Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
6 KASIM 1996 CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
İhan Erdost
anılacak
• ANKARA (C *ın» un*et
Bürosu) - Gördügüâ-ke-ce
nedeniyle yaşamun.-'iton
yayıncı îlhan Erdo;
ölümünün V yılı aan '
rcasımda. K _ y
Mezarlıgı'ndaki
aaşında anılacak- Eflos:
anısına aynca, Sol s- Our
Yayınlan Ar.kara 'd.
tlhanilhan Kiıabevmde,
teıanbul'da CK.K. T^sin
Sergi Salonu'nda. csurlara
yüzde 50 indirimli rear.hr
sunacak.
M-8 zipvesi
tehlikeye disti
• ANKARA
ı Cumhuriyet Büros) -
3aşbakan Necmettı
Erbakan'ın eelişrnete
olan 8 Müslüman üw€sıî
bir araya getırerek Ltrrriyı
düşündügü MS'in 7
kasımda Türkıye <le
yapılması örgorüleizın-e
tpplantısı. Pakistan
Başbakani Benazir
Butto'nun görevındn
alınması ile tehlike?
düşrii
Savunma
projeleri_ AN KARA
(Cumhurhet Bünos> -
Başbakan Necmettı
Erbakan'ın Afrika ı;zısi
sırasında, kendisine^j-
pass yapılarak.
Genelkurmay tarafıdar
Başbakan Vekili T a s u
Çillere imzalatılan
savunma sanayii prc<eler.
Başbakan'ın muhalfeti
üzenne yeniden maaya
yatınldı. Savunma
projelerinin elden
imzalanması nedenrle
toplanmasına gerek
kalmadığı belırtılen
Savunma Sanayii lca
Komitesi. Başbakar
Erbakan'ın bazı prcekre
muhalefet etmesi
nedeni>le düntopladı.
Yaklaşık 3.5 saat süsn
toplantının ardındarbir
açıklama yapan Baş>akan
Yardımcısı Çiller. SE. unma
sanayiınin 150 milyr
dolarlık bir olanagaiahip
olduğunu anımsattı.
Batman'da
F-4 düştii
• BATMAN
(Cumhuriyet) - Batnan
Hava Meydan
Komutanlıgrna ait br F-4
uçağı, eğitım uçuşu
sırasında motorundad bır
arıza nedeniyle düştı.
Uçakta bulunan pilo
yüzbaşı Metın Yıldıım ıle
pilot üsteğmen Bird;l
Kaplan, paraşütle atayarak
kurtuldu. Diyarbakıı'dan
gelen askeri birliklenn.
uçağın düştüğü Batı
Raman Dağı eteklerndeki
Oymataş Köyü
yakınlannda enkaz
çalışmalanna başladğı
bildınldi.
Açlık grevinle
ölıime doğpu
• AYDLN (Cıımhurivet) -
Aydın (E) Tipı
Cezaevi'nde 22 tutudu \e
hükümlünün başlattgı
açlık grevi 44. günihe
girdı. Mide kanama:ı
geçirdiği bildinlen 1 kişı
hastaneye kaldınldı. Son
bir haftadır sağlık
durumlannın kötüye gittiği
belirtilen 3 kışi Ayd n
De\let Hastanesi'ne
kaldınldı. Tedavi
yapılmasını reddeden
eylemciler tekrar
cezaevine gönderildı.
KISA... K1SA...
• CHPKocaeli
Milletvekili Onur
Kumbaracıbaşu bütçenin
gerçekleri yansıtmadığmı
vurguiayarak "Bu biitçe
bir karabasandır" dedi.
• Vatikan'dan yeni dönen
diplomat Cem Çetin (43).
önceki akşam Ankara'da
geçirdiği trafik kazasında
yaşamını yitirdi.
• ANAP Sakarya
İVliüervekili Ersin
faranoğlu'nun verdiği
Sapanca Gölii ile ügili yasa
önerisinin doğrudan
gündeme alınması
önergesi, TBMM Genel
Kurulu'nda kabul edildL
Taranoğlu'nun önergesi,
Sapanca Gölii ve
çevresindeki su
kaynaklannın
korunmasım içeriyor.
• Kararlıhk-%
Tatbıkatrnın birinci
aşaması dün sona erdi.
Deniz Kuvvetleri
Komutanlığrndan yapılan
yazılı açıklamada, birinci
aşama süresince su iisrü
harp. denizaltı savunma
harp ve hava sav-unma
harbi eğitimlerinin icra
edildiöi belinildi.
Demirel-Kohl zirvesini, PKK'nin yaym organı MED TV de izledi
Almanya 'tam üyelik' dedi
Turk-Alman ıliskileri mm 1\N AKES
Yılda 80
bin Türk
göçüyor
• Almanya, Türkiye'nin
en önemli ticaret ortağı.
Almanya'nın Türkiye'ye
ihracatı 1995 verilerine
göre 5.55 milyar dolar.
Türkiye'nin Almanya'ya
ihracatı geçen yılın
verilerine göre 5.04 milyar
dolar sınınnda.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Almanya Federal Cumhuriyeti
ile Türkiye ilişkıleri
konusundaki rakamlar. iki ülke
arasında yoğun bir toplumsal ve
ekonomik ilişkiler ağını ortaya
koyuyor.
Almanya hükümetinin. Doğu ve
Batı Almanya'nın birleşmesinin
6. yıldönümü nedeniyle
hazırladığı ve Türkiye "de
yayımladığı ıstatistiki bilgilere
göre iki ülke ilişkilerinin
boyutuna ilişkin bazı rakamlar
şöyle:
- Almanya, Türkiye'nin en
önemli ticaret ortaklannın
başında geüŞor. Almanya'nın
Türkiye'ye ihracatı. 1995'te
> üzde 52.2 artarak 5.55 mihar
dolara ulaşn. Bu rakam,
Türkiye'nin toplam ithalatının
yüzde 15.5'ini oluşturuyor.
- Türkiye'nin Almanya'ya
ihracatı. geçen yıl yüzde 28
oranında artarak 5.04 milyar
dolara ulaştı. Türkiye'nın toplam
ihracatmın yüzde 15.5'i
Almanya'ya yapılıyor.
- İki ülke arasındaki ekonomik
işbirliğinin 1960yıhnda
başlamasından bugüne değin,
Türkiye'de uygulanan çeşitli
projeler için 8 milyar Alman
Markı taahhüt edildi.
- 31 Temmuz 1996 tarihi
itibariyle Türkiye'de kayıtlı
Alman iştirakli firmalann sayısı
"600'ügeçti. 1996yıhnınilk
yansında Alman girişimciler
yaklaşık 108 milyon dolar
düzeyınde yeni yatınrr
gerçekleştirdi. Almanya,
Türkiye'deki yabancı
yatınmcılar arasında üçüncü
sıraya yerleşti.
- Her yıl yaklaşık 80 bin Türk
Almanya'ya göç ediyor. Her >il
Almanya'dan ülkesine dönen
Türklerin sayısı ise 30 bin.
- Ankara'daki Alman
Büyükelçiliği ile Istanbul ve
Izmır'deki başkonsolosluklar.
Türk yurttaşlanna yılda yaklaşık
180 bin vize veriyor.
- Yaklaşık 50 bin Alman yurttaşı
Türkiye'de yaşıyor.
- 1995 yılında İ milyon 600 bin
Alman tatilmi Türkiye'de
geçirdi. Burakamın, 1996
sonunda 2 milyona ulaşması
bekleniyor.
- Alman emeklilik ve kaza
sigortalanndan Türkiye'ye
yapılan para transferi. 1995'te
450 milyon .Alman Markı
düzeyinde gerçekleşti.
- Almanya'daki Türk üniversıte
öğrencileri, dünya çapmdaki en
büyük "yabancı ögrenci"
grubunu oluşturuyor. Halen.
yaklaşık 15 bin Türk öğrenci
Alman üniversitelerinde kayıtlı.
- Alman kazı \e araştırma
ekipleri. Truva, Bergama.
Thiene, Milet Didim ve
Boğa/köy'ün de aralarında
bulunduğu arkeolojik yerleşim
merkezleri \e küçük çaplı
kazıiarda Türk meslektaşlan> la
ortak çakşmalar yapıyor.
BERLİN / BONN - Cumhurbaş-
kanı Sülejman Demirel'in Al-
manya gezisinin ikinci gününde
kabu) ettiği Almanya Federal
Cumhuriyeti Başbakanı Helmut
Kohl. ülkesinin Türkiye'nin
AB'ye üyeligine destek vereceği-
ni söyledi. Kohl. "Atatürk'ünkur-
duğu {aik. demokrarik cunıhuri-
yetin İslam âleıni açısından çok
önemli olduğunu" vurgulayarak
REFAHYOL hükümetinin sergi-
lediği Batı karşıtı tutumun yarat-
tığı rahatsızlığa ilişkin mesaj ver-
di. Demirel de laik, demokratik
cumhuriyetın süreceğini belirtir-
ken "kuşku duyulmaya başlanan
Türkiye'nin A\rupa rotasının de-
ğişmeveceğinin'' altını çizdi. De-
mirei-Kohl görüşmesini. değişik
isimle binaya giriş yaptıgı belirti-
len PKK'nin yayın organı MED
TV de izledi.
Cumhurbaşkanı Demirel. Al-
manya gezisinin ikinci gününde
dün Berlinden başkent Bonn'a
geçerek Başbakanhk Binası'nda
Kohl'ü kabul etti. Alınan bilgile-
re göre. görüşmede Demirel. Tür-
kiye'nin soğuk savaş sonrasında-
ki stratejik öneminin arttığını.
"daha önceki kale rolünün yanı sı-
ra köprü rolü de üstlendiğini" an-
lattı. Türkiye'nin AB üyeligine a-
day ülkeler arasında ikinci plana
atılmasının kabul edilemeyeceği-
ni anlatan Demirel. "NATO üyesi
olup da istemesine rağmen AB'ye
giremeyen yegâne ülke Türkiye"
diye sitem ettı. Cumhurbaşkanı.
Türkiye'deki terörün insan hakla-
n sorunundan ayrı şekilde teşhis
edilmesi gerektiğinı vurguladı.
KohPden destek
Almanya Başbakanı Kohl de ül-
kesinde PKK ile kurulan temasla-
rın hükümeti bağlamayan özel gi-
rişimler olduğunu kaydetti. Türki-
ye'yi 21. yüzyıhnen önemli ülke-
leri arasında gördüklerini. bu çer-
çevede AB'ye tamüyelığinin ger-
çekleşmesi içın destek verecekle-
rini anlatan Kohl. "AB-Türki\e
Uişkileri gelişmelidir. Türkiye ile
ABarasındaki protokolden doğan
güçlüklerin kaldınlması için eli-
mizdengeleniyapacağız" diye ko-
nuştu. "Türkiye, İslam âleminin
en önemli ülkesidir. Atatürk'ün
kurduğu demokratik. laik devlet,
İslam âlemi açısından çok önemli-
dir"diyen Kohl. REFAHYOL hü-
kümetinin Türkiye'nin Batı terci-
hine ters düşen politikalannın ya-
rattığı rahatsızhk konusunda me-
saj verdi. Demirel de Kohl'ün bu
sözlerı üzerine. "Atatürk'ün kur-
duğu laik, demokratik cumhuri-
yet insan haklanna saygı temelin-
desüreeektir" aörüşünü dile aetir-
di.
Demirel-Kohl görüşmesi önce-
sinde görüşmeyi izlemeye gelen
PKK'nin yayın organı MED TV
temsilcisinin Başbakanlık'ta bu-
lunan Sanayi ve Ticaret Bakanı
Yalım Erezile görüşmek istemesı
gerginlik yarattı. MED T\"nin is-
temini reddeden Erez, "Ben sizi
Türkiye Cumhuriyeti'nin basını
olarak tanınuvorum. Siz basın de-
ğilsiniz. Siz bölücü örgütün kolu-
sunuz" dedi. Almanya protokol
yetkilileri. MED TV temsilcileri-
nin başka isim altında izin aldık-
lannıbelirterekCumhurbaşkanlı-
ğı görevlileriyle Erez'den özürdi-
Fedıler.
Demirel-Kohl görüşmesi sıra-
sında bir grup PKK yandaşı ile
KOHL-OEMİREL CÖRÜŞMESİ Demirel, Başbakanhk binasında Almanya Federal Cumhuriye-
ti Şansötyesi Dr. Helmut Kohl ile görüşrii. Kohl, Demirel'i. başbakanhk binasının girişinde karşıladı.
Başbakanlıktaki sıcak karşılama sırasında basın mensuplarına poz verilirken Kohl, **Herhalde bun-
dan sonraki aşamada. futbolcular gibi yere yatıp öyle çektireceğiz" diye espri vapü. İki lider, basın
mensuplarının isteği üzerine ikinci kez el sıkışarak poz verdiler. (Fotoğraf. REUTERS)
Kemal Burkay liderliğındeki Kür-
distan Sosyalist Partisi taraftarla-
nndan oluşan birkaç yüz kişilik
topluluk protesto gösterisı yaptı.
Demirel, Kohl'legörüşmesinin
ardından Alman Sanayi ve Ticaret
Odalan Birliği'nde yaptığı konuş-
mada da Türkiye'nin gümrük bir-
liği yükümlülüklerini yerine ge-
tiımesine karşın. AB ile mali iş-
birliğinin gerçekleşmemesi nede-
niyle zarar gördüğünü vurguladı.
Demirel, REFAHYOL hükümeti-
nin ülkenin rotasını değiştireme-
yeceöini ima ederek şunlan söy-
ledi:"
-Türkiye, AB ile aday ülkeler
arasındaki bütün diyalog forunüa-
nnda mevcutolmahdır. Bugün ba-
zı çevrelerde Türkiye'nin A\ rupa
politikasında bir rota değişikliği ol-
duğu y önünde kuşkular bulundu-
ğunu görüyoruz. Bu kuşkular yer-
sizdir. Türkiye'nin Avrupa ve AB
ile ilişkilerinin en ileri düzeye geti-
rilmesi öncelikli amattır. .Alman-
ya'nın, bu husustaki desteğine gü-
veniyoruz."
Demirel, dün aynca Alman
Sosyal Demokrat Parti Grup Baş-
kanı, Federal Hükümet Yabancılar
Görevlisi'nı ve aralarında Cem
Özdemir'in de bulunduğu Ittifak
'90 Yeşıller" in Meclis Grubu tem-
silcilerini de kabul etti.
Herzog'dan güvence
Dışişlen Bakanlığı Müsteşan
Büyükelçi Onur Öymen, Demi-
rel'in temaslarını değerlendirir-
ken Almanya'nın, Türkiye'nin
AB'ye tam üyeliğini destekledi-
ğini ilk kez resmen diie getirdiği-
ni anlattı. Öymen, Almanya Cum-
hurbaşkanı Prof. Dr. Roman Her-
zog'un önceki gece Demirel'e
verdiği yemek sırasında. "AB'nin
Hıristivan kulübü olmadığınr
vurgulamasının önemli olduğunu
kaydetti. Öymen. Kürt sorununa
siyasal çözüm mesajı veren Her-
zog'un açıklamalanndaki şu bölü-
mün altını çizdi: "Türkiyeile 1963
yılında yapılan ortaklık antlaşma-
sına ve bu antlaşnıanın üyeliğe gi-
riş perspektifıne baglı bulunuyo-
ruz. Bu, Alman politikasının de-
ğişmez bir öğesidir. Avrupa bir
özel Hıristivan kulübü değildir.
Türkiye önemli demokratik iler-
lemeler kaydetti. Ancak ekonomi
ve güvenlik politikası alanında
me\cut büyük göre\ler dolayısıy-
la bu yolda atılacak diğer adımlar,
büyük kararlılık ve siyasi irade is-
temektedir."
Türkiye'nin insan haklan konu-
sunda öğrenecek bir şeyi olmadı-
ğını ve kendisine tegeden baktır-
madığrnı söyleyen Öymen. "Bu
demek değildir ki. hiçbir şey yap-
mak gerekmiyor. Demokratikleş-
me konusunda muhtemelen bu
hafta Bakanlar Kurulu'ndan ba-
zı tasanlar Mecüs'e gönderikcek"
dedi.
Baykal: Seçenek sosyal demokrasidir
ANAP hükümete yüklenecekANKAR4 (Cumhuriyet Bürosu)- Yerelara-
seçim sonuçlan partilerde hâlâ tartışılıyor.
ANAP ile CHP de dün seçim sonuçlarını de-
ğerlendirdıler.
Yerel araseçimlerde aldıklan yüzde 8.57"lik
oy oranını yenilgi olarak kabul etmeyen
ANAP. sav unma yapmak yerine saldırıya geç-
meye karar verdi. Iktidarı halka şikâyet etme
gezilerini sürdürecek olan ANAP Genel Baş-
kanı Mesut Yılnıaz. seçim sonuçlarının şaşır-
tıcı hiçbir yönübulunmadığmı belirterek "İk-
tidar ortaklan, aldatıcı siyasi zafer peşindeler"
dedi. Seçımlerin ardından toplanan ANAP
Merkez Karar Yönetım Kurulu'nda (MKYK)
ıktıdar partilennın devlet olanaklannı kullana-
rak elde ettiği sonucun abartılmaması v e bu
nedenle gereksiz yere sav unma yapma pozis-
yonuna düşülmemesi gerektiği görüşü ağırlık
kazandı.
Toplantıda. eski .ANAP Genel Başkanı Yü-
dınm Akbulut. Mesut Yılmaz'a yönelik eleş-
tirüerinin ardından aslında seçim sonuçlannın
gereksız yere abartıldığına dikkat çekti ve
"Eğer bir genel seçim olsa biz bunlan silip sü-
pürürüz" dedi.
Genel başkan yardımcılannın yanı sıra
MKYK üye'.erinden gelen bu yöndeki deste-
ğin ardından. bundan sonra yapılması gereken
şeyin hükümete y üklenmeye devam etmekten
ibaret olduğu görüşüne vanldı. Özellikle ikti-
dar partilerinin elinde bulunan belediyelerin
y akından ızlenılmesi ve yerel yönetimlere iliş-
kin izlenecek politikalann belirlenmesi için
bir komisyon oluşturulurken ayda bir yapıl-
maktan olan MK\
r
K toplantılarının bundan
sonra birer ay arayla Ankara dışında \e özel-
likle ANAP'ın milletvekili çıkaramadığı bir il-
de gerçekleştirilmesi benimsendi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisi-
nin grup toplantısında y aptığı konuşmada, ara
yerel seçimlerde RP'nin inişe geçtiğini. oyu-
nu arttıran CHP'nin. Türkiye'de "kıpırdadığı-
nı" söyledi. Baykal. RP-ANAP ve DYP'nın
tekli ya da ikili kombinasyonlannın seçenek
olmadığını vurgulayarak "Al birini \ur öteki-
ne. Seçenek sosyal demokrasidir. Türkiye bu-
nu yeniden keşfetme>e başhyor" dedi.
CHP liden Baykal. bu tür seçimlerde ikti-
dar partilerinin daha çok. muhalefet partileri-
nin daha az ov almasının temel kural olduğu-
nu anımsattı. Baykal. RP'nin iktidarda olma-
sına.trilyonlarharcanmasınaveOsmaniye'nin
il yapılmasına karşın oyunu arttıramadığına
dikkat çekerek "Bu da RP'nin arnk ciddi bir
gerileme içine girdiğini gösteriyor. Genel seçim-
de RP'nin ciddi oy kaybedeceği görüldü" de-
di. Baykal. DYP'nin oyunu arttırmasımn bu
partinin güçlendıği anlamına gelmeyeceğıni
savundu.
ANAP'ın CHP'nin gerisine düştüğüne dik-
kat çeken Baykal. seçimlere DSP'nin katıl-
madığını belirterek "DSP oylan bize geldi mi,
geunedi mi? Araştırmalar DSP seçmeninin
kendi partisi dışında önce ANAP, sonra DYP,
üçüncü sırada da ve yüzde 13.5 düzeyinde
CHP'ye oy \erdiğini gösteriyor" dedi.
IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (a planet.com.tr
Sakın başlığa bakıp, öyle,
"Efendim nerede, ben nere-
de" gibisinden yargılara kapıl-
mayın. Ülke, kavTanması güç
iğrençlikte bir mafya-devlet-
aşiret çemberinin cenderesine
sıkışmış kalmışken Tansu Çil-
ler - Benazir Butto ikilisine
değinmek güncelin dışına düş-
mek değil, tersine tam da gün-
celin göbeğinde yer almaktır.
Bugünkü Cumhuriyefte Be-
nazir Butto'nun görevden alını-
şına ilişkin haberi dikkatli oku-
manızı salık veririz. Bir de öte-
ki sayfalarda yer alan MİT Ra-
poru'nu... Aynı olgunun deği-
şik yüzleri olacak okuduklan-
nız.
Çiller ve Butto. İki yoksul As-
ya ülkesinde, faili meçhul ci-
nayetlerden yolsuzluklara, bir
politikacının sülalesinin gele-
cek yedi göbeğini bir utanç ba-
tağına gömecek mafya ilişki-
lerinden siyaseti kişisel çıkar
aygıtına indirgeyecek bir ah-
laksal çöküşe kadar uzanan
karanlık, çok karanlık bir tab-
lonun iki simgesi.
Benazir Çiller - Tansu Butto
Ikisi de simge. Çünkü tek
başlarına bütün bu işleri çevi-
recek. planlayacak ve yürüte-
cek çaptan ve deney birikimin-
den çok uzaktalar. Her ikisi de
iki yoksul Asya ülkesinin tepe-
sine çöreklenmiş, devlet aygı-
tının kılcal damarlarına kadar
sızmış suç örgütlenmelerinin
gereksinim duydukları iki vitrin
süsü.
Benzeşimleri pek ilginç.
Alımlı iki kadın. Kadınlıkları-
nı çaktırmadan öne çıkarıyor-
lar. Vitrinde olduklannın bilin-
cindeler. Vitrin için var edildik-
lerinin pek farkında değiller.
Farkındaysalar bile çaktırmı-
yorlar.
Arkadaki pisliğin boyutlan
çok büyük. O yüzden vitrin
önemli. Pisliği gözden uzaktu-
tabilmek için vitrinin olabildi-
ğince gözalıcı ve gözboyayıcı
olması gerek. Her iki kadın da
canla başla bu görevlerini ye-
rine getirme çabasında.
Her ikisi de en azından dip-
loma düzeyinde iyi bir "Batıiı
eğitim" almışlar. Anadillerinde
ikisi de yürekler acısı. But-
to'nunki fazla sorun yaratmı-
yor. Zaten ülkesi, uzun sömür-
gelik yıllarının mirası olarak In-
gilizceyi resmi dil bellemiş.
Oteki o kadar şanslı değil. A-
ma umurunda da değil. Her iki-
si de ingilizce düşünüyor.
Ama "British" değil, "Ame-
rican" Ingilizcesi. Salt düşün-
mek de değil. Siyasal çizgileri
de ABD'ye göre çizilmiş, çizili-
yor. Siyasal kaderleri de öyle.
Amerika desteklediği sürece
varlar.
Amerikan desteği sınırsız ve
sorunsuz değil. Pislik örtüle-
mez hale geldiğinden, pisliği
ortadan kaldırmak yerine vitri-
ni yenilemek bilinen bir yön-
tem. Nitekim Pakistan'da dün-
den bu yana bir vitrin yenileme
operasyonu var.
İki kadının benzeşimleri ger-
çekten ilginç.
Siyaset sahnesine (vitrinine)
çıkışları "babalan" sayesinde
oldu.
Benazir Butto, Mahatma
Gandi'nin o destansı antiem-
peryalist başkaldırısındaki
omuzdaşlarından, o şanlı ku-
şaktan geliyor: Zülfikâr Ali
Butto.
Vitrin düzenlenirken salt
alımlılık, kadınlıkyetmiyor. Ba-
ba da önem kazanıyor. Zülfikâr
Ali Butto'nun kızı olmasaydı, o
kederli yüzlü, bakımlı, alımlı
Pakistanlı kızı kim tanır, kim
başbakan seçerdi ki? Babası-
nın adına basarak merdivenle-
ri tırmandı, vitrine oturdu. Ba-
basının onurlu adına leke sür-
dü. Babasının kemiklerini sız-
lattı. Pisliği örten vitrin süsü ol-
du ve pislikörtülemez hale ge-
lince de gönderildi.
Öteki de öyle. Yalnız onun
babası "üvey". O da babasının
sunduğu merdivenleri tırma-
narak vitrine oturdu. Onun ba-
bası sağ. O yüzden babasının
kemiklerini değil, yüreğini sız-
latıyor.
İki kadının benzeşimleri ger-
çekten ilginç.
ikisinin de kocaları pisliğin
baş aktörleri arasında anılıyor-
lar. Üstlerindeki kuşku bulutla-
rı, onlara yönelen suç isnatlan
bitmektükenmekbilmiyor. Her
iki koca da pişkin. Aklanmak
yerine saklanmayı yeğliyorlar.
Saklandıkları yer eşlerinin
eteklerinin altı da olabiliyor.
Pakistan'dakinin sonunu
kardeş katilliği getirdi. Pislik
taştı, kardeşinin katilliğine ka-
dar ulaştı. Binlerce (evet, bin-
lerce) siyasal cinayetin ardın-
dan kardeş katilliği bardağı ta-
şıran damlaoldu. Vitrin param-
parça. Yenileniyor.
Ötekinin vitrinine de Susur-
luk yakınlannda kamyon çarp-
tı. Onun vitrini de paramparça.
Merak: Pakistan'daki gibi
burada da vitrin yenilenecek
mi? Yenilenecekse nasıl ye-
nilenecek?
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Sürgün...
Van Emniyet Müdürü İsmail Karaman'ın Kırşe-
hir'e geçici görevle atanmasının nedeni nasıl açık-
lanabilir? Içişleri Bakanı Mehmet Ağar, bu konn-
da bir açıklama yapabilir mi?
Van Emniyet Müdürü ismail Karaman'ın sicili ba-
şarılarla doludur. Polis örgütünde 'başanlı, dürüst'
kişi olarak tanınır. Van'da görev yaptığı sırada hal-
kın sevgi ve saygısını kazanan bir polis müdürüdür.
O zaman niçin Van'dan uzaklaştırıldı Emniyet
Müdürü İsmail Karaman?
Bir Refah Partisi milletvekilinin, "Su kişiyi
Van'dan alın" buyruğu üzerine...
Kimdir bu RP milletvekili?
1995 genel seçimlerinde ANAP'tan milletvekili
seçilen, daha sonra RP'ye geçen Mustafa Bay-
ram...
20. dönem TBMM albümünde 1938 Başkale do-
ğumlu olduğu yazılan Mustafa Bayram, ithalat, ih-
racat ve çiftçilik yapıyor ve 17 çocuğu bulunuyor.
Milletvekili Bayram'ın Van'daki 'Bayram-1' ve
'Bayram-2' adlı otelleri halk arasında 'Afyon-1' ve
'Afyon-2' olarak anılıyor...
Anımsayacaksınız, Mustafa Bayram ve yakınla-
rının adı bir 'eroın kaçakçılığı' olayına kanşmış ve
Diyarbakır DGM'de yargılanmıştı...
Bir politikacı hoşlanmadığı, ilişki kuramadığı va-
liyi, kaymakamı, emniyet müdürünü, savcıyı, yar-
gıcı, kısaca devlet memurunu 24 saat içinde bir
başka kente geçici görevle gönderebiliyor. Bir va-
li, siyasal iktidarın beğenmediği bir okul müdürü-
nü, öğretmeni il içinde istediği yere sürgün edebi-
liyor.
Türkiye'deki çürüme ve yozlaşma akıl almaz
bir biçimde ivme kazanırken kimse bu olup biten-
leri görmüyor, herkes görmezlikten geliyor...
Van Emniyet Müdürü İsmail Karaman, RP Millet-
vekili Mustafa Bayram'la iyi geçinse, her isteğini ye-
rine getirse Kırşehir'e geçici görevle gönderilir miy-
di?
• • •
Gazeteci Soner Yalçın'ın yazdığı 'Behçet Can-
türk'ün Anılan' adlı kitabı üçüncü kez okuyorum.
Kitabın 34-35. sayfalarına gelin birlikte göz atalım:
"79 kasım ayının yazdan kalan bir günü: Liceli
Mehmet, Behçet Cantürk ile 'Sar; Avni'y yan ya-
na getirdi. Sarı Avni hemen söze girdi: 'Mehmet'le
bazı işler yaptık. O beni sana anlatsın. Bizde yalan,
hile yok. Bilirsin, sözümüz senettir. Benim bir ge-
mim var. Italyanlar ve Amerikalılar bazmorfin isti-
yor. Açık konuşuyorum, benim bazmorfin ışine gi-
recek ne nakit param ne de çevrem var. Seni ba-
na Mehmet önerdi. Biz, senin hem parandan hem
de çevrenden yararlanmak istiyoruz. Evet dersen,
sen de, biz de çok para kazanırız.'
Behçet Cantürk düşündü: San Avni'yi tanımıyor-
du. Ancak hemşerisi Mehmet Deniz ile aralann-
da daha önce kan davası vardı. Ancak ikisi de bu-
nu unutmuştu...
Teklifi kabul ettiğini söyledi. San Avni'yle toka-
laştılar...
Mehmet Deniz ile uçakla Diyarbakır'a gittiler.
Mehmet'in kardeşi Terzi Cemal'in dükkânından,
telefonla Van'daki Bayram Oteli'ni aradılar.
Resepsiyon görevlisinden, Iranlı Ertoşlu Feto'yu
bağlamasını' istedi. Ikidakika sonra telefona çıkan
Feto'ya hemen Diyarbakır'a gelmesiniistedi...
Iranlı Ertoşlu Feto 'nun gerçek adını kimse bilmi-
yordu.
Behçet Cantürk, Van depremi sonrasında inşa-
at yapmak üzere gittiği bu şehirde hep Bayram
Oteli'nde kalmıştı. Bayram Oteli'nin sahibi Mus-
tafa Bayram'dı. Van da Bayram-1, Bayram-2 ol-
mak üzere iki otel vardı. Vanlılar bu iki otele Afyon-
1, Afyon-2 adını vermişti!.."
Ben, Emniyet Müdürü Hüseyin Kocadağ üze-
rinden polis kimliği, yeşil pasaport çıkan terörist
Abdullah Çatlı ve DYP Milletvekili Sedat Bucak'ın
ilişkileri üzerinde durup Van Emniyet Müdürü İsma-
il Karaman'ın Kırşehir'e neden sürgün edildiğini dü-
şünürken birden Nurullah Tevfik Ağansoy'un Piş-
manlık Yasası'ndan yararlanmak için yaptığı 'itira-
ft'anımsadım...
Ne demişti Ağansoy:
"Bizyakaladığımız insanlan sorgulayıp sonra da
telle boğup öldürüyorduk..."
Ağansoy, bir süre önce Alaaddin Çakıcı'nın
adamları tarafından Bebek'te bir gece kurşun yağ-
muruna tutularak öldürüldü. Nurullah'ın yanındaki
Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller ın korumaların-
dan biri öldü, diğeri de yaralandı.
Nurullah'ın gözü yaşlı eşi Hülya Ağansoy, o gün
televizyon muhabirlerine bakın ne diyordu:
"Devlet bize silah verdi, ama aş vermedi..."
Abdullah Çatlı bir trafik kazasında Emniyet Mü-
dürü Hüseyin Kocadağ'la birlikte yaşamını yitirdi.
Çatlı, onlarca insanı katleden birteröristti, tnterpol
onu kırmızı bültenle tüm dünyada arıyordu.
Çatlı'nın üzerinden polis kimliği ve yeşil pasaport
çıktı...
Gerçekten Abdullah Çatlı önemli bir görev mi ya-
pıyordu? Bahçelievler katliamı, Abdi ipekçi cina-
yeti sırasında aynı görevde mi bulunuyordu?
Dün sabah Hürriyet gazetesinde, Abdullah Çat-
lı'nın ailesinin verdiği 'Acı Kaybımız' başlıklı ölüm
ilanını gördünüz mü?
Şöyle başlıyordu ilan:
"Ülkesi ve ülküsü uğruna mücadele vermiş, mil-
liyetçiliğiyle her zaman övünmüş değerli insan..."
Demek ki Abdullah Çatlı, 'ülkesi ve ülküsü' için
mücadele etmişti bunca yıl!..
Acaba kimlerle, kimler için?..
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya (q Planet.com. TR
DYP GİK toplandı
Çiller'den birleşme çağnsı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - DYP Genel Baş-
kanı Tansu Çiller, DYP'den
ayrılanlarla ANAP'taki mu-
halif millervekillerine "kad-
ro'" rüşv etıy le birleşme çağ-
rısında bulundu. "Kafa ve
gönül birliği yaptığımız in-
sanlan Mesut 'i'ılmaz'ın ma-
kûs kaderine feda edemey iz"
diyen Çiller. dönenlere
DYP'nin en seçkin köşesin-
de yer verileceğini kaydetti.
DYP Genel Başkan Yardım-
cısı Hasan Ekinci seçmenine
ters düştüğünü iddia ettiği
Yılmaz'ı "Yaşar Kemal'in
arkadaşı milli>etçi-s<)lcu"bı-
çımınde tanımladı. DYP
GtK, Tansu Çiller başkanlı-
ğında dün DYP Genel Mer-
kezi'nde toplandı. Yurtdışın-
da görev li olduğu bildinlen
Istanbul Milletvekili Sedat
Aloğlu toplantıya katılmadı.
Çiller, yerel araseçımlere de-
ğındiği konuşmasında
DYP'nin oy oranı olarak bi-
rinci partı olduğunu sav un-
du. Çiller. birleşme noktası-
nın DYP olduğunu belırti-
rek."Kişisel hesaplan bir ya-
na bıraknıak. herkesin ken-
disini aşmak zamanıdır. Hal-
kımıan bu bölünmüşlüğe ta-
hammülü voktıır" dedi.