Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 3 KASIM 1996 PAZAR
12 DIZIYAZI
Padişah neden
IstanbuVu terketti?
İSTANBUL 18 KASIM - Ankara Büyük Millet
Meclisi'ne sunulan sultanın ve nazırlannın
yargılanmasını talep edcn bir önergenin
kopardığı gürültü üzerinedır ki, padişah İngiliz
yetkililerini himayesini talep etti ve yola çıkışı
bunun üzerine kararlaştınldı.
Padişahın vc maiyetinin bindiği 'Malaga'
zırhlısı, Malta yönüne doğru yola çıkmak üzere
demir aldı; sultan daha sonra nerede ikamet
edeceğine burada karar verecek.
Padişahın kaçışı Ankara'da duyulunca,
Meclis'in olağanüstü toplanması kararlaştırıldı.
Refet Paşa Ankara'dan bir telgraf aldı. Bu
telgrafta. Ankara'da padişahın kaçışının
nedenlerini anlamakta giiçlük çekildiği, çünJcii
saltanat kaldınlmış olmakla birlikte,
Ankara'nın sultanı bir sonraki halifenin
seçimine kadar halife olarak tanımaya devam
ettiği belirtiliyordu. Refet Paşa. kaçışın
gerçekleşme biçiminin aynntılannı bildirme
talimatı aldı.
Meclis'in hiç vakit geçirmeden sultanın
halefini seçeceği söyleniyor, en muhtemel
adayın veliaht olduğu bu sözlere ekleniyor.
Türk basını sultanın kaçışını çok sert terimlerle
yorumluyor.
19.11.1922 tarihli La Suisse
gazetesinden alınmıştır
VI. Mehmet tahttanindirildiPadişah, gemiye binmeden önce, tahttan
çekilmediğini açıkladı. Türkiye'deki İngiliz
Kuvvetleri nin komutanı sultanın emirlerini
yerine getirdi ve ona İngiliz savaş gemisi
Malaga'ya kadar eşlik etti. Sultan burada
AmiralSır O. Brock ve geçici komiser M.
Henderson tarafından karşılandı. Bu kişiler
sultanın isteklerini kral V George'a
aktardılar.
YABANCI BASIN GÖZÜYLE
LAİK
CUMHURİYİPI
DOĞUYOR 4
HAZIRLAYAN: CÜNEYÜ^
El Mukaddem gazetesinin Cidde'deki
muhabirine göre, Hicaz Emiri Hüseyin iyi
bir biçimde konuk edileceği güvencesinı
verdiği Türk sultanını Mekke'ye sıgınmaya
davet etti. Sultanın kaçışı, öngörüleoilir
olsa da, Türk çevrelerde iyi karşılanmadı,
hoş olmayan yorumlara yol açtı. Halifenin
Hıristiyanlann korumasını talep ettiği
kabul edilmek istenmiyor.
/
STANBUL 17 KASIM - VI. Mehmet ile
birlikte yok olan, yaşlı Türkiye'nin
rümüdür. Milliyetçilerin bu ülkedc
kurmak istedikleri siyasal yöntemler
hakkında birdeğerlendirnıe yapmadan
önce, bu uyuklayan ülkeye taze kan zerk etme
niyeti taşıyan milliyetçilerin ortaya koyacakları
eseri bekleyipgörelim. Mustafa Kemal'in
girişiminin başında. çevresinde az sayıda partizan
ve kontrolü giiç birkaç düzensiz çete toplamışken
kiiçük bir ordu kurması ve Ankara'da etkinliği
artık herkesçe biünen Meclisi tpplamayı
başarması. buna lcarşılık müftefikterin vanı
başında varlığını sürdüren Istanbul hükümetinin
Anadolu'daki kaynaşmalan kaygiyla karşıladığını
hatırlatmak önemlidir. İstanbuî hükümeti, bu
girişimleri öylesine tepkiyle karşılıyordu ki,
olaylann geltşimi içinde "topraklann kurtancısı'
olan milliyetçi partinin liderleri, ıdama mahkûm
edilmişlerdi.
Ama şans genellikle gözüpek ve güçlü olanlara
güler. Mustafa Kemal'in ilk askeri başanlan
Bab-ı Âli'yi buhrana siirükledi. Birçok bakan o
güne kadar sorun olmayan sağlık ve tedavi
sorunlan gerekçesiyle alelacele yurtdışına
hareket ettiler. Sonra Sultan muzafler komutana
gülücükler yollamanın kendi açısından isabetli
oiacağı değerlendirmesini yaptı. Izzet Paşa ılk
Anadolu seyahatine çıktı. Ankara ile Bab-ı Âli'yi
birbirine yaklaştırmayı başaramadı. Öte yandan
bu dönemde milliyetçiler ve mevcut hükümet.
Yunanlılan İstanbul üzerine yürüme yönünde
yüreklendirebilecek hertürlü trajik
farklılaşmadan kaçınmaya çabaladıkları için.
İzzet Paşa'nın misvonu, başansızlığa uğraması
beklenen nihai kopuşa kesinlikle yol açmadı.
Trikopis'in ordusunun ezilmesinden sonra.
Sultan, Mustafa Kemal'e tebriklerini sunmakla
görevlendirdiği özel birgörevliyi apartopar
Ankara'ya yollamaya çalıştı. Mustafa Kemal bu
görevliyi kabul etmedi; VI. Mehmet kendisini
milliyetçilerin liderineyaklaştıracak mutlu bir
rastlantının ortaya çıkmasını beklerken Doğu
Trakya Valisi Refet Paşa lstanbul'a \ardı. Bu.
Avrupa Türkiyesine ayak basan ilk Ankara
temsilcisiydi. Halkın onu heyecanla karşılamasını
anlattım. Refet Paşa'nın bundan başı döndii mü?
Kendisini karşılayan yaşa sesleri, göre\ınin
doğasının emrettiği temkinli dili ona unutnırdu
mu? Bu mümkündür. Her halükârda du>gulannı
hiçbir zaman saklamadı ve kaba sabalığa varan
açıkyürekliliği kimi zaman siyasal dostlannın
uyanlanna yol açtı. Padişah hakkında açıklama
yapmaya zorlanınca. Millet Meclisi'nin onu
tahttan indirmeye kararlı olduğunu, onu ne sultan
ne de halife olarak görmek istemediğinı çok açık
seçik bir biçimde açıkiadı. VI. Mehmet'in son
hayalleri de uçup gitti. Bunaltıcı sıkıntılı saatler
yaşadı. Bir sürprizden ya da bir darbeden çekinen
ve kesin bir bilgi edinmek isteyen padişah.
damadı. Mustafa Kemal'in tam gihenine sahip
olan Kemali Beyi Ankara'ya yolladı. Bu kez.
milliyetçilerin lideri, sultanın elçisini kabul etti
fakat ona yalnızca 'IV. Mehmet'in Ankara
Mcclisi'nin kendisi hakkında alnıayı
ta$arladığı kararları kısa bir süre sonra
öğreneceğini' bildırmekle yetindı.
Bu yanıt, doğal olarak padişahı tatmin etmekten
uzaktı. Daha sonra kişiliğıne bir zarar gelmediği
sürece başını alıp gitmeye hazır oiduğunu birçok
\esile ile Refet Paşa'ya bildirdi.
Aynı kararsız ruh hali içindeydi ki. geçen cuma
selamlık çıkışında general Harrington'u kabul
etti. Görüşme iki saat sürdü. İngiliz temsilcisi
sarayı terk eder ettnez, padişah Refet Paşa'ya,
kendisini görmekten memnun oiacağı haberini
iletti. Trakya Valisi bunu telgrafla Mustafa
Kemal'e bildirdi: o da paşaya herhangi bir
taahhüde girmeden sultanla sohbet etme
talimatını verdi. Randevu pazar günü gerçekleşti.
Refet Paşa padişaha Türkiye'nin bazı düşmanlan
ile bağlantılan nedeniyle Millet Meclisi'nin
kendisini sultan olarak muhafaza etmeyi
kesinlikle reddeltiğini ve bunun yanı sıra hilafetin
ruhani yetkilerini ondan almaya hazırlandığını da
bildirdi.
Bunun üzerine karannı veren VI. Mehmet,
çekilme niyetini Refet Paşa'ya yineledi ve
aynlmasının herhangi bir iç kanşıklığa yol
açmaması için Ankara nezdinde müdahalede
bulunmasını nca etti.
Olaylar bu durumda idi kı, Millet Meclisi,
Müttefikler tarafından barış konferansına da\et
edilen Bab-ı Âli'nin bu toplaniıda temsil edilme
niyeti taşıdığını öğrendi. Bu ıkılı durum.
Ankara'daki insanlann aklına yatamazdı.
Nitekim. Ismet Paşa İstanbuî hükümetinin
Lozan'a delege şollama ısteğinı ifade eden bir
telgrafı Meclis'te okuduğu zaman. milliyetçiler
kızdılarve 1 kasımdaki oturumda. saltanat ılc
hilafetin birbınnden aypldığını. VI. Mehmet'in
tahttan indirildigini \e Istanbul hükümetinin
hukuken yok say ıldjğını ilan ettiler.
Böylece Ankara Millet Meclisi. Osmanlı
İmparatorluğunu yöneten eski iktidann yerini
aldı.
19.11.1922 tarihli Le Journal'den (Paris'te
yayımlanan günlük gazete) alınmıştır
Doğudaki Olaylar ve
Sultanın Kaçışı
Sultanın bir İngiliz savaş gemisine binerek kaçışı
iki-üç kez duyurulmuş sonra yalanlanmıştı.
Dünden ben kesinleşen bu haber. doğurduğu
sonuçlar bakımından belli bir önem taşıyabilir:
Çünkü VI. Mehmet tahttan çekilmedi ve Ankara
hükümetinin iktidardan uzaklaştırıldığını
açıklamasından sonra İngiliz hükümeti. doğru-
yanlış Hintli Müslümanlann sultanın yanında yer
aldığı haberini ikna edici buldu. Böylece
tngiltere, Milliyetçi Türkiye'nin reddettiği
halifeyi himayesine aldı; bujest birgün belkı
yeni komplikasyonlara yol açacak. Aşağıda
okuyacağınız ve İstanbul'dan gelen bir telgraf. bu
şekilde Türkıye'nin içişlerinc karışmanın son
derece kötü karşılandığını belirtiyor.
Sultanın kaçışı hakkında Paris ve Londra'ya
ulaşan bilgiler şunlar:
VI. Mehmet geçen çarşamba general
Harrington'a yaşamının tehlikede olduğuna
ınandığını yazdı ve İngilizlerin himayesini istedi.
Bununla birlikte cumadan önce sarayı terk etmeyi
düşünmüyordu.
Önceki gün gerekli önlemler alındı ve cuma
sabahı İngiliz makamlan tarafından yollanan
otomobil yan cephedeki kapılardan birinın
önünde durdu. Bir süre sonra. sultan, oğlu ve
sarayın personelinden birçok kişi bu kapıdan
çıktılar. Hemen otomobile bindiler ve otomobil
de onlan İngiliz deniz üssüne götürdü. General
Harrington ve üst düzeyde bir İngiliz görevli
padişahı orada kabul ettiler. Sultan vakit
geçirmeden amiral gemisinin motoruna bindi.
Her şey en küçük bir olay olmadan, kimse
sultanın kaçtığını bıle fark etmeden olup bitti.
Sultanın kaçarken bindiği otomobiller. Sarayın
kapısına sekize üç kala gelen iki kapalı
ambulanstı. Hareket saati sabah tam sekiz olarak
tespit edilmiş olmasına rağmen. Sultan ve
başmabeyinciden. personeiden olan beş kişiden
ve on yaşındaki küçük oğlundan oluşan maiyeti.
arabalan bekliyordu: Gayet sakın görünüyorlardı.
Şiddetli yağmurlann sonucunda yollar
bozulmuştu. yolculuk oldukça uzun sürdü;
herhangi bir olay olmadı. Zaten, herolasılığa
karşı tüm önlemler alınmıştı.
Amiral Sir Osmond ve Deauvoir Brock sultanı
bir süre sonra Malaya gemisinde kabul etti.
Sultan. Büyük Britanya'nın koruması altında
güvenlik içinde olduğunu bildiğini. tahttan
çekilmediğini, yalnızca çok yakınında dolaşan
tchlikedcn uzaklaştığını özellikle vurguladı.
Talimatlar, sultanın gideceği yer olan Malta'ya
gönderilecekti. Sultanın. hareketinden önce
şcyhülislam Sabri Bey'in götürmekle ve
yaymakla görevlendirildiği ve metni aşağıda
bulunan Hintli Müsîümanlara yönelik bildiriyi
imzalaması sağlandı:
"Müslümanlar, ben 380 milyon Müslümanın
halifesiv iın: oysa sekiz milyon dindaşınızın
günümüzdeki yöneticileri, kişisel emeklerini
Tevhid-i Efkâr gazetesi 19 kasım 1922 günkii ya>ımında Vahdettin'in kaçış haberini verijor.
tatmin etmek için, bu kutsal Ukeleri unutarak beni
atalanm Chmanlıların tahtından indirerek ve
hilafet makamının onurunu benden almak
isteyervk İslam saygınlığına sekte vurmaya
yeltendiler.
Halife olarak hükümranlığımı yasalara uygun
olarak savunan s'u Hindulara, Tanrı'mn
yery üzündeki temsilcisi ve gölgesi olan
şeyhülislamımı ve tarafımızdan atanan nazınmı
jBİlujıorum.
Size, şeyhin yasalanna uvarak, tarafımdan dikte
edilmiş emiıiere uymanızı emredivorum.
Hilafet tehdit alhndadır ve bu tehîike İslam
dünyası açısından si/leri kaygılandırmalıdır."
Eski sultanın kaçış haberi Türk çevrelerde
duyulunca. Refet Paşa. sarayın askerler tarafından
işgalini emretti ve sarayı mühürletti.
Refet Paşa, sabık padişahın kaçışını ve bu kaçışın
oluş biçimini önemsemenın anlamı olmadığını
belirtti. Bu kaçış, Damat Ferit Paşa'nın partisine
bağlı, Türk ulusunun gözünde ve bilincinde
kirlenmiş, liberal ittifakın mensuplannın kaçışı
ile kıyaslanabilir.
Refet Paşa durumu telgrafla Ankara'ya
bildirdiğini ve bir yanıt ve talimat beklediğini
ekledi.
Resmi Türk çevreleri, eski sultanın kaçışı ile ilgili
olarak İngiliz hükümeti tarafından yayımlanan
resmi bildiride kullanılan terimlerin, sultanın
tahttan indirilmesi ile ilgili Türk hükümeti
kararlannı tanımama ve Türkiye'nin içişlerine
kanşma anlamına geldiğini düşünüyorlar. El
Mukaddem gazetesinin Cidde muhabirine göre
Hicaz Kralı Hüseyin'in sultanı Mekke'ye
sığınmaya davet ettiği haberi. Kahire'den
Morning Post'a bildiriliyor.
19.11.1922 tarihli Le Journal des Debats 'dan
(Paris 'teyayımlanan cumhuriyetçi eğilimli
akademik yayın) alınmıştır.
Kaçışı İngilizler Örgütledi
İSTANBUL 17 KASIM -Mevcut koşullarda
özgürlüğünün ve yaşamının tehlikede olduğuna
inanan padişahın, bütün Müslümanlann halifesi
sıfatıyla. bir an önce tstanbul'dan aynlmak üzere
İngilizlerin himayesini talep ettiği haberi resmen
doğrulandı.
Sultanın, kendisinden, başmabeyinciden, ondan
başka beş personeiden ve on yaşındaki küçük
oğlundan oluşan maiyeti, iki kapalı ambulansla
kaçtı. Kaçaklar çok sakindi. Şiddetli yağmurlar
sonucunda yollar bozulmuştu ve yolculuk
oldukça uzun sürdü. Herhangi bir olay meydana
gelmedi, fakat her türlü olasılığa karşı tüm
önlemler alınmıştı.
Padişah, gemiye binmeden önce. tahttan
çekilmediğini açıkladı. Türkiye'deki İngiliz
Kuvvetleri'nin komutanı sultanın emirlerini
yerine getirdi ve ona ingiliz savaş gemisi
Malaga'ya kadar eşlik etti. Sultan burada Amiral
Sir O. Brock ve geçici komiser M. Henderson
tarafından karşılandı. Bu kişiler sultanın
isteklerini kral V. George'a aktardılar.
Hicaz Kralı Sultanı Mekke'ye
Sığınmaya Davet Ediyor
Kahire'den Morning Star'a şu haber iletildi: El
Mukaddem gazetesinin Cidde'deki muhabirine
göre, Hicaz Emiri Hüseyin iyi bir biçimde konuk
edileceği güvencesini verdiği Türk sultanını
Mekke'ye sığınmaya davet etti. Sultanın kaçışı,
öngörülebiiir olsa da. Türk çevrelerde iyi
karşılanmadı. hoş olmayan yorumlara yol açtı.
Halifenin Hıristiyanlann korumasını talep ettiği
kabul edilmek istenmiyor.
Her şey, padişahın çok yakında yola çıkacağını
haber veriyordu. Saraydan gelen sandıklar gün be
gün gemilere yüklenmişti. Sabık (eski) padişahın
kadınlan. çevresindeki pek çok kişi harekete
hazırdı. VI. Mehmet. Kemalistlerin kendisini
yargılamayı düşündüklerinı öğrenınce çılgına
döndü ve Istanbul'u en kısa sürede terk etmek
istediğini General Harrington'a bildirdi.
Paııl Erio
19.11.1922 tarihli Le Journal 'den alınmıştır
Sürecek
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
Hakkını Arayamayan Yargıç...
Yargıçlar. savcılarla ilgili''Ankara Notları "nin genış yan-
kı uyandırdığını öğrenince çok sevindim. Ama, aynca
üzüldüm de. Birderdin büyüğüne parmak bastığım için,
yargıda çalışanlar heyecanlanmışlardı. Birçoğu, 8-22
ekım günleri arasında çıkan sekiz yazıyı çoğaltarak, yar-
gıçlara. savcılara dağıtmışlar. Bu iyi de, ışin üzüldüğüm
yanı, sorunun çözümü için kimsenin kılını kıpırdatmama-
sı. hsan haklanndan yoksun bırakılan bir yargıç nasıl
adalet dağıtabilir? Yargıç, savcı önce kendi hakkını ara-:
yabilmelidir.
Bir Rus atasözü: "Dil, sayn (hasta) dişin çevresinde
oynar" derrniş. Ben de, parmak bastığım konunun ar-
kasını bırakmayacağım.
Manısa'da Bölge Idare Mahkemesi Başkanı Feridun
Tokalp'ten aldığım bir mektubu özetle yayımlamak isti-
yorum. Şöyle diyor Feridun Tokalp:
"Sayın Ekmekçı,
Yazılannızı sürekli ve keyifle okurum. Hele son gün-
lerde sıklaşan yargının sorunlanyla ilgili yazılannızı keyil
almanın yanında sevinçle okumaktayım. Sizi gönülderr
kutluyorum; sağlıklı günlehe dolu uzun ömürier diliyo-
rum. Bu arada gazete kupüherinden oluşturduğum ko-
leksıyonumda muhafaza ettiğim yazılarınızdan
31.3.1988 tarihli ve 'Men Dakka Dukka' başlıklı yazınızı
zaman zaman okuduğumu, özellikle Anadolu'da sıkça,
kullanılan 'Düşüp kalkmayan bir Allah' özdeyişimizi de;
anımsatan birArap atasözünü unutmamamız, örnekal--
mamız gerektiğine içtenlikle inadığımı belirtmelıyım. l
Geleyım sizi rahatsız etmemin nedenine: 17 Ekini,
1996günlü 'Ankara Notlan'ndakiyazınızdayeralan 'Yar-
gıçlar Kurulu yargısal bir kurul gibi görünüyorsa da, ida-
rı bir yönü de vardır1
tümcenizle ilgili görûşümü sunmak
istiyorum izninizle...
Hâkım ve savcıların 1960 öncesi dönemde ne durum-
da olduklannı anımsarsınız. Nitekim birkaç gün önce
yargının sorunlinna değindiğiniz ayn biryazınızda rah-
metli Inönü'nün 'hâkim teminatfna verdiği önemden-
söz etmıştıniz. Hâkim teminatı 1961 Anayasası'yla sağ-
lanmış; adli yargıda görevli meslek mensuplannın özlük
işleri hakkında karar verme yetkisi hâkımler için, salt
meslek mensuplanndan oluşan Hâkimler Yüksek Kuru-
lu'na, savcılar için Savcılar Yüksek Kurulu'na tanınmış
ve bu kurullann kararianna karşı ilgililere yargı yoluna
başvuru hakkı verilmişti. Sözü geçen Savcılar Yüksek
Kurulu'nun oluşumu günümüz Hâkımler ve Savcılar
Yüksek Kurulu'nun (HSYK) oluşumuna benzerdi. Ada-
let Bakanı'nın başkanlığında, müsteşan ve üç Yargıtay-
üyesinden oluşurdu... Ne varkianayasanın dava hakkı-
nı bahşeden 137 ve 144. maddelerı kurallan 20.9.1971
günlü 1488 sayılı yasa ile değiştırilerek anılan kurullann
kararianna karşı ilgililerin yargı yoluna başvurmalan ön-
lenmişti. Bunun üzerine açılan dava sonunda Anayasa-
Mahkemesi, 21.4.1977günlü 15916 sayılı Resmi Gaze-
te 'de yayımlanan 27.1.1977 tarih ve 4 sayılı karanyla anı-
lan yasanın ınsan haklanna, hukuk devleti ve eşitlik ilke-
lenne aykınlğından bahısle iptaline hükmetmişti.
Yüksek mahkeme aynı karannda Yüksek Hâkimler
Kurulu 'nun idari bir organ, karahannın da idari karar ol-
duğunu; böylece kuruluşun yüksek dereceli hâkimler-
den oluşmasının, karariannın yargı denetimi dışında bı-
rakılmasını gerektirmeyeceğini açıkça vurgulamıştır.
Bildiğıniz gibi 1982 Anayasası 159. maddesinde ad-
li ve idari yargı hâkım ve savcılannın özlük ışlenyle ilgili
karar verme yetkisını Hâkımler ve Savcılar Yüksek Ku-
rulu 'na tanımış ve kurul kararlanna karşı yargı yoluna
başvurma hakkını vermemiştır. Şu hale göre, hâkım ve
savcılar on dörtyıldan beri 'insan haklarına, hukuk dev-
leti ve eşitlik Hkelerine' aykınlığı Yüksek Mahkeme'ce
belirlenmiş benzeri kurallar nedeniyle özlük haklanna
yönelik HSYK tarafından verilen karariara karşı dava aç-
ma hakkından yoksundurlar. ÇYargılayanlara da Yargı
Yolu Açılmalf. F.T. Cumhuriyet, 8.11.1993) Bu durum-
da olan hâkim ve savcının bağımsızlığından, teminatlı ol-
duğundan söz etmek mümkün müdür? Üzerinde önem-
le dunılması gereken konu bu olmalıdır! Sorunun çözü-
mü için anayasanın 36. maddesiyle de çelişen 159.
maddesi kuralının değiştirilmesidır.
Sevgi ve saygı ile." ;
•••
TÜYAP Kitap Şenliği istanbuî 'da sürüyor. 10 kasım pa-
zar gününe dek sürecek. ilk üç günü katılamadım. Ya-
rın, saat 14.00'te "B" salonunda üst kattı 15. sokakta
"Ümit Yayıncılık"ta, "Çatıklılar", "Vlkiyle Kuyruğu"\\e
öbür kitaplanmı imzalayacağım.
5 kasım salı günü ise Ismail Gülgeç le birlikte "B" sa-
lonunda, giriş katında krtaplanmızı imzalayacağız. istan-
buî TÜYAP'ta okurlar, ilk kez "Domuzuna Yazılar"\a ta-
nışacaklar. "Domuzuna Yazılar'ın çizgilerini İsmail Gül-
geç çizdi. iyi çizdi! Avrupa'da İsmail'in domuz karikatür-
lerini görenler bayıldılar. ismail'in yeri darmış ama, biraz
sıkışırsak, Mahmırt Makal da bizimle birlikte olabilecek.
ismet Paşa, "En çok sevdiğim en küçük torunum-
dur"derö\. Ben yapıtlanmın bırini öbüründen ayırmam ya,
en yenisi galiba daha çekıci oluyor. Son kitabım, "Eylül
Vazv/a/y" istanburdaokurlatanısacak. Kızgın 12 Eylül'ün
yazılan. "Güldikeni Yayınlan" arasında çıktı. Güldikeni Ya-
yınları'nı Ankara'da Mustafa Beyköylü yönetiyor. (An-
kara'dakı adresi, Bayındır Sokak 14/17. Telefon: 431 87
52, faks: 43515 46) Mahmut Makal'ın "Anımsı, Acımsı"
yapıtını çıkardı, AJi Yüce'nin "Şeytanıstan"ın yeni bas-
kısını "Güldikeni" üstlendi. "Eylül Yazılan"n\ yetiştirmek
için şenliğe, çok uğraştı. Mahmut Makal, Feyzullah Er-
tuğrul kitabın düzeltmelerini yaptılar.
Göbegimi anam kesmiş olmalı; ben de kendi göbe-
ğimı kendim kesmeyi öğrendim. Anam öyle derdi:
- Oğlum, tuttuğun ele ise, öğrendiğin kendine!
B U L M A C A SEDAT YAŞAYA\
1 2 3 4 5 6 7 8 9SOLDA1N SAĞA:
1/ Alevı ve Bekta-
şiler'de dedelere
yapılan yardım,
verilen para ya da
hediye. 2/ Bir de- 3
ğiş tokuşta üste ve- .
rilen para... Öldü-
riicü bir hastalık. 5
3/ XVII. yüzyılda
yaşamış ünlü Os- °
manlı tarihçisi... j
Hava basıncı biri-
mi.4/"YaRabhe- 8
le - - - ağnlanm g
durdu dıyordum"
(Yahya Kemal)... Sodyu-
mun simgesı. S'Birerkeğin
kansı sağken ya da öldük-
ten sonra baldızıy la ev len-
mesi.ö/Bırgıda maddesi... 3
Eski dılde bal. 7/ Yapma- 4
cıklı davranış... Herkesin c
gözü önünde yapılan. 8/
Emile Zola'nın bir roma-
nı... Öz olmayan. 9/ Doni- 7
zetti Paşa'nın besteledigi, 8
1828-1839 yıllan arasında g
Osmanlı devletinin resmi
marşı.
YLKARIDAN AŞAĞIYA: 1/Işyeri olarak kullanılan birkaç
katlı yapı... Bir ışe gönlü olma. 2/Yünden dövülerek yapı-
lan kalın \e kaba kumaş... Bıtkılerde gaz alışvenşine yara-
yan aralıklar. 3/ Ağır bir yükü kaldırmak için kullanılan ay-
gıt... Polonya halkından olan kımse. 4/Gemılerde oda... Bın
metrenın kısa yazılışı. 5/Tırsi balığına verilen bir başkaad.
6/ "Levazım" sözcüğünün kısa yazılışı... Başlangıç müzıği.
7/Eski dildedudak... İslam'da bir mezhepmensubu. 8/Yur-
dumuzda tunstık bir göl... C'flemeli bir çalgı. 9/At üretilen
çıftlik... Sahip. malık.