29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 KASIM 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KULTÜR ALLEGRO EVİN İLYASOĞLU Yekla Kara'nmhaşarısıVekta Kara, 1 9 6 6 >ılı Cumhurbüikanlığı Kültür\e SaratÖJLü'nüald.ı Neden Yelaa Kanda bır pıyanistı- mız. bırşancımız. h>ır beste- cımsz değ!1 boruları da he- men gürdeme geldî De\let sanatçılığı -ep bır yorumcu ya da beMeci\e \erilirken 19S7"de bı jmanın Miiker- ren)Berk'e\en)işini.>r.ıms]- yoruz. Müke'rem Berk. flüt sa- natçılığıncin solisthğmden değil. >önetim hizmetlerın- den. müzıkkurumlannm Kıı- ruluşuna kükısından dolayı değer bulunmuştu bw un\a- na. Yanlış anlaşılma>tn. ıkı ayn kişilıkıe, ayrı dönemler- de >apılmi; ayrı tür hizmet- leri karşılaştınyorumı. Ancak devlet kurumlarına sahip çikma \ekjrumlara yeni bir kimlik kazandımıa ç-abasım. bu iki seçimde ortal, payda olarak görüorum. Mükerrem Berk. Ankara Cumhurbaşkanlıgı Senfonı Orkestrası'nın \ıllarca mıi- dürliiğünü y aptığı. orkestra- larımızın ya>asını çılarttıği. konser salonlarınıoluşturdıı- öu için yalnız orkestraların değil. opera ve bale kurum- larının \ e konserv atm arların da yönetim kadrolarında hiz- mer \ erdiği ıçın ödiil lendirıl- cı. Mükerrem Bey. de\ letin cikkatini sanat kurumianna çekmevı başarmıştı. De\le- tın kendi sanat kurumlarına sahip çıkmasını sağlamıştı. Yirmi yıl önceydi. Şimdi y ir- mi yıl sonra ülkemizın top- lumsal gelişiminde de\letin Minduğu sınırlı bütçe\e özel sektördesteği eklemek kaçı- nılmazdı. Yekta Kara'nın başlıca başansı da bu oldu. Sorunlar henüz çö/ümlenmiş değil Yekta Kara. fstanbul De\- let Opera \e Balesi'nin mü- dürii olduğu için opera \e ba- le> i geniş kitlelere yavma sa- va^ını kazandığı için gerek televizyon programlarıyla gerekse her kıtleden ınsanı opera dünyasına toplayabıl- me hüneri ile de\lete sırtını dayama alışkanlığını aşıp. özel sekıörü de\re>e soka- bildiği u\gar ülkelerdeki gi- bi sponsorlukları geleneğe dönüştürebıldiğı için opera ve bale görmemiş ınsanlara sunabıldıği için \e HABI- TATın açılış gecesini dü- zenlediği çok yönlü gösteri için bu ödüle deger bulundu. Yekta Kara. müdür olarak dogal kı Istanbul Opera \e Balesfndeki sorunların ço- ğunu çözmüş değil. Orkest- ranın. koronun. »olı.stlenn \e • Yekta Kara, opera \e baleyi geniş kitlelere yayma savaşını kazandığı için gerek televizyon programlanyla gerekse her kitleden insanı opera dünyasına toplayabilme hüneri ile devlete sırtını dayama alışkanlığını aşıp, özel sektörü devreye sokabildiği için ve HABITAT'm açılış gecesini düzenlediği çok yönlü gösteri için bu ödüle değer bulundu. teknik kadronun niteliğinde- ki yetersizlikler sürüp git- mekte. Üstelik daha çok göV terı. daha çok >eni temsilek- lendıkçe hep aynı kadroya vüklenen sorumluluk nede- nıyle sanatçılar da tedirgin- likler ya^amakta. L'mudumıız. bu eneriık atılımlarla tüm opera \e ba- le kurumlanmızda \ar olan teknik sorunların da çöziil- mesı. dolup taşan salonlarda özel sektöriin desteöı ıle s.'i- derek daha nıtelık.iı teniMİle- rin veralması Yekta Karagı- bi müteşebbı.s sanat adamla- rına daha çok gereksinimi- miz \ar. İDSO'da bir Amerikalı Amerikalı pivanist Jeffrey Biegel, İDSO" eşliğindeki Rachmaninof'un üçüncü konçertosunda çok başanlıy- dı. Çalgisina hâkimiveti. de- rin tu$esi. Rachmaninofa vakışan ateşli coşkusuyla Bı- egel'in önünıüzdeki yıllarda da konuğumuz olmasını di- lerız. Bulgar şef han Anguelo\ vönetımindeki programın bir bölümü orkestranın gerçek- leştiremediğı Bratisla\a Fes- tivali için hazırlanan yapıt- lardan oluşuyordu. Örneğin Çıplak Dağda Bir Gece ve İskit Suiti gıbi. Orkestramız en çok İskit Suiti'ni çalışmıs. galıba. Moussorgskj'nin Çıplak Daöda Bir Gece'si fazla ağ- dalT. Prokofiyerin RomeoJüli- yet'ı de oldukça özensizdi. Hele bu yapıttaki sololar, an- cak bu provada bu denli üs- tünkörü çalınabilirdi. Geçen hatta İstanbullu müzikseverleri büyüleyen Moskov a Radyo Senfbni Or- kestrasfnın konserlerıni ka- çırdığım için üzgünüm. Ver- da Erman'ın Rachmani- nof'unu ve Sostakoviç'in 5. Senfonisi'nianlataanlatabi- tiremediler. Önümüzdeki hafta Istanbullulan yine yük- lü müzik günleri bekliyor. Bu akşam Cemal Reşit Rey Salonu'nda MİMESİS So- listleri llvi Cemal Erkin'i 90. doğumyılında anacaklar. Programda Brahms piyano- lu dörtlü ve Erkin piyanolu beşli >er alacak. IDSOda Avla Erduran, Erol Erdinç yönetiminde Prokofiyef in 2 keman konçertosunu çala- cak. Dünyanın en ünlü ku- vartetlerınden Julliard Dör- lüsü,Cemal Re^ıt Rey Salo- nu'na cumartesi akşamı ko- nuk olacak. Ayrıca bu salon- da çarşamba akşanıı ünlü pi- yanıst Nikolai Petro\ ve Vlenkul Kıvmetler Salo- nu'nda Japonmüzıkçıleri iz- leyeceğız. Önceki yıl Yapı Kredi Bankası tarafından düzenle- nen Leyla Gencer Şan Yanş- ması'nı kazananlar Mila- no'da Orchestre 1 Pomeriggi Musicalli ileşef.ManlioBen- n yönetiminde bir konser verdiler. Arnavut mezzosop- rano Enkdejda Shkosa, Ar- jantinli tenor Marcello Raul Alvarezjzmirli soprano Bir- gül Su ve Ankaralı bas Tun- cay Kurtoğlu'nun solistlığin- dekı konseri izlemek üzere AydınGiinbaşkanlığında 25 kişilik Müzik Dostlan Der- neği üyesi de Milano'ya git- ti. Önümüzdeki mevsim ay- nı yanşmanın ikincisi vine lstanbul'da yapılacak. A^ık rachoda Pızzicato Pazar günleri saat 15.00"te Açık Radyo"da iki keman so- listimizin hazırladığı bir program başladı. Pizzicato başlığından da anlaşildığı gi- bi yaylı çalgılara ait daha doğrusu kemana ait bir prog- ram. Cihat Aşkın ve Hakan Şensoy, 20. yüzyıla ışık tut- ınuş keman ustaİanndan baş- lav ıp, çağımızdaki ünlü ke- mancılara değinıyorlar. Bu arada Türk kemancılarını da gözardı etmiyorlar. Her bin- ni özgün kayıtlardan dinle- mekçok ılginç. Ankara'da 1. Klasik Gitar Bienali yapıldı AHMETSAV ANK.\R.\ - Öv le^ine dolu v c ılginç bır müzik hat tası geçırdık kı ızleyebıldığım etkınlıklerden her bırı- nin önem sırası en ba^ta' Hangısinden ba^lamalı' Ku- ra çekmı\orum ve Çağata> Ak>ol'un Alman Kültür Merkezı ni tıkl/m tıkl ım dolduran arp re.Mtalinden baş- lıyorum yazıına: Avrupalıların dediğı gıbı "çalgısının cambazı" olan bu fenomenal kıijihk, per^embe akvi- mı aslında "müzikyapmabilinci'nındoruğunuörnek- lendirdi. Çağatav 'Ja kavra\ı>. duyuş. sezi)). buluş. >a- ratış refleks halınde. Müzıkal bilinç onu inanılmaz br ıstekle. kuvvetle. beceriyle buluşturuyor Her şe> >a- lınçıplak. apaçık. dola\sız: Çağatay"ın parmakları ve arpın tellerı... Bu katık.sız bütünleşnıeden müzığın tüm dinamıklerı üretılıyor ve yerlı yerınc oturuvor. ~.Mü- zikalbilinç"m tanımı bu olsa gerek. Programa bakıvo- rum.çeşıtlı stıllerden tam vedı kocamanvapıt: Barok tan günümüze. arp edebıyatının başvapıtları. Çağata a\nı zamanda "stil bilgisi" dersı de verdi. Ama bun yürekten kopup gelen du\ usal hızın kazandırdığı ı\ meyle gerçekleştırıyor. Tabn kı acelecı değil. özenk vumuşacık akıtıyor müzığı. dınlevicıvle paylaşarak "güzeli yakalama"nın özgüvenıv le... 50 gençten 5Mnde gitar \ar Sokaktakı eilı gençten be$ının elınde bır gitar. Ge- lin deTürkive'de gitar müzığinı onemsemevin. Netür müzik vapı\or bu gençler'.' Pop mu klasik mi? Ne gı- bı bir müzik disıplınınden geçıyorlar'.' Metotları nere- den buluvorlar? Notalan onlara kım öğretivor? Yoksa nota bilmıvorlar mı'.' Kulaktan mı yav ılıvor gitar mü- ziğı? Bütün bunlar bizım sorununıuz: Sokaktakı ellı gençten besının elınde bir gitar... Gıtarda klasik türiin çok önemlı birbuluşmasını va- şadık geçen hatta: Antonk» Lauro 1. klasik Gitar Bi- enali. Aslında ıvı düzenlenmı> bir gitar variıjmasıydı bu. .\lirio Diaz'ın başkanlığını yaptığı. Coün Cooper. Manfred Hecker ve Sa>aş Çekirge'den oluşan ulusla- rarası bir jürı önünde genç Türk gitarcıları... On altı gencın katıldığı \ anşmada fınale altı gitarcımız kaldı: Varışmanın başkanlığını üstlerıen Alirio Diaz ve birinci Emre Sabuncuoğlu. • Gitarda klasik türün çok önemli bir buluşmasını yaşadık geçen hafta: Antonio Lauro 1.Klasik Gitar Bienali. On altı gencin katıldığı yanşmada birincilik ödülünü Emre Sabuncuoğlu, ikinciliği Onur Koç, üçüncülügü Utku Özdemiroğlu kazandı. Emre Sabuncuoğlu. Sinan Erşahin. L tku Özkanoğlu, Şebnem Özkan. Işın Güler. Onur Koç. Birincilik ödu- lünii Emre Sabuncuoğlu. ikinciliği Onur Koç. üçüncü- lüğü Ltku Özdemiroğlu kazandı. Ödül törenınden ön- ce Resinı ve Hevkel Müzesı'nde "Gitar \e Alirio Di- az" başlıklı bir tbtoğrafsergisi açıldı. Sevda-Cenap And Müzik\akfi ıle \enezuella Büvükelçisi'nin des- tekledığı. dı^işleri. kültür. turızm bakanlıklarının kat- kıda bulunduğu bienalin yürütme kurulunda ünlü gi- tarcımız Ahmet Kanneci'nın de bulunması. düşünce- yı üreten ve yaşama geçmesini sağlayan kişiyi ışaret edıvor Kanneci'vı kutluyorum. Sevda-Cenap And Müzik Yakff rıa ilişkin bır haber: Vakfın her y\\ sun- duğu "OnurÖdülü Alhn Madahasf bu vıl İdil Biret ve Suna Kan'ın olacak. Cumhurbaşkanlığı Senfbni Orkestrasf nı geçen haf- ta genç \e veteneklı Alman şef Georg Fritsch yöneni. \ iyanaklasıklerindenoluijan bir program: Haydn. Mo- zart \e Beethoven'den üç görkemli müzik. Konserin ilk yapıtı olan Mozart'ın "Figaro'nun Düğünü" ope- rası uvertürüne şef Fritsch, bıraz sert rüzgârlarla baş- ladı. "E>vah"demeye kalmadan. müzik "Mozart ta- dı"na girdı ve CSO "müzikal da\anışma"sıyla güzel bır Mozart ^e^lendırdi. Haydn'rn "remajörmolonsel konçertosu"nda ıse solist Daniel Grosgurin merakla bekleniyordu: Cenevre Konsenatuvan'ndaöğretmen- lik yapan bu h\ içreli çellocu. çalgısı için belki de en zorİuyapıtlardanbiri olan Haydn konçertoyu nasıl yo- rumlayacaktı'.' Grosgunn iyı bır "ögretmen" olabilir. ıv i bır "teknik" sergilıyor olabilir. yapıtın başlıca di- namıklerine de dikkat etmiş olabilir. oy sa bu ön koşul- laryetmiyor Entonasyonda kımı zaman zorlanıyordu bay çello- cu: Vıbrato yaparken tonayla örtüşen sese kayarak ge- cıkmeli ulaşıyordu. Saydım, tam yedı kez yaptı bunu. Ama aynı Grosgurin. "bis"olarak yorıımladığı Bach'ta bir harıkaydı: Yalın. tertemiz. solo bir Bach yapıtının tamhakkını veren bır anlayışla çaldı. Y'ardım eder mi- sinız lütfen. Grosgurin nasıl değerlendirmeli? Sef GeorgFritsch'in yeteneğinı asıl Beethoven'in 8. Senfonısi'ndetanıdık. Bestecideromantıkeğilimlerin belirgınleştıği bu neşeli senfonıyi. CSO genelde hep biraz "tutuk" yorumlamıştır dıye söylenegelır. Oysa bu kez orkestramız Frıtsch'in yönetiminde gereken dozda canlıydı. neşeli ve aydınlıktı. Berlınli 1963 do- ğumlu şefi, gelecek yıllarda da konuk etmeliyiz. Işıl ışıl müzik yapıyor. Bılkent'ın konuk ertiği Moskova Radyo Senfonı Or- kebtrası'nı ve değerli pivanist VerdaErman'ı dinleye- medim. Bakın. müzik eİeştırmenleri için en akılda ka- lıcı fıkra. ıptal edilmış konser hakkında özene bezene döşenilen yazının ertesi gün gazetede yayımlanması üzerinedır. Neme lazım, ben şöyledüşünüyorum: Kon- ser etkinliklerinı elden geldiğince izlemek, eleştirme- nin görev idır. Eleştiri yazısının gereci başka türlü sağ- lanamaz. Öte yandan konser diizenleyen kurumun da eleştir- menle bağ kurması. müzikçiyle dinleyici arasındaki ıletişimde eleştirmenin bir "köprü" olduğunu görme- si. eleştiriden yararlanması. müzik yapıtlan ve seslen- dırıcıleri karşısmda eleştirmenı "özeltepkisini büdiren kişi" olarak anlayabilmesı gerekir. Bu da bir görev dir, hatta müziksel bir "görgü'dür. 293 «9 7«{3H«TI 0 T f * « a T f U n R R OUVIU MARTINH BIR JEAN-PAUl RAPPSNEAU FILMI MOVtEPUEX Süvari 11 0O-13 30-16 00-19 C 1995 CAMES El İYİ YÖKTM€l-199e CESU E« trt Fİm-MKİI-YÖIETMEMMSU "6ır Stnema &aş Yapm* PROTESTO (LA HAINE - NEFRET) Yonetrven Mathıeu Kassovıtz Işletm»: BELGE FILM (0212) 252 2İ 25 EURIMAOEt m K»tlnl«rıy{. Be»o?lu ALKAZAR 1293 24 66) i 2 00-14 I 5-1 6 30-18 45-21 00 Kadıkoy AS ı336 00 50) II 30-14.00-16.30-19 00-21 30 8 Kasım da ANKARA Kavaklıdere'de 8KAS)M'daa İTİBAREN Be/oçjiu ALKAZAR Bakırkoy INCIRLI KadıkoyAS SÎMEMALANIIIM MEİS ^ Her Çarşamba Bülent Orîaçgıi Erkan Ogur HaKan Beşer Gürol Agırbaş Cem Aksel (Dostlanyla Birlikte) Saar: 22.30 • Her Perşembe Cem Karaca UğurDikmen Büyıikpomıokkopı Sok Ko. 7/2 Beyoğlu (Hayd Kohves yonı) Tel: 293 99 73 RÜSTEM.BATUM "HALAMIN STAND UP'LARI" Pazar 19.00/ Pazartesi 21.00 Kenter Tıyatrosu Halaskargazı Cad. No- 35 Harbiye Tel: (0212) 246 35 89-247 36 34 Bıleller g ı ^ ve Vakkorama mağazalannda TİYATR<5TEK "NÂZIM HİKMET VATAN HAİNİ"?? 26 Ekım'den ıtıbaren MAfiTI SANATEVI'nde Cumartesj 15 °° Çarşamba 20 °° riinel-B«yoğl« Tel: (0212)293 81 37 İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BEIİDİYESİ ehir Tiyatroları TEŞEKKÜR İSTANBULLU TİYATROSEVERLERİN OYUNLARIMIZA GÖSTERMİŞ OLDUĞU YOĞUN İLGİYE TEŞEKKÜR EDERİZ Nejdet Vergili 6 - 27 Kasım'96 ADTİSAN Jokoyık Sk. No: 54/1 NişontajıTel: 247 90 81 IOKASIMA KADAR Enıs Akıygen Sk No26/6Snjr Cd Mfa Itanbul Tel (212) 260 60 53 İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ Şehir Tiyatroları 6 K A S I M ' D A N İ T İ B A R E N HALDUN TANER SAHNESİ'NDE MAVİYDİ BİSİKLETİM Yazan:Dınçer SÜMER YönetenrMustafa ALABORA Müzik: Esin ENGİN Sahne ve gıysı tasanmı: Ayhan DOĞAN OYNAYAN: ErdaJ ÖZYAĞCILAR BİLET SATIŞLAM BAŞLAMŞTIR OTUN GÜNLERİ ÇAR$. Î0.10 PERŞ. 2OJ0 CUMA 20)0 C TES4 15 M-2030 PAZJUI IS »0 BİLET SATIŞYERLERİ * Tıyscrolan ctfeıı He CafMtol, Huzur G«yim, O «« KjAhoy HaJdun Tan«r Kültür Sanat ilanlarınız için: 293 89 78 (3 hat) GÜLEN ANDAK SANAT MERKEZİ Yeni Yerinde Açıldı Klasik Danslar Modern Dans Klasik Bale Modern Bale & Gitar •Jimnastik Yoga Ihiamur yoiu cad. 33 35 D.1 Topağacı -Teşvıkiye Tel iş: (0212) 231 79 75 ev: 266 01 70 EVDALISI Kültür Sanat ilanlarınız için: 293 89 78 (3 hat) DÜŞÜNCEYE SAYGI MEMET FL AT Eski Yapılar Bu tür konularda gsnellikle işi bilenler yazar. Ya- salar, kurallar nedır, ya da yapı sanatı acısından ne- ler yapılabilir, hepsini ayrıntılanyla bilenler. Kulaktan dolma Dilgilerle görüş bıldirmek doğru olmaz. Benim Oktay Ekinci'nın bağlı bir okuru olmak- tan öte, eski yapılar konusuyla bir ilgim yok. Ama sanırım bu yazar işinı çok iyı yapıyor: Ne za- man sokağa çıksam hep yanımda. Bahçe kapısın- dan dışarı adımımı attım mı. daha karşıdaki kesta- ne ağaçlı yola girer gırmez, bakıyorum, Oktay Ekin- ci orada. Soıdaki bu dört beş dönümlük boş arsada bir za- manlar Altunizade köşkü vardı. STFA satın alınca uzun süre mimarlar çalışmıştı içinde. Ölçmüşler. biçmişler, kapılarm, pencerelerin, tavanlardakı oy- maların örneklerini almışlar. fotoğraflar çekmişler. bütün ayrıntıları saptamışlardı. Köşk yıkılıp yeniden yapılacaktı. Yıkıldı. Sonra kaldı öyle. Durup duruyor. Bır ara yol üs- tüne "Satılık" diye bır yazı astılar. Sonra ka'dırdılar. Kaçıncı derecedendi? Nasıl yapılacaktı? Ne dü- şünülerek alınmıştı? Vaz mı geçtiler? Neyse. koca arsa şimdı bomboş duruyor... Az ilerde caminin karşı köşesinde semtın en es- ki evi vardı. Onu bıraz içerı çekıp yaptılar yeniden, hem de, böyle yıkıp bırakmak bir yana. çiftleye- rek... Köşede bir ev ıken, ıçerde ikız iki ev oidu. bir geçitle de birbirine bağladılar... Oktay Ekinci gene orada, durmuş bakıyor... Ama trafik lambalarını geçınce, Bağlarbaşı yolu üstünde sağdaki köşkü beğeniyordur sanırım. Onu onaran mimar üstüne kocaman adını yazdırmış, severek. övünerek yapmıştı işini. Bugünlerde yeniden boyanacak sanırım. çevre- sine iskele kurmuşlar. Tahta yapılar boyanırken hep korkarım ben. Es- ki boyaları kazımak ıçın kullandıkları bir alev maki- nesi vardır, primus lambası mı nederler, Erenköy'de Naime Halamın güzelim selamlık köşkü yanmıştı boyacılar onunla boyaları kazırken. Ne kadar üzül- müştü Mesut Cemil, kocası, hiç unutmam o gü- nü. Dıştaki kaplama tahtalarıyla içteki bağdadilerin arasında başlamıştı yangın. Arada hemaldeörümcekağları vardı. onlartutuş- tu diye bir yorum yapılmıştı. Ama onarılan yapıları beton olarak çıkıp üstüne tahta kaphyorlar. Yangın tehlikesı azalıyor. Bu yan- maz... Kuzguncuk Geçenlerde Fıstıkağacı'ndan yokuş aşağı Kuz- guncuk'a doğru yürüdüm. Her yerde olanlar bura- larda da olmuş. Ama Kuzguncuk a gelince hava de- ğişiveriyor. Birdenbire onarılmış, onarılmamış eski yapı evler çıkıyor karşınıza. Ne yana baksanız Oktay Ekinci... 1940'lardan beri gelmemiştim. Burayı kim. nasıl korumuş kalfalardan? Şaşılacak şey... Tam da bitişik düzen, betebe yüzlü apartmanla- rın sıralanabileceği sokakları var... Can Yücel Kuzguncuk'ta oturuyor. Bır ara Erdal Alova da oradaydı. Geçenlerde Turgay Fişekçi bazı ressamlardan da söz edıyordu. Bir de, yanılmıyorsam, mımar Cengiz Bektaş Kuzguncuk'ta. Yoksa o mu bir yaşam biçimini yapılar aracılığıy- la korumayaçalışan?.. Afrika Han Karşısındaki bir yapının altıncı katından Beyoğ- lu'nun Küçük-Büyük Parmakkapı Sokakları arasın- daki ünlü Afrika Han'a bakarken gordüklerim de be- ni gene Oktay Ekinci'yle burun buruna getirdı. Bu han iyice yıpranmış durumda. Bazı bölümle- ri kullanılıyor, bazı bölümleri ise boşaltılıp kendi ha- line bırakılmış. Boşaltılmış bölümlerin kararmış kap- lama tahtaları düştü düşecek gibi. Çerçeveleri çü- rümüş olan koca camları da kenarlanndan bir iki çi- vi tutuyor sanırım. Aşağıdaki sokakta ise ınsanlar Demokles'in tah- talarından, camlarından habersiz dolaşıp duruyor- lar. Yıllar önce Beyoğlu'nun yıpranmış yapılarından birinin demir balkon korkuluğu düşüp bir kadının ölümüne neden olmuştu. Eski yapılarla nerede karşılaşsam aklıma Oktay Ekinci geldiğine göre. bütün bu işler, bana göre. o- nun sorumluluğunda demektir. Soru şu: Eski yapılar insanlar için tehlikeli duru- ma gelince ne olacak? Oktay Ekinci ile Beyoğlu Beledıye Başkanfnın birlikte gidip karşı yapıların üst katlarından Afrika Han'a bir bakmalarını isterdım. Hele yanlarına bir yangın söndürme uzmanı alıp o ara sokakları otomobil parkı olarak kullanmanın sakıncalarını da sorariarsa bir taşla iki kuş vurmuş olurlar. MEHMET GÜLERYÜZ K A S I M • 3 0 K A S I M 1 9 9 6 Y A P I k R E D I SANAT GALERISİ Istıklâl Cadaes 285 Eejc; J 800SC Istarbuı Te:efcr ;0212ı 252 47 00/257 YAPI *r KREDİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear