Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyettmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yöneımenı Orhan Erinç0
Genel Yavın Koordınatörü: Hikmet
Çetinkaja • Yazıı^Ien Mudurlerı.
Ibrahim Yıldız, Dinç Ta\ anç (Sorumlu ı
0 Haber Merkezı Müdürü. Hakan Kara
• Görsel Yönetmen: Fikret Eser
Dı> Haberlcr Ergun Balcı • Istıhbarur Ceneiz
Yıldırım 9 Fkonomı: Bülent kı/anlık
• Kuhur: Handan Senkökcn • Spor:
Abdülkadir Yücelman • Makaleler Sami
Karaören 9 Düzeltme Abdullah Yazıcı
9 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu •Bılgı-Belgc
Edibe Buğra • Yurt Haberkn. Mehniel Faraç
Yjyın Kurulu İlhanSetçtıkıB,Lşkjiı).
Orhan Eriıt{. Okla> Kurtböke.
HikmetÇetinkava, Sükran Sont r.
Ergun Balcı. IMn; Tayanç. İbrahim
\ ildız. Orhan Bursalı, Mustafa
Balfoa\. Hakan Kara.
Ankara TemMİcısı. Mustafa Balbav • Haber Muduru: Doğan
Akın Atatürk Bul% an No 125. KM 4. Bakanlıklar-Ankara Tel
4I9502Ü |7 bat). Faks: 4195027 • \zmu Temsılcısı:
Serdar Kızık, H. Zıya Bl\. 1352 S 2 3 Tel 4411220.
Faks 441^117 • A
j a n a
Temsılcısı Çetin Yigenoğlu.
Inönü Cd 119 S. No:l Karl. Tel 3522550. Faks- 3522570
Müessese Müdüni. Erol Erkut #
Koordınatör: Ahmet Korulsan •
Muhasebe Büknl Yeaer 0 İdare:
Hüseyin Cürer 0 Işletme: Öoder
Çelik 0 Bılgı-lşlem: Nail İnal 0
BılgısayarSıstemrMürûvrt Çiler
MEDYA C: 0 Yönetım Kurutu
Başkanı - Genel Mudur Gütbtn
Erduran 0 Koordınator Reha
Işıtman 0 Genel Müdür Yardımcısr
Mine Akdag Tel 514 07 53 -
51395 SO-5138460*1. Faks:5l 18466
Ya\ımla>an ve Basan: Yenı Gun Haber \ıun>ı. Basın \e Yawncı!ık \ S
Tür'kocaŞı C'ad 39 41 CaialoSlu 34334 L~t PK 246 l»unbul fel c(i 212) 512 05 05 ı2U haıı hdk* (0 212 ı 5 !3 S5 >»5 2MAYIS 1996 lmsak:4.I5 Güneş: 5.54 Öğle: 13.08 Ikindi: 16.57 Akşam: 20.08 Yatsı: 21.41
Güney Ege
beşik gibi
• Haber Merkezi- Arife
gününden berı Güney Ege
beşik gibı sallanmaya
devam edivor. Dün
nıeydana gelen ikı deprem
Fethive, Dinar. Afyon ve
Isparta'vı salladı. Kandilli
Rasathanesi ve Deprem
Araştırma Enstitüsü
Müdürlüğü'nün \erdiği
bılgive göre saat 10.20'de
rasathaneye baglı Yerkesik
Deprem lstasyonu'ndan
yaklaşık 90kilometre
uzaklıkta 3.8 şiddetinde
meydana gelen deprem
Fethıve'de hıssedildi. Saat
10.34'deDursunbey
Deprem İstasyonu'ndan
yaklaşık 180kilometre
uzaklıkta meydana gelen
4.0 şıddetindeki deprem ise
Dinar. Afyon \e Isparta'da
hissedildi.
FAO'dan uyarı
• TELAVtV (AA)-BM
Gıda ve Tanm örgütü FAO,
Akdeniz ülkelerinin, gıda
üretim yollannı
degiştiımemeleri
durumunda cıddi çevre
sorunlan ile karşı karşıya
kalacaklan uyansında
bulundu. FAO tarafından
Tel Aviv de yapılmakta olan
A\ rupa Bölge
Konferansı'na sunulan
belgede. "eğilimin yönünün
değiştirilmesi için acil ve
kararlı önlemleralmaması
durumunda. Akdeniz
ülkelerinin tarımının ayakta
kalabilmesi şüpheli"
ifadesine yer \erildı.
UNICEF
araştjpması
• DİVARBAKIR(AA)-
BM Çocuklara Yardım
Fonu (UNICEF) tarafından
yapılan araştırmada, 64
ülkede halen 110 milyon
kara mayınının patlamamış
durumda kurbanlannı
beklediği bildirildi.
Araştırmada, "uluslararası
topluluklann. döşeli
mayınlarla mıhlanıp kalan
birdünyanın insanlara neler
getirdiğini yavaş yavaş fark
etmeye başladığını. ancak,
etkın önlemlere başvuracak
bir şoku henüz yaşamadığı"
belirtildi. Araştırmada.
haftada 800 insanın mayın
tehlikesiyle karşı karşıya
kaldıgı kaydedildi.
Türkoloji ilgi
bekliyor
• KAVSERİ(AA)-
Erciyes Üniversıtesi Fen
Edebiyat Fakültesi Türk
Dili ve Edebiyatı Anabilim
Dah BaşkanıProf. Dr.
Tuncer Gülensoy.
Türkolojinın, gerekli ilgi ve
maddı destek verilmediği
içın yok olma tehlikesiyle
karşı karşıv a bulunduğunu
söyledi. Türkçenin
Islamiyetten önce ve sonra
çeşitli dillerin etkisi altında
kaldığını anlatan Gülensoy.
"dil istilasının" günümüzde
de devam ettiğıni kaydetti.
İran fıstığında
aflatoksin
• GAZİANTEP(AA)-
Güneydoğu Tanm Satış
Kooperatifleri Birliği Genel
Müdür Yekili Mehmet
Yüksel, gıda maddelerinde
görülen aflatoksinin, en az
"deli dana" hastalığı kadar
ciddiye alınması gereken
kanserojen bir zehir
olduğunu kaydetti. Birlik
bünyesinde. BM"nin
desteği ile geçen yıl
kurulan Lluslararası
Aflatoksin ve Gıda Analiz
Laboratuvan Yönetim
Kurulu Başkanı da olan
Yüksel, aflatoksinin en çok
görüldüğü gıdalann "tran
fıstığı, yer fıstığı. ceviz.
kuru incir. kuru kayısı,
hayvan yemleri, fındık,
kırmızı biber ve rrusır"
olduğunu söyledi.
Pul da ihraç
maddesi
• ANKARA(ANKA)-
Posta İşletmeleri Genel
Müdürlüğü'nün
koleksiyoncular için
çıkardığı pullarda
Türkiye'nin ihraç maddeleri
arasmda yer alıyor. Genel
Müdürlüğün her yıl pek çok
konuda çıkardığı seri
pullardan yılda ortalama 50
bin dolar kadar bir ihraç
geliri elde ediliyor. Posta
işletmeleri genel
müdürlüğü filateli şubesi
filatelik pul satışlanndan
1994yıhnda 1 milyar 600
milyon lira gelir elde etti.
1994"te aynca yabancı
ülkelerdeki pulseverlere ve
pul koleksiyon birlikierine
de 43 bin dolarlık ihracat
yapıldı.
Altyapısı hazırlanmadan kurulan ve yeterli ödenek verilmeyen birçok fakültede öğretim üyesi ve bina sıkıntısı yaşanıyor
Tütün deposunda üniversite eğitiııü• 1992 yılında hiçbir hazırlık yapılmadan açılan 21 yeni
üniversite ve 2 yüksek teknoloji enstitüsünde, binaların inşaatı
bitmediğinden eğitim geçici binalarda sürdürülüyor.
Açılmasına karar verilen yeni fakülteler. ödeneksizlik ve
öğretim üyesi yokluğundan açılamıyor.
ANKARMCumhuriyetBürosu)-Öğ-
retım üyesi \e altyapıda yaşanacak so-
runlar dikkate alınmadan 1992 yılında
aniden açılan 21 yeni üniversite ve 2
yüksek teknoloji enstitüsü. ödeneklerin
çok kısıtlı olması nedeniyle kampusla-
nnı oluşturamadıklan gibi. fakülte ve
yüksekokul binalannın inşaat halinde
olması nedeniyle geçici binalarda öğre-
tim yapılıvor. Akademik kadrolann oluş-
maması nedeniyle de köklü üniversite-
lerin öğretim üyeleri ortaklaşa kulianı-
lıyor. Bazı üniversitelerde yaşanan so-
runlar ve son durum şöyle:
Abant İzzet Bavsal l'niversitesi: Kanı-
pusta mevcut 14 binadan yalnızca ikisi
devlet tarafından vapıldı. Eğitim fakül-
tesi binası ödeneksizlikten 7 yıldır ta-
mamlanamadı. Teknik eğitim ve orman
fakülteleri egitim-öğretimlerini Tekel ida-
resinden kiralanan ve onanrm İzzet Bay-
sal Vakfı'nca yaptınlan 3 katlı tütün de-
posunda sürdürmek zorunda bırakıldı.
1996-1997 öğretim yılında hizmete gir-
mesi planlanan tıp fakültesi öğrencileri-
nin de aynı binayı kullanması bekleniyor.
Fen laboratuvarlannın donanımı vakıf
tarafından karşılanırken, devlet bütçe-
sinden 1995 yılında 2 milyarlık ödenek
aynlmadığı için vakıf desteğini çekti.
Afyon Kocatepe Üniversitesi: Öğretim
elamanı yetersizliği nedeniyle. Selçuk ve
Anadolu Üniversitesi gibi yakın üniver-
sitelerden getırilen öğretim üyeleri ders-
lere giriyor.
Balıkesir L niversitesi: Fakülte ve yük-
sekokullar. geçici ve elverişsiz binalar-
da eğitim verıyor. Profesör ve doçent ih-
tiyacının karşılanmasında güçlük çeki-
liyor.
Oğrenci ahnamıvor
Kahramanmaraş Sütçii İmam Üni-
versitesi: Yeni açılan ve açılacak olan
akademik birimlere öğrenci alınabilme-
si için, temelleri atılmış bulunan yeni
inşaatlartamamlanıncaya kadar üniver-
sitedeeğitimin sürdürülebilmesi amacıy-
la derslik, laboratuvar ve ofis alanlan-
na ihtiyaç duyuluyor. Üniversitede eği-
timin sürdürülebilmesi için merkez kam-
pusun bitişiğindeki Fatih Ilköğretim Oku-
lu ile Milli Eğitim Bakanlığı Ders Araç
Gereçleri Merkezi 5 yıllığına isteniyor.
Kınkkale Üniversitesi: Bina sorunu
nedeniyle yeni kurulan 4 fakülte açıla-
madı. Yatınm ödenekleri yetersiz kaldı-
ğı için inşaatlar yüriimüyor. 1995 yılın-
da Bakanlar Kurulu karan ile tıp, hukuk
ve eğitim olmak üzere 3 yeni fakülte ku-
rulmasına karşın. fakültelerin kadro ya-
sası çıkmadı. Yasa çıkmadığı için fakül-
teler faaliyete geçemiyor.
Kocaeli Üniversitesi: Kampusta inşa
edilecek fakülte, rektörlük, sosyal ve
sportif tesisler, kitaplık, konferans salon-
lan ve altyapı için 11 trilyon liraya ihti-
yaç duyuluyor. 5 yılda bitırilmesi plan-
lanmasına karşın, Devlet Planlama Teş-
kilatı'nca(DPT) 1995 yılında 60 milyar
lira ödenek verildi. Halen inşa halinde
olan iktisat ve idari bilimler fakülteleri-
nin verilen bu ödeneklerle 2000 yılın-
da bile bitirilmesi olanaklı görülmüyor.
Parktupikniky uHakuymkZAFERAKNAR
Bir bavram daha öy lesine
geçti... lşini uvduranlar ve
bayram tatilini hafta sonuy-
la birleştirenler lstanbul'u
bırakıp gitti. Meydanlar, bü-
yük caddeler, köprüler. so-
kakJar bayram tatili yapama-
dı. dolup taştı. Trafiğin >ü-
künü. mesire yerlerine giden
yollar çekti.
L'lusal. dinsel bayramlann
klasikleşmiş mekânlan. alış-
tığı müşterilerini agırladı.
Şırkeci-Ataköy sahil şeridı-
nin "keryeşili. insan sağa-
nagınayakalandı. Pikniktü-
pünü. mangalını. çaydanlı-
ğını. tenceresini kapan Saray-
burnu'ndan başlayarak sa-
hile yayıldı. Yahnayak çim-
lere uzanılıp güneşin tadı çı-
kanldı. Kadınlaryine "asıl'"
görevinin başındaydı! Ip at-
layanlar. çocuksu kahkaha-
larattı. Motosikletliler. egzoz
gazı vegürültü ıhtiyacını gi-
derdi. "burası İstanbul hâ-
lâ Tyı anımsattı. Sandal kı-
ralayan sevgililer. denizin or-
tasında demir attı.
Yaşlılar. ağırtakılarak. be-
yinsel yaşlılıklarını dosta
düşmana gösterdi. Balık tu-
tanlar. kafalanru dinleyeme-
di. Pamuk helvacılar.fırfır-
cılar. balonculargökyüzünü
çiçektarlasına döndürdü. Bo-
ğaz turu. 100 bin liraya sa-
dece hava aldırdı. Gülhane
Park) 'nın ağaçlan bogulmak
üzereydi. oksijen ihtiyacını
karşılayamıyordu. "Deli da-
na" vızgeldi: hayvanlarbay-
rama kurban edildi. mangal
ateşinde kızardı.
Maçka Parkı, '•Allah, Al-
lah...
7
" dedırtecek göriintüle-
re tanıklık etti. Duvarlara
yüzlerce balon asan yaşlı
adam. balon patlatma zev-
kini tatmin etti. Maçka-Gü-
müşsuyu hattında "atlı
tur"un bedeliyse 100 bin
TL'ydi. Turun sınır nişanı yol
kenanna gelişigüzel bırakıl-
mış. inşaat kumuvdu. At bi-
nenler, "Fatih'inistanbul'u
fethettiği yaşta>dL.."
Bu bayramda klasiklerdı-
şında, yeni yükselen bir me-
kân dikkat çekti. E-5 trafîği-
ni altüst eden. çocuklarla bir-
likte anne ve babalara da bay-
ram çiiesı yaşatan bu mekân
"bağunsız bircumhurhet"tı.
Kisaca -Tatiha" olarak ad-
landırılan bu cumhuriyet.
gerçekte üstü kapatılmı^ bir
lunaparktı. Çocuklara fanu-
sa konulmuş "ütopa" ken-
ti gibi sunuldu. Bavram sü-
resince günde 10-11 bin ki-
şinin ziyaret ettigi "Tatiha
Bağımsız Cumhuriyeti'nde
neşelenmek biraz tuzluya
patlıyordu. Giriş kişi başına
750 bin TL olarak belirlen-
mişti. Her oyunun bir puanı
vardı ve puanlar parayla sa-
tın alınıyordu. Çocuklarpu-
anlan sugibi harcarken bun-
iarın parayla satın alındığı-
nı elbette unutuyordu.
Kuvruklar daha dış kapı-
dan başlıvordu. Giren bir da-
ha dışan çıkmadığı için gü-
neşin altında "TatilyaçUesi"
çekiliyordu. Otoparkta ver
olmasına karşın otomobiller
içeriye alınmıyor. "Şan o\-
sun_." dive E-5 trafigi kilit-
leniyordu...
Ba\Tam eğlencelerinde de-
gişen birsey yoktu. Insanlar
çekilince. genye hurdaya çık-
mış bir İstanbul kaldı.
İstanbul da bav ram,
>ine alışıldık
göriinrülerie geçti.
Havanındagüzel
olmasından
yaraıianan
insanlann bir
böliimü sahillere
inerek parklarda
piknik yapn (en
üstte). çocuklar
metropoJün
göbeğinde ata
binmenin
heyecanını yaşadı
(üstte) ve
IstanbuPun yeni
eğlence merkezi
IatiKa (vanda) on
binlerin akınına
uğradı.
(MEHMET
DEMİRKAYA)
REKTÖRLERDEN ÖDENEKLERE TEPKİ
'Vakıflara yardım
sınırlandınlmalı'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Devletin vakıf üniversitelerinin
ödeneklerini arttırması, üniversite
rektörlerinin de tepkisini çekti. Ga-
ziosmanpaşa Cniversitesi Rektörü
Prof. Dr. TurgutTopbaş. vakıf üni-
versitelerine yapılacak yardımın
devlet üniversitelerininkinden faz-
laolmaması gerektiğini belirtirken
Balıkesir Cniversitesi Rektörü Prof.
Dr. Aydın Okçu. devlet üniversite-
lerine öncelik verilmesi gerektiği-
ni söyledi. Okçu. "Vakıf ünjversite-
leri spor tesisleri, yüzme havu/lan
ve kafeleri ile bir işletme gibi çalışı-
y«r. Bizise ikinci oğretinıdenekle edi-
len geliri bile kuilanamıyoruz" dive
konuştu.
Üniversiterektörleri,vakıf üniver-
sitelerinin ödeneklerinin arttırıla-
rak 1 trilyon 157 milyar liraya ulaş-
tınlmasına karşın, kamu üniversite-
lerine 86 trilyon liranın yeterli gö-
rülmesini doğru bulmadıklannı be-
lirttiler. Gaziosmanpaşa Üniversite-
si Rektörü Prof. Dr. Turgut Topbaş,
vakıf üniversitelerine verilen ödene-
ğe sınırlama getirilmesi gerektiği-
ni belırterek yasada bu kurumlara
verilecek desteğin yüksek tutuldu-
ğuna işaret etti. Topbaş. hiçbir za-
man vakıf üniversitelerindeki öğ-
rencilere yapılan harcamanın dev-
let üniversitelerininkinden daha faz-
la olmaması gerektiğine dikkat çe-
kerek "Tercih yapılacaksa bu de\-
letten yana yaptlmalıdır" dedi.
Afyon Kocatepe Üruversıtesı Rek-
törü Prof. Dr. Şehabettin N iğirbaşı.
vakıflara fazla yardım yapılmasını
doğru bulmadığını belırterek Tür-
kiye'de eğitim ve öğretim seviyesi-
nin yükselmesinin Anadolu'daki
üniversitelerin gelişmesine bağlı ol-
duğunu vurguladı. Yiğitbaşı. "Bfe
yoktan yonga çıkarmak için çabalı-
yoruz. Fırsat eşittiği ilkesinin de ko-
runması gerekiyor" dedi.
Gaziantep Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Lğur Büget de. devlet üni-
versitelerine verilen ödeneklerin ta-
mamının kullanılamadığından ya-
kınarak. "Ödeneklerin azlığından
zKade kııllanılamamasından şikâ>et-
çiviz. Hepsini versinJer h'u de kulia-
nalım. Bazı ünhersiteJer, bütçeleri-
nin ancak v üzde 40'ını kullanabili-
yorlar"
1
dedi. Vakıf üniversitelerine
yüksek oranlarda yardım yapılma-
sına karşı olduğunu kaydeden Bü-
get. şu görüşleri dile getirdi:"Eğer
kâr amacıgütmüvorlarsa belü oran-
larda vardım vapdabilir. Ama bunun
sınırlı olması gerekivor. Devlet üni-
versitelerini vakıflannkinden gerive
bırakacak şekilde ödenek verilme-
mesi lazım. Nakıf üniversiteleri öğ-
retim üyeierine 150-200 milyon lira
ücret verirken bizde bu rakam 40-
50 mihona ancak ulaşıyor. "
Rus Ortodoks Kilisesi
Patrik Alexej II
eski KGB ajaıu
• Estonya devlet arşivlerinde bulunan belgeler. Rus Ortodoks
Kiüsesi'nin başı Patrik Alexej H'nin eski bir KGB ajanı
olduğunu ortaya çıkardı. 1958'de, 29 yaşında bir papazken
KGB'ye giren patriğin örgüt tarafından Estonya Kilisesi
başpiskoposluğuna atanarak ödüllendirildigi de belirlendi.
GÜRHAN UÇKAN
TALLINN - Rus Ortodoks Kili-
sesi'nin başı Patrik Akxej N'nin,
Sovyet gizli polisi KGB'ye muh-
birlikyapmışolduğuaçıklandı. Es-
tonya güvenlik polisi KAPO tara-
fından KGB ajanlanna gönüllü ola-
rak ortaya çıkmalan için verilen
süre 1 nisanda doldu. Bundan son-
ra ortaya çıkanlacak kişilerin ad-
lan resmi gazetede yayımlanacak.
Estonya'nın başkenti Talîinn'de
bulunan devlet arşivlerinde gün
ışıgına çıkanlan belgelere göre.
Rus Ortodoks Kilisesi'nin başı Pat-
rik Alexej II, 1958 yılında henüz
29 yaşında bir papazken KGB ta-
rafından "işe alındr. Genç papa-
zın görevi, Estonya Kilisesi için-
de. Sovyet dev leti aleyhinde görüş
belirten.davTanankişileri ihbaret-
mekti. KGB tarafından "Drozdov"
(Kara Tavuk) kod adı takılan Pat-
rik. KGB'nin 4. dairesine düzenli
olarak rapor v erdi. KGB daha son-
ra bu ajanını. Estonya Kilisesi'ne
başpiskopos olarak atayarak ödül-
lendirdi. KGB'nin 4. dairesinde
1958 yılının yıllık raporunda "Droz-
dov"un bir kilise delegasyonuyla
Almanya'ya giderek Almancasını
ilerletmesi gerektiği de yer alıyor.
Uzmanlar doğruluyor
Raporda "Kara Tavuk" kod adı
taşıyan ajanın gerçek adı geçmiyor.
Ama raporu inceleyen uzmanlar, bu
kişinin Alexej Il'den başkası ola-
mayacağı konusunda görüş birliği
içindeler. Estonya Devlet Arşi-
vi'nde görevi i tanhçi ve hukukçu
IndrekJürko, "Kara Tavuk parrik-
ten başkası olamaz. Hakkında çok
aynntılı ve doğru bilgüer \ar. Do-
ğum tarihi,yeri, vaptıgı iş vetitri n-
patıpaynı" şeklinde konuştu. Dev-
let arşivinin genel müdürü Vaklur
Ohmannda Isveç gazetesi Dagens
Nyheter'e belgenin doğruluğu ko-
nusunda teminat verdi ve ajanın
kimliği konusunda herhangi bir
yanlışlığın söz konusu olmadığını
söyledi.
Alexej Il'nin yıldızı şöyle par~
lamıştı: Alexej Ridiger. 1961 "de
yainızca 32 yaşındayken Tallinn'in
ve Estonya'nın piskoposluğuna
atanarak birçok kişiyi şaşırttı. Te-
oloji doktoru olduktan sonra,
1964'te başpiskoposluk unvanını al-
dı. Dört yıl sonra Sovyet Estonya-
sı'nda. 1986'da da Leningrad'da
metropolitlik yaptı.
1990'da ise Moskova'nın, yani
dolayısıyla bütün Sovyetler Birli-
ği'nin ortodoks kilisesinin patriğı
oldu. Bu mevki, Hıristiyanlık dün-
yasındaki papalıklaeşdeğerde. Ba-
sma sızan belgelere göre 1959 yı-
lında ortodoks kilisesinde 125gö-
revli KGB hesabına çalışıyor. dü-
zenli olarak raporlar vererek muh-
birlik yapıyordu.
KAPO'ya bin başvuru
Estonya güvenlik polisi KA-
PO "nun KGB ajanlanna polise baş-
\iirmalan için tanıdığı süre 1 nisan-
da doldu. KAPO. 1000 kadar Es-
tonyalının bu süre içinde başvuru-
da bulunduğunu açıkladı. Başvu-
ruda bulunmayıp da adı belgeler-
de bulunan kişiler. Resmi Gaze-
te'de yayımlanacak. Başvurudabu-
lunanlar ise, anayasa gereği adla-
n açıklanrnadan kovuşturuiacak-
lar.
4
GAP ildiıııi^ Güneydoğu'yu şaşırttı
GAP'ın yarattığı iklim değişimine hazırlıksız yakalanan, Güneydoğu şimdi de erozyonun pençesine düştü
MERİH AK
ŞANLIURFA / ADIYAMAN -
Günevdoğu Anadolu Bölgesi.
GAP'a alışmaya çalışıyor. Yıllar-
dır kuraklıktan kıvranan. dualar-
dan çare uman bölge halkı. şimdi-
lerde aşın yağışlar sonucu su bas-
kınlanyla tanışıyor. GAP'a ve ik-
lim değişimine hazırlıksız yakala-
nan Güneydoğu. "erozyonun pen-
çesinde" hızla toprağını yitiriyor.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi.
GAP'ın heyecanını yaşıyor. Yöre
halkı, tarih boyunca sürekli ihmal
edilmişliğin hıncını bu projeyle
çıkarmaya çalışıyor. Fotoğraf ser-
gilerine, gazete sayfalanna. telev iz-
yon ekranlarına "ibret verici ola-
rak" yansıyan kuraklıktan çatla-
mış fotoğraflar artık GAP bölge-
si için yavaş yavaş geride kalıyor.
Şanlıurfa ve Adıvaman denil-
diği zaman ilk akla gelen, kurak-
lıklığın acımasızlığını çağnştıran
acı san renk. yerini yemyeşil biror-
tama bırakmış. Yıllardır yağmur
hasretiyle kav rulan toprak da yağ-
murla birlikte ayağa kalkmış. ko-
yu kahverengi rengini ve güzel ko-
kuşunu olanca gücüv le ortaya sun-
muş.
Tozun yerine çamur
Şanlıurfalı. Adıyamanlı > urttaş.
alışkın olmadığı bir iklimle karşı-
laşmanın şaşkıntığında. Daha ge-
çen yıl şubat ve mart aylannda
vağmur duasına çıkan yurrtaşlar.
şimdi aralıksız yağan yağmuru do-
yasıya içlerine sindiriyor. Kentle-
rin martta başlayarak toz bulutu
haline gelen görüntüsü şimdi ye-
rini çamura bırakmış. Adıyaman
ve Şanlıurfa'nın altyapısı da. alı-
şık olunmayan bu koşullann kar-
şısında iflas etmiş.
Atatürk Barajı'nı besleyen Fı-
rat'ın rengi de bulanmış. Suriye
de bu bulanıklıktan yakınıyor. Hü-
kümet yetkil ileri. "Ptki bu btılanık-
lık neden" dive soracaöına. "Su-
riye GAP'ıcekemhor_" açıklama-
sıvla yetiniyor.
Sunye'nin. GAP'la ilgili anti lo-
bi çalışmaları bir yana. Fırat'ın
bulanıklığı dikkat çekiyor. "Fı-
rat'ın suju neden bulanık" soru-
sunu irdelerken karşımıza "eroz-
yon sorunu" çıkıyor.
Atatürk Barajf nın su toplama-
sıyla birlikte bölgede birdenbire
değişen iklim. \ ıllardır suya has-
ret kalan toprağı da yok etmeye
başladı. Harran Ovasf nın yanı sı-
ra dağlar. ovalar. vadiler ağaçsız.
Yağmur ise topragı aldıgı gibi Fı-
rat'a boşaltıvor.
Erozyon. bölgedeki en büyük
tehlıke olarak değerlendiriliyor.
Herkesin üzerinde birleştiği bu ko-
nuda çahşmalar ağır aksak ilerli-
yor. Atatürk Barajı Bölge Müdür
Vekili Gülabi Polat. Sunye'nin su-
yun bulanıklığı konusunda yaptı-
ğı şikâyeti "politik" olarak niteli-
yor. Her barajın ekonomik ömrü-
nün yaklaşık 100 yıl olduğunu.
Atatürk Barajı'nın ömrünün böl-
gede ağaçlandırma yapılması du-
rumunda 150 yıla kadar çıkanla-
bileceğini belirten Polat. "Bizken-
di çabalarunızla bir ağaçlandırma
yapıyoruz. >IembaJar ve baraj böl-
gesinin ağaçlandınlması yapılarak
baraj ömrü uzatılabilir. Bu şart-
larda çok büyük şev ler yapamıyo-
ruz. Bu görev Orman Bakânlığı'na
ait Bakanlığın el atması gereki-
yor" di>or.
TEMA'nın çalışmalan
Türkiye Erozyonla Mücadele.
Ağaçlandırma ve Doğal Hayatı
Koruma Vakfı Genel Müdür Yar-
dımcısı Gülay Yaşin. TEMA'nın
GAP'ın çeşitli yerlerinde mera ıs-
lah çalışmaları olduğunu söylü-
yor. Yaşin. "Bölgedeki bütün ba-
rajlann çevTcsinin ağaçlandınlma-
sı zorunlu. Her yıl tonlarca toprak
gidivor. Şu anda bölgede tek bir
otoriteninöngördüğü çalışma yok"
divor.
Geçen yıl Diyarbakır ve Elbis-
tan böİgesinde bir araştırma gezi-
si yaptıklannı belirten Yaşin. elde
ettikleri sonuçlar hakkında şunla-
rı anlatıyor: "Bölge gerçekten şid-
detfi erozyona maruz. Hav za bazm-
da ele alınarak acilen müdahale
edilmesi gerekiyor. Meralann ısla-
hı, yapılacak erozyonla mücadele
çalışmalanndaönceiikkeieahnma-
lıdır. Eğer gereken önlem alınırsa
kurtanlabilecek sahatar çoğunluk-
ta. Bölgeflorisrikzenginük bakımın-
dan kendini çabuk yenilevebilecek
bir yapıya hâlâ sahip. Bu yüzden
yapılaeak çalışmaların başanlı ola-
cağını gösteren örnekler var. Şid-
detli göç nedeniyle terk edilen ta-
rını alanlan. meraya dönüşmeye
başlamış. Terk edilen meralar da
süratle kendini yenilemeyc yönel-
miş. Görüştüğümüz ormancılann
da söyledikleri gibi. \ apılaeak ça-
hşmalar bölgenin en büyük sorun-
lanndan olan işsizliğin çözümü ola-
cak."