25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 23 OCAK 1997 PERŞEMBE 14 KULTUR İlhan Erşahin ve Istanbul'a taşıdığı Eddie Henderson bu akşam CRR'de New York'tan gelen bir caz yıldızı• New York'ta birlikte çalışan Eddie Henderson ve İlhan Erşahin bu akşam saat 20.30'da. davulda çok yetenekli bir isim olan Kenny Wollesen, basta New Yorklu genç yeteneklerden Dong Weis, piyanoda Ion Daviz ile beraber sahne alacaklar. Ağırlıklı olarak ilhan Erşahin'in bestelerini çalan topluluk, hard pop temellerine oturan parçalannı funk ve çağdaş öğelerle süsleyerek yaratıcı olduğu kadar dinlenmesi keyifli bir müzik çalıyor. MEHMET ULUĞ YakJaşık 10 yıldır New York'ta bir caz savaşı veren İlhan Erşahin, son zamanlarda bu amansız mücadelenin meyvelerini toplamakta. Caz dünyasında adını duyurmak ısteyen her genç mûzisyenin uğrağı olan bu acımasız şehir, pek çoğunu geri püskürtürken azimli olanlann "Mekke^si olur. İlhan da artık bu şehirde sürekli olarak sahneye çıkan ve iyiden iyıye adını duyurmayı beceren genç yeteneklerden biri. Son 2 yıldır her cumartesı öğleden sonra ünlü caz kulübü Sweet Basil'da çalarak müziğıni ve çevresini genişleten İlhan. artık bir New York'lu. Kenny Barron gibi ustalann içkilerini keyifle yudumlayıp müzik dınledikleri öğleden sonralara dönüşüyor. İlhan, New York'a geldıği ilk günlerden beri Eddie Henderson ile birlikte çalışmakta. Eddie Henderson"un "çok iyi arkadaşım" diye nitelendırdiği İlhan, bu ustaya olan hayranlığını da gizlemıyor. Cotton Club'tn en parlak zamanlannda bir dansçı olan annenin çocuğu olarak 1940 yıhnda New York'ta cazın ıçinde doğan Eddie Henderson. ilk trompet derslerini Louis Armstrong'dan aldığını söylüyor. Dokuz yaşmdaki bu tanışmadan sonra müziği hıç bırakmayan Henderson, annesinin arkadaşlan olan Duke Ellington ve Count Basie'nin yanı sıra gene annesinin okuldan arkadaşı olan Billie Holiday ile bırlikte büyüdü. Babasının erken yaştaki ölümünden sonra annesinin bir doktor ile evlenmesi sonucu doktorluk mesleğıne yakın ilgı duyan Henderson, önce müzik, ardından da zooloji eğitimi gördükten sonra 1964 yılında Howard Cniversitesi'ne girerek tıp eğitimini tamamladı. Okul yıllan boyunca müzik çalmaya devam etti ve bu dönem içınde Joe Henderson, John Handy ve Philly Joe Jones gibi isımlerle çalıştı. Mezun olduğu 1968 yılından 80'li yıllara kadar her iki mesleği birlikte sürdüren sanatçı. bu dönem içinde çalıştığı Herbie Hancock topluluğuyla uluslararasj ün kazandı. Cazı elektronik seslerle harmanlayan ve de fusion tarzının en çarpıcı örneklerini sergileyen bu toplulukta Bennie Mauphin, Julian Prester, Buster Williams ve Büly Hart ile birlikte Mwandisihl. Crossıngs ve Sextant adlı albümlerde çaldı. 1973 yılında kendı projelerine ağırlık vermek üzere topluluktan aynldı ve Realization ve Inside Out adlı albümlerini yaptı. Bir süre San Francisco'da yaşadıktan sonra 80'lı yıllann sonunda tekrar New York'a yerleşerek akustikcaza dönüş yaptı. Milestone plaklan için Dark Shadows ve lnspiration adlı albümleri yapan Henderson. bu çalışmalannda kompozisyona ağırlık vererek ve John Locke gibi önemlı bir vibrafoncudan yararlanarak müziğine yeni bir boyut kattı. Bu akşam Cemal Reşıt Rey Konser Salonu'nda 20.30"da sahne alacak olan topluluk, llhan'ın ilk CD'si olan "She Said" adlı albümünde çalan kadrodan oluşuyor. Davulda çok yetenekli bir isim olan ve Tonı NVaits'ten John Zorna kadar birçok önemli isımle çalışmalan bulunan Kenny VYöüesen yer alıyor. Basta yer alan Dong Weis ve pıyanist Ion Daviz Ne\v York'lu genç yeteneklerin başını çekiyorlar. Ağırlıklı olarak İlhan Erşahin'in bestelennı çalan topluluk, hard pop temellenne oturan parçalannı funk ve çağdaş öğelerle süsleyerek yaratıcı olduğu kadar dinlemesi keyifli bir müzik çalıyor. İzlenmesi tavsiye edilir! 16. Grafik Ürünler Sergisi 'nde ödüller sahiplerini buldu Kültür Servisi - Grafikerler Meslek Kuruluşu'nun AKM'de açtığı sergide grafik tasanmcılan ödüllenni aldılar. lhap Hulusı Afîş Özel Ödülü Esen Karol"a, Emın Bann Logotayp Özel Ödülü ve Otacı Amblem Özel Ödülü Seiçuk CebeciogJu'na, Şule Sönmez ıllüstrasyon Ödülü GMK'ye, TÜYAP Kitap Kapağı Özel Ödülü Timuçin Unan'a. Pandora Kitap Tasanmı Özel Ödülü Yeşim Deroir'e. Eczacıbaşı Vakfi Yılın Genç Grafik Tasanmcısı Özel Ödülü Murat Yılmaz'a. Bıkem Özsunay Özel Ödülü ıse Funda Çolpan a verildi. Broşür dalında Emine Tüseral, Peün Türker ve Esen Karol: Kültürel Afiş Dalında Yeşim Demir, A. Naci Fırat ve Esen Karol; Afiş, Pankart, D. Kart dalında Murat Yılmaz. Basın llanı dalında Funda Çolpan ve Murat Yılmaz; Basın Kampanyası dalında Murat Yılmaz ve Murat Lafçı; Illüstrasyon dalında Mehmet Llusel; Dergi Kapağı dalında Murat Lafçı, Tıpografi dalında Llaş Eryavuz: Dergı llanı dalında Funda Çolpan ve Murat Lafçı; Faaliyet Raporu dalında Erol Egemen, Timuçin Ünen ve Ali Gürevin; Tanıtım Eşyası dalında Esen Karol \e Yeşım Demir; Ambalaj dalında Elif Pektaş, Bekata Ozdikmen ve Serra dalında Haluk Gedik, Necdet Kara ve Alper TungaŞen, Başlıklı Kâğıt dalında Murat Yılmaz, Yılmaz Aysan. Kitap Kapağı dalında Mert Kunç, Timuçin Unan ve Yeşim Demir. Kitap dalında Esen Karol. Joele Danon ve Yeşim Demir; Logo dalında Seiçuk Cebecioğlu; Dırect Mailing dalında Mine Can ve Yeşim Demir ödüle değer bulundular. Cemal Nadir'in ölümünün 50. yılı Selma Kurdakul Karikatür ÖdülüKültür Servisi - Kankatürcüler Derneğı. basın karikatürünün ilk büyük ustası Cemal Nadir Güler'ın ölümünün 50. yılında bir kankatür yanşması düzenliyor. 'Selma Kurdakul Karikatür Ödülü' adını taşıyan yanşma amatör ve profesyonel tüm çızerlere açık. Gönderilecek karikatürlerin siyah'beyaz olması gereken yanşmaya en çok 3 çahşmayla katılınabılir. Konunun serbest olduğu yanşmaya son katılım tarihi 17 Şubat 1997 olarak belirlendi. Gönderilecek karikatürlerin daha önce herhangi bir yanşmaya katılmamış olması gerekiyor. Yanşma karikatürleri, kınlmayacak biçimde ambalaj lanarak Karikarürcüler Derneği. Yerebatan Sarnıcı Çıkışı. AlemdarCad.34410 Sultanahmet, Istanbul adresıne elden ya da posta ile ulaştınlabilir. Yanşma seçicı kurulu Cemal Nadir Güler Semih Balaoğlu, Ferruh Doğan, AHUviErsoy, Kâmil Masaracı ve furhan Sekjuk'tan oluşuyor. Selma Kurdakul'un önerisi ile düzenlenen yanşmanın ödülleri, seçici kurulun değerlendirmesi sonucu belırlenecek 5 karikatürcüye 50'şer milyon TL olarak saptandı. Kankatürcüler Demeği, yanşma karikatürlerinin kıtaplaştınlması için gınşimlerde bulunmayı kararlaştırdı. Mcuulela'runyaşamtndan bir değil iiçfilm Dünyanın dört bir yanmdan gelen teklifleri reddeden Nelson Mandela, yaşamının film haklannı Güney Afrikalı bir yapımcıya verdi Kültür Servisi - Güney Afrıka'nın De\ let Başkanı Nelson Mandela'nın yaşamı. üç ayn filme konu oldu. Film yapımcılan. Mandela'nın 1994 yılın- da yayımlanan "Long VValk to Fre- edom'' (Özgürlük Yolunda) başlıklı otobıyografisininyayımlanmasından da önce film haklannı satın almak içm bırbirleriyle yanşa girmişlerdi. Mandela'nın öyküsü, Hollyvvood ıçın biçilmişkaftan: Sokaklarda başlayan ırkçılık karşıtı mücadelesıni Afrika Ulusal Konseyi'nın başkanı olarak sürdüren. inançlan uğruna 27 yıl ha- pis yatan. derken serbest bırakılıp ül- kesinin devlet başkanı olan ve tüm dünyada özgürlüğün simgesi haline ge- len bir kahrarnan... Eskı kansı \Vîn- nieMandelaileyaşadıgıolaylıilişkı- nin fılme tuz biber katacağı da kesin! Ancak fılm, Hollywood'lu yapım- cılara 'yarolamadı'. Hollyvvpod'un ya- nı sıra Kanada ve İngiliz film şırket- lerinden, aynca BBC'den çok sayıda teklif alan Nelson Mandela, filmin yayın haklannı Güney Afrikalı ya- pımcı Anant Singh'e verdi. Singh. daha önce Whoopi Goldberg'ın baş- rol oynadığı. Türkıye'de de gösterilen "Sarafina" fılminin yapımcılığını üst- lenmişti. Nelson Mandela'nın bu karan sa- natsal ya da tican kaygılarla değil, politik nedenlerle aldığı yolundaki söylentiler ise film çevrelerini meş- gul etmeyi sürdürüyor. Mandela ise. "AnantSingh son derecesaygıduy du- ğum bir yapımcı; bu nedenle onun ge- tirdiği teklifi kabul etmeyi uygun gör- düm. Kendi sanatçılarımızı destekle- mek bizim görevimizdir. Singh çok becerikli bir adam; eline gerekli ola- naklar verildiğinde çok iyi bir iş kota- racağına inanıyorum" diyor. Mandela'nın, zor koşullarda ayak- ta kalmaya çalışan Güney Afrika film endüstnsıni haıeketlendirmek için böyle bir adım atmış olabileceği söy- lenirken, bazı çevTeler de otobiyog- rafisinin yayın haklannı Amerikalı- lara vermesi üzenne aldığı tepkileri neden gösteriyor. Anant Singh"in bu ış için en uygun isim olup olmadığı yolundaki tartışma ise sürüyor. Tartışmalar dinmeden ikmci bir Mandela fılminin çekileceği yolunda- ki haberler ise ortalığı ıyice kızıştır- dı. AmerikankabloluTVkanah Shovv- time'ın yapımını üstlendiği bu ıkin- ci film. Nelson Mandela'nın yaşamı- nın 'onaylanmamış' versiyonu ola- cak. Filmde Mandela'yı, bir Güney Af- rikalı değil, ünlü Amerikalı siyah oyuncu Sidney Poitier canlandınyor. Irkçı rejimin son devlet başkanı F\V de Klerk'ı Michael Caine oynuyor. Film, Güney Afrikalılan öfkelen- dirdi; Önlara göre, Mandela'yı ancak bir Güney Afrikalı canlandırmalıy- dı... Güney Afrika'nın emektar tıyat- ro sanatçısı Jon Kani. "Bu ülkede bu rolün üstesinden son derece başany- la gelebilecek çok sayıda sanatçı var. onlardan biri de benim" dıyor. Tep- •Onaylanmamış" versiyonda Mandela'yı canlandıracak olan Sidney Poitier (sağda), tepkilere karşılık "Mandela'yı Mandela'dan başkası iyi oynayamaz. O oynadu bütün dünya iztedL." diyor. ollywood'un yanı sıra Kanada ve İngiliz film şirketlerinden, aynca BBC'den çok sayıda teklif alan Nelson Mandela, filmin yayın haklannı Güney Afrikalı yapımcı Anant Singh'e verdi. Amerikan kablolu TV kanalı Shovvtime'ın yapımını üstlendiği ikinci filmde ise Mandela'yı, Sidney Poitier canlandınyor. Bir de mart aymda Londra'da gösterime girmesi beklenen yönetmenliğini Jo Menell ve Angus Gibson'ın üstlendiği uzun metrajlı belgesel film var. kileri çeken Poitier görüşüne gelince: "Mandela'yı Mandela'dan başkası iyi oynayamaz, Ooynadı. bütün dünya iz- ledL." "MandeiavedeKkrk"başhklı fil- min, Singh'in yayın haklanna tecavüz etmediği söyleniyor. Bu onaylanma- mış ikinci versiyon, Nelson Mande- la'nın yaşamının son yıllannı kapsı- yor ve geniş olarak Mandela-de Klerk ilişkisini irdeliyor. Bu filmde. basın- da izlenen dışında hiçbirözel konu yok. Buna karşın, film haberi gelir gelmez Nelson Mandela'nın basın sözcüsü- nün Mandela'nın bu filme onay ver- mediği yolundaki açıklamayı yaptığı biliniyor. Öte yandan. Mandela'nın avukatının uyanlanna kulak asma- yıp. fılm çekimleri için Güney Afh- ka'ya gelen Oscarlı oyuncu Sidney Poıtier'yi konuk ettiği de bir gerçek. Onaylanmamış versiyonun yıl ıçin- de göstenme girmesi beklenirken. onaylanmış versiyonun yapımcısı Singh'in henüz senaryoya bile el at- madığı biliniyor. Richard Attenboro- ugh'nun u Gandhi"si ölçeğmde bir film yapmayı tasarladığını anlatan Singh, "Tarihsel bir füm olacak. .\ma fîlmi izleyenler Mandela'nın insani ve duygusal yönünü de kavTayacaklar" diyor. Güney Afrikalı film eleştir- menleri ise bunun kolay olmayacağı kanısında: Mandela. otobiyografısin- de özel yaşamından ve duygulartndan hıç söz etmiyor. Singh'in Mandela'yı canlandıracak oyuncu seçimi konusun- da acele etmediği söyleniyor. FW de Klerk rolü içinseAnthonyHopkins'in adı geçiyor. Mandela filmleri bu ikısıyle bit- miyor; Bu yıl mart ayında Londra'da gösterime girmesi beklenen bir de uzun-metrajlı belgesel fılm var: Yö- netmenliğini Jo MeneD ve Angus Gib- son'ın üstlendiği "Mandela", Nelson Mandela, ilk kansı Evelyn, ikinci ka- nsı Winnie v e dostlanyla yapılan söy- leşılerden oluşuyor. Bir arşiv fılmı niteliğındeki belgesel, 'gelecek ku- şaklariçin"gerçekleştırilmiş. Yönet- menlennden Gibson. u Bugün dün- yaya baktığımızda. insanlara örnek olabilecek bir politikacı görmek çok zor. Mandela ise örnek bir insan. Ya- şamının öyküsü gelecekkuşaklara kal- sın istedik" diyor. Johannesburg'da göstenme giren belgesel. Güney Af- rikalı izleyiciden beklenen ilgıyi gö- remedi, umutlar Londra'ya kaldı. Ha- reketli fîlmlen belgesellere yeğleyen, aynca devlet başkanlan Mandela'yı her gün zaten televızyondan izleyen Güney Afnkalılar'ın öteki iki fılmı be- ğenıp beğenmeyecekleri merak ko- nusu. SEVGİ ÖZEL Şimdikı Türk Dil Kurumu'na, 2876 sa- yı\ı yasa birçok görev v eriyor. Üstelik Baş- İakanlığa bağlı bir devlet dairesi artık. So- rumluluğu neden başkalanna atıyor resmı TDK, •'Dil İzleme Kurulu"nun görev lerinı jstlensin... Ağırlığını koysun, dili bozanla- n, yabancı sözcük hayranlannı uyarsın... Etevletın böyle birkurumu varsa, yeni "ku- nıDar" niye? İş arayanlara yeni kapılar mı ıçıbyor? Yasamn gerekJılığini savıınan Dev - iet Bakanı Işılay Sayguı "Kanunun amacı u Türkçe kullanılmasını sağlamak" dıy or. Sayin Bakan'm öz Türkçeden neyi amaçla- iğ'ını bilmiyoruz, ama çalışmalanndan so- nımlu olduğu Atatürk Kültür Dil ve Tanh Yüksek Kurumu'na bağlı Türk Dil Kuru- tnu'nun "özTiirkçesiyse"bu, çokdüşünmek şrek. Çünkii Ingılızce. Fransızca, Alman- a vb. gibi dilkrden gelen sözcüklenn ye- ine. Arapça, Farsçalan geçecek demektır. Yasayladıl "düzenlenıesf'yapmak.Türk- Türkçeyi Yasayla Korumak (2) çe için yarar değil, zarar getirecek bir giri- şımdir. Atatürk neden Türk Dil Kurumu'nu özerk bir demek olarak kurmuş. neden si- yasal iktidarlann etki ve baskısından uzak kalması için kalıtından pay ayırmıştı; neden- len ortada. Eskiden kımi aymazlar. Atatürk'ün ve kurduğu kunımun dile "müdahale" ettıği- nı söyler dururlardı. Oysa Atatürk'ün kunı- munun yasal buyurucu gücü yoktu. Bu ku- rum tüm çalışmalannı, önerilerini toplu- mun beğenisıne sunardı. Toplumun sözge- cinden geçenler. aydınlann çabalanyla ya- şamageçerdi. Bunun neresi "dilemüdaha- İe" idi? İşte şimdı yapılan "dile nıüdahale"dir. bu öyle bir "müdahale'T^ı, toplumun bel- leğinden dil devrimini tümden çıkarmaktan başka bir amacı olduğunu savunmak saflık olur. "Dil İzleme Kurullan"nın, "imla, te- lafnız ve gramer yanltşlannı" saptayacagı- nı belirten. bu yanlışlann "niteliği, ağırbğı ve tekran halinde" birtakım yaptınmlan öngören taslak, resmi TDK'nin w imla"sını kullanacakelbette. Resmi TDK'nin "yaşa- yan Türkçe" anlayışı iyice yerleşecek. Bu- güne değin resmi TDK'nin dil anlayışını ve yazımını dikkate almayan birçok basın ya- yın kuruluşuna gözdağı veriliyor bu taslak- la. Taslak yasalaşınca. binlerce "yayTnevi" adından başlayarak. dil politikasını resmi TDK'ye uydurmak zorunda kalacak. Sayın Devlet Bakanı. Atatürk cumhunye- tinin bir kadını, birbakanı oldugunuzdan kuş- ku duymak ıstemıyoruz. Gelin siz. Ata- türk'ün "vasiyeti" üstündeki hukuk lekesinı silmek için uğraşın. Atatürk'ün Türk Tarih ve Dil kurumlannı eski tüzelkişiliklenne kavuşturmak için bir yasa taslağı hazırlaym. Yasayla dil düzenlenmez, bu dile "müdaha- le^dır. Kaldı ki bu iş, sızden \e resmi TDK'den çok. Milli Eğitim Bakanlığı'nadüşer. Birey- lere dil bilinci verecek olan yasalar değil. eği- tim kurumlandır. Türk Dil Kurumu, eskiden olduğugibi Ata- türk'ün öncülük ettiği dil devrimı doğrultu- sunda Türkçenm bütün bıhm. sanat, teknik kavramlannı karşılaması için özgürce çalış- sın. Atatürk'ün kurumunun 51 yıllık çaba- lan. çalışmalan, ürünlen olmasaydı Sayın Devlet Bakanı. şimdi bozulduğundan ya- kındığmız Türkçeye bile kavıışamazdık. Uydurukça diye karalanan. özleşen bu Türkçe olmadan. hiçbırimiz ne yazabılır, ne konuşabilınz. Gelın Sayın Devlet Bakanı, ''di- le mûdahale" eden biri olarak yazmasın si- zı kültür tanhi. Çünkü Türkçe. dil devrimi- ni yadsıyan resmı TDK'nin varlığına kar- şın, dil devnmı doğrultusunda yenileşerek gelişiyor. Dev letin bir dil polıtikası olmama- sına karşın, kendi kaynağında gürül güriil akı- yor. Yüzlerce bilimcinin, sanatçının kıtap- lıklan dolduran binlerce kitabı, yüzümüzü ağartıyor. Gelin Sayın Bakan, dil devrimin- den çekinmeyin, yüreğınizi ve yüzünüzü onlara çev ınn. Tasansı bile dil yanlışından geçilmeyen bir yasayla, dilimize kurulan tu- zağa öncülük etmeyın. Yıllar önce Ata- türk'ün kurumu kapatüırken olacaklan bir bir saydık, söyledik. Keşke yanılsaydık, za- man bizleri haklı çıkardı, yine çıkaracak. Ancak yara alan dılimiz olacak. Türkıye'nin böylesı boş atıp dolu tutmaya çalışan aymaz- lıklan deneme lüksü yok. Bir düşünün Sa- yın Bakan. bizden söylemesi. Çünkü her di- lın kendi yasalan vardır, bunlan bilmek ge- rek önce. IŞILDAK VE YELPAZE ATİLLA BİRKİYE Anday'ın Toplu ŞiîPleri Kitaplaraklın, düşüncenin, yüreğin, taşıyıalarıdır. Kıtapları, kımileri çok sever; kimileri ne hikmetse çok korkar. Bir de kitaplara savaş açanlar vardır. Kitaplara savaş açanlar, çağımızın cellatlarıdır; in- sanların elinden bilgiyi ve imgeyi almak ısteyen cel- latlar... Aslında her kitap bir sevinç; yüreği ısıtan bir sı* caklık ve ruhu aydınlatan bir ışıktır. -i Armağan olarak birinden bir kitap almak insani ne kadar mutlu kılarsa; birine kitap armağan etmeft de en az o kadar mutlu kılar. Tabii sözümüz kitap1 severlere, bilgi âşıklanna, imgedüşkünlerine, oku- ma serüvencilerine... Yılın ilk günlerindendi ve her zaman olduğu gibj Adam Yayınları'nın paketi elime ulaştığında; "Han} gi kitaplar çıkacak" sevinci birdenbire yüreğimi kapr ladı. Yeni yılın kuşkusuz en anlamlı armağanlarından biriydi (öteki armağanlara da teşekkür)... : • ! Adam Yayınlan 1996'nın sonlarında Melih Cev*- det Anday'ın Toplu Şiirieri'ni iki cilt olarak yayırrp- ladı; her zamanki özenli basımla... "Rahatt Kaçan Ağaç" başlığını taşıyan birinci cilf- te; Anday'ın 1946-1975 yıllan arasında yayımlanan altı şiır kitabı yer alıyor: Rahatı Kaçan Ağaç (1946)?, Telgrafhane (1952), Yanyana (1956), Kolları Bağb Odysseus (1962), Göçebe Denizin Üstünde (1970-JJ, Teknenın Ölümü (1975). Ayrıca bu yıllar içinde ya1 zılmış ama kıtaplarına girmemiş şıirler de bu cilte eklenmiş. ^ "Ölümsüzlük Ardında Gılgamış" başlığını taşı,- yan ikinci ciltte de 1981-1995 yıllan arasında ya.- yımlanan dört şiir kitabı yer alıyor: Ölümsüzlük Arr dında Gılgamış (1981), Tanıdık Dünya (1984), G<> neşte (1990), Yağmurun Altında (1995). > Melih Cevdet Anday, ilkşiirini 1936 yılında yayım*- lıyor (Ukde, Varlık Dergisi). Altmış yılı aşkın bir şiir serüveni var Melih Cevdet Anday'ın. Bir bakıma çağ- daş toplum "projesiyle" birlikte atbaşı gidiyor. ] Melih Cevdet Anday'ın bu süreçte, yazınsal üre*- timindeki bilgeliği ve sorgulamasıyla özgürlükçû bir düşün adamı kimliğinde olduğunu bir kez dah$ vurgulamak gerekir. • 5 Şiir kuşkusuz ki, Melih Cevdet Anday için bir ya^- şama bıçımidir. Dünyayı anlama ve anlamlandırmş edimindekı imgesel bir müziktir. "Anlama" ile "a/v lamlandırma" bir kavram çifti olarak karşımıza ç\r kan ana eksendir. Mehmet H. Doğan, Anday'daki şiir ile anlam ilişkisini şöyle betimliyor: "Anday'ın şiirindeanlam arayışı, sonu gelmeye*- cek bir arayıştır; hem ozanı için, hem okunı için. Şiirini düz anlama değil de 'imgelerin çatışma 1 - sı'ndan çıkacak anlama dayayan birşairiçin de çok doğal bir şeydır bu. Yazılırken olduğu gibi okunur- ken de, hatta her yeniden okunuşta hep yeniden kurulması gerekir bu anlamın. Her bir yeniden ku- ruluşta daha bir zenginleşir, daha bir şiirteşir." Melih Cevdet Anday yaşayan (çağdaş) şiirimizin doruklarından biridir. Şiirleri, tema çeşitliliğiyle do^- ludut; ortak bir tema bulmak çok güçtürifÇÜn^ji zi,- hinsel süreç çok geniş bir ilgi alanına, insariı hay- retlere düşürecek derecedeki ilgi alanına yayılmış- tır. Ama. yine de "imgesel" bir çıkarımla, ortak bir temaya doğru kendimizi zorlarsak, bence karşırr»- za, (damıtılmış bir dilin üzerine kurulmuş bilge btr söylem çerçevesindeki) ölümsüzlük teması çıkar; Şiirin ölümsüzlüğü; şairin ölümsüzlüğü; yapıtın ölümsüzlüğü... • Melih Cevdet Anday'ın toplu şiirleri, bir başya'- pıttır kuşkusuz. Dergi ve gazetelerin çoksatar lis- telerinde belki yer almayacaktır ama; Nobel alacak evrenselzenginlikteki edebi bir yapıttır... Dün faksıma gelen mesajı yayımlıyorum: "Suç örgütlerini kuranlann ve onlara görev v$r renlehn, mutlaka yargı önüne çıkartılması konusur\ daki kararlı isteğimi göstermek; olayı soruşturan kiç şi ve mercilere destek vermek; demokratik, çağt daş, şeffaf hukuk devleti özlemimi duyurmak için 1 Şubat 1997 Cumartesi gününden başlayarak, her gün saat 21.00 'de ışığımı BİR DAKİKA sürey»- le karartıyorum. ı Ve bu ülkede yaşayan herkesi, bir ay süreyle h&r gün saat 21.00'de ışıklannı karartmaya çağınyorumT' Adam Kitabevi'nde Mumcu Hattası • Kültür Servisi - Adam Kıtabevı, dört yıl önce katledilen, gazetemız yazan, araştırmacı gazetecıliğın •< ülkemizdeki en önemlı adı, değerlı gazeteci ve yazar > Uğur Mumcu'nun anısına, kitabevinde 'Uğur Mumcu , Haftası' başlattı. 24 ocak 1993'te bombalı bir saldın sonucu öldürülen Uğur Mumcu'nun kitaplan Adam ^. Kitabevi'nde ayn bir yerde sergileniyor ve bütün Uğur Mumcu kıtaplannda yüzde 10 indirim yapılıyor. Adam Kıtabevi, -Uğur Mucu Haftası' 23-31 ocak tarihleri arasında gerçekleştırilecek. Tünkiye de 'Ulysses1 turlarında . • Kültür Servisi - 20. yüzyılda düny a edebiyatını kökteıy ve dennden etkileyen frlandalı yazar James Joyce'un 'Ulysses' adlı romanında öykünün geçtiği 16 Haziran 1904 tarihınin yıldönûmünde düzenlenen geleneksel "[ Bloom Günü'ne (Bloomsday),bu yıl Türkiye de katılacak; Romanın kahramanı Leopold Bloom adına her yılın 16 •: haziran günü Dublin'de düzenlenen geleneksel Bloom J Günü'nde, dünyanın tüm Joyce severlen bir araya 3 gelecek. Festival havasında düzenlenen Bloom Günü'ndeı Nevzat Erkmen'in çevirdiği ve Dublin Büyükelçisi Murat Ersavcı tarafindan James Joyce müzesine hediye edilen <• "Ulysses"'in Türkçesinden bölümler okunacak. , ı Roxy'de caz, new wave, Latin geceteri I Kültür Servisi - Roxy'nın önümüzdekı hafta programı etnik cazdan, soul ve funk'a. new wave'den Latın i. müziğine dek zengın bir programı ıçeriyor. Roxy'de bu •; akşam Murat Öztürk Nevv Wave-Alternatıve, salı akşarm Mehmet Günsur' Rock Diary, çarşamba akşamı Latin L> Gecesi yer alıyor. (230 29 06) -; BUGÜN .; • CRR'de saat 2O.3O'de 'ilhan Erşahin Beşlisı ve Eddie'* Henderson Konsen' tzlenebılir. (232 98 30) • DOB'da saat 20.00'de, R. Strauss'un 'Salome' adlı 3 yapıtı sahnelenıyor. J • AKS.\N.\T'ta saat 15.00'te lazerdısc'ten Prokofiev'ın 'Savaş ve Banş' orjerası izlenebılir. (252 35 00) '• M EVHENSELKİTTCRMERKEZİ'nde saat 17.00'de" Ken Loach'un yönettiğı 'Gızh Ajanda' adlı film izlenebılir. • ALMAN KÜLTLR MERKEZİ nde 'ÇevTesel Etki > Değerlendınme Çalışmalan' başlıklı sempozyum .i izlenebılir. (249 45 82) • TAR4NTA BABU KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ'nde saat 16.00'da Yılmaz Güney'ın yönettıği "Ağıt' adlı film ve saat 18.30'da "Ailede Şiddet' başlıklı o söyleşi izlenebilir. (235 28 59) j
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear