25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23O«CAK 1997PERŞBABE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Çatliîin rutısaftndaki inzater • ANKAtA (Cımhuırçt BÜ-OSM)-~BMN! SusurİJİ. Koııi sy^nı'na uli^an bebelerîe Abdülah Çaıij'ya saıte ısiınle sılai rırsatı lerlmesne ılişfch cna ciayr aldı. Çatlı ıl« hrikte t>an isımere dara nhsat v;nen be gede, djremiı Emnıyet Genel Nüdürü Mshmet Ağar. djtemir Icışleri 3akanlı|: Müste*an.54. hûkıimetiı Devlet Ealanı Bekir AJcsoy ve dönemu İçişlen Bakanı Naiıt Meıreşe'nn imzaluı yerald.. 3 DYP'lımn imzası bjlmanbdgede.adı geçen k-şılerin yEşamlanmn tehükede dduğuna ilişkin belje \e bîgi bulunmadığı, bu kışileresilah taşıma ımi venlmesinn bakaüığın takdırine brakıldığı belırtildi. 'Mekâı karartma' eyierai • ANKARA (ANKA) - ANAP, terniz toplum, temiz siyaset ve saygın devlet ıçin "mekân kgrartma" eyleıni başlatıyor. Eylemı. gelecektek aydınlık gûnler içın yapacddannı söyleyen ANAP Genel Başkan Yardımcısı Şırnak Milletvekıli Salih Yıldırm. temiz siyaset, temız toplom ve saygın devlet beklentılen doğrultusunda yapılacak eylemle. 1 şubat tarihinden :tıbaren hergece. saat 21 .00 "de bir dakika süreyle mekân karartacaklannı bıldirdi. Yıldınm. eylemin beklentılen gerçekleşinceye kadar sürdürüleceğini kaydetti 'Bucak çok sağldclı1 • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Şanlıurfa Milletvekıli Sedat Edip Bucak. ıdrar yollannda mevdana gelen iltihaplanma nedeniyle Sevgi Hastanesi'nde muayene oldu. Doç. Dr. Suat Özgür. Bucak'ın son derece sağlıklı olduğunu belirterek "Soguk kış koşullan nedeniyle oluşan basit bir ıdrar yollan iltihabı Günlük aktivitesini engelleyecek bir durum söz konusu değil" dedı. Özgür, gazetecilerin sorusu iizerine, Bucak'ın beyninde kan pıhtısı olduğu yönünde bir şikâyette bulunmadığını söyledi. Bucak. TBMM Susurluk IComisyonu'nda üst üste yaptığı büyük çelişkileri "beynindeki pıhnlaşmaya' bağlamıştı. İhraçlar CHP'yi kanştıpdı • İZM1R (Cumhurivet Bürosu) - CHP tzmir'de iki belediye başkanının geçici süreyle ihraçlan, partiyi kanştırdı. Narlıdere Belediye Başkanı Mustafa Karahan. CHP Yüksek Dısiplin Kurulu'na itiraz edeceğinı açıklarken Konak Belediye Başkanı Ahmet Sanşın'a diğer partilerden çağn yağmaya başladı. îhraç karanndan büyük üzüntü duyduğunu açıklayan Izmir Büyükşehır Belediye Başkanı Burhan Özfarura da Sanşın ile Kafahan'ı DYP'ye çağırmak gibi bir teşebbüslerinin olmadığını söyledi. Çile Çiçekleri'ne döniış hakkı yok • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP'den ihraç edilen ve kendilerine "Çile ÇiçeVleri" adını veren Edirre Milletvekili Erdal Keseîir ve arkadaşlanna mahi.eme karan ile partiye dönüj yolu açılırken genel meriez 2. ihraç karan için harelete geçti. DSP Genel Başkını Bülent Ecevit, bu kişiler hakkında tedbirli disipin işleminin yeniden başlaıldığını belirterek, "îhrcç edilenlerin partiye dönneleri söz konusu deği1 " dedi. İnsan Haklanı Konisyonu • SrRASBOURG(AA)- Marıin'in Derik ilçesinde yaşaan 21 yaşındaki Şüîcnn Aydın isimli bir Türi vatandaşının, gözctında kaldığı süre i ç i n e güvenlik güçtrinin kendısine kötü mıxaıele ettiği ve ırzına geçidiğı iddiasıyla yaptığı şikâet başvurusu, dün İns;a Haklan Korisyonu'nda görşülmeye başlandı. Tûjniye, Aydın'ın gözaltına alı«nadığını bildirdi. DYP lideri 'Bir gelenek bin yıldır sürüyorsa ihtiyaca cevap veriyor demektir' dedi Çfller Kemalizmi zorluyor • DYP grubunda konuşan Çiller tarikatlann toplumsal karşıhğının bulunduğunu söyleyerek "~ Kimseye yaşam biçimi gösteremeyiz" dedi. ANKARA (Cumhuri- 3et Bürosu) - DYP Genel Başkanı, Başbakan Yar- ctımcısı ve Dışişleri Baka- m Tansu Çiller, anayasa güvencesi altına alınan devrim yasalan uyannca kapatılan tekke ve zaviyelerin durumlanna koşut olarak fa- aliyetleri yasaklanan tarikatlar için. "Bir gelenek bin yıldır yaşıyorsa, toplumda de- vamiı bir kârşılığı varsa, devamlı bir top- lunsal ihtiyaca cevap veriyor demektir" de- di. Insanlara şu ya da bu şekilde yaşaması için baskı yapılamayacağını kaydeden Çıl- ler. "Modern devletin de böyle bir hakkı yoktur. Bunun sınınnı yasalar koymuştur" diye konuştu. DYP TBMM Grubu'nda konuşan Çiller. Türkiye'nin gündeminin son 15 gündürdi- ni oluşumlar, gençlerin ve genç kızlann na- s l istismar edildiği konulannda kilitlendi- gine dikkat çekti. Tarikatlann Islam dini içindeki yerini tartışmayacağını. bunun si- yasetin de işı olmadığını savunan Çiller. A n a y a s a y a g ö r e d e v r i m y a s a l a r ı MADDE 174. - Anayasanın hiçbir hüknıü. Türk toplutnunu çağdaş uygarhk seviyesinin üstüne çıkarma ve Türkiye Cumhuriyetinin laiklik niteKğini koruma amacını güden, aşağıda gosterflen inkılap kanunlannın, Vnayasanın halkoyu ile kabul edildiği tarihte yürürlükte bulunan hükümlerinin, Anayasaya aykın oktuğu şeklinde anlaşılamaz ve yoramianamaz: 1.3 Mart 1340 tarihM ve 430 sayıb tevhidi Tedrisat Kanunu; 2.25 Tesrinisani 1341 tarihli ve 671 saftiu Şapka İktisası Hakkında Kanun: 3.30 Teşrinisani 1341 tarihli ve 677 sayüı Tekke ve ZavKelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarüklar ile Bir Takun L n\ anların Men ve İl^asına Dair Kanun; 4.17 Şubat 1926 tarihli ve 743 sayüı Türk Kanunu Medenisiyle kabul edilen, evlenme akdinin evtendirme menıuru önünde yapılacağma dair medeni nikâh esası Be avru kanunun 110'uncu maddesi hükmü; 5* 20 Ma>ıs 1928 tarihli ve 1288 sayıh Beynelmflel Erkânın Kabulü Hakkında Kanun; 6.1 Teşrinisani 1928 tarihli ve 1253 sayıh Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki hakkında Kanun: 7.26 Teşrinisani 1934 tarihli ve 2590 sayüı Efendi, Bey, Paşa gibi Lakap ve Unvanlann Kaldınldığma Dair Kanun; 8.3. Kanunuevvel 1934 tarihli ve 2596 savıh Baa Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun. "Bin yühk gelenektir. Bir geienek bin yıldır sürüyorsa. toplumsal karşıhğı varsa, de- vamlı bir toplumsal ihtiyaca cevap veriyor demektir" görüşünü dile getırdi. Hiç kimseye "Öyle değil böyle yaşa, öy- le değil böyle inan" denılemeyeceğini ka> - deden Çiller. "Modern devletin de böyle bir hakkı yoktur. Bunun sınınnı yasalar koymuştur. Yasalara aykın bir durum var- sa gereken yapıur. Bu aykınhk ister tarikat çansı altuıda oLsun, ister başka bir perde arkasuda olsun, devlet bunun hesabını so- rar" dedı •Piyanet kendisini sorgulamah' Insanlann masum duygulannı kullana- rak suç işleyenler i!e din sömürüsü yapa- rak topluma zarar verenlere değinen Çiller, "Sömürüyü. ekonomik sömürü yapanlar ayaklannı denk alsınlar" diye konuştu. Toplumun din konusundakı bilgisizliğinin nelere mal olduğunun ıyıce araştınlması gerektiğini kaydeden Çiller, istismann al- tında cehaletın yattığına işaret etti. "Diya- net İşleri Başkanlığı'nui kendi kendini sor- gulamasuu bekliyorum'* diyen Çiller. teş- kılatın 80 bıne ulaşan görevlisı olduğuna dikkat çekerek şunlan söyledi: "Her mahallede, her sokakta camileri- miz, din görevlimiz bulunmasuia rağmen din istisman bu kadar pervasızca yapıljyor- sa ve bu devletin gözünden kaçıyorsa, ilk sorgulanması gereken devletin kendi ku- rumları olmaİKİır. Diyanet olmalıdır. Son- rası yasalann işidir." Dev letin bu konularda daha uyanık ol- masını isteyen Çiller, bu sorunlann doğrudan poli- se bırakılması durumun- da başka sorunlar yaşana- bileceğini öne sürdü. Çil- ler. "Diyanet daha da ak- tif duruma getirilmelidir. Diyanet mensuplannı pa- sifize eden bir baskı var mıdır? Bu incelcnmeU- dir" dedi. Tarikat tartışmalannın gündeme getirdiği muta nikâhına da değinen Çil- ler. modern Türk toplu- munun aile yapısının te- keşlilik üzenne kurulu ol- duğunu söyledi. Bu yapı- dan gen adım atılamaya- cağmı dile getiren Çiller, kandınlan genç kızlann Türk kadınının kazanılmış hakla- n konusundakı bilinçsizliklerini "utanç ve- rici bir durum" olarak nitelendirdi. Çiller. gruptaki konuşmasının son bölü- münü DYP'yı 4. sıraya yerleşhren anket sonuçlanna ayırdı. Çiller. RP'nin 1, ANAP'ın 2, DSP'nin 3, DYP'nin 4, CHP"nin de 5. sırada olduğu sonucunu ve- ren ve ANAP tarafından yaptınldığı kay- dedilen anket için şunlan söyledi: "Bu hastalıktır. Her sabah şu veya bu ga- zetenin, şu ya da bu tahminiyle DYP şu ora- nın altına düşmüştür. barajm altuıda kal- nusOrgibi Ankara'da virüs gibi yakalandık- lan bu hastalıktan halk kurtulmuştur. Bu- nu da, 3 kasun seçimlerinde ortaya çıkan so- nuçtan biüyonız." AĞAR'IN İFADE TUTANAKLARI 'MİT'e davayı Özal engelledi' DÜRDANE KOCAOĞLU ANK.4RA - "Devlet- maf>a-siyaset" üçgenindeki karanlık bağlantılarla ılgıli iddialann odağında yer alan ve bu nedenle İçişlen Bakanlığı'ndan istifa etmek zorunda kalan Mehmet Ağar, DYP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'in, kendisini gözden çıkarmasının "hiç önemli olmadığını" söyledi. Ağar. 1988 yılında hakkında birçok iddia ortaya atan ve kendisini mafyayla işbirliği yapmakla suçlayan Milli lstihbarat Teşkilatı (MİT) hakkında dava açma girişünini, dönemin başbakanı TurgutÖzal'ın engellediğini bildirdi. Cumhuriyet Mehmet Ağar'ın Susurluk Komisyonu'nda verdıği ifade tutanaklannı ele geçirdi. Tutanağa göre Agar, doğumundan itibaren yaşam öyküsünü özetledi ve terörle yaptığı mücadeleyi anlattı. Ağar, anayasanın 138. maddesi gereği konunun yargıya intikal ettiğini, bu nedenle komisyona bilgi veremeyeceğini söyledi. ANAP'lı üye Yaşar Topçu, "Komisyona gelen birçok kişi sizin isminizi verdi" diyerek Ağar'dan sorulara yanıt vermesini istedi. Ancak Ağar. "Benim söyleyeceğün bu. Türkiye önemli bir devlettir. Türkiye'nin her zanıan bu tür faaliyetler, teröre karşı faaliyetler, vesaire suçlara karşı olan faaliyetler, temadi edecektir'' demekle yetindi. Komisyon üyelerinin, kendisiyle ilgili iddialar konusunda henüz dava açılmadığını, bu nedenle de konunun 138. madde kapsamına girmediğini anımsatarak bilgi \ ermesini istemelenne karşın Ağar, "Savcüar soruşturma başlattı. Yargıda bunlann hepsi ortaya çıkar" diyerek bunun dışında bir şey söylemeyeceğini ifade etti. Komisyon Başkanı ve üyeler, tek tek Susurluk olaymın ardmdan adlan ön plana çıkan ve üzerlerinde "Mehmet Ağar" imzalı özel görevli kartlan ve yeşil pasaportlan bulunan isimleri tanıyıp tanımadığını sordular. Ağar, Abdullah Çath'yla. Mehmet Özbay adıyla tanışmış olabileceğini söyledi. 7 TtP'linin öldürüldügü Bahçelievler katliamına ilişkın davada ıdama mahkûm edilen ülkücü Haluk Kırcı'yı tanımadığını kaydeden Ağar, eski İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir'in kendisinin talimatı üzerine serbest bırakıldığmı söylediği Yaşar Öz'le ilgili sonılan da. "O konularla ilgili dedigim gibi tahkikatlar devam ediyor. Müfettiş tahkikatlan devam ediyor. Bu pasaportu nasd aldı? Ne şekildeydi? Nasü verildi? Bunlann hepsi ortaya çıkar. O bakımdan bir endişe olmasın" diyerek geçiştirdi. Ağar, Abdullah Çatlı'nın devlet için kullanılıp kullanılmadığma ilişkin bir soru üzerine, devletin eylem için değil. bilgi için bu tür adamlan kullandığını söyledi. SÜRECEK Murtaza Didin, vaşadığı değişimi "Cç gündür ülkücü değüim" diyerek vurguladı. Perinçek'in tetikçi kampı iddialannı MHP'li yönetici doğruladı 'KemolÖktem tetikçüeHn msi9 İstanbul Haber Servisi -MHP Gölcük llçe Yönetim Kurulu üyesi Murtaza Di- din, hafta sonu lşçı Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek'in. Kurtköv'de tetikçi ülkücü kampı olduğu yolundaki açıklamalarını doğruladı. Didin, 16 Mart katliamı sanıklanndan eskı polıs Mustafa Doğan'ın Kemal Öktem tara- fından öldürüldüğünü öne sürdü. Ülkücü ıtırafçılann suçladığı isimler- den MHP Gölcük llçe Yönetim Kurulu üyesı Murtaza Didin. iddialann doğru olduğunu söyledi. Kampın idari işlerin- den sorumlu olduğu belirtilen Murtaza Didin, dün tP Kadıköy îlçe Teşkilan'nda yaptığı açıklamada. anlatılanlan doğru- lamaya geldiğini bildirdi. IP Genel Baş- kanı Perinçek'in "Türldye'dekahraman olanlar Çathlar değil, terör ortamına, kardeşliği ortadan kaldıran girişimlere karşı tavır alanlanur" diye takdım ettı- ği Dıdın, suçlamalarda ikıncı sanık du- rumunda olduğunu belirterek. "Kurt- köy'deki ülkücü tetikçilerin kampının li- deri Kemal Öktem'i20vıWırtanıyonım. Bu kampa sayısız kere girip çıktım. İki yıl sürekli kaİdım ve bu kampta eğitim gördüm" dedi. Kampı. "SOahh ve psikolojik egitim yapuan,kaçaklannbanndığu uısanlann cani bir militan haline getirildiği yer" olarak tanımlayan Didin, 16 Mart katli- amı sanıklanndan eski polis Mustafa Doğan'ın öldürülmesi) le ilgili olarak. "Kemal Öktem, Mustafa'nın öldürüune emrini bana verdi. Kendisi çok yakın ar- kadaşundı; ezik, mağdur bir arkadaştı. Ben bu görevi ahnadun, akabinde de bir gecede kayboldu. O cinayetin faili büyük ihümalle Kemal Öktem'dir" diye konuş- tu. Cumhurbaşkanı Süleyman DemireTe suikast teşebbüsünde bulunan İbrahûn Gümrükçüoğlu ile aynı sırada kampta olduğunu anlatan Murtaza Didin şöyle devam etti: "Gümriikçüoğlu kamptan aynldık- tan bir süre sonra, Kemal Öktem'le bir- likte, Gümrükçüoğlu'nun eczanesinegit- ük. Birçav içme faslından sonra, eczane- de çahşan genç çocukla birlikte ben dışa- n çıkmn, ikisi \-alnız görüştüler. Kampa döndükten birkaç gün sonra da suikast girisimi oldu." Gümrükçüoğlu'nu kampa getiren Ah- met Orhan Say hakkında da, "Eski MHP'li olduğunu, çiftliğin ekonomik fi- nansmanını sağladığuu. eleman ihtiyacı- nı yeri geldiğinde de silah ve muhimmat ihtiyacını karşıladığını" belırttı. MHP'nın her kademesinden kışilerin kampa gelip gıttiğinı belirten Didin. TevTık Ağansov \e Ataattin Çakıcı'nın kampın müdavımlerinden olduğunu kaydetti. Didin. Başbakan olduğu dönemde Tansu Çiller' ı örtülü ödenekten dolandı- ran Selçuk Parsadan ın "henüz meşhur olmadığı" günlerde MHP adına sahte makbuz bastığı için, kendisi tarafindan sorgulandığını anlattı. Parsadan'ı Aksa- ray'da Burhan ve Süreyya adlı iki orta- ğmın yanından aldıklannı belirten Didin şöyle konuştu: "Bu grup birçok yerden birçok para toplanuşn. Biz bunun haberini ahnca bu şahıslan kampa götürdük. sorguladık. Bflgjleri ve topladıklan paravi aldık, son- ra da bıraktık." Öldürülen Sabah gazetesı muhabirle- rinden İhsan Uygur'un arabasmın Kurt- köy'dekı malum kampta bulunduğunu aktaran Didin. "Orman \-angini ohnuş- tu. Jandarma geküği için biz kamptan di- şan çıkmıştık. Kemal Öktem oradaydj. Arabavı bizgördük.Yanmış vaziyette bi- zim su yatağında duruyordu" dedi. Ke- mal Öktem'in sorgulanması halinde her şeyin aydınlanacağını vurgulayan Didin, kampta sılahla yaralanan Mustafa Serûı adlı kişiye de çağnda bulunarak. "Mus- tafa Serin'e sesleniyorum. Gelsin açıkla- suı. Olaylann içinde olan, her şevi bilen, gören bir şahıstır. İki yıldır kayıp. Ken- disi kampta Kemal Öktem ve Celal Öz- bay tarafindan vuruklu. Kendisine ses- leniyorum. Bir düşünsün. Bu gece yatsın bir analiz etsin işi, yann gelsin açıklasın her şeyi" çağnsında bulundu. IRMIKIAYDEV ENGİN e - mail: engin (â planet.com.tr Önce "so/"dan bakalım. Ay- rım yapmaksızın, sosyaldemok- rat şpldan Marksist sola kadar. TÜSlAD'ın "Demokratikleşme Perspektifleri" adlı belgesi ülke için, demokrası savaşımı için kutlanası bir kazanımdır. Rapo- ru, içeriğine değil, adresine ba- karak yargılamak, niyetin üzüm yemek değil, bağcı dövmek ol- duğunun dolaylı itirafıdır. Bugün değil, üç beş yıl önce- sinden değil, ta 6O'lı yıllardan bu yana Marksist solun hemen bü- tün parti ve gruplannca benım- senmış 'asgari programlar'm en önemli önermeleri, TÜSİAD ra- porunda yansısını ve yankısını buluyor. Bu noktada "ama şu ek- sik, burası şöyle ifade edilmiş, orası geçiştirilmiş" yollu itirazlar, Türkiye'nin sanayi üretimi ağırlık- lı en büyük sermaye gruplarının temsilci ve sözcülerinın niye bi- rer Marksist olmadıklarını sor- maktan farklı değil. Sol şimdi bıryandan "Bizbun- ları oldum bittim savunageldik" diye övünmenin keyfini sürerken bir yandan da TÜSİAD raporun- da değınilmeyen ya da geçiştiri- TÜSİAD'a Övgü (2) len noktaları ülkenin demokra- tikleşme gündemine taşımanın yollannı, siyasal yöntemlerini tar- tışacak. Marksist jargonda 'asgari program' terimiyle karşılanan demokratik hedeflere ulaşmak çok ince, çok hassas bir ittrfak- lar politıkası anlamına geliyor. Bugüne dek kâğrt üstünde kal- mış olası ıttifak önerileri üstüne solda çok zorlu tartışmala^ hat- ta kanlı kavgalar yaşandı. Ozel- lıkle ŞO'lı yılların sonunda, solda- ki bölünmelerin ekseninde bu tartışmalar yatıyordu. Nicel gücü 50-60 kişiyi bıle bulmayan grupçuklar, örneğin burjuvazinin tefeci-ticaret ser- mayesine karşı ulusal sanayii temsil eden kesimleriyle kurula- cak ittifak konusunda ayrılığa düşüp bir kez daha bölünebıliyor ve her bıri karşı tarafı oportü- nızmle, revızyonizmle, burjuva kuyrukçuluğu ya da aşın solcu- lukla suçlayabiliyordu. Görünen o ki Türkiye Marksist solu, bu çocukluk hastalıklannı aştı. Bugün Genelkurmay Başkan- lığı'nın Milli Savunma Bakanlı- ğı'na bağlanması, Milli Güvenlik Kurulu'nun kaldınlması, Kürt hal- kının kendi dilinde eğitim yapa- bilmesi, anadilini özgürce kulla- nabilmesi, siyasal örgütlenme hakkını elde etmesi, laik eğitimin kurumlaşması ve anayasal gü- vencelere sahip olması, ışken- cenin suç sayılması, gözaltı sü- resınin kısaltılması, idam cezası- nın kaldınlması gibi çok önemli demokratikleşme adımlannın sanayicı niteliklen ağırbasan bü- yük sermaye gruplarının sözcü- lerince de benimsenmesi, de- mokrası cephesinın genışleme- sinden başka hiçbir anlama gel- miyor. Sevinecek olan da, övünecek olan da soldur. • • • Gelelim "sağ"a. Merkez sa- ğa... İlk ipuçları Cem Boyner'in Yenı Demokrası Hareketi'nde gözlendı. Türkiye merkez sağının ileri unsurları, siyasal sıstemı çürü- müş, ülkenin cıddi hiçbir soru- nunu çözemeyen, siyaset sah- nesinındelegeağalarının.çağdı- şı unsuriann baskınına ve işgali- ne uğramış yapısıyla bir yere va- rılamayacağını sezdi, gördü ve hareketlendi. Bu sezgi doğru ve haklıydı. Ni- tekim kısa süre sonra, siyasal is- lamı kaldıraç olarak hünerle kul- lanan, kasabalarda yuvalanmış tefeci ticaret sermayesi ağırlıklı Refah, iktidara yöneldi. 6O'lı ve 70'li yıllarda yatırımla- ra. sanayi üretimineönceliklerta- nıyan Demirel'in AP'sinden, kentlerde arsa rantı, Güneydo- ğu'da savaş rantıyla beslenen, kara para-uyuşturucu trafiğine bulaşmakta sakınca görmeyen; döviz-repo-Hazıne bonosu üç- genınde manevra yapıp "paray- lapara kazanmayı" erdem sayan bir asalaklar partisine dönüşen Çiller'in DYP'si de omuz verin- ce, Refah'a iktidar yolu açıldı. Siyasal sistemi çürümüş, eği- tim sistemi niteliksiz adam yetiş- tiren diploma fabrikalarına dö- nüşmüş; devlet yönetimindeki militanstleşme aşırı boyutlara u- laşmış; ekonomısi "yann ve üre- tim" sözcüklerini unutmuş; uyuşturucu çetelerinin, suç ör- gütlerinin, "vatanseverkatillerin" at koşturduğu bir ülkede, mo- dern kapitalizmin ayakta kala- mayacağını bilmek için deha ge- rekmıyor. • • • Bu sarsak, bu çapulcu, bu il- kel kapitalizmden daha modern bir kapitalizme, dahagelişkin bir burjuva demokrasisine sıçra- mak, artık birtakım kişilerin bi- reysel tercihleri değil, ülkenin ya- nnını belirleyecek, atılması zo- runlu bir adımdı. TÜSİAD raporunun anlamı da bu ve bundan ibaret. Bu konuda söylenmesı gere- ken bitmedi, ama yer bitti. Yarı- na bırakalım... POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETİNKAYA Bucak Unutkan mı?.. Şanlıurfa'nın merkezindeki Abtde Parkı, Güneydo- ğu kentlerine giden E-24 karayolunun kesiştiği nokta- dır. Bu nokta, Gaziantep, Mardin, Suriye sınırı ve Di- yarbakır olmak üzere dörde aynlır... Şanlıurfa'dan Siverek 90 kilometre uzaklıktadır. Eğer yolunuz Diyarbakır'a uzanacaksa önce Hilvan, son- ra Siverek'ten geçmek zorundasınız... Siverek'in nüfusu 80 bindir, ama şu anda 150 bi- ni geçtiği bilinmektedır. Bunun nedenı de bölgedeki yoğun göçtür... Bugün Siverek'e Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı ola- rak elinizi kolunuzu sallaya sallaya giremezsiniz. Çünkü hem yol hem de kent içi denetimini Bucak aşi- retinin silahlı koruculan yapmaktadır... Yöre halkı Sıverek'i şöyle tanımlar: "Bucak Cumhuriyeti..." Devletin tüm memurlan, Siverek'e 'Bucak aşire- f/'nin onayıyla atanmaktadır... Bucak aşireti Siverek'te egemenliğini kurmuştur. Onlardan habersiz yörede kuş uçmaz... Siverek'te 1993-1995 yılları arasında jandarma mil- yonlarca kök dişi hintkeneviri ele geçirmıştir. Jandar- ma ve emniyet bültenlerinde bu olay yer almıştır. Acaba bu milyonlarca kök hintkenevirini kimler ekmiştir?.. Siverek girişinde ve çıkışında araçlan durdurup kimlik kontrolü yapan, ilçede kuş uçurtmayan Bu- cak aşireti koruculan, bölgeye yayılan kenevir tariala- nndan habersiz mıydiler? Bucak aşireti koruculannın PKK ile mücadele etti- ği, o yörede terör örgütüne geçit vermediği bir ger- çektir. Ancak bu mücadele yapılırken bölgede PKK iie uzaktan yakından ılişkisi olmayan pekçokyurttaşın e- vi ve işyeri kurşunlanmıştar. Örneğin o yörede 23 fa- ili meçhul cinayet bugüne dek aydınlanamamıştır. Bu olaylan yazan gazetecı Nazım Babaoğlu'ndan dört yıldır haber alınamamıştır... ••• DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Bucak, Susurluk kazasmdan bugüne dek geçen süre içinde ser verıp sır vermiyordu. Önceki gün TBMM Susurluk Komis- yonu'na gitti ve ifade verdi... Susurluk Komisyonu Başkanı RP'Iİ Mehmet Elkat- mış, Kanal 7'ye yaptığı açıklamada aynen şöyle de- dı: "Sayın Sedat Bucak pek inandıncı değildi. Ancak kendi mantık çerçevesi içinde olaylan anlattı." Dün sabah Susurluk Komisyonu üyelerinden bazı- lanyla görüştük. Onlar da RP'Iİ komisyon başkanı gi- bi düşünüyoriardı. Dediler ki: "Sayın Bucak çok şey biliyor, ancak açıklamaktan kaçınıyor..." Sorduk: "Sayın Bucak'ın şuuru açık mı?" Yanıt: "Evet, çok açık. Ama çekiniyor." Sedat Bucak'ın bizim bildiğimiz kadarıyla kimse- den korktuğu, çekindiği filan yok... Bu, oyun içinde oyun... Bucak susarak, "unuttum" diyerek devlet içinde ör- gütlü çeteleri ele vermeyecek. Üç dört özel tim ele- manı nasılsa tutuklandı. Bir iki kişi daha ortaya çıkan- lıpolaykapatılacak . x Neden kapatılacak? Çünkü RP'nin işi var. Devlet içinde hızla örgütlenı- yor. Necmettin Erbakan, DYP lideri Tansu Çiller'e 'göz kırpıp' ışı oluruna bırakıyor... Şu Müslüm Gündüz ve Ali Kalkancı için koparı- lan fırtınaya bakın. Sankı tarikatlar bilınrniyordu, onla- nn 'kırii ılişkileri' hiç yoktu, birdenbire ortaya çıktı. içişlen Bakanlığı DYP'nin, Adalet Bakanlığı RP'nin elinde... Bu ne demektir? Karşılıklı güç gösterisi... • • • Şimdi Bucak'ın ifadesi ile tarikatlar işine bir nokta koyalım ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'e yö- neltilen suçlamaya gelelim... Frankfurter Allgemeine gazetesi, Frankfurt Eyalet Mahkemesi yargıcının suçlamasını dün sabah haber olarak verdi. Haber bizim gazetelerde de yer aldı... DPA Ajansı ise haberi şöyle duyurdu: "Türk hükümeti eroin kaçakçılıgının üstünü kapatı- yor..." Bu iddia karşısında REFAHYOL hükümeti ne yapa- cak? Tansu Hanım neter söyleyecek? Frankfurt Eyalet Mahkemesi yargıcı bakm ne diyor: "Olayın kanıtlan ve tanıklann ifadelen'ni değerien- direrek bu yargıya vardık..." Eroin işinin içinde 32 yaşında bir Türk var, adı: Mus- tafa K. Diğerierı Giagomo B. italyan, Antonio F.ıse Belçika uyruklu... Kanada polisi, David Dingwall adlı bir eroin kaçak- çısının üzerinden Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Ozel Kalem Müdüriüğü'nün telefon numarasının çık- tığını aylar önce açıklamamış mıydı? Bu ilginç bağlantı, son olayla birieşiyor ve ınsanı dü- şündürüyor... Siverek'te milyonlarca kök hintkeneviri ele geçiril- mişti yıllar önce. Bunun hesabını kimse sormamıştı. ilişkiler kanşık gözükse bıle bizlere hiç yabancı de- ğil. Uğur Mumcu'nun 'Papa-Mafya-Ağca' kıtabını okuyun, bugünleri göreceksiniz... Internet http: // wyvw.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (a Planet.com. TR Öğrencilere örgüt cezası Gerekçeli karar 1.5 aychr yolda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara'da yasa- dışı örgüt üyesi olduklan gerekçesiyle 3'er yıl 9'ar ay ila 18'er yıl hapis ceza- lanna çarptınlan 8 öğrenci- nin yakınlan ve avukatla- nyla, aynı suçlamayla top- lam 76 yıl 3 ay hapis ceza- sına mahkûm olan Manisa- lı lise öğrencilerinin ailele- ri ve avukatlan gelecek hafta tzmir'de biraraya ge- lecekler. Ankara'daki sa- nıklann avukatlan, karann bozulması istemiyle Yargı- tay'a temyiz başvurusu yaptılar. Ankara 2 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi tara- findan hazırlanan 6 Aralık 1996 tarihli gerekçeli ka- rann, adliyeye 3 kilometre uzaklıklaki Ankara Mer- kez Kapalı Cezaevi'ne u- laşmadığı belirlendi. Yar- gıtay'daki temyiz süreci- nin, karann sanıklara res- men tebliğ edilmesinin ar- dmdan başladığına dikkat çekildi. Izmir DGM'nin örgüt üyesi suçlamasıyla mah- kûm ettiği 10 liselinin ya- kınlan ile Ankara'daki öğ- renci davasında mahkûm olan öğrencilerin aileleri- nin gelecek hafta avukatla- nnın da katılımıyla Iz- mir'de bir araya gelerek du- rum değerlendirmesi yapa- caklan bildirildi. Manisa Emniyetti'nde gözaltında bulunduklan sırada işken- ce gördükleri Adli Tıp ra- porlanyla belgelenen öğ- renciler, örgüt üyesi olduk- lan suçlamasıyla toplam 76 yıl 3 ay hapis cezasına çarptınlmışlardı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear