23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi öı> Habcrler trgun Balcıt Utıhbarat Ceneiz YaymKunjhrİlhanSdçtıktRaşkan). Y ıldırım • hkonomı Bülent kı/anlık orhan Erinç, Okta> kurtböke • Kultur liandan Şenköken • Spor_ HiknwtÇeU«k«ı,şİkn»Soner, u . .. , ... ,. „ . i, Karaören • Duzeltmc "Abdullah Ya'™! Erg"nBaicı,DinçTa)aııç, İbrahim ı Habcr Mcrkc/ı Mudunı Hakan Kara « ^o!oğral Erdoğan Köseoğlu • Bılm-Belge Vıldız, Orhan Bursalı, Mustafa • üorscl Yonelmen Fikret Eser Edib« Buğra • V urt Hdbcricrı Mehniet Faraç Balbay, llakan kara. (icncl Yavın Yonetmenı Orhan Krinç# Genel Yavın Koordınatoru Hikmet Çetinkava 9 Yazıı^lcrı Mudurlorı I b h i Yld S l Di Tfbrahim Yıld,/ (Sorumlu,, Dinç Ta>anÇ ^ ^ " d i r . V ö ^ ' " . . * ^ 1 ^ ^ V S »™İ \nkara IcmsılciM Mustafa Balba) # Habcr Viudunı Doğan Akın \taturk Bulvan \o 125. Kuıt 4. Bakanlıklar- Ankara Tel 419502ü (7 hat). haks 4I9502" 1 • Izmır TemsılciM S«rdar kı/ık. H Zıja Bh 1352 S 2 3 Tcl 4411220.Faks 44191 !70AdanaTemsılci!,ı ÇetinVŞenoğtu. InonuCd 1I9S No I KaJl.Tel 3522550. Faks 35225^0 Muessese Muduru Erol Erkut • VIED\\C:« Yonelım MEDY \ C : • Koordınator Ahmet Korulsan 0 Kunıiu Uaîkanı-lıcncl >ı>nı:ıım kurulu Muhasebc BülentVener0Idare Mudur Gulbin Erduran Başkanı - denel Hüse\ r inGürer0l^letmc Önder • koordınaıor Reha Mudur Lstun Çelik • Bılgı-lşlem Nail İnal 0 l»ıtm»n0ücnclMûdur Akmen • Murahhas BilgnavarSıstem MürûvetÇiler tardımcM Mine \kdağ u\c Bora (ioneıu; \ a t ı m l a t ı n *e Basan: Yenr Oun Haber \|anM. B.Lsin w Vavıncılık \ ^ T u r k ^ a j ı . a u •" 41 (_ iğjluğiu "Î4.1U 1,1 PK ;.<M«iant>ul fel (0 2 \2\ sı > ıl< 0S ,20 hau Kilı- 9ŞUBAT 1996 İmsak:5.34 Güneş. 7.0! Ögle: 12.25 ikindı: 15.10 Akşam 17.36 Yatsı: 18.57 M E D \ \ C I e l 514 07 53 - 513 >j< &o - 5H M 6U-6I. hak=. MIX466 Dünya sigarayı bfpakma giinü • Haber Merkezi -' Dünya Sigarayı Bırakma Günü' nedenıyle bugün Türkiye ve dünyada çeşitli kuruluşlar ve örgütler çeşitli etkinlikler düzenleyecek. Merkezi ABD'de bulunan Dünya Anayasa \ e Parlamento Örgütü (WCPA) yayımladığı mesajda, sigara tehlikesının, her yıl hazırlanan " Dünya Sorunlan' listesinde bu yıl da gündemde olduğunu bildirdi. 'Kasımpaşa dilberi' kınaması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-ANAPKadın Kollan Başkanlıği, DYP Muğla Milletvekili Yalım Erez'in, ANAP Adana Milletvekili Imren Aykut'a yönelik "Kasımpaşa dilben" ıçenklı sözlerini bir açıklama yaparak kınadı. Sevgililer giinü için hazıplık • Haber Merkezi - Akmerkez, Nuruosmaniye, Çırağan Sarayı ve Izmır Alsancak'ta magazalan bulunan Gılan, sevgililer gününe yaklaştığımız şu günlerde mücevherleriyle kadın ve erkeklere geniş altematifler sunuyor. Yapı mabemeleri sergisi • Haber Merkezi- Esenkent ve Boğazköy Yapı Kooperatif üst birliklen, üyelerine kalıteli. ekonomik ve isteklerine uygun yapılan üretmek amacıyla 'Üretici ve ithalatçıdan üyeye' yapı malzemesi sergisi hazırladı. İstanbul'da elektrik kesintisi • İstanbul Haber Servisi - Boğazıçi Elektnk Dağıtım AŞ Genel Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamada. abonelere daha ıyi hizmet vermek amacıyla 11 şubat pazar günü bazı semtlere elektnk verilemeyeceği belirtildi. 07.00-15.00 saatleri arasında elektrik venlemeyecek semtler şöyle: Hızlı Tramvay. Mega Center, Topçular Ferhatpaşa Caddesi. Murat Mahallesı. Pancar Motor Fabrikası cıvan. Oltulu tşhanı Fabnkalar Sokak ve civan, San Dökümcüler Uluyol ve civan. Özçay Sıtesı, Rami KuruGıda Şitesi, Ramtaş. Zafer, Ütüsan Sanayi Siteleri. Tanju Okan hastanede • İZMİR(AA)-Bir ayağının kesilmesinden sonra İzmir'in Urla ilçesındeki evinde dınlenmekte olan Tanju Okan. sağlık durumunun bozulması üzerine yeniden hastaneye kaldınldı. Okan. yoğun bakıma alıhdı. Anadolu Nselerine başvuru • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Fen ve Anadolu öğretmen liseleri. Anadolu liseleri ile meslek liseleri sınavlanna yapılan başvurular bellı oldu. Anadolu Liseleri Sınavı içın geçen yıla göre daha fazla öğrenci başvurdu. Geçen yıl 300 bin başvuru yapılan sınav için bu yılki başvuru sayısı 322 bin 470 oldu. Fen Liseleri ve Anadolu Öğretmen Liseleri Sınavı'na ise bu yıl ilgi azaldı. Geçen yıl 210 bin 198 olan başvuru sayısı. bu yıl 133 bin 89'a düştü. ÖSYM Başkanı uyandı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Eres Söylemez, Anadolu Ünıversıtesi Iktısat ve İşletme fakültelerinin açıköğretım programlan ile Açık Öğretim Fakültesi'ne bağlı önlısans programlannın ara ve yılsonu sınav ına gırecek öğrencılerin sınav ücretlerini bugün mesai saati bıtimıne kadar yatırmalannı istedi. TDİ'den yeni hat • İstanbul Haber Servisi - Türkiye Denızcılik tşletmeleri, Şeker Bayramı'nda yurttaşlann rahat seyahat edebilmeleri amacıyla lstanbul- Bandırma-lstanbul hattında ek gemı seferlen düzenlemeye başladı. İstanbul'un kartpostal simgesi, restorasyon çalışmalan tamamlandıktan sonra turistik işletme olarak hizmet verecek Kız KıdesTııiıı pembe buhdları dağılıyor Şairierin ilham kaynağı kule turistikleştiriliyoru. ZAFER AKNAR "M. Ö499 yılından beri Boğazın Mar- mara Denizi çıkışında duran KJZ Kule- si'nin 49 metre yukansuıa 1983 yıhnda bıraktığım, orta boyda, hiçbir hava ko- şulunda kıpırdamayan, içinden şarkı söyleyenve'mutluluk veren' pembebu- lutu görüp tadına vardığını bana açık- ça bevan eden Yavuzer Çetınkaya işbu sertifİkayı almaya hak kazanmıştır..." Notertasdikli sertifıkalara geçen Kız Kulesi'nin üzerindeki pembe bulutlarya- vaş yavaş dağılıyor. Leandra'nın ruhu yavaş yavaş gökyüzüne yükseliyor. Yüz- yıllar önce kuleye çıkan yılan uykudan kalkıyor. Kommenus'un zıncirleri Sa- rayburnu'ndan KızKulesi'nedoğruçe- kiliyor... Şairierin ılham, âşıklann ilti- fat İcaynağı kule, zamana yenik düşme- mek için turistikleştiriliyor... Uzun yıllar gözden ırak olmayıp da gönülden ırak olan Kız Kulesi, 49 yıl- lığına kıralandı. Salacak ıskclesının ya- kınında İstanbul'un kartpostal simgesi Kız Kulesi yap-işlet-devret modelıyle • Bizans döneminde Damaliş ya da Arkia Kulesi olarak adlandınhyordu. KJZ Kulesi, Üsküdar Salacak iskelesinin yakınında kayalık küçük bir ada üzerine kurulu deniz fenerinin, XII. yy'da Manuel Komnenos tarafından, İstanbul Boğazı'nın girişıni düşman gemilerine zincirle kapayabilmek için yapıldığı sanılıyor. kurtuluşunu bekliyor! Ahmet Hamoğ- lu'nun sahibi olduğu Hamoğlu Hol- dıng'edevredilen Kule. restorasyon ça- lışmalan yapıldıktan sonra turistik iş- letme olarak hizmet verecek. Uzmanlar, yap-işlet- devret yönte- mıyle tüm güzelliklerin halka kapatıl- dığını söylüyor. Zaman ıçınde fstan- bul'un tüm tarihı yerlennin devredile- ceğini belirten uzmanlar, "Hayal dûn- yalan o kadar dar ki tüm güzel olan şe>- leri sadece kafeterya, me\hanc. lokan- ta olarak göriiyoriar. Kız Kulesi bir kül- tür merkezi olamaz mıydı? Restoras- yon adı attında yapılan degişikliklerdcn geriyc dönüş nasıl olacak bilen var mı"şeklinde konuşuyorlar. Şarkılara. şiırlere defalarca konu olan Kız Kulesi, Bizans döneminde Dama- lis ya da Arkia Kulesi olarak adlandı- nhyordu. Üsküdar Salacak iskelesinin yakınında kayalık küçük bir ada üzeri- ne kurulu denız fenennin. XII. yv 'da Ma- nuel Komnenos tarafından, İstanbul Boğazı'nın gırişini düşman gemilerine zincirle kapayabilmek için yapıldığı sa- nılıyor. Istanbul'un fetih sırasında Fa- tih Suitan Mehmet tarafından yıkılan ku- le, ahşap olarak yeniden yapıldı. Bu ku- le 1719 yangınında yandıktan sonra bu kez 1857'de taştan yapıldı. Uzun süre askeri amaçlarla kullanıldı. Seyahatnamelerde kule Gvllius anlalınııvla Kızkulesi vaktiyle yüz adım uzunlu- ğunda bir yeraltı yol ile sahile bağlı idi ve içinde, > ağmur sulanndan başka,ye- raltı yollan vasıtasıyla karadan akan su ile dolan bir sanuç vardı... Evliya Çelebi'nın anlatımıyla- Kule karadan birok menzili kadar me- safede dört köşe, yüksek irtifaı 80 zi- ra(65 cm) hacmı da 200 adımdı. Kule- nin iki tarafa nazır bir demir kapıSL, içinde muhafiz olarak dizdarlan ile be- raber yüz nefer. sahilde de kırk pare 'balyemez toplan," ayncada mükem- mel bir cephanelik mevcuttu... Efsaneler Mıtolojı kahramanı Leandros bu ku- ledeyaşayan Hero'yaâşıkmış veherge- ce Galata'dan buraya yüzermiş; ancak bir gece fırtınaya kapılıp ölmüş. Bir başka efsaneye göre ise Bizans impa- ratorlanndan biri tarafından kızının yı- lan sokmasından öleceğı kehaneti üze- rine yaptınlmıştı. Bir öykü de halk kahramanı Battal Gazi'yle ilgilidir ve kulenin Üsküdar tek- furu tarafından kızını Battal Gazi'den saklamak için yaptınldığı söylenir. Madonna, Evita için Budapeşte'ye gidecek MEHMET MESTÇİ BLDAPEŞTE - Oskar ödüllü yönetmen Aian Par- ker, çağımızın -hâlâ ne ol- duğuna pek karar \ereme- diğimiz- rengârenk tannça- sı Madonna'ya başrolünü verdıği, 56 mılyon dolar büt- çelı "Evıta" fılmınin bazı bölümlerini "Budapeşte'de" çekeceğinı açıkladığından beri Macar gazetelerinde konu ile ilgili haber üzeri- ne haber çıkıyor. Filmin esas çekım yeri Buenos Aires'ten gelen bılgılen derleyen 27 Ocak 1996tanhliNepsza- badsag gazetesı. "Madonna persona non grata?" (tsten- meyen şahıs) başlığı altın- da konuya geniş yer verdi. Gyula Ortutay, şunlan ya- ziyor:"Dünya çapındakiyıl- dız (Madonna), geçen hafta, Arjantin'in başkentine var- dığından beri imajını sarsa- cak ölçüde aklı başında dav- ranıyor, normal giyiniyor, skandal yaratmaktan kesin- likle kaçınıyor. Arjantinlile- re, sonsuz sevgi besledikleri Evha Beron'un anısını zede- leyecek hiçbir davranışta bulunmayacağını herfırsat- ta yineliyor. Güney Amerika yazını kot pantolon. ince bir triko. • 26 marttan itibaren Budapeşte'de 6 hafta boyunca devam edecek olan filmin çekimleri için kullanılacak mekânlar, kamuoyundan büyük birgizlilikle saklanıyor. güneş gözlüğü ve kucağın- daki köpeğıyle kucaklayan Madonna'yı, havaalanında bekleyen. camlan karartıl- mış Mercedes'e alelacele bındırerek götürdüler. Yol- lara dizilmış tutkunlan ken- disini göremesc de Madon- na, dev harflerle, hakkında duvarlara spreylenmiş "He- men tası tarağı topla ve ge- ri dön" gibı yazılan bir bir gördü. Aynca Arjantin Cum- hurbaşkanı Carlos Menem -Madonna gelmeden evvel- kendısiyle hiçbir şekilde kar- şılaşmayacağını belırtti. 1993 yılında da buna ben- zerbirolay yaşanmıştı. Ar- jantın'e gelen ve Menem'le buluşmak ısteyen Madon- na. ülkedeki din adamlan tarafından "•pornocu" olarak nıtelendınlmışti. Menem'in utanç vericı bulduğu bır nokta da Alan Parker'ın Evita rolü için Ma- donna'yı uygun görmesi. Menem'e göre, Arjantin so- ap-operalannın, müzikalle- rinin büyük yıldızı ve Evi- ta Peron'a çok benzeyen Andrea del Boca'dan başka hiç kımseye bu rol verilme- meliydi. Şu anda iktidarda olan Pe- ronist partinin sağ kanadı, Madonna ve pek yakında çevrilmeye başlanacak olan film aleyhine büyük bir kampanya yürütüyor. La Ri- oja Bölge Parlamentosu Başkanı Marta Rivadera, LJoyd Weber'in ve Tim Ri- ce'ın meşhur Evita miizika- linıhiçgörmemişolmasına rağmen ondan, bundan mü- zikalin Evita Peron'u hop- pa bir kadın olarak yorum- ladığı savını işitip-Alan Par- ker'ın filmi de aynı senar- yoya sadık kaldığından- fil- me karşı cephe aldı. 26 marttan itibaren, Bu- dapeşte'de 6 hafta boyunca devam edecek olan filmin çekimleri ıçın kullanılacak mekânlar, kamuoyundan bü- yük bır gızlılıkle saklanı- yor. Medya dışında, Madon- na'ntn Budapeşte'ye gelece- ğı haberi. kimsenin ilgisini çekmiyor. Hayat pahalıhği ve dondurucu soğukta in- sanlann başka derdı var.. Madonna, Evita Peron'un anısını zedeleyecek hiçbir dav- ranışta bulunmayacağını her firsatta belirtivor. Akkuyu için kavga yılı ÜMİTOTAN İZMİR - Ermenistan sınınndaki Metza- mor Nükleer Santralı ve Bulgaristan'daki rıükleer santrallerde her an meydana gele- bilecek kazalar için Başbakanlık Güvenlik işleri Daire Başkanlığf ncaönlemleralınır- ken, Akkuyu'ya kurulması planlanan nük- leer santralin ihale çalışma- lan da sürüyor. Yetkililerden "eski teknoloji-yeni teknok> ji pala>rasını" bırakmalannı isteyen nükleer karşıtlan. ya- nn Mersin'de yapılacak top- lantıyla da 1996 yılında nük- leer santrallere karşı yapıla- cak kitlesel eylemlerin tak- vimini belırleyecek. Nükleer karşıtlannın ilk hedefı kitle- selleşmek, ikınci hedefi de santral sahasını işgal etmek. 1988 yılında Ermenistan'da yaşanan dep- rem sonrası yöreye radyasyon yayan ve Tür- kiye için büyük tehlike oluşturan Metzamor Nükleer Santrali'nde her an meydana gele- bilecek bir kazaya karşı dikkatli olunması uyansı yapılırken diğer yandan Türkiye'ye nükleer santral kurma çabasına hız veril- mesi yeşiller \e anti-nükleercilerarasında bü- yük tepki yarattı. SOS Akdeniz'den Nesrin Timur, nükleer santrallerin birbırinden fark- lı olmadığını, kamuoyunu kandırmaya kim- senin hakkı olmadığını vurguladi. Timur şöyle konuştu: "Eski ve yeni teknoloji diye bir mesele ol- maz. Nükleer santral kazalan önceden plan- lanmamış. hiç akla gelmeyen hatta ahmak- ça gerekçelerie ortaya çıkar. Şimdi hükümet Ermenistan ve Bulgaris- tan'daki eski nükleer santra- le karşı hangi önlcmleri ala- bileceğini düşünüyor. Ama Akkuyu ihalesiy le ilgili çaba- dan da vazgeçmiyor. Başka- laıma 'santralini kapat' diyen- lerin kendileri de kurmama- sı lazım. Bu yıl tüm etkinlik- leranti nükleer kampanyalar üzerinde yoğunlaştınlacak. Bu konuda komşu ülkelerde- ki gönüllü ve anti- nükleerci- leıie dc işbiriigi gdişlirilecek." Yann başlayacak nükleer karşıtı etkinlik- ler haziran ayında gerçekJeştirilecek HA- B1TAT toplantısına dek sürecek. Mersin'de yapılacak toplantının birinci gündem mad- desi Akkuyu olacak. Toplantıda biraraya ge- lecek olan anti nükleerciler, Dünya Dostla- n ve Mersin'deki yerel örgütler bu yılın ey- lem takvimini de belirleyecekler. • Yann başlayacak nükleer karşıtı etkinlikler haziran ayında gerçekJeştirilecek HABITAT toplantısına dek sürecek. SEYAHATNAME YAVUZGÖR Kristof Kolomb'un izinde D ış ülkelere tayin sürem gelince, umum müdür Ali Haydar Bey beni çağırdı; "Hem mgılizceni ılertetmen hem de oradaki büyükelçisa- na bu işleri verirse, Marshall yardımı ve diğer ekonomik konularla da çalış- man için seni VVashington Büyükelçi- liği'ne atamayı karahaştırdık" dedi. Teşekkür ettik. Bir süre sonra perso- nel dairesinden çağırdılar. 1952 başın- da nareket edebilırmışim. "Uçakbilet- lerinialdırahm mı" sorusuna, "Biryere ulaşmanın yan zevki oraya seyahat et- mektir" cevabını verdım. Kısacası bır uçağa binip "hop" diye kendimizi Amerika kıtasında bulacağız ha... Bu kadar yıllık tahsil ve uğraşı so- nunda 15 günlük bır dınlenmeyi ve uzun bır vapur yolculuğunu istemekten ken- dimi suçlayamazdım... • • • 2 Temmuz 1952. Denızyollan'nın "Tar- sus" gemisi bir ögle vaktı, Sarayburnu'nu dönüyor. Gemının pervanesinde çırpı- şan sular gibı degışik duygularla çıkı- yoruz bu seruvene... Pire'de gemı hoparlörleri "IzmirMar- ş/"nı çalıyor. Külus- tür bır otobüsle, Ak- ropol'u zıyarete gö- türüyorlar... Bu taş- lan görmek ve 35.000 drahmıye(1 dolaf)bır bardak ılık portakal suyu içmeye degmez bır "turistikgezi" bu... Yıne Izmir Marşı ve verelinı Akdeniz... • • • Napoli Limanı'nda curcuna... Anlaşılıyor ki Italyanca hızlı bağırarak ve el kol işa- retleri yapılmadan konuşulamıyor... Mütevazı bir otelde, 3 gün kalıp bır Italyan gemisi ile devam edıtecek seru- vene... Sokaklarda, hâlâ eski Afrika ordusu- nun kısa pantolonlan ile ışsız, güçsüz dolaşan "yenilmiş" genç adamlar var... Otel odasını temizleyen yaşlı, güleç, cana yakın kadın Amerika'ya gidecegiz deyince, aklına "muhacıriik" gelıyor. Bi- ze acıyor galiba... Son gün elinde sol- muş bir çiçekle geliyor. Iyı yolculuklar diliyor. Yanaklarından öpüp vedalaşı- yoruz... 9Temmuz 1952... M/N Saturnia-Na- poli nhtımından kalkmak üzere... Önün- de ve arkasında Amerikan 6. Filosu'na ait iki destroyer var. Napolili römorkör- cüler, gemiyi yan yana çakip çıkarma- yageldiler, bu cendereden. Saturnia'ntn kaptanı manevrayı idare ediyor, köprü- sünden... Römorkörcüler, "HeyAmıra- le! Amerika'ya selam"diye bağırıyor- lar.. Arkasından da -pek ıyi anlayama- dım, ama- Amerikalılara deginen bırta- kım "renW/"sözler... Gemi limandan çıkıyor.. Kuzeye dö- nüyor. Çizme'nin batı sahilini gitgıde uzaklaşan selvi ağaçlannı izleyerek baş- lıyor, 14 gün sürecek bu yolculuk. Cenova'dan 300 muhacir. "Piccolo Suori di Povri1 ' rahibelen de alıp, Bar- selona'da biraz kalıp bır gece yansı Ce- belitank'a varıyor Saturnia. Sonra bir- kaç martı gemıyı uğurluyor ve şimdi At- lantik'in sinesıne attık kendimizi... • • • Santa Maria, Nina ve Pınta.. Çata- na'dan biraz ıri üç yelkenli... Koiomb'un elinde ilkel bir "Sekstanf yüreğinde kuşkular ve umutlar, "Eldorado"yu (al- tın ülkesini) bulmaya gidiyor... Sonralan, Yuri Gagarin'ın 1968'de ilk uzay uçuşu ile Kolomb'un bu ilk sefe- rinı kıyasladım... 1492'dekı atılım, 1957'dekınden çok farklı... Gagarin, yaptığı işın bılincındeydi... O, uzaydatek başına idi, ama arkasında çok gelışti- rilmiş bir teknolojiyı ellennde tutan yüz- lerce uzman vardı. Elbette yıne de "yü- rek" isteyen bir iştı, amma Kolomb'un- kı başka... Bizim emektar Saturnia'nın 26.000 tonluk gövdesı, radarı, telsizi, eksiksız haritaları ve 250 kişilik mürettebatı ile şimdi üzerinde 16-17 mil süratle ilerle- diği sulardan, bir an deniz canavarlan, karabasanlardagörünen korkunç yara- tıklar çıkaracağına inanmış, Italyan, Is- panyol ve Portekızli gemicıler, yürekle- rinde bilınmezın korkusu ile yelken açıp güverte temızleyıp dualar mırıldanarak gıdıyoriar... Onlan Lu seruvene süruk- leyen dürtü, yertilerin kanlarına bulan- mış altınlann rüyası "Eldorado..." 23 Temmuz 1952... Sisler arasında, Saturnia girdı New York Limanı'na.. Ön- ce Amerikan vatandaşlan çıktı gemi- den. Sonra diplomatik pasaportlular, sonra dığerlerı ve en sonra "muhacir- ler..." Koca binalar. kocaman caddeler, ko- caman adamlar... Alışmadığımız bir ha- reketlilık.. VVashington'a ulaşmak içın "Pennsyl- vania"garınagıdilecek. Bızim "gar"di- ye bildiğımiz yerde "tren" de olurdu. Burada trenler yerin altında bekliyor.. Sı- caklık 30-35 derece, nem oranı yüzde 90.. Tren kalkıyor, bır tünelden geçip düz bir arazıde başlıyor yoluna... • • • VVashington garında bır arkadaşım karşılıyor. Bır otele yerleştırıyor. "Yann 09.00'da buyükelçilığe gel. Geç kal- ma" deyıp gidiyor... Ertesi gün, "Bismıllah" çekip geliyo- rum büyükelçiliğe... "Büyükelçi, senisaat 11.00'dekabul edecek" dıyorlar... Yann: Büyükelçiyle ilk görüşme İşte yükselme isteğî, âşık olmaktan bir adım önde Çeviri Servisi - Modern toplumlann insanoğlunun sırtına yüklediği sorumluluk, yaşanan stres psikolojı çevrelerinı sürekli araştırma içine itiyor. Artık çalışmak, yaşamının temel nedeni haline gelmiş olan günümüz insanı yaşamındaki neredeyse tüm diğer olgulan çalışma hayatına ve işine endekslemek durumunda kalıyor ve uzmanlann belırttıklenne göre aşk da buna dahil. İkıli ilişkiler. insanlık tanhinin temel unsurlandır. Bu ilişkiler sonucunda toplumlann temel birimleri olan aıleler kurulur, bu ilişkiler sonunda yeni bireyleroluşur. Ve bu ilışkilerin temelinde de iki cinsın birbınne duyduğu ılgi, tutku ve aşk \ardır. Aşkı ister biyolojık, ıster psikolojik bır olgu olarak kabul edelim; ınsanın karşı koyamadığı, bazen alt üst etse de ya$ama anlam kazandıran ve ikili ilişkileri oluşturan bir duygudur. Oysa uzman çevrelerin araştırmalar sonucunda elde ettikleri verilere göre insanlık, aşk denen tılsımdan neredeyse kendı isteğıyle vazgeçmek üzere. Özellıkle gelışmış ülke toplumlardaki bıreylenn aşklannı yaşamaya /aman bulamadıklannı ve bu nedenle aşk ılışkılen yaşayamadıklarını • Özellikle 20-35 yaş grubu arasından seçilen erkek denekler işlerine öncelik tanıyorlar ve kadının bu durum karşısındaki anlayışsızlığmı, aşktan kaçışlanna sebep gösteriyorlar. Kadın denekler de zamansızlık, iş yoğunluğu ve yorgunluktan şikâyetçi. belirtmeleri bu kanıyı güçlendiriyor. Amerika'da ve iki ayn Avrupa ülkesinde yapılan ve 2600 kişinin katıldığı bir inceleme sırasında, erkek deneklerin yüzde 46'sı, kadın deneklerin ise yüzde 65'i âşık olamadıklanndan şikâyetçi olduklannı ifade etmişler. Buna gerekçe olarak ise (kadınlarda yüzde 32, erkeklerde yüzde 54'ü) öncelıkle işlerinin yoğunluğunu, çalışma saatlerini ve kariyer yaparken âşık olmanın onlan verimsiz hale getireceğini düşündükierini vurgulamışlar. Öncelik işe tanınıyor Özellikle 20-35 yaş grubu arasından seçilen erkek denekler. âşık olduklan ya da aşk ilışkilerinc girdikleri zaman karşı tarafın taleplerinı karşılayamadıklannı, işlerine öncelik tanımak durumunda olduklannı söyleyerek karşılanndaki kadının bunlar karşısındaki anlayışsızlığmı aşktan kaçışlanna sebep göstermişlerdir. Kadın denekler de zamansızlık, iş yoğunluğu ve yorgunluktan şikâyet etmiş erkeklerin buna saygı göstermediklerini ileri sürmüşlerdir. İki cinsin de âşık olurlar ya da süreli duygusal ilişkiler yaşarlarsa kariyerlerinin engelleneceği korkusu vardır. İki cins de zamansız bir evliliğin, iş yasamlannı kesintiye uğratacağı kaygısını açıklıkla dile getirmiştir. Ancak araştırmalann sonucunda iki cinsin de nedenleri aynı gibi görünen bu sevgisizlikten ve yalnızlıktan son derece rahatsız olduğu ortaya çıktı. Uzmanlar, bu durumda öncelikle kariyer stresinin atılması ve ilişkilerin iş hayatını engelleyeceği korkusundan kurtulunması gereğinin altını çizmektedirler. Bu korkularla aşktan kaçan insanlann daha büyük rahatsızlıklar yaşadıklannın ortaya çıktığını söyleyen psikoloji çevreleri, özellikle 20-35 yaş grubu insanlar için aşkın vazgeçilmemesi gereken bır olgu olduğunu da ifade etmektcdırlcr.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear