Catalog

30 EKİM 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SÂYFA 13 Saygı duruşu Istanbul'un Gaziosmanpaşa ilçesinde siyasi parti temsilcileri Cumhuriyet Bayramı nedeniyle Atatürk anıtına çelenk koyup saygı .duruşunda bulunuyordu. Bugüne dek bayramlarda Atatürk anıtına uğramayan Refah Partisi ilçe yöneticilerinden iki kişi nasıl olduysa anıtın önündeydi. Çelenk getirmişlerdi. Refahlılar, Atatürk anıtına çelenk koyduktan sonra CHP Gaziosmanpaşa İlçe Başkanı Mehmet Polat'ın önünden geçerken aralannda konuşuyortardr. - Saygı duruşunda bulunmadık galiba. Mehmet Polat, bu sözleri duyunca taşı gediğine koyuverdi, Refahlılara seslendi: - Normaldir... Ama zamanla alışacaksınız! Tel: 0.212^12 D5 05 Faks: 0.212.512 44 97Bektronik postac Deniz.Som@raksnetcom - Refah'ın veni Mercümek'i Muhittin Taş'mış... "Mercimek avıklanınca icinden tas cıkacak tabii ki!" azar Erol Toy'un mahkemede yaptığı sa- vunma sürüyor: "Seçilir seçilmez halka, çı- kar gördüğü an devlete andını unutanlar mil- letvekili... Fikir, düşünce ve kanaatini rüz- gâr gülünden hızlı değiştirenler bakan... Şeriat PKK'den kötü, diye başlayıpsiyasetdinin emrinde- dir, diye bitirenler usta politikacı... Bedevi çadınn- da aşağılanıp başkent konutlannda irtica tamtam- ları çalanlar güçlü lider... Cuma selamlığında laikli- ğin erdemi... Süngü gölgesinde demokrasi... Açtı- ğı yaralardan tepeye savuşup derman öğüdü veren- leryetkin devlet adamı sayılıyor... Efendilerin bulaşıkçılan bakan, emlakçileri baş- bakan, uşakları bakan atandığında imrenen... Cum- huriyetlerde misli görülmemiş yüzsüzlüğün yüzde 20'leriyle, hilafet ve saltanat yarışına girenleri des- tekleyen... Demokrasinin vazgeçilmezi partiler, ege- menliği yemin billah darbelere terkeylerken sevi- nen... Çizgiden çıkan yükseltilip sınırı aşan havada Yozlaşmaikmalle değiştirilirken onaylayan noterler bulunu- yor... Batı uçukluğunun teşhir rezilliğiyle, Doğu yo- bazlığının tesettür kepazeliği altyapının sağlam te- mellerini zedeleyecek boyutlara erişiyor... Kimlik bu- nahmına girenlerden bazılan ırkçılık tuzağına düşer- ken, yılgınlığa kapılanlar yurtdışında gönüllü sür- günlüğe sıvışıyordu. Gökkubbeyi öyle kara bulutlar kaplamıştı ki, üst- yapı çoğunluğu, tıpkı son Osmanlı üstyapısı gibi, top- lumun örgütsüz, suskun, çaresiz ve yazgısına razı bir sürü olduğuna inanmış, dağılan oylan yozlaşma- nın onayı olarak algılamanın güveniyle, egemenliği toptan çalmaya hazırlanıyordu. Tam o sırada, Susurluk'ta iki araç çarpıştı! Ondan önce ve sonra çok daha vanimleri tevek- r MLAS PANDIRAS -ı Adliye koridorlan kavgadan geçilmiyor... Bu gidişle mübaşirleri de korucular gibi silahlandırmamız gerekecek! —\MüfitBozacı I— SESSÎZ SEDASIZ (!) NVRÎKURTCEBE külle karşılanan o kaza, öyle bir gürültü kopardı ki, yozlaşma örtüsü yırtıldı. Yabancılaşma gizemi pa- ramparça döküldü. Milyonlar Israfil Sur*u işitmişcesine bir anda, hep birlikte yerinden sıçradı. Ve aklmda Kuvvayı Milliye ülküsü... Gönlünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk hasreti... Dilinde eşit- lik, özgürlük, adalet türküsüyle camlara tırmandı... Sokaklarafırladı. Meydanlan doldurdu. Fitili yüreğin- de tutuşan mumu, karanlığa vura vura istencini gös- terdi. Ne yazık ki bir avuç mumsöndü yobazı körle, bir tutam çıkar tezgâhtarı sersem çırılçıplak ortalığa sa- çıldığı halde, gözboyamayı başanyor. Sağdan sa- yanlardan da, soldan sayanlardan da uygun bir ses, etkin bireylem belirmiyordu. O günlerin karabasani o kadar yaygın ve yaktn ki! Herkes, herkesin, herkesten bir şeyler yapması- nı beklediğine tanıklık edebilir." Devamı yann... Danıştay'dan evli kadınlara 'şok r karar den gitmesi gerektiği gibi bir hüküm! Kocasının peşinden gitmesi iste- nen kadın, Danıştay Başkanı Firuzan Ikinctoğultan na şu dilekçeyi yazıp gönderiyor: "Ben eşimin kölesi değilim. Bir an- neyim ve çocuğum var. Ailesi olduğum için olanlan onunla birlikte yaşadım ve gurur duydum. Devamlı kötü- ler ve haksızlıklarla mücadeleyi işar edinmiş eşimin haklı olduğu- na yürekten inanmaktayım. Ana- yasamızın maddelerini ve insan hak- lannı gözeterek karar verilmesi gere- kirken 'Eşi gitmiş, eşinin de tayin is- teme hakkı var' diyerek üstünkörü yaklaşım hukukla bağdaşmaz. Şah- sımı rencide ettiğinizin farkında mısı- nız? Adaletin yerini bulması temenni- siyle." Danıştay Başkanı'nın bu dilekçeye yanıtı ne olacak bakalım? Istanbul'da aynı kurumda çalışan kan-kocadan, kocanın tayini başka bir ile çıkartılıyor. Yeni görev yerine giden koca, tayin kararında idarenin yanlı tutumunu (ki tayin emrinin altın- daki imzanın sahibi genel müdür, ha- len ülke tarihinin en büyük yolsuzluk iddiasından yargılanıyor) gerekçe göstermekle birlikte aile düzeni- nin de bozulduğunu öne sürerek ıdare mahkemesinde dava açıyor. Mahkeme, tayinin durdurulma- sına karar veriyor. Bu karar üzerine idare, Danıtay'a gidiyor ve 5. Daire. mahkemenin ka- rannı bozuyor. 1997/1700 esas numa- ralı kararda şu ifade kullanılıyor: "Aynı kurumda çalışan eşinin de is- teği halinde Anayasa'nın 41. madde- sinin amir hükmü gereğince davacı- nın atandığı yere atanabileceği..." Yani... Kadının da kocasının peşin- Milli Piyango cekildi Büyük ikramiyeyi Kocaeli Izmir ve Ceyhan paylaştı ANKARA (AA) - Milli Pi- yango'nun 29 Ekim 1997 çeki- lişi dün yapıldı. tkramiye kaza- nan numaralar şöyle: 125 MİLYAR: 516303 Ceyhan, Izmir, Kocaeli. Izmir 30 MİLYAR: 529382 Kahramanmaraş, Konya, tstanbul, Istanbul 10 MİLYAR: 580350 Kayseri, Balıkesir, Sam- sun, Adana 5 MİLYAR: 297172 Ankara, tzmir, Istanbul, Ankara 629491 İstanbul 1 MİLYAR: 009052 Beypazan, Izmir, Istan- bul, Izmir 276697 Babaeski, Muğla, Bur- sa. Istanbul 349766 Ankara, Muğla. Istan- bul. Istanbul 522286 Ankara, Antalya, Bur- sa, Mersin 581891 Adana, Balıkesir, Istan- bul, Istanbul 500 MİLYON: 196948 258943 310727 364714 651365 681894 687821 690231 701123 704285 250 MİLYON: 061170075601 223876275614 345366 358536 369211 408335 441581469018 493819 512249 541118 568336 602164 655683 682068 695869 703809 774764 100 MİLYON: 000341016243 029148 061285 062700 068454085131 089632 093541 100061 100928 101933 112259 136746 154325 163360 173685173961 180599 185902 186353 189754 196849 213078 218962 229392 231391236315 236808 237709 254786 258516 258703 262828 266290 273123 287887 294473 299061 309915 316473 331094 348216 348933 363354 370615 392201 399546 439642 443534 444979 448629 464775 472755 476632 478806 485479488712493137 506460 512721514515 529848 535107 539196 540109 573221 579764 592306 596693 603365 605166 605762 614279 617546 620568 624186 625034 631870 635783 642629 643119 656179 660264 665965 667218 674539 675014 675802 679723 709627 721912 729994 730733 750835 756357 775081776515787616 798329 50MİLYON: 032537 036538 036809 044119 049080 054615 055766 060595 063699 068302 080488 087346 090041112100117398 119156 120675 124054 128062 131272 139943 150615 153056 156428 159237 160279 162108 162171 179602 180256 186244 187030 187331190291201438 203849 209564 211556221826 225892 237856 238408 242975 252479'" 253585 254882 263962 265295 273026 274889 275555 285164 291494 292189 292755 301421 310788316587319152328039 339097 343553 352142 356366 356563 359809 360715 367566 368570 376132 376622 393874 394093 401538402332 404239 416274417707 417758 427029 430481433262 435133 440021 441278 442072 446108 447612 450448453601458964460341 461284 474038 478565 489407 502598 503945 505088 505791 506562 508495 512647 522439 525021 526695 527593 531749 555643 556721570319 571509 582875 584268 585301 597098 600819 609410 616403 616511 618252 631397 633392 640249 651249 656732 657724 681657 682535 686455 693781 694142 694851 696994 70393 5 710217 718294 724600 725051 725815 736861 737533 744239 748156 754821 762964 766638 772288 787644 792164 20 MİLYON(son beş rakamı): 04954 19462210902879229756 32005 32828 37646 38874 39385 42955 48888 54165 69671 73115 74535 76554 79993 84019 85464 87574 94046 95387 96402 99379 10 M İ L Y O N (son dört raka- mı): 039408993155 3418 3847 3939 4282 4860 6266 6992 9016 9572 4 M İ L Y O N (son üç rakamı): 056 069 234 536 708 781838 2 MİLYON (son iki rakamı): 06 45 58 85 89 1 M İ L Y O N (son bir rakamı): 1 -8 125 M İ L Y O N (Teselli ikrami- vesi): 016303 116303 216303 316303 416303 506303 510303 511303 512303 513303 514303 515303 516003 516103 516203 516300 516301516302 516304 516305 516306 516307 516308 516309 516313 516323 516333 516343 516353 516363 516373 516383 516393 516403 516503 516603 516703 516803 516903 517303 518303 519303 526303 536303 546303 556303 566303 576303 586303 596303 616303 716303 HAYVANLAR ISMAH GLLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHIÇ AK TÜCCAK. l ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI H A R B İ SEMİH POROY •pÇAApKKAf 0LM4K... \ \ WTARİHTE BUGÜN MIJMTAZ ARIKAN 30 Ekim ELEMAN ARANIYOR Gazete matbaasında çalışacak askerliğini yapmış, lise veya dengi okul mezunu, 25 yaşından genç, tercihen istanbul yakasında oturan elemanlar aranıyor. Tel: 653 45 87 M0HDROSAlE$KESANTlA$Mm 1S18'OE8U6ÜNJ.C>ÜNYASAMŞINMN YENtKÇJ KAN OSMANU DEVlETt İLBİrİUIF PEVLSn_ERİ AM SINPA, ÜMNİAMSININMOUDtlOSLİMANINC* £ * ATBŞfCES ANTLAŞ/UKt /MZALAHDI. CÖeÜpu£L£gM YAPflDfğ/ İNGİUZSAVAŞ 6EMİSİ AGAueut/ON'DA, BAHRİYE YEZİÜ &U1FBEY VE AMİ8AL CARLTHRO- PB BUİMNUYOgbU.ANTlAŞAJİA İL£, BOĞAZLAK AÇtLAJZAK /TİLAt DEVL£TIEJSİME 7ESÜMepİL£- CEK, TÜ£K ORÛUSU Te&f/S EDÎLEOEK,SAVAŞ ESheıe/si UETUTUKUJ eou&ıitee SAUVE£Î- t-ECEK,&AÜPt>£VL£71££ ££££*X/ GÖKDÜtC- L£J&' YEBLEeJ İÇ&4L £De8JC£Ce<l£X, TELSİZ V£ TmSBAF H4B£/SLEŞME£/ SÜGEKU O£- NE7Z£At£C£K, VB. GİBİ MADDeLEK KABUl i Ç f ISTANBULLU CHENIER tM2'DEBUGÜN,ÜNUl FRANSTZ G2A- Nl ANDRâ D£ CHSNIER, İSTANBUL'UH GMA7X SEMTİNPE DOSPU.SASASI. NIN TÜCCAR ve Dtf>tf)M*T OIA&* İSTAhJSUL 'PA gULUHDüĞU Sf/ZAC* PUNYAYA G£L£N OteAJie/Z, DAHA eONBA AİLESrYLE FSAMSA'VA GİT- Ş SSÇJCİN 8iz çevee içiNPe verişeN seuç ADAM, ş/igı&g MZ MAY» BAÇLADI. 1789 fVAA&lZ D£V- RİUİNİ 6NC£ CDŞKUYLA KAKÇl- LI>AN O2AN, CHİ$ÜKKJ2ALI SAVUN- MAYA KALKIŞINCA Tl/rVtOANACAK, BİR VAR£ILAUAPAN SONBA 6İYDTİNE GÖRÜŞ ÜMÎT ZİLELİ Mustafa Kemal Başaramasaydı?!.. Şöyle bir düşünelim: şayet, Mustafa Kemal ve ar- kadaşları başaramasaydı.. Ulusal Kurtuluş Savaşı, zamanın en büyük emperyalistleri ve onların ışbirlik- çisi hain Vahdettin, padişahın uşaklan Damat Ferit, Ali Kemal, Şeyhülislam Dürrizade ve diğer alçaklar sürüsü tarafından yürekten desteklenen Yunan ordu- sunun çizmeleri altında ezilseydi... - Neolurdu?.. Aslında yanıt son derece basit. Hiç uzatmadan söy- lemek gerekirse: - Osmanlı. sömürge olurdu!.. Yani köle!.. Yunanın, Ingilizin, Fransızın, italyanın kö- lesi; onurunu, gururunu kaybetmiş, topraklannın he- men tamamı paylaşılmış zavallı bir sömürge!.. Ama biz biraz uzatarak anlatmak istiyoruz. Anlata- lım ki; 74 yıl sonra bugün, ülkeyi Yeni Dünya Düze- ni'ne, diğer bir deyişte yeni emperyalizme peşkeş çekmek isteyen yerli işbiriikçilenn, hainlerin kimlikle- ri iyice ortaya çıksın. fğrenç maskeleri tamamen düşsün!.. • • • Mustafa Kemal yenilseydi, Sevr olurdu!.. Bugün, Türkiye Cumhuriyeti'ni parçalamak için saf tutmuş Kürtçülerin, din tüccarlannm ve Yeni Dünya Dü- zeni'nin uşağı işbirlikçilerin zaman zaman, "federas- yon", "Anadolu Birleşik Devletleri" gibi ısimler altın- da önümüze sürdükleri Sevr neydi?.. Son Padişah Vahdettin'in kuklası Sadrazam Da- mat Ferit Paşa'nın, başkanı olduğu Osmanlı heyeti- nin Paris'te imzaladığı antlaşmanın adıydı Sevr!.. Tarih 10 Ağustos 1920... Bu tarih çok önemlidir. Çünkü, Damat Ferit'ın Osmanlı devletinin idam fer- manı olan Sevr Antlaşması'na imza attığı sıralarda Kuvayı Milliye Anadolu'da bir yandan padişah tara- fından hiç utanıp sıkılmadan "hilafet ordusu" olarak ilan edilen Yunan ordusuna, diğer yandan gerici ha- inlerin çıkardığı isyanlara karşı kan ve ateş içinde mü- cadele veriyordu!.. Şeyhülislam Dürrizade'nin. padişahın emriyle Mus- tafa Kemal ve arkadaşlan hakkında çıkardığı "Katli va- ciptir" fetvası ise Ingiliz uçakları tarafından Anadolu halkının üzerine atılıyordu!.. - Kurtuluş Savaşı işte böyiesine aşağılık bir ihanet birlikteliğine karşın yürüyordu!.. ••• Peki, Sevr Antlaşması neyi içeriyordu? Bu antlaşmayla Osmanlı'dan geriye tamamen de- netim altında tutulan bir payitaht yani Istanbul ve Ana- dolu'da bir avuç toprak kalıyordu. Istanbul zaten 16 Mart 1920"de, Sevr Antlaşması imzalanmadan üç ay kadar önce işgal edilmişti. Batı Trakya'nın tümü ile Doğu Trakya'nın neredey- se Istanbul'a kadar ulaşan bölümü Yunanistan'a ve- riliyordu. Izmir ve bölgesi sözde Osmanlı egemenli- ğinde kalıyordu ancak bu egemenliğin kullanılışı ve yö- netim hakkı da Yunanistan'a devrediliyordu!.. Bunun bir adım sonrası Batı Anadolu'nun tamamen Yunana ilhakıydı. Karadeniz'de Trabzon'un başkent olacağı bir Rum Pontus Devleti'nin kuruluş hazırlıkları da o böl- gedeki Türk halkı çoluk-çocuk demeden katledilerek adım adım yürütülüyordu. Bitmedi!.. Antlaşmaya göre Doğu Anadolu'da ba- ğımsız bir Ermenistan devleti ve özerk bir Kürdistan devleti kuruJacaktı. Ülkenin güney sınırları ise Antak- ya, Antep, Urfa ve Mardin Fransa'ya kalacak biçim- de çizilmişti!.. Bunun dışında getırilen askeriikle ilgili hükümler, ağır mali denetim, sınai haklar üzerinde de- netim, demiryolları, su yolları ve lımanlar üzerindeki denetim Türkiye'yi tam anlamıyla sömürgeleştiriyor- du. İşte Sevr, böyiesine aşağılık, utanç verici, Türk ulu- sunun her türiü bağımsızlık ve özgüriüğünü ortadan kaldıran, bu ulusu adeta yok eden bir antlaşmaydı. Buna rağmen işbiriikçi hainler. SevrAntlaşması' nı im- zaladılar. - Mallannı mülklerini veyaşadıkları sefih hayatı kur- tarmak için Türk ulusunun yok olmasına evet dedi- ler!.. ••• Ama Mustafa Kemal başardı!.. Ve bir ulus yeniden doğdu!.. Hem de hertürlü olanaksızlığa karşın, dişiy- le, tımağıyta mücadele ederek ve dünyanın efendisi emperyalistlere karşı tarihin ilk kurtuluş savaşını ve- rerek!.. Ve Sevr Antlaşması tarihin çöplüğüne atıldı... Ben bu yazıyı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Söy- /ev"ini nefis bir Türkçeyle bizlere sunan, 1992'de yi- tirdiğimiz Cumhuriyet savaşçısı Ord. Prof. Dr. Hıfzı Vel- det Velidedeoğlu'nun "Söy/ev"deki önsözünden bir alıntıyla bıtiriyorum; "... Ama Atatürk Ulusal Kurtuluş Savaşı'nda ve da- ha sonra yanılgıya düşseydi, tarihsel fırsatlan iyi kul- lanmasaydı, yeryüzünde bugünkü bağımsız Türkiye Cumhuriyeti olmazdı. Bunu görmemek için ya bilgi- sizlik, bilinçsizlik veya nankörtük ya da Türk vatanına ve onun evlatlanna karşı beslenen korkunç kin ve düş- manlığın yoğurduğu hayınlık içinde bulunmak gere- kir." Email:ertac(a superonline. com BULMACA SEDAT YAŞAYAS SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 1/ Saplan ve ye- şil çiçek tomur- cuklan sebze olarak yenen bir bitki.2/Eskibır Hint tannsı... Taş kırmakta kullanılan bü- yük çekiç. 3/ 6 Acele, tez... Bir -, renk. 4/ Dogu Karadeniz yöre- 8 sinde ünlü bir g da|geçidi...No- tada durakişareti. 5/Dağ- lalesi de denilen, mor renkli ve çan biçimi tüy- lü çiçekleri olan otsu bit- ki.^Dumanlekesi...Ok- 3 yanuslann çok derin ke- 4 simlerine verilen ad. II 5 Briçte bir roberi oluştu- ran iki bölümden her bi- ri... Görünüşe göre ola- cağı sanılan. 8/ Eğilimi ^ olan... Dar. uzun ve ha- 9 fif bir yanş kayığı. 9/ Salâh Birsel'in bir şiır kitabı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Pencerelerin çerçevesine, içeriden tutturulan ince per- de. 2/ " — Şankar": Ünlü Hintli sıtar ustası... İlk damı- tılan ve içinde anason bulunmayan rakı. 3/ Yunan abece- sinde bir harf... "Sana bir kesıp uzatıyor ya doğa / Tutsam tanelerini ' Sevincın gözyaşlan derdim buna" (Edip Cansever). 4/ Bir cins iri at... llkel benlik. 5/ Kas- tamonu'nun bir ilçesi. 6/ Kimyada basit şekerlere verilen ad... Etken. II Petrol araştırmalan sırasında tutulan kayıt... Japonya'da bir kent. 8/ Görülen bir şeyi ya da benzerini edınme isteği... Mezar. 9/ Kirli... Hüseyin Rahmi Gür- pınar'ın bir romanı.