsre Hizmetleri Sınıfi: (Antrenör kadrosuna) atana- caklarda aranan şartlar 1. 8. dereceh antrenörlük sınavma katılacaklann yuksekokul mezunu olmalan. 2. 9 dereceli antrenör sınavına katılacaklann yuksekokul veya meslek lısesı mezunu olmalan 3. 10. derecelı antrenör sınavrca katılacaklann lise veya dengi okul mezunu olmalan. 4. Bedminton. judo. cimnastik ;ritmik. artistik) belgelennın ol- ması. Sınava kanlmak ısteyenlenn en geç 19 Aralık 1997 Cuma gunü mesai bitımıne kadar başvuruda bulunmalan gereklı olup; bu tanh- ten sonra yapılacak ba^vurular kaiul edıhneyecektır Smavı kazananlann Ankara tl Mûdürlüğü emnne atanacakla- nndan başka ıllere atanmalan söz Itonusu degıldir. DUYURLfLUR. Basın: 57905
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear