Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yaym Yönetmenı: Orhan Erinç #
Genel Yavın Koordinatörü: Hikmet
Çetinka\a 0 Yazıişlen Müdürlerı
Ibrahim Yddız, DinçTayanç. (Sorumlu)
# Haber Merkezı Müduru: Hakan Kara
0 Görsel Yönetmen: Fikret Eser
Dış Habcrler Şinasi Damşoğlu • Isnhbarat.
Cengiz Yıldınm # Ekonomı Bülent Kızanlık
# Kultür. Handan Şenköken # Şpo r :
AMülkadir Vöcelman • MaJ^akler Sami
Karaören 9 Düzeltnıe Abdullah V azıcı
0 Fotoeraf Erdoğan Köseoğlu • Bılaı-Belge
Edibe fiıığra 0 Yurt Haberlen MehmetFaraç
YmvıKurulu İlhanVk,uk'
Orhan Erinç. Oktav Kurtböke.
HikmetÇelinka>a,ŞiikranSoner,
Ergun Balcı, Dinç Ta\anç. İbrahim
Vıldız. Orhan Bursalı. Mustafa
Balba>, Hakan Kara.
AnlaraTemsılcısı Mustafa Balbay 0 Haber Muduru Doğan
Akın Ataturk BuK an No' 125. Kar4. Bakanlıklar-Ankara Tel:
4195020 I" hdtl, Faks. 4I9502"
7
0 fzmır Temsılcısı
Serdar Kızık. H Zı\a Bh 1352 S 2 3 Tel- 4411220.
Faks 44İ9JJ7 0 Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu.
İnonuCd 119 S No.l Kat:l.Tel 352255ü. Faks 35225^0
Müessese Mudurü: Erol Erkııt 9
Koordmatör Ahmet koruısan 9
Muhasebe Bülent ^ener 9 Idare
Hüseyin Gürer 9 tşletme Önder
Çelik 9 Bı!gı-İş!em. Nail tnal 9
Bılgısayar Sıstem. Mürfl> et ÇUer
MEDVA C: 0 Yönetim Kurulu
Başkanı - Genel Mudur Gülbin
Erduran • Koordınator Reha
Işıtman 0 Genel Mudur YardımciM
Mine Akdağ Tel 514 0~ 53 -
5139580-513 5460-61.Faks 5118466
V a\ımla\an ve Basan: Ytnı üun Haber \ıansı. Basın \e Va%ıncUık A Ş
Turkocjûı Cad 3^41 Cafa'oglu 54334 l« PK 246 Istanbul fcl 10 212 ı 5 05 05(20 hatı Faks <0 212' fl • i? v5 6KASIMI996 fmsak: 5.0" Güneş: 6.34 Öğle: 11.55 fkindi: 14.36 Akşam: 17.02 Yatsı: 18.23
Dünyanın en
seksiboksöpü
• Çeviri Senisi - ABD'de
vayımlanan "L'S" isımli
dergi. bugüne dek dergide
ver alan ünlülerin
fotoğraflannı "Crazy Sexy
Cool" adlı bir kitapta
topladı. Kıtabın kapağında
boksör kıvafetinde poz
\eren seksı yıldız Drew
Barrymore sayesinde kitabın
satışi rekordüze\e ulaştı.
Kitap, genellıkle büyük
oteilenn lobilerinde ve çay
salonlarında dığer magazin
dergilerıyle birlikte "şöyle
bir göz atılmasf" ıçin
bulunduruluvor.
Kadınlar
konuşuyor
• tstanbul Haber Servisi -
TÜYAP Kıtap Fuan'nda
stand açan Pazartesi
gazetesi. kadın sorunlannı
bir kez daha gündeme
getirmeyi amaçlayan
"Kadınlar Konuşuyor"
kampanyası başlattı. Fuar
süresince de\am edecek
olan kampanvada. tüm
kadınların oturabilecekleri
ve sorunlanm. sıkıntılarını.
yaşadıklannı
anlatabilecekleri "Pazartesi
Koltuğu" oluşturuldu.
Çeşitli ünlü ısimlerın de
konuk olacağı Pazartesi
Koltuğu nda oturup
konuşanlann \ ıdeova
kaydedilen görüntüleri
standda bulunan bir monıtör
aracılığıvla ızlenebili>or.
Eczacıbaşı
Tıp Ödüliı
• ANKARA (C umhurhet
Bürosu)- 1996 Eczacıbaşı
Tıp Teş\ ık Ödülü. Hacettepe
Ünıversıtesi Onkoloji
Enstitüsü Temel Onkoloji
Anabilım Dalı'ndan Dr.
Dicle Güç'e verıldi. Törende
konuşan Eczacıbaşı Bilımse!
Araştırma \e Ödül Fonu
Yönetim Kurulu Başkanı
Emın Kansu, RP'nın
TÜBÎTAK'ın özerk yapısını
değıştırmeye vönelik
girişimlerini ima ederek bu
kuruluşlann korunmasını
istedi.
Atatüpk imzaları
yakalarda
• Haber Merkezi - Armada
Otelı. ulusal kurtuluş
zaferimızin önderi
Atatürk'ün imzasını rozetle
yakalara taşıdı. Armada
Öteli'nden vapılan
açıklamada, hem
Cumhuriyet Bavramı'nı
kutlama
mesajı
olarak hem
de 58, ölüm yıldönümünde
Atatürk'ü değışik bicimlerde
anma amacıyla bu tür bir
rozetin yapıl'dığı belirtildi.
Rozette. Atatürk'ün imzası,
bir dıkdörtgen çerçeve içine
925 karat gümüşe
döktürüldü. Rozetin dizaynı
ve üretımini ise U'rart
firması gerçekleştirdi.
SATEL'in hisseleri
• TV Senisi - A Yapım
Tele\ izvon Programcılık
AŞ. SATEL'e ait hisselerini
Cavit Çağlar'ın NTV'sine
devrerti. Çağlar'ın sahibi
olduğu Nergis HoMing
tarafından kurulan NTV, 26
ekimden bu yana SATEL'in
frekansından kendi
logosuyla deneme
yayınlannı sürdürüyor.
RTÜK'e kablolu yayın ve
ulusal çapta \ayın lisansı
için başvuruda bulunan
NTV. atv'den de rransferler
gerçekleştirdi. Yeni kanahn
sporyayınları yönetmeni
Kenan Onuk oldu.
Organ bağışı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başkent
Üni\ersitesi Rektör
Yardımcısı Prof. Dr. Nevzat
Bilgın. organ bağışı
konusundaki soruna tek
çözüm olan "kada\radan
nakil" konusunda toplumda
\erleşmiş yanlış inançlann
düzeltilememesi nedeniyle
aşama gösterilemediğini
belirtti. Bilgin. Türkiye'de
başta böbrek olmak üzere.
karaciğer kalp \e kornea
transplantasvonunun
başanyla >apılabildiğini
bildirdi.
Öğrenciler demokratik üniversite ve parasız eğitim istemiyle bugün bütün yurtta eylem yapacak
• • • •
Universitelerde YOK protestosuHaber Merkezi - Üniversite genç-
liği, bugün üniversite kampuslann-
da\eme\danlarda YÖK'ün kurulu-
şunu protesto edecek. Ankara Üni-
versiteleri Öğrenci Koordinasyonu,
Ankara Üniversitesi Cebeci Kampu-
su'nda miting düzenlerken Istanbul
Beyazıt Meydanı'nda tüm üniversi-
telerin katılacağı eylem saat 14.00'te
yapılacak. Istanbul'da polis. YÖK'e
İcarşı eylem hazırlıgı yaptığı gerek-
çesiyle dün 100'e yakın öğrencivi
gözaltınaaldı.
Bursa LJudağ L'nisersitesı'nde
YÖK aleyhine bildiri okumak iste-
yen bir grup, karşıt bir grup tarafın-
dan engellenmek istendi. Gruplar
arasında çıkan tanışmajandarmanın
müdahalesıyle önlendı. "Vetkililer,
her iki gruptan toplam 16 öğrencinin
gözaltına alındığını söylediler.
Istanbul Haber Servisi'nden Ber-
tan Ağanoğlu'nun haberine göre,
YÖK'ün kuruluş yıldönümü nedeniy-
le dün Istanbul "da çok sayıda eylem
gerçekleştirildı. TÜYAP 15. Kitap
Fuan'na gelen bir grup öğrenci. fÜ'de
önceki gün meydana gelen olaylan
protesto etti. YÖK'ü protesto eden
sloganlar atan öğrenciler güvenlik
güçlennce salon dışına çıkanldılar.
lÜ Ca
Pa
Tıp Fakültesi ile Yıldız Tek-
nık Üntversitesi'nde de forum dü-
Öğrencilerin İSteklerİ: • Ünivereiteler bilimsel
ve demokratik bir yapıya kavuşmalı • Öğrenci-öğretim
üyesi ve çalışanların örgütlenmesinin örıündeki engeller
kaldınlmah • Universitelerde söz, karar, yetki aşamalan
bu üç bileşene bırakılmalı • Eğitimde özelleştirmeye
son venlerek herkese eşit ve parasız eğitim sağlanmalı.
zenleyen öğrenciler YÖK'ün kaldı-
rılmasını istediler. tstanbul Üniver-
sitesi Öğrencılen Koordınasvonu'na
bağlı öğrenciler dün kendilerinedes-
tek veren bazı sanatçı \e aydmlarla
birhkte ÖDP İl Merkezind'e düzen-
lediklerı basın toplantısında. eğiti-
min paralı hale getınlmesi. vakıf üni-
versitelerinin bilgi toplumu adına
yaygınlaşmasıyla herkese eşit v e pa-
rasız eğitim hakkının vok savılmaya
başlandığını belirttiler. Avukat Eş-
ber Yağmurdereli ile sanatçı Orhan
Aydın'ın da katıldığı açıklamaya. bir-
çok yazar. sanatçı ve aydın ile sen-
dikaİarda destek \erdi.
Açıklamada öğrencilerin bazı is-
tekleri şöyle sıralandı:
-ÜiuHersitelertam anlamı> !a bilim-
sel ve demokratik bir >apı\a ka\ uş-
malı,
- Universitelerde öğrenci. ögretim
üyesı veçalışanlann her türlü örgüt-
lenmesinin önündeki antidemokratik
engeller kaldınlmah.
- Cniversitelerde söz, karar, jetki
aşamalan bu üç bileşene bırakılma-
lı.
- Eğitimde özelleştirme uygula-
malanna son venlmeli herkese eşit
ve parasız eğitim sağlanmalı.
YÖK'ün kuruluş yıldönümü nede-
niyle görüşlerini aldığımız Türkive
Öğrenci Gençlik Derneklerı Fede-
rasyonu'na (TÖDEF) bağlı Istanbul
Yükseköğrenim Öğrencileri Derne-
ği (tYÖ-DER) temsilcisı Cem Du-
man. sorulanmızı vanıtladı. Duman.
gençlerin ve öğrencilerin 12 Eylül
sonrasında potansivel suçlu olarak
görüldüğünü ve gençlik üzerinde *te-
rör~estinldığını belinerek, demok-
rat görüşleri nedeniyle çok sayıda
öğretım üyesinın üniversitelerden
atıldığını anımsatı.
fstanbul Üniversite Öğrencileri
Koordinasyonu adına sorulanmızı
vanıtlavan öörenciler de bovkot ev-
lemi için henüz gerekli koşulların
oluşmadığını, bu nedenle de Koor-
dinasyon'un 6 kasımda bovkot kara-
n aimadığ'.nı belirttiler. "Sadecesol
görüşlü öğrencilerin katılacağı bir
bovkot, bo>kot sayümaz" dı>en öğ-
renciler. bovkot eyleminınetkıli ola-
bilmesi için bütün öğrenei ve öğre-
tim üyelerinın eyleme katılması ça-
ğınsında bulundular.
Ankara'da miting
Ankara Cniversiteleri Öğrenci Ko-
ordinasyonu, YÖK'ün kuruluşunun
15. yıldönümünü protesto ermek için
bugün Ankara Üniversitesi Cebeci
Kampusu'nda saat I2.30'da miting
düzenledi.
Öğrenciler yayımladıkları bıldiri-
de. "Arük tek başına \'ÖK'e ha\ir de-
mryoruz. Bugün ünSersitev i istjyoruz.
Çıkışında bilime özgür ortam sağla-
mak için aJtematifliği temsil eden üni-
versiteler şimdi özgür düşünceye ve
onun eylemine zincir vurnıa işlevini
yüklendi. Düşünce önce yasaklandı.
arkasından pazarlandı. Özgür dü-
şünce ve ögretim para-versiter' bir
kurumda dolara endeksli satışa su-
nuldu. Üniversiteler, pazaıiama çir-
ketlerine dönüştü. Bizler tüketici, öğ-
retim üyeleri ise pazaıia) an oldu" de-
nıldı.
MİLLİ EĞİTfM BAKANI MEHMET SAĞLAM
'YÖK üniversitelerin
geleneğini etkilemedi'
Geçen hafta içinde üni\ersitelerdeyaşanan şeriatçı, ülkücü saldınlan kınamak amacıyla çeşitli eylemler gerçekleştiren öğrenciler, bugün
V ÖK'ü protesto etraek \e demokratik taleplerini duyurmak için İstanbul ve Ankara başta olmak üzere birçok ilde eylem yapacak.
15 YILDA TARİ1L4TCI K4DROL4gU4 ÖIVEMLİ BOYL TL4R4 UL4ŞTI
Unîversite poKtfliası:
Bir mühür, bir rektör
ANK.AR.\ (Cumhuriyet
Bürosu) - Eski YÖK Başka-
nı, Milli Eğitim Bakanı \leh-
metSaglam. Yüksek Öğretim
Kurulu'ndan (YÖK) önce de
üniversiteler arasında bir ko-
ordinasyon kuruluna gerek-
sinim olduğunu kaydederek
YÖK'ün üniversitelerin ge-
lenegini değiştırmediğini sa-
vundu. Sağlam, YÖK'ün ba-
zı yetkilerini üniversitelere
devredebileceğini belirterek
"Öğretim üyelerinin dernek-
lere üye oiması ve kendileri-
ne ayrılan ödeneği harcama
yetkisi üniversitelereverilme-
İidir-dedi.
İhsan Doğramacıdan son-
ra bir dönem YÖK Başkan-
lığı yapan Milli Eğitim Ba-
kanı Mehmet Sağlam. Cum-
huriyet'e YÖK'ün artı ve ek-
silerini değerlendirdi. Sağ-
lam. bütün değişimlerde ol-
duğu gibi Türk yüksekögre-
timinin de bir kurumlaşma
sürecinden geçtiğini kayde-
derek üniversitelerin YÖK
Yasası ile temel bazı değişik-
liklere ugradıf ını. ancak 70
yillık üniversite geleneğini
devam ettırdiğini söyledi.
Sağlam. bütün degişim ya-
salanna gösterilen tepkinin
do^al olduğunu kav dederek
YOK Yasası'nın eksilerin-
den çok artılarının ağır bas-
tıgını savundu.
'Ogretim üyeliğine
düzen'
Sağlam. 14 yılda vakıfla-
nn kurduklanyla birlikte üni-
versıte sayısının 61 'e. öğren-
ci sayısmın da I milyon 300
bine yükseldiğini vurgulaya-
rak şu görüşleri dile getir-
di: **tniversiteler ülkegeneİi-
neyaviJmava başlamışür. Öğ-
retim üvesi vetiştirilmesinde
\e (alıştırılmasında daha
olurnlu yaklaşım benimsen-
miştir. Ben dışandu doktora
yapüm. 1972 vılında Türki-
\e'ye döndüm. ,\BD. \aptiğı-
nı/ doktoradan sonra sizi öğ-
retim üvesiolarakkabul eder,
ünnersitede ders verdirirler.
• YÖK'ün artılanmn.
eksilerinden fazla
olduğunu savunan eski
YÖK Basjkanı Sağlam.
"Öğretim üyeleri
derneklere üye
olabilmeli ve
kendilerine aynlan
ödeneği harcama
yetkisi üniversitelere
verilmelidir" dedi.
Türkiye'vedöndiikten sonra
"Buyur asıstanlık sınavına
gir derlerdi. HaJbuki, Y ÖK
Yasası ile yurtdışından gelen
öğretim üvelerinin doğnıdan
yardımcı doçentolarakatan-
ması şağianmıştır."
YÖK'ten önce de üniver-
siteler arasında bir koordi-
nasyon gereksinimi olduğu-
na dikkat çeken Sağlam, bu
nedenle 1973 vılında "Yük-
seköğretim Koordinasvon Ku-
rulu"nun oluşturulduğunu
belıntı. YÖK Yasasfnınek-
silerinin de bulunduğunu an-
latan Sağlam. ilk kurulduğu
yıllarda YÖK'e bilimsel
özerklikle hic bagdaşmayan
yetkilerin verildiğini kaydet-
ti. Öğretim üyesinin birder-
nege üyeolmasının rektörün
izninden çıkanlması gerekti-
ğinı vurgulayan Sağlam. üni-
versitelere kaynak yaratma
ve bu kaynagı kendi belirle-
melerine göre harcama yet-
kisi verilmesi gerektigini sa-
VTjndu.
e-posta : tan «; vol. com. tr
SÖYLEŞİ ATTILAILHAN
EMİNE KAPLA.N
ANKARA- Üniversite gençliği ve
ögretim üyeleri tarafından. merkezi-
yetçi ve antidemokratik vapısı nede-
niyle "derebeylik sistemi" olarak ni-
telendirilen Yükseköğretim Kurulu
(YÖK). bugün 15. yaşına girdi. Özerk
ve demokratik üniversite istemleri. fa-
külte işgalıne kadar varan eylemler ve
hükümetlerin kaldınlacağı yönünde-
ki vaatlenne karşın varlığını koruyan
YÖKle birlikte. "tabela üniversitesi,
paralı eğitim ve özel üniversite" kav-
ramları vükseköğretim literatürüne
girdi. Üniversite sayısı altvapı ve öğ-
retim üyesi yeterliliğine bakılmaksı-
zın 27'den 56">a çıkanlırken. vakıf
üniversitelerinin kurulmasıyla devlet
üniversiteleri. kısıtlanan ödenekleriy-
le "üvey evlat" konumuna
getirildi.
YÖK sistemi. "öğrenci-
lere Ataturk inkılapları ve
ilkeleri doğmltusunda Ata-
turk milliyetçiliğine bağlı
hizmet bilincinin kazandı-
rılnıasu vükseköğretim ku-
rumlannın özelükleri, egJ-
tim-öğretim dallan Ueamaç-
lan gözetilerek eğJtim-öğre-
timde birlik sağlanması,
yökseköğretimdeimkân vc
fırsat eşitliğini sağlayacak
önlemlerin alınması" gibi amaçlarla
12 Eylül darbesinin hemen ardından
6 Kasım 1981 tarihinde 2547 sayılı
Yükseköğretim Yasası ile yüriirlüğe
girdi. YÖK'le birlikte üniversiteler ve
öğretim elemanlan merkeziv etçi birya-
pı içine hapsedilirken. yaklaşık 1500
öğretim üyesinin eörevine son veril-
di.
^abeia üniversiteleri'
İ5 yıllık süreç ıçerisinde 27 olan
üniversite sayısı "ülkegenelineyaygm-
laştırılmaamacı" ile "eğitim kaütesi"
endişesi güdülmeden 56'ya çıkanldı.
"Bir rektör bir mühür" sloganıyla
birçok ılde "tabela üniversiteleri" de-
yimiyle nitelendirilen üniversiteler ku-
ruldu. Yeni kurulan üniversiteler. hü-
kümetlerin eğitıme avnlan ödenekle-
ri giderek azaltması ve öğretim üyesi
yetiştirilmesinde izlenen yanlış poli-
tikalarnedeniyle ilkokul ve geçici bi-
naiarda eğitim v ermek zorunda kaldı.
Vakıf üniversiteleri devrede
YÖK'ün kurulmasıyla birlikte yük-
seköğretimde \akif üniversiteleri dö-
nemi başladı. İlk aşamada Bilkent.
Koç v e Başkent üniv ersiteleri kurulur-
ken. ardından Yeditepe. Bilgi. Fatih.
Sabancı ve Işık vakıf üniversiteleri
devrevegirdi. Devlet. "Özelüniversi-
teler devletin yükünü hafıfletiyor"ge-
rekçesivle vakıf üniversitelerini des-
tek yağmuruna tutarken. dev let üniv er-
siteleri "üvey evlat" anlayışıvla ikin-
ci plana itildi. Vakıf üniv ersitelerine
en deöerli arsalan tahsis eden ve ui-
• YÖK, kuruluşundan itibaren üniversiteleri
merkeziyetci bir yapı içine hapsederken,
altyapi ve öğretim üyesi durumuna
bakılmaksızın üniversite sayısını 27'den 56'ya
çıkararak yükseköğretim literatürüne "tabela
üniversitesi" deyimini kazandırdı. Paralı
eğitim söylemleri YÖK'le birlikte gündeme
gelirken, öğrencilerden harç alınması
uygulaması ve vakıf üniversiteleri devreye
sokuldu.
derlerinin >üzde 50'sine kadar öde-
nek ayıran de\ let, geçen y ıl bu üniver-
sitelere 1 trilyon 157 milyar liraöde-
nek v erdi. 27 devlet üniv ersitesine v e-
rilen ödenek. vakıf üniversitelerine
sağlanan 1 trilyon 157 milyar liralık
tutann altında kaldı.
YÖK, vakıf üniversitelerinin yanı-
sıra yükseköğretimde "paralı eğitim "i
de gündeme getirdi. Üniversite öğ-
rencilerinden "sağlık, spor ve beslen-
me giderleri karşılanması" gerekçesiy-
le "katkı pavı" adı altında harç alın-
maya başlandı. tlk aşamada çok kü-
çük miktarlarda alınan katkı payı, za-
manla yüksek oranlara çıkanldı. Kat-
kı payı oranı son 5 y ılda y üzde 1 den
yüzde 5.7'ye çıkanldı. Harçlardakı
artışa karşı "parasızeğitinı'' hakkı için
sokağa dökülen ve birdizi eylem ger-
çekleştiren üniversite gençliği. yetki-
lilerinin "Katkı payı çok az, asıl amaç
harçlar değil siyaset yapmaktır'" suç-
lamalarına hedef oldu.
Üniversiteler son 15 yıllık süreçte,
özellikle taşra üniv ersitelerinde "tari-
katçı vegerici kadn>laşma>a~ sahne ol-
du. Bazı universitelerde öğrencilerin
kara çarşafi andıran giysilerle dersle-
regirmesineizin verild'i YÖK.yıllar-
ca şeriatçı eğitim verdiği bilinen ve li-
se mezunu bile olmayan Türk öğren-
cilerini mezun ederek Türkiye'deki
üniversitelere \atay geçiş vaptıran Mı-
sır El-Ezher Ûniversitesi'nin denkli-
ğini tanıdı. Bu üniversiteyle ilgili ha-
berlerin basında yer alması üzerine
denklik işlemlerine son veren YÖK,
bu kez de Mısır El-Ezher Üniversite-
si öğrencilerine Türkiye'deki
universitelerde lisanstamam-
lama hakkı tanıdı.
Üni\ ersitelerdeki gerici ya-
pılanma diğer v üzünü, devlet
tarafından yurtdışına gönde-
rilen burslu öğrencilerde gös-
terdi. Burslu öğrencilerden
bazılan, yurtdışında Ataturk
ve laiklik karşıtı propaganda
yapmak ve şeriatçı örgütlen-
meler içinde olmakla suçlan-
dı. Ataturk Amerika Cemi-
yeti'nin YÖK ve Milli Eğitim
Bakanlığı'nagönderdıği vazıda. "Ba-
zı burslu öğrencilerin Internet joluy-
la Atatürk'e 'Atadönme, Yahudi kö-
peği ve fahişe çocuğu' gibi hakaret-
lerde bulunduğu, cuma günlerini tatil
ilan ettiği, sarıkia dolaştığı. doktora
tezlerinde "Atatürk ilke ve devrimle-
rininvanlışlığını.Türktoplumunakay-
bettirdiklen' iddialannı işlediği" bıî-
gilerine yer verildi.
Sayıştay raporu da. yurtdışına gön-
derilen öğrencilerin denetlenmediği
ve izlenmediği gerçeğini ortaya koy-
du. Sayıştay raporuna göre, 1987-1994
yıllan arasında yurtdışına gönderilen
2 bin 686 öğrenciden 458'inin eğitim
gördükleri faküiteler. 256'sının da han-
gi fakülte adına gönderildikleri belir-
lenemedi.
'Yurttaş' Yerine, Tüketici' Yetiştiraıek!..
Nryazi Berkes'i hep, dudaklarındaki belli belir-
siz tebessüm, gözlük camlarındaki pınltılarla
hatırlıyorum. Kanada'dan Ankara'ya geldikçe, o
tarihte çalıştığım yayınevine uğrardı. Onu, 'Yurt ve
Dünya'daki yazıları, 'Solcu Profesörler' davası bo-
yunca izlemiş; 6O'lı yıllardan itibaren her yayınladı-
ğı eseri, dikkatle okumuştum. 'Hangi Batı'yı gön-
derdiğim zaman, yüreklendirici bir mektup yazmış-
tı.
Oturur, (yaldızlı bardaklardaki demli çay, camla-
nn ardında Turnalıhilmi Caddesi'nin uğultusu),
yakın tarihimizden bahsederdik: 'Aynanın Içinde-
kiler' romanlarını oturtmak istediğim, sosyal ve
ekonomik 'tabanı', onunla tartışmak istiyordum;
engin ve yoğun, bilgi birikimden yararlanmak. En
çok da Müdafaa-i Hukuk'un ıtıcı gücünü oluştu-
ran temel ilkeleri, sonradan nasıl değerlendirdiği-
miz konusunda!
Bir keresinde. demiştim ki: "-... II. Dünya Sava-
şı, sonra Soğuk Savaş, Müdafaa-i Hukuk'un
gerçekleştirdiği laik, demokratik ve anti/em-
peryalist cumhuriyeti, tahrip etmedi mi? Vitrin-
deki Atatürk, ulusal demokratik Devrim'in ve an-
ti/emperyalist halk kurtuluş savaşının lideri,
Mustafa Kemal'e ne kadar benziyor? Cumhu-
riyetin 'erken' döneminde, son derece önemli
sayılan fikirler ve değerler, biri 'sıcak' öbürü
'soğuk' iki savaşla, ya geçersiz, ya da tehlike-
li sayıfmaya başlamadı mı?"
Niyazi Berkes, dudaklarında yine o belli belirsiz
tebessüm, gözlük camlarında yine aynı pırıltılar,
çayını yudumlaya yudumlaya beni dinlemiş: son-
ra, düşüncelibirsesle:"-... busöylediklerin... "de-
mişti, "... etraflıolarak tartışılmaya değerbirtez!".
Ortaöğretim yıkılmıştır...
Bence Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun, 'ecnebi'
öğretimi yapan liselerle bir yandan, İmam/Ha-
tip okullarının 'liseleştihlmesiyle' öbür yandan de-
linmesi, Müdafaa-i Hukuk ideolojisindeki 'tahriba-
tın' en çarpıcı ömeğidir: Günümüzün 'aydını', ne
Osmanlı 'mL/newer/'dir, ne de Cumhuriyet aydı-
nı; yeniden, daha farklı şartlar altında hortlatılmış
Tanzimat 'ikiliği'nin seri halinde ürettiği: kimisi ya-
rı levanten yarı komprador; kimisi yan ümmetçi ya-
n mistik yapay bir 'f/p'tir ki, asıl yetiştirecegi yeni
nesiller düşünülünce, insanı ürkütüyor.
Bazılan sözde 'muhafazakâr', sözde 'milli vema-
nevîdeğerlen' savunuyorlar; işin gerçeği o ki Mil-
lî Eğitimi, 'millî' olmaktan çıkaran onlardır, yavaş
yavaş din eksenine kaydırıyorlar. Bazılan 'liberal',
sözde 'Batı'// değerleri' savunuyorlar; işin gerçeği
o ki, eğitimi her geçen gün biraz daha kozmopolit
bir eksene kaydıran onlardır. Niye uzağa gidelim?
Edebiyat dersinde başansız öğrenciye, üst sınıfa de-
vam hakkını bunlartanımadı mı? Ne demek bu? Ede-
biyat, ulusal dil ve edeptir, bu ikisi ulusal kültürün
ana harcıdır; sen Ingilizceden başansızı 'çakmış'sa-
yar, edebiyattan başansıza sınıf geçirirsen, dilini ve
edebiyatını kendi ellerinle boğmuş olmaz mısın? Ço-
cuklarda Cumhuriyet'in aradığı yurt ve mrllet bi-
lincini, ancak dil/edebiyat ve tarih bilgisi ve bi-
Itnci yaratıyor; bunlarda 'kul' değil, 'birey', 'te-
baa' değil 'yurttaş' olan, Cumhuriyet aydınını!
'Soğuk Savaş', en çok da o, ortaöğretimi yık-
mıştır. Zararın neresinden dönülse, kâr; ortaöğre-
timde ecnebi dille öğretime kesinlikle son ve-
rilmeli. Imam/Hatip liselerine laik kimlikleri ge-
ri verilmelidir; çünkü cumhuriyet'in 'erken' dö-
nem 'müfredatının' usul usul önce 'sulandınlma-
sı', gittikçe 'ortadan kaldınlması', yetiştirilen öğren-
cilerin hem bilgi düzeyi ve kalitesini düşürmüş, hem
de yurttaşlık vasıflannı hırpalamıştır.
Yoksa arzuladıkları zaten bu muydu?
Sistemin istemediği...
Gâzi'nin 'bizzat' elden geçirdiği 'Medeni Bilgi-
ler' kitabını gördünüz mü? Günümüzde. değ-
me üniversite öğrencisinin kavrayamayacağı bir
yoğunluktadır. Liselerdeokutulurdu. Bizim neslimiz,
hangi disiplinleri okumadı ki? Sırasıyla edebiyat ve
tarih, coğraya. felsefe, sosyoloji, psikoloji ve man-
tık, hatta estetik ve astronomi! Bu kapsamlı 'müf-
redat', öğretimin ciddiyeti. sınıf geçmenin zorluğu,
yetiştirilecek 'yurttaş'm, ulusal demokratikdevrimin
temel ilkelerini benimsemesini, onlarla adeta 'öz-
deşleşerek' yetişmesini öngörüyordu. O yıllarda
'lise mezunu' bir genç, aldığ/ eğitimle hem yurt
hem de dünya sorunlannı anlayabilecek. dahası
tartışabilecek bir 'yurttaş tır. Oysa 'Soğuk Savaş'ın
('Sistem'in) en istemediği de bu!
Ortaöğretim hanidir, sıradan 'tüketici' yetiş-
tirmeye yönlendirilmiştir; hem de 'enayi tüketici'!
Bir vakitler 'misyoner' okullarında olduğu gibi,
'yerli halka' Batı'lıya 'benzemek' için, Batı'lının
'değerlerini kabul etmek', 'onun ürettiği malları
kullanmak' alışkanlığı aşılanıyor. Imam/Hatip
liselerinde ise ümmet sentezinin kalıcı değer-
leri tartışılacak yerde, cumhuriyet aleyhtan bir
atmosferyaratılarak, kültürdeki 'biıiiği' bozacak
öteki 'kutup' oluşturuluyor. Bilmez değilsinizya,
'Sistem'in, denetimi altında tutmak niyetinde ol-
duğu öteki ülkeler için, öteden beri seçtiği ve kul-
landığı metod aynıdır
'Böl ve yönet!'
http:// www. vol. com. tr/ A ILHAN
http://www.ada.com.tr./-bilgiyay/yazar/ailhan.html