Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1 HAZİRAN 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABITATII
JSivil toplum örgütleri, emniyet güçlerinin belgeleri kontrol etmesi ve örnek toplamasına tepki gösterdi
STK Foramu'na poKs engeH
OKTAY EKİNCİ,
MEHMET
DEMİRKAYA,
GÜNNURİLHAN,
MELTEM FIRATLI,
ÖZGÜR ULUSOY
HABITAT-II'nin Türkiye'de yapılmasına
karşı çıkan 28 sivil örgüt tarafından
düzenlenen -Ahernatif HAB1TAT"
etkinlikleri polis engeline takıldı.
Aralannda lnsan Haklan Derneğı. Tüm
Sağlık-Sen, Çağdaş Hukukçular Derneği
tstanbul Şubesi'nin de bulunduğu 28 sivil
toplum kuruluşunca Osmanbey'deki La
Bella Dügün Salonu'nda gerçekleştirilen
"Alternatif HABITAT Forumu"
durduruldu. Dün forum standlannın
olduğu bölüme gelen güvenlik güçleri
toplantılann izinsiz yapıldığını öne sürdü.
Güvenlik güçlerinin sözleri üzerine
katılimcılar eşyalannı toplayarak salonu
terketti. Forumun engellenmesi üzerine
tçişleri Bakanı Ülkü Güney'e bir mesaj
gönderen İHD Genel Başkanı Akın
Birdal, Güney'den girişimde bulunmasmı
isteyerek. "Güvenlik güçlerinin derhaL bu
taciz ve engellemelerini
durdurmalarını.salon çevresini
boşaltmalarını istiyoruz" dedi.
HAB1TAT-1I çerçevesinde düzenlenen
sivil toplum kuruluşlan (STK)
etkinlikleri. emniyet güçleri tarafından
yakin takibe alındı.
Forumlann gerçekleştirildiği İstanbul
Teknik Üniversitesi Taşkışla
Kampusu'nda görev li resmi ve sivil çok
sayıda polis. gün boyunca dağıtima
hazırlanan belueleri kontrol ederek
örneklertopluyor. Emniyet görevlilerinin
bu tutumundan tedirgin olan Türk sivil
toplum kuruluşlan da bu rahatsızlıklannı
ironik bir dille kaleme alarak kampus
duvarlarına astıklan bildirilerde dile
getirdiler.
STK forumlannın gerçekleştirildiği İTÜ
Taşkışla Kampusu"nda görevli emniyet
görevlileri gün boyunca dağıtıma
hazırlanan belgeleri kontrol ederek
örnekler topluyor.
HAB1TAT-U süresince yabancı ülkelerden
gelen STK'lerin aksine BM'de geçerli
dokunulmazlıktan yararlanamayan \e bu
yüzden fikirlerini özgürce dile
getiremediklerini söyleyen Türk STK'leri
de emniyet görevlilerinin bu tutumundan
yakınıyorlar.
Bu arada önceki gün başlayan STK
forumları da ufak tefek aksaklıklara
rağmen sürüyor. 60 ülkeden 6 bin kişinin
başvurduğu forumlara ilk günkü katılım 2
bin kişiyi buldu.
Resmi açılış bugün
Forum alanında bulunan standlann 3'te
ikisi de faaliyete geçti. Forumun resmi
açılışı bugün saat 15.00"te İTÜ G
amfisinde yapılacak. Aynı akşam saat
20.30'da da İTÜ Taşkışla binasının arka
bahçesine kurulacak çadırda açılış
seremonisi düzenlenecek.
Sendikalar Forumu'ndan çağrı
'Çahşanı ezen
politikalar
terk edflmeli'
HABITAT-II Konferan-
sı'nın "ortagr Sendikalar
Forumu. dünbaşladı. Forum-
da. yaşanabılır kentler yarat-
manm ekonomik kalkınmay-
la birlikte mümkün olduğu
belirtilırken küreselleşen
dünyada çalışanlar aleyhine
büyüyen liberal politıkaların
terk edılmesı istendı. Llusla-
rarası Inşaat ve Agaç lşçılen
Federasyonu temsilcisi Llf
Asp. kentleşmenin çok yoğun
yaşandığı dünyada 750 mıl-
yon insanın istihdam dışında
veçok ağırkoşullarda yaşadt-
ğını belırterek "Çalışma ve
konut hakkı.temel insan hak-
kıdır. Sendikalar dahil tüm
örgütler. hükümetler ve hü-
kümet dışındaki kunıluş lar
sorunun çözümü için önemli
rol oynavacakOr" dedı.
Türk-lş'ebaglı Yol-IşSen-
dikası ile Uluslararası Inşaat
ve Ağaç Işçilerı Sendika-
sı'nın bırlikte düzenledigi
Sendikalar Forumu dün Hil-
ton Oteli'nde. bir buçuk saat
sürenbirkonferanslabaşladı.
Konferansta konuşan Avrupa
Konseyi Temsilcisi Rinaldo
LacateHi. konüt edrnme hak-
kını. ev sızlığın azaltılması ve
konut fiyatlannın ulaşılabilir
kılinması şeklınde ele aldık-
lannı söyledı. Lacatellı. Av-
rupa Konseyi Sosya! Kalkın-
ma Fonu'nun Türkiye ve ben-
zen ülkelere sosyal konut in-
şaatı konusunda yardımlarda
bulunduğunu belirtti.
Konferansın başkanhgını
yapan Ulf Asp ise dünyada
750 milyon insanın istihdam
dışında ve çok zor şartlarda,
1 milyar kişinin ıse fakırlik
içinde yaşadığını dile getirdi.
550 milyon insanın ber gece
aç uyudugunu vurgulayan
Asp. "Dünyada 500 milyon
çocuk ilköğretimden vararla-
namıyor. Çahşma ve konut
hakkı. temel insan hakkıdır.
Sendikalar dahil bütün örgüt-
ler, hükümetler ve hükümet
dışı kuruluşlan bu sorunun
çözümü için önemli rol oyna-
yacaklardır" dedi.
Çalışma ve Sosyal Güven-
lik Bakanı Emin Kul'un da
katıldığı konferansta Devlet
Bakanı Ali Talip Özdemir.
yerleşım \ e kentleşme açısın-
dan. "hükümetinin projesini"
aktardı. Özdemir. Türkiye'de
konut ihtıvacının eıderilmesi
ıçın uygun finansman model-
lerınin geliştırilmesı. yeni ge-
cekondu alanlanna olanak ta-
nınmamak için yaratılan rant-
ların kamuya aktarılması.
özürlülerın ve kadınlann ev-
lerinde. kentlerde rahat yaşa-
masını sağlayacak koşuİlann
yaratılması ıçın gerekli yasal
düzenlemenın yapılması gibi
bir dizı projeyı anlattı.
Türk-Iş Genel Başkanı
BayramMeral ise 1%0'li yıl-
larda beninısenen ve IMF ile
Dünya Bankası tarafından ge-
lışmekte olan ülkelere dayatı-
lan yeni liberal polıtikalann
terk edılmesini istedı. Küre-
selleşen dünyada kentlere ve
dünyaya, uluslararası serma-
venin çıkarlannın degil. çalı-
>an yıgmların ekonomik ve
sosyal çıkarlannın hâkim ol-
ması gerektıgını belirten Bay-
ram Meral, şu önerileri sun-
du:
"Herkese veterli ve ucuz
konutve bannmaimkânısağ-
lanmalı. Konut piyasalan ka-
munun denetimi ve vönlen-
dirmesindeolmalı. Konut üre-
rimi ve kcntsel yönetimlere,
kentiilcrin kanhmı sağlanma-
lı. Kamu istihdamı veniden
bir kamu politikası haline ge-
tirilerek kenderdeki voksullu-
ğun esas nedeni olan işsizliğin
ortadan kaldınlması hedef-
lenmelidir.-
DİSK Genel Başkanı Rıd-
van Budak da yaptığı konuş-
mada. kentlerin en saglıksız
bölümlerinde yaşayan insan-
ların emekçıler oldugunu
söyledı. Budak. "Buinsanla-
nn ekonomik olarak giiçlen-
mesini sağlamak. gerçekten
yaşanabilir kentler oluştur-
manın bir koşuludur" dedi.
Tarım alanlanndan. tüm dün-
yada savaşlardan kaçarak
kentlere göç eden milyonlar-
ca insanı iş sahibi yapmadan
güvenli v e sağhklı bannaktan
söz edilemeyeceğıni v urgula-
yan Budak. sorunların çözü-
mü için "küreselölçektedaya-
nışmayı öne çıkarmak"* ge-
rektıginı kaydetti.
Gün boyunca düzenlenen
iki forumda ise özellikle AB
temsilcileri, yaşanabilir kent-
lenn oJuşturulması için kamu
yatınmlannın yanı sıra özel
sektörün bu alanda yatırım
yapması gerektığini belirttı-
ler.
HAB1TATDOSTLUĞU-HABITAT ll'degörevli kişiler arasındasıcakilişkilerdekuruluvor. Dilleri veküKür-
leri arasındaki farka karşın kurulan bu ilişkiler, karşılıklı alınan isim ve adreslerle kalıcı kılınmaya çalışılıvor.
İstanbul'da dün gerçekleştirilen etkinlikler arasında Parlamenterler ve Vakıflar Forumu da buiunuvor. Saban-
cı Center'da gerçekleştirilen ve dünyada ilk olma özelliği de taşıyan Vakıflar Forumu'nun ilk toplantısında sivil
toplum kuruîuşlarının. özelde de vakıflann bütün dünyada demokrasinin geliştirilmesindeki önemi tartışılır-
ken bir "deneyim alışverişinin" de temelleri atıldı.(Fotoğraf: KUBtLAY TL'NTÜL)
Yerel yönetim eylem plam
HABITAT-II Konferansına sunul-
mak üzere. iki gündür çalışmalannı
sürdüren Dünya Kentler ve Yerel Yö-
netimler Kurultayı bir deklarasyon
hazırladı. Deklarasyonun. "Ulusla-
rarası Topluluktan İstediklerimiz"
listesinin birinci maddesinde "Des-
teklenen bir insan kalkınması, eşgü-
dümlü ve tamamlav ıcı bir tarzda, uy-
gun kaynaklann seferberliğiyleönce-
likler listesinin en başında yer alma-
lıdır" denildi. Harbiye'deki Askeri
Müze Külrür Sitesi"nde önceki gün
başlayan Dünya Kentler ve Yerel Yö-
netimler Kurultayı dün. konferansa
sunulacak olan deklarasyon üzerin-
deki tartışmalarla tamamlandı.
Montreal Belediye Başkanı ve
Metropolis Başkan Yardımcısı Pier-
reBourquetarafından sunulan kurul-
tay bildirgesınde küresel planlama ve
yerel planlama arasında paralellik
sağlanması istenerek şöyle denildi:
"Küresel eylem planı, ulusal
planlar ve verel gündemlerle bağ-
lantılar kurulmasını ve arabirim-
ler oluşturulmasını sağlar, özel böl-
gesel koşulları ve öncelikleri göz
önüne alır. Bu ara birimlerin ta-
nımlamaları ve örgütlenmeleri
bağlamında, Rio de Janeiro Çevre
ve Kalkınma Konferansı'nda ka-
bul edilen küresel Gündem 21 ger-
çekleştirilmesi için uygulanan Ye-
rel Gündem 21 çalışmalarında ye-
rel yönetimlerin toplu denev imleri
göz önüne alınmalıdır."
Deklarasyonda aynca. kentler ve
yerel yönetim delegelerinin gerçek-
leştirmeyi üstlendiklerikonularday-
eraldı. Yerel yöneticilerin gerçekleş-
tirmeye çalışacaklan konular şöyle
düzenlendi:
1. İnsanlığa yönelik her rürlü teh-
dide karşı etkin bir rol almak ve vok-
sulluğa,cehalete, hoşgörüsüzlüğe,dış-
lamalara, güvensizliğe. çev resel bo-
zulmaya ve kültürel vozlaşmaya kar-
şı savaşmak.
2. Bölgelerimizde. kentlerimizde.
kasabalanmızda ve köylerimizde.
bütün önemli yerel güçlerle (topluluk
tabanlı örgütler, mahalle ya da köy
dernekleri. sivil topluk kuruluşlan,
özel sektör. profesyonel gruplar. sen-
dikalar vb) etkin bir işbirliği içinde
katılımcı kalkınma politikalan uygu-
lamak.
3. Verel düzeyierin karmaşıklıkla-
nna ve özelliklerine uyaıianmış vö-
netim vöntemlcri ve insan yeıieşimle-
rinin fİnansmanı ve yönetimi için uy-
gun biçimler bulmak.
4. Bölgelerimizin. kentlerimizin,
kasabalanmızın ve köylerimizin yö-
netimlerinin saydamlığını ve verim-
liliğini arttırmak, halkımızın gereksi-
nimi olan hizmetleri vermek ve böy-
lelikle bir sivil birliktelik bilinci ge-
liştirmek.
5. Gücün ve yetkinin eşit dağıtımı-
nı sağlamak için gerekli dü/enlemele-
ri vaparak kadınlann verel vönetim-
lerin karar alma mekanizmalarına
katılımlan için her fırsatı değeıien-
dirmek.
6. Halklar arasında ilişki kurulma-
sını. deneyim alışverişlerini ve yerel
aktörler arasında ortaklıklargeliştiril-
mesini özendirmek için. yerel yöne-
timlerin ulusal. bölgesel ve uluslara-
rası kurumlannın da desteğiyle. ye-
rel yönetimlerimiz arasındaki doğru-
dan işbirligini güçlendirmek.
7. Teknik yardını, teknotoji ve
knovv-hoH trasferi ve pratisyenler
arası işbirliğiyle daha ivi hedefli
tek merkezden yönetilmeyen bir iş-
birliği oluşturarak, yeni teknolojik
gelişmelerin dönüştürücü potansi-
yelinden yararlanmak.
8. Özellikle btlgi yayarak ve belir-
li yerel göstergeler oluşturarak dev-
letler. uluslararası topluluk ve bütün
ortaklarla. yerel düzeydeki etkinlik-
ler ve uygulamalara ilişkin yapıcı di-
yalogjar geliştirmek.
9. Özellikle. bu mecliste bir ara-
ya gelen kentlerin ve yerel yönetim-
lerin küresel eşgüdümüv le. av rı ay-
rı etkinliklerimizin planlanması
üzerine çalışmak. Bu eşgüdüm, bi-
zim uluslararası topluluk önünde-
ki sesimiz olacaktır ve HABITAT
gündemindeki küresel eylem planı-
nın, yerel düzeyde uygulanmasının
yolları ve araçları görüşülecektir.
10. Gelişmiş ülkelerin gayri safi
milli hasılasının en az 0.7"sinin az ge-
lişmiş ülkelerle işbirliği programlan-
naaktanlması isteminin gerçekleşti-
rilmesinde etkinroloynamak.
11. Konferansın önerilerini kendi
sorumluluk alanımız içinde yerine ge-
tirmek ve av rı av rı yerel yönetimleri-
miz temelinde etkilerini değerlendir-
mek.
Cemiye yerleştiler
HABITAT
polisleri
aç kaldı
• Güvenliği sağlamak
için tstanbul
dışından getirilen
polisler. yatacak yer
sorunu ve öğlenleri
kumanya
verilmemesi
yüzünden perişan
oldu.
HABITAT-II nedeniyle
İstanbul'da
görevlendirilmek amacıyla
Ankara. Konya. Kayseri ve
Kırşehir'den getirilen
polisler. yatacak yer ve
yemek sorunlan
çözümlenmediği için
stresle görev yapacak.
tstanbul dışından getirilen
600 güvenlik görevlisi.
Kuruçeşme'de demirleyen
Akdeniz gemisine
yerleştiriidi. 300 yatak
kapasiteli olan gemide
polislerin ancak yarısı
yatabiliyor. Geri kalan 300
polis. arkadaşlan uyurken
İstanbul'da parklarda
dolaşıyorlar.
Gemide sadece sabah ve
akşam yemeği verildiği -
için polisler öğlenleri
yemek sorunlannı da
kendileri çözmek zorunda
kalıyor. Şehirdışı göreve
çıkrnalanna karşın
herhangi bir harcırah da
almayan güvenlik
görevlilerini. görev
yapacaklan bir ay
süresince uykusuzluk ve
açlık nedeniyle stresli
günler bekliyor.
Polisler, Emniyet
Müdürlüğü'nün bu
sorunlarını bir an önce
çözmesini bekliyor.
BM'nin kendileri için kışi
başına günlük
lOOdolarverdiği
yolunda bir duyum alan
polisler, harcırah verilmesi
için Emniyet
Müdürlüğü'nün ilgisini
bekliyor. Ancak HABITAT
Güvenlik
Müdürlüğü'ndeki BM
yetkilileri. bu duyumun
yanlış oldugunu.
İstanbul dışından
gelen Türk güvenlik
güçlerinin bütün
giderlerinin Türkiye
tarafından karşılanması
gerektiğini kaydertiler.
ABITAT YORUMUI OKTAY EKİNCİ
HABITAT-II
Konferansı. Bir-
leşmişMilletlerta-
rihinde ilk kez 'sivil toplum kuruluş-
lan'nm (STK'ler) geniş katılımıyta ya-
pılıyor. Bunun temel nedeni. insanlı-
ğın geleceği için belirlenecek evren-
sel politikalarda bundan böyle sade-
ce devlet ya da hükümetlerin "resmi
şöylemleriyle" yetinmemek. Yaşana-
gelen sorunlardan açıkça "sınıfta kal-
dıklan" anlaşılan bu gerçek dışı söy-
leme "altematif" olabilecek yeni gö-
i"üşlerin güçlenmesine de yardımcı
plmak. Çünkü STK'ler, en genel an-
İamıyla siyasi ve ekonomik beklenti-
lerden "arınmış" kuruluşlar. "Gönül-
lülük" temeline dayanıyortar ve bu
nedenle "özgürce" fikir geliştirebili-
yorlar. Zaten bu yetenekleri ve mis-
yonlarından ötürü de oldum olası
devlet ve hükümet kanadıyla pek ba-
hşık değiller.
Şimdi bu ele avuca sığmaz kuru-
luşlar, "Birleşmiş Milletler'in himaye-
sinde" ulusal ve uluslararası ölçekte
altematif görüşlerini sergilemek ve
savunmak için hep birlikte Taşkış-
/a'dalar. Üstelik HABITAT-irnin en yo-
ğun ve en zengin tartışma forumunu
oluşturuyorlar. Konferansın sonları-
na doğru tezlerini "resmi toplantıla-
ra" taşıyacaklar. HABITAT-II'nin poli-
tik ve kuramsal savlannı "gerçekçi ve
bağımsız görûşlerle" etkilemeye ça-
lışacaklar...
Ne var ki ülkemizden bir grup
STK'miz. bu "coşkulu süreçte" yer-
lerini almıyorlar. "HABITAT-H'de tüm
gerçeklerdile getirilemeyecek" şek-
lindeki bir gerekçeyle düşüncelerini
'Alternatife Altematif...'
"altematif HABITAT" düzenleyerek
sergiliyorlar. Ş/ş//'deki "La Bella" dü-
ğün salonunda bir araya gelerek,
hem tartışıyor hem de bir anlamda
HABITAT-ll'yi "protesto" ediyorlar.
Üstelik bu STK'lerimiz, öyle herhan-
gi birer gönüllü kuruluş da değiller. in-
san Haklan Derneği, Çağdaş Gaze-
teciler Derneği, Çağdaş Hukukçular
Derneği gibi, şu günlerde yine Taşkış-
la'dadünyanın birçok ülkesinden ka-
tılan benzer amaçlı STK'lerle "eş say-
gınlıkta" olan önemli ve etkin kuruluş-
larımız...
Oysa bu kuruluşlar da pekâlâ HA-
BITAT-II kapsamında aynı görüşlerini
ve önerilerini dile getirebilirlerdi. En az
Şişli'deki düğün salonunda olduğu
kadar da "özgür" olabilirlerdi. Daha-
sı belki de dünyadan da "sivildestek"
alarak, öneri ve dileklerini HABITAT
belgelerine yansıtabilirlerdi.
Ancak yine bu saygın kuruluşlan-
mız, daha başlangıçtan itibaren HA-
BITATın istanbul'da yapılmasına kar-
şı çıktılar. Türkiye'nin böylesi bir ev-
sahipliğine "layıkolmadığını"'ileri sür-
düler. Gerekçe olarak ise özellikle son
yıllardaki "köy boşaltmalarını" ve Gü-
neydoğu'daki diğer "insan haklan ih-
lallerini" vurguladılar...
Öyle görünüyor ki şimdi Taşkış-
la'daki diğer "altematif forumlara bir
altematif" oluşturmaya çalışan
STK'lerimiz, iki temel gerçeği galiba
gözardı ediyorlar.
Birincisi, HABITAT'ın "sorunlaryu-
mağı olan" bir ülkede ve kentte ya-
pılması, hem oül-
ke için hem de
tüm insanlık için
en doğru seçim değil midir? Bu an-
lamda Türkiye'nin böylesi bir ulusla-
rarası tartışma ortamını yaşaması,
ulusal düzeyde bir bilinçlenme ve du-
yarlılık için eşi bulunmaz fırsat sayıl-
mazmı?..
İkincisini ise çok ünlü bir örnekle
açıklamak isterim. Biliyorsunuz, bu-
gün hem İHD'nin hem de tüm insan
haklan savunuculannın "evrensel
anayasası" sayılabilecek belge, aslın-
da bir Birleşmiş Milletler Karan'Ğ\x.
10 Aralık 7948'de Fransa'nın baş-
kenti Paris'te yapılan "BM toplantı-
sında" kabul edilen İnsan Haklan Ev-
rensel Bildirgesi, şimdi elbette ki Şiş-
li'de düzenlenen altematif HABITAT
toplantısında da savunuluyor ve ya-
şama geçmesi isteniyor.
Ama acaba Fransa'nın özellikle
1948'lerde yeryüzünün en eli kanh bir
"sömürgeci ülkesi" olduğu. Afrika'da
ve bir çok denizaşırı ülkede inanıl-
maz insan haklan ihlallerine yol açtı-
ğı ve Paris'in de işte böylesi bir poli-
tikanın "başkenti" olduğu bugün hiç
akla geliyor mu?..
Kim bilir, bugün yine Fransa, öz-
gürlüklere böylesine saygılıysa, bun-
da 1948 Bildirgesi'ne "ev sahipliği"
yapmasının da payı vardır...
Evet. Biz yine de altematif HABI-
TAT'ın da başarılı geçmesini diliyo-
ruz. YıllarsonraHABITAT-ll'nin insan-
lıktan yana olan ilkelerini de yaşama
geçirme çabasında yine aynı
STK'lerimizin de etkin görev alacak-
lannı bilerek...
Haydi Bakırköy göster gücümüzü!
YURUYUŞ
ve MiTİNC
DENİZ BAYKAL
ve Bakırköy Belediye Başkan Adayı
LEYLA TEKÜL
Bakırköylülerle Bakırköy için
buluşuyor.
YER: İINICİRLİ-DİKİLİTAŞ
1 HAZİRAN, CUMARTESİ
SAAT: 16.OO
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
CHP'ye Oy Venmek...
Son genel seçimlerden önce birtakım insanlann
dillerinden düşmeyen bir tahmin ya da temenni var-
dı. "CHP asla barajı geçemez" diyortardı. Yüreğimi-
zi epey hoplatmasına karşın, kıl payı barajı geçti. (Bu
arada, bana yemek borçlananlardan birkısmının hâ-
lâ ödemediklerini de anımsatayım.)
Şimdi aynı iddialaryadatemenniler sürüyor. "CHP
artıkdağıldt" diyenler, "CHP'lilerÖDP'yekayıyor" dı-
yenler... Ortada bir sürü laf dolaşıyor.
Genel seçimler öncesinde bu tür iddiaları hiç cid-
diye almıyordum. 70 yıllık CHP'nin "ölüsünün bile"
barajı rahathkla aşacağına inanıyordum. Ancak 1994
yerel seçimlerinde CHP ve SHP arasında ortaya çı-
kan "kardeş kavgasını" ve bundan kaynakianan "kin"
ve "düşmanlığı"görünce, "Eyvah"dedim, "galibabi-
zim yemek iddialarını yitihyorum." Fakat korktuğum
başıma gelmedi.
Yarın bir mini seçim var. Bakırköy (İstanbul), Zon-
guldak, Sıvas, Rize. Meram (Konya) ve birkaç mer-
kez dışında fazla bir "kıymet-i harbiyesi" olmayan bir
seçim bu. Fakat gene de seçim seçimdir ve insana
bir fikir verebilir.
Seçim yapılan bölgelerde daha önceki yerel ve
genel seçimlerde kullanılan oylann dökümünü ince-
ledim. Çok bir değişiklik olacağını sanmıyorum. Za-
ten herfıalde seçim sonrasında genel bir değerlen-
dirme yapacağız.
Bu arada merkez sol ve merkez sağdaki erimenin
nerelere kadar gidecegini de göreceğiz. Son genel
seçimlerde "Aman Refah gelmesin" korkusuyla
ANAP ve DYP'ye giden yoğun bir CHP oyu vardı.
Şimdi herhalde çok mutludurlar. Hele ANAYOL çö-
ker de Erbakan ile Çiller kol kola gırerlerse, tam se-
yirtik bir manzara ortaya çıkar...
Aslında Refah Partisi'ne ve Refahlı seçmene cıd-
di bir haksızlık yapılıyor. Özellikle Refahlı seçmenle-
re yapılar, muameleyi çok ayıplıyorum.
Kimileri utanmasalar, bunları "ikinci sınıf vatan-
daş" ilan edecekler. Eğer demokrasiye inanıyorsak,
bu insanlann oylannın da bizim oylanmız kadar "cte-
ğerli" ve "geçerli" oldugunu içimize sindirmek zo-
rundayız. Kaldı ki, bu insanlan böylesine horlamamız,
bunların gücünü arttırmaktan başka bir şeye de ya-
ramıyor.
Laıklik adına ortaya çıkan kimi merkez sağ parti-
lerin ve yöneticilerinin bulaştığı pislikler, laiklik kav-
ramını da zedeliyor. Bizleri de zora sokuyor.
Yazımın başında değindiğim, CHP'nin dağılmak-
ta oldugunu düşünen ya da temenni eden "kimile-
ri", CHP barajın altına düştüğü zaman "dağılmanın"
hızlanacağını da düşünüyor ya da temenni ediyor-
lar. Canları sağ olsun ama, boşuna umutlanıyorlar.
CHP, 1919'lann o inanılmaz koşulları altında bir
araya gelebilen, bir avuç insanın kurduğu Anadolu
ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti'nin devamıdır.
Bu cemiyeti oluşturan Sıvas Kongresi'ne kaç kişinin
katıldığı bile tam belli değildir. Ama 40 kişi civarında
oldukları bilinir. Ve bu bir avuç insan, hem Anado-
lu'yu örgütleyerek Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı başar-
mış ve hem de çağdaş, laık bir cumhuriyet kurmuş-
lardır.
Sayılannın çokluğundan mı? Hayır. Düşüncelerinin
doğruluğundan ve inançlarının sağlamlığından. Bir
yandan padişah ve İngiltere destekli iç ayaklanma-
lar, bir yandan gene ingiltere destekli Yunan ordusu,
güneyde Ermeni destekli Fransız kuvvetleri... Ve bu
bir avuç insan, tüm bu güçleri yenerek bizi bir yerle-
re getirmişlerdi.
O günlerin koşullanyla bugünlerin koşulları muka-
yese bile edilemez. Hem ülke ekonomisi ve gücü ba-
kımından mukayese edemezsiniz hem de kendini
hâlâ "Kuvayı Milliyeci" ya da "Müdafaai Hukukçu"
sayan insanlann sayısı ve gücü bakımından. Kendi-
ni böyle tanımlayan insanlann bir bölümünün, (şu ya
da bu nedenleıie) başka partilere oy verdiklerini dik-
kate almasak bile, bunların sayısı yüzde 10'un altı-
na düşse ne olur, düşmese ne olur?..
Kimi genel merkez yöneticılerini beğenmeyebilir-
siniz. "CHP bu insanlara mı kalmalıydı" diye düşü-
nebilirsiniz. Fakat bu düşünceler bir gerçeği değiş-
tirmez. CHP, Sıvas Kongresi'nde vücut bulan Ana-
dolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti'dir, Mus-
tafa Kemal'in partisidir.
Kimi yöneticileri başka çözüm arayışlarına da gir-
miş olabilirler. Mustafa Kemal'in düşüncelerini günü-
müz koşulları içinde yeniden değeriendirmekte ye-
tersiz kalmış olabilirler. Hatta belki farkında olmadan
ya da farkında olarak "saptırma" çabası içine girmiş
olabilirler. Ama tüm bunlar, "Altı Ok"u bu partinin
bayrağına Mustafa Kemal'in koymuş olduğu gerçe-
ğini değiştirmez.
CHP'ye yerel düzeyde de kızabilirsiniz. Çıkarttık-
ları adaylan beğenmeyebilirsiniz. "Bunlar hırsız" di-
yebilirsiniz. "Bunlarkifayetsiz, mur)fer/s"diyedüşü-
nebilirsiniz. Fakat bir gerçeği değiştiremezsiniz. Bu
parti "aydınlanmanın ışığını" bu ülkeye getiren par-
tidir. Elbette Mustafa Kemal, CHP'nin tekelinde de-
ğildir. Ama CHP'siz bir Türkiye, Mustafa Kemal'in
yolundan epeyce uzak kalır gibime geliyor.
GAZİANTEP 2. SL'LH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: I9W 1080 Karar No: 1994 1481
Davacı Ali Ataş vekili a\ukat Mehmet Er tarafından
davalılar Memik Yeşilyaprak \e 61 arkadaşı aleyhme
Gaziantep ıli. Şahinbey ilçesi Çakmak mahallesi Cınderesi
mev kii. kütük 2951. paifta 98. ada 1794. parsel 867"de kav ıtlı
taşınmazdaki ortaklığın giderilmesi davasının mahkemem-
ızde yapılan açık durus,ması sonunda:
Mâhkememizin 16.12.1994 tarıh. 1990 1080 esas.
1994 1481 karar savılı ılanı iledavakonusuyukarıdabelir-
tilen parselin ortaklığının satılarak giderilmesine karar \er-
ilmiştir.
Davalılar ve dahili davalı Mahmut Alakuş. Muharrem
Koç. Ali Yıldırım. Alıcan Can. Sevit Ahmet Can. M. Salıh
Akın. Fettah Karaoğlan. Yusuf Esen. Afe Kotan. Mustafa
Öztürk. Tiirkan Akdoğan. Enver Erkek. Z. Sıdıka
Şimşekkava. Güli&tan Erdil, Mehmet San. Remzi Yıldız.
Fadile Çoban. Ziya Başaran. Mehmet Karadağ. Celal Çoban.
Hacı Özdemir. Mehmet Gürses. Tahir Durmaz. Emine
Bozkurt. Ömer Kaplan. Tev fık Dural. Reşit Aslan. Zekeriya
Başar. Hatice Karahan. Mehmet Kıhç. Ayşe Ayaın. Celal
Cavmaz. Recep Duran. A\şe Ekinei. Sabri Bozkava. Ali
Aslan. Battal Yıldırım. Salih Kurt v e Fatih Kaplan" ın adres-
leri meçhul kaldığından vukarıda tarih ve numarası >azıh
kararın ilanen adı geçen davalı v e dahili davalılara tebîiğine
karar verilmiştir.
lşbu ilan metninin gazetede ilanından 8 gün sonra taraflara
tebliğ edilmiş sayılacağı ilan olunur.
Basın: 87^32
K.\DIKÖV 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ
1995 592 Yesavet
Mazharbey Cad. Ufuk Apt. 25 A-2 Selamiçeşme ist.
adresınde ıkamet eden Sıdıka Yaşar Aslan (Çakıoğlul
mevcut rahatsızlığı nedeni ile M K.'nin 355. maddesi
gereğince vesayef altına alınarak. kendısine. aynı adreste
ıkamet eden kızı Funda Aslan \ası tayin edilmıştir.
Kevfıvet ilan olunur. Basın: 89266