13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 EKİM 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 UYCARLIKLARIN İZİNDE OKTAY EKİNCl Cumhuriyet'e kanat geren ilçelerden Akseki, yıllardır yazgısıyla baş başa A\(Uıılmııııaıuıı 6 sıra neferT Akseki • Alanya-Konya arasındaki tarihi Ipek - Yolu'nun üzerinde yüzlerce yıldır "kent kültürünü" yaşatıyor Akseki. Üstelik, 118 ' yaşındaki belediyesi ve - 274 yaşındaki "25 bin - kitaphk" halk kütüphanesiyle... " Cumhuriyetin ilanından biryıl ka- 1 dar sonra Atatürk Rize'dedir. 18 Ey- lül 1924 gûnü kentten aynlmak üze- reyken din adamlanndan oluşan bir grup. "kapaolan medreselerin yeni- den açıimasını" isteyen bir dilekçe veriıier. Gazi Paşa'nın yanıtı şöyle olur: "Siz mektep (okul) istemivorsunuz. Halbuki millet onu isthor. Birakmız arük bu zavallı millet. bu memleket evtatlanyetişsin! Medreseleraçüma- • yacaktır. Millete mektep lanmdır!_" ı Cumhuriyet gazetesinin armağan ettiği kitaplar arasındaki, Tank Za- fer Turaya'nın "Devrim Hareketleri Içinde Atatürkçülük" adlı yapıtı bu anıyla başlıyor. Kitabı okudukça gö- zümün önüne, geçen ağustos (1997) , ayında ziyaret ettiğimiz Akseki geii- yor. Daha doğrusu, meydandaki çay bahçesınde oturup söyleştiğimiz "Aksekililer" ve onlann anlattıklan. Ömeğin 65 yaşındaki AB Köse'nin şu sözleri: "Cumhumrt'in kuruluşunda Ak- seki halkı Atatürk'e büyük destek vçrdi. O öldükten bu yana da hangi hükümet getirse gdsin aramız iyi de- ğfl. § yaûlı okulumuz var. hepsini biz yapbk; matematik öğretmeni hâlâ 1 yok. Galiba btzim okumamızı istemi- yorlar. Biz okul yapükça öğretmen göndermiyoriar™" Nüfusu 10 bini bile geçmeyen bır ilçede tam 5 yatılı okul var ve tümü- nü "keDdüeri" yapmışlar!.. Yaklaşık -* 4 2000öğread" okuyor; öğretmen sı- kıntısı çekiyorlar... Peki acaba Akseki, Anadolu'nun uçsuz bucaksız bir yerinde, yolu izi "ölmayan bir ücra köşesinde mi?.. Ha- yır. Antalya'ya 160 km ve bu zengin turizm ilinin bir ilçesi. Antalya-Kon- ya yolu üzerinde ve üsteHk Anado- -lu'yu Akdeniz Bölgesi'ne bağlayan ana ulaşım yolunun kenannda... e Manavgat'ı Alanya'ya doğru biraz KULTUR • SANAT geçtikten sonra Karacalar köyünden kuzeye aynlan yeni yapılmış geniş bir yola giriyorsunuz; yaklaşık ya- nm saat sonra, Toros DağJarTnın zûmrüt yeşili yaylalanyla kucakla- şan Asar Dağı'nın yamacına kurul- muş Akseki'ye ulaşıyorsunuz. Bu yol. aynı zamanda tarihi tpek Yolunun da önemli kollanndan biri. Antik MeUs ırmağının kaynağına ya- kın bir yerde, "Marulye'' ya da "Ma- rula" adıyla Romaçağından beri var olan Akseki, "medrese yerine okula önemverdiğiiçiıı''2O. yüzyılı "mab- rumiyet'' ıçinde geçiriyor. Yine bü- yük oranda kendi katkılanyla kent- lerine kazandırdıklan "tam teşekkül- lü" hastanelerine bile "kadro verö- mediği'' için yeterli doktor ve nem : " şire gelmiyor. Ne var ki Akseki, bir yandan Tür- kiye'nin "en böyûk" 3. Atatürk hey- kelinden birini kentin her yennden görünen yüksek bir kayalığm üzeri- ne koyarak "tavnnı sürdürürken" öbür yandan da tam "25 bin kjtabm" bulunduğu Yeğen Mehmet Paşa Kû- tüphancsi ile gurur duyuyor. Kurulu- şu I723 1 e dek uzanan tarihi bir **halk kütüphanesindeld" sayılan 320'yı bulan *el yazmasr kitaplan da Ana- dolu'nun küçük bir kasabasında gör- mek isterseniz, Akdeniz Bölgesi'ne gitriğinizde deniz kıyısı yerine "dag- lara çıkarak" Akseki'ye uğramanız yetiyor... Antalya Mimarlar Odas'mn, Is- parta'daki Sükyman Demird Ümver- sitesi mimarlık öğrencileri içın dü- zenlediği yaz okulunu da görmek *uzere Akseki'y'e gittiğimizd&. Bele= ' diye Başkanı Osman S. Çeiikd'ı ken- tin girişindeki çam fidanlanm ınce- lerken bulmuştuk. Fidanlar tuttuğu Roma döneminden bu yana varhğuu sürdüren Akseki aynı za- manda bir mimarlık akademisi: Solda, üstte bir zengin evi olarak Boyalı Konak. Solda, altta, ahşap kepenkli geleneksei dükkân örneği Yukanda ise "kaaklı duvarfa" halk tipi bir Akseki evi... (Fotoğraflar: OKTAY EKJNCİ) için başkanm sevincine de ortak ol- muş, sonra hep birlikte kentı gezerek şaşırtıcı bılgıler almıştık. Cumhuriyet'in ilk dönemlerinde Manavgat 1000 kişilik bir köyken (şimdi80bin), Akseki'nin nüfusu 12 bine kadar çıkıyormuş. Yakın yıllara kadar da Manavgat'tan ve birçok çevre kentten buraya öğrenciler ge- lir, okullarda yerbile kalmadığı olur- muş. Zamanla tbradı ve Gündoğmuş köylerini de "fflçe" yaparak kendısın- den ayıran Akseki, okuma yazma oranı yıllardır "yûzde 100" olan, a- ma hayvancılık ve tanma dayalı eko- nomisi giderek zayıfladığı için "sû- rekli goçveren" bir kasaba ol arak kal- mış. Belediye Başksnı Çelikd diyor ki: "Orneğin İstaıibuTun Kasunp*- şa semtinde o kadar çok Aksekili var Id Beyoğlu'nun RPB Belediye Baş- kanı Nusret Bayraktar bfle Aksekili olmadığı halde şenlikkrde oy için bu- raya geiiyor ve onlann göıüûnü ah- yor_" Bu "aydın" ve uygar kasabaya RP'lilerin ilgisi elbette ki sadece Bayraktar'ın ziyaretleriyle sınırlı de- gil. Ömegin diğer lıselerdeki öğret- men sıkıntısı "İmam Hatip lise- a'nde" hiç çekilmiyor. Aksekili ço- cuklann "azunkta" olduğu ve ço- ğunlukla dışandan gelen öğrencile- rin okuduğu bu lise sürekli "himaye" görerek gelişirken, Anadolu Sağhk Meslek Lisesi, Şahinler Lisesi, En- düstri Meslek Lisesi, Kız Meslek li- sesi gibi, Aksekili yardımsever zen- ginlerin katkılanyla kurulan okullar laik ve çağdaş eğitimlerini zorluklar içinde sürdürüyorlar. Laiküğin kalesi Akseki'nin, Cumhuriyet'in kuru- luşuna olan coşkulu katılımında da, özellikle "laik din eğitimine" verdi- ği desteği de şu günlerde anımsamak çok anlamlı olacak. Örneğin 1887'de Akseki 'de doğan yazar ve düşünür Ahmet Hamdi Ak- seki, lstanbul işgal altındayken bura- dakı medrese hocalığını bırakıp Ana- dolu'ya geçerek Kuvayı Milliye'ye katılan yurtsever bir din adamı. AJı- met Hamdi Bey. cumhunyet döne- minde diyanet işlerini düzenlemeye hizmet ettikten sonra 1947'den ölü- müne (1951) kadar da "Diyanet İsle- ri Başkanfağı''nı yürütüyor. Benzer şekilde, yine Aksekili hu- kukçulardan AB Hikmet Berki, Os- manlı döneminde "kadılık'' yaptık- tan sonra cumhuriyetin yeni hukuk- sal yapılanmasında görev alıyor ve 1933'ten itibaren de "Temyiz Mah- kemesi Başkanı" oluyor. 27 Mayıs (1960) Devrimi'ni izle- yen ilk yıllarda da Türkiye'nin laik- liğe bağlı Diyanet Işleri Başkanı ola- rak yine bir Aksekili'yi görüyoruz: Süleymaniye Medresesi'nden yeti- şen Hasan Hüsnü Erdem- Işte, cumhuriyete böylesine kanat geren Akseki'nin Çanakkale Sava- şı'nda da "en çokşehitveren" ve çok sayıda gazisi olan bir ilçe olduğunu öğrenince doğrusu artık şaşırmıyo- ruz. Gelibolu'da savaşan ve yaşam- lannı yitiren Aksekililer'le ılgili tüm kayıtlann ve defterterin kent Itatüp-' hanesinde titizlikle saklanmasi da bu aydın kasabadaki "tarih bilincinin" belgeleri. ODAK NOKTASI AHMET CEMAL Bir Onurlandırmanın Düşündürdükleri... ingiltere Açık Ünıversitesi Senatosu, Prof. Dr. Yılmaz Büyüker- şen'e "evrensel boyutta eğıtime verdiği hizmetler" nedeniyle onur- sal doktora payesi verdi. Daha önce dünya çapında kimi adlara verilmiş olan bu doktora, 1 Temmuz 1998'de Londra yakınlannda, Milton Keynes'de düzen- lenecek törenle Prof. Büyükerşen'e takdim edilecek. Yılmaz Büyükerşen adı, gerek Eskişehir'deki Anadolu Üniversi- tesi ile, gerekse bu üniversiteye bağlı Açık Öğretim Fakültesi'yle on- yıllardır özdeşleşmiş bir ad. Prof. Büyükerşen'in hep anıLn üniver- siteye adanmış bir yaşam çerçevesinde sürdürdüğü rektörlüğü, Türkiye'de yetkili makamlarca "görevden alınma"y\a ödüllendiril- mişti... Ne var ki bu görevden alma, Büyükerşen'in çabalarının da nok- talanması anlamını taşımadı. Taşıyamazdı da. Kimi yaşamlar hiz- met aşkıyla yanıp tutuşma açısından, yolunu nereden olursa olsun bulup açan nehirleri andırır. Yılmaz Büyükerşen'inki de hep böyle bir yaşam oldu. O, rektöriükten alındıktan sonra bir yandan Ana- dolu Üniversitesi'ndeki görevini lletişim Bilimleri Enstitüsü'nün mü- dürü olarak sürdûrürken bir yandan da kendine yeni bir etkinlik ala- nı daha buldu. Bu kez Türkiye Eğıtim Gönüllüleri Vakfı'run başka- nı olarak, eğitim hizmetlerini ülke çapında degeriendirmeye koyul- du. Rektörlüğü'nün noktalandığı andan başlayarak, kurumsal ve ki- şisel düzlemde türlü vefasızlık ve kadirbilmezlik örnekleriyle karşı- laşan Büyükerşen için bunlar da birer hizmete küsme nedeni olma- dı. Olamazdı da. Çünkü o, Türkiye'yı çok iyi tanıyordu. Düşünce ala- nında, eğitim alanında vefatanımaz davranışlann bu ortamda ne- redeyse bir kurala dönüştüğünü çok iyi biliyordu. Küsüp köşesine çekilecek yerde, yaratıcılığına yeni alanlar aradı ve buldu. Sanınm karamsarlığa kapılma tehiikelerini de zaman zaman atölyesine çe- kilip yeni heykeller yaparak savuşturdu. En büyük ve kendisine de birkaç kez iletmiş olduğum dileğim, Büyükerşen'in günün birinde yaşamöyküsünü kaleme alması. Çün- kü bu, bozkırda uygariık anıtından farksız bir üniyersite yaratmanın menkıbesiyle özdeş olan bir öyküdür. Anadolu Ünıversitesi'nin ku- ruluş yıllarından beri onunla olanlar, ilk başlarda, Büyükerşen'in rektörlüğünün ilkyıllarında, ilerdeyapacaklannı anlattığında, bu an- latılanlan gerçekleşmesi neredeyse olanaksız birer hayal diye din- lediklerini sık sık anlatırlar. Ama Büyükerşen'in üniversitenin başın- da kaldığı yıllar boyunca gerçekleştırdikleri, sanınm bu hayallerin de ötesine geçti. Üstelik Büyükerşen, üniversite adı altında "gele- neksei" birkaç fakülteyle deyetinmedi. Anadolu'nun göbeğinde ku- rulacak bir üniversite için müzik ve tiyatro bölümlen bulunan bir dev- let konservatuvarı ile, bir güzel sanatlar fakültesinin variığını da ke- sinlikle gerekli buldu. Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, ilk on yıl boyun- ca bu fakültenin dekanlığını yapan Prof. Dr. Engin Ataç'ın da unu- tulmaz çabalarıyla bugün Türkiye'dekı emsalleri arasında onur ve- rici bir yerde. Devlet konservatuvan ise inanılmaz güzellikteki me- kânlarıyla, Prof. Dr. Koral Çalgan'ın insanın. ancak kendi çocuk- lanna gösterebileceği bir özenle yetıştirip bugünlere getirdiği orkest- rasıyla, Eskişehir'i yeniden bir tiyatro yaşamına kavuşturan tiyatro bölümüyle bugün bozkırda açmış, ölümsüz bir sanat çiçeği nrteli- ğinde. Büyükerşen'e Ingiltere'de bır onursal unvan verildiğini, sevgili dostum Levend Kılıç'tan duydum. Ve çok düşündüm. Türkiye üniversitelerinde bugüne kadar verilmiş "fahri doktora" payelerinden kaçının düşünceye, sanata ve eğrtime gitmiş olduğu- nu düşünmek istemıyorum. Ama şunu kesinlikte biliyorum: Bu ül- ke, gerçekten de bir bakıma çok şanslı bir ülke, çünkü idealistleri, hangi vefasızlıklaıia karşılaşıriarsa karşılaşsınlar, çabalanndan ve yollarından ömür boyu dönmüyortar... ^v*m-vm*-m*vr>iu NAFIZ ÇAMLIBEL GALER1 ODA Resim Sergisi 7-25Ekim'97 Pazar - P.tesi Hariç Hergıinl2.0O-19.00 arası açıktrr Hfl»TCT GCTcdc Cad. No: 102/B Teşvikiye - İST. TeL 259 22 08 Caf e-Restaurant-Galeri KAMER ÖNDER R e s i m Sergisi Büyükdere Cd. No: 57/1 Maslak Tel: 28515 68 Borusan Kültür ve Sanat Merkezi Nota arşivi, müzik kitaplan, CD'lerden oluşan ve Intemet olanağı sunan Müzik kütüphanesi, Konferans Salonu ve Sanat Galerisi ile sanat dostlarının hizmetine c l Ç l l d l . Görüşmek üzere. BORUSAN Istiklal cad. No.421 Beyoğlu 80060 Tel: (0212) 292 06 55 Fax: (0212) 252 45 91 arananausVİSİNEMALARI MALTEPE'DE AÇILDISİNEMA & AUŞVERİŞ ve EĞLENCE MERKEZİ Atatürk Cd No 41 / MALTEPE (Belediye Yanı) Tel. 0 216 442 60 30 KAYIP DUNYA (JURASSIC PARK) SALON A I I Dileklurier.. TİYOtro Ayna KUVAYI MILLIYE KADINLARI Yılın 8 Ödüllü Oyunu ANKARA SANAT TIYATROSU ' m havala. aşka \<• vsılısole fiair SURPRIZ BABALAR SALON B SIYAH GIYEN ADAMLAR SALON C 1 1 . 1 5 - 1 3 . 4 5 - 1 6 . 1 5 - 1 8 . 4 5 - 2 1 . 1 5 K A R Y A Î Ş L E T M E S İ D İ İ T l s a n a t Galeri Atölye 293 89 78 3 (3 hat) 16 Ekim - 21.00 (Prömiyet) 17 Ekim -21.00 (Gala) Ya7an- FchfirYarimnr 18.22.23.24 Ekim - 21.00 YaZatt - t Ş t > e r Y a 9 m u 19. 25 Ek,m -15.00 Yöneten: Rutkay Aziz Beşiktaş Belediyesi Akatlar Kültür Merkezi MÜZlk: Kemal GÜnÜç Zeytinoölu Cad. No: 8 Akatlar Etıler *Halk Sisorta STUDIO OYUNCULARI ŞAHIKATEKAND 1le OYUNCULUK SEÇMELER 1-2 Kastm'97 246 77 25-233 51 15 16 Ekim Perşembe 17 Ekim Cuma Cemal Reşit Rey Konser Salonu 18:30 JAMES CARTER QUARTET 21:30 NED ROTHENBERGS SYNC Aksanat'ta Seminer 15:30 NED ROTHENBERG Cemal Reşit Rey Konser Salonu 18:30 ACIDTRIPPIN 21:30 COURTNEY PINE BAND Aksanat'ta Seminer 18:00 CRAIG HARRIS EIHHMRHUSİIIl (ILfliî! DİLEK DEMİRCİ Resim Sergisi 4 Ekim - 4 Kasım'97 fsm g M lwiç Injin 1100-19 00 n s ı açıktır IsSIÖCıtElumraPasajNo ?06K 2C203 Btyoülu-lstaıılnh TetTax ıo?i;i 24515 08 AKBAIMK Sinema İlanlarınız İçin (0212)2938978(3hat) Seanslaı: Cuma: 20.30 Cumartesi, Pazar: 15.30-18.30 tzmir Cad. Düamur Sok. 71A Kızüay Cişe: (0-312) 417 76 76 EFES Pilsen in kültuı ve sanata katkılan aıtait Hadi Çama.n YEDİTEPE OYUlsrCLJLARI Peter Shaffer AVmDIUJGİL Yılm En İyi Oyunu Ödülii YAŞAM '97 Yılm Oyunu Odulu : Şakır Gürzumar Perşembe. Cuma: 21.00 Cumartesi: 15.30-21.00 Pazar: 15.30 Hadı Caman Tıyatrosu Teşvikiye Cad. No. 160 112)225 7198 EFESPUsen ISTANBUl »ÜYÛKjtHIR »tliMYISI ^ HARBİYE MUHSİN ERTUĞRUL SAHNESİ'NDE (0212 240 77 20) Ahmet Hamdi TANPINAR HUZUR Oyuntaîlınn-Yon«en Y Kenan IŞIK Sahne T ı u n m ı Ntırullıh TUNCER Gıjrsı Tıslnır» Nıhı! KAPLANGI KAYA CVreubrLtyhALTIN SertanARSUN NeaW MahS AYRAL OtuAm BfŞIKÇi Don« BOZYAKA Snap ÇAPAN MuTt D/U.TABAN. Yıjar Nez» EYLBOĞLU Umnn INCK3ĞUJ Sok» KAHMMAN, Öıjur «MERTAŞ. Mthn« KSSOHOGLÜ Baul KffllCHC. Ujur TAŞDCM». ŞûM TÜMN. K k v n LSLUER. Bovaı riLCHRlMLAfl. Ayo( YÖRUKASLAN BİLIT SATIfLARI B*ŞLAMIfTtR OYUN TAIÜHLERİ 15 16. 17 18 19 21 23. 24. 25 24 EKİM OYUN GUNLSRİ ÇARSAMBA. I S.M • 20.30 ' PERŞEMBE M . M / CUMA. 10.10 a MARTES 15.00 . Î0.30 ' PAZAR. 15.00 • II.J«
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear