Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 1 HAZİRAN 1996 CUMARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
Yunan Kimliği
METİN ERKSAN
K
arl Mar\ (18I8-1883)
1K5M862 \ıllan arası
o siralardunyanın en bu-
\uk gazetesı olan "\ew
Vork Dail\ Tribune" ga-
zetesıne vakla^ık on vıl.
oncehartada ıkı. sonrjbır>azı (makale)
yazar Karl Marx ımzasını ta^ı>an bu \a-
zılann 1853-1856 vıllan arasını oluştu-
ran, K.ırım Savaşı oncesı, sava:? sırası \e
sa\aş sonrasina ılışkın bırbolumu bu ga-
zetenııı geleneksel ılkelerıne u\ularak
imzasızbâş>azı olarak\a\ımlanır Buım-
zasiz basşazıların bır bolumıınu Fried-
rich Engels \azar \!ar\ \e Engels tara-
fından vazılmi!; \e \ \ DTde vavımlan-
mıs bu mAalelerın 1853-1856 yılları
arasinı kapsuvan bolumu 189"7
ve 1969
vıllannda Londrada "Doğu Sorunu"
(The EasternQue->tıon)adlı altında val-
nız Karl \1ar\"ın ımzasivla ıkı kez kıtap
olarak va>ımlanmıstır Dunva dusiınce
tanhının buvuk bırasamdsinı gerçekleş-
ıırmii ıkı bu\uk bılgın olan MaıVın \e
Engels ın bu makalelerının bazı parçala-
rını. Yunanıstan ın Turkı\e"ve karşı sa-
vaş; çığlıkları attığı ve duşman davranış-
larda bulunduğu bu gunlerde gundeme
üetırmekte varar \ardır (Turkıye"dekı
Ulusal kımlıkler. K. Manc. N\ DT No
3736. 7 Nivin 1853) "TurkheRumları-
nınetnikkokeniSlav sov udur.(KM buva-
zi\ı va/dığı sırada Nunanistan. Balkan
^arım:Kİası"nın ucundakı ku/e> sınırı
Preveze ve l am\a korfe/leri arasında
uzanan. Mora varımadası, Eğriboz ada-
sı ve Kiklad Adaları'ndan oluşan, >uzol-
çumu 63.(KHl knı2 olan kuçuk bir dev let-
tir. Bu tarihtc 1 urki\e. Tuna Nehri Tur-
kive'nin \\rupaMnırları icjndehulıınan.
> iizolçumu 11.904.192 km2lık bu> ukbır
devlettir. K.Mar\'ın Turki>e Rumları
olarak tanınıladığı sn\un içinde o tarih-
ten 23 \ ıl once Turki>e v onetiminden av -
rılaıı Surıanistan Rumları da \ardır.
Ç.V). Fakat bunlar çağdaş Hellen dilinı
konuşurlar. İstanbul ile Irabzon'un bır-
kaç soylu ailesi dışında, V unanistan'da bi-
te çok az saf Hellen kanı taşıvan Rum bu-
lunur. Rumlar, ^ ahudilerin v anı sıra Tur-
kive'nin liman kentlerinde \e birçok ka-
ra kentinde ticaret vaparlar. Rumlar ba-
zı verlerde çiftçilikle uğraşır. Tesalva ile
Epirdışında, hiçbirkonumdavebolgcde;
savısal \arlıklan. ruhsal butunlukleri ve
ulusal bilinçleri onlara ulus Mmliğınde si-
\asal bir bırlik sağla>amaz. İstanbuPda
vabancıdıllenbilen birkaç smlu Rumai-
İesinin devlet vonetiminde çevirmenlik
>aparakeldeettiğıetkıntık,Turklerin \\-
rupa'da eğitim \e oğrenim gorme>e baş-
Iamalanndan \e vabancı ulkelerdeki
Turk elçiliklerine vabancı dil konuşan
Turklerin atanmasından bu vana bızla
azalmaktadır. Tiırkive'deki Hıristivan
nufusun buyuk kesimini oluşturan,
sovların karışımı durumunda bulunan
anaso>un etnik bileşiminde, kan kat-
kısı en çok olan sov hangi sovdur? Bu
so> Slav sovudur. Mora'dan Tuna')a,
Karadeniz'den \rna\ utluk dağlarına
kadar olan bolgenin Hıristhan halkı-
nın asıl koku Sla\ sovudur. Ozellikle
Sla\ sovunun İllirvalı( \rnavutluk) va
da Yugoslavvalı (Gunev Sla\ı) adı al-
tında oluşan koludur. Batı Sla\ ları (Po-
lonvalılar \e Bohemvalılar) \e Doğu
Sla\ları (Ruslar) ve bunların >anı sıra
uçüncü birSla\ kolu olan Gune> Slav-
ları. İ.S. 6. >iızyıldan beri <\vrupa'nın
doğusunda ve Balkanlar'da >oğun bir
konumda >erleşmişlerdir. Örtaklaşa
bir dilleri \ardır. Bu dil Rusça\a çok
bcnzcven bir dildir."
(Turkı^e Sorunu. F Ensiels, N\ DT No
3746. 19Nısan 1853 Başyazı)
**N uzlerce Rus ajanı Turkhe''de dola-
şıp. birbirinin karşıtı iki duşunce>i içe-
ren, iki\uzlu bir kışkırtma >apı>oriar.
\janlar. Rum Ortodoks Hıristivanlara
Rus Ortodoks Hıristi\an Çan'nı Orta-
dokslann baş koruyucusu \e baskı altın-
daki Doğu küisesi'ni (Istanbul'daki Rum
Ortodoks Patrikliğini Ç.N.) kurtaracak
tek insan olarak tanıtı\orlar.Gene bu Rus
ajanlanOrtodoksGune> Sla\ lanna: Rus
Ortodoks Sla> Çan'nı bu\uk Sla\ $o>u-
nun tuın kollannı bir saltanataltında bir-
leştirecek \e Slav sovunu \\rupa'nın\o-
netici so> lanndan biri \apacak bir impa-
rator olarak gosterivoriar. Ortodoks kili-
sesinin papazlan bu gudumlu duşuncele-
rini vavmak için, kısa bir sıirede va>gın
bir kanştırıcılık (fesat) agı kurdular. 1809
Sırp a\aklanması, 1821 Yunan ayaklan-
ması doğrudan doğruva Rus altını \e Rus
etkisiv le oluşturuldu \ e destekiendi. Turk
paşalannın (Tepedelenlı ya da Yanvalı
\lı Pa^a-Mora,Kavalalı Nİehmet 41ı Pa-
>a - Mısır Ç.h.) Devlete karşı geldikleri
her >erde Rus entrikası \e Rus altını her
zaman etkin oldu. Turkive'nin bu nıtelik-
teiçsorunlarıhakkındakıbilgileri av da
>aşa>an insanlardan daha fazla olmayan
Batılı diplomatların akılları ivıce kanştı-
ğı zaman savaşbaşladı. Rus orduları Bal-
kanlar'a doğru saldırdı \e Turkhe ilk kez
parçalandı."
K Marx \e FEngels "tarih bilgisini".
"tarihbilim" konumuna getırmii! ıkı bu-
>uk bılgındır "Bilimselbilgioluşturma"
\e ">öntenıbilimsel duşunce dizgesT bu
ıkı buyuk duşunurun çabalarıy la tarihbi-
lim'ın yontemı olmu^tur k Marx ın ve
FEngels"ın N\ DTde yavımlanan yazı-
larında açıkladıkları. Turkıye hakkında-
kı olağanustu bılgılerının Rusya'nın
Turkıye'ye kaı>ı surdurduğu yayılmacı
saldırılara karşı gelmelennın ve bu sal-
dırılarkarşısındaTurkıye'yıyalnızbıra-
kan Ingıltere'yı ve Fransa'yı suçlamala-
nnın >anı sıra bu yazılannda Turkıye'de
yaşayan Rumların etnik kokenını ısrarla
ve kesınlıkle "Slav " olarak v urgulamala-
n dıkkat çekıcı bır kuramsallıktır
YunanlılannGrekyada Hellen soyun-
dan olduklan duşuncesı 1830 y ılında ba-
ğımsız Vunanıstan devletının kurulma-
sından sonra co^kulu bır duşunce olarak
Avrupa nıngundemınegelmıştır Buola-
yın kıvancınınolu^turduğuoznel duşun-
ce ortamı ıçınde Avrupa toplumu yent
Yunanlılan eskı Greklenn va dj Hellen-
lenn uzantısı olarak algıladı Fakat çok
kısa bır sure sonra yenıden gundeme ge-
len bu konudakı bılımsel bılgılerbu yan-
lış algılamayı duzelttı KMar\veFEn-
gek gıbı muthış bır okuma. oğrenme,
doğru duşunme, tanıtlama. kanitlama.
eleştın sorgulama. kuşku, bılımsel bılgı
oluşturmagucuolan ıkı bılgının Grek ve
Bızan> tanhı ustune bılımsel bılgıler ıçe-
renvetS 6 yuzyıldabaşlayan "Slavlaş-
mavTaçıklayan kıtapları okumadan Yu-
nanlıUnn soy kokenının "Slav " olduğu-
nu yazmalan olanaksızdır Yaşamlannın
sonunadoğru FEngels'ın "Artıkokuma,
surekli yaz" dedığı K Manc ve onun ya-
nı sıra FEngels, Grek ve Bızanstanhıne
ılişkın başyapıtlar olan Hıeronymus
Wolf( 1516-1580). PLabbel 1607-1667).
CD Canue (1610-1688). J Mobıllon
(1632-1707), CLebeau (1767-1786)
EGıbbon (1737-1794). J Fallmerayer
(1790-1861) gıbı buvuk bılgınlerın'kı-
taplannı ve bu kıtaplarla bırhkte Grek \e
Bızans. tarıhıne ılişkın yazılmış birçok
kıtapları kesınlıkle okumuşlardır
Roma. Grek Bızans tanhlen bılgınle-
rı, ınsanbılımcıler (antropologlar), uy-
garlık tarıhçılen, buyuk duşünurler Yu-
nanlılarınetnıkvapılarınınl S 6 yuzyıl-
dan bu yana kuzeyden gelen yoğun
"Slav" goçlerı sonucu Slav lığa donuştu-
ğunu ve bu tanhten sonra Yunanlıların
kanındakı Grek ya da Hellen kanının gı-
derek yok olduğunu bılımsel bılgıler olu-
şumunda yazmışlardır Insanbılıme ıliş-
kın bu tanhsel gerçeğı tanıtlayanlar ve
kanıtlayanlar Avrupalı bıtgmlerdır Bu
bılımsel gerçeğe karşın Yunanlılarve Yu-
nanıstan Grek ya da Hellen kanına ve uy-
garlığına karşı ınsanlığın ıçınde varolan.
saygıyı, ovguyu. sevgıyı. ozenı \e hay-
ranlığı durmadan somurmuştur Adalar
Denızı ya da Ege Denızı nı Turkıye'den
kopanpbır Yunan ıç denızı yapmak ıste-
yen. Fırat'ın dogusunu Turkı>e"den ko-
parıp bağımsız bır dev letın toprağı yap-
mak ısteyen. Kıbrıs adasını Turkıye den
kopanp Yunanıstan'a katmak ısteyen Is-
tanbul'daki Ortodoks Rum Patnklığı nı
Turkıye'den kopanp Yunanıstan'a ba-
ğımlı fakat sozde bağımsız bır devlet
yapmak ısteyen Yunanıstan bu tehlıkelı
hayalını Yunanlıların bu Grek ve Hellen
olduklan boş sav ının y ardımıy la gerçek-
leştırmek ıstemektedır \vrupa ve Ame-
nka kamuoylannda Grek ve Hellen so-
yunun Grek ve Hellen uygarlıklarının
mırasçısı olduğu savını her fırsatta so-
muren Yunanıstan devletı, Turkıye Cum-
hurıyetı dev letıne karşı duşman bırortam
yaratmaya çalışmaktadır
Savaş ıkı ınsan aklından bınnınyada
her ıkısının doğru duşunmemesı, çıkma-
zagırmesı delırmesı sonucubaşlar Dev-
letlerdeınsanlarabenzer Akıllısı vardır
Çıldırmı^ı vardır Savaş kotudur Barış
ıvıdır Fakatbarışındurust.dengelı.doğ-
ru. yanlışsız. bılımsel bır banş olması ge-
rektır Yunanıstan dev letını y oneten sıy a-
sal yetkebusıralar geleneksel bır kalıtım-
la bır "delirium tremens nobeti", "akut
bir bev in sendromu" y a da bu y abancı tıp
devımlerının Turk dılındekı anlatımıyla
"geçici bir einnet" ya^amaktadır Yuna-
nıstan devletının Turkıye Cumhurıyetı
devletıyle dost olması zorunluğu vardır
Avrupa Btrlığfne ve Amenka Btrleşık
Devletlen'ne guv enmek akıl11 bır davra-
niş değıldır \unanıstan devletı bu tehlı-
kelı oy unu Turklerın dev letı olmadığı bır
tanhte denedı Şımdı Turklerın, Vuna-
nıstan'ın o tanhte oynamak ıstedığı ko-
medıyı bır Yunan trajedısıne donuşturen
Buyük Atatürk'un kurduğu buyuk bır
dev letlen var Turkıye Cumhunyett dev-
letını savaş yapmakla korkutmaya çalı-
şan Yunanıstan devletı Dışışlen Bakanı
"Slav"' asıllı Theodoros Pangolos'un de-
desı Albay Theodoros Pangolos (1878-
1932 - sonra general) 15 Mayıs 1919'da
Izmır"eçıkan 1 VunanTumenı'nınbağ-
lı oldugu ve yönetım yen Selanık'te bu-
lunan Yunan Orduları Başkomutanlığı
kurmay başkanıydı Tarıh tekerrurden
ıbaretmış derler Fakat. bır Turk şaınnın
soyledığı gıbı. tanhten ıbret alınsa tanh
tekerrur etmez Theodoros Pangolos bu
Turk atasozunu ve bır Turk şaınnın bu
atasozunu duzelttıgmı bılıvor mu°
ARADABIR
YA\XIZ GÖR Emekli Elçı
Cüppe Giymekle
Papaz Olunmaz...Ortalık her açıdan toz- duman ıken bu "papaz"
cuppesı edebıyatı da nereden çıktı dıye soruldukça
yazı başlığının bır Fransız atasozunden ve şu sıralar-
da emekli kent "Dersaadet"\n (istanbul'un) ıçınde
bulunduğu durumdan esınlenmış olîiugunu arz ede-
rız, efendım
Evet Frenk atasozu "L'habıt ne faıt pas le mo-
ınen" dıyor Cuppe gıyıp boynunda haç sallandı-
ran herkes gerçek dın adamı sayılmaz Zarfa değıl
mazrufa (ıçındekıne) bakılmalı Anlamı bu
• • •
Bu "Habıtat" sozcuğunun kökenınde "Habıt gıy-
sı" olduğu bızım "organızatorlerce pek lyı anlaşıl-
mış bulunduğundan, 'hal-ı nezı"de bulunan emekli
Dersaadet kentını lyıce bır gıydınp susleyıp, pusle-
yıp teşrıflerı beklenen zevata gostermeye azımlı ve
kararlı oldukları ve bu maksatla gece ve gunduz,
makyaj uzenne ış tuttukları, ıbret ve dehşetle ızlen-
mektedır
Inlere ve mağaralara saklanmış olup, şımdı gece
ve gunduz, kentın altını-ustune getırmeye sıvanmış
dev makınelerortaya çıkıp soluyarak homurdanarak
zaten doğalgazdan PTTden TEK ten.evvelcegon-
derılen "tahnp ' tımlen ve bır defada delınmış kazıl-
mış, oyulmuş cadde ve sokaklan. busbutun kuşa çe-
vırmekte
Ister ıstemez, bu uydurma makyaj eylemlen, akla,
vakt-ı zamanında guzel olup da yaşiandıkça bo-
yunları, ellerı vb yerlen porsumeye yuz tutan sosye-
te hanımlannın ote ve benlerını çektırmek, duzeltmek
amacı ile astronomık ucretler odeyerek bısturı altına
yatmalarını getırmıyor mu7
Eskı guzellerden "Saadet Kapısı" namı ile de ma-
ruf Asıtane Hanımefendı
1
Bu yaştan sonra gorucuye
çıkacaksm da ne olacak sanıyorsun''
Tevfik Fikret ustadtmız, senı "8ın kocadan arta
kalan bakıre ' dıye anar Şımdı, Aşıyan'dan bıraz ba-
şını kaldırıp da baksa, kımbılır, ne gıbı sonsuz bır ye-
ıse kapılırdı
• • •
Geçen gun bızı eve goturmeye çalışan ve bu
amaçla kapalı yollan sokaklan yan çızerek ılerleme-
ye uğraşan Anadolu çocuğu, yureklı ve sevımh taksı
şoforu "Amca, bu, delık deşık edılen mahalleler, kıs-
metlı, zengın mahallelen Bızım oturdvğumuz yer-
ler hep boyle Bak' Oraya, buraya 'Verdığımız ra-
hatsızlıklardan dolayı ozur dılerız' yazan levhalaras-
mışlar Bızden kımsenın ozur dılemeye nıyetı yok
Sade, vaktı gelınce oy dılerler, sonra yıne eskı tas,
eskı hamam "
Bu adamın yuzune baktım
Sonsuz bır utanma duygusu ile
DE\HEK ASLİYE İŞ MAHKEMESİ'NDEN
DosvaNo 199MS7 Esas 1995 390 Karar
Davacı SSK. Genel Mudurluğu tarafından da\alı \h
^kba^ aleyhıne açılan rucuan tazmınat davasmın mahke-
memızde \apılan açık vargılamasisonunda
Davanın kiMiıen kabulune ılişkın \enlen karar davalı-
nm tum aramalaıa ıağmen adresı tespıt edılemedığınden
karann kendiMiıe basin ılan volu ile teblıgıne karar verıl-
mış olnıakla Mahkememızce \enlen 26 09 1995 tanh.
1993 45"" esas. 1995 390 karar sayılı kararı ile 721 136-
TL'nın odeme tanhı olan 2^91992 tanhınden ıtıbaren ya-
val taızı ile bırhkte da\ahdanahnıpdavacıva\enlmesıne
ılı^kın karann ılan tanhınden ıtıbaren 15 gun ıçerısınde
da\ alı tarafça temy ız edılmedığı takdırde kesınleştırılece-
ğı huMisu karar teblığı venne kaım olmak uzere ılanen du-
\urulur Basin 66127
TuzKoktu...
MAHMUTYAGMUR Eğitimci
T
urkçemız, kav-
ramca \arsıl \e
anlatım gucu
ustun olan bır
dıldır Sozcuk-
lerımız ezgılı.
uvumlu akıcı ve kıvraktır
Uzun uzadıya anlatılacak bır
durumu ya da bır duşunceyı
kısa yoldan belırtecek bınler-
ce deyımınıız vardır Gozle-
me dayanan deyımlenmız,
halkımızın ınce duyarlılığını
ışlek anlağını (zekasını) kes-
kın bıhncını. yalın gerçekçılı-
ğını ılerı göruşlulugûnu ve
ozgun ozekınını (kulturunu)
yansıtırlar Dılımıze, apayrı
bır renk ve canlılık katarlar
Daha yuzlerce yöresel deyı-
mımız de. genel özekın dılı-
mıze gırmemıştır
Bu dey ımler genel ozekın dı-
lımıze gırdıkce Turkçemızın
varsıllığı ve anlatım gucu lyı-
ceartacaktır "Tuz koktu" de-
yımı, yoresel deyımlerımız-
dendır Nurdumuzunkımıyö-
relennde. havanın aşın kerte-
de ısındığı, açıkta bırakılan y ı-
yeceklenn hemen kokuştuğu.
susuz kalan bttkılenn çıtır çı-
tır kav ruldukları. sıcaktan bu-
nalan hayvanların hanl hanl
soluduklan aylardaçok kulla-
nılır Amaasıl. geçım sıkıntı-
sının dayanılmaz boyutlara
ulaştığını, vurgun ve soygun
olaylarının arttıgını. yüce
orunlarda (makamlarda) otu-
ran kışılenn adlannın kirii iş-
lere kanştığı'nı dıle getıren
Küskünler barışıyor,
k
"unç oylar.dönöyor!
Bakırköy'e
Barışçı,
Demokrat
Başkan Geliyor!
Leyla Tekül
yakınmalar "Tuz koktu!" dı-
yerek noktalanır
Tarıhımızın en bunalımlı
dönemlennden bırını yaşıyo-
ruz Çunku topraklanmız, çı-
çeğı burnunda gençlerımızın
kanlarıylasulanıyor Toplum-
sal v apımızda kolay kolay ka-
panmayacak yaralar açılıyor
Ustumüze çuîlanan zıfın ka-
ranlık^unden gune yogunla-
şıyor L'lkemızı.ışsızlıkveaç-
lık kasıp kav uruyor Artık ay-
mazlık uykusundan uyanma-
lıyız Hep bır agızdan, "Tuz
kokluü!" dıye çıglık atmalı-
yız Olanca gucumuzle, sıs
çanlarını çalmalıyız Içınde
bulundugumuz gemıyı bat-
maktan kunarmak ıçın, guç
bırlığı yapmalıyız lik genel
seçımde. aşağıya ozet olarak
yazdığım yıkıtnlann sorum-
lulan olan sıyasacılardan he-
sap sormahyız
Ekonomımız. pıs kokular
yayan bır bataklıga saplandı
Ulus hazınesı. düşsel dışsatım
ve dışalım oyunlanyla soyul-
du Kamubankalan vurütme
erkını ellennde tutanlann va-
kınlan ve yandaşlannca yag-
malandı Iç ve dış borçlanmı-
zın toplamı. on sekız basa-
maklı sayılann ustune çıktı
Paramızın y uzu, sıfırlarla kap-
landı Devlet çarkını dondur-
mek ıçın KİT urunlenne su-
reklızamyapıldı Yerlıveya-
bancı tefecılerden, yuksek
urem (faız) karşılıgında borç
üstune borç alındı Turkıye.
ıkı uyruklu sozde ekonomı uz-
manîannın, anaç talancılann,
arsız kaçakçılann, urem gelı-
nyle bolluk ıçınde ya^avan
lupçulenn arpahğı oldu Ulu-
sal değerlenmızın çoğu, dolar
karşılığında satışa çıkarıldı
Yoksulluktan kaynaklanan
saynlıklar \e kotulukler, yurt
duzeyıne yayıldı
Yuce \taturk un "Bavlar.
halkımız çiftçidir. L lusun çift-
çüiktekiçalışmalannı zamana
uvgun onlemlerle en yuksek
dereceye ulaştırmalıvı/" buy-
ruguna uy ulmadı "Çekerken
ve sokerken değil, ekerken ve
dikerken kazanılır" atasözu-
nun vurguladığı gerçek algı-
lanmadı Tanmcılık ve hay-
vancılık, ılkel bır ugraş sayıl-
dı Koklübırtoprakduzeltımı
(reformu) yapılmadı Tanm
Satış Kooperatıflen'neçelme
takıldı Kövlunun yetıştırdığı
urunlerı ucuza alıp bırkaç ka-
tma satarak \arsil olan aracı-
ların sirtları sıvazlandı Bu
çarpık tanm sıyasası mılyon-
larca koy luy u topragından ko-
pardı Buy uk kentlere tanhte
eşı gorulmeyen bırgoç başlat-
tı
Sonra neler oldu' Köyler
boşaldı Hayvanlar cambaz-
lara ve celeplere satıldı Dağ-
lardakı omçalar. bahçelerdekı
yemiş ağaçlan kurudu Tarla-
İan, ayrık otlarıs.ardı Buyuk
kentlerın çe\ relen, y olsuz. su-
suz. ışıksiz gecekondularla
kuşatıldı Eşsiz guzellıktekı
kıyılar paylaşıldı Zeytın, ın-
cır. nar, portakal mersın
agaçları acımasızca doğrandı
Bıtek toprakların yuzu. yazlık
konutlarla kaplandı Koylara
yeşıl ovalann ortasma. tüketı-
me donuk fabnkalar kuruldu
Yazlıklann ve fabnkaların la-
gımları akarsulara, gollere,
denızlere bağlandı
Lag\mlardan akan atıklar
sulardakı canlılan kırdı Pıs
sularla sulanan topraklar ço-
raklaştı Fabnkaların bacala-
nndanbavrulanagılı tozlarve
gazlar bıtkılen kavurdu Et-
kılı onlemleralınmadıgı ıçın,
her yıl bınlerce dekar orman
yandı Kımı yorelenmız çol-
leştı
Sagcı ve solcu aynmı yap-
madan, tum yurttaşlanma ses-
lenıyorum Sağcı ıktıdarlar
Ataturk'un gösterdıgı ışıklı
yoldan saptılar Mılyonlarca
kovluy u, tuketıcıler ordusuna
kattılar Doğanındölyatağının
daglanmasına seyırcı kaldılar
Dışsatımcı ulkemızı dı^alım-
cı vaptılar Hepımıze. kuflu
buğday ekmeğı. delı dana etı
hormonlu çıkıta muzu veme
acısını tattırdılar Onları ba-
ğışlamayalım Yurdumuzu.
halk ozanı Liıtfî Kanak ın
aşağıdakı dörtluğunde betım-
ledıgı durumdan kurtarmak
ıçın savaşım verelım Çunku
acunda.Turkıye"den ba^ka sı-
ğınacağımızvebannacağımız
bır yer yoktur
"Hava kirii. deniz kirii. gol
kirti. / Hormonlaria meyve ve-
ren dal kirii, / \n saşkın. pe-
tektekı bal kirii. / Hasta doşe-
ğinde yatıyor vurdum."
BAKIRKOY 3. SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Mahkememızce \ enlen 1995 980 E 1996 211 K. say ılı
\e 2 4 1996 tarıhlı karan geregınce.
Ka^tamonu ılı Araç ılçesı \urttepe cılt no 125. say-
ta no 25 kutuk sıra no 15 te nufusa kayıtlı Fehmı ve
Re^ıdekızı 1977doğumlu ffülya Yüce'nın rahatsızhğı
nedenıyle hacır altına alınarak kendısıne aynı yerde nu-
tusa kayıtlı annesı Ahmet \e Donduye kızı 1946
doğumlu Reşıde\ııce nın vasi olaraktayınmekararver-
ılmıstır
llanolunur 2 4 1996
Basın S8111
T ü r k i y e ' d e i l k d e f a
MÜJDAT GEZEN SANAT MERKEZİ
KİLYOS MSM YAZ KAMPI <UH7*,)
Ilyatro Bölümü: Müjdat Gezen yönetiminde
Futbol Bölümü: Rıdvan Dilmen yönetiminde
Müzik Bölümü: Melih Kibar yönetiminde
Tiyatro-Futbol-K.Gıtar-Voleybol-Org-Solfej-Basketbol-Satranç-Tenıs
Resım-Masa Tenısı-Dart ve Hobıler (Her bolume sadece 20 oğrencı alınacaktır)
Cumartesi Pazar dışında hergün 09.00-18.00 arası kapıdan kapıya teslim.
Yemek, kahvaltı. spor çantası ve malzemeler.
Adımız Güvencemizdir.
Çocuğunuz kişilik kazanıyor. Bizi arayın.
Broşür isteyin. Kayıtlar Başladı.
Kayışdağı Cad Zıverbey Durağı No 48 Kadıkoy Tel 348 80 72/73 - 346 51 09 Faks 348 80 74
PENCERE
IMF'ye Kızmak...
Geçenlerde aydın bır dostumla konuşuyordum,
canı sıkkındı ve bıkkındı
Solcuydu
Solcudan da ote sosyalısttı..
Ne var kı keyfını kaçıran bır şey olmuştu, dostum,
CHP'nın bır toplantısına. konuşmaya gıtmış.
IMF'den soz açıp da gerçeklerı anlatmaya çalışın-
ca, tepkı gormuştu. CHP'lılerın akılları başlarınagel-
memış olacak kı ıçlerınden bırı:
"IMF emperyalızmın aracıdır" demıştı, "bızyedı
duvele karşı koymuş bır ulusuz ."
- Pekı, ne olacak''
"IMF'ye de karşı koyarız "
Dostumun canı sıkılmıştı
Oyle ya, bunca 'romantızm 'le gerçekçı bır polıtı-
ka nasıl yapılabılırdı17
•
'Devrımcı romantızm 'ın gençler ustunde olağa-
nustu bır çekımı olduğu kuşkusuz
Ama hangı gençler uzerınde'7
Bır vakıtler 68'lı genç havalarda uçuyordu, Che
Guevara'nın resımlerı yurt yatakhanelerınde duvar-
ları susluyordu Kızh erkeklı oğrencıler, Hollywood
yıldızları yerıne koymuşlardı yakışıklı Che'yi—
O gunler geçtı mı^
Yokcanım .
Bugun "marjınal" saytlan bır gençlık kesımı, der-
gıler çıkarıyor, eylemlere gırışıyor, gonullenmızde
yatan guzelım dunyanın pembe duşlerı uğruna ya-
şamını tehlıkeye atıyor, kımı zaman da bu uğurda
oluyor.
Kımse azımsamasın bu olguyu, çocukları salt
suçlamayla bır yere vanlamaz .
•
Bır de "Musluman mucahıtler" var
Gencecık ınsanlar çember sakal koyvermışler,
zulme karşı çıkmanın ulkusunu yureklennde taşıyor-
lar, başlarını bu yola koymuşlar
Onlan da salt suçlayarak hıçbır sorunu çozmek
olanağı yok1
Eğer bu dunyada zulum varsa, somu-
ru duzenı yuruyorsa, adaletsızlık elle tutulur bır yo-
ğunluga ulaşmışsa, tepkılerı şu ya da bu renge bu-
runerek surecek
insanlıkta var olması ozlenen adalet ve eşıtlığı is-
lamda arayan gence neden kızalım? .
Onu anlamaya çalışalım .
•
1917'den sonra yeryuzunde "sosyalıst ekonomı"
adı verılen bır duzenın denemesı yapıldı.
Ikıncı Dunya Savaşfndan sonra başını Sovyet-
ler'ın çektığı oluşumda Doğu Avrupa ulkelerı yer al-
dılar, Çın, Vıetnam, Kuba, Kamboçya vb sosyalıst
dunyanın gelışımınde umutlar verdıler Ancak 1990,
bır donum noktası oldu, bugun tek kutuplu dunya-
nın duzenı kapıtalızmdır Ister şerıatçı olsun, ıster
sosyalıst partı ıktıdarıyla yonetılsın, butun ulkeler
tek bır ekonomık duzenın ıçınde yaşıyorlar Bu eko-
nomık dunyanın parasal ılışkılerını de IMF (Ulusla-
rarası Para Fonu) duzenlıyor
IMF'nın patronları kuşkusuz soyut bankacılık yap-
mıyorlar; kararlannda çoğu zaman sıyasal gerekçe-
lerın ağır bastığı goruluyor
•
Ancak meydanlarda gosten yuruyuşune çıkarak
ve "Kahrolsun IMF" demekle de IMF kahrolmaz
Yeşıl bayrak açıp tekbır getırerek IMF'yı yok et-
mek de olanaksızdır
IMF'nın sımgeledığı dunya duzenınde yaşayan
bır ulke, hesabını çok lyı yaparak, ekonomık duze-
nını akılcı koşullara bağlayarak, halkın gucunu kul-
lanarak hakça bır duzen kurabılır, bır başka yol ve
yordam gorunmuyor
Akıl ve bılım, 'devrımcı romantızm'B ya da 'şerı-
atçı ınanç'a ağır bastığında umutlar yukselecektır
Emre Kongar
İmza Günü
1 Haziran 1996, Cumartesi. 16:00-18:00
REMZİ KİTABEVİ, AKMERKEZ
arkadaş
YAYINEVİNDEN
KİTAP DOSTLAR1NA BUYUK BİR ARMACAN DAHA'
UYGARLIĞIN SEYİR DEFTERİ
Doç. Dr. Çaglaı TUNCAY
1. Hamur • 293 sayfa • 350.000 TL
(Server Tanilli nin Önsozu İle)
Eskı Yunan'dan Ronesans'a, tekerleğm
ıcadından buharlı makınaya kağıdın
bulunuşundan matbaaya, Monalısa'dan
Ahı Evran'a, Heraklıtos'tan Descartes'e
El Mesudı'den Colombus'a, tarıh
felsefesınden kımyaya, elmanın gızlı
tanhınden uzaym eğrılığme
ınsanlığın bınlerce yülık seruvenını sıcak bır
oyku havasında okuyacaksınız
tnsanlık tanhının dehlızlerınde hayretten
hayrete suruklenerek tadına doyulmaz bır
yolculuk yapacaksınız
a r k a d a Ş YAYINEVİ Mithatpaşa Cid 28 AC-D Ycnışehir / ANKARA
Tlf: 434 46 24 (4 Hat) . Faks : 435 60 57
İLAN
T.C.
BEYOGLIJ 3. ŞULH HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Dös>aNo 1993 371
Mahkememız 29 12 1995 tanhlı, 1993 371 esas,
1995 785 karar sayılı ılamı ile. istanbul. Beyoğlu
YenışehırMah cıltO41 04.sayfa 15.kutuk256"danu-
fusa kavıtlı Saıt ve Fatma'dan olma Kıgı 1336 d lu
Husevın Edış \esavet altına alınarak avnı >erde nu-
fusa kavıtlı 1960 d lu oğlu Erol Edı> kendısıne vası
tavın edılmıstır llanolunur
Basın 88116