Catalog

9 ŞUBAT 1996 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP'li 11 milletvekili harçlarla ilgili araştırma önergesi verirken öğrenciler îstanbul'da protesto gösterisi yaptı Oğrenci harçları Meclis gündeıninde E5İT PARAS12 • CHP'li 11 milletvekili, üniversite öğrencilerinin harçlar, öğrenim giderleri, yurt ve bannma sorunlannın, burs uygulamasındaki usulsüzlük ve eksikliklerin belirlenmesi için araştırma önergesi verdi. lstanbul C'niversitesi Hukuk Fakültesi öğrencilerinden bir gnıp dün yapüklan açıklamayla yükseköğnenim harçlannı protesto ettL Fakülte Dekanı Aysel Çelikel, kendisiyle göriişen öğrencilere "Basını toplayıp beni zor durumda bırakmaya tuüüanız yok. 8 mihon lira büyük bir para değiL Siz siyaset yapıyorsunuz" dedi (Fotoğraf: KAAN SAGANAK) Oğretmenlere w ek tazminat' müjdesi Olağanüstü hal tazminatlanndan kamu personelinin hepsi yararlanacak ANKARA / DtYARBAKIR (Cumhu- riyet) - Milli Eğitim Bakanlığı, kalkın- mada öncelıkli ıllerde görev yapan öğret- menlere ödenen ek tazminatlardaki süre sınınnı kaldınrken Maliye Bakanlığı da bir süre önce güvenlik güçleri dışında, bölgede görev yapan kamu personeline ödenen olağanüstü hal tazminatlannın kaldınlması karannı iptal etti. Milli Eğitim Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıkiamada, Olağanüstü Hal Böl- gesi dahil, kalkınmada öncelikli illerde çalışan oğretmenlere ve diğer eğitim per- soneline ödenen ek tazminatlardaki 3 yıl- lık sınınn kaldınldığı bildinldi. Öğretmenler calıştıldan süreye bakıl- maksızınektazminatalabilecekler. 1995 yılında ek ders ücretleri ile sürekli görev yolluklan ödenmeyen oğretmenlere de paralannın en kısa sürede ödeneceği bil- dirildi. Maliye Bakanlığı'nca 13 ilin valiliği- ne gönderilen genelgeyle olağanüstü hal (OHAL) tazminatlannın daha önce ol- duğu gibi tekrar ödeneceği belirtildi. Bi- lindiği gibi Maliye Bakanlığı bir süre ön- ce aldığı bir kararla OHAL Bölgesi'nde görev yapan güvenlik güçleri dışındakı kamu personeline ödenen 2 ile 4 milyon arasında değişen OHAL tazminatını kal- dırdığını açıklamıştı. Bölgeden gelen tep- kileri göz önünde bulunduran Maliye Ba- kanlığı, tazminatın ödenmemesi için ka- rarnameye koydurduğu 5. maddenin 15 ocaktan itibaren yürürlukten kaldınlma- sı için Başbakan TansuÇUler'in oluruna sundu. Başbakan Tansu Çiller'in 6 şubatta olur vererek imzaladığı karar, başta öğ- retmenler olmak üzere bölgedeki kamu personeli arasında sevinç yarattı. Tazmi- natlann tekrar verilecek olmasının bölge- de tayin için başvuru hazırlığı yapan pek çok personelin karannı etkileyebileceği bildiriliyor. Günde 10 saat ders HABITATrv eğitimi zorlayacak FİGEN ATALAY Jstanbul'dakı bazı liselerde öğrenciler, HABITAT nedeniyle üç ay boyunca günde 10 saat derse gırecek. Eğitimciler, bu kadar yoğun ders programının öğrencilere zarar vereceğini belirtirken hafta sonlan ünrversı- teye hazırlık kurslanna devam eden öğren- ciler ise "Günde 10 saat derse girersek ne ÖSS'ye ne de okul smavlanna hazırlanacak hatimiz kalacak" diye yakınıyorlar. lstanbul Milli Eğitim Müdür Vekili Aydın Özyar, 'B- bu sorunu öğrencilerimizin en az zararia at- larması için çahşıyoruzn dedı. Lise ve dengi okullarda haftalık toplam ders saati 30. Yani öğrenciler günde altı sa- at derse giriyorlar. Kimi okullarda, ders geç- me ve kredi sisteminin son öğrencileri de kredilerini doldurarak mezun olsunlar diye ders saatleri 40'a çıkanlmış dunımda. Okul- lann HABITAT nedeniyle 15 gün erken ta- til edilmesi karan üzerine ise ders saatleri- ne, 1 mart tarihinden itibaren her gün birer saat eklenecek. Böylece bazı okullarda öğ- renciler, her gün 9-10 saat derse girmek zo- runda kalacaklar. Bu durumun öğrenciye hiçbirolumlu katkısı bulunmayacağını belir- ten felsefe öğretmeni Saliha Çetebi, eleştiri- lerini şöyle sıraladı: "Görev yaptıgım Hsede 26 şubat tarihinden itibaren ders gecme ve kredi sistemindeki öğ- renciler, her gün lOsaat derse girecekler.Nor- malde sekiz saatük bir ders programı bile normalden çok çabayı ve zekâyı gerektirir. Bu öğrenciler, liseyi ruh ve beden sağhklan ye- rinde mi bMrecekler? Öğretmenler,zaten gün içinde 1-2 saat boşluklan oiduğu için bu uy- gulamadan zarar görmezler. Ancak, öğren- ciler ne olacak? \edinci ve sekizinci saatter- de öğrenciler zaten yahuzca bedenen stnıfta \arlar, ruhen yoklar." t Beynimiz sulanacak' Ders saatlerinın uzatılacak olmasılöğren- cilerin de tepkilerine neden oluyor. Ozellik- le üniversite sınavına hazırlanan lise son sı- nıf öğrencileri isyan ediyor. Kurslardan ve derslerden bunalmış durumdaki öğrenciler konuşuyor: "Bir yandan ûniversiteye haar- lanma, bir yandan okul dersleri yüzünden zaten beynimiz sulanmış dunımda. Şimdi bi- le okuklaki dördüncü, beşinci saatlerden son- ra dersi doğru düriist dinİeyemiyoruz. Bu ka- dar saat, sınıfta nasıl oturacak, öğretmeni na- sıl dinleyeceğiz?_ Düşünemiyoruz bile. Bir öğretim yılmda da 180 giinii doldurmasaydık ne olurdu sanki? Her şey şekilde. Önemli olan gün doldurulması. Oğrencilerin bu uygula- madan nasıl etkileneceği hiç kimsenin umu- runda değü." Minikler erken kalkacak İlkögretim okullannda dersler daha erken başlay acak. Çocuğu ikıli öğretim yaptlan bir ilkokulda öğrenim gören bır veli. "Kıznn sa- bah saat 06JO'da servise biniyordu. 1 mart- tan itibaren servis aracınuı 05JO'da geieceği söyiendi. Bu kadar erken kalkan bir çocuk herhalde sınıfta uyuyup kalır. Lstelik ders sa- atleri de fazla olacak. Bu çocuklar, bu derv lerden ne anlavacaklar?" dedi. ANKARA / tSTANBUL (Cumhu- riyet)-CHP lstanbul Milletvekili Al- gan Hacaloğlu ve arkadaşlan, üniver- site harçlan konusunda Meclis araş- tırması açılması için TBMM Başkan- lığı'na önerge verdiler. lstanbul Üni- versitesi Hukuk Fakültesi öğrencile- rinden birgrup, yaptıkJan açıklamay- la yükseköğrenım harçlannı protesto etti. Fakülte Dekanı Aysd Çelikel. ken- disiyle görüşen öğrencilere "Basını toptayıp beni zor durumda bırakma- ya hakkınız yok. 8 milyon lira büyük bir para değiL Siz siyaset yapıyorsu- nuz''dedi. Hacaloğlu öncülüğünde CHP'li 11 milletvekili tarafından TBMM Baş- kanlığı'na sunulan Meclis araştırma- sı önergesinde, anayasanın 42. mad- desinin "kimsenin eğjtim ve öğretim hakkından voksun bırakdmaması" ve "devletin, maddi imkânlardan yok- sun basanlı ogrencilerin öğrenimleri- ni sürdürebümeleri amacı ile burslar ve başka yollarla gerekli yardunlan yapmasın nı öngördüğü belirtildi. Yükseköğrenimlerini sürdürmek is- teyen gençlerin önemli bölümünün yüksek harçlar ve diğer öğrenim gi- derleri altında ezildiği vurgulanan önergede, devletin sağladığı kredi ve bağış niteliğindeki maddi desteğin yetersiz kaldığı bildirildi. Araştırma önergesinde, ogrencile- rin ünversite harçlan, öğrenim gider- leri, yurt ve bannma koşullan ile il- gili durumlannm saptanması, devle- tin sağladığı kredi ve burs olanaklan gibi konulaıia ilgili tüm gerçekler ve yetersizliklerin ortaya konması. "Sos- yal Yardımlaşma ve Dayanışma Fo- nu"ndan öğrencilere sağlanan burs- lardaki usulsüzlük ve eksikliklerinin belirlenmesi ve "eğtömde firsat eşit- Hği''nin sağlanması ile eğitim hakkı- nın kullanılabılmesi için gerekli ön- lemlerin alınması istendi. Meclis araştırması önergesinin ge- rekçesinde, halen 774 bin 673 lisans ve lisansüstü öğrencinin yükseköğre- tim kurumlannda öğrenim gördüğu- ne işaret edilerek 1995-1996 öğretim yılında üniversite harçlanna yüzde 200-300 oranlannda zam yapıldığı ve kitap fıyatlannın sürekli yükseldiği- ne dikkat çekildi. Basın açıklaması İÜ Hukuk Fakültesi öğrencilerin- den oluşan yaklaşık 100 kişılik grup, dün saat 12.00'de üniversitenin Be- yazıt'taki merkez kampusunda yap- tıklan basın açıklamasıyla yükseİcöğ- renim harçlannı protesto ettiler. İÜ Hukuk Fakültesi'nin harçlannı öde- meyen ve ödeyemeyen öğrencileri adına konuşan öğrenci Anıt Baba, "Alın terimizle bin bir uğraşıyla gel- diğimiz üniversite sıralannı, seks skandalları ile sarsüan kabinenin ba- kanlannın, bürokrat kafalı akademis- yenlerin buy ruğuy la bırakıp gidecek değiliz. Lnhersite eğitiminin yalnızca burjuvalann hakkı olnıadığını herke- se göstereceğiz'' dedi. Basın açıklamasının ardından Ba- ba, Sedat Akçeük ve HüseyinAyıkad- lı öğrenciler, İÜ Hukuk Fakültesi De- kanı Aysel Çelikel ile makamındagö- rüşmek ıstedi. Aysel Çelikel, ogren- cilerin bu isteğini geri çevirirken de- kanlık odasının kapısında konuyla il- gili olarak kısa bir açıklama yaptı. Çe- likel, dekan olarak yönetmeliğı uy- gulamadığı takdirde kendısinden he- sap sorulacağını belirterek ogrenci- lerin gösterdiği tepkinin siyasi oldu- ğunu söyledi. Çelikel, şunlan söyle- di: " Basını toplayıp beni zor durumda btraknıa hakkınız yok. Hukuka aykı- n bir olayı uygulayamam. 8 miİy'on büyük bir para değil. Ûniversiteye ka- dar dershanelere, liselere para ödedi- niz. Siyaset yapmayın." Çelikel, bırgazetecinin, "20 öğren- cinin harçlannı ödemediği için kaydı- nın yapılmadığı doğru mu" soru.suna ise "6 bin öğrencim var. Kinıin kaydı yapılmamış diye ben bu konuyu fiilen büemem" yanıtını verdi. Bornova'da aynı ailetk-n 5 ki>ınin yaşamuu yitirdigi çukunın bulunduğu yerde dün topianan yaklaşık 300 kişi protesto gösterisi yaptı. (Fotoğraf: HAKAN DlRİK) Izmir'de/dçukur kazasına tep/dJetsürüyorİZMİR / İSTANBUL (Cumhuriyet) - Izmir'in Bornova ilçesinde, 3 gün önce, aynı aileden 5 kişinin ölümüyle sonuç- lanan kazanın meydana geldiği yerde protesto gösterisi yapıldı. Türkiye Tra- fik Kazalannı Önleme Vakfı Başkanı Rıdvan Ege, medyanın, Bornova'daki ka- zayla dünyada eşi az görülür bir hata yü- zünden meydana geldiği için ilgilendiği- ni söyledi. Bomova Belediyesi taraftndan parkla- ra toprak alnıak için açılan ve kazadan sonra doidurulan çukurun bulunduğu yerde dün topianan yaklaşık 300 kişi, önce saygı duruşunda bulundu. Yurttaş- lar daha sonra, çukurun bulunduğu yere kırmızı karanfiller bıraktı. ANAP Izmir eski milletvekili ve eski Bornova Bele- diyesi Başkanı Cengiz Bulut, burada yaptığı konuşmada, ortada büyûk bir ih- mal bulunduğunu belirterek "Sonımhı- lar mııtiaka cezalandınlmalıdır" dedi. CHP Bornova llçe Başkanı MustafaTo- sunlarda konuşmasında, Bomova Bele- diye Başkanı Aysel Bayraktar'ın 'sorum- suz' davrandığinı savunarak "Başkanın vebürokratlannın sorumsuzvevurdum- duymaztavn, 5 >atandaşunızın fed şekil- de öhlmüne sebep ounuştur. Biz bu me- . selenin takipçisi otacağu" diye konuştu. Protesto gösterisine, semt halkının yanı sıra hayatını kaybedenlerin yakınlan da katıldı. Ölenlerin yakını Salih Stğındere. yakınlannın o gece kendisine misafir ol- duğunu anlatarak "İçiıniz kan ağhyor. Savcının davayı acmasım bekliyoruz. Biz de tazminat ve ceza davası açarak yasal hakkımızı kullanacağız" dedi. Gösten sırasında slogan atan grup Bornova Be- lediye Başkanı Aysel Bayraktar'ı istifa- ya çağırdıktan sonra dağıldılar. Türkiye'de saat başı meydana gelen 13 trafîk kazasında bir kişinin öldüğüne dikkat çeken Türkiye Trafîk Kazalannı Önleme Vakfi Başkanı Rıdvan Ege, medyanın, Bornova'daki kazayla dünya- da eşi az görülür bir hata yüzünden mey- dana geldiği için ilgilendiğini söyledi. Ege, "Trafik kazalanna ilgi, flaş iİgidir. Geüp geçicidir. Bu oiay da tınutulacakbr" diye konuştu. Türkiye'de 1995 yılı içinde meydana gelen 293 bin 692 trafik kazasında 5 bin 821 kişinin hayatını yitirdiğini anımsa- tan Rıdvan Ege, 1994 yılına göre yüzde 26.6 artan trafîk kazalanndaki yaralı sa- yısının ise 111 bin202olduğunukaydet- ti. Ege, Türkiye'deki trafîk kazalannda ölüm oranının Avrupa ülkelerinden kat kat fazla olduğunu vurguladı. BÜLENT DtKMENER HABER ÖDÜLÜ YARIŞMASI Gazeteci Bülent Dikmener'in anısını yaşatmak ve Türk gaze- teciliğme olan katkılannı manevı yönden sürdürmeyı sağlamak amacıyla, adına 1980 yılında konulan "Haber Ödülü " 1995- 1996 döneminde de sürdürulmektedır. Ödül koşullan şöyledir: 1 - Ödüle her Türk gazeteci aday olabilir. 2- Adaylık, gazetecinin kendi, ya da Ödül Komitesi'nin öneri- si ile gerçekleşir. 3- Ödüle aday gösterilecek haberlerin 1 Nisan 1995 ile 31 Mart 1996 tarihleri arasında günlük gazeteler ya da süreli yayımlar- dan birinde yayımlanmış olması gereklidır. 4- Ödüle aday olabilmek için nitelikleri 3. maddede belirtilen haberlerin yayımlandığı gazete ya da süreli yayımlann 1 sayısının 10 Nisan 1996 günü ak- şamına kadar Bülent Dikmener Haber Ödülü PK: 246/lstanbul adresine taahhütlü olarak ulaş- tınlması zorunludur. 5- Ödüller: a) Haber ödülü b) Mansıyon c) Jün özel ödülü olarak belırlenmiştır. Kazananlara. ödülü sımgeleyen bırer plaket ile özel armağanlar verilir. 6- Seçicı Kurul. Erhan Akyıldız, Mûfit Alaçalı.Valçın Bayer, Fikret Dağlıoğla, Or- han Erinç.Yalçın Eryalçın, I>oğan Katırcıoğlu, Ergin Konuksever.Oktay Kurtböke.Tur- gay Olcayto. Deniz Som, Yılmaz Tunçkol, Seckin Türesay ve Ulvi Yanardağ'dan oluş- muştur. ÖDÜL KOMİTESİ Akgüner, RTÜK'e başvurdu 'Görevime iade edin' HÜLYA KARABAĞLI ANKARA-TayfunAkgüner, Rad- yo ve Televizyon Üst Kurulu'na (RTÜK) başvurarak TRT Genel Mü- dürlügü görevine ıade edilmesini is- tedi. Yürütmeyi durdurma karannı uygulayacak makamın üst kurul ol- duğuna işaret eden Akgüner, Başba- kanlığın kendisini g_öreve başlatma- dığını bıldirdi. RTUK, Akgüner'in başvurusunu incelemeye aldı. Tayfun Akgüner, dün RTÜK Baş- kanlığı'na yazılı bir dılekçe ile baş- vurarak TRT Genel Müdürlüğü'nden düşürülmesıne ılışkin ışlem hakkın- da aldığı "yürütmeyi durdurma" ka- rannın gereğinın yapılmasını ıstedi. Dilekçede, görevinın düşürülmesıne neden olan olaylan aynntılı bıçimde aktaran Akgüner, yargı karanna kar- şın Başbakanlığın "Idari işlem tesis edilmeden yerine otununazsuı" gö- rüşünde olduğunu dıle getırdı. Ankara Bölge tdare Mahkemesi, hukuk kurallan doğrultusunda Ak- güner' ın göreve ıade edilmesi gerek- tiğini bildirdi. Akgüner' in göreve ia- de işleminden RTUK'ün sorumlu ol- duğunu kaydeden mahkeme yetkilı- leri, bu yükümlülüğün yerine getınl- memesinin Akgüner için bazı yasal haklar doğurduğunu bildirdiler. Ak- güner'in haklannı. üst kurul aleyhi- ne suç duyurusunda bulunma ve taz- minat ıstemi olarak özetleyen mah- keme yetkilileri. Akgüner'in göreve ıadesinde üçlü karamame gerekme- dıği görüşünü savundular. RTÜK Hukuk Müşavirlıği, yargı- nın Akgüner'ın görevinin düşürül- mesinde üst kurulu yetkisiz sayma- sına karşın "Göreve tayin et" deme- sının tam bir çel ışkı olduğunu bildir- di. Akgüner'in yürütmeyi durdurma karan konusunda mahkemeden ıste- diği "açıklama" metnımn bırörneği- nın üst kurula ıletıldığını kaydeden hukukçular, "Bu kanşıkhk çözüle- cek" dediler. HAFTAYABAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Takke Düştii... Ne Yapmalı? Ceyhan Mumcu, Deniz Baykal'la bir görüşme- sini anlattı. CHP'nin Genel Başkanı şöyle demiş: - Artıkörgütün ve sendikaların fazla bir önemi kal- madı... Seçim başarısının yolu, medyanın deste- ğinden ve popülerisimlerin aday göstehlmesinden geçiyor. Seçim sonuçlan, Sayın Baykal'ın ne kadar haklı olduğunu gösterdi (!) Basının büyük desteği ve "çekici" isimler, Ata- türk'ün kurduğu partinin adını taşıyan partinin "ba- rajı aşma" başarısını sağladı... Sayın Ecevrt ise örgütün önemine zaten inanmı- yor. Onun için -kendi eliyle de kursa- örgüt demek, "hizip tehlikesi" demektir. DSP'nin Genel Başkanı da haklı çıktı (!) Partisinin "tepeden atanmış" bazı milletvekilleri, daha yemin törenini bile beklemeden; "Ben aslında sağcıyım" deyip çekip gitmeye başladılar. • • • ODTÜ öğretim üyesi Prof. Sencer Ayata, çok ni- telikli bir toplumbilimci. Eşi Prof. Ayşe Ayata'nın CHP adaylığı nedeniyle, Izmir'de bazı araştırmalar yapmış. ilginç gözlemleri var. CHP'yi Alevi oyiannın kurtardığına inanıyor. "Ale- vi oylan başka yere kayarsa CHP çöker!" görüşün- de: - CHP, laik-Kemalist oylan kaybetme lüksüne sa- hip değil. CHP'nin gençler arasında da giderek yerini D- SP'ye bırakmakta olduğunu saptamış. ODTÜ'de de, Ege Ünıversitesi'nde de; DSP'nin oyları yüzde 30'a çıkarken SHP ile birleşen CHP, ancak yüzde 20'yi bulabilmiş. Sayın Ayata, CHP'ye oy vermeyen seçmenlerin nedenlerini öğrenmek istemiş. Bir kamuoyu yokla- ması yapmış... Işte önde gelen dört neden: "- HEP'le seçim ittifakı yaparak PKK'yi Meclis'e taşıdı." "- İSKİ başta olmak üzere, yerel yönetimlerde yolsuzluklara bulaştı." "- Bir kargaşa ve hızip partisi olmaktan kurtula- madı." "- Ecevrt, partiye yaptığı eleştirilerinde haklı çık- tı." CHP'li Ceyhan Mumcu'nun Malatya'dakı seçim kampanyası gözlemleri de bunları doğruluyor. Ora- da da halk, "Bu artık Atatürk'ün partisi değil" di- yormuş. • • • Unutulmaması gereken yalın bir gerçek var. Türkiye'de sol, işçi hareketinden çıkmadı, CHP'den çıktı... Yani Kemalizmden çıktı! Şimdi Kemalizm yadsınarak solculuk yapılabilir mi? Yâpılırsa -temellerini yitirmiş her toplumsal ha- reket gibi- boşlukta kalmak kaçınılmaz olmaz mı? Çağdaş sol demek; toplumsal adalet, işsizliğın önlenmesi, ekonomik büyüme, çevreyı koruma ve banş demektir... Bunların hangisi Kemalizm ile çe- lişir? CHP "ortanın solu" hareketı ile, Kemalizmin ge- leneksel tabanına emekçileri ekledi... Ve büyüdü. SHP ise toplumun "marjinal" kesimlerini kazan- mak uğruna, geleneksel tabanı yitirmeye başladı... Ve küçüldü. Şimdiki CHP ise tam bir şaşkın ördek. İçinde hâ- lâ "AJtıok'un üçünü atalım, dördünü atalım" diye tekerieme üretenler var... Kemalizmden uzaklaşıldık- ça ilkesizlik ve yolsuzluklar büyüyor. Çünkü "inanç birliği"n\r\ yerini, "çıkar birliği" alıyor. Ya "parasal" çıkar.. ya da "seçimsel ve makam- sal" çıkar... • • • Ne yapmalı? DSP'nin ne yapması gerektiği açık: Demokratik yapılı bir örgüt olmadan ve örgüte güvenmeden sol bir partinin başanlı olamayacagını kabul etmeli!.. ilk adım olarak il başkanları ile toplantılar yapmalı; böl- gesel toplantılar düzenlemeli... Artık "parti" olduğu- nu, örgütü önemsediğini göstermeli. CHP ise bıktıncı "seçim kurultaylan" yerine, "ide- olojiyi belirleme" kurultaylan yapmalı!.. Ne olduğu- na, ne olması gerektiğine artık bir karar vermeli... Eğer Kemalist kimliğini korumak istiyorsa oklan sök- me meraklılanna kapıyı göstermeli... Yok, sosyal de- mokrasinin Kemalizm ile bağdaşmayacağına inanı- yorsa bayrağını ve adını değiştirmeli! Antalya yağmura esir Karakış, tüm dünyada can ahyor • Şiddetli yağiş ve fırtınadan Avrupa'da 5 kişi yaşımını yitirirken, Antalya'da önceki gün başlayan şiddetli yağıştan bazı semtlerde evlerin çatılan ve bacalan hasar görürken bodrum katlan da su bastı. Haber Merkezi - Avru- pa'da beş kişinin ölümüne, çok sayıda kişinin yaralan- masına yol açan şiddetli fır- tına ve yağışlar ülkemizde de etkisinı sürdürüyor. Saatteki hızı 144 kilo- metreyi bulan şiddetli fırtı- nanın etkili oiduğu Fran- sa'nın Tardets kentinde bir kişi toprak altında kalırken bir kişi de rüzgânn kaldır- dığı varilin çarpması sonu- cu öldü. Atlas Okyanusu kıyılanndaki Bordeaux kentinde de 73 yaşında bir kadının fırtına sonucu yıkı- lan ağacın altında kalarak can verdiğı belirtildi. lspan- ya-Fransa yakınlanndaki kıyı kentı lrun'daki fırtına- da bir kişi, onannak için çıktığı çatıdan rüzgânn et- kisiyledüşereköldü. Lasar- te kentinde ise 50 yaşında- ki bir kişi sağanak yağışla- nn zayıflattığı duvann üze- nne yıkılması sonucu yaşa- mını yitirdi. Ingiltere'nin Quimper ve Douarnenez kentlerinde etkisini sürdü- ren fırtınada 6 kişi yaralan- dı. Antalya'da önceki gün başlayan ve kenti esir alan şiddetli yağış ve fırtına ne- deniyle bazı semtlerde ev- lerin çatılan ve bacalan ha- sar görürken bodrum katla- n da su bastı. Karayollan 13. Bölge Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre dün sa- bah fırtınayla birlikte olu- şan ve yükseklıği 30-35 metreye kadar ulaşan dev dalgalann fırlattığı taş ve kaya parçalan, Antalya-Ke- mer karayolunun 5 saat sü- reyle rrafiğe kapanmasına yol açtı. Ağırlıklan yaklaşık bir tona yaklaşan kaya parçala- nyla kaplanan karayolunun 10 kilometrelik bölümünde temızleme çalışmalan, fır- tınanın hafiflemesiyle baş- latıldı. Karayollan'na ait grey- der ve dozerlerle. karayolu- nun Antalya'dan Kemer'e gidış güzergâhı temizlendi ve trafik akışı tek yönlü ve kontrollü olarak sağlanma- ya başlandı. Dev dalgalar nedeniyle kapanan Antal- ya-Kemer karayolunu gö- rüntülemek isteyen "Ajans 1" kameramanı ile "ET\ " muhabırlen, üzerlerine ge- len dev dalgalardan kurtul- mak isterlerken, yol kena- nndakı su dolu çukura düş- tüler.