Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
30 EKİM 1997 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 15
TURKIYE
Istanouı
Edime
Kocaeli
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denizli
PB
PB
PB
PB
A
A
A
A
13
10
12
14
18
17
8
18
Sinop 11
Zonguldak Y 11 Antalya
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehir
Konya
Sıvas
Y
Y
Y
PB
PB
PB
Y
10
10
10
10
10
11
11
A 24 Kars
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
A
A
Y
PB
Y
Y
Y
Y
24
24
18
20
17
19
14
14
Yurdun kuzey ve doğu
keamler parçalı çok bu-
kjtlu, Orta ve Doğu Ka-
radeniz, Doğu Anado- Oslo
kı'nun kuzey vedoğusu,
Gûneydoğu Anadolu'-
AV R U P A
ÇB 1 Berlın PB 9
ÇB 5
nun doğusu ıle Batı Ka- Stockholm ÇB 6
radenız ile Orta Karade- Londra PB 10
niz kıyılan karla karışık A m s t e r d a m
5H—g
yağmur.OrtaKaradeniz. Amsteraam rts yyağmur.OrtaKaradeniz.
Doğu Karadenız ıle Do- Brüksel PB 8
ğu Anadolu'nun kuze- Parıs
yinde karla kanşık yağ- R
murvekarşeklmdeola-
D U
" "
cak Münih
PB 11
PB 7 Milano
Budapeşte
Madnd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
PB
PB
PB
ÇB
K
ÇB
Y
7
18
7
7
2
12
16
ÇB 12
TaşKent
Kahire»
A S Y A
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tiflis
Kahire
K
A
A
A
Y
A
Y
ÇB
-1
24
22
24
21
23
19
26
Şam ÇB 28
Parçalı bulutlu <T~\ Bulutlu > Çok bulutlu ı Yağmurtu Karlı S u |
u i Gök gurültulü
* 9
G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
Kamuoyunun, yazann-çizerin ya da doğru dürüst
bilgilerie siyaset yapmak isteyenin içinden çıkama-
dığı son olay, Avnjpa Biriiği üyeliğimize karşı çıkan
Almanya'nın neler söylediğinden, nasıl davrandı-
ğından kaynaklanıyor.
Sorun neydi? Başbakan Kohl, Türkiye'nin üyeli-
ğine engel olmayacağını Mesut Yıimaz'a söyle-
mişti. Ama ne oldu? "Gayri resm/"dir diye ilgilileri-
mizin önemsemek istemediği son AB toplantısın-
da, Alman Dışişleri Bakanı Kinkel'in, "eski görüş-
lerinden biradım olsun geri atmadıklannı" kanıtla-
yan direnmeler gösterdiği açıklandı.
Oysa olay yine içinden çıkılmaz hale dönüşüyor.
Dünkü gazetelerde yer alan haber; 27-28
Ekim'de Almanya'da BAB genelkurmay başkanla-
rı toplantısına katılan Orgeneral Karadayı'ya, Kin-
kel'in, "Sözlerim yanlış anlaşıldı" diye bir açıklama
yaptıgını bildiriyor.
Gazetedeki bu bilgilerin yanı sıra Orgeneral Ka-
radayı'nın dönüşte gazetelere yaptığı açıklamaya
bakıyorsunuz; Genelkuımay Başkanımızın sözleri
arasında sadece "Klaus Kinkel ile Türk-Yunan iliş-
kileri, Kıbns ve Kuzey Irak konulannda aynntılı gö-
rüşme yaptığı" yer alıyor.
Ammavelakin; resmi açıklamada Kinkel'in "söz-
lerinin yanlış anlaşıldığını ifade eden" bir cümle bu-
lunmuyor!
Oysa AB toplantısından hemen sonra oluşan
şimşekleri bol ortamda Alman Büyükelçisi Vergau
"direnmeyi" destekliyor; "Kohl'ün -Yıimaz'a- ver-
diği destek Türkiye 'nin kısa sürede üye olacağı an-
lamına gelmiyor" diyor.
Ne demeye geliyor bu söz: Öyle yanlış anlama
olmadığını gösteriyor!
Ne ki, Genelkuımay Başkanımızın siyasi tartış-
malara girmemeye çalışan duyariı tutumuna riayet
etmek istemeyen biri ya da birileri" Alman Kin-
kel'in hangi gerekçelere dayanarak söylediği bilin-
meyen veya söylemediğı sözünü "sızdınyor".
'Sızdırma' neyin nesi?
Zaten geçmişte örneklerini gördüğümüz bilgi sız-
dırma olaylarına son günlerde Genelkunmay gibi
disiplinli kurumdan bir başkası eklendi.
Genelkuımay Başkanımızın NATO Başkomutanı
ile -Yunanistan dışında- NATO ülkeleri genelkur-
may başkanlanna yazdığı sert içerikli mektup bir ga-
zetemizde -SABAH'ta- yer aldı.
Atlatma habere can kurban! Ne ki, madalyonun
öteki yüzü ilginç: Genelkuımay gibi "devletin gizli
kalması gereken kâğıtlannın dışanya sızmasında"
son derece duyariı olan bir kurumdan mektubun
ana çizgileriyle tek bir gazeteye "sızdınlmasına" bir
anlam vermek zorlaşıyor.
Kim sızdırdı ve neden? Sorulan, hemen günde-
me taşındı.
Meclis Başkanı'nı kutlamaya giden Genelkuımay
Ikinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir, soru üzerine
mektubun, ne var ki sızdınlırken özen gösterilen
noktalarını yorumladı.
Demek ki, sızdıran kişi 3 sayfalık mektubu yaz-
mış gibi biliyor ve bu nedenle vurgulayıcı paragraf-
lan dikkatle ayırmaya özen gösteriyor!
Ne yazık ki Orgeneral Bir, önemsediğimiz "bir
beklentiyi" boşa çıkardı:
Mektubun, "Genelkurmay'dan kim tarafından ve
nasıl veya hangi gerekçeyle sızdınldığının soruştu-
rvlup soruşturulmadığına" nedense, tek cümleyle
olsun değinmiyor.
Sızdırma olayını es geçerken olayı, "adeta nor-
mal bir işlem gibi" kabul eden bir anlayışla açıkla-
malarda bulunuyor.
Tabii, devletin ince kurallannın uygulanmasına
duyariı olan bir kurumdan beklenen açıklamalar
gelmeyince, kimi tuhaf izlenimler, akla gelmemesi
gereken sorular doguyor.
Ola ki; Orgeneral Çevik Bir, "basına bilgi sızdıran
köstebeğin" kim olduğunu saptadı. Saptadı ama;
acaba "kınlan kolun yen içinde kalacağı" düşün-
cesiyle şimdilik susmayı mı yeğliyor?
Oysa bu türden olaylann tortular bırakması veya
sûrüp gitmesi susarak önlenebilir mi?
Hayır!
Öyleyse?,,
Ötyatura'dan aydınlara hakaret
tZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu)- tzmirAnakentBe-
lediye Başkanı Burhan Öz-
fatura. düşünce suçundan tu-
tuklanan EşberYağmurdere-
BıleyazarYaşarKemal'eha-
karetleryağdırdı. Yağmurde-
reli*yi hain, bayrak düşmanı
olarak niteleyen Özfatura,
Yışar Kemal'le ilgili olarak
da "llan sen kimsin be? İki
üoe kıçıkınk roman yazmış-
sn* diye konuştu.
DYPÇiğliilçesininKarşı-
yıka Lunapark Müzikhol'de
dizenlediği "hedef iktidar"
yfmeğinde konuşan Özfatu-
n aydınlara küfretti. DYP
C-rup Başkanvekili Mehmet
Gözlükaya. Bahkesir millet-
-vekilleri, ilçe başkanlan ile
pırtililerin de katıldığı ye-
nekte Türkiye'nin demokra-
s smavı verdiğini ve baskı
ıtjimi yaşadığını iddia eden
Gzfatura, Yağmurdereli'ye
yıpılan baskılan olumlu bu-
krak şunlan söyledi:
"Adam hain. adam örgüt
üyesi. adam bayrak düşmanı
Türkiye düşmanı. Ama bu
ülkenin Cumburbaşkanı bi-
le adeta önünde eziliyor. Ya-
zıklar olsun."
Yaşar Kemal'in Alman-
ya'da ödül alırken yaptığı ko-
nuşmayı da eleştiren Özfatu-
ra, bu sırada da hakarete va-
ran sözlerim şöyle sürdürdü:
" Devleti affetmeyecekmiş. U-
lan sen kimsin be? Seni bu
devlet affetmez. İki tane laçn
kmk roman yazmışsın, Tür-
kiye"de senden daha kaliteli.
edebiyat değeri daha yüksek
olan > azarlar var. Sahte kah-
raman olan seni şımartmış-
lar. Ne kadar Türkiye haini
varsa onlara özel ödüller ko-
yan ve devamlı olarak bizi ar-
kamızdan hançerleyen bir iü-
kede kalkmış 'Devleti affet-
mem' diyor. Allah seni bildS-
ği gibi yapsın. l lan aflfetsen
ne olur. affetmesen ne olur?
Kaç paralık adamsın?"
VEFAT
Ailemizin değerii büyüğü
TAHSİN BERKEM
(1918-1997)
29 Ekim 1997 günü vefat etmiştir.
Cenazesi, 30 Ekim 1997 Perşembe gûnü (bugün)
Kadıköy Söğütlüçeşme Camii'nden öğle namazını
müteakıp Küçükyalı Mezarlığı'na defnedilecektir.
AtLESt
Cumhuriyet Bayramı coşkusu
• Baştarafı 1. Sayfada
neden oldu. Cumhuriyet Bayramı
dolayısıyla 4 ayn dağcı grubunun
Erciyes Dağı'nın zirvesine yaptıkla-
n "Cumhuriyet ürmanışı" dün ta-
mamlandı. Palandöken dağında ıse
Atatürk Üniversitesi Spor Birli-
ği'nin gırişimiyle 74 kişilik bir grup
"Cmnhuriyet ürmanışı''nı gerçek-
leştirdi.
Cumhuriyet Bayramı nedeniyle
Ankara'da ilk tören Anıtkabir'de dü-
zenlendi. Cumhurbaşkanı, TBMM
Başkanı, Başbakan, Genelkurmay
Başkanı, iktidar ile muhalefet parti-
lerinin genel başkanları, Anayasa
Mahkemesi Başkanı, Bakanlar Ku-
rulu üyeleri. kuvvet komutanlan ve
üst rütbeli subaylann yer aldığı kor-
tej saat 08.40'ta Anıtkabir'e geldi.
Mozoleye çelenk koyarak saygı du-
raşunda bulunan Cumhurbaşkanı
Süleyman DemireL Anıtkabir Özel
Defteri'ne "Ateşlediğiniz Cumhuri-
yet meşalesL güriil gürül yanıyor.
Gönülkrimizi. zihinlerimizi ve yolu-
muzu aydınlaüyor. Demokratik, la-
ik, sosyal hukuk devleti olan Türki-
ye Cumhuriyeti, millet ve vatan bü-
tünlüğünü koruyarak sonsuza ka-
dar \ar olacakür" diye yazdı.
Anıtkabir'deki törenin tamamlan-
masından sonra Anıtkabir hoparlör-
lerinden Atatürk'ün sesinden "10.
Yd Nutku" yayımlandı.
Demirel'in Anıtkabir'deki tören-
den sonra kutlamalan kabul etmek
için geçtiği TBMM salonunda,
Meclis Başkanı. Başbakan, Genel-
kurmay Başkanı ile ana muhalefet
partisi liderinin kendileri için ayn-
İan yere geçmelerine karşın, Anaya-
sa Mahkemesi Başkanı ile yüksek
yargı organlan temsilcilerinin yerle-
rini gösteren levhalann bulunmadı-
ğı görüldü. Kısa bir protokol buna-
lımının ardından levhalar getirile-
rek yerlerine konuldu ve kutlama tö-
renine başlandı. Anayasa Mahke-
mesi Başkanı YektaGüngörÖzden.
konuya ilişkin olarak gazetecilere,
"Bir yanhşlık vardı, düzelttirdim.
Hakkımı aranm ben» 2 a> sonra \a-
tandaşım. kalınm. giderün, ama
şimdi hakkımı isterim" 'dedT
1
''
DYP Genel Başkanı Tansu Çfl-
ler'i protesto etmek için TBMM'ye
yine onbaşı rütbesiyle gelen DTP
Manisa Milletvekili Ayseü Göksoy,
protokole uymayarak. kuvvet ko-
mutanlanyla salona girdi.
TBMM'deki törenin ardından
Atatürk Kültür Merkezi'nde resmi
geçit töreni yapıldı. İki öğrencinin
Demirel'e bayrak vermesiyle başla-
yan törene yurttaşlann yoğun ilgisi
dikkat çekti. Özel Kuvvetler Komu-
tanlığı'nın Sikorsky helikopterleriy-
le yaptığı gösteri büyük alkış alırken
Türk Yıldızı'nın yaptığı akrotim
gösterisi büyük coşku yarattı. Gös-
teri uçaklan. ilk kez gökyüzünde
"ATA" yazısıyla uçarken Ata-
türk'ün maskını taşıdılar.
Demirel ve eşi Nazmiye DemireL
Cumhuriyet Bayramı resepsiyonla-
nnın ilkini dün Çankaya Köşkü'nde
verdiler. Resepsiyona. TBMM Baş-
kanı, Başbakan. Genelkurmay Baş-
kanı, Anayasa Mahkemesi Başka-
nı, başbakan yardımcılan, kuvvet
komutanlan, Yunanistan'ın Ankara
Büyükelçisi Dimitri Nezeritis'in de
aralannda bulunduğu diplomatik
misyon temsilcileri katıldı. Demirel
ve eşi, resepsiyonlann ikincisini bu
akşam verecek.
Demirel, Cumhuriyet Bayramı
nedeniyle dün 18 okulun öğrenci,
öğretmen ve yöneticilerini kabul et-
ti. Öğrencılere, "Cumhuriyet'in 74.
vıldönümünde sizleri kahraman
Atatürk'ün mekânında cıvıl cıvıl
görmekten muduyum" diye sesle-
nen Demirel. "Büyük Atatürk, bize
çok büyük bir memleket bırakmış-
ür. 13 mihon olan nüfus 65 miryona
çıkü. Dünkü nüfusumu/ kadar şim-
di çocuğumuz var. Menılektti daha
iyi yere getirmek için didiniyonız"
dedi. DTP Genel Başkanı Hüsa-
mettin Cindoruk. yayımladığı me-
sajda, Türkiye'nin, Atatürk'ün
Cumhuriyet'i kurduğu zaman gös-
terdiği çağdaş uygarhk düzeyine u-
laştığını vurguladı.
ÖDP Genel Başkanı Ufiık Uras.
yaptığı açıklamada, Cumhuriyet'in
kuruluşunun 74. yılında devletin
anayasada yer aldığı gibi. demokra-
tik. laik. sosyal bir hukuk devleti
olamadığını belirtti. Atatürkçü Dü-
şünce Derneğı'nin düzenlediğı
"Geleneksel Cumhuriyet Yemeği"
Gençlik Parkı Sanat K.urumu'nda
gerçekleştirildi. Yemekte konuşan
ADD Genel Başkanı Suphi Gür-
soytrak. kalbinde insan. Cumhuriyet
ve Atatürk sevgisi olan herkesi der-
neklerine beklediklerini söyledi.
Izmir'de Cumhuriyet Bayramı
kutlamalan Atatürk Anıtı'na çe-
lenklerin konulması ve top atışla-
nyla başladı. Valilikte tebriklerin
kabulünden sonra Cumhuriyet Ala-
nı'nda yapılan geçit törenlerinde
kent yöneticileri, yurttaşlann bay-
ramını kutladılar.
Işadamlan Selanik'te
Türk ve Yunan işadamlan. Cum-
huriyet Bayramf nı kutlamak üzere
dün Selanik'te bir araya geldi. TÜ-
SİAD Başkanı Muharrem Kayhan.
Türk-Yunan İş Konseyi Eşbaşkanı
Rahmi Koç ve Kuzey Yunanistan
Sanayiciler Birliği Başkanı Nikos
Efrjyamküs'in gırişimiyle düzenle-
nen etkinlik ortak basın toplantısıy-
la başladı. Kayhan, iki ülke arasın-
daki sorunlann ekonomik ilişkile-
rin geliştirilmesi ile çözümlenme
yoluna gireceğini vurguladı. Koç ise
Yunanistan Başbakanı KostasSimi-
tis'in Başbakan Yıimaz'a bir dost-
luk mesajı gönderdiğini kaydetti.
Eftimıyadis de amaçlannın Türk ve
Yunan halklannın yakınlaşmasını
sağlamak olduğunu söyledi.
Coyanis resepsiyonda
Genelkurmay Başkanı Orgene-
ral İsmail Hakkı Karadayı'mn 25
Mart'taki 'Yunanistan MilliGünü'
resepsiyonuna katılmasının ardın-
dan. Yunanistan Genelkurmay
Başkanı Anastasios Coyanis de
Türkiye'nin Atina Büyükelçili-
ği'nin 29 Ekim Cumhuriyet Bayra-
mı nedeniyle verdiği resepsiyona
katıldı. AA'nın haberine göre Türk
Büyükelçiliği'nde verilen bir re-
sepsiyona katılan ilk Yunanistan
Genelkurmay Başkanı olma sıfatı-
nı elde eden Coyanis. "Buradabu-
lunmam halklar arası dostluk ve
banşın getişmesi yönündeki istegi-
mizin işaretidir. Ancak Yunan Si-
lahlı Ku%"\etleri. ülkemizin milli çı-
karlannı ve bürünlüğünü koruma-
ya haar ve kararudır" dedi. Cum-
huriyet'in sorulannı yanıtlayan as-
keri kaynaklarise Coyanis'in "Ka-
radavı'nın 'Yunanistan Milli Gü-
nü'ne kaülması ve Ege'deki son ta-
cizlerden duyduklan utanç nede-
niyle Yunanlı yetkililer tarafından
zorla resepsiyona gönderildiğini"
söyledi ler.
Cumhuriyetimizin 74. yıldönümü
lstanbul'da da yürüyüş, panel, balo.
dinleti, havai fişek gösterisi. kon-
serlerle coşkuyla kutlandı. Istanbul
Valiliği'nce Vatan Caddesı'nde dü-
zenlenen resmi kutlama törenine za-
man zaman çiseleyen yağmura kar-
şın çok sayıda yurttaş katıldı. Tö-
rende konuşan Istanbul Valisi Kut-
lu Aktaş, Cumhuriyet'in önemine
dikkat çekti. Aktaş. Atatürk'e hita-
ben "\lilli biriik ve beraberlik duy-
gusu içinde kenetlenmiş olan Türk
milleti. düşmanlanmızca hazırlan-
mış her türlü hain ruzaklan aşarak,
vatanımızın bölünmez bürünlüğünü
koruyacakür" dedi.
Cumhuriyetimizin 74. yıldönümü
kutlamalan kapsamında yapılan res-
mi törenler dışında gerçekleştirilen
yurttaş etkinlilderi çerçevesinde dün
Sanatçı Kayahan'ın Ankara'daki konserini onbinlerce kişi izledl
Ankara'da görkemli tören
• Baştarafı 1. Sayfada
zenlenen etkinlikler. kamyonetlerin
üzerinde ve yaya yaklaşık 5 bin kişiden
oluşan kortejin Anıtpark'tan Güven-
park'a doğru yürüyüşüyle başladı. Yü-
rüyüşe katılanlarellerinde Türk bayra-
ğı ve Atatürk resmi taşıyarak laikliğe
sahip çıkan sloganlar attılar. Yürüyüş
sırasında. "Ankara'nın Taşına Bak"
türküsü ve "10. Yü Marşrnın yanı sı-
ra, Atatürk'ün sesinden "Nutuk" ya-
yımlandı. Ellerinde meşaleler taşıyan
fener alayı ve Seğmenlerin öne geçti-
ği Kızılay Meydanı'nda korteje CHP
Genel BaşkanıDenizBaykal, CHP mil-
letvekılleri Önder Sav ve Erdoğan Ye-
tenç de katıldı. Daha sonra Kayahan
kendi parçalanndan oluşan bir dinleti
sundu.
Anakent Belediyesi'nin Sıhhiye
Meydanf nda düzenlediğı 'Cumhuri-
yet Şöleni'ne de yaklaşık 200 bin kişi
katıldı. Ses sanatçısı Mustafa Sandal
ve Mahsun Kınnızıgül'ün konser ver-
diği şenlikte. emniyet görev lileri, basın
mensuplannı tartakladı. Şölene katılan
RP Genel Başkanı Necmettm Erbakan
sahneye da\ et edildiğinde RP marşı ça-
lındı. Konser boyunca "Ya Allah bis-
millah. allahu ekber" sloganlan atıldı.
Bakırköy Adliyesi'nden Özgürlük
Meydanı'na dek bir yürüyüş düzen-
lendi. Bakırköy Belediyesi ve Lions
Kulübü tarafından düzenlenen yürü-
yüş sırasında iki kişi, polis tarafın-
dan "şüpheM" görülerek gözaltına
alındı.
Türk Parlamenterler Birliği Istan-
bul Şubesıde 19Mayıs 1919"dan29
Ekim 1923 'e dek olan süreyi kapsa-
yan bir panel düzenledi. Cumhuri-
yet Bayramı kutlamalan çerçevesin-
de Bakırköy Adliyesi önünden Ata-
türk ve Türk bayraklanyla yürüyü-
şe geçen yaklaşık bin kişi, Özgürlük
Meydanı'na doğru yürüyüşe geçti.
Yürüyüş sırasında polis. topluluğa
sözlü saldında bulunan çember sa-
kallı iki kişiyi polis minibüsüne bin-
direrek gözaltına aldı. Topluluk, y-
ol boyunca "Türldyelaiktirlaikka-
lacak" sloganını atarak Özgürlük
Meydanı'na girdi. Saygı duruşunu-
nun ardından okunan fstiklal Mar-
şı 'ndan sonra kürsüye gelen Bakır-
köy Belediye Başkanı Ahmet Baha-
dırü, tüm Türkiye'nin bayrammı
kutladığını söyledi. Sosyal Hizmet-
ler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Ge-
nel Müdürlüğü'ne bağlı Küçükyalı
Çocuk Yuvası çocuklan. bayramı
Çırağan Oteli'nde düzenlenen eğ-
lence ile kutladı. 90 çocuk, öğret-
menleriyle birlıkte katıldıklan eğ-
lencede doyasıya dans edip oyunlar
oynadılar. Büyükada'da Splendid
Otel'de Atatürk'ün günlerini anım-
satan bir resepsiyon Kaymakam
Mustafa Farsakoğlu tarafından ve-
rildi. Bu arada, Dünya Snowboard
Şampiyonası Cumhuriyet Kupası,
Sultanahmet Meydanı'nda yapıldı.
Eminönü Belediye Başkanlığı ve
Eminönü Hizmet Vakfı tarafından
düzenlenen şampiyona için 20 met-
re yüksekliğinde ve 70 metre uzun-
luğunda bir pist için 200 ton kar üre-
tildi. Türkiye'yi KurJu Torunlar'ın
temsil ettiği yanşmaya 20 sporcu
katıldı. Yanşmanın birinciliğini
Norveç'ten Tommy Johansaen ka-
zandı. Kanada'dan Brett Carpenti-
erikinci, Isviçre'den GianSimmen
ise üçüncü oldu.
Türk Parlamenter Biriiğr**
Istanbul Şubesi'nin düzen-
lediği "Cumhuriyet" konu-
lu panel Istiklal Marşı ve
Gençlik Marşı'nın söylen-
mesiyle başladı. Oturum
başkanlığını eski CHP mil-
letvekili Solmaz Belül'ün
yaptığı panelde konuşan ga-
zetemiz yazan Sami Kara-
ören Kurtuluş Savaşı'nın
başlamatarihininaslında 19
Mayıs 1919 değil. Ata-
türk'ün Mondros Ateşkes
Mütarekesi'ni tanımayarak
ilk ateş emrini verdiği tarih
olan Kasım 1918 olduğunu
vurguladı.
Panelde Fethi Okyar'ın
oğlu Prof. Dr. Osman Ok-
yar, Orgeneral Kazım
Özalp'in oğlu Teoman
Özalp. lsmet Inönü'nün to-
runu Gülsüm Toker Bilge-
han, eğitimci Salih Rıza
Kırkpmar ve Mehmet Ba-
şaran da birer konuşma ya-
parak Cumhuriyet'in kuru-
luş yıllannı anlattılar.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı I. Sayfada
vini yapmış olmanın verdiği rahatlıkla köşesine
çekiliyor.
CHP'nin hazırladığı raporlar ve bölgeye giden
CHP heyetlerinin yaptığı değerlendirmeler ise öte-
kilerden biraz daha farklı oluyor. CHP, genlerinde-
ki doğallıkla Türkiye'nin temel sorunlarını kendi
sorunu sayıp içindeki dengeleri de zorlayarak çö-
züm için daha sağlıklı öneriler getırmeye çalışıyor.
Son olarak 18 Ekim günü Doğu ve Güneydo-
ğu'daki 22 ilin CHP il başkanlan Diyarbakır'da bir
araya geldi. Diyarbakır örgütünce hazırlanan rapor
görüşüldü ve benimsendi.
CHP Diyarbakır İl Başkanı Mesut Değer ve Si-
irt il Başkanı Mervan Bilek'le Ankara'da "rapor
üzerine" konuştuk.
Raporun içerdiği mesaj, adıyla başlıyor:
"Doğu ve Gûneydoğu Sektörü-Kürt Sorunu..."
Başkanlara göre bölgede her şeyı "rant sektö-
rü" belirliyor. Başrolü oynayan bu sektör bölgede-
ki tüm kesimleri etkisı altına almış durumda.
Susurluk çetesinin özünde şu olduğu vurgula-
nıyor:
"OHALçetesi..."
Bölgedeki gerçekler rakamlarla dile getirildikten
sonra çözümler üç ana başlıkta toplanıyor:
- Sosyal, ekonomik, siyasi...
Güneydoğu'nun köylerinden üniversitelerine.
yargı organlanndan hastanelerine kadar yapılma-
sı gerekenler sıralandığında insan sormadan ede-
miyor:
- Bu bölgede devlet nasıl ve ne kadar var?
Arada bir kalabalık heyetlerle Diyarbakır'a gidip
"kardeşlik türküleri" söylemenin, işadamlannı top-
layıp Ne kadar teşvık istersiniz" diye sormanın,
kirlenmiş bir bedeni temiz göstermek için üzerine
yeni bir şeyler giydirmekten farkı yok...
CHP il başkanlan raporlarını hazırlarken biryer-
lere güzel görünsün ya da bilimsel havası olsun
kaygısı taşımamışlar. içinde yaşadıkları durumu
tüm çıplaklığıyla aktanmaya çalışmışlar.
Mervan Bilek anlatıyor:
"Sabahlan partı binasına yürüyerek giderdim.
Yurttaşlarta sohbet edip hal hatır sormayı aynı za-
manda görev sayardım. Ama son dönemde ya-
pamıyorum. Insanlann hali, görünümu o kadar ko-
tü ki karşıma çıkmak istemiyorlar. Karşılaşîıklanm
görünmemeye çalışıyorlar..."
Bilek, "Bölge insanı onurunu yitiriyor. Giderek
kişiliksizleşiyor" diyor.
Güneydoğu'da bir yurttaş yakınmış:
"Eskiden 'her biji' (çokyaşa) derdik. Şimdi, 'ji-
an' (yaşa, ayakta kal) diyoruz..."
Biri kutlar, biri bakar...
^JDkuüar kapalı, okul çağındaki yüz binjnüzerin-
"3e çocuk eğitimden uzak... " "
Hastanelerin pek çok servısi kapalı, temel sağ-
lık hizmetleri verilemiyor...
Yargı "tam teşekküllü" çalışıyor. sadece Diyar-
bakır'da yılda on bin kişi yargılanıyor...
Göç, kentlerin dengesini alt-üst etmiş, Diyarba-
kır'da 1995'te 4400 hırsızlık olayı kayda geçmiş-
ken bu rakam 1996'da 8700'e yükselmiş...
Karamsar tablo genişleyip-derinleşiyor.
Bu durum, "haklısı olmayan" bir gidişi gösteri-
yor.
Salt askeri önlemlerle sorunun çözülemeyece-
ğini en çok söyleyenlerin başında askerler geliyor.
Buna karşın hâlâ taşıma önlemler bölgeye gidıp
gelirken uçakta ayaklar yerden kesilince verilen
demeçler, önemlı bir çıkışmış gibi gösteriliyor...
CHP'li başkanlar, haklı olarak terör olgusunun
dışında bir de "insan olgusunun" bulunduğunu
anlatmaya çalışıyorlar. Terörün zemininin bölge in-
sanı olmadığını vurguluyorlar. Ama. seslerini du-
yurmakta zorlanıyorlar. Devlet çeteleşince beyin-
ler keçeleşiyor.
Cumhuriyetin kuruluşunun 74. yılını canlı-heye-
canlı kutladık. 75. yıl bütün 1998 boyunca kutla-
nacak...
İç barışı kuramazsak bu biraz "Biri kutlar, biriba-
kar"adönecek...
Tekerlemenin sonu da hoş değil...
Cumhuriyet'i kuranlardan 330 kişi kaldı
Sııltanbeyli'de çocuklan kullandılar
.\NKAR\ (AA)- Cumhuriyet'in ilan edi-
lişinin 74. yıldönümü coşkuyla kutlanırken
Ulu Önder Atatürk ile birçok cephede omuz
omza çarpışan. vatanlannı canlan pahasına
savaşarak savunan ve Cumhuriyet'i kuran ga-
zilerimiz, coşku ve hüznü bir arada yaşıyor-
lar.
Türkiye Muharip Gaziler Demeği Genel
Başkanı Emekli Albay Ahmet Ancan yaptı-
ğı açıklamada, Istiklal Savaşı'nda mücadele
eden gazılerimizden yaşlan 98 ile 100 arasın-
da değişen 330 kişinın ha>atta kaldığını söy-
ledi. Gazılerin çok zor ekonomik koşullar al-
tında hayatlarını sürdürdüklerini ifade eden
Ancan. gazilere ayda 9 milyon lira maaş ve-
rildiğıni belirterek şunlan söyledi: "Gazile-
rimiz aldıklan maaşla nıutfak masrailannı
bile karşılav amıyoriar. Günlük harcama limit-
leri 300 bin lira. En onurlu \ arlıklan olan ma-
dahalannı bile satıvoriar."
I Baştarafı 1. Sayfada
göstermek için programa bir de klasik
müzik konseri koyar. Yöre halkı gün-
ler öncesinden halk eğitim merkezine
doldurularak provalar yapılır. Halka
Atatürk'ün geleceği gün gerçekleşti-
rilecek konserin neresinde alkışlana-
cağı. neresinde ayağa kalkılacağı bir
güzel belletilir. Sonunda büyük gün
gelir çatar. Atatürk'ün huzurunda ger-
çekleşen konserde halk kendisine öğ-
retilenleri harfiyen uygular. Konser
biter, Gazi de temaslannı tamamlaya-
rak başkente döner. Konser çıkışında
Bayburtlunun birine "Konser nasüdı"
diye sorarlar. Bu soruya Bayburt-
lu"nun yanıtı şöyle oldu: "Valla Bay-
burt Bayburtolalıböylezulüm görme-
di
r
Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali
Nabi Koçak ve RP'lilerin dün ilçele-
rinde yaşadıklan Bayburtlununkini de
arattı. Geçen yıl Cumhuriyet Bayra-
mı'nda Atatürk'ü yok saymamn. ikti-
dardaki REFAHYOL hükümetinden
aldıklan güçle cihat çağnlan yapma-
nın bedelini bu yıl ağır ödediler.
Gericilerin büyük tepkisini çeken
Tugay Komutanı Tuğgeneral Doğu Si-
lahçıoğlu bu yıl yalnız değildi. Ata-
türkçü Düşünce Dernekleri. Çağdaş
Yaşamı Destekleme Derneği Genel
Merkezi ve şubeleri. Alevi dernekle-
ri ile Sivil Toplum Örgütleri Koordi-
nasyon Kurulu'ndan oluşan kalabalık
bir topluluk, ellerinde Atatürk poster-
leri ve bayraklarla Sultanbeyli'deydi.
Geçen yılın aksine bu yıl ana cad-
deler ve tören alanı de%- bayTaklar ve
Atatürk posterleriyle donatılmıştı. Bir
gün önce Koçak yine dişini göster-
mek istemiş ve ona rağmen dikilen
heykelin etrafını çalışma bahanesiyle
kazdırmıştı. Koçak, gereken uyanyı
almca yine geri adım attı ve kazılan
çukurlar bir gecede doldurulup asfalt-
lanarak törene yetiştirildi.
Koçak. tören sırasında ilk soğuk du-
şu Sultanbeyli Kaymakamı'nın ko-
nuşması sırasında yaşadı. Kaymaka-
mın konuşması. MGK bildirisinin
fotokopisi gibiydi. Konuşmasında
inançlan ve renkleri sömürenleri va-
tan haini ilan eden kaymakam. "Bu-
nu yapanlann Pontus, Taşnakve PKK
zibidilerinden farkı yoktur" dediğin-
de Koçak başınıönüne eğmişbıyıkal-
tından gülüyordu.
Sivil toplum örgütleri protokol kür-
süsü önünden geçerken ellerindeki
Atatürk posterlerini Koçak'a doğru
çevirdiler. "Yaşasın Cumhuriyet" di-
ye haykıran bu grubun geçişi sırasın-
da protokolde oturanlar ayağa kalkıp
alkışlarla destek verirken Silahçıoğlu
ile tribünün iki yanında oturan rütbe-
li askerler de ayağa fırlayarak selam
durdular. Bu dakikalar Koçak ve
RP'lilerin güç anlanydı. Protokol tri-
bünündekiler tören alanmdan aynl-
maya hazırlanırken Silahçıoğlu. Ko-
çak hariç herkesin elini sıkarak bay-
ramlannı kutladı. Işte tam bu sırada
caddenin karşı sırasına geçen imam-
hatip öğrencileri elleriyle İBDA-C te-
rör örgütünün işaretlerini yaparak tek-
bir getirmeye başladılar. Bununla da
kalmayıp "İmam-hatipler kapaüla-
maz". "Başörtüsüne uzanan eller kı-
nlsm" şeklinde slogan attılar. Polisin
başlangıçta müsamaha gösterdiği i-
mam-hatipliler, askerler yarilanndan
geçerken ağız değiştirip "En büyük
asker bizim asker" ve "Yaşasm Cum-
huriyet" diyerek askere alkış tutmaya
başladılar.
Takıyye yapmayı büyüklerinden
öğrenmış olmalılar. Askerler gittikten
sonra yine tekbir. yine imam-hatip
okullarının kapatılmasım protesto e-
den sloganlar... Polisler, aralanna ka-
nşan bazı büyük öğrencileri ve eleba-
şılannı gözaltına almca miniklere da-
ğılmak düştü. Karşılıklı bu güç göste-
risinde Koçak ve yandaşlan. bu kez
yenik düştü. Eh karşılannda bu kez
asker vardı ve RP iktidarda değildi.
Demokratik sivil toplum örgütleri de
askerden aldıklan güçle gövde göste-
risi yaptılar. Bu örgütler keşke geçen
yıl bu adımı atsalardı da askerin geri-
sinde kalmasalardı.
Çarşı'dan aldığııuz ürünlere ilişkin bütün
istelderiniz, Ürün Destek Ser\isi'nce hemen
karşılanır. Ürün Destek Servisi, sauş öncesinde. sırasında
ve sonrasmda, güvenerek ahnanız, aldığınızı gü^ enerek
kullanmanız için hizmetinizdedir.
"Her şeygüvence altında!! ' •
"Çarşı'dıın çıhmık ist(>miy<trunı." ^