Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
&AYFA CUMHURİYET 3KASIM1996PAZAR
HABERLERIN DEVAMI
Istanbul B 16 Sınop B 15 Adana
Edirne B 16 Samsun B 20 Mersın
Çanakkale B 16 Trabzon
Kocaelı A 27 Giresun
Y 16 Dıyarbakır
Izmır A 22 Ankara B 14 Mardin
Mansa A 20 Konya B 15 Siirt
A/dın A 22 Eskışehır B 15 Hakkâri
Dsnızlı A 19 Sıvas B 11
Zonguldak B 14 Antalya B 22 Kars
B 13 Şanlıurfa
Doğu Karadenız kıyı-
ları yağmuriu. Akdenız
parçalı bulutlu, otekı
yerler az bulutlu ve
açık geçecek. Mar-
mara ve yurdun ıç ke-
sımlennde sabah sa-
atlennöe yer yer sıs
gorülecek. Hava sı-
caklığında onemlı bır
değışıklık olmayacak
Ruzgâr kuzey ve batı
yonlerden hafıf olarak
esecek.
Londra
Parıs
Roma
Berlın
Amsterdam
Madrid
Sofya
Brüksel
Y
Y
Y
Y
Y
Y
A
Y
20
17
20
15
16
18
25
16
Budapeşte B 16 Munıh
Atına
Milano
Oslo
Helsınki
Stockholm
Belgrad
Vıyana
Bonn
B
B
Y
Y
Y
B
B
Y
2Ü
20
9
8
8
14
16
15
B 15
Parçalı bulutlu SıS'i Bului L t Çok bulutlu j Yagmurlu
G U N C E L cr.\EYT AR<AVİ REK
• Baştarafı 1. Sayjadu
yor. Nerdeyse. "Pols gözetiminde" diyesimiz ge-
liyor. Yarışı yitiren. kazanana anahtar teslim edi-
yor(muş).
Bir aşağı bır yukar
ı... Vınnn! Amerikalı rejisörler,
gelsinler buraya. "Rjzgâr Gibi Geçtı" filminin katil
otomobillerden oluşan yenisini çeksinler.
Ne yasa tanıyor araba sahipleri ne de insana say-
gı-
Dikkat ettiniz mi. bilmem: bizdeki trafik kuralla-
rında öncelik insana değıl. arabaya.
Amerika ya da kimi Batı ülkelerinde ise öncelik
insanın.
Araba geliyor, ara bir yolun tam ortasındasınız,
siz geri çekilmek, hazrete yol vermek zorundasınız.
Selam verip yerlere kadar eğilmenizı istemesi ek-
sik.
Yaya geçitlerinde yeşıl lambayla yol geçiş hakkı
çoğu yerde insanımızın değil. Arabaya kırmızı. in-
sana yeşil! Palavra.
Geçende tanık olduk: yaya geçıdi üzerinde du-
ran arabayı geri çekmesini isteyen trafik polısine,
kapıyı aralayan sürücü. söylemediğıni bırakmadı.
Polis, trafiği mi yönetsin. terbiye sınırını çoktaaan
aşmış bu genç sürücüye laf mı yetiştirsin?
Öyküdür, ama doğrudur:
Istanbul'a gelen bir yabancının, trafik kargaşası-
na şaşkınlığını gizleyememesi üzerine, tabiı derhal
ülkesinisavunmayabaşlayanTürkyoldaşı, "Neya-
parsınızaraba çok!"demış.
Bu mantığı sağduyuya sığdıramayan yabancının
yanıtı gerçekçi:
"Yoook!.. Araba çok değil. şoföryok!"
"Yabancı"n\n tanısı eksık: Avaz avaz arabesk
musikiyle caddelerı, konutları rahatsız eden, hız
kesmeyip trafik eşkıyalığıyla övunenler de cabası.
İnsana, yasaya saygı... Hakgetire!
Kentlerde caddelere "orman yasası" egemen.
Kent dışı mı? Sürat + sollama = Yaklaşık 20 ölü!
Hızını giderek arttıran mınıbüs şoförünü uyarmak
cüretinde bulunan yaşlı kadının aldığı yanıtı biliyor-
sunuz:
"Anneciğim, alnımıza ne yazıldıysa o olur."
Artık, kaderciliğin de rezaleti çıktı.
Gereksiz erteleme
Daha önceki yıllarda bu türden olaylara ya da
haksız. yasasız efelenmelere uyarı görevinizi yap-
tığınız zaman hazır yanıt, "Ülkede demokrasi var"
olurdu. Demokrasimiz de trafik de "varyasa yokya-
sa" anlayışıyla bugünlere geldi.
Yüreğiniz. bugünkü toplumsal yaşantıyı demok-
ratik, caddelerdeki edepsizlığı trafik dıye tanımla-
yabiliyorsa.. demek ki. sorunsuz ülkedeyiz.
TBMM'miz yıllarca bekledikten sonra sonunda
Trafik Yasası çıkardı. Sevındık.
Ne ki, bir soru kafamda her gün sanki delici bir
araç gibi.
Yeni Trafik Yasası 1 Ocak 1997'de yürürlüğe gi-
riyor. Bir ikı ay yeni yasayla gerekli olan altyapılar,
uzmanlar. yeni trafik polisleri vs. yetiştirılecek. lyı,
güzel.
Ne çare anlayamadığımız şu: Yeni trafik cezaları
neden 1 Ocak 1997'yeerteleniyor?
Bugün seyir halınde sürücüler cep ve araç tele-
fonu kullanmıyorlar mı? Hız limitlerı aşılmıyor mu?
Yayaların üzerine arabaları sürmüyorlar mı? Bol al-
kol ile direksiyona geçmıyorlar mı?
Ya da araçta ses, müzik ve görüntü cıhazları kul-
lanmıyorlar mı? Araçlarını çevreye karşı saygısızca
kullanmaktan vaz mı geçtiler? Çevredekileri rahat-
sız edecek şekilde gürültü ve duman çıkarmıyorlar
mı?
Yeni yasada yeni cezalarla ön\enmeye çalışılan
bu saydığımız işler ve ışlemler bugün uygulamada
değil mi?
Sürücüler dışında 50 milyon insanın vereceği ya-
nıt kesin:
"Dünlere oranla daha da gelişen trafik dışı olay-
lar yaşanıyor!"
Şimdi şu soru karşılıksız kalıyor:
Cezalarla ilgili maddelerın geriye bırakılmasının
nedeni, cezalar ıçin de bir altyapı hazırlığı yüzün-
den mi?
Evet; Niçin, neden?..
Refah gözünü ekmeğe clikti
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bışkek
Tiflis
Kahire
Y
B
B
B
Y
B
B
B
/
20
20
23
15
18
14
23
Şam B 21
t Gok gurültulü
MERİH AK
İZMİR- Dünva borsalarında buğday fivatları
dü^erken Türkıye'de hızla yükselmesi pivasavı
sar.stı. TMO'nun ptvasavı dengelevıci özelliğini
yıtirmesinin ardından. aralannda RP'nin finan-
sörlüğünü yapan 3 finans kurumunun da bulun-
duğu spekülatör şirketlerin. yüksek miktarda
buğday topladığı öne süriildü. Söz konusu şirket-
ler. fiyatlann hızla düşmesiyle zarara uğramaya
başladılar Avnı dönemde. Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı'nın aldığı birdizi kararsonucu ÎOgün
ıçinde buğdav fiyatlan kiloda 19 bin liradan 26
bin ürava fırladı. Konuya yakın çevreler. bakan-
lığın aldığı kararları "Birileruenginedilme>eça-
lışılıyor"dişe yorumladılar
•RP zengJnlerT
Buğdav da hükümetin aldığı kararlann. RP'nin
hükümet ortağı olmasıvla hızlanan "Kendizen-
ginimizi yaratalım" düşüncesinin ilk uygulama-
bi olduğu belırtilivor. RP'nin iktidara gelmesin-
den önce. özellikle Konya ve Adana'da tüccarlar
aracılığıyla büyük miktarda buğday stoklayan üç
finans kurumu. dünya fiyatlarının baş aşağıya
gitmesıvle paniğe kapıldı.
Bakanlığa vakın çevreler, üç firmanın tüccar-
la anlaşarak buğday alımı > aptıklannı söylediler.
"Bu durumun ispat edilmesi mümkiin değil a-
ma..." diyerek şu bilgilerı \erdiler: "Şimdi bu fi-
nans kurumlannın protokol imzaladığı tacirler
çok bü\ iik alımlar > aptı. Bu dikkat çekici bir ko-
nu. Şu anda 3-5 mil>on ton huğdayın bunlann
elinde bulunduğunu saımoruz. Bunu geniş bir
çerçevede diişünün. TMO geçen sene buğda> alı-
mında devre dışı bırakılmıştı. Bu >ıl da aynı şe>
siirdii. Yani pivasavı dengeÜeyen TMO'ya kasıtiı
olarak piyasadan el çektirildi. TMO'nun elinde
şu anda 300-500 bin ton buğday \ar. T.MO'nun
boşluğunu da bu şirketlerdoldurdu. Geçen yıl ya-
şanan büyük kıtlık \e ardından bu yıl yaşanan
üretim patlaması bu şirketleri stokçuluğa vönelt-
ti. A/ıcak dünya ph asalarındaki büy ük düşüş. bu
firmaları zor duruma soktu."
RP'li Tanm \e Kö> ı>len Bakanlığı'nın buğdav
ithalarını zorlaştırdığını belirten çevreler. "İlk
önee > üzde 15'lik fon geldi. Şimdi ABD'den Tür-
kiye'ye buğday gelmivor, ithalat durdu. Ama A\-
rupa, ABD buğday ını kullanıyor. Mantar olduğu
belirtiliyor. Türkiye'deki buğda>da da mantar
var. Aynca mantar insana zarariı bir olay değil ki.
Bu ekimle ilgili bir sorun. Buğda> un olmadan ön-
ee yıkanıyor. Bazı stokçu firmalar korunmaya ça-
lışılıyor. 19 bin lira olan kilofivatı.26 bine fırladı.
Bu sürerse > ılbaşında kilo fi\ atı 30-40 bin lira ola-
bilir. Sanırız birilcri zengin edilmeye çalışılıyor. Şu
anda ithalat, piyasadaki dengeley ici unsurolmuş-
tur. T.MO'nun işlevini ithalat üstlenmiştir. Dün-
ya fiyatlarının düştüğü ortamda Türkive'de fı-
yatlar patlıyorsa bunun altında bir şey ler v ardır"
dediler.
TMCTnun eksikliği
TMO'nun devrede olmavışı ve fivatları dcn-
geleven bir kurumun ^u anda Türkive'de bulun-
mavışı. büsük sıçramalann nedeni olarak gö.ste-
riliyor. Buyüzden ithalat. piyasaların dengele\i-
cisi olarak değerlendırıliyor.
Izmir Ticaret Borsası \önetim Kurulu üyesi
Uğur Ergener. Türkive'de buğday fivatlarıntn
dünya fiyatlarının çok üzerinde gittiğine dikkat
çekti. Bugün birçok ülkede buğdav fiyatlarının
16 bin liradolavında olmasına karşın Türkive'de
bunun 26 bin lira Miıtnnı zorladığını vurgulayan
Ergener. "Fiyatlardaki bu artışın en büyük nede-
ni, hükümetin aldığı ya da alamadığı karaıiardan
kaynaklanmaktadır. Türkiye'nin ithal buğdaya
ihtiyacı vardır. Buğday ifhaİafının vapıJamanıası
ekmekfiyatlarının y ükselmesine neden olacaktır.
Bundan da çiftçi değil, spekülatörler vaıarlana-
caktır. Buğdayda arka arkaya alınan yanlış karar-
lar hem çiftçi. hem sanay ici, hem de halkın büy ük
zararınadır. Buğdayda öncelikle müdahaleci zih-
niyetten vazgeçilmesi gerekmektedir" dedı.
İZTB Hububat ve Mamullerı Meslek Komite-
si Ba^kanı HürriyetDoğan da TMO'nun piva.sa-
da olmaNişının ekükliğinın hi>sodilmeve başla-
dığını vurguladı. Geçen yıl TMü'nun devre dı-
şı kalması\la buğdav fivatlarınm üç kat arttığı-
nı belirten Doğan, "Tabii buğday üreticininelin-
den çıktıktan sonra bu artışlargerçekleşti. Ekmek
geçen vıl 5 bin liradan 15 bin liraya çıktı.
TMO'nun tamamen de\redışı kaldığı bu süreç-
le ise ekmeğin 8 ay içinde 50 bin liray ı geçmesini
bekliyoruz" diye konuştu.
Geçen vıl buğdav da yok vılı olma.Miia karşin
bu vıl 2ü milyon tonun üzerinde üretim gerçek-
leştiğine dikkat çeken Doğan scvle konu^tır
k
Köylü zararda'
~Buna karşin stokçu şirketler. tüccarlar buğ-
day ı köylüden kilosu 20 bin liradan topladı. Şim-
di pahalılaşmasını bekliyorlar. Fakat dünya piya-
salarında buğday ucuzluyor. Devletimi/ bu ucu/-
luğu y üzde 15 fonla Önledi. Şimdi de buğday itha-
line dünya standartları dışında engeller konuvor.
Bu yanlış bir uygulama. Fiyatların iç phasada
yükselmesi ise bir başka dikkat çekici konu."
TürkıyeZiraatçılerDerneğı Genel Başkanı İb-
rahim ^etkinde buğdav da bılınçli birov unun oy-
nandığını söyledi. Birılerinin uvgulananpolitika-
larla zengin edilmeye çalışıldığını savunan Yet-
km. ".Slnıtejik «eiddialı ürünümüzolan buğday-
da görünmeyen elierce oy unlar <>> nanıyor. Bu çok
tehlikeü. Celecekte bunun faturası çıkar. Bu >an-
lış bir şey. T.MO'nun de\re dışı bırakılması da
yanlıştı. TMO. iç ve dünya piyasalarında fiyat is-
tikrar göre> ini yerini getiriyordu. Ateşle oynuyur
hükümet. İthalata getirilen sınırlama ise bir baş-
ka (ivun. Konan yasak, samimi \e inandırıcı de-
ğil. Karar alanlann kendi açılarından değeıien-
direrek uygulamaya soktukları bir olav bu" de-
dı
DSP Genel Başkanı Ecevit: Kurban derileri RP'nin kasasına gider
^Türbana karşı Daraştay kararı
ANK.AR.A (Cumhuriyet Bürosu)
-DSPGenel Başkanı BiilentEcevit,
~Türban, karayotuyla hac \e kur-
ban derilerinin istenilen yere bağış-
ianması" serbestisı getıreceklerini
açıklayan Başbakan Necmettin Er-
bakan'a çattı. Ecev it. kurban derile-
rinin RP'nin kasası olarak bılınen
kışi ve kuruluşlara akacağını belır-
terek buna karşı önlem alınmasını
istedi. Karayoluyla haccın. özellik-
le vaşiı insanlar ıçin risklı olduğu-
nu kavdeden Ecevit. türban serbes-
tisine ilişkin karann da çelişkili ol-
duğunu vaırguladı.
Ecev it. dün düzenlediği basın top-
lantısında. hükümet ortakları ara-
sında henüz uzlaşmaya vanlmama-
sına karşin. Erbakan'ın vaptığı açık-
lamalan eleştırdi. Kurban derileri-
nin. Türk Hava Kurumu'nun en bü-
yük gelir kaynağı olduğuna dikkat
çeken Ecevit. istenilen yere bağış
serbestisi getirilmesi durumunda.
kurumun zor durumda kalacağını
belirterek buraya yeni kavnak sağ-
lanması gerektiğini söyledi. Ecevit.
bu serbestivle kurban derilerinin
RP'nin kasası olarak bilincn kışi ve
kurumlaragideceğinı belirterek bu-
na karşı önlem alınmasının zorunlu
olduğunu vurguladı. Başbakan Er-
bakan'ın türbanın üniversite ve ka-
mu kurumlannda serbest bırakıldı-
ğına ilişkin açıklamasını vaptığı sı-
rada Danıştay'ın tersi bır görüş bil-
dırdiğine dikkat çeken Ecev it. "Bu
konuda çelişkili bir durum var. Her
ülkede, her mesleğe uygun kılık kı-
yafet tarzı vardır. buna uv ulmak zo-
rundadır'diye konuştu. Karayoluy-
la haccın da rıskli olduğunu kavde-
den Ecevit. gerek güzergâh ve ge-
rekse yolun uzımluğu nedeniv le ha-
cı adavlarının vaşaınsal tehlıkelerle
karşı karşıva kalacağını sövledi.
Ecevit. havayolunun pahalı olması
nedeniv le böyle bir girişimde bulu-
nulabileceğine dikkat çekerek bunu
telafıetmekiçinkaravoluvlagitmek
verine. hacı adaylanna uçaklarda in-
dirım uvgulanmasını önerdi.
Hükümetin RP kanadı. "karayo-
lu>la hacca izin" zeminini hazırlar-
ken Diyanet'ten Norumlu DYP'li
Devlet Bakanı \e\zat Ercan baş-
kanlığındaki bir heyetın. bugün Su-
udi Arabistana giderek hac organi-
zasyonuy+a Tİgili son hazırlıklan
gözden geçirecekleri bildirildi. Er-
can'ın lW7hacdüzenlemeleri ileil-
gilı olarak Suudı Arabıstan Hac Ba-
kanı ve dığer ilgılı kuruluşlarla gö-
rüşmelerde bulunaeağı öğrenildi.
Ercan başkanlığındakı hevette Di-
yanet Işleri Başkanı Mehmet N'uri
V'ılmaz. Başkan Yardımcısı Halit
Giiler v e Hac Dairesi Başkanı Meh-
met Zeki Arslan ver alacak. Ercan.
bugün saat 18.00'de düzenleyeceği
basm toplantısında da tema>.ları
hakkında bilgi verecek.
'Limanlar peşkeş
çekiKyor'
MGK'nin uzatma kararı rahatsızlık yarattı
RP'de OHAL sıkıntısı
• Baştarafı 1. Sayfada
mesi lokal bir fabrikaya ben-
zetilmemeli*" diven Biber. li-
manların özeİle^tırnıesine
karşı. vargı veTBMM'veva-
pılan başvurulardan sonuç
alınamamasi durumunda üre-
timden gelen gücü kullana-
caklarını bildirdi.
Liman-Iş'ın. lımanları ö-
zelleştirme kararının ıptali is-
temıvle Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı'na karşı açtığı da-
İŞTE ŞİRKETLERİN
GİÇEKMMMUNIPULASYONLA SUÇLANAN
GUVENER
BORSACIYA KONUŞTU
BEDELŞİZ İTHAIATIN
BEDEIİ NE OLACAK?
KALİTENİN ÖNEMİ
ARTI
BORSADAKİ REHBERİNİZ |
vanın dilekçesinde. ihale işle-
minin anayasava avkın oldu-
ğu sav unuldu. Anayasa Malı-
kemesi'nin. PTT'nin T'sinin
satışına ilişkin yasa hüküm-
lerini iptal gerekçesinde
Özelleştirme Yasası'nın de-
ğer tespit yöntemine ilişkin
hükmünü de anavasaya avkı-
rı bulduğunu anımsatarak
"-
Ana>asa Mahkemesi'nce
anayasa>a a>kın bulunan bir
yasa maddesine göre ihale iş-
jemi yapılması hukuken
mümkün değildir" denildi.
Adana'da
firmcı
tekeli
• Baştarafı 1. Sayfada
cılar. fivatı önce 15 bin lira-
ya, sonra 'koşuüu olarak' 13
bin liraya düşürdüler.
Cç gün önce "Girdiler or-
tada. 18 bine bile satamayız,
zarar ederiz'* diven Fınncı-
lar Odası Başkanı Bekir
.\ras rekabete dayanamayın-
ca. 230 gram ekmeğin 'fınn-
larda' 13 bin liraya satılaca-
ğını ve bakkallarda satışa
son verdiklerini bildirdi.
Aras. "Halka rahat bir bi-
çimde ekmeği satmak için
belediyeden yer talep ederek
büfeleroluşturacağız" dedi.
Adana'da binlerce bakkal
aracılığıyla satılan ekmek.
artık "gamet yükü' kalktığı
için birkaç yüz fırında satışa
sunulacak.
Öte yandan bakkal lara ek-
mek dağıtımı yapılmayaca-
ğından 300 kadar fınnda ço-
ğu şoför yaklaşık 500 kişi-
nin işine son verilebilecek.
VLSLFOZhLAN
Nüfus cüzdanımı.
ehliyetimi. ruhsatımı.
pasaportumu, kaybettım.
Hükümsüzdür.
ŞEFtKAHUET
BAĞRIYAMK
A.NKARA - Muhalefette
olduğu dönemde. olağanüs-
tühal (OHAL)uvgıılaması-
nın kaldırılması konu^unda
vaatlerde bulunan hüküme-
tin büvük ortağı RP'nin. 30
kasımdan geçerli olmak
üzere OHAL'ı 4 ay daha
uzatma eğilimine girmesi-
nin. partideki Doğu ve Gü-
nevdoğu kökenli milletve-
killerini rahatsız ettiği öğre-
nildi.
RP Genel Başkan Yar-
dımcısı RızaUlucalcpartisi-
nin OHAL konusundakı gö-
rüşlerinde bir değişiklik ol-
madığını savunarak "Ortak-
lık gereği ta\iz \ermeniz ge-
rekebiliyor. Geneikurmay 'ın
göriişleri de ortaya çıkınca.
vavaş ya\aş kaldırılması be-
nimsendi. İnşaiiah uygun
şartlar oluştuğunda tama-
men kaldınlacak" dedı.
23 Doğu ve Günevdoğıı
kökenli milletvekili bulunan
RP'nin. OHAL oylamasın-
da fire verebileceâi kayde-
dildi.
MGK'nin çarşamba gün-
kü toplantısında. Mardin'in
OHAL kapsamı dışına çıka-
nlarak uygulamanın 30 ka-
sımdan geçerli olmak üzere
9 ilde 4 ay daha uzatılması
görüşü. hükümetin büyük
ortağında venı bir sikıntıya
vol açtı.
RP'nin. muhalefettevken
OHAL'in kaldırılacağı >o-
lundaki vaatlerini anımsatan
Kürt kökenli milletvekille-
rinin. "Seçmenünize bunun
gerekçesini anlatamayız.
Muhalefette verdiğimiz söz-
leri verine getirmeliyiz" dı-
yerek gelişmelerden duy-
dukları sıkıntıvı dıle getır-
dikleri öğrenildi.
R P de. Doğu v e Günev do-
ğulu 23 mılletvekilinin. ov-
lamadan önce bir arava ge-
lerek Başbakan Necmettin
Erbakan'a. OHAL uygula-
masının kaldınlmasında sa-
dece Mardin ile vetinilme-
nıesi. en azından birkaç ılin
daha kapsam dışına çıkarıl-
ması istemlerini iletmeleri
bekleniyor. Bu milletvekil-
lerinin.ÖHAL uvgulaması-
nın "son keı~ kavdıvla uza-
tıldığını anımsattıkları bildi-
rilıvor.
RP Genel Başkan Yar-
dımcısı Ulucak. Cumhuri-
yet'e vaptığı açıklamada.
partisinin OHAL'le ilgili gö-
rü^lerinin değişmediğini sa-
vundu. Koalisvon ortaklığı
gereği birtakım ödünlerin
verildiğini >öyleyen Ulucak.
"Geneikurmay 'ın da bu ko-
nudaki demeçleri ortaya çı-
kınca. yavaşlatılarak kaldı-
rılması gündeme geldi. Ora-
daki şartlar bunu gerektiri-
yor. İ mit ediyoru/ ki, 1-2 se-
fer sonra tamamen ortadan
kalkacak" dedi.
Sigara ve içki tiryakilerı-
nin alışkanlıklarını bir anda
bırakamadıklannı kavdeden
Ulucak. OHAL uvgulama-
sinın da bır anda kaldırılma-
sına koşullann izin vermedi-
ğini sövledi..
Rıza Ulucak. şövlededi:
"Saym Geneikurmay Baş-
kanı, bu sorunun 3 ayda bi-
tirilebileceğini söyledi. Haki-
katen biter. Hatta 3 ay değil.
2 ay da bile biter. Ama bazı sı-
kıntilar var. birçok masum
insan da zarara uğrar. Kar-
şınızda resnıi bir ordu yok,
olamaz da zaten.
Bu şartlarda bölgede ya-
şayan vatandaşlarımıza da
bir zarar gelmesin diy e şart-
ların oluşumuna göre halle-
dilmeyeçalışıyor. Bölücıi ör-
gütün çıkardığı olay lar, bun-
lann son çırpınışlan olduğu-
nu ortaya koyuyor. İnşaiiah
hem bu olav lar bitecek hem
de uygun şartlar oluştuğun-
da OHAL nihai olarak kal-
dınlacak."
MGK'de. OHAL kapsamı
dışına çıkarılması benimse-
nen Mardın'de gereksınım
halinde. kapsamı genişleti-
len İller İdaroı Yasası uya-
rınca. OHAL benzerı ön-
lemlere başvurulabilecek.
"Si\ il sıkıvönetim" öımördü-
ğü suçlamalanna hedef olan
yeni yasa ile yetkileri arttı-
rılan il valisi. askeri birim-
lerle koordıneli bıçimde
operasvon emri verebilecek.
Güvenlik guçleri de İller
İdaresi Yasası na göre ~\ur
emri"ne sahip olacaklar.
MGK, önceki günkü top-
lantısında. "müca>iril"kap-
samından çıkanlmasına ka-
rar verdıği Elazığ'da da nor-
mal yönetime geçılmesını
hükümete bildınnişti.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
na dokunup yürürken sorsalar: >
- Izmir mi uzak, Rio mu?
Izmir derim...
insan kavuşunca çok şeyler bulacağını düşündü-
ğü insanı. kenti, hem içinde hem çook uzaklarda
hissediyor...
Yılda en az birkaç kez uğradığım halde, izmir'le
ilgili duygularım yıllardır değişmiyor...
Içimde ve çok uzaklarda...
Bu kez Izmir'e gidişim, 29 Ekim kutlamalan ne-
deniyle 30 ekim günü Ege Üniversitesi Tıp Fakül-
tesi'nde düzenlenen etkinlik içindi...
Fakülte öğrencilerı bir grup kurmuşlar:
Atatürk'ü Anlama ve Anlatma Grubu...
Adı ve öğrencılerin sıcaklığı hoşuma gitti. Kendi-
lığinden gelişmiş; kafa kafaya vermışler, harekete
geçm işler...
Kuruluş sonrası, beklentilerle değil, eklentilerle
geçmiş...
Fakülte yönetıminın demokrat anlayışı da buna
katkı sağlamış. Dekan Prof. Ülkü Bayındır ın yö-
netim anlayışını göstermesi bakımından yıllardır
sürdürülen bir geleneği anlatalım:
Her perşembe günü. bır sınıfın öğrencileri ve öğ-
retim üyeleri amfidetoplanıyor. Öğrencilerbirtaraf-
ta öğretim üyeleri ötekı tarafta, kürsüde dekan ve
yardımcıları...
Sorunlar karşılıkh anlatılıyor. Çözüm yolları araş-
tırılıyor. Her sınıf altı haftada bir buluşuyor...
Darısı ötekı fakülte ve üniversitelerin başına de-
yip İzmir'le devam edelim...
İzmir'in sokaklarında dolaşmaya başladığımda
herkes tanıdıkmış gibi düşünürüm. Öteki kentlere
oranla ınsanların daha güler yüzlü oluşu bu duygu-
mu besler, dışa vurur...
Selam vermek isterim. Yapamayınca, bu kez ken-
dımi hayal etmişim gibi düşünürüm.
Herkesle tanışıyoruz. Ama ben görünmediğim
için o insanlarla selamlaşamıyorum. Böylesi daha
iyi: rahat, iç ferahlatıcı...
1980'lerin ortasında hafta sonu da çalışmayı ke-
yifli kılan şeylerin başında, sabahın erkence bir vak-
tinde Birinci Kordon'da kimsenin olmayışıydı. Tür-
küler, şarkılar söyleyerek Kordon'u boydan boya
geçıp gazeteye gelmek, uzun dinlencenin ardından
haber yazmayı özlemek gibi bir şeydi...
izmir'den ayrıldıktan sonra bu kente gelişlerim-
deki kavuşmalarda "memleket" havası yerini gide-
rek "gezgin" ruhuna bırakıyor. Biraz zahmetli yol-
culuğun ardından. herkesin ulaşamayacağı bir ken-
te varmak... j
Gezgin ruhu mürekkep gibidir. Bardağa kaç damf
lakoyarsanızkoyun, renginitümüyledeğiştirirya...
O zaman da yanınızdaki dostların zaman kavramıy-
la hıç ilgisı kalmaz... EvUya Çelebi size yüz verme-
yen, ama yön veren bır ağabeydir. Heredot başka
bır kente geçmek zorunda kaldığı için sıze bazı bil-
giler bırakıp bir de not iliştirmiştir Bir merak: ,'
- Öteki limanda karşılaşır mıyız? " '
Evliya Çelebi 1671 'de Izmir'e gelmiş. Kenti tanı-
tıyor:
10 bin 300 ev var... On Müslüman, on Frenk, iki
Ermeni, bır çingene mahallesi var...
Çelebi'nin tanıttığı yer bugünkü Kadifekale'nin
etekleri...
Izmir bugün nasıl?
Geçmişte saldınlarla yıkılmış. depremlerle yerle
bir olmuş, salgınlarla kırılmış...
Bugün ise şunu söyleyebiliriz:
Beton salgını kimı yerlerini kurutmuş...
1950lerin başında Kemal Ahmet Aru, Gündüz
Özdeş, Emin Canpolat kenti planlarken iki bin yı-
lındaki nüfusu, 400 bin öngörmüşler. 1961 'de yeni
bir plan yapılmış, öngörüyü 900 bine çıkarmışlar.
izmir'in bugünkü nüfusu üç milyonayaklaşıyor.
Yönümüzü kente değil. denıze çevirelim...
Kordon'da her Izmir'e gelişımde mutlaka uğra-
dığım yerdeyim... Havada sıcak bir soğukluk... Bir
ağaç gövdesinden, yaprağından tanınır... Rüzgâr
nesinden tanınır?
insan bedenıne dokunuşundan...
Gözlerimi kapasalar, onlarca coğrafya dolaştır-
salar, izmir rüzgârını tanırım...
Ekim sonunda da güzeldi: soğuktu, üşütüyordu,
ama sıcaktı...
Izmir rüzgârını nasıl anlatmalı?
Hani... Yani... Biraz... Kızları gibi...
Yaralayacağını biliyorsun. ama çok istiyorsun...
EHİİS.ALEH DJKKAT!
KADINLARDA ADET ÖNCESİ
CILGINUGICİNAYETLERE
BİLE NEDEN OLUYOR,I n ı
TERÖRLE MÜCADELEYE AYRILAN
BİR KATRİLYONLA NELER YAPILIR?
TÜRKİYE'YE GİZLİ AMBARGO!
ABD VE AVRUPA NEYİN PEŞİNDE?
BEYAZÖNLÜKTEKİLEKE;
İŞKENCECİ DOKTORLAR
TOMRİS ÖZDEN ANILARINIYAZDI; ŞARK ÇIBANI...
ÖZDENİN ÇOK ÖNEMLİ ACIKLAMAURl İLK KEZ NOKTA'DA
KİMSE BİR EŞCİNSELİ BÖYLE CANLANDIRAMADI
Tim Ta£K0«'D4N ÎELE-SAPIKUUU KESİN ÇOZUM N0 7 TUZAGT
DOGU S.Fj=A',IN3J
3UN. 3IZIM 'ARİf.MCCU6ILIR
GÛ6REDE KOTU K0KUUR
IKSM KAÜUR1
0€RN=a UN URDSIUU GENEL KURULU
Nokta Dergisi, internet Web Adresiıhttp:
Nofcta DergisJ. E-Mail Adresi: ni)kt^
w.med>ate\l.co{n nokta