Catalog

3KASIM1996PAZAR CUMHURIYET SAYFA KULTUR 15 Yekta Kara sahne üstünde iş üretmekten ve bunu seyirciyle paylaşmaktan büyük keyif alıyor Yaşamın tachnı çıkartnak...HAND\N ŞENKOKEN Ikı hedefı \ardı Ikisinı de dort y ü ıçınde gerçekle^iırdı Operayı baleyısokaktakı ın- sanın gundelık ya^amına soktu. gençlere ula^iı \e Turk operasının dı^ dunyav j açıl- masını sağladı Son olarak da 21 vuzyılın onceMnde bır opera sanatçısi olarak kendı- sıne çok buyuk onurveren bır odulıı Cum- hurbaşkanhğı Kultur \e Sanat Odulu'nu Süleyman Demirelden "elli yıllık kısa ku- rurmal geçmişine karşın insanlığın ev rensel dilinı konuşabilen ve sesini artık dunya ça- pında duyurmaya başlayan Turk opera \e bale sanatlarına \erilmis bir odul olarak" kabul edıp. meslektaşlarıv la pa> Idştı Cunı- hurbaşkanı Demırel'ın kulture \e sanata v aklaşımını y ureklendıcı \ e opera. bale ıçın kıvanç verıcı bır durum olarak nıtelendırdı Bu. \ıne bu yıl ıçınde Fikri Sağlar taratın- dan Turkıye'de ılk kez \enlen opera ba^arı odullerınde aldığı Başarılı Reıısor Odu- lu'nden sonra ıkıncı oduluydu Kımden mı soz edıyorum' Son \ ıllarda Turkıye'de opera denılınce ılk akla gelen ısimden. opera \ebalevı gunluk y aşanıın bır parçasına \e alışkanlığa donuşturen sana- ta ılgının nasıl arttırılacağını kanıtlayan Turkoperasinı Avrupaharıtasınasokan K- tanbul De\let Opera ve Balesı > onetmeııı \ e Muduru ^ekta Kara dan Başdondumcu enerjısı tutkusıı ınancı. kararhlığı mucadeie gucu \e en çok da co>- kusuy la opera \ e baley ı kıtlelere \ a\ an ^ek- ta Kara. hep •ilk'lerı gerçekle^tırdı Türkı- v e'nın ılk kadın opera \ onetmenı (opera y o- netmenlığı eğıtımı gormuş) ılk kadın mu- duru \e genel sanat >onetmenı \e ılk kez Amenka'da opera > oneten Turk olarak ope- ra ve balede de lıer zaman 'ilk'ierı anıaçla- dı ve uvguladı O gerçekten sıradı^ı bır so- lıst dramaturg yonetmen oğretım uyesi ve yoneticı Izlerken soluksuz kalinaeak bır temposuvar HerhaftapazarakşamlanTRT 2'de 'Bir \teştir Opera" programıııda onu her zaman gulumseyen yuzuyle ızlıyoruz ama. o her gun. her an bırçok sorunla bo- ğuşuvor Tıvatroda olduğu gıbı opera \e balede de salonda oturup, uzaktan ızleyıp yorumda bulunmak kolay takat bır de per- dearkastnı y a^amayakalkı^sanız Bırtenı- sıl ne zorluklarla hazırlanıyor kotarılıyoı her ak^am nasıl perde açılıyor 7aman za- man bunlara tanık olup sa^mamak olası de- ğıl Ama karijimızda hıç yılmayan. hep umut dolu. hep yaşamın keştını çıkarma\a çalişan bınsı \ar Bunu da hıç unutmamalı 5 N isan kararlanndan sonra y aşanan eko- nomık darboğaz Ataturk Kultur Merke- zı'nın ay larca onarını nedenıy le kapalı kal- ması 1994'te butçe goruinıelerınde opera ve balenın ne ışe yaradtğımn tartışılması. DOB Genel Mudurluğu nun butsesmın sı- fırlanmast opera \e bale\e yonelık RP'lı- lenn ılgınç(' lyorumları Bunların tumu bır fılm şerıdı gıbı gozumuzun onunden geçı- >or Bu sureç ıçınde Yekta Kara nııı yenı- lıklerden \e nsklerden asla korkmadığına ne denlı ınatçı \e sabırlı olduguna da tanık olduk tnanılmaz mucızeler yaratıp. ustelık dunyaca tanınmış sanatçılarla bırlıkte her sezon seyırcmın ılgiMnı çekebılmek ıçın hep ılk proıeler \undu *• l zun vadeli proje- ler yapar ve de o yolda sabırla ilerlerim. Olumsuzluklar başansızlıklar asla >ıldır- ıııa/ beni. tersine kamçılar." En buyuk vmsı sevdığı. vapnıak istedı- ğı ı^ı yapabılmesi Bu çok onenılı Onago- re sahne ustunde bır ı^ uretmek \e bunu se- yıreıy le pa> la^mak duny anın en guzel. en keyıflı ı^ı Llkemızdekı kosullardan olsa geıek bıınun tadına her zaman \anlmi\or anıa yakla^ık bır av oiKe dondugu Amerı- ka'da Kno\\ ılle üperaM' nda "La Bohenıe"ı sahnelerken do\a do\a kestını çıkarmı^ !>iındı de ~C ar nıen"ın pro\alarında her anın tanıınlanarak "Nekta Kara'nın yaratı- cı imgelemi o/ellikle bazı bolunılerı Nc« Vork metro islas\onunun en kalabalık oldu- ğu saatlen çağrıştıran ikıncı sahnede ortay a çıkıjor. Bu sahnenın koreografisi kargaşa- dan vok bır şolen ha\ası >aratı\or. ...Bu unutulmaz gosteri) i oluşturan ın- celıkli a\rıntılar \e Kara'nın yaratıcılı- ğıyla basarı\a ulaşan bu >apım. iıleyici- den bu\ uk beğeni topladı" denılıyor İı,ı- ne donuk bır yapıvı kendı \ağı\la kavrul- III.IM asla kabul etını\or Hlı \ılda- ustelık ()>sa dunyanın ba^ka veılerınde bu bovle değıl. sevıreımn va^ ortalaması yuksek Bızde ise tamamen tersi Genjer 'itici güç' "Bizim onumuzden koşuyor. Onlara yetişmemiz la/ını. Gençle- ri hedeflediğinıİA se\ırci\e ulaşmak zorun- da olduğumuz ıçin. venilikçı çalışmalara. da- ha niddern bir repertuv ara \ onelmekgerek. Sdlome Mahler lı,an Hollandalı \aptik. dahaiarklı çağdaşyorumlara>uneldik. On- ların beklentilvri bu. Sınenıa Festi\ali. Caz Fcsthalı lıklını tıklını. l)un\a\la bağlantısı • Ikı hedefını de dört yıl ıçınde gerçekleştırdı: Operayı, baleyı sokaktakı ınsanın gundelık va^amına soktu. gençlere ula^tı ve Türk operasının dünyaya açılmasını sağladı. Son olarak Cumhurba^kanlığı Kültür \e Sanat Ödulü'nü aldı. Başdöndürücü enerjısı. tutkusu, kararhlığı, mucadeie gücü ve en çok da coşkusuyla opera ve baleyı kıtlelere yayan Yekta Kara. hep 'ilk'lerı gerçekleştırdı. keyfınıçıkanvor \merıka"da30yıldırope- ravla uğrasan as^tanının davanama\ıp. " Bunca > ıldır bu meslektey inı. îşıni bu den- li seven. coşku duyan yönetmenle çalışma- dım" denıesi bo>una değıl Tuıkıye'dekı ko- ^ullardan çok tarklı olarak gıse gelırı \e çok sa\ ıda sponsor desteğn le gerı,ekle>en. de\ let memumeu zıhnıyetı olmayan. solıst bdnatçıların prodııksıvon anla^masıvla ça- lı^tığı -\nienka da bır opera sahnelemek a>- n bır nıacera onun ıçın Değı^ık bakı^ açı- ları. anla\ ı>lar ıçınde \enı sanatçılar keşfet- mek. ulkeden ulke\ e değı^en kışılıklerle ça- lışmak \e bu arada ısı doğru \e mukemmel >apmak Tum ekıple bırbırlerıne 'tadını, ke>fini çıkar'dıleğınde bulunmak Kısa siıreonee Bulgarıstan\e Almanva'danson- ra bu kez \menka'da \ ıne ba>an kazanıyor Kara nın\orumu "*LaBoheme"ıleılgılıbır ele^tırı de çalı^ması ılgınç ve \aratıeı ola- dunvaolçutlerınde-gerçekle>enmucızeden kımsenın haberının olmaması. onu şonetı- cılığının ılk vılında harekete geçırdı Dun- \a basmın en onenılı opera \e bale dergıle- nnde Turk operasının \arlığmıanlatılması- nı sağladı Bu da kurumun \urtdı^ına ılk turne^ını Istanbul De\ let Operasi nın Da- nınıarka'da onee •"Turandot" sonra " Salo- me" ıle buvuk ba^arisi ba^ka ulkelerden. Fraıisa Belçıka. Danıınarka blanda \e Hollanda'dan turne teklıtierı getırdı " Bu- nun arkası gelir. Bir tek parada zorlanınz. Bunu da çözeriz. Sanatçı için de. Turk ope- rasi için de çok onemli bu. \rtık me>\eler toplanma\a başladı \e muthiş bir hızla sü- recek." Sevırcısının varısından tazlası gençler İDOB un Buçokho^unagıdnor Opera \e balenın gelecegınden çok uıııutlu Çunku hersesden once gençlığe çok gusenıyor \ ar se\ ırcının. estetik beğeni du/e\ i çok \ uk- sck. onun taleplenne \anıt \ermek zorunda- \ı/. Seyirci \e \orumcu açısından zor bir eserolan "Salome kapalı gişeoynadı. >er \erinden o> nadı. Bugune dck \aptığımız en başanlıeseroldu. Wıgner"e.StrauNN"a. \1ah- ler'e gelen kımlerdi.' Gençler... \erdi. Puc- cini'len sa\mi)orunı."Genvlere guvenıyor Bu gu\en de kar>ılıksizdeğıl doğrusu Ka\- nağı halk olaıı opera \e bale elıt bır sanat değıl Lç tenor stadsumda koı^er \ererek butun dun\a\a ulasıyor. sokaktakı ınsana eğer kevıt \erebılı\orv.. bu çok buvuk bır hızmet 20 vuzvıla damgasını vuran Mon- serrat Caballe de operanın > ıne halka don- duğunu sovlevıp. İstanbul'da sokak konse- nyapmak istemedımı' Artıkonvargılarkı- nlarak her v aştan her kesimden ınsana ula- sabılmelı opera ve bale Bu nedenle daha ılerı gıdıp daha nıodern repertuv ara daha curetkâr venılıkçı produksışonlara yonel- mek amacı Opera v e balenın onunde kuvruklar oluş- turan ^ekta Kara'va ^ımdı bır çok telefon gelıvor sponsorluk onerılen ıçın Artık tek tek dolaşıp destek aramak gerekmıvor uç. dort \ıl once olduğu gıbı ilerıde devletın. > erel >onetımın. ozel sektorun v e tek tek bı- revlerın sanata destek vereceğı ınancmda Kı>ısel katkılar ıçın onerıler gelmeye baş- lamis bıle Bunlar operanın balenın Turkı- ve dekı gelısımının ne denlı aydınlık olaca- ğını kanıtlayan çok onemli gostergeler AKM'nın çok kısitlı oiduğunu soşleyen ^ekta Kara. geçen > ıl 200 gostenye 200 bın se\ ırcının geldığını anımsatarak opera ve bale seyırcısının asla sınırlı olmadıgını da \urguluyor Salon. 3 bın kısıhk olsa da ta- mamı\ladolacağınısa\unuvor"Heriki>a- kada da a\ nı akşam perde açabilecek kapa- sitedeyiz. \eter ki orkestramıan sayısı. tek- nik kadromuz eh erişli olsun. Eşzamanlı kar- şı yakada bale. bu >akada opera sunabile- lim." Ev rensel olçude bır repertuv ar sunarken. orkestranın her ak>am değı^ık bır v apıtı ses- lendırdığını gunduzpro\a gece temsıl\ap- tığını belırten Kara 73 kışılık orkestranın donusumlu çalışamadığını, teknık kadro- nun da yetersiz oiduğunu anlatıyor "Beüi reformlar vapılnıalı. kurum kendini venile- meli. Bilgisa>ardan başlamak uzere tekno- lojik gelişmelerden yararlanılmalı. Teknik personelin \e sanatçılann biıyuk özverish- le iş y uruyor ama teknik altyapıyı venilemek gerek. O zaman daha başanu ve yaygınlık kazanan işler yapacağız." 'Operada bir annesi* olan Haydar Can Tay gun da 2 5 y a^ında "La Boheme"de sah- neye çıkmıs v e 40 y ıldır oradaymış gıbı sah- neyeuyum sağlamı^ \ekta Kara'nın, oğlu- nun ruhsal sağlığı ıçın. "annesini çalıştığı mekânda, üretim içinde gözlemlerse o za- man daha farklı düşünür' dıye getırdığı operadan da bır daha çıkmadı Şu anda 8.5 ya^ında -Tiırandot"1 "\ida"dansonrasım- dı de "Carmen" de çocuk korosunda rol alaeak olan HaydarCan'a annesı hıç zorla- maksızın rol onerılen goturmu> O da seç- mıs Şımdı aksamları temsıllere çıkıyor. "Bir Ateştir Opera'vla ılgılenıyor \e hep opera ve baley le ıçıçe yasıyor Ilerde ozgur ıradesiyie yolunu kendı belırleyecek \mz annesının butun ıstedığı. Haydar Can'ın muzık seven sanatın heralanına ılgı duyan bıhnçlı ve yaşamdan tat alan lyı bır seyırcı olmasi "Kimsebanaoperacıoldemediama uygun ortam yaratıldı. Ben hep kendimı çok şanslı insan olarakgordum. Beni çokdestek- leyen bir ailem oldu. Çok değerli, iy i hocala- nm oldu: hayatımın her aşamasında. müzik alanında.tiyatro alanında. okul çağında V ıl- dız Kenter'den Sabahattin Kudret Aksala Ergican Saydanı dan Almanya'da Günt- her Rennert e dek. O zaman da farkın- daydım, o hocalann kıymetini biliyor- dum." \a»amımn tek bır anında bıle asla pış- man olmay an Yekta Kara hep iy ımser "Za- ten umudum olmasa. iy iniyet de biter. o za- man koseme çekilirim." Boy lesı y asam dolu ve her anının tadını çıkarmaya çalışan bırısının varlığı da bızım geleceğe daır umudumuz olsa gerek 'Fuar, ldtap satıııa yeri DU\GL DURGLN TUYAP Kıtap Fuan'nın. her yıl bıraz gurultu patır- tıy la ba^laması artık kanık- sanır olmu^tu -\ncak. \a- yıncılar Bırlığfnın ba^ını çektığı 'muhalif' kesım ıle TUYAP arasında ya^anıla- gelen "Fuan kim duzenle- meü?' tartısması bu \ıl \a- >anmadı Bununyerıne fu- ınn ılk gunkrınde dık ge- ıınldığı uzere. TLY 4P yo- netımı ıle ba$ta \ayıncılar Bırlığı olmak uzere Edebı- yatçılar Derneğı. Turkıye Yazarlar Sendıkası. PE\ Yazarlar Derneğı gıbı y azar orgutlen arasında bır 'ilke- ler anlaşmasr gundeme geldı Bu anlaşma. fuarda- kı etkınlık programlan et- kınlıklenn temel alındığı temalar, fuar gelırlen. stand kıralan. paneller \e ımza gunlerı gıbı konularda onumuzdekı yıldan başla- yarak TUY A.P"ın. \'a\ıncı- lar Bırlığı veyazarorgutle- rının oluşturacağı bır Da- nışma Kurulu ıle bırlıkte hareket etmesını ongoru- yor Soz konusu protokolu ve fuann 15yılını orgutle- nn başkanları değerlendır- dı Asü sorun, nıesleki boyuta çevirmek KİTAP FL ARI BİR KÜLTÜR SAVAŞIMIDIR Kültur Senisi-TL\ -\P Kıtap Fuan nın 15 yılı tuarın ılk gunu duzenlenen bır panelle değerlendırıldı -Vlpav Kabacalı'nın vonettığı Şıikıan Kurdakul (PF\ >azarlar Derneğı Ba^kanı ı \taol Behramoğlu (T\ S Başkanı) ve Mustafa ^enf Onaran ın (Edebıyatçılar Derneğı Ba^kanıl katıldıkları panelde kıtap tuarının gelecek yıldan baslavaıak TL^ \P Turkıve Navıncılar Bıriığı Edebıyatçılar Derneğı ve PE\ m katılımıvla duzenlenme--ı gundeme geldı \azar orgutlen ba^kanlan tııaıın duzenlenme>ı konusunda bır "danışma kuruhTnun gorev vapmasi geıektığı duşun\.esıııde bu le^tıler Ancak gundeme gelen bır ba^ka konu da. TL 'S \P ın bundan boyle \nkara Kıtap Fuan nı duzenlenıeveceğıne ılıskın sovlentılerdı \lustata Şerıt Öııaran TL> AP ıdaresının Ankara Kıtap Fuan nı artık yapmama karan aldığını duydıığunu belınerek vazar orgutlen olarak bu karardan donulmesi yolunda baskı vapataklarını soyledı Istanbul ve Izmıı kıtap tuarlannın aksıne sonuk geçtığı so\lenıien \nkara Kıtap Fuan'nın ozellıkle vavıncılar taratından ternh edılmedığını sauınan Onaran '"^ayınc^lar. Kar getırmıvor diye katılmaMnca fuar cazibesini \itiriyor. Oysa bu bir kultur savaşımıdır. Parasal kavgılaria yolaçıkılmamalı" goruşunu dıle getırdı TL\ AP'ın duzenledığı fuarların kıtabın satı^ı ve tanıtımına ağırlık verdığını belırterek arzu edılenın yazar orgutlen ve yay ıncıların sorunlarını tartıstığı bır fuar varatmak oiduğunu da ekleyen Onaran. Edebıyatçılar Derneğı olarak bundan boyle hıçbır fuarda ımza gunu duzenlemeyeceklennı açıkladı "Oyle yazarlar \ar ki, önünde okurlar kuyruklar oluştunıyor. Vazar. okunın vuzunu bile gormeden kitabını ımzalıyor. Bu defa vayınfvi satış yapamıyor. Bizim üye sayunız 500'ıi buluyor. 500 yazan ne yapacağız? Aralannda "Benı nıye ımza gunune koymadınız'" diyeçıkışanlaroluyor. S azarlar arasında ay nm yapmamız mumkun değiL ama Tl \ AP'ın da inıkânlan sınırlı. kısacası. imza günleri fuarayukoluyor." Ataol Behramoğlu da. T\ S olarak '\sk>e \şk EdebiyatTnın bu y ıl tuarın teması olarak belırlendığınden haberdar olmadıklannı. TU\AP'ın bu tıp konularda yazar orgutlen ıle ılışkıye gınnesı gerektığını soy ledı Behramoğlu. kıtap tuannın bır "danışma kurulu" tarafından duzenlenmesı \e artık yurtdı^ından onemli yayınevlennın temsılcılennın getınlerek fuara uluslararası bovut kazandırılması serektıâını savundu Yay ıncılar Bırlığı Bas.ka- nt Atıl \nt, tuarın temelde yay ıncılann fuan oiduğunu duşunuyor Kıtap fuarları- nın dunyanın her yerınde yayın sektoru tarafından düzenlendığını belırten Atıl Ant. soz konusu anlaş^ manın Yay ıncılar Bırlı- ğı'nın bır sektor olarak ka- bul gormeM \e sorunlarını tartışmaya açması bakı- mından onemli olduguna değındı Bundan boy le fu- arla ılgılı tartı^maların da- ha 'düzgün* bır zemınde gerçekleştırıleceğıne dık- kat çeken Atıl Ant. fuann 15 yılını ıse^oyledeğerlen- dırdı "Mekân. fuardaki etkin- likler, fuann katılımcılan gibi konularda fuann yeni- den tanımlanması gereki- \or. 15 yılda Türkiye bam- başka bir yere geldi. ama 15 yıl boyunca aynı fuan tek- rarlıyoruz. Oysa Turk ya- y ıncılığı bugun çok ciddi bo- y utlara ulaştı. Ay nı şekilde, çe\iri yay ıncılığı büyük hı/ kazandı. Bu noktada artık fuann uluslararası boyuta taşınması gerek. Vayıncılı- ğın temel sorunlannın tar- tışıldığı bir fuar olması ge- rek. Bugun hâlâl urkiye'dc yayıncılıgın bir sektor ka- nunu yok. Bizim esas mese- lemiz fuan mesleki boy uta çe\irmek. Sektorun butün boy utlannın bir araya geldi- ği bir fuar istiyoruz. Bura- ya \nadolu kitapçısı. dağı- tımcısı da gelsin istiyoruz." Nd\ıncılıöın tıeldıüı bo- yut ıle fuann tıkannıı^lığı arasında onemli bır çehtjkı oiduğunu belırten Atıl Ant. artık nıekân olarak da du- ^unı.e olarak da TL> AP'a sığamadıklarını. bu \ uzden 2000"lı yılların tuannı ye- nıden tant etmek \e olu^- turmak zorunda oidukları- nı sosledı Edebıvatçılar Deıneğı Başkanı Mustala Şerif Onaran, TU\AP Kıtap Fuan'nı satı^a yonelık bır etkınlık olarak değerlendır- memek gerek. burası bır kultur sdvaşımının verıldı- ğı yer olmalf" dıyerek ya- \ıncılar ve yazar orgutlerı- nın fuara sahıp çıkmasının ^art oiduğunu soyledı Onaran. soz konusu orgut- ler arasında uyumlu bu dı- yaloğun kurulnıasi mum- kun olduğu takdırde TL- \ AP tan talep ettıklerı ka- zanımları daha kolay elde edeceUerını belırttı Kıtap Fuan'nın "bir kül- türsavaşınn'nıtelığı taşidı- ğını du^unen Onaran. para- sal kaygılarla yola çıkıldı- ğında fuarların cazıbesını yıtırdığını. bu anlamda kı- tap fuarlarının korsan kıtap mucadelesı \e du^unce oz- gurluğu gıbı sektorun so- runlaıla kar>üa>tığı konu- larda yoğunlasmasi gerek- tığını soyledı PEN \azaılar Derneğı Başkanı Şükran Kurdakul ıse. onumuzdekı yıldan ba^layarak bır tuarın bır Danışma Kurulu taratından duzenlenmesı kararını olumlu karşiladığını belırt- tı Ancak bu kuruluıı. tesa- dufı ılı^kıleryeıınesıstem- lı bır ılı^kıleı butunu \ara- tabılmesi ıçın. sadece y azar orgutlen \e \a\iiicilai Bu- lığı ıle sınırlı kalmamasını. Kıtapçılar Bırlığı ve sekto- run tum olusumlarıv la tem- sıl edılmesı gerektığını soy- ledı Turkıye Nazaılaı Sen- dıkası Baskanı Vtaol Beh- ramoğlu da TL^ \P Kıtap Fuan'nın sureklılığının ^ahsi çabdlarla sınırlı kal- maması ıçın boyle bır Da- nı^ma Kuıulu a gerek du- yulduğunu belııttı TÜYAP: YavııT endüstrimiz gelişmedi TU1 » AP Genel Muduru Bülent Lnal ıse tuarın 15 yılını değerlendınrken kı- tap fuarlarının her ulkenın kendıne ozgu ko^ulları çer- çe\esınde duzenlendığme dıkkatçektı Istanbul Kıtap Fuan'nı tuketıcı ağırlıkh bu tuar olarak tanımlavan l nal "İ'lkede butun dun- j ay a satabileceğimiz bir ya- yın endüstrisi yok. Türkçe yazılnıış Utaplann farklı dillere çe\ rilmesi için yeter- li çaba sarf edilmiyor. Fuar iki y onlu gelişir. Sadece sa- tıcılar değil, alıcılann da ol- ması gerekir. Bu anlamda Istanbul Kitap Fuan çoku- luslıı boy ut noktasında de- ğildir" iioru-junu dıle getır- dı Istanbul Kıtap Fuan'nın çokuluslubır fuara donuse- bılmesımn yakın gelecek i(,mkola\ bırhedefolmadı- gını belırten Lnal. Kıtap Fuan nın bugunku ıslevıy- letuketıcıye donuk'dünya- nın en büyük kitapçı dük- kânı' konumunda oiduğu- nu soyledı Tuketıcıler ıçın hazırlanmış bır fuar olan Is- tanbul Kıtap Fuan'nın ço- kulusluluk boyutunu ka- zanmasının. Turkıve'nın dunyadakıekonomıkılışkı- lerı yakalay ıp y akalayama- ması ıle yakından ılgılı oi- duğunu belırten Unal, "Frankfurt Kitap Fuan 48 y ıldır yapılıyor, orada dün- yanın bütün telif hakları ajansları buluşuyorve bun- lar arasuıdaki müthiş bir ti- caret ortamı oluşuyor. Tür- kive bu potansiveli sunmu- j,or ve daha uzun y ıllar da sunmayacak. Fuarcılık mesleğinin gelişmiş olduğu toplumlarda bu işin arka- sında yerel yönetimler ve devlet vardır. Bizler ne za- man bu tıir bir bakış açısı oluşturabilirsek. y onetkiler, siv il örgütler, meslek örgüt- leri ne zaman bağımsız bir yapıya kav uşturulursaisteo zaman kitap fuarı birkaç kişinin gavretleriyle sürdü- rülen bir etkinük olmaktan çıkar" dıye konustu Duygu Ankara kansere yenildi Kultür Servisi - 25 gun once pankreas kanserı ş'iphesivle tedavı altına alınan tıyatro sanatçisi Duvgu Ankara I Kasım gecesı oldu 1950 vılında Malatya'da doöan Ankara ılk olarak 1969 "da Lale Oraloğlu Tıyatrosu'nda sahneyeçıkmıştı Daha sonra Dormen. Alı Poyrazoğlu tıyatrolan basta olmak uzere bırçok tıyatroda sahneye çıkan ^anatçı teleuzyon \e sınemada da ro! almıştı ÇASOD uyesı Ankara'nın fılm kanyerınde Şalvar Davası. Gulbeyaz. Sessız Çığlık, Çozulmeler. Yumuşak Ten gıbı yapıtlar bulunuyor Bızımkıler. Son Soz Sevgının. E\dekıler. Bu Sevda Bıtmez gıbı bırçok TV dızısınde de ınlı ufaklı rollerde gozuken Duygu Ankara ıçın yarın saat 10 00'da Dormen Tıyatrosu'nda merasım yapıİacak Şısjı Camn'nde kılınacak oğle namazından sonra cenaze Zıncırlıkuyu Mezarlığı'nadefnedılecek TÜYAP Sanat Beştirmeni Yarışması sonuçlandı Kültür Servisi- 6 Istanbul Sanat Fuarı kapsamında plastık sanatlar alanında sanat eleştırmenı yetışmesıne destek olmak amacıyla duzenlenen TU\ AP Sanat Ele^tırmenı Yansması sonuçlandı SezerTansuğ. Mehmet Erguven. Kaya Ozsezgın, Hamı Çağdaş. Refık Durbas'tan oluşan ıurı bınncılığı Lutfıye Kalay'a. ıkıncılığı Le\ent Çahkoğlu'na, uçunculuğu ıse Erdem Ergaz'a verdı Oduller. dun TUYAP'ta gerçekle^tırılen bır torenle sahıplenne venldı YTÜ'de CD Rom gösterisi Kültıir Servisi - V ıldız Teknik L'nıversıtesı. Y Sabancı Sdnat Merkezı'nde "Gumuş lcon " CD Rom'u gostenldı 9 Makedonyalı sanatçının ılk CD Rom'u Uskup'tekı Saros Çağdaş Sanatlar Merkezf nın parasal desteğı, Neboısa Vılıc'm kuratorluğu. Avusturyalı bır sanatçı ve teknik eleman Stephen Eıchorn'un yonetımınde gerçekleş.tınlmış CD Rom'dakı sanatçıların ışı ınteraktıf bır ozellık taşıyor Aynca. CD Rom'dakı ımgelere bılgısayar kullanarak ızleyıcı mudahale edebılıyor "Group Arhımedıale"den Susana Mılevska ve Iskra Dımıtrova. Robert Jankuloskı, Stefan Buzarovskı. Denno Matevskı. Dubravko Naumov. Nada Prlja. Mıroslav Stojanovıc. Dommık Nıceva ı^lerını tanıtırken sanat \e teknik konularda da bılgı verecekler Bilkent Senfoni'den Güz Konserleri' Kültur Servisi- Bilkent Sentonı Orkestrası Akademık Konserleri çerçevesınde duzenlenen \e ağırlıklı olarak romantık yapıtlara yer venlen "Guz Konserlen' 5 kasım salı aksamı. konuk şef Alfred Mıchourıne ın yonetımınde gerçekleştınlecek 1993 yılından bu yana Bilkent Unıversıtesı Muzık \e Sahne Sanatları Fakultesı'nde oğretım gore\lısı olan Toğrol Ganı\e\'ın solıst olarak katılacağı konserde Şostakovıç'ın ıkı unlu yapıtı. "Keman Konçertosu' \e '1 Senfonı" seslendırılecek Konser bıletlen Bilkent MSSF gısesı yanında. Bilkent Bookstore. Dost Kıtabev ı, Çızgı Kırtasıye, ODTU Alışvenş Merkezı. Inforıum Kıtabevı ve Çarşı Çankaya Mağazalarında satılıyor Aziz'in sergisi New York'ta Kultur Servisi- Ressam Şukran Azız'ın Nevv \ork'ta "Kavehaz" galensınde açtığı "Geçmıs Bızımle" ısımlı sergısı 7 kasıma kadar gorulebılecek Sergınm en ılgı çekıcı yanı. gunumuzde artık kullanılmayan dıllerın "lkonografık Kalıntılar" seklındedeğerlendınlmesı Sanatçının tablolannda tekrar ya^amaya başlayan olu dıllerın arasında çıvıyazıları, hıyerogrıfler. pıctogram ve ıdeogram orneklerı yer alıyor Istanbul Ataturk Kultur Merkezı'nde. Ankara Resım \e Heykel Muzesf nde ve BM'de sergıler açmıs olan sanatçı aynca, HABITAT konferansı çağdaş resım sergısıne de katıldı CRR'de ilk Slovak grafik sergisi Kültür Servisi-Turkıye'de ılk kez bır Slovak resım sanatçisi Cemal Reşıt Rey Konser Salonu'nda bır grafik sergisi açtı Prof Albın Bruno\sky'nın Slovakya Başkonsolosluğu tarafından organıze edılen sergısı 'Mukemmel Grafik Dunyasf başlığını taşıyor Sergı 15 kasıma dek ızlenebılır 1935 yılında Zohor'da doğan sanatçı Bratıslava Guzel Sanatlar Akademısi Grafik Sanat Bolumu'nde eğıtım gordu Sanatçı oyma baskı, su boyasi, bakır klışe. kuru nokta. tas. oyması, poster dızaynı. posta pulu gtbı sayisız çahşmalara ımza attı üenzersiı Bir Sevda Öyküsü' Kültur Servisi- Aksanat Produksıyon Tıyatrosu'nun sahneledığı "Abelard\e Heloıse" (Benzersız Bır Sevda Oykusu) son temsıllerını verıyor Ronald Duncan'ın metnınden Zeynep A\cı'nın dılımıze kazandırdığı oyunu Işıl Kasapoğlu yonetıyor Çevre duzenını Duygu Sağıroğlu'nun gerçekleştırdığı oyunun muzıklen Joel Sımon'a aıt Oyunda Cuneyt Turel ve Tılbe Saran rol alıyor Oyun. salı ve cuma gunlerı saat 19 30da Aksanat'ta ızlenebılır Ortaçağ Fransası'nın onemli duşunurlerınden Abelard ıle onun oğrencısı ve sevgılisi Heloıse'ın tutku dolu aşk oykusunu konu alan yapıt. aşkın yanısıra aklı da sorguluyor Paul Hirsrün konferansları Kültür Servisi - Londra Unıversıtesı ne bağlı Bırkbeck Kolejf nde Toplum Kuramlan profesoru olan Paul Hırst. brr dızı konferans verniek uzere Turkıye'ye gelıyor Mımarlar Derneğı'nın katkılarıyla Sanart'ın duzenledığı konferansların ılkı. "Mekân ve Polıtıka" başhğı altında. 5 kasım gunu saat 18 00 "de Ankara "da Tubıtak Konferans Salonu'nda gerçekleştınlecek Hırst'un "Avrupa \e Avrupa'nın Otekılen" başlıklı ıkıncı konferansı. 6 kasım gunu saat 14 30'da ODTL Merkez Muhendısîık Bınasfnda. 319 no lu odada ızlenebılecek Paul Hırst'un Istanbul konferansı ıse. "Kureselleşme \e Ulus Devletler" ba^lığı altında 8 kasım gunu gerçekle^tınlecek "Hukuk ve Ideolojı Uzenne". "Gonullu Katılım Demokrasısı", "Kureselleşme Sorgulanıyor" gıbı kıtaplan bulunan Paul Hırst'un konferansları Ingılızce olacak Saim Akçıl'ın Moskova başarısı Kültür Servisi - 29 Ekım Cumhunyet Ba\ ramı ve Karadenız Ekonomık lşbırlığı Zır\e Toplantısı haftasında 23 ekım akşamı Mosko%a'dakı Çaykovskı Buyuk Konser Salonu'nda kalabalık bır dınleyıcı onunde Uluslarararası Karadenız Orkestrası'nın Saını Akçıl yonetımınde verdığt konser. buyuk beğeni kazandı Sponsorluğunu Tema Vakffnın kuruculanndan A Nıhat Gokyığıt'ın II-'KI u'ğı konserde Vı\aldı. Quantz. Bach ve Gııeg ın y.snıtları seslendınldı