Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET t OCAK 1997 ÇARŞAMBA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Günaydın Türkiyem!..
YEKTA GÜNGÖR ÖZDEN Hukukçu
T
urkıvemız çağımn en bu- zm, başka bır anlatımla nerelere sürük-
vuk ulusal kurtuluş savaşı- lenmek ıstendığımızın belırtısıdır Eko-
nı utkuv la (zaferle) sonuç- nomık, sıyasal ve toplumsal sorunlar,
landıran unutulmaz kakra- 1919 ve sonrasının bılınçlı, ılkelı, ozen-
manlann hepımıze arma- lı, kararlı, coşkulu devıngen ozvenlı,
ğan ertıgı en kutsal varlık- onurlu tutumu, saygın duruşu anımsanır-
nı utku\ la (zaferle) sonuç-
landıran unutulmaz kahra-
manlann hepımıze arma-
ğan ertığı en kutsal varlık-
tır YoksunlukJarveguçluklergoğuslene-
rek olum-kalım uğraşı en oiumsuz koşul
larda başanlmış, •'>ok"tan "var" olma
nın onur kaiesi Turkiye Cumhunyetı,
sonsuza degın bağımsız yaşa>acak de-
mokratık bır \ apı ozlemıyle kurulmuş ve
çağdaş tum nıtelıklen edınmesı amacıy-
laTurkde\nmı gerçekleştınlmıştır Yurt
duşmandantemızhn aış kapukulluğun-
dan, kolelıkten kurtanlan bıre> ler, onur
ve erdem sayılan hak ve ozgurlukJennın
tumledığı kışılıklen ve tam eşıthkle ulu-
su oluşturarak ummet yaşamına son ve-
nlmıştır Ulusal varlıklanmızla değerle-
nmızın ozetı ve sımgesı bır ılkeler anı-
tı. Turkıyemızle ozdeşleşıp kurumlaşan,
Türkıye aydınlanmasının kaynagı yonu-
muz, volumuz, adımız, andımız, her şe-
yımız.Hiatürk'u her zaman anıyor v e an-
yoruz
Yeni yıhn ılk gununde, karşılaştığımız
uzucu, duşundurucu yakınma nedenı
olaylar, nereden gelıp nereye gitr.ğımı-
sa tasalanmaya ve umutsuzluğa yer ol-
madığındabırleşıhr Çözulmeveçokün-
tu, sovlemlennın, sıyasal tıkanıkJıkJar ve
kımı boşlukJarla güçlenmesı karamsar-
lığa duşurmemelıdır Hukuk devleünin
etkinligi, yurttaşlann du> arüğu erklerde
gorev alanlannın nitclik ve duzeyi göze-
tildikçe bırçok olumsuzluğun ustesinden
gehneceği kuşkusuzdur.
Başta ınsan gucu tum dogal kcrvnak-
lar tuketılmektedır Uyutulma \e uvuma
her bağlamda surmektedır Toplumsal
dokuda bozulma belırtılen vaygındır
Ahlak \e adalet çıkara ve kaba guce kı\-
dırılmaktadır Etnık \e dınsel avrımlar
kavga\a donuşmekte bolucüluk ınanç
somunısu \edın devletı gmşımcılerı de-
mokrasıden vararlanarak hızlanmakta-
dır Yolsuzlukiar aykınlıklar çelışkıler
tutarsızhklar tutukluklar tembellıkler
kokuşmusluk hrlenme \e çırhnlıkler kı-
mı gun suskunluk, kımı gun gulucuk kı-
mı gün değışık odünlerle desteklenmek-
te hukukdışılık ve kural tanımazlık be-
cerı sayılmaktadır yollu yakınmalar
bırbınnı ızlemektedır Daha neler ne-
ler
Duşunce ve ınanç ozgürluğunun gu-
vencesı, ulusal egemenlıkle demokrası-
nın kaynağı ulusal bırlığın dayanağı la-
ıklığı amaçlı bıçımde suçlayıp kaldır-
maktan, toplumu karartmaktan, eğıtım
ve öğretımı dınselleştırmekten, uygarlı-
ğa karşı dırenmekten gen kalmayacak-
lardır Vatanı olma>anın dını, aklı olma-
yanuı Allah'ı olmayacağını unutup dını-
nı kın, kınını dın yaparak halkımızı bır-
bınne karşı kışkırtanlar varlık nedenle-
nru ve gerçeklen yadsıyanlar, kendı so-
rumluluk ve suçlannı başkalanna yükle-
yerek kurtulmaya çabalayanlar önceden
de olmuştur sonra da olacaktır Bılım ve
sıyaset adatnlığı bır yana ınsanlık ve
yurttaşlık nıtelıklennden yoksun, bılım-
le ınancı ayıramayan, çarpıtma ve saptır-
ma ustası, aymaz, bağnaz ve sapkınlar
da öyle Ataturk aydınlığından gozlen
kamaşan, kafanın ıçıne değıl dışına ba-
kan, devlet, ulus, ulke, ınsan haİdan ve
demokrası bılgısınden uzak saldırganlar.
kımı uydular, kımı gostencıler, kımı ko-
tûler yıne boş durmayacaklardır Baskı-
lar, gözdağlan, sındırme, yıldırma, kor-
kutma, susturma oyunlan, kımı oyalama
ve çelmeler hıçbır çekınme duyulmadan
yınelenebılır Hepsı geçecek, bıtecek, er-
dem egemen olacaktır Gülüşün guzellı-
ğı, ezgının vuruşu dostluğun sıcakJığı,
ulusal aydınlılda anlam kazanacaktır
Nıce karanhktan çıktık Nıce yokluk-
larla boğuştuk Nıce engellen aştık Nı-
ce kıyımlardan kurtulduk Nıce ıç ve dış
dusmanı yendık Yenıden doğduk bır an-
lamda Yakınılan,rastlamaklaüzuldüğu-
müz sorunlan çözecek, pıshkten anna-
cak, yoksunluk ve yolsuzluklan önleye-
cek, aykınhk ve sakıncalan gıderecek,
yangınlan sondurecegız Karalarakola-
cak Yeter kı sağduyu yıtınlmesm, du-
yarsızlık genelleşmesın, toplumsal banş
bozulmasın vılgınlığa düşulmesın, bık-
kınlıkduyulmasın Hukukta, ekonomıde,
sıyasette gereken atılımlar yenıleme ve
duzeltmelerle mutlaka dûzlüğe çıkıla-
caktır Çeteler, soyguncu ve goygoycular
kalmaz Yeter kı devlete guvenımızı ko-
ruyalım, kendımıze saygımızı yıtırme-
yelım
Umutsuzluğa umutla, guçlûklere guç-
le, kotuluklere lyılıkle, tutarsızlıklara ka-
rarlılıkla, sapmalara ve saplantılara bıl-
gıyle, taşa ve kurşuna çıçekle karşı çıka-
lım Tanhsel deneyımlere, uzak-yakın kı-
mı orneklere karşın, bılımı dışlayarak.
bılım adamlannı kırgınhğa düşurerek,
yargıyı, kolluk guçlennı ele geçırmek
ıçın yıpratarak çıkrnaz sokaklara surük-
lemeye çalışanlar yalan-dolanla, sıyasal
odunlerle, kışısel yarar çabası ve çıkar
yöntemlenyle yıkmak ısteseler de başa-
ramayacaklardır Ulusal bırlığunız, sağ-
lam yapımız, soylu duruşumuz, her çır-
kınlığın ustesinden gelecektır Ferman-
fetva dönemıne ozenmeler, çağdaşlık öz-
lemını golgeleyemeyecek, genletmeye-
cektır Hukuk dışı gınşımler, usdışı öne-
nler, ınsanlık dışı soz ve davranışlar sa-
hıplennın utancı olarak kalacaktır Ya-
şam koşullannın ağırlığı bunaltsa, çalı-
şanlann haklı ıstemlen gereksız serthk-
le karşı lansa, unıversıtelerde gençlenmız
bırbınne karşı kjşkjrtılsa tankat bağlan-
tılanyla devlet kuşatılmak ıstense bay-
rağımızı selamlamayan, îstıklal Marşı-
mıza ayağa kalkmayan, Ataturk'ün adı-
nı anmaktan kaçınan kımılen, kımı yer-
lerde bulunsa da yannlanrruz aydınlıkur
Yeter kı kendını bılenler yurtseverler, na-
muslular, yureklı ve yığıtler, durmasın,
genlemesın Atatürk koşusu bıtımsızdır
Onurlu, erdemlı, görkemJı, gönenç ve
ennç ıçmde, mutlu, sağhklı ve coşkulu,
sevgı, saygı, ınan ve guvenle nıce yılla-
ra1
Yaşamboyuesenlıkdıleklenmle1
Gu-
naydın Türkiyem1
Yıhn aydın Turkı-
yem1
ARADA BIR
EKREM ATAER izısyen
Piyasa Müziği Kurbanı!
Son gunlerde ortalıkta muzık adına lokma kadar
bır çocuk dolaşıp duruyor Hangı televızyon kana-
lını açsanız bu takım elbıselı grandtuvalet yumur-
cak karşınızda Uzerıne gıydırılmeye çalışılan bu-
yuk adam goruntusunu çocuk gozlen ve gulucuk-
len ıle arada bır yırtıp çıkmaya çalışsa da sonuç na-
file Bu ufaklığa oyle bır gorev yuklenmış kı her ge-
çen saatın onu yaşaması gereken yıllardan bır o ka-
dar uzağa atacağı gun gıbı ortada O yalnızca ve-
nlen gıysılerı gıyen, soyle denılenı soyleyen, sıkı sı-
kı tembıhlenıp piyasa havuzuna salınan KuçukKır-
mızı Bır Balık Bır "piyasa muzığı" kurbanı' Aslın-
da bu senaryoyu bız daha once gormuştuk Bu
ufaklığı dıkkatlıce gozlemledığınızde pıyasanın bu-
tun talep ettıklerını bulmamak mumkun değıl Ha-
fif maço bır tavır, alabıldığıne one fırlatılan doğu ağ-
zı (şıvesı) daha oncekı senaryoya paralel ve çocuk
dunvasıyla hıç de ortuşmeyen repertuvar, sozler
vs
Işın ılgınç yanı, 12 yaşındakı bu çocuğun 120
bestesı olduğundan soz edılıyor "Bu bestelen na-
sıl yapıyorsun" denıldıgınde de "Heee oole gelıır
ışte" dıye kaçamak bır yanrt Her gece TV ekran-
lannı bombardıman eden bu kuçuk dahımızı (') ba-
şının ustune atılmış bırkaç banknotla şarkı soy\er-
ken gorunce donup kaldım 12 yaşından kuçukle-
re sıgara ve ıçkı satışını yasaklayan sıstem, rakı ka-
dehlen ve ve bol sıgara dumanı arasında feryat fı-
gan program yapmasına nasıl ızın venyor bılınmez
Bır başka trajık taraf ıse çocuğun babası tarafın-
dan plakçı abılere (') teslım edılmesı Ve asıl trajedı
bu babanın oğretmen olması Oğretmen, yanı bır
yanı baba bır yanı pedagog Ekonomık altyapının
bır oğretmenı bu ışe zorladığını kabul etmek mum-
kun değıl Nıce oğretmen dostlarımız aynı ekono-
mık darboğazlardan geçıyorlar Çocukta çok
onemlı bır yetenek mı var dıye duşunecek olsak,
bu sefer de karşımızdakı manzaranın pek de par-
lak olmadığını goruyoruz Lokma kadar bedenıyle,
damarlarını patlatırcasına bu çocuğu bağırtmak,
ne oğretmen olmanın, ne baba olmanın, ne de plak-
çı abı (') olmanın vıcdanına sığar
Muzjğın çocuk yaşlarda başladığı bır gerçek Idil
Bıret'lerı, Suna Kan'ları hepımız bılıyoruz Bu ışte
ışe başlayan muzık değıl, doğrudan doğruya pıya-
sa Anlaşılmayan bır başka yan ıse TV kanallannın
çocuğu vıtrıne oturtmak ıçın bınbırlen ıle yanşır hal-
de olması Şımdı 70 mılyonun bu çocuğun aldığı
nefesten haberı var, ama Mehveş Emeç'ın geçen-
lerde verdığı mukemmel konserden kaç kısyi haber-
dar edıldı Kaç TV ekranı bunu haber olmaya yara-
şır buldu"71
Bırakın onu, yapılan talk-show'larda
"Sevgılın varmt" dıye sorulan soruları once afalla-
yıp sonra da "olmaz oyle şey" dıye yanıtlayan ve
bol bol anlamsız kahkahaya boğulan bır yapılan-
mayla karşı karşıyayız
Tabıı sıstem, yenı Kırmızı Balıklan yakalamak ıçın
oltasının ucuna oyle yemler takıyor kı şaşmamak
elde değıl Çocuğun bırkaç ayda aldığı daıre ve ba-
basına gonderdığı paralar bunlardan sadece bırka-
Ç'
Pekı, bundan sonra ne olacak? Sesı bıraz dıkka-
tı çeken ne kadar çocuk varsa apar-topar studyo
kapılarında kuyruk "Amcası şunun sesını dınle-
sen" dıye yalvaryakar bır suru ana-baba, ve gerı-
de yaşanamamış onlarca yıl, yıtırılmış onca çocuk
kalbı ve kavanozlar dolusu Küçuk Kırmızı Balık
Bu ışe ne olursa olsun yasal bır çerçeve çızılme-
lıdır Gerçekten boyle bır yetenek sezılryorsa, bu ço-
cuklarımız devlet tarafından konservatuvarlarda bır
anlamda koruma altına alınmalıdır Piyasa anlamın-
da muzık yapma ve bu uretımı paraya çevırme so-
rununa yaş sınırlaması getırılmelıdır Insan yaşamı-
nın en guzel yıllarını, sıstemın boylesıne oğutmesı-
nın onune geçılmesı ıçın, tum anne ve babaları,
eğıtımcılerı, pedagogları, muzısyenlen, Kultur Ba-
kanlığı ve Mıllı Eğıtım Bakanlığı'nı, yetk/lı yetkısız
herkesı bu konuda duyarlılığa çağınyorum
Çocuklanmızın çarçur edılmesıne ızın vermeye-
lım Bırakın Kırmızı Balıklar gollerde yaşasınlar, ka-
vanozlar onlara çok dar
ANKARA 23. ASÜYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ
EsasNo 1996/319 KararNo 1996/393
Davacı Menşure Doğan vekıiı tarafından davalı Naz-
mı Doğan aleyhıne açılan boşanma davasının yapılan
yargılaması sonunda Davanın kabulu ıle Çankın, Kur-
şunlu, Çavundur köyü, C 019'01 S 33 K ll'denüfu-
sa kayıth Zülfıkar ve Gulgözel'den olma 20 3 1965 D 'lu
davacı Menşure Dogan ıle aynı >erde kayıtlı îbrahım ve
Hahce'den olma 3 7 1956 D'lu davalı Nazmı Doğan'ın
şıddetlı geçımsızlık sebebı ıle boşanmalanna, Nafaka,
tazmtnat ve ucretı vekalet hususlannda bır karar ıttıhazı-
na yer olmadiğına, 873 400 TL harç dahıl yargılama gı-
derlennın davahdan alınıp davacıya venlmesıne karar
venlmıştır Iş bu ılanın yayımlandığı tanhten 15 gün son-
ra teblıg edılmış sayılacağından ılandan ıtıbaren 15 gün-
luk yasal sure ıçensmde adı geçen karan temyız etmedı-
ğınız takdırde hukmun kesınleşeceğı ılanen teblığ olunur
22 11 1996 Ilan edılecek davalı-Nazmı Doğan
Basın 127534
TARTIŞMA
Çankaya, "Ezankaya" Olmalıymış!
S
evgılı dostum
ve meslektaşım
avukat Celal
Ülgen,17
Arahk 1996
gunu
Cumhunyet'm "Otaylarve
Görüşler", sutununda çok
önemlı bır konuyu getırdı
gundeme Bağnazlığın
nerelere ulaştığını çarpıcı
bıçımde anlatrı bıze Yıllar
yıh "Çankaya" olarak
bıldığımız ve Ataturk'ün de
soluk aldığı Çankaya
Koşku'nü "Ezankaya"ya
dönüsturmek ısteyenlen bır
televızyon kanalmdakı
açıkoturumdan ahntılar
yaparak gozlenmızın önüne
serdı Şaşırdık kaldık
Ataturk devnm ve
ılkelennden bugune değın
venlen odünler, doğanın ılk
yasası olan noşgoruyu,
anlamsız bır hoşgörmezlığe
çevırmıştır yurdumuzda
Once Ataturk'ün
amaçladığı ınsanlık ıdealı
bır yana bırakılarak,
dindaşhk ülküsü
pekıştınlmıştır Sonra da
ulusallığa davalı siyasal
bırun >enne. dıne dayaiı
çağchşı bınm getınimek
ıstenmıştır
Anayasaya ve yasalara
karşın, sıyasal sorunlarla
dınsel sorunlann bırbınne
karıştınlması, dının
sıyasallaştınlması yuzunden
bır kavram karmaşası
yaratılmış duşmanlık
cephelen oluşturulmuştur
Bugun ulaşılan nokta budur
Hıç kuşkusuz bu noktaya
bırdenbıre gelınmemıştır
1950'den ıtıbaren
Atatürk'ten uzaklaşılmaya
başlandığı ıçın, turlu
gencılık olaylan yanında
çan sesuıin kiüse>« ozgü
olduğu savlan da atılmıştır
ortaya 1980'lerde
Kutahya'nın en buyuk
ılçelennden bın olan
Tavşanlı'da, çan sesıne
hatta çalar saatlere
katlanamayan bağnaz
duşünce yandaşlan
camılerden çalar saatlen
kaldırmıştır Tavşanlı
Muftûsü'nun buyruğu ıle
camılerdekı çalar saatler
sökulup atılmıştır
Gerekçe şudur "Her çaoda
bır şeytan v-ardır. Çan ve
çıngırak şevtanın
duduğudur İçınde çıngırak
bulunan bır kervanla
melekler arkadaşuk
yapmaz. Duvariara asülı
bazı büyük saattenn sesı çan
sesıne benzer. Muslumanlar,
zılını ıptai etmeden bu
saarJtn duvarianna
asmamalıdırlar Hele zilı
ormeden once musıkı aJeö
gibı ses çıkaranlar var, onlar
daha da berbatür."
"Musıkısız devrim olmaz"
dıyen Mustafa Kemal'e
düştnan olanlar, musıkıye
de çalar saatlere de düşman
olmuşlardır
işte boylesıne müftulenn
yetıştırdığı polıtıkacılar
şımdı televızyon
kanallannda boy
gostermektedırler
Bu bağnaz duşunce bu
kara, kapkara ılkellık,
gazete sayfalanndan
televızyonlara sıçramıştır
Çağdışı bır eğıtım, ülkemızı
boylesıne bır aymazlığa
surûklemıştır
Bu gıdışı bır noktada
durdurmak, Türk ulusu ıçın
yaşam koşuludur
Bunun da tek yolu,
Ataturk'ün gösterdığı yönde
yürümek, eğıtım bırlığınde,
akıl ve bılımde ınsan
haklan ulküsunde
bırleşmektır
Aksı takdırde bugun
Çankaya'yı Ezankaya'ya
dönüştürmek ısteyenler
yann Çankınlan,
Çandarlılan değıştırmeye
kalkışacaklar ve bu güzelım
ülkeyı yaşanmaz bır
duruma getırecekler
ıçınden çıkılmaz bır
kargaşaya
surukleyeceklerdır
M. İskender
Özturanlı
.,. •»W
>
v j •*»
1996 yılında bizim daha da buyumemizi sağ-layan
tum sponsorlarımız, muşterilerimiz ve bir
numaralı izleyicilerimize
SONSUZ
TESEKKURLERIkı yıl gıbı kısa bu
1
surede sızlenn gosterdıgı
olağanustu ılgı ve destekle tam oniki şehirde;
Istanbul Ankara, Izmır, Bursa, Kaysen, G7\ntep,
Adana, Konva Antalya Trabzon, Izmıt ve
Eskışehır'de yayına geçen, en çok reklam alan
kanallar arasında altıncı sıraya yukselen ve yenı
yüdavenndedurmayıpbırçok 'ılk'lere tekrar
ımzasını atmaya hazırlanan bır numaralı kanalınız,
1997 de kalitesi, muziği ve çığır açan
programlanyla gençlenn bır numaralı kanalı
olmava devam edecek
Size 1997 yılında yine
zevkle izleyebileceğiniz
bir kanal sıınmak üzere
kolları sıvadık;
Duzeylı dınamık ve kahteb programlar, gençlenn
bir numaralı VJ'leri, sızler tarafından yılın
"Bir Numaralı" seçilenrauzikprogramlan,
Dunva gençlenmn bır numarab kanalı
MTV ıle ısbu-lığımız ve Turkıye'nın bır
numaralı sponsorlan sayesınde 1997'yı
sabırsızlıkla beklıyoruz
Keşke Yaşam Number One TV gibi olsa
• Number One TV, bır Karacan - Yelkencı - Raks Ortaklığıdır
kent)
Sportline
PENCERE
3'iincü Binyıl!..
1997'nın ılk gunu
Saatkaç?
Kaç olursa olsun, bır şey değışmez, takvım yap-
rağına gore 2000'e 3 kaldı, ama daha da otesını du-
şunmekten kım kımı alıkoyabılır? 'Yıl' cuce, 'yuz-
yıl' bodur; artık ınsanlığın 'binyıl' "mıllenıum" kap-
samında duşunmek olanağı var
3'uncu Bınyıl'a 3 kaldı
Son donemlerde bızım toplumu 'vızyon' moda-
sı sarmıştı, burnunun ucunu goremeyenlerde bıraf-
ra tafra kı sormayın, bunlar sağa sola oğut venyor-
lardı
- Buyuk duşuni
Nıce buyuk?
•
Insan ınsan olalı kendısını duşunmekten alıkoya-
mamış, ıkı bın yıl once, ınsanlığın geleceğjnı 1000
yıllık bır evrede duşunenlenn sayısı az değıl, ama,
hepsı de varsayımlannı Hazretı Isa'nın yenıden dı-
nlışı uzenne kuruyorlar
Ne dıyorlar
"Isa doğumundan üç bın yıl sonra gözlennı ye-
nıden dunyaya açacak Işte o zaman, gokten ınen
bır melek ıblısı bağlayacak, bın yıl sureyle cehen-
neme kapatacak Hınst/yanlık uğruna can veren-
ler dınlecek Insanlar mutluluktan ne yapacaklan-
nı bılemeyecekler Bu süreçte şeytan ateş gölüne
atılacak, sonsuza değın azap çekecek, kuyruğunu
bıle kımıldatamayacak, doğruluk dönemı başlaya-
cak, yalan ortalıktan kalkacak, Hınstıyanlığın ege~
menlığınde yenı bırdünyevı saltanat kurulacak, ın-
sanlık kurtulacak "
Bu ınanç neye dayanıyor7
Incıl'e
"Bınyılcılar" yaşasalardı, uç yıl sonra başlayacak
yenı Bınyıl'da varsayımlannın doğru olup olmadı-
ğını gozlenyle gormek olanağını yakalayacaklardı
Belkı bugun Bınyılcılann geleceğe donuk duşunce-
len saçma sapan gorulebılır, yıne de bın yıl sonra-
sını duşunmek bıle ınsanoğlu ıçın aşama sayılma-
h
3'uncu Bınyıl'ın eşığındeyız
Bız ne duşunuyoruz1
?
•
Gunümuzde bınyılcılık değıl, ama, yuzyılcılık oy-
namak ısteyen bıle pek yok, daha çok bırkaç yıl ote-
sıne enşmek ıstıyoruz Ne yazık kı ufkumuz genış
değıl, efendısının buyurganlığıyla sınırlı kole gıbıyız
Okyanusun ötesındekı bırdevletın başkanı keramet
gostermış
"- Yenı Dunya Duzenı kurulacak'"
Hıç tartışmadan eleştırel aklın suzgecınden ge-
çırmeye yonelmeden, ınsanı ve toplumu duşun-
meden, yukandan aşağıya doğru saptanan bu mo-
delın ıçıne sığışmak ıçın neredeyse bırbırımızı yıye-
ceğız Egemenın buyurganlığına karşı çıkıp gelece-
ğın tartışmasını yapmak ısteyenlercanımızı sıkıyor,
bunlar pışmış aşa su katmak ısteyen kotu kışılersa-
yılıyor, dersımızı ezberlemekle yetınıyoruz
- 21'ıncı yüzyılın duzenı ne?
- Yenı Dünya Duzenı
- Kım demış?
- ABD Cumhurbaşkanıi
Emır buyuk yerden . *
Ism
Geçmışten geleceğe doğru bakıldığında, tanhın
dunya coğrafyasındakı yorungesınde gorulen ne?
Bugunku ınsan mutluluğa enşmek ıçın Hazretı
Isa'nın dınlışını mı bekler? Hayır*
Çunku çağdaş ınsanın Mesıh'ı kendısıdır
3'uncu Bınyıl'da ınsan daha çok ınsan olacak
Nerden bılınıyor^
Gelecekbılım, geçmışbılımın devamıdır, ınsanın
ozgurleşmesı gokten zembılle ınen bır armağan
değıl, ınsanın geleceğı, ozgurluğuyle eşanlamlıdır
Yenı yıl hoş geldın, sefa geldın
1
Ulusal bır kurum olan
ATATÜRK VAKFI
Mustafa KEMAL TURKlYESl'mn butun yurttaşlannın
yenı yılını kutlar, 1997'nın ulkemız ve ulusumuz ıçın bır-
lık, beraberlık, esenlık dolu olmasını dıler
YONETİM KURULU
"Atatürk Vakfı'nın çalışmalanna katılmak ve destek
vermek ulusal bır görevdır"
ATATÜRK VAKFI
Taksım Istklal Cad. No: 2 7/4 Istanbul
Tel.: 0.212 293 26 33 -34 Faks: 0^12 252 72 73
1997 vılınm
Demokratıkvelaıkcumhunvetımızde la
ık devlet duzenınden aslaödımventaıeyerek,
ulkermzın butunlu|ü toplumumuzun mıllı
bırlık ve beraberlığı ve ulusal onurumuzun
korunmasının tek şartı olan Ataturk ıikelen-
nın kesın bırbıçımde uygulanarak, ça^daşul-
kemta ortaçag karanlığuıda yaşayan Arap aJemmııı ıçıne çekmek
ve çağdaş cumhunyetımızı mollalar cumhunyetıne şmatçı Islam
cıunhunyetıne donuştürmek ısteyen bagnaz ortaçag kafalıtoşıve
zumrelenn başlattığı ırtıca hareketıne artık yeter denılmesmın.
Kutsal dınınuzın her turlu çıkarçevrelenDceısnsmannınönlen
mesı ve dının sıyasete alet edılmemesuun ve bu konuda tankatlar
\e dınxn sıyası etkınlıklerme bır an once son venlmesmın, ainı sı-
yası partılerce esas alınmasuıın,
Ülkemızdekı gafletvedalaletıçındekıyönetıcıJerle unıterdevle-
temıze, çağdaş demokratık ve laık cumhunyetımıze karşı ıhanet
içınde bırbırlenjle yanşan mıllı şuur ve tanh bıuncuıden >oksun
koktendıncı etnık aynlıkçı yenı Osmanlı ve 2 cumhunveiçılenn
artık gerçeklen görmesımn
EvTensel ınsan haklanna ve demokrası)e dayaiı \em duıya du-
zenının de nasıl bır emperyalıst ve somürgecılık duzenı olcuğunu
yaşayarak gordü|urauz bu donemde, Buyuk Ataturk ua göserdığı
hedefler ve çızdığı Mısak ı Mıllı sınırlanndan kan ve can pahasına
da olsa, asla vazgeçılmeyeceğı esasuıın tum toplumunnzzun ulusal
bılıncıne >erleştmlerek Ataturkçu bır toplum oluştunılmasmn
Ve ûlkemızın yenjden Ataturk Türkıyesı'ne dönmesıntn
Bağlangıcı olmasını dıhyoruz
MUSTAF4 KEMAL DERNEĞt
GENEL BAŞKAM
A\ KÂMRANBAR.O*
ŞİŞLİ 2. ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
DosyaNo 1995/453
Davacı Istıratı Sabuncakıs vekılı Av Gulten
Külahlıoğlu tarafından davalı Istanbul Vakıflar Bölge
Mudurlüğü aleyhıne ıkame edılen gaıpiık davasının
yapılan duruşması sonunda, Istanbul, Şışlı, Tatavla Köyû,
cıltno 24, sayfano 106,kütuksırano 1'de nüfiısa layıth
Istratı Sabuncakıs ve Vırgınya'dan olma 1306-1304
doğumlu Pavlı Sabuncakıs'ın hayat ve mematıaakiında
malumatı olanlann hâkımlığımızın 1995/453 esas >ayılı
dosyasına bıldırmelen ve ışbu ılanın en az uç keztdaar-
lanması MK'nın 530/2 maddesı gereğınce ılaaen eblığ
olunur 18 12 1996 Basın 126481