29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
AR/LIK 1996 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Politikacılar tatiMe • ULIDAĞ (AA) - ANAP Genel Eaşkanı Mesut Yılmaz LJI eşi Berna Yılmaz ydbaşı tırilini çocuklanyla birlikte Jludağ'da geçiriyor. Maliye îakanı Abdullatif Şener, lludağ'da -bakanlıjına ait tesislerde -yılbaşı Uîilini geçirirken Milli Sa^unma Bakanı Turhan "ayan, Sanayi ve , Ticaret Rakanı Yalım Erez ds tatülerini Uludağ'da dLnlenen-k geçiriyorlar. Devletin ciddiyeti •m İstanM Haber Servisi - cDemokn-tik Banş Hareketi Genel BLşkanı Turgut Inal, .devletin jiddiyeti ve ona , duyulan güveni yitirme noktasııu geldiğıni belirtti. 'l2 Eylül yasalannın ..TûrkiyeVi dünyada en çok siyasi partinin kapatıldığı 'bır ülke durumuna soktuguru vurgulayan Inal, " Bütün ^unlann çözümürde demokrasi ve • adalet illeleri vazgeçilmez olup yarp tam fonksiyonel hale getirilip güvence içinde gcrev yapması sağlannulı, ülke çağdaş bir yapı ve h-ikuka kavuşturulmalıdır" dedi. Noel Baba eytemi r lKAYSERİ(AA)- JNızam-ı Mem Ocaklan JCaysen Şubesi'nin "Noel Baba" mıketini yakma teylemıne pohs izin_ vermedi. Nizam-ı Âlem ^Ocaklan II Başkanı "Mustafa Dalkılıç'ın yılbaşı kutlamalannı protesto *amacıyla düzenlediği basın toplantısnın ardından, daha önceden hazırlanan ve üzerinde 'Kahrolsun Haçlı Zihniyeti' yazan Noel Baba maketi yakılmak istendi Ancak izinsiz -olduğu gerekçesiyle maketın vakılması polisçe engellendı. .Kara deükler fcapatiacak' • ESKİŞEHİR (AA) - RP Genel Ba$kan Yardımcısı Abdulkadır Aksu, hükümetin, sorunlan bildigini ve özelleştirmenin en iyi şekılde uygulanarak, (devletin sırtındaki "kara deliklerin" kapatılacağını söyledi. Kara deliklerin, sosyal güvenlik kuruluşlan, KlT'ler ve devlet bankalan jOİduğunu söyleyen Aksu, "Serbest piyasa ekonomisınin uygulanması için özelleştirme yapılmalı, .devlet küçültülmelidir. Özelleştirme sonucunda •devlet, sağlık, güvenlik gibi >asıl işine dönecektir" diye konuştu. îzmir'de ev yakıMı • İZMİR(AA) - Izmir'in -Karabağlar semtinde tek katlı bir ev. bacasından "benzin Jökülerek yakıldı. Kimlikieri belirlenemeyen "kişi ve\a kişilerce yakılan ve emekJi işçi tbrahim K.eklisay'a ait ev, itfaiyenin 'müdahalesiyle kısa sûrede 'söndürûldü. Keldisay'ın evde yalnız olduğu sırada rneydara gelen olayda, bir "odanın eşyalarla birlikte 'tamamen yandığı belirtildi. Cezaeylepinde açık görüş *M Haber Merkezi - Adalet Bakanlıgı'nın "Yılbaşı .Genelgesi" dogrultusunda, .pezaevkrindeki açık görüş •jaygulanası dün de sürdü. Bakanlık genelgesi uyanncı. yakınlanyla -öncekı şün görüşemeyen tutuklu ve hükümlüler açık görüş uvgulamasından dün olduğu gıbi bugün de yararlarabilecekler. Açık •görüş 03nağından -yararlaramayan terör suçu veya terâr amacı ile işlenen şıuçlardiiı hükümlü ve tutuklu jlanlar ise 1 ve 2 •cakta kapalı görüş ^apabilecekler. RP'niıABD jareti I ANKARA (Cumhuriyet Îürosu)-Refah Partisi'nden ^BD'yt ilk resmi heyetin, y«eni yıln başında gideceği fcaydedidi. RP'nin "gölge Âşişlenbakanı" olarak l^ilinen 3evlet Bakanı Abdullan Gül ile Devlet feakanı r ehim Adak'ın ^'ashington ziyaretinde, |rak'a \;rilen sınırlı petrol $atış iztnin ardından jgelişmeerin Aeğerletdirileceği, aynca TürkiyeABD ekonomik ilişkilernin de ele alınacağı (>elirtild. Washington yKmetirrmin, bazı basın *jwganlarjıa da yansıyan ^ ılımlı tavnnın RP'ye davette dikkat çekti. TİHV raporu: Türkiye, insan haklan ihlallerinde önde gelen ülke 'Işkenceci konnnıyor'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Türkiye İnsan Haklan Vakfı'nın (TlHV), "Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezleri Raporu 1995r e göre Türkiye, insan haklan ihlallerinde önde gelen ülkeler arasında yer alma özelliğini ko- rudu. Olağanüstü Hal Bölgesi'nde görev ya- pan güvenlik görevlilerinde sık görülen "VI- etnam sendromu"na işkence görenlerde de rastlandığı kaydedildi. TtHV Başkanı YavuzÖnen, işkencecilerin siyasal iktidarlar tarafından korunduğuna dikkat çekerek "Siyasal iktidarlann bu yak- laşımı nedeniyle suç işieyen 'şerefli vatanse- ver kahramanlan' sorgulamak ve yargılamak da imkânsızlaşmaktadır'' dedı. TtHV; Ankara, Istanbul, lzmir ve Ada- na'daki merkezlerine 1995 yılı içinde başvu- Basma baskı bu yıl da surdu • Basın Konseyi'nce yapılan açıklamada, 1996 yılında 2 gazeteci öldürüldü, 7 gazeteci silahlı saldınya uğradı, bir gazeteci ise kaçınldı. 135 gazetecinin gözaltına alındığı 1996 yılında 11 gazeteci de tutukJandı. İstanbul Haber Servisi- Türk basınına baskı ve en- gellemelerin 1996 yılı içeri- sinde de sürdüğü belirtildi. Geride bıraktığımız yıl içe- risinde 2 gazeteci yaşamını yitirirken, 7 gazeteci silahlı saldınya uğradı, bir gazete- ci ise İcaçınldı. 135 gazete- cinin gözaltına alındığı 1996 yıhnda 11 gazeteci de tutuklandı. 109 yayın orga- nı toplatılırken 40 yayın or- ganı için de kapatma cezası verildi. Basın Konseyi'nden ya- pılan yazılı açıklamada, 8 Ocak 1996 tarihinde Evren- sel gazetesi muhabiri Metin Göktepe'nin Ümraniye Ce- zaevi'nde ölen mahkûmla- nn cenaze törenini izlerken polis tarafından gözaltına alınıp öldürülmesınin, Türk basımnı derinden üzdüğü belirtildi. Bu olaydan so- rumlu tutulan 14 polis me- muru ve bir aminn yargılan- ması ise sürüyor. Gazetecı- yazar Selahattin Turgay Da- loğlu'nun 9 Eylül 1996' tari- hinde Kumkapı'daki evinde kemerle boğulduktan sonra üzerine kimyasal madde atılması olayının ise sırnnı koruduğu kaydedildi. Kazan'a tepkfler Gaziatep'te yayın yapan yerel Yaprâk TV sahibi M AK Yaprak. eylül ayı içer- sinde kimliği meçhul kişi- ler tarafindan kaçmldıktan 2 gün sonra salıvenldi. 1996 yılının tüm aylannı sancılı geçiren Türk basını- nın a>Tica sansür tehlikesiv - le de karşı karşıya kaldığı belirtilen açıklamada, R£- FAHYOL hiikümetinin ka- sun ayında RP'li Adalet Ba- kanı Şevket Kazan'ın Basın Kanunu'nu değiştirme\ı amaçlayan iki ayn taslak ha- zırlattığımn ortaya çıkma- sıyla yasanan sert tartışma- lara dikkat çekildi. Yıl içerisinde gazetecile- rin 28'inin emniyet görevlı- lerinin, 14'ününparti yöne- ticilerinin, 2'sinin kamu gö- revlılennın saldınlanna uğ- radığı bildirilen açıklama- da, 8 gazete ve bürosuna sal- dırı yapıldıgı kaydedildi. ran 205'i kadın 645 kişi üzerinde yaptığı in- celeme sonucu bir rapor hazırladı. Raporda, en sık kullanılan işkence yöntemlerinden "göz baflama. dayak ve tehdidin" psikoloj ik olarak kişinin zayıflatılması amacıyla sistem- lı olarak uygulandığı belirtilerek adli rapor süreçlerinde psikoloj ik değerlendırme yapıl- masının gerektiği görüşüne yer verildi. Rapo- ra göre güvenlik görevlilerince kullanılan di- ğer işkence yöntemleri de şöyle: " Hakaret,cinsel taciz,eiektrik,askı, basınç- lı su sıkma, yeme-içmenin kısıtianmasu hüc- rede tehdit, işeme ve dışkılamanın engeUenme- sL falaka. ötdürme tehdidi, soğuk >a da ısla- ülmıij zeminde bekJetme, ha\ a burma, saç-sa- kai-bıyık \olma, yakınlanna yönelik tehdit, havasız bırakma, >alancı infaz, tecavüz." Raporda, Olağanüstü Hal Bölgesi'nde gö- rev yapan asker ve polislerde sık görülen "Vi- etnam sendromu" adlı ruhsal bozukluğa, iş- kence mağdurlannda da rastlandığı kayde- dildi. Vietnam sendromu olarak bilinen "Post Travmatik Stres Bozukluğur> nun, 1994 yılı- na göre iki kat artarak vakfa başvuranlann yüzde 18.1'ini oluşturan 99 kişide görüldü- ğü belirtilen raporda, artışın "geçmiş \ıUara oranla bu rahatsıziığın daha iyi büinmesi ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden yapılan başvurulann artması"ndan kaynaklandığı vurgulandı. TİHV'nın raporuna göre vakfa başvuran- lann yüzde 94.1 'ini oluşturan 513 kışı sıya- si nedenlerle işkence gördüklerini belirtirken 28 kişi adli nedenlerle, 4'ü de hiçbir gerekçe ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART SOZC&AN 1MAJ/M olmadan işkence gördüğünü söyledi. Rapor- da, işkence görenlerin yüzde 13'ünü oluştu- ran 71 kişi savcılığa çıkanlmadan, yüzde 50.5'ini oluşturan 275 kişinin savcılık tara- fından serbest bırakıldığı vurgulanarak yüz- de 36.4'ünü oluşturan 199 kişinin tutuklan- masına karşın yüzde 42.8'ini oluşturan 234 kişi hakkında dava açıhnasına gerek duyul- madıgına dikkat çekildi. Raporda, Olağanüstü Hal Bölgesi sınırla- n içerisinde TİHV merkezi bulunmamasına karşın bu bölgeden işkence gördügü için baş- vuran sayısının Ankara, Adana ve lzmir gibi merkez olan illere göre daha fazla olmasının anlamlı olduğu belirtildi. Işkenceyi adli rapor alarak belgeleyebilenlerin başvuru oranının yalnızca yüzde 13.7 düzeyinde olduğu kay- dedilen raporda, gösteri ve yürüyüşlerde güvenlik güçle- rinin engelleme ve dağıtma olarak nitelendirilemeyecek düzeyde şiddet kullanımı ne- deniyle u gözaltına alınmaksı- zın işkence görenkr" grubu nun oluşturulması da dikkat çekti. 'îktidariar koruyor' TİHV Başkanı Yavuz Ö- nen, raporun önsözünde, si- yasal iktidarlann işkenceyi önlemek yerine, işkenceci ol- duklan iddia edilen görevlile- ri koruyucu düzenlemeler yaptıklanna dikkat çekti. in- san haklan ihlallerinden doğ- rudan sorumlu görevlilerin bürokraside terii ettirildikleri- ni, açılan davalann zaman aşı- mına uğradığını kaydeden O- nen, şu görüşlere yer verdi: "İşkenceden sorumlu gö- revliler, Memurin Muhake- mat Kanunu \? Terörie Müca- deJe Yasası'nuı koruyucu şem- siyesi altmdadır. Muhaüfkre yönelik öldürme ve şiddetk bastirma eylemi gerçekleşti- renter 'şerefli vatanseverler' olarak ilan edilmiştir." Önen, Türkiye'nin insan haklan ihlallerinde önde ge- len ülkeler arasında yer alma özelliğini koruduğunu belir- tirken Susurluk kazasınm ar- dından "poBs. ülkücü. PKK'B itirafçıdan oluşan mafŞa, ko- rucu, pariamenter ittifakının pekçok ihlalin ve cmayetin so- rumlusu olduğu" savlannı güçlendirdigini kaydetti. Tür- kiye'de "polis iktidanmn nr- manışının" gizli yamnın kal- madığmı söyledi. Genelkurmay Başkanı Karadayı, TSK'ye yeni yıl mesajında rejim güvencesi verdi 'GücümüzAtatiirkçüdüşünce'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadavı. yeni yıl mesajında, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Atarürk ilke ve devrimlerine bağlılığına dikkat çekti. Karadayı, ordunun, Atatürkçü düşünce sisteminden aldığı inanç ve heyecanla çalıştığını kaydetti. Karadayı, TSK mensuplan için yayımladığı yeni yıl mesajında, süratle değişen dünyada ve dünyanın önemli bir bölgesinde yer alan Türkiye'de, mevcut hukuk ve yasalar çerçevesinde kendilenne \erilen görev lerin tümünü başan ile yerine getırdiklerini vurguladı. Türkiye'nin bölünmez bütünlüğünü korumak için iç ve dış tehditlere karşı mücadele ettiklerini belirten Karadayı, "Kutsal görevüniz olan yurt savunmasında. iç ve dış düşmanlara karşı son derece olumsu7 iklinı ve çok çetin arazi koşullannda coşku, heyecan ve gurur içerisinde büyük başarılar Yılmaz, Çiller'in önünde halkı sustıırmaya çalışan polisi kınadı ^Protestocu vatandaşı kuthıyonım 9 . Jstanbul Haber Servisi -ANAP Genei Başkanı Mesut Yıtmaz. 1996 yılmm Türkiyeaçısmdan *"kayrç»"bir yü oiduğunu beiirterek yeni yılda ik- ndann "aktaa başına topiayarak u- cu/demagojiyapmaktantazgeçıne- stoP istedi. Yılmaz, Cumhurbaşka- m SüJe>man Demirel'm Susurluk ka- zaanm araştınlınasıyla ilgiii söyle- diği •'Sonuna kadar gkübtn" sözle- rmianımsataraku Bendediyc)rımıld ne sujwde>1etarüküzerindekiçamur- dantejnidensin''dedi. PartisininÜs- küdar ilçe tnerkezini ziyaret eden Mesut Yılmaz, Türkiye'nm 1996'da 3 ayn hükümet tarafından yönetildi- ğine dikkat çekerek, yeni yila rekor düzeydeenflasyon ve işsizliklegiril- diğiai kaydetti. Türkiye'ninaynı an- da hem devlete karşı eşkıyayla, hem de devletin içine stzmışçetelerle mü- cadele ettiğini vurgulayaj Yılmaz, iktidarda buîunan RER'^HYOL hü- kümetinin mevcut sorunlan çözme- sinin imkânsız oiduğunu bildirdi. Başbakan Yardımcısı Tansu Çtt- fer'in geçen günlerde özel timi zrya- reti sırasmda söylediği sözleri K ka- &UBSUZ" olarak degerlendiren Yıl- maz, Çiller'in polis teşkilatını açık- ça tahrik et&gini savundu. Çiller'in önceki gün îstinye Devlet Hastane- si'ni ziyareti sırasında sözlü bir sa- taşmadabulunanyurttaşı engelleme- ye çahşan emniyet görevlilertni de kınayan Yılmaz, fc TCrkiyc\k artık bertesçe mahım olan olaylar karşı- tflt ölketerie karş^nnhhğiBda d k ü k h Bdukça mütevazı kahyor. Ba tepkiyi g diye konuştu. eWeertiniz"dedı. Orgeneral Karadayı. şunlan bildirdi: "Bu ocakta, Atatürk ilke ve inkılaplannın aydmlattığı bilinç ve yürekJerimizden kabaran sevgi ve bağhhk, sizleri, dünyanın en cesur ve kahraman askcri yapmaktadır. Büyük Atatürk daha 1921'de • Ey Türk Ordusu, dünyamn hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz, daha sağlam bir askere rast gelinmemiştir. Her zaferin mayası sendedir. Her zaferin en büyük payı senindir' demiştir ve senin bu üstün vasflnı veciz bir şekilde ifade etmişlerdir. Gecmiş yıllarda olduğu gibi, 2(MH)'li vıllara çok yaklaşüğımız bir zaman düiminde, kalbinizde \ asatüğıntz Atatürk aşkı. kafamzda taştdtğınız Atatürkçü düşünce sisteminden aldığuıız inanç, güç ve heyecanla, ülkemize yönelik her türlü iç ve dış tehdide ve tehü'keye karşı güvenugimizin teminatı olmaya devam edeceğinize teminanm tamdır." Genelkurmay Başkanı Karadayı, TSK'nin her zaman olduğu gibi demokrasi, hukukun üstünlüğüne ve Atatürk ideallerine inanmış olarak görevini sürdüreceğini bildirdi. NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr Aczmendi tarikatinın şeyhi Müslüm Gündüz, başarılı(!) bir polis operasyonuyla yaka- landı. Operasyon öylesine ba- şanlı oldu ki Gündüz, sonunda bir kadınla çıplak vaziyette gö- rüntülendi. Bu başannın kamu- oyuna yansımasında şüphesiz en büyük pay, hiçbir fedakâr- lıktan kaçınmayan(!) medya- nındı. Polisle tam bir uyum içinde olay yerine geldiler, Müslüm Gündüz'ün toparlan- masına fırsat vermeden bera- ber olduğu kadınla birlikte fo- toğrafını ve görüntüsünü çek- meyi başardılar. Aczmendi şeyhinin evinin kapısı kırılarak basılması, en temel insan haklarına aykırı. Kapısını çalarsın, uyanrsın, ka- pıyı açması için zaman tanır- sın, eğer kapıyı açmazsa o za- man içeri girersin. Televizyon- larda baskın sahnesini seyret- tik. Içeridekilerin toparfanması- na fırsat verilmediği çok açık- tı. Aczmendi şeyhinin dört ka- Aczmendi Şeyhine Baskın(!) dın "almayı" savunan anlayışı; laik çevrelerin haklı tepkisine neden oluyor. Ancak unutma- yalım ki bu yalnızca Aczmen- dilerin anlayışı değil. Islamcı kesimin tamamına yakını dört kadınla evlenmeyi savunuyor. Islamcı kesimin kitaplarını ka- rıştınn, dört kadınla evlenme- nin faziletlerini bolca görürsü- nüz. Islamcıların erkek egemen söylemlerine karşı ciddi birfik- ri mücadele yürütülmesi gere- kiyor. Istedikleri zaman kadın- larlaevlenen, istedikleri zaman onları boşayabilen mantığın savunulacak bir yanı yok. As- lında bu bir dünya görüşü. Bu dünya görüşü, erkeklerin key- fine göre düzenlenmiş durum- da. Ancak bu görüşün savu- nucusu yalnızca Müslüm Gün- düz değil. RP'liler içinde bir- den çok kadınla birlikte yaşa- yan erkekler oiduğunu biliyo- ruz. Bu davranışla mücadele başka şey; ani ev baskınlany- la insanlann kişiliklerini zedele- mek başka şey. Türk toplumu erkek egemen birtoplum. Birçokerkeğin, bır- den çok kadınla ilişkisi oidu- ğunu herkes biliyor. Üstelik bu ilişki doğal ve haklı sayılıyor. Belki bu ilişkiler için imam ni- kâhına bile gerek duymuyor- lar. Ama istediklerini yapmak- ta kendilerini özgür hissediyor- lar. O baskında bulunan erkek gazetecilerin ne kadarı istedik- leri zaman istedikleri kadınla ilişki kurmakhakkını bir suç gi- bi görüyor, doğrusu merak edi- yorum. islamcılann erkek egemen söylemiyle mücadele, yalnız- ca onlarla sınırlı olmayan ciddi bir kültürel harekete dönüştü- rülmekzorunda. Buradaen te- mel görevin kadınlara düştüğü de bir gerçek. Erkekler, böyle ilişkilere girmeyi bazan dini ge- rekçelerle, bazan kültürel ge- rekçelerle yalnızca kendilerine hak görüyorlar. Kadınlann ise böyle bir hakkı oiduğunu kim- se kabul etmiyor. Asıl ve top- tan sorgulanması gereken bu anlayış. Ancak bir erkekle bir kadın ilişki kurmaya karar ver- mişlerse bu onların bileceği bir iş. Kimsenin buna kanşmaya hakkı yok. Hele "zina" gibi is- lami bir deyimi kullanarak ha- berler yapmak, hem de siyasi Islamcıiarla mücadele ettiğini sanmak gerçekçi değil. Müslüm Gündüz'le dünya görüşlerimiz, dünya ile ahiret kadar birbirine uzak. Ancak o- nun bu şekilde baskına uğratı- lıp teşhir edilmesini kabul etmi- yorurm. Bu en temel insan hak- larına aykırı bir uygulama. Müslüm Gündüz'e böyle yapı- lınca memnun olan, ama baş- ka birisine yapılınca tepki gös- teren anlayışı da çifte standart kabul ediyorum. Kime yapılır- sa yapılsın, bir insanı TV ka- meralan önünde çıplak şekilde teşhir etmek savunulamaz. Bugün ona, yann sana aynı şey yapılır. ••• Yann Yılbaşı. Türkiye bütün ırkçı ve şoven söylemlere rağ- men kendi renkliliğiyle yeni yı- lı kutluyor. 24 aralık gecesi Tar- labaşı'ndaki Meryemana Ka- dim Kilisesi'nde Süryanilerin, Sen Antuan Kilisesi'nde Kato- liklerin törenlerini izledim. Sür- yaniler bir yeni yıl takvimi çı- karmışlar. DOZ Yayınları da Kürtçe takvim yayımlamış. Ka- radenizliler kendilerine özgü takvimler yayımlıyorlar. Türkiye bütün etnik ve dini farklılıklan- nı koruyarak 1997'ye adım at- maya hazırlanıyor. Kalanları korumak bile ne büyük bir kül- tür zenginliği. Türkiye farklılık- lanyla güzel. Türkiye renkleriy- le anlamlı. Hepinize barış dolu bir yıl diliyorum. POLİTTKA GÜ1NLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Baskın... Kim soyguncu, kim vurguncu, kim katil, kim dolandıncı, kim milliyetçi, kim şeriatçı, kim Ata- türkçü? Adam, 3.5 trilyonluk yolsuzluk iddiasıyla suçla- nıyor, ANAP'lı Halit Dumankaya, yapılanlan bir bir açıklıyor. Dumankaya, yenilen yemeklere para ödenmediğini, faturaların sahte oiduğunu söyleyip ekliyor: "Bunları savunmaya utanmıyor musunuz?" Adam kürsüye çıkıp yanıt veriyor: "Göğsümün üstünde Kuranıkerim, yüreğimde bayrak sevgisiyle ben bir Türk milliyetçisiyim..." Soyacaksınız, öldüreceksiniz sonra da ortaya - çıkıp bağıracaksınız: Ben vatanıma, devletime bağlıyım, ülkemiböl- mek isteyenlerle savaşıyorum. Çünkü ben Türk milliyetçisiyim..." Tüm bu olup bitenler bana Beyaz Rusya'daki Af- gan Gaziler Vakfı'nı anımsatıyor. Afganistan'da savaşanlar Rusya'ya döndüler. Yapacak işleri yoktu. Kurduklan vakıfla 'mafya'tez- gâhının içine girdiler. Bugün hem devleti hem de ekonomiyi yönlendi- ren Rus mafyası işte böyle kuruldu. Sloganlan şuydu: "Biz Afganistan'da savaştık, herşeyidevletimiz için yaptık..." Bizimkiler özel timde görevli... Televizyon ekranından açık açık gözdağı veri- yor... Diyor ki: "Silahımı isteseydim vermezdim. Emniyet mü- dürünü ve beş kişiyi anında öldürebilirdim..." ••• Devlet içine sızmış güç odaklannın olduğu bu- gün bir gerçek değil midir? Bu güç odaklarının ki- mi siyasetçilerle işbirliği yaptığı ortaya çıkmamış mıdır? EvetL Ama bugüne dek 'bir gizleme' söz konusudur. Başbakan Necmettin Erbakan ve yardımcısı Tan- su Çiller bu gerçeği saklamak için yoğun bir çaba harcamaktadır... Çankaya'da yapılan 'Devlet Zirvesi'rim tutanak- lannı okurken hiç şaşırmadım. üderlerin söyledik- leri, günlerdir 'medya'da anlatılanları doğrular ni- telikteydi. Bakın Başbakan Erbakan ne diyor: "Şimdi bu incelemenin arkasından kendileri şu- nu söylüyohar. Diyorlar ki Sedat Bucak'/n Anka- ra 'daki kumamanelerden haraç topladığına dair bir iddia var ortada. Bu iddia inanıyoruz ki kolay- lıkla incelenebilir, var mıdır, yok mudur tespit edi- lebilir. Dolayısıyla bunun bir an evvel tespitinde yarar görüyoruz. Ve söyledikleri şey şudur; diyorlar ki biz aslında yurtdışı işlerle ilgiliyiz, casusluk vs ile. Bu insanlara çeşitli sebeplerden dolayı bizde birdos- ya teşkil etmiştir, bir. Ikincisi biz gidip kuruluşlarda resmen araştırma, soruşturma yapamayız, ancak bizdeki dosyalarda ve uzmanlanmıza müracaat ederek edindiğimiz bilgileri size bulup getiririz. Bunlan da bu çerçevede size sunuyoruz. Ve bi- zim kendi MİT uzmanlanmızın görüşüne göre Su- surluk'ta izahı zor ve savunulamayacak bir bera- behik ortaya çıkmıştır. Söyledikleri bu. Silahlar ve belgeler suç amaçlı bir faaliyeti gösterir. Geçmişe ait birçok iddia var. Ama bunlar için maddi kanıt bulmak zordur." ••• Aczmendi Şeyhi Müslüm Gündüz, Kadıköy'de bir evde pclis tarafından basıldı, 24 yaşında bir kadınla yakalandı. Polis ve medyanın 'yargısız in- fazcılan' Müslüm'ü o anda sorgulamaya başladı: "Bu kadın kann mı?" Yanıt: "İmam nikâhlı eşim..." Şeyh Müslüm, önceki gün cezaevini boylarken açık açık şöyle diyordu: "Dördüncü kanyı da alacağım, fulyapacağım..." Kadınlar 'evet' dedikten sonra kim kanşır Şeyh Müslüm'e? Aczmendiler, Nurculann 'proleter' kanadını oluş- turur. Onlann, Nurculann diğer kolları gibi ne hol- dingleri vardır ne de gazeteleri, dergileri ve okul- ları. Polis sıkıysa Nurculann diğer kollannda ope- rasyon yapsın da görelim bakalım!.. Devlet içinde, Silahlı Kuvvetler'de, poliste, yar- gıda örgütienen seyhlere dokunmayanlar, niçin Müslüm Gündüz'ün peşine düşüyor, onu baskın sonucu yakalıyor? Laf oîsun diye! Eli kanlı çetelerin, "vatan-millet" diyerek dolaş- tığı, "Ben Atatürkçüyüm"diye ahkâmkestiği birül- kede, elbet bin kişilik müridi olan Müslüm Gün- düz 'yargısız infaz'a uğrar. Devletin gücü devlet içindeki çetelere değil, sadece Şeyh Müslüm'e ye- ter. Aydın Engin dün yazdı. Gazetecinin polisleş- mesinin örneklerini son günlerde sık sık görüyoruz. Kimileri baskında kimileri de ekranda sözüm ona gazetecilik yapıyorlar. Bunlan gördükçe utanıyorum... Internet: http: // www.pianet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (a Planet.com. TR ODP'den 'Çiller'e sürekli protesto' İstanbul Haber Servisi- Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) üyesi Haluk Ağabeyoğlu'nun, Tansu ÇüTer'i protesto ettiği için gözaltına alınarak savcılığa sevk edilmesine sert tepki gösteren parti yönetimi, "Çüler'in her yerde ve her zaman protesto edfleceğmi" bildirdi. Sanyer Cumhuriyet Savcılığı'nda dün sorgulanarak serbest bırakılan Ağabeyoğlu, tutuksuz yargılanacak. Savcılık yetkilileri, soruşturma sonucuna göre Ağabeyoğlu hakkında, TBMM üyesi veya bir bakana hakaret etmekten dava açılabileceğini belirttiler. Ağabeyoğlu'nun, Tansu Çiller'i sokakta görünce "Susurluk'u örtbas edemezsiniz" diye bagırdığı için tutuklanmasına tepki gösteren ODP Genel Başkan Yardımcısı Saruhan Oluç, "Bir millervekili olan Çiller'in, bir seçmen olarak protesto edilmesi suç mu" diye sordu. Oluç, Susurluk skandalından sonra, "kendisinin sağ kolu olan Mehmet Ağar ve Özer Çiller hakkındaki iddialar a» uka çıkmışken. malvarlıgı ile Ugili spekülasyonlar ortada dolaşırken. Çiller'in istifa etmemesinin siyasi ahlak açısuıdan tahammül edUemez" oiduğunu söyledi. ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Oluç, yaptığı yazılı açıklamada, "Sığmacak son liman olarak özel timi seçen Çiller'in. bütün olanlara karşın büyük bir pişldnükle kottuğuna sanlması. akh başında hcrkesi çileden çıkarmıştır'' dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear