25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30 EKİM 1997 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 15 TURKIYE Istanouı Edime Kocaeli Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denizli PB PB PB PB A A A A 13 10 12 14 18 17 8 18 Sinop 11 Zonguldak Y 11 Antalya Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Y Y Y PB PB PB Y 10 10 10 10 10 11 11 A 24 Kars Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van A A Y PB Y Y Y Y 24 24 18 20 17 19 14 14 Yurdun kuzey ve doğu keamler parçalı çok bu- kjtlu, Orta ve Doğu Ka- radeniz, Doğu Anado- Oslo kı'nun kuzey vedoğusu, Gûneydoğu Anadolu'- AV R U P A ÇB 1 Berlın PB 9 ÇB 5 nun doğusu ıle Batı Ka- Stockholm ÇB 6 radenız ile Orta Karade- Londra PB 10 niz kıyılan karla karışık A m s t e r d a m 5H—g yağmur.OrtaKaradeniz. Amsteraam rts yyağmur.OrtaKaradeniz. Doğu Karadenız ıle Do- Brüksel PB 8 ğu Anadolu'nun kuze- Parıs yinde karla kanşık yağ- R murvekarşeklmdeola- D U " " cak Münih PB 11 PB 7 Milano Budapeşte Madnd Viyana Belgrad Sofya Roma Atina PB PB PB ÇB K ÇB Y 7 18 7 7 2 12 16 ÇB 12 TaşKent Kahire» A S Y A Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire K A A A Y A Y ÇB -1 24 22 24 21 23 19 26 Şam ÇB 28 Parçalı bulutlu <T~\ Bulutlu > Çok bulutlu ı Yağmurtu Karlı S u | u i Gök gurültulü * 9 G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Kamuoyunun, yazann-çizerin ya da doğru dürüst bilgilerie siyaset yapmak isteyenin içinden çıkama- dığı son olay, Avnjpa Biriiği üyeliğimize karşı çıkan Almanya'nın neler söylediğinden, nasıl davrandı- ğından kaynaklanıyor. Sorun neydi? Başbakan Kohl, Türkiye'nin üyeli- ğine engel olmayacağını Mesut Yıimaz'a söyle- mişti. Ama ne oldu? "Gayri resm/"dir diye ilgilileri- mizin önemsemek istemediği son AB toplantısın- da, Alman Dışişleri Bakanı Kinkel'in, "eski görüş- lerinden biradım olsun geri atmadıklannı" kanıtla- yan direnmeler gösterdiği açıklandı. Oysa olay yine içinden çıkılmaz hale dönüşüyor. Dünkü gazetelerde yer alan haber; 27-28 Ekim'de Almanya'da BAB genelkurmay başkanla- rı toplantısına katılan Orgeneral Karadayı'ya, Kin- kel'in, "Sözlerim yanlış anlaşıldı" diye bir açıklama yaptıgını bildiriyor. Gazetedeki bu bilgilerin yanı sıra Orgeneral Ka- radayı'nın dönüşte gazetelere yaptığı açıklamaya bakıyorsunuz; Genelkuımay Başkanımızın sözleri arasında sadece "Klaus Kinkel ile Türk-Yunan iliş- kileri, Kıbns ve Kuzey Irak konulannda aynntılı gö- rüşme yaptığı" yer alıyor. Ammavelakin; resmi açıklamada Kinkel'in "söz- lerinin yanlış anlaşıldığını ifade eden" bir cümle bu- lunmuyor! Oysa AB toplantısından hemen sonra oluşan şimşekleri bol ortamda Alman Büyükelçisi Vergau "direnmeyi" destekliyor; "Kohl'ün -Yıimaz'a- ver- diği destek Türkiye 'nin kısa sürede üye olacağı an- lamına gelmiyor" diyor. Ne demeye geliyor bu söz: Öyle yanlış anlama olmadığını gösteriyor! Ne ki, Genelkuımay Başkanımızın siyasi tartış- malara girmemeye çalışan duyariı tutumuna riayet etmek istemeyen biri ya da birileri" Alman Kin- kel'in hangi gerekçelere dayanarak söylediği bilin- meyen veya söylemediğı sözünü "sızdınyor". 'Sızdırma' neyin nesi? Zaten geçmişte örneklerini gördüğümüz bilgi sız- dırma olaylarına son günlerde Genelkunmay gibi disiplinli kurumdan bir başkası eklendi. Genelkuımay Başkanımızın NATO Başkomutanı ile -Yunanistan dışında- NATO ülkeleri genelkur- may başkanlanna yazdığı sert içerikli mektup bir ga- zetemizde -SABAH'ta- yer aldı. Atlatma habere can kurban! Ne ki, madalyonun öteki yüzü ilginç: Genelkuımay gibi "devletin gizli kalması gereken kâğıtlannın dışanya sızmasında" son derece duyariı olan bir kurumdan mektubun ana çizgileriyle tek bir gazeteye "sızdınlmasına" bir anlam vermek zorlaşıyor. Kim sızdırdı ve neden? Sorulan, hemen günde- me taşındı. Meclis Başkanı'nı kutlamaya giden Genelkuımay Ikinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir, soru üzerine mektubun, ne var ki sızdınlırken özen gösterilen noktalarını yorumladı. Demek ki, sızdıran kişi 3 sayfalık mektubu yaz- mış gibi biliyor ve bu nedenle vurgulayıcı paragraf- lan dikkatle ayırmaya özen gösteriyor! Ne yazık ki Orgeneral Bir, önemsediğimiz "bir beklentiyi" boşa çıkardı: Mektubun, "Genelkurmay'dan kim tarafından ve nasıl veya hangi gerekçeyle sızdınldığının soruştu- rvlup soruşturulmadığına" nedense, tek cümleyle olsun değinmiyor. Sızdırma olayını es geçerken olayı, "adeta nor- mal bir işlem gibi" kabul eden bir anlayışla açıkla- malarda bulunuyor. Tabii, devletin ince kurallannın uygulanmasına duyariı olan bir kurumdan beklenen açıklamalar gelmeyince, kimi tuhaf izlenimler, akla gelmemesi gereken sorular doguyor. Ola ki; Orgeneral Çevik Bir, "basına bilgi sızdıran köstebeğin" kim olduğunu saptadı. Saptadı ama; acaba "kınlan kolun yen içinde kalacağı" düşün- cesiyle şimdilik susmayı mı yeğliyor? Oysa bu türden olaylann tortular bırakması veya sûrüp gitmesi susarak önlenebilir mi? Hayır! Öyleyse?,, Ötyatura'dan aydınlara hakaret tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- tzmirAnakentBe- lediye Başkanı Burhan Öz- fatura. düşünce suçundan tu- tuklanan EşberYağmurdere- BıleyazarYaşarKemal'eha- karetleryağdırdı. Yağmurde- reli*yi hain, bayrak düşmanı olarak niteleyen Özfatura, Yışar Kemal'le ilgili olarak da "llan sen kimsin be? İki üoe kıçıkınk roman yazmış- sn* diye konuştu. DYPÇiğliilçesininKarşı- yıka Lunapark Müzikhol'de dizenlediği "hedef iktidar" yfmeğinde konuşan Özfatu- n aydınlara küfretti. DYP C-rup Başkanvekili Mehmet Gözlükaya. Bahkesir millet- -vekilleri, ilçe başkanlan ile pırtililerin de katıldığı ye- nekte Türkiye'nin demokra- s smavı verdiğini ve baskı ıtjimi yaşadığını iddia eden Gzfatura, Yağmurdereli'ye yıpılan baskılan olumlu bu- krak şunlan söyledi: "Adam hain. adam örgüt üyesi. adam bayrak düşmanı Türkiye düşmanı. Ama bu ülkenin Cumburbaşkanı bi- le adeta önünde eziliyor. Ya- zıklar olsun." Yaşar Kemal'in Alman- ya'da ödül alırken yaptığı ko- nuşmayı da eleştiren Özfatu- ra, bu sırada da hakarete va- ran sözlerim şöyle sürdürdü: " Devleti affetmeyecekmiş. U- lan sen kimsin be? Seni bu devlet affetmez. İki tane laçn kmk roman yazmışsın, Tür- kiye"de senden daha kaliteli. edebiyat değeri daha yüksek olan > azarlar var. Sahte kah- raman olan seni şımartmış- lar. Ne kadar Türkiye haini varsa onlara özel ödüller ko- yan ve devamlı olarak bizi ar- kamızdan hançerleyen bir iü- kede kalkmış 'Devleti affet- mem' diyor. Allah seni bildS- ği gibi yapsın. l lan aflfetsen ne olur. affetmesen ne olur? Kaç paralık adamsın?" VEFAT Ailemizin değerii büyüğü TAHSİN BERKEM (1918-1997) 29 Ekim 1997 günü vefat etmiştir. Cenazesi, 30 Ekim 1997 Perşembe gûnü (bugün) Kadıköy Söğütlüçeşme Camii'nden öğle namazını müteakıp Küçükyalı Mezarlığı'na defnedilecektir. AtLESt Cumhuriyet Bayramı coşkusu • Baştarafı 1. Sayfada neden oldu. Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla 4 ayn dağcı grubunun Erciyes Dağı'nın zirvesine yaptıkla- n "Cumhuriyet ürmanışı" dün ta- mamlandı. Palandöken dağında ıse Atatürk Üniversitesi Spor Birli- ği'nin gırişimiyle 74 kişilik bir grup "Cmnhuriyet ürmanışı''nı gerçek- leştirdi. Cumhuriyet Bayramı nedeniyle Ankara'da ilk tören Anıtkabir'de dü- zenlendi. Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, iktidar ile muhalefet parti- lerinin genel başkanları, Anayasa Mahkemesi Başkanı, Bakanlar Ku- rulu üyeleri. kuvvet komutanlan ve üst rütbeli subaylann yer aldığı kor- tej saat 08.40'ta Anıtkabir'e geldi. Mozoleye çelenk koyarak saygı du- raşunda bulunan Cumhurbaşkanı Süleyman DemireL Anıtkabir Özel Defteri'ne "Ateşlediğiniz Cumhuri- yet meşalesL güriil gürül yanıyor. Gönülkrimizi. zihinlerimizi ve yolu- muzu aydınlaüyor. Demokratik, la- ik, sosyal hukuk devleti olan Türki- ye Cumhuriyeti, millet ve vatan bü- tünlüğünü koruyarak sonsuza ka- dar \ar olacakür" diye yazdı. Anıtkabir'deki törenin tamamlan- masından sonra Anıtkabir hoparlör- lerinden Atatürk'ün sesinden "10. Yd Nutku" yayımlandı. Demirel'in Anıtkabir'deki tören- den sonra kutlamalan kabul etmek için geçtiği TBMM salonunda, Meclis Başkanı. Başbakan, Genel- kurmay Başkanı ile ana muhalefet partisi liderinin kendileri için ayn- İan yere geçmelerine karşın, Anaya- sa Mahkemesi Başkanı ile yüksek yargı organlan temsilcilerinin yerle- rini gösteren levhalann bulunmadı- ğı görüldü. Kısa bir protokol buna- lımının ardından levhalar getirile- rek yerlerine konuldu ve kutlama tö- renine başlandı. Anayasa Mahke- mesi Başkanı YektaGüngörÖzden. konuya ilişkin olarak gazetecilere, "Bir yanhşlık vardı, düzelttirdim. Hakkımı aranm ben» 2 a> sonra \a- tandaşım. kalınm. giderün, ama şimdi hakkımı isterim" 'dedT 1 '' DYP Genel Başkanı Tansu Çfl- ler'i protesto etmek için TBMM'ye yine onbaşı rütbesiyle gelen DTP Manisa Milletvekili Ayseü Göksoy, protokole uymayarak. kuvvet ko- mutanlanyla salona girdi. TBMM'deki törenin ardından Atatürk Kültür Merkezi'nde resmi geçit töreni yapıldı. İki öğrencinin Demirel'e bayrak vermesiyle başla- yan törene yurttaşlann yoğun ilgisi dikkat çekti. Özel Kuvvetler Komu- tanlığı'nın Sikorsky helikopterleriy- le yaptığı gösteri büyük alkış alırken Türk Yıldızı'nın yaptığı akrotim gösterisi büyük coşku yarattı. Gös- teri uçaklan. ilk kez gökyüzünde "ATA" yazısıyla uçarken Ata- türk'ün maskını taşıdılar. Demirel ve eşi Nazmiye DemireL Cumhuriyet Bayramı resepsiyonla- nnın ilkini dün Çankaya Köşkü'nde verdiler. Resepsiyona. TBMM Baş- kanı, Başbakan. Genelkurmay Baş- kanı, Anayasa Mahkemesi Başka- nı, başbakan yardımcılan, kuvvet komutanlan, Yunanistan'ın Ankara Büyükelçisi Dimitri Nezeritis'in de aralannda bulunduğu diplomatik misyon temsilcileri katıldı. Demirel ve eşi, resepsiyonlann ikincisini bu akşam verecek. Demirel, Cumhuriyet Bayramı nedeniyle dün 18 okulun öğrenci, öğretmen ve yöneticilerini kabul et- ti. Öğrencılere, "Cumhuriyet'in 74. vıldönümünde sizleri kahraman Atatürk'ün mekânında cıvıl cıvıl görmekten muduyum" diye sesle- nen Demirel. "Büyük Atatürk, bize çok büyük bir memleket bırakmış- ür. 13 mihon olan nüfus 65 miryona çıkü. Dünkü nüfusumu/ kadar şim- di çocuğumuz var. Menılektti daha iyi yere getirmek için didiniyonız" dedi. DTP Genel Başkanı Hüsa- mettin Cindoruk. yayımladığı me- sajda, Türkiye'nin, Atatürk'ün Cumhuriyet'i kurduğu zaman gös- terdiği çağdaş uygarhk düzeyine u- laştığını vurguladı. ÖDP Genel Başkanı Ufiık Uras. yaptığı açıklamada, Cumhuriyet'in kuruluşunun 74. yılında devletin anayasada yer aldığı gibi. demokra- tik. laik. sosyal bir hukuk devleti olamadığını belirtti. Atatürkçü Dü- şünce Derneğı'nin düzenlediğı "Geleneksel Cumhuriyet Yemeği" Gençlik Parkı Sanat K.urumu'nda gerçekleştirildi. Yemekte konuşan ADD Genel Başkanı Suphi Gür- soytrak. kalbinde insan. Cumhuriyet ve Atatürk sevgisi olan herkesi der- neklerine beklediklerini söyledi. Izmir'de Cumhuriyet Bayramı kutlamalan Atatürk Anıtı'na çe- lenklerin konulması ve top atışla- nyla başladı. Valilikte tebriklerin kabulünden sonra Cumhuriyet Ala- nı'nda yapılan geçit törenlerinde kent yöneticileri, yurttaşlann bay- ramını kutladılar. Işadamlan Selanik'te Türk ve Yunan işadamlan. Cum- huriyet Bayramf nı kutlamak üzere dün Selanik'te bir araya geldi. TÜ- SİAD Başkanı Muharrem Kayhan. Türk-Yunan İş Konseyi Eşbaşkanı Rahmi Koç ve Kuzey Yunanistan Sanayiciler Birliği Başkanı Nikos Efrjyamküs'in gırişimiyle düzenle- nen etkinlik ortak basın toplantısıy- la başladı. Kayhan, iki ülke arasın- daki sorunlann ekonomik ilişkile- rin geliştirilmesi ile çözümlenme yoluna gireceğini vurguladı. Koç ise Yunanistan Başbakanı KostasSimi- tis'in Başbakan Yıimaz'a bir dost- luk mesajı gönderdiğini kaydetti. Eftimıyadis de amaçlannın Türk ve Yunan halklannın yakınlaşmasını sağlamak olduğunu söyledi. Coyanis resepsiyonda Genelkurmay Başkanı Orgene- ral İsmail Hakkı Karadayı'mn 25 Mart'taki 'Yunanistan MilliGünü' resepsiyonuna katılmasının ardın- dan. Yunanistan Genelkurmay Başkanı Anastasios Coyanis de Türkiye'nin Atina Büyükelçili- ği'nin 29 Ekim Cumhuriyet Bayra- mı nedeniyle verdiği resepsiyona katıldı. AA'nın haberine göre Türk Büyükelçiliği'nde verilen bir re- sepsiyona katılan ilk Yunanistan Genelkurmay Başkanı olma sıfatı- nı elde eden Coyanis. "Buradabu- lunmam halklar arası dostluk ve banşın getişmesi yönündeki istegi- mizin işaretidir. Ancak Yunan Si- lahlı Ku%"\etleri. ülkemizin milli çı- karlannı ve bürünlüğünü koruma- ya haar ve kararudır" dedi. Cum- huriyet'in sorulannı yanıtlayan as- keri kaynaklarise Coyanis'in "Ka- radavı'nın 'Yunanistan Milli Gü- nü'ne kaülması ve Ege'deki son ta- cizlerden duyduklan utanç nede- niyle Yunanlı yetkililer tarafından zorla resepsiyona gönderildiğini" söyledi ler. Cumhuriyetimizin 74. yıldönümü lstanbul'da da yürüyüş, panel, balo. dinleti, havai fişek gösterisi. kon- serlerle coşkuyla kutlandı. Istanbul Valiliği'nce Vatan Caddesı'nde dü- zenlenen resmi kutlama törenine za- man zaman çiseleyen yağmura kar- şın çok sayıda yurttaş katıldı. Tö- rende konuşan Istanbul Valisi Kut- lu Aktaş, Cumhuriyet'in önemine dikkat çekti. Aktaş. Atatürk'e hita- ben "\lilli biriik ve beraberlik duy- gusu içinde kenetlenmiş olan Türk milleti. düşmanlanmızca hazırlan- mış her türlü hain ruzaklan aşarak, vatanımızın bölünmez bürünlüğünü koruyacakür" dedi. Cumhuriyetimizin 74. yıldönümü kutlamalan kapsamında yapılan res- mi törenler dışında gerçekleştirilen yurttaş etkinlilderi çerçevesinde dün Sanatçı Kayahan'ın Ankara'daki konserini onbinlerce kişi izledl Ankara'da görkemli tören • Baştarafı 1. Sayfada zenlenen etkinlikler. kamyonetlerin üzerinde ve yaya yaklaşık 5 bin kişiden oluşan kortejin Anıtpark'tan Güven- park'a doğru yürüyüşüyle başladı. Yü- rüyüşe katılanlarellerinde Türk bayra- ğı ve Atatürk resmi taşıyarak laikliğe sahip çıkan sloganlar attılar. Yürüyüş sırasında. "Ankara'nın Taşına Bak" türküsü ve "10. Yü Marşrnın yanı sı- ra, Atatürk'ün sesinden "Nutuk" ya- yımlandı. Ellerinde meşaleler taşıyan fener alayı ve Seğmenlerin öne geçti- ği Kızılay Meydanı'nda korteje CHP Genel BaşkanıDenizBaykal, CHP mil- letvekılleri Önder Sav ve Erdoğan Ye- tenç de katıldı. Daha sonra Kayahan kendi parçalanndan oluşan bir dinleti sundu. Anakent Belediyesi'nin Sıhhiye Meydanf nda düzenlediğı 'Cumhuri- yet Şöleni'ne de yaklaşık 200 bin kişi katıldı. Ses sanatçısı Mustafa Sandal ve Mahsun Kınnızıgül'ün konser ver- diği şenlikte. emniyet görev lileri, basın mensuplannı tartakladı. Şölene katılan RP Genel Başkanı Necmettm Erbakan sahneye da\ et edildiğinde RP marşı ça- lındı. Konser boyunca "Ya Allah bis- millah. allahu ekber" sloganlan atıldı. Bakırköy Adliyesi'nden Özgürlük Meydanı'na dek bir yürüyüş düzen- lendi. Bakırköy Belediyesi ve Lions Kulübü tarafından düzenlenen yürü- yüş sırasında iki kişi, polis tarafın- dan "şüpheM" görülerek gözaltına alındı. Türk Parlamenterler Birliği Istan- bul Şubesıde 19Mayıs 1919"dan29 Ekim 1923 'e dek olan süreyi kapsa- yan bir panel düzenledi. Cumhuri- yet Bayramı kutlamalan çerçevesin- de Bakırköy Adliyesi önünden Ata- türk ve Türk bayraklanyla yürüyü- şe geçen yaklaşık bin kişi, Özgürlük Meydanı'na doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş sırasında polis. topluluğa sözlü saldında bulunan çember sa- kallı iki kişiyi polis minibüsüne bin- direrek gözaltına aldı. Topluluk, y- ol boyunca "Türldyelaiktirlaikka- lacak" sloganını atarak Özgürlük Meydanı'na girdi. Saygı duruşunu- nun ardından okunan fstiklal Mar- şı 'ndan sonra kürsüye gelen Bakır- köy Belediye Başkanı Ahmet Baha- dırü, tüm Türkiye'nin bayrammı kutladığını söyledi. Sosyal Hizmet- ler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Ge- nel Müdürlüğü'ne bağlı Küçükyalı Çocuk Yuvası çocuklan. bayramı Çırağan Oteli'nde düzenlenen eğ- lence ile kutladı. 90 çocuk, öğret- menleriyle birlıkte katıldıklan eğ- lencede doyasıya dans edip oyunlar oynadılar. Büyükada'da Splendid Otel'de Atatürk'ün günlerini anım- satan bir resepsiyon Kaymakam Mustafa Farsakoğlu tarafından ve- rildi. Bu arada, Dünya Snowboard Şampiyonası Cumhuriyet Kupası, Sultanahmet Meydanı'nda yapıldı. Eminönü Belediye Başkanlığı ve Eminönü Hizmet Vakfı tarafından düzenlenen şampiyona için 20 met- re yüksekliğinde ve 70 metre uzun- luğunda bir pist için 200 ton kar üre- tildi. Türkiye'yi KurJu Torunlar'ın temsil ettiği yanşmaya 20 sporcu katıldı. Yanşmanın birinciliğini Norveç'ten Tommy Johansaen ka- zandı. Kanada'dan Brett Carpenti- erikinci, Isviçre'den GianSimmen ise üçüncü oldu. Türk Parlamenter Biriiğr** Istanbul Şubesi'nin düzen- lediği "Cumhuriyet" konu- lu panel Istiklal Marşı ve Gençlik Marşı'nın söylen- mesiyle başladı. Oturum başkanlığını eski CHP mil- letvekili Solmaz Belül'ün yaptığı panelde konuşan ga- zetemiz yazan Sami Kara- ören Kurtuluş Savaşı'nın başlamatarihininaslında 19 Mayıs 1919 değil. Ata- türk'ün Mondros Ateşkes Mütarekesi'ni tanımayarak ilk ateş emrini verdiği tarih olan Kasım 1918 olduğunu vurguladı. Panelde Fethi Okyar'ın oğlu Prof. Dr. Osman Ok- yar, Orgeneral Kazım Özalp'in oğlu Teoman Özalp. lsmet Inönü'nün to- runu Gülsüm Toker Bilge- han, eğitimci Salih Rıza Kırkpmar ve Mehmet Ba- şaran da birer konuşma ya- parak Cumhuriyet'in kuru- luş yıllannı anlattılar. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı I. Sayfada vini yapmış olmanın verdiği rahatlıkla köşesine çekiliyor. CHP'nin hazırladığı raporlar ve bölgeye giden CHP heyetlerinin yaptığı değerlendirmeler ise öte- kilerden biraz daha farklı oluyor. CHP, genlerinde- ki doğallıkla Türkiye'nin temel sorunlarını kendi sorunu sayıp içindeki dengeleri de zorlayarak çö- züm için daha sağlıklı öneriler getırmeye çalışıyor. Son olarak 18 Ekim günü Doğu ve Güneydo- ğu'daki 22 ilin CHP il başkanlan Diyarbakır'da bir araya geldi. Diyarbakır örgütünce hazırlanan rapor görüşüldü ve benimsendi. CHP Diyarbakır İl Başkanı Mesut Değer ve Si- irt il Başkanı Mervan Bilek'le Ankara'da "rapor üzerine" konuştuk. Raporun içerdiği mesaj, adıyla başlıyor: "Doğu ve Gûneydoğu Sektörü-Kürt Sorunu..." Başkanlara göre bölgede her şeyı "rant sektö- rü" belirliyor. Başrolü oynayan bu sektör bölgede- ki tüm kesimleri etkisı altına almış durumda. Susurluk çetesinin özünde şu olduğu vurgula- nıyor: "OHALçetesi..." Bölgedeki gerçekler rakamlarla dile getirildikten sonra çözümler üç ana başlıkta toplanıyor: - Sosyal, ekonomik, siyasi... Güneydoğu'nun köylerinden üniversitelerine. yargı organlanndan hastanelerine kadar yapılma- sı gerekenler sıralandığında insan sormadan ede- miyor: - Bu bölgede devlet nasıl ve ne kadar var? Arada bir kalabalık heyetlerle Diyarbakır'a gidip "kardeşlik türküleri" söylemenin, işadamlannı top- layıp Ne kadar teşvık istersiniz" diye sormanın, kirlenmiş bir bedeni temiz göstermek için üzerine yeni bir şeyler giydirmekten farkı yok... CHP il başkanlan raporlarını hazırlarken biryer- lere güzel görünsün ya da bilimsel havası olsun kaygısı taşımamışlar. içinde yaşadıkları durumu tüm çıplaklığıyla aktanmaya çalışmışlar. Mervan Bilek anlatıyor: "Sabahlan partı binasına yürüyerek giderdim. Yurttaşlarta sohbet edip hal hatır sormayı aynı za- manda görev sayardım. Ama son dönemde ya- pamıyorum. Insanlann hali, görünümu o kadar ko- tü ki karşıma çıkmak istemiyorlar. Karşılaşîıklanm görünmemeye çalışıyorlar..." Bilek, "Bölge insanı onurunu yitiriyor. Giderek kişiliksizleşiyor" diyor. Güneydoğu'da bir yurttaş yakınmış: "Eskiden 'her biji' (çokyaşa) derdik. Şimdi, 'ji- an' (yaşa, ayakta kal) diyoruz..." Biri kutlar, biri bakar... ^JDkuüar kapalı, okul çağındaki yüz binjnüzerin- "3e çocuk eğitimden uzak... " " Hastanelerin pek çok servısi kapalı, temel sağ- lık hizmetleri verilemiyor... Yargı "tam teşekküllü" çalışıyor. sadece Diyar- bakır'da yılda on bin kişi yargılanıyor... Göç, kentlerin dengesini alt-üst etmiş, Diyarba- kır'da 1995'te 4400 hırsızlık olayı kayda geçmiş- ken bu rakam 1996'da 8700'e yükselmiş... Karamsar tablo genişleyip-derinleşiyor. Bu durum, "haklısı olmayan" bir gidişi gösteri- yor. Salt askeri önlemlerle sorunun çözülemeyece- ğini en çok söyleyenlerin başında askerler geliyor. Buna karşın hâlâ taşıma önlemler bölgeye gidıp gelirken uçakta ayaklar yerden kesilince verilen demeçler, önemlı bir çıkışmış gibi gösteriliyor... CHP'li başkanlar, haklı olarak terör olgusunun dışında bir de "insan olgusunun" bulunduğunu anlatmaya çalışıyorlar. Terörün zemininin bölge in- sanı olmadığını vurguluyorlar. Ama. seslerini du- yurmakta zorlanıyorlar. Devlet çeteleşince beyin- ler keçeleşiyor. Cumhuriyetin kuruluşunun 74. yılını canlı-heye- canlı kutladık. 75. yıl bütün 1998 boyunca kutla- nacak... İç barışı kuramazsak bu biraz "Biri kutlar, biriba- kar"adönecek... Tekerlemenin sonu da hoş değil... Cumhuriyet'i kuranlardan 330 kişi kaldı Sııltanbeyli'de çocuklan kullandılar .\NKAR\ (AA)- Cumhuriyet'in ilan edi- lişinin 74. yıldönümü coşkuyla kutlanırken Ulu Önder Atatürk ile birçok cephede omuz omza çarpışan. vatanlannı canlan pahasına savaşarak savunan ve Cumhuriyet'i kuran ga- zilerimiz, coşku ve hüznü bir arada yaşıyor- lar. Türkiye Muharip Gaziler Demeği Genel Başkanı Emekli Albay Ahmet Ancan yaptı- ğı açıklamada, Istiklal Savaşı'nda mücadele eden gazılerimizden yaşlan 98 ile 100 arasın- da değişen 330 kişinın ha>atta kaldığını söy- ledi. Gazılerin çok zor ekonomik koşullar al- tında hayatlarını sürdürdüklerini ifade eden Ancan. gazilere ayda 9 milyon lira maaş ve- rildiğıni belirterek şunlan söyledi: "Gazile- rimiz aldıklan maaşla nıutfak masrailannı bile karşılav amıyoriar. Günlük harcama limit- leri 300 bin lira. En onurlu \ arlıklan olan ma- dahalannı bile satıvoriar." I Baştarafı 1. Sayfada göstermek için programa bir de klasik müzik konseri koyar. Yöre halkı gün- ler öncesinden halk eğitim merkezine doldurularak provalar yapılır. Halka Atatürk'ün geleceği gün gerçekleşti- rilecek konserin neresinde alkışlana- cağı. neresinde ayağa kalkılacağı bir güzel belletilir. Sonunda büyük gün gelir çatar. Atatürk'ün huzurunda ger- çekleşen konserde halk kendisine öğ- retilenleri harfiyen uygular. Konser biter, Gazi de temaslannı tamamlaya- rak başkente döner. Konser çıkışında Bayburtlunun birine "Konser nasüdı" diye sorarlar. Bu soruya Bayburt- lu"nun yanıtı şöyle oldu: "Valla Bay- burt Bayburtolalıböylezulüm görme- di r Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Nabi Koçak ve RP'lilerin dün ilçele- rinde yaşadıklan Bayburtlununkini de arattı. Geçen yıl Cumhuriyet Bayra- mı'nda Atatürk'ü yok saymamn. ikti- dardaki REFAHYOL hükümetinden aldıklan güçle cihat çağnlan yapma- nın bedelini bu yıl ağır ödediler. Gericilerin büyük tepkisini çeken Tugay Komutanı Tuğgeneral Doğu Si- lahçıoğlu bu yıl yalnız değildi. Ata- türkçü Düşünce Dernekleri. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Merkezi ve şubeleri. Alevi dernekle- ri ile Sivil Toplum Örgütleri Koordi- nasyon Kurulu'ndan oluşan kalabalık bir topluluk, ellerinde Atatürk poster- leri ve bayraklarla Sultanbeyli'deydi. Geçen yılın aksine bu yıl ana cad- deler ve tören alanı de%- bayTaklar ve Atatürk posterleriyle donatılmıştı. Bir gün önce Koçak yine dişini göster- mek istemiş ve ona rağmen dikilen heykelin etrafını çalışma bahanesiyle kazdırmıştı. Koçak, gereken uyanyı almca yine geri adım attı ve kazılan çukurlar bir gecede doldurulup asfalt- lanarak törene yetiştirildi. Koçak. tören sırasında ilk soğuk du- şu Sultanbeyli Kaymakamı'nın ko- nuşması sırasında yaşadı. Kaymaka- mın konuşması. MGK bildirisinin fotokopisi gibiydi. Konuşmasında inançlan ve renkleri sömürenleri va- tan haini ilan eden kaymakam. "Bu- nu yapanlann Pontus, Taşnakve PKK zibidilerinden farkı yoktur" dediğin- de Koçak başınıönüne eğmişbıyıkal- tından gülüyordu. Sivil toplum örgütleri protokol kür- süsü önünden geçerken ellerindeki Atatürk posterlerini Koçak'a doğru çevirdiler. "Yaşasın Cumhuriyet" di- ye haykıran bu grubun geçişi sırasın- da protokolde oturanlar ayağa kalkıp alkışlarla destek verirken Silahçıoğlu ile tribünün iki yanında oturan rütbe- li askerler de ayağa fırlayarak selam durdular. Bu dakikalar Koçak ve RP'lilerin güç anlanydı. Protokol tri- bünündekiler tören alanmdan aynl- maya hazırlanırken Silahçıoğlu. Ko- çak hariç herkesin elini sıkarak bay- ramlannı kutladı. Işte tam bu sırada caddenin karşı sırasına geçen imam- hatip öğrencileri elleriyle İBDA-C te- rör örgütünün işaretlerini yaparak tek- bir getirmeye başladılar. Bununla da kalmayıp "İmam-hatipler kapaüla- maz". "Başörtüsüne uzanan eller kı- nlsm" şeklinde slogan attılar. Polisin başlangıçta müsamaha gösterdiği i- mam-hatipliler, askerler yarilanndan geçerken ağız değiştirip "En büyük asker bizim asker" ve "Yaşasm Cum- huriyet" diyerek askere alkış tutmaya başladılar. Takıyye yapmayı büyüklerinden öğrenmış olmalılar. Askerler gittikten sonra yine tekbir. yine imam-hatip okullarının kapatılmasım protesto e- den sloganlar... Polisler, aralanna ka- nşan bazı büyük öğrencileri ve eleba- şılannı gözaltına almca miniklere da- ğılmak düştü. Karşılıklı bu güç göste- risinde Koçak ve yandaşlan. bu kez yenik düştü. Eh karşılannda bu kez asker vardı ve RP iktidarda değildi. Demokratik sivil toplum örgütleri de askerden aldıklan güçle gövde göste- risi yaptılar. Bu örgütler keşke geçen yıl bu adımı atsalardı da askerin geri- sinde kalmasalardı. Çarşı'dan aldığııuz ürünlere ilişkin bütün istelderiniz, Ürün Destek Ser\isi'nce hemen karşılanır. Ürün Destek Servisi, sauş öncesinde. sırasında ve sonrasmda, güvenerek ahnanız, aldığınızı gü^ enerek kullanmanız için hizmetinizdedir. "Her şeygüvence altında!! ' • "Çarşı'dıın çıhmık ist(>miy<trunı." ^
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear