Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Imtivaz Sahibi: Btrin Nadi
Genel Ya>ın Yonetmenı Orhan Erinç 0
Genel Yavın Koordınatoru Hikmet
Çetinkava # Yazıışlcrı Mudurlerı
İbrahim Yıldız(Sorumluı. DinçTajanç
9 Haber Merke7i Mııduru Hakan Kara
9 Gorsel Yonetmen Fikret Eser
Dı> Habcrlcr Şinasi Danışoğlu # Ktıhbaraı
Cengi/ \ ıldırım # Ekonomı Bülent Kı/anlık
9 Kullur Handan Şenköken # Şpor
Abdülkadir V ücelman 9 Makalclcr Sami
Karaören 9 Duzeltmş Vbdullah Yazıcı
9 Foloğraf Erdoğan Köseoğlu 9 Bılgı-Bclgc
Edibe Buğra 9 Y urt Habcrlcn Mehmet Faraç
YaytnKunjiu İihanSelçnkıBj^kan),
Orhan Erinç, Oktav kurtbokf.
HikmetÇctinta\a, Şükran Soncr.
Ergun Bakı. Dinç 1 a\anç. İbrahim
Vıldı/. Orhan Bursalı, Mustafa
Balba\. Hakan Kara.
AnkaraTemMİcısı Mustafa Balba> • Haber Muduru Doğan
Akın Alaturk Buhan \ o 125. Kat 4. Bakanhklar-Ankara
Tel 4195020 I"7
hatl. FaU 4]y>02~ 9 İTrrıır Temsilcısı
SerdarKıak.HZıwBK 1352 S 2 ">Tol 44U 22». Fak.s
441911"7
9 AdanaTemsilcısı Çetin V iğenoğlu. InonüCd
119 S No i Kat 1. Tel 363 12 11. Faks 363 12 15
Mueysese Muduru Erol Erkut 9
Koordınalor Ahmet Kurulsan 9
Muhasebe Bülenl V ener 9 Idare
Hüse\in Cürer 9 i^îetme Onder
Çelik 9 Bılgı-Ulem Nail İnal 9
BıİL'isa>arSıstem Miirûvet Çiler
MEDVA C: • Yonelım KunıİL
Ba^kanı Oenel \iudur Gülbin
Erduran 0 Koordınator Reha
Işıtman • Gene] Mudur Yaıdımcısı
Minc \kdağ T d 514 ( F 53 -
ks 5138463
>*yunİ2)Jn \e Basao: Yenı Gta Haber Afansi. Basin \e Y^yıncıhk \ Ş
"jricocdil Cad « 41 Cagalof(u İ4"i4 U[ Pk. 246 litanbul Tel (0 212) 512 05 05 ıJOhalı rak.s ( I4ARALIK1996 İmsak-5.42 Güneş. 7 14 Öğle- 12.06 ikindr 14.23 Akşanr 16.43 Yatsı: 18.10
Bakahlığın Yıldız Sarayı'ndaki Mimarlar Odası mekânlanm zorla tahliye ettirmesi TBMM gündemine getirildi
Kültür Bakaın'na 'fegal' sorıılaııLeMonde'da
devpim
• Haber Merkezi - Fransız
gazetesı Le Monde,
Benetton'un dergısı Colors'ı
gazetenın ekı olarak \erdı.
Muhafazakâr çızgısınden
ödün vermeyen tavnyla
tanınan gazetenın, Colors
gıbı, ışledığı konulan çarpıcı
fotograflar ve tabu yıkıcı
bılgilerle vurgulayan bir
dergıyı ek olarak vermesı.
Fransız medyasında de\nm
olarak >orumlanıyor.
Ensülin hapı
• CHICAGO(AA)-Bilım
adamlanmn yıllardır
üzerindeçalıştıkları ensülin
(ınsulıne) hapını Parke-Davıs
ılaç sirkctının y akında
piyasaya çıkarması
beklenıyor. Rezulın adh
ılacın ensülin görevını
yaptığı \e şeker hastalığının
yol açacagı komplıkasvorları
önleyıcı özellığe sahip
olduğu ılerı sürülüvor.
Çöp vergisi
yükseltildi
• ANKARA(AA)-
Kamuovunda "çöp vergisı"
olarak bılınen. katı atıklar
ıçın alınan ayhk çevre
temızlık vergısı mıktarlan.
1997yılı ıçınyüzde 72 S
olarak belırlenen >emden
değerleme oranının yansı
kadar, >üzde 36.4 oranında
arttırıldı. Buna göre 1. grup,
1. derecede >er alan bınalar
aylık 15 mılvon 706 bın lırj
vergı ödevecek. Söz konusu
tutar 7 grup 5. derecedeki
bır konut ıçın ıse 76 bın lıra
olarak uygulanacak.
Van Damme zor
durumda
• LOSAıNGELES
(Reuters) - Cnlü sınema
oyuncusu Jean CJaude Van
Damme'ın Calıfornia'nın
güneyındeki bir bağımlıhk
tedavisı kliniğıne yattığı
açıklandı Dördüncü eşı
Darcy ile sorunlu bir evlilik
yaşayan Van Damme. 1994
yılının kasım ayında
boşanmamn eşigine
gelmıştı.
İstanbul HaberServisi-Kültür Bakan-
lığı'nın Yıldız Sarayı'ndaki Mimarlar
Odası faaliyetlerinı, "zorla tahliye"
uygulayarak durdurması ve mahkeme
karanna aykın olarak da "gece yansı
işgaKne"girişmesı, SHP ve DSP'lı mıl-
leuekılleri tarafından TBMM günde-
mine getınldi.
Bakanlık ile oda arasındakı lOyıI-
lık bına kullanım protokolünün iptal iş-
lemlenne İstanbul 3. Idare Mahkeme-
sı tarafından yürütmeyi durdurma ka-
ran verilmesine rağmen, KültürBaka-
nı İsmail Kahraman ın. binayı zorla
tahliye veısgaleylemıneginşmesinin
bir "hukuk devleti skandalı" olduğu-
nu belırten Bursa Millenekili Vüksel
Alisu.olayın birbina üzenndekj anlaş-
mazlık boyutunu aşarak "ana>asa su-
çu" noktasına geldığıne dikkat çektı
Yiiksel Aksu'nun bu nedenle doğru-
dan "Kiiltür Bakanı İsmail Kahraman
tarafından ya/ılı olarak vanıtJanmasr
koşuluylaTBMM'yeverdığisoruöner-
gesınde başlıca şu konularda açıkJama
yapılması isteniyor
1 - Mahkemekaranna aykındavra-
nışınızın hukuki dayanağı \ar nudır?
2 - Yürütmeyi Durdurma K.arannı
dinlemeden binayı iptal eden bakan-
lık yönetıcilerine herhangı bir işlem ya-
pılacak mıdır'
Fikri Sağlar'ın sorulan
Yüksel Aksu'nun yanı sıra. eski kül-
tür bakanlarından CHP Içel Milletve-
• DSP Bursa Milletvekili Yüksel Aksu ile CHP Içel Millet-
vekili Fikri Sağlar'ın soru önergelerinde, yargı karannı dinle-
meyen bakan ve bakanlık görevlileri hakkında yasal işlem
yapılıp yapılmadığı soruluyor. Adalet Bakanf nın da yanıtla-
ması istenen sorular arasında bakan ve vali hakkındaki suç
duyurusunun hangi aşamada olduğu da bulunuyor.
kılı Fikri Sağlar da Yıldız Sarayı Dıs
Karakol Bınası'nda yaşanan yasadışı
i^gal konusunu ayn bir soru önergesıy-
le TBMM gündemine getırdi. Fikri
Sağlar'ın da yıne Kültür Bakam'yla bır-
likte Adalet Bakanı tarafından yazılı
yanıt verilmesı istemıyle TBMM Baş-
kanlığı'na\erdiğıönergedeşunlar so-
ruluyor.
1 - Kültür Bakanlığı, yargı karanna
a\ kın tutunıunu daiıa ne kadar sürdü-
recektir?
2 - Bakanlığın Mimarlar Odası'na kar-
şı bu hukuk dışı aıtumunun arkasında han-
gı çıkar bırlikteliklen yatmaktadır?
Fikn Sağlar'ın, aynı konuya ılışkin
olarak Adalet Bakanı Şevket Kazan
tarafından yanıtlanmasını istedığı so-
rular ıse şunlar.
I - Vargı karanna aykın işgal nede-
ni>le Mimarlar Odası'nın Kültür Ba-
kanlığı \c valilik hakkında yaptığı suç
duy unısuna ilişkin sonışturnıa ne aşa-
madadır?
2 - Anayasa suçu işleyen Kültür Ba-
kanı, Kültür Genel Müdürü. İstanbul
Valısı \c Beşıkta^ Kaymakamf nın sor-
gulanmalanna ba^lanmış mıdır?
Mimariık Vakfrndan kınama
Öte yandan kısa adı MFVolan Mı-
marlık V'akfı da öncekı gün yaptığı üye
danışma toplantısında Kültür Bakan-
lığı'nın Mimarlar Odası'na karşı takın-
dığı tutumu ""Türkjye'nindünyamimar-
iık kültüründeki sa\gın yerini zedele-
>en talihsiz bir olay"olarak niteledı.
Toplantıda bır konu^ma yapan MİV
Başkanı \e İTÜ öğretim üyesi Prof. Dr.
MarufÖnel, "BenlVIimariarOdası'nın
kurucu üyesiyim ve 40 yıüık oda çalış-
malannda da yoğun emeğim \ar. Bu ül-
kenin Kültür Bakanı'nın bize böyle bir
da\ ranışia bulunmasını nornıal karşı-
lamak mümkün değil" şeklinde ko-
nu^tu. Mimarlar Odası'nın tarihevedo-
ğaya duyarsız sıyasetlere karşı öteden
ben ulusal değerleri savunduğunu, bu
nedenle geçmışte de çoğu kez "taciz
edildiğini" belırten Prof. Dr Maruf
Önal şunları söyledi: "Tek davanağı-
mı/ hukuktur. Ancak bu sefer hukuk
da dinlenmeden tacize devam ediJiyor.
Bu olay, Türk mimarlığının ne kadar
zor koşullardan geçtiğini de gösteri-
vor™"
MEB'e ilahiyatçı
öğretmen baskısı
• Refah Partisi millervekillerinin
atamalarda ilahiyat fakültesi mezunlanna
öncelik verilmesi için Milli Eğitim
Bakanlığf na baskı yaptığı bildirildi.
ANKARA(ANKA)-Öğ-
retmen açığının kapatılma-
sına yönelik olarak getın-
len "herkese öğretmen-
lik'uygulaması Milli Egı-
tımBakanlığı'nı(MEB)sı-
kıntıya soktu. Geçen gün-
lerde gerçekleştırilen ata-
malarda rüşvetle tayın ya-
pıldığının belırlenmesi ba-
kanlığı sıkıntıya sokarken.
RP millet\ekıllerinın de
atamalarda ilahiyat fakül-
tesi mezunlanna öncelik
verilmesı ıçin baskı yaptı-
ğı bıldınldi.
Öğretmen alımı kapsa-
mın genış tutulması sonu-
cunda ilahiyat fakültesi me-
zunları da öğretmenlik ıçin
başvurdu. Bakanlık, ata-
malarda öncelığı eğitim fa-
kültesi mezunlanna \enr-
ken ilahiyat fakültesi me-
zunlarını da dığer fakülte
mezunlan gıbi işlem yap-
tı. Bakanlığın bu uygula-
ması RP'lı milletvekılerı-
nın tepkisıne neden oldu.
RP'lılenn ilahiyat fakülte-
lerınde olduğu gıbi peda-
gojı derslerinin bulundu-
ğu, bu nedenle bu insanla-
ra da aynı ışlemin yapıl-
masını ıstedıklerinı bıldir-
dı. RP'lılenn önümüzdekı
günlerde yapılacak öğret-
men atamalarına ilahiyat
fakültelerine öncelik veril-
mesi icın bakanlığa baskı
yaptıklan savunuldu.
Görevden almalar
MEB'ın herkese öğret-
meniik kararının en çok
tartışılan yönlennden bıri-
si Mısır'da bulunan ve şe-
riatçı eğitim verdiğı ıleri
sürülen El-Ezher Lnıversi-
tesı mezunlanna da öğret-
menlik yolunun açılması
olmuştu. Bu kararla El-Ez-
her mezunlan da öğretmen-
lik şansı yakalarken bu bıl-
gi bır bürokratın görev den
alınmasına neden gösteril-
di.
El-Ezherli adayların
atanması ve ilahiyat fakül-
tesi mezunlanna ilişkin bıl-
gilerı basına sızdırdıklan
gerekçesiyle Personel Ge-
nel Müdürlüğü. Mesleki-
Teknık Eğitim Daıre Baş-
kanı Uasan Hüse\in Dila-
ver. Şube Müdürü Ömer
Günaydın ile AJi Rıza isim-
lı memur görev den alındı.
rin Afn&I nliV\?^>ri^İ 1996 yılı- kû'çük çocuklara balon dağıtırken. alışveriş krizine rutulan an-
uu ıvucı uuşvtcr ışı nınşuson neleriseyakınlannayeniyılhediyesiaJmatelaşında.Çokküçük
günlerinde dünyanın dört bir yanında Noel hazırlıkJan sürüyor. bir Hıristiyan nüfusa sahip olan Şanghav'da >ılbaşı etkinlikleri
Çin'in en •*BatüV kentlerinden Şanghay'da iki Çinli Noel Baba Batılı kentJeri aratma>acak düzejde. (Fotoğraf: REUTERS)
-H f Y
m •
istanbul Universitesi'nde
kısa süreli gerginiik yaşandı
e-posta : tan (a vol. com. tr
İstanbul HaberServisi-lstanbul Ünı-
versitesi Hukuk Fakültesı'nde kısa sü-
reli birgergınlık vaşandı. Fakülteduvar-
lannaafişyapıştıran sol görüşlüöğren-
cilerin afişlennı yırtan ve kendilerinı
"Müslüman Gençfik" olarak tanımlay an
ögrencilerle, sol görüşlü öğrenciler ara-
sında çıkan tartışma polisin müdahale-
siyle önlendı. CHP istanbul
ll Başkanı Mehmet AliÖz-
poiattarafından yapılan açık-
lamada, ünıversitelerde ülkü-
cü-gerici ögrencılenn ko-
runduğu ifade edılerek An-
kara DGM'nın demokratık
üniversite talebiyle eylem
yapan öğrencılen ağır hapis
cezalanna çarptırması kı-
nandı. Sol gönişlü öğrencıler dün saat
11.30 sıralannda 1C Hukuk Fakültesi
duvarlanna afiş asarken, ""Müslüman
Gençük" yanlısı öğrenciler afişlen du-
varlardan yırttılar.
Solcu gençlerin buna tepki gösterme-
sı üzenne, Müslüman gençler. afışlerle
Jslama hakaret edildiğini savundular.
Solcu öğrenciler. kendılennin Islama
değıl. ıktıdara karşı mücadeleettıkleri-
nı belirterek. "Eğer siz İslam adına ik-
tidan sahipleniyor, onu savunuyorsanız
bu ayn bir sorun. Ama bizinı mücade-
lemiz iktidarla" yanıtını verdiler. Öğ-
rencılenn sert şekilde tartışmalan sü-
rerken. fakülteye gelen sıvıl polislerin
müdahalesiy le öğrenciler dağıldı veola-
• Kendilerini "Müslüman Gençlik" olarak
tanımlayan ögrencilerle, sol görüşlü öğrenciler
arasında çıkan tartışma polisin müdahalesiyle
önlendi. CHP İstanbul İl Başkanı Mehmet Ali
Özpolat üniversitelerde ülkücü-gerici
öğrencilerin korunduğunu ifade etti.
sı bırçatışmadaönlendı. KamuÇalışan-
lan İstanbul ŞubelerPiatformu'ncadün
yapılan yazılı açıkJamada ıse "Susurhık
kazasıyla yapnklan ortaja çıkan faşist
çetecilerin, ünKersitelerde yeni Abdullah
Çath'lar yetiştirmek için öğrencilere sal-
dırdıklan"bıldınldı.
Kamu Sendıkalan İstanbul Şubeler
Platformu'nun açıklamasında, son gün-
lerde üniversıtelere dışardan gelerek
kampuslara rahatça giren ve öğrencile-
re saldıran ülkücülerin, polısle işbırlığı
ıçinde olduğu savunuldu.
Öğrenci gençlığın haklı ve meşru mü-
cadelesının desteklendiği kaydedilen
açıklamada, gençlığin can güvenliğıni
tehdıt ederek yıldırmaya çalışanlann
amaçlanna ulaşamayacakla-
n ifadeedildı. CHPİstanbul
İl Başkanı Mehmet Ali Öz-
polat dün yaptığı yazılı açık-
lamada ünıversitelerde ülkü-
cü-gericı öğrencilenn korun-
duğunu ifade ederek demok-
ratık üniversite talebıyle ey-
lem yapan öğrencilenn ağır
hapıs cezalanna çarptınlma-
sını demokrasi mücadelesının geleceği
açısından tehlikeli gördüğünü söyledi.
Özpolat, açıklamasını şu sözlerle bıtir-
dı: "Ankara DGM'nin 8 üniversitclive
verdiğJ ağır cezalarla birlikte üniversite-
lere yönelik tüm baskı ve saldınlan kı-
nıyor, üniversitelerden cllerinLd çekin.
bırakuı çocuklanmızözgürce okusunlar
diyoruz."
Protestocuları davet etti
TYB'denYÖK
Başkanı Kemal
Gürüz'e tepki
.-VNKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Üyelerinin
çoğunluğunu sağ görüşlü
yazarlann oluşturduğu
Türk Yazarlar Bırlıği
(TYB). YÖK Başkanı
Prof. Dr. Kemal Gürüz'ü
protesto etti. YÖK
bınasının önünde dün
sabah gerçekleştınlen
protesto aöstensınde,
TYB Başkanı Lütfi
Şehsuvaroğlu. BBP
Çorum MilletvekılıHanefî
Çeük ve beraberindekıler
"Türkçe bilim düi değildir.
Türkçe ile eğitim
yapılamaz" dediğı iddia
edılen Kemal Gürüz'e
tepki gösterdiler.
Protestoculan makamına
davet eden Gürüz. nısan
ayı içinde yaptığı
konuşmasındaki sözlerin
yanlış anlaşıldığmı
belirterek, "Ben. bilimsel
kavramJan Türkçe
öğretenlerin, öğrettikleri
kav ramlan birincil orjinal
kav ramlardan hiç yoruma
yer bırakmayacak şekilde
anlayıp okumalan ve
tercüme etmeleri için
İngüüce bilmelerinin şart
olduğunu söyledim" dedi.
Türkçeyı küçük görmenın
aklının ucundan bile
geçmedığıni söyleyen
Gürüz, "Ben, Türk dilinin
en eski, en kökJü, en
gelişmiş ve yaygın bir dil
olduğunu düşünüyorum.
l)olav ısıy la. bilimsel
kavramlar Türkçe
ögretüebiür" diye
konuştu.
•
2. Internet
Konferansı
bugün
başhyor
• Internet Konferansı
iki gün sürecek. Bu yıl
Yeditepe
Üniversitesi'nin
düzenlediği konferansta
çeşitli eğitim
seminerleri
düzcnlenecek ve 20'yi
aşkın bilimsel bildiri
sunulacak.
Haber Merkezi - 2.
Internet Konferansı
bugün istanbul'da
Yeditepe Üniversitesi'nin
Acıbadem'dekı
salonlannda toplanıyor.
İki gün sürecek olan
Internet Konferansı'na
çeşitli üniversitelerden
akademisyenlerin yanı
sıra gazetecıler, ış ve
ıletişim dünyasının ünlü
adlan da katılıyor.
Konferansta İnternet'ın
sanayı, ınşaat sektörü,
ticaret, bankacılık ve
pazarlama. kıtap
yayımcılığı, VV'EB
sayfalan tasanmı ve
üretımı. audiovisuel
teknıkler, arşıv
kullanımı. elektronik
yayıncılık, kütüphanecılık
hızmetleri gibi çok
zengın bir yelpazeyi
içeren alanlarda
kullanımını konu alan
çeşitli eğitim seminerleri
ve bildiri sunumlan
ağırhk taşıyor.
Konferansın son günü ise
aralannda
akademisyenlerin ve
gazetecilerin de yer aldığı
panelistler "(nternet ve
Medya" ve "İnternet ve
Demokrasi" konusunda
tartışacaklar.
Türkıye'de İntemet
Konferansı'nın
İnternet'in büyük ölçüde
amaçsız bir sörfing
çabasından ve bir tür boş
zamanlan değerlendirme,
etkinlığinden ibaret
görüldüğü Türkiye'de
olanaklann verimli,
bilinçlı ve sistemli
kullanımına katkıda
bulunması öngörülüyor.
Özellikle bilgi
alışverişı konusunda
înternefın sağladığı t/
olanaklann.
karşılanabilır
harcamalarla uluslararası
bilgi trafiğıne açılma
fırsatı vereceğine dikkat .
çekiliyor.
Düzenleme Kurulu.
konferansı izlemek
isteyenlerin lstanbul'da
327 64 76 numaralı
telefonlara
başvıırmalannı öneriyor.
MESELA DEDIK ERDAL ATABEK
Ortalıkta bu sözcüklerden geçıi-
miyor. Kimisinde duyum olu-
yor. kimisinde bilgi bulunuyor, kimı-
si de elınde belge olduğunu söylü-
yor. Ama nedense duyumlar duyula-
mıyor, dinleyecek kulak bulunmuyor.
Bilgi vermek ıstedığınızzaman **ney-
miş bakalım?" dıyen kımse çıkmı-
yor. Belge ise bulunması da tehlike-
li. verilmesı de zahmetlı bir nesne
oluyor. Biz de bu ışler neden böv le olu-
yordıye biraraştırmaya kalkjştık. Ba-
kın karşımıza neler çıkti?
Duyumlar neden
duyulmuyor?
Once şu "duyum" dediğimız şe-
yi araştırdık. Neden her önüne
gelen "duyum" alamıyor da hep ay-
nı kışıler bunu alabıliyor0
Konu an-
laşıldı kı kimılennın kulak zarlann-
daözel tıtreşım bantları bulunuyor. bu
kişiler çok ınce tıtreşimlen bu bant-
larla alabılıyor. bunun da adı "du-
yum" oluyor. Bızlergıbı vatandaşla-
nn kulaklannda bu özel tıtreşim bant-
ian bulunmadıöı ıçın bızler bu "du-
Duyum-Bilgi-Belge mi?..
>ıım"Ian alamıyoruz Kulak zarla-
nnda bu bantlann anadan doğma ol-
duğuna ilişkin kanıt bulunamıyor. o
nedenle de sonradan nasıl olduğu
"devlet su-n" gibi saklanıyor?
Ama "duyum"lar neden duyurula-
nııyor?
Bunun nedeninin de "uyum" ol-
duğu ortaya çıkıyor. "Duyum"un ıle-
tildiği kişiler çoğu kez yetkilı kişiler
oluyor. Onlar da merkezle "uyum"
ıçinde olduklanndan
u
duyum"lara
kapalı yerde bulunuyor Yoksa du-
rumda herhangi bır kasıt olmuyor.
Sadece "duyum"un iletildiği frekans
başka bır kanalla "uyum" vazıyetın-
de. Öy le olunca da, "duyum" ortada
kalıvor. "Du>um"un duyulabilmesi
ıçin iletildiği kışınintehlıkeyegırme-
sı gerekiyor. O zaman kulaİclar açılı-
yor, her bir şey inceden inceye duyu-
luyor.
Bilgi nereye verilecek?
Hadi "duyum"u iletemiyorsunuz
ama bu kez de elinize "bilgi"
geçerse ne yapacaksınız? Az buz şey
değil ki elinizdeki "bilgj" bir kere eli-
nize geçmış bulunuyor. Atsanız atıl-
mıyor. satsanızsatılmıyor. Bu durum-
da elinizdeki "biJgTyi ne }apacafı-
nız konusuyla karşı İcarşıya kalıyor-
sunuz? Biryere götüriip de verseniz,
almadıklan şöyle dursun, o bılgiyi
başınıza bela ederler. Nerden buldun?
Kım verdi? Uydurdun mu? Sen kim-
sin? Neden bunlarla ilgilisin? Nere-
1 isın? Son yirmi yıldır kimlerle görüş-
tün? Dünya yuvarlak mı, düz mü?
Kuru fasulye nasıl pişer bilir misin?
Artık uğraşır durursun.
V'atandaşın bu konularda çektiği sı-
kıntıyı dikkate alan yetkililer. artık
buna olsun bir çare buluyorlar: "Sil-
gi Merkezi" kuruyorlar. Eğer size is-
temediğinız. hoşlanmadığınız. başı-
nıza bela olacak gibi görünen bir "bil-
gi" ulaşırsa artık sıkıntı çekmiyorsu-
nuz. Hemen "Silgi Merkezi"ne gidi-
yorsunuz. Orada -çok şükür- aklınız-
da. dilinızde. elinizde. belınızde bu tür-
den ne "bilgi varsa" hepsinı silıyor-
lar. Sızrahatlıyorsunuz, kuşlargibi ha-
fifoluyorsunuz. Şu belalı bilgilerden
kurtulduğunuz ıçın kurbanlar kesı-
yor, babalara mum yakıyorsunuz. !ş-
te vatandaşı düşünmek de böyle olu-
yor. Birdaha "bilgi" dedikleri zaman
yanlanna bıle yaklaşmıyorsunuz, öy-
le "bilgi toplumu" falan gibi doldu-
ruşlara gelmıyorsunuz.
Ya belge varsa?..
Işin bır de bu yanı var. Siz kaçtık-
ça üzerinize geliyorlar. siz kaçtık-
ça peşinızden koşturuyorlar, sonun-
da sıze bir "belge" ulaşıyor diyelim.
Bela ki beta. Şimdı ne yapacaksınız?
Saklasanız suç oluyor, aynca başını-
za bela oluyor.
"Acaba bu belgede neler var" diye
belgenin peşinde koşan meraklı an-
tıkacılar peşınize adam takıyor, evi-
nizi aratıyor. odanıza mikrofon koyu-
yor olabilir. Bu belgeden kurtulma-
nız gerekiyor. Yaksanız külünü bulur-
lar. sizı de kül ederler. Yırtıp rüzgâ-
ra tutsanız bakarsınız rüzgâr ters eser,
kâğıt parçalan olmadık yerlere gider.
Yutsanız bağırsaklannız bozulur.
En iyisi ortaya çıkıp "Bende belge
var" demektir. Göreceksınız kı kim-
secıkleraldırmayacaktır. "Bendebel-
ge var"dıye bir tarafınızı yırtsanız bi-
le size gülerler. "Ne ounuş?" derler,
"herkeste belge var". Gerçekten de bi-
zim memlekette herkesin belgesi var-
dır.
Kimisi 'iyi hâl kâğıdı'olup muhtar-
dan alınmıştır. Kimisi okuldan tahsil-
le arasımn ıyı olmamasını tasdiken ve-
rilmiştir.
Kimisi akıl hastanesinden, kimisi adı
sanı duyulmamış Amerikan mektebın-
den venlmiştir Hepsi de ışe yarar:
yennde- zamanında sahibınin haya-
tını kurtanr da sizin elinizdeki belge
hem hiçbir işe yaramaz hem de başı-
nıza bela olur. Buna da bir çare dü-
şünen yetkililer son olarak böyle elin-
de belge bulunan vatandaşlan "bel-
gefi"diye bilgisayara kaydetmeyi dü-
şünmekteler. "Buneişeyarayacak?"
derseniz, biz bir işe yarayacağını san-
mıyoruz, zaten bildığıniz gibi "bel-
ge"Ier pek işe yaramazlar.
Sahi, sizde ne var kuzum?