23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 3KASIM1996 PAZAR 14 KULTUR Halil Ergün, Altın Koza ödülü aldığı 'Mum Kokulu Kadınlar'da dört ayn karakter canlandırdı Yeşilçam sıradan insanı fark etti Halil LrgüıTün dört tipinden llıvuı. yas,anıı dürbünün ardından izliyor. CUMHURCANBAZOĞLU Uzun yıllaryerli festivallerde istni es geçilen Halil Ergün, 22 > ılhk çabasının karşılığını alma- \a başladı. Bu yıl Adana'da Mum Kokulu Kadınlar'la |Yön: trfan Tözüm) üst uste ıkinei kez Altın Koza'v a uzanan Ergün'ün başarısı kadar. Yeşil- çamın beyazperdedeki sıradan insanı fark edip ödüllendirmesı de önemlıydi. Sevdiğı kadının ıntihan üzerıne kendinı yaşama kapatan. onu fotoğrafiarıyla ve mumlarla anan, dürbünle dışan- ya bakarak yaşamı anlamaya ça- lışan. yaşlanmaya yüz tutmuş bir adamı, Yeşilçam kalıplarında 'karakteroyuncusu'na gıren Ih- san'ı veüçavn tipı daha canlan- dırmıştı Halil Ergün... - İki yıldıryerli festivallerde si- nn \e Ahmet L'ğurlu'nun kişili- ğindc ilk kez sıradan adam. so- kaktaki adam esas oğlanı geçip biiyük ödüle kavuştu. Yeşil- çam'da bir şeyler mi değişiyor? Evet, ılk kez başrol kalıpları taşımayan bir yaklaşım ödül al- dı. Ağır ağır kabuk değıştirıyor sınemamız Aslında oyunculuk bırdır, biiyük rol küçük rol ol- maz. Yönetmen. artık iyi oyun- cu istıyor \e sokakta yürüyen adam bile ışını en ıyı şekılde yapmayaçabalıyor 'Oğlanvekı- a bulalım, arkayı nasjl olsa dol- dururuz' mantığı yıkılıyor. Bu- nu artık seyircı de dayatıyor. - Hep huysuz çocuk Neden uzunyıllarödül verme- diler size? Her zaman huysuz çocuk ol- dunı. düşündüğümü söyledım, fılmde oynamak adına hıçbır yö- netmen \ e yapımcıya yaklaş ma- dım, yanı 'artiz' olamadım. Bir yıl Ankara'da beş fılmım aynı anda yanştı. bir şeyler bekliyor- dum. Sonra bir jüri üyesinin "Ödül verseydik bundan böyle çekilmezdi" dediğını bılıyorum. 'Yölcu'da ÇASOD Başkanı'yım diye vermedıklennı bılıyorum -'Halkın beğenısı daha onem- 11' denilir hep. Halködüküz de si- zi takdir ediyordu. Ödül bu ka- darönemli mi? Ödül hıç önemli değıl, ancak ne kadar toplumsal ve meslekı ılışkilerinı kafanızda çözersenız çözün sonuçta insansınız Bir- çok kez hakkaniyetten uzak so- nuçlarla karşılaştığınızda ıçini- ze atıyorsunuz, ama buna güç dayanmıyor Bırbırlennı ıtele- yen. aşağı çekmeye uğraşan in- sanların arasında beğenılme, emeğın fark edılme isteği ödülü bekletivor doğrusu. Filmi şarkıyla tamtıyor - "Mum Kokulu Kadınlar'ın müziğine sesinizle katıldığını/ı gördük.Bu fikir nası) doğdu? Fılminız sınemaya çıktığında Amerikalıların büyük promos- yonuyla karşılasıyorsunuz, Mü- zık kasediyle. oyuncaklarla, tı- şörtlerle gelıyorlar. 'Mum Ko- kulu Kadınlar'ın şırketı de bu kez fılmı müzıkle tanıtmak ıste- dı \e işı bana önerdı. Severim şarkı söylemeyı. ama yıne de çok korktum. Bıraz çalıştım \e fil- mın müzığınden alınan bir şarkı- yı söyledim. vıdeoklıbi çekildı. tele\ ızyonlarda oynuyor. - Herkes otururken yılda üç dört fllmde rol bnimayı nasıl ba- şarıyorsunuz? Pek seçme hakkı yok bu dö- nemde. "Ben başrol ovuncusu- yunTdemeklüks Ödülden son- ra da büyük roller beklemek yok. buna gerek de vok. Örneğın 'Mum Kokulu kadınlar'dan sonra 'HoUywood Kaçaklan'nda bırkaç sahnelık, çok küçük bir karakter oynadım. iyi fılm yap- maya çalışan yönetmen arkadaş- lanmın elımden geldiğince ya- nmda olmaya çalışıyorum. Bir de kimse vazgeçilmez deûıl ar- tık. Geldık. geçiyoruz, 50 yaşa da- yandım veaceleciyım. Teklıfge- lıyor: yönetmen. ögrenci de olsa sinemaya iyi bir şeyler katmak istediğini görünce gidiyorum. - Gençyönetmenlerie. sinema okuüannda tez filmi yapanlaria yakından ilgiieniyorsunuz. Yeşil- çam'a karşı okullardan neden underground bir dil >a da tepki çıkmadj bugüne dek? Dünyayı keşfetmek üzerine bıçımde yanlışı var gençlerın. Mesele sadece kamera ve bıçim ovununda değil. Düz bir şey an- lat, taze anlat. Ayrıca çok büyük fedakârlıklan göze alamıyorlar. Saplantılar var. daha ilk filmde çogu Feüini. Antonioni oluyor. Sonra ~Yeşilçam geçjş vermiyor'' dıyorlar. Türkiye gibı kaç ülke var gehçlere film yaptıran? In- giltere'de dört beş yıl elinde se- naryoyla gezıyor gençler. 'TV beni istemiyor' -ÇASOD'a başkanhkyaptığı- nız giinlerde kafanızdakileri uy- gulama olanağı bulabildiniz mi? Ben başkanlığı alırken malze- meyı iyi tanıyordum Oyuncu- luk kurumunda örgütlenme zor, hastalıklı bir yan var, benmer- kezcılık \ar. Gelen. hemen "Be- nim yerim neresi?" dıyor. Du- rum böyle olunca ses getırici bir bırlıktelik sağlanamadı. Örnegın belediyeler Refah'a geçınce par- tinın sanata. hayata. ınsana bakı- şı bizı dırekt olarak etkileyece- ğınden 260 kışiyi Küçük Sah- ne'ye davet ettik, örgütün ne yapması gerektiğını belırlemek istiyorduk. 0 kritik dönemde 35 kişı ge- lince bu ışin yürümeyeceğını söyledim arkadaşlara. Lyeler ÇASOD'da olmanın gerekliliği- ne inanıyorlar, ama bu üyeliğin tanfını de yapmaları şart. - Yeşilçam bürünüyle tele\iz- yona transfer olurken sizi bev^z ekrandan uzak tutan endişe ne- dir? Daha önce TRT'de Okan Uy- saler \e Ziya Öztan'la çalıştım. onlar o anda televızyonda oldu- ğu ıçın oradaydım. Önlann oku- lundan geçmek istedım doğru- su. Telev ızyonun benim gıbı bir oyuncuya gereksinimi yok. As- lında ben sinema yapıyorum ve odalara sıkışmış televızyonlarda evcıl biroyuncuolupsinemanın büyüsünü bozmaktan çekıniyo- rum. Czerınize yapışacak tipı çı- karmanız da kolay olmuyor son- ra. Bunlan kımseyi eleştirmek için söylemıyorum ,ama düşün- cem bu. - Tiyatroda yeni bir şeyler dö- şünüyor musunuz? Tiyatroyu çok özlüyorum. her yıl havaya ginp arkadaşlarla ko- nuşuyorum Örneğın bu yıl De- niz f ürkali'yle sinemadâ Mar- cello ve Sofıa Loren'in oynadığı 'Özel Bir Gün'ün tıyatro versı- yonunu planladık. ama sinema öy le bir şey kı program yapnrmı- yor. Iki ay sonra ne olacağı bellı değil. - Sinemaiçin neler\arsırada? Son dönemde mutsuzlugumu yemege v urdum. çok kılo aldım. CemaJŞan'ın projesınde beş ay- n karakten oynayacağım, kılola- n vermem gerekiyor. Böyle gı- derse Marlon Brandoolacağım. Tunç Başaran da şu anda konuş- tuğumuz fılm ıçın zayıflamamı istedı. Onun için ilk hedef. zayıf- lamak. Yasemin Alka\a 'Mum Kokulu Kadınlar'daki rolüvte Antaha ve Adana'da iki ödül kazandı. 4 Nerede O Esld Aşklar'ESRA ALİÇAN UŞOĞLU Kıtap fuan. geçen yılın onuryaza- rı İlhan Selçuktarafından açıldı. Fu- annaçılışmdakonuştuğumuzyazar- lar \e yayıncılar. kitap fuarının 15 yılında da bir arada olmaktan sev ın- diklerını belirtirken. rahatsız olduk- ları küçük aynntılan da konusmaia- rına eklediler. küçük İskender Şaır: Kıtap fu- an. benım takıp etmeye başladığım- dan ben olumlu bir şekilde gelışti. İlk vıllardaki kuru kalabalık. yerinı daha seçkın bir topluluğa bıraktı ve gerçek anlamını buldu. Fakat aynı zamanda büyük bir dezavandaj gö- rüyorum. çünkü \eni kıtaplann ön plana çıkması ıle bırlikte eskı yayın- ların kavbolma rıskı var. Yayınevle- ri. fuarda okuyucuları daha çok ye- . ni kitaplara endeksliyor Fuann ts- tanbul'da açılması önemli. çünkü Is- tanbul okuyucusunun dığer ıllere na- zaran daha duyarlı olduğunu düşü- nüyorum. Aynca ınsanlann kitap alamasalar bıle dokunmak için gelmelerini bir • Fuann 15.yılını ve bu yılki temasını değerlendiren yazarlar ve yayıncılar, olumlu ya da olumsuz yanlanndan söz ettiler. Kimi CD-Rom standının olmamasını eksiklik olduğunu söylerken, kimi de 'Şimdi aşkın sırası değil'dedi. şair olarak çok sevindirici buluyo- rum. KürsatBaşar Yazar: Kitap fuan- nın olumlu yanlannın yanı sıra olumsuz yanlan da var. Örneğın. re- ferans. yabancı yayın \e görsel ya- yınlarda büyük eksiklik olduğunu düşünüyorum. Ayrıca CD-Rom standının daolmaması önemli. Kitap satışının da yayıncıların yakındığı kadar düşük olduğunu sanmıyorum. Demirtas Ceyhun Yazar: Türk aydınlan bugüne kadar kitap oku- mayı sadece kendileri için. kışisel kirftliği ile ilgılı olarak görüyorlardı. Fakat bugün görülüyor ki artık kitap okumak kendi kişısel kımlıkkrinın yanı sıra toplumla ilgili bir olay gibı görülüyor. Şenata karşı mutlaka aydınlan- mak lazım. bu da ancak kitap oku- makla olabilir. Konu seçiminin ise artık bir moda olduğunu düşünüyo- rum. Bence şimdi aşkm sırası değil. Ufiık Uras' Özgürlük ve Dayanışma Partısi Başkanı: Türki- ye'de birçok kurumun dahi 20 yılı bulamamasma rağmen kitap fuan- nın gelenekselleşmesı oldukça önemli. Türkiye'de entelektüel ka- rarlar alınması bakımından buradan aldığımız bilgilerin Türkiye'nın önünü açacağına inanıyorum. Insan- ların bırbirlenne karşı hoyratlaştığı bir dönemde ".'Vşk ve Aşk Edebiya- ü"temasmın edebi düzlemde bıle ol- sa insanları birbirleriyle kaynaştır- ması gerektığini düş,ünüyorum. Rekin Teksoy Çev irmen : Bence kıtap fuarınm en önemli özelliği 15 yıldır kesintisiz sürmesi. kurumsal- laşması. Genç ınsanlann, öğrencıle- nn alamasalar bıle buraya gelıp ki- taplara bakmalarını, dokunmalarını çok sevindirici buluyorum. Istan- bul'da kısa süreye kadar kitap satılan yerler oldukça azınlıktaydı. oysa şimdi kıtapçılann her yeredagıldığı- nı görüyoruz. Kıtabı sergıde görür- senız alırsınız, en büyük sergi kitap fuandır. Burası eski dönem panayır- ları, çocukluğumun atlıkarınca me- kânları gibı. Eğer bu kadar kıtap sa- tışının yeterlıolupolmadıgın >orar- sanız. belkıazamayinedegelisivor. Co-at Çapaa Şair : Kötü şe> ler düşünmemem gerektiginı düşünü- yorum, olumlu ipuçlan anyorum. Birsürü iyi kitap var. Aslmda bugün ıyı bırgösterge değil, çünkü şu anda burada olan insanlar buraya özgür iradelen ıle gelen insanlar değil, da- vetli olarak gelenler. Yine de kıtap için bir araya gelinmesi çok güzel. Kitab"ın içindekiler tıpkı rakının şı- şede durduğu gıbı durmaz. onun ıçın çok iyi okumak gerekır. Başlık da güzel. ama şunu söylemeden geçe- meyeceöım; "Nerede O Eski Aşk- lar". P e r i d e C e l a l ' i n a c ı s ı e d e b i y a t ı m ı z ı n d a e n b ü y ü k a c ı s ı d ı r ' Yazannyalnızlığı kalabalıktabaşlar K'ültür Senisi - Kitap FuarTnın buyılkı onurvazan PerideCelaFin "Kurtiar 1 " romanı üzerıne. Edebı- yatçılar Derneği'nin düzenfediği paııele Alpa> Kabacalı, Peride Ce- lal. Öner Yağcı v e Feridun Andaç konuşmacı olarak katıldılar. Pende Celal. onur yazan olmaktan son de- recede mutlu olduğunu. biraz heye- canlandığını dılegetınrken. "Kurt- iar benim hakikatcn başyapıtım; öbiir romanlarım da üvev evlat de- ğil. hepsini çok se\erek yazdım. Ama Kurtlar'ın bende özel bir \e- ri var. İlhan Selçuk'a çok teşekkür ederim. bugünkü j a/ısında beni ol- mak istediğim v ere kovdu" dedi. Feridun Andaç. yazann bir dö- nem romancılıgına ışık turtuğunu. bir yazann roman yazarken yaşaya- bıleceği tüm derınliklerı romanına yansıttığını dıle getirdı. "Kurtiar. tam anlamı ile bir sa- natçı mmanıdır. Yazma ve varatma sorunsalının ana ekseninin çizildiği romanda, Peride Celal. bir yazann v alnızlığının kalabalık içinde başla- dığını ve masa başında bittiğini ifa- de eder. işte romanın anahtar tünı- celerinden birini de bö> lece vermiş olur. Romanda iç içe iki roman ge- lişhor, iki avrı anlaticı «ar. Anlatı bu iki eksen üzerinde gelişivor. Vaz- Peride Celal mak ve yararnıak. Celal'in kimii- ğinden izler taşırken. yazma sann- ları çeken yazar, yaşanan gel-gitler- le romanını başka boy utlara da ta- şır. \ azar sadece kendi içsel serüve- nini degiL 1970-1980'lerde ülkenin içinde bulunduğu toplumsal olav- lan da vansılır. Kurtiar imajı da iç içegelişen anlatının özünü vermek- tedir. Kurtiar bir belgesel olarak 1930-1980'lere uzanan bir sürecin içindeki gerçekliği dile getirir." Öner Yağcı, konuşmasında Pen- de CelaFin Kurtlar'dan önce ya- y ımladığı romanlarda toplumsal ız- lenımlen yansıtmaya çalıştığını, fa- • Peride Celal'in Kurtiar romanı üzerine Edebiyatçılar Derneği'nin düzenlediği panele Peride Celal. Alpay Kabacalı, Öner Yağcı ve Feridun Andaç konuşmacı olarak katıldılar. Peride Celal/Kurtlar'ı başyapıtı olarak nitelendirdi. kat hak ettiği ilgiyi bulamamasına rağmen köşesine çekilmeyerek yazma serüvenini sürdürdüğünü belirttı. "\azar, ilk dönem vazıları için seneler öncesinin karalamalan diyor. Önceleri sıradan şejler >az- dığını ve insanı anlatmaya çalıştığı- nı bu yüzden ikinci plana itüdiğini, tşteen büyükacısının da bu olduğu- nu ifadeediyor. Aslında Celal'in acn sı edebiyatımızın da en büv ük acı- sıdır. Edebiyatımızda starsistemine yönelik, bazı >azariann çok abartıl- ması, bazılannın arka plana itilme- si gerçeğe uygun bir değerlendir- menin yapılmasını zortaştırmakta- dır. Artık,edebiyatın tek kisinin ege- menliği altında olmadıgı anlasılma- İKİır. İşte edebiyatımızdaki bu van- hş işleviş PerideCelal'in >azuı ha\ a- tına verdiği zararia örtüşmektedr. Yazara verilen "Onur Yazan' sıfatı bu yanlışlığı bir parça da olsa kimi vicdanlarda giderilme çabasıdır. "Kurtlar'daki gerçekçiliği vok sav- mak, Peride Celal'i yok sav maktir. Peride Celal yaza vaza olgunlaşan ve içindekikimliğiyıllann süzgecin- den geçirerek sağlamca oluşruran bir yazardır. Yazann, eşini kav bet- rikten sonra yalnızlığı artmıştir. Ya- zar ancak vazmava başiaması ile >alnızlığını yok eder." Son olarak Alpay Kabacalı'nın konuştuğu panelde. yazann top- lum. edebiyat ve ınsanın 60 yıllık birkesitıni verdığinı ıfade ederken. kitabı. toplumun yaşadıklannı. ya- zann özgeçmişım veren bırotofik- siyon olarak nitelendirdi. "Kişiler yazar tarafından yaratılmıştır. Ya- zar, romancının yaşamı. gerçekier ve kurmacanın nasıl birbiri içine girdiğinisaptamaktadır. Peride Ce- lal bu çabasında gerçekten başarüı olmuştur. \azar sadece bu romanı yazmış olsaydı bile edebiyat tarihimizde yine de saygın bir yer edinirdi." 'Seyirciyi umutla uğurluyoruz' ZEYNEPSAYGI trfan Tözüm'un cumagü- nü gösterimegiren "Mum Ko- kulu Kadınlar^adlı filmınde- kı, top lumda kendine bir yön bul maya çabalayan, evlenme- mış Gülizar rolüyle bu yıl Al- tın Portakal ve Altın Kozacla "en iyi kadın oyuncu' ödülle- rıne değer görülen Yasemin \lkaya' filmi, dev ıngen ve de- ğışken yapısıyla Türk sinema- sında bir ilk örnek olarak gör- dügünü söylüyor. Türk sine- masında pek karşılaşılmayan bir durum olarak izleyıcınin salondan. 'Acaba ne anlatıl- maya çalışılmış' gibi sorular sormadan yüzünde bırgülüm- semeyle çıkacağmı çünkü fıl- mın anlatılan olumsuzluklara karşın umut aşıladıgını söy- leyen Alkaya'ya göre film Türkiye'de bir tabu olan 'en- sest' ılişhyı ele aldığı ıçın tep- kı toplayabılir. Ödülleri izleyen günlerde iki film önerisı alan sanatçı bu y ıl içinde bambaşka proje- ler gerçekleştirmeyi düşünü- yor. TamerLevent'le yapaca- ğı Ibsen projesi bunların ba- şında>eralıyor. Mayısayında Bangladeş'te gerçekleştinle- cek Ibsen Festivali'ne katılma- sı düşünülen proje hâlâ kâğıt üzennde. Gerekli üç mılyar- lık destek sağlanabilmış değil. Türkiye'nın adının yabancı bir festıvalde duyurulmasının önemmı vurgulayan Alkaya ve tıyatrosu, bu projeyle Nor- veç'ede davet edılmiş. Alka- ya ayrıca kendi yazdığı dört öyküyü sınemaya aktarmak is- tiyor Kadınlar üzerine kurulu bu dört öyküde. sanatçımn ya- şamından ve çevresinden çe- kıp çıkardığı dön farklı karak- teryeralıvor. Alkaya. projele- nn yapımcılığını ve oyuncu- luğunu üstlenmek ıstedığını söylüyor. Rol aldığı "Denize Hançer Düştü". "Kurt Kanu- nu" . "Babam Aşkerde" ve "Küçük Bauklar Üzerine Bir Masal" adlı fılmlerdekı per- formansı onun, "Her karede yer aimaktansa,on dakika gö- riineyim, ovunculuğumu gös- terebUeyim" söziennın kanıtı. Kurt Kanunu'ndakı rolüyle Ankara Fılm Festıvali'nde "en ivi vardımcı kadın ovuncu ödülü"nü almış, 1993'te de Küçük Balıklar'daki rolü onu Cenevre Film Festivali'ne "Genç Oyuncu" olarak davet edilmesım sağlamıs. Kısacası nıcelıkten çok nitelık arayan bir oyTancu Yasemin Alkaya. Tiyatro kökenli sanatçı öne- rılen projelerde yalnız oyun- culuğu ön plana çıkarabilece- ğı rollen seçıyor. "Sanatçı kendini kirlet- memeli", diyor. Sırf bu yüz- den okulu bitirdikten sonra devlet tiyatrolannda çalışma- maya karar v ermiş. Ona göre. seslendırme. Devlet Tıyatro- lan'nda çalışma gibi çabalar sanatçımn intihanyla eş değer- de. Türkıye'de ti\ atrodan para kazanmak neredeyse olanak- sız olduğu ıçın bambaşka bir ışten, üç yıl önce açtığı cafe- bardan para kazanıyor. Belki de bunun yardımıyla her za- man istediğı yönetmenlerle. ıstedigi projelerde yeralma se- çıcıüğınıgöstermeve riyatro- sunu kurma şansını yakala- mış... Oyuncu olarak derdi kişisel başanya ulaşmak ya da sanat- çı olarak ne kadar alkışlandı- ğı değil, Türkiye'nın sanatta nerede olduğu. Alkaya'ya göre, Türkiye'de sanat kimsenin gündeminde değil. neredeyse bir luks ola- rak görülüyor. "TamerLevent TOBAV olarak Sanata Evet' kampanyası da açsa, ülkemiz- de sanat adına hiçbir şey yapıl- mıvor ve avdınlar neden sana- ta evetdediklerinin ve bu onay- lamayla hangi y ükümlülükle- rin alhna girdiklerinin farkın- da değiller. Ovsa şu günlerde en çok düşünülmesi gereken sanahn gerekliliği, çünkü bu kirlilik. kokuşmuşiukveumut- suzluktan insanlan anndıra- bilecek tek şey sanat. İnsanlar sanada ne kadar iç içe yaşar- larsa o kadar kendüerini göre- bilme şansı yakalıyorlar. Bu nedenleen doğal hakkımız sa- natla büiikte olmak... Lzlediğimiz bir ov unun ya da gördüğümüz bir resnıin bize mutluluk vermesi çok degerli. Bu yüzden devletin sanahn halkiçin ne kadarönemli oldu- ğunu anlaması \e sanatın geliş- mesi adına girişimlerde bulun- ması gerekli." SINEMALAR • Mum Kokulu Kadınlar Frfan Tözüm'un yönettiği filmde Halil Ergün. Sevtap Parman. Selma Güneri. Yase- min Alkaya. Hande Ataızi Ceren Ergınso rol alıyorlar/B^- voğlu Fit'aş 249 0166, Osmanbey Gazi (24 7 ' 96 65, _ Bakırköy Avşar 583 14 9" Çemberlitaş Şafak 516 26 60,, Altunizade Capitol 310 06 16, Kadüiöy Baharive 414 35' 05) • Işıklar Sönmesin Başrollennı Berhan Şimşek. Tank Tarcan. Sermın Karaali ve Tuncel Kurtız'ın paylaştığı fıl- min yönetmenı Reis Çelik. (Beyoğlu Lale 249 25 24, Ba- • kırköy Av$ar 583 1497, Çemberlitaş Şafak 51626 60, Ka- , dıköyHakan 33n 96 37) • Dördümüze Bir Eş Başrollerini Michael Keaton ve An- „ die MacDovvell'ın pay laştıâı filmin yönetmeni Harold Ra- mıs (Beyoğlu Emek 293 84 39, TeşvikiyeAFM224 05 05, htanbul Princess 285 06 95, Parliament Cinemaclub 263 18 38, Çemberlitaş Şafak 516 26 60, Bakırköy 74- 572 04,\ 44, Galeria Prestige 560 7 2 66, Kadıköv Kadıköv 337 14 00, Altunizade Capitol 310 06 16) ' ' \ M Kazan Fılmın başrolunde Shaquılle O'Neal yer alıyor. (Şişli Kent 241 62 03. Beyoğlu Fitaş 249 01 66. Altuniza-' de Capitol 310 06 16, Kadıköy As 336 00 50, Bakırköy ln- cirli 572 64 39, Bakırköy Avşar 583 14 97) • Damdaki Süvari Jean-Paul Rappeneau'nun yönettiği, filmde başrollerı Julıet Bınoche ve Oliv ler Martınez payla- şıvor (Beyoğlu Beyoğlu 251 32 40, Altunizade Capitol 310 06 16, Suadiye \1ovieplex 385 24 49) • Kuş Kafesi Mıke Nıkhols'ın yönettıgi filmde başrolle-' ri Robin vVıllıams, Vathan Lane \e Gene Hackman payla- şıyor. (Etiler Akmerkez 282 05 05, TeşvikiyeAFM224 05 05, Beyoğlu Fitaş 249 01 66, htanbul Princess 285 06 95, Ortaköy Princess 22^9147, Etiler Hitlside 263 18 38, Ka- dıköy Süreyya 336 06 82, Altunizade Capitol 310 06 16. Bakırköy Carousel 543 83 80, Bakırköy lncirli 5 7 2 64 39, Osmanbey Gazi 24 ? 96 65, Pendik Güney 35413 88) • Nefret Mathıeu Kassovıtz'ın yönettiği filmde başrolle- ri Vıncent Cassel. Hubert Kounde ve Saıd Taghmaouı pay- laşıyor (Beyoğlu Alkazar 293 24 66, Kadıköy As 336 00* 50) ; • Kansas City Roben Altmanın yönettiği filmde baş- rollerı Jennıfer Jasonleıgh. Harry Belafonte. Mıranda Ric-: hardson pay laşıyor. (Beyoğlu Alkazar 293 24 66, htanbul Princess 285 06 95, Altunizade Capitol 310 06 16, Kadı-. köy Bahariye 414 35 05, Suadiye \fovieplex 385 24 49) U Red KitRed Kıt'ın Daltonlarla mücadelesını anlatan , çızgı film Türkçe seslendırmesıyle söstenkcek.(Beyoğlu, Fitaş 249 01 66, Harbiye As 247 63 15, Etiler Akmerkez ' 282 05 05, Bakırköy Avşar 583 14 97 , Çemberlitaş Şafak 516 26 60, Avcılar Standart 695 36 45, Altunizade Capi- tol 310 06 16) • Şehir Melekleri 2 Filmde Vincent Perez. Mıa Kırsh- ' ner. Rıchard Brooks. Jaıry Pop ve lan Dury rol alıvorlar. (Be- yoğlu Fitaş 249 01 66, Harbiye As 247 63 15, Etiler Ak- merkez 282 05 05, Ortaköy Princess 227 91 48) • Fargo Başrollenni Frances .VfcDormand. U'ıllıam H. , Nîacy, Steve Busceni'nın pavla^tığı fılmın vonetmenı Joel , ve Ethan Coen (Beyoğlu Pera 251 32 40, Erenköy Apol- Ion362 5100) • Kurtuluş Günü Filmde başrollerı VVıll Smıth, Bıll Pul- ' man ve JefTGoldblum pay laşıyorlar. (Kadıköy Reks 336 01 12, Şişli Kent 24162 03, Beyoğlu Sinepop 25111 T 6, Be-'; yoğlu Lale 249 25 24, Çemberlitaş Şafak 1 ve 4 - 516 26 60, Bakırköy Avşar 583 14 9~", Bakırköy İncirli 1. ve 2. sa- lonlar 5 72 64 39, Galleria Prestij 560 7 2 66, Atrium Pres- tU 559 80 63) I Şeytanca Başrollerini Sharon Stone, Isabella Adjani,' Chazz Palmınten ve Kathy Bates'ın pay laştıgı filmin yönet- menı Jeremiah Chechık. (Harbiye As 247 63 15, Beyoğlu Fitaş 249 01 66, Bakırköy Avşar S8314 97 , Kadıköy Ocak ' 336 37 71) • Cennet Mahkûmlan Başrollerini Alec Baldvv in. Mary ' Stuan Master^on. Kellv Lynch ve Erıc Roberts'ın paylaştı-' gı film Phil Joanou tarafından yönetıliyor (Beyoğlu Fitaş 249 01 66, Kadıköy Atlantis 418 26 56) I O da Bir Ana: Terry George'un yönettiği filmin başro- • lünde Helen Mırren yer alıyor. (Suadiye \tovieplex 385 24 49, Beyoğlu Alkazar 245 73 83) M Trainspotting Başrollerini Evvan McGregor. Evven' Bremner, John Lee Viiller ve Ke\ın VlcHidd'ın paylaştığı ; filmin yönetmenı Danny Boyle. (Beyoğlu Atlas 252 85 76,'• Kadıköy As 336 00 50) • Bir Fransız Kadını Başrollennı Emmanuelle Beart, Daniel Auteuıl ve Gabrıel Barylli'nın paylaştığı filmin yö- netmeni Re^is VV'aranıer. (Kadıköv Bahariye Euroimage 414 35 05)^ • Çok Ya'kın ve Çok Özel Başrollerini Roben Redford ve Mıchelle Pfeıffer'ın pa>laştığı fi!mm vonetmenı Jon Av- net. (Şişli Kent 241 62 03, Suadiye \fovieplex 385 24 49, _ Kadıköy Hollynood 338 90 "6) \ • Tvvister Jan De Bont'un yönettiği fllmde başrollerı He-~ len Hunt. Bill Paxton ve Jami Gertz paylaşıyor. (Etiler Ak- merkez 282 05 05, TeşvikiyeAFM 224 05 05, Beyoğlu At-', las 252 85 7 6, htanbul Princess 285 06 95, Bakırköy Ca-'i rouselS 7 ! 83 80, Bakırköy Renk 5^2 18 63, Ortaköy Fe- <. riye 236 28 64, Osmanbey Gazi 247 96 65, Altunizade Ca- .< pitol310 06 16, Kadıköy Moda 33 7 0128. Erenköy Apol- , lon 362 51 00, Fenerbâhçe Pyramid 348 01 50, Âksarayr Yıldız 589 61 39. Fatih Feza 63116 08, Pendik Güney 354, 13 88, Florya Prestige 663 28 86, Avcılar Standart 695 36,i 45) De Bont'un yönettiğiTwisterABD'degişe rekortmeni 4 TÜYAP KİTAP FX ARFNDA BUGÜN A SALOM 11.00- 15.00 Antika ve Mevcudu Tükenmiş Kitaplar Müzayedesi r Yöneten: Gündağ Kayaoğlu 15.00 -17.00 PaTıel: Cumhuriyet ve Demokrasi Konuşmacılar: Murat Belge. Ömer Laçıner. Ahmet İnseL Ümıt Kıvanç. Düzenleyen: Bınkım Yaymevi 15.00 - 1 7 .00 İyi Şeyler standında, Ahmet Cemal ve Selim ' 1leri kitaplarını imzaîıyor. ,_ 16.00 -19.00 Doğu Perinçek. Kaynak Yayınları standında r ^ kıtaplannı imzalayacak. 17.00 -19.00 Nedim Gürsel ıle Söyleşı, "Eros'un Oklan" (Erotik Şiirler ve Yanılsamalar) Düzenleyen: TÜYAP -: BSALÖNL . ' 14.00 - 16.00 Panel: Yayuıcı Yazannı, Yazar Yayıncısını ' Anlatıyor. • Yöneten: Faruk Şüyun i Konuşmacılar: .\hmet Tevfik Köflü. Aydm Ilgaz. ErdalÖz,A Filiz Nayır Deniztekın.Muzaffer Izgü. Tuğrul Tanvol. Düzenleyen: Dünya Kıtap 18 00-20.00 Panel" Bir Kötülük Yazan NahitSımÖrik ' Neden Gündem Dışı Kaldı? Yöneten: Selım Ilen Konuşmacılar: Füsun Akatlı, Hulkı Aktunç. Fatih ^ Özgüven, M. Kayahan Özgül.Erol Topbudak. Düzenleyen: Oğlak Yayınlan '• um:ag Kültür Etkinlikleri ; 14.00 - 19.00 Imza günü: Güldal Mumcu (Vurulduk Ey ' Halkım Unutma Bizı). , '
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear