Catalog

j-IO KASIM 1996 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER DSP'nin kuruluş _yıldönümü • ANKARA (ANKA) - — DSP'nin II "ınci kuruluş yıldönümü 14 kasımda Divarbakır'da Genel Başkan Bülent Ece\it'in de 4atı!acağı bır toplantıyla kutlanacak. DSP Genel —Başkanı Bülent Ecevit. 14 --.kasımda öncelikle ^iyarbakır il kongresine katılacak. öğleden sonra da )SP Dıvarbakıril _örgütünün düzenledigi _Joplantıda konuşacak. Türkiye genehndeki parti ~~jirgütlerinin de aynı gün ' Atatürk anıtlannı zıyaret " ^ederek kuruluş " yıldönümünü kutlayacaklan tıildirildi Parti içi demokrasi • İstanbul Haber Senisi - - f H P İstanbul Milletvekili • JErcan Karakaş. İstanbul _ Üniversitesi Iktisat Fakültesi Mezunlan , Derneği'nin (1FMC) dün , -Taksim'deki merkez binada düzenledığı "Meclis'te nasıl temsıl ediliyoruz? Partiler ıçi demokrasi" konulu toplantıva katıldı. Toplantıda konuşan Karakaş, Türkiye "de parti içi demokrasinin henüz oluşturulamadığını belirterek. bunun siyasi tıkanıklıklannın aşılamamasının önündeki en önemli engellerden biri foldueunu kavdetti. Gül ile Özal görüştü • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-RP'lı De\let Bakanı Abdullah Gül. 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal ile dün bırarava geldi. Görüşmenin Özaî tarafından talep edildiğini belirten Gül. "•Görüşme son derece vararlı oldu" demeklevetindi. Söz konusu görüşme, Gül'ün "gelişmekte olan Müslüman ülkeler arasında -oluşturulmasına yönelik -ölarak Sheraton Oteli'nde yapılan toplantının ardından gerçekleştirildi. Yuvalara dini eğîtim isteği • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu)-Sosyal HizmetJer ve Çocuk Esirgeme Genel '"Müdürlüğü. Kadın ve Sosyal Hizmetler Müsteşarlığı. Köy Hizmetleri Genel * Müdürlüğü. Tapu \e JCadastro Genel Müdürlügü İle Gençlik ve Spor Genel Müdürlügü bütçeleri TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildi Görüşmelerde RP Batman Millervekili Alaartin Sever Aydın. dini eğitim almayan gençlerin. terörist. anarşist. uvuşturuaı bağımlısı oîduğunu ileri sürerek. •"Ağaç vaşken eğilir. o •nedenle çocuk yuvalannda da manevı. dini eğitim verilmelidir" görüşünü sa\undu >Afiş' davası kararı bozuldu • ANKARA (AA) Yargıtay. Murat Karayalçın'ın, 1994yılında \apilamayan milletvekilliği ara seçimleri döneminde Adıyaman'da kullanılmak üzere bastırdığı bazı •afişîerle kişilik haklanna .hakaret ettiği gerekçesi>le .Melih Gökçek hakkında -açtığı 2 milyar lıralık manevi tazminat davasını reddeden yerel mahkeme -karannı bozdu. Yargıtay 4. .Hukuk Daıresi. davada ;mane\i zarann jgiderilmesine yönelik ıjştemin bulunduğunu jjelirterek "Manevi zarar. ^işilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Davanın dayanağı ilgili yasalar çerçevesinde .belirlenen kişisel çıkarlar, kilik haklarıdır" denildi. Verso'ya saldırı • AİNKARA (Cumhuriyet -Biirosu) - ANAP Genel -Başkanı Mesut Yılmaz'ın 4anışmanı ve \'erso Araştırmalar AŞ'nin sahibi -Erhan Göksel'in -Ankara'daki bürosuna kimlıği belirsiz 3 kişi -saldırıda bulundu. Edinilen Jjilgiye göre önceki gün sabah saatlerinde gerçekleşen olayda, yüzü iar maskeli saldırganlar. bürodakı eşyalan dağıttılar. Olay hakkında bilgi veren £rhan Göksel. îaldırganların. büroda bulunan Filiz Sayılgan adlı ^ekreterın boynunu kablo iie sıkarak bayılttıklannı ve iendisini daha sonra büroya gelen komşu esnafın uvandırdıöın? sövledi. Yeni İçişleri Bakanı Meral Akşener, bunalıma neden olan dış gezi onayını verecek 'Iibya imzası' atıhyorANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Elazığ Millenekili Mehmet Ağar'ın İçişleri Bakanlığı döneminde hükümet bunalımına neden olan Libya gezisine ilişkin kararnamenin Meral Akşener tarafından imzalanması bekleniyor. Gezi kararnamesinin imzalanması, RP kanadının bu bunalıma bağlı olarak beklettiği TRT Genel Müdürlügü atamasını da gündeme getirecek. Libya lideri Muammer Kaddafi'nin Türk hükümeti ve orduvu "Kürtleri katletmekle" suçlaması nedenıyle Başbakan Necmettin Erbakan'ın Afrika gezisine itiraz eden Ağar'ın istifası, kararname bunalımını giderdi. Erbakan'ın rahatsızlığı Meral Akşener'in Libya gezısini de kapsayan kararnameyi imzalamasının ardından. uluslararası anlaşmalar ile Başbakanlık tezkeresinin TBMM'ye sunulacağı belirtildi. Hükümetin RP kanadının imzalanmasını Libya kararnamesine bagladığı TRT Genel Müdürlügü sorununun yine de DYP'nin beklentisi biçiminde çözülmeyeceğine dikkat çekildi. Başbakan Necmetin Erbakan'ın TRT Genel Müdürlügü adavlan arasında RP'li isimlere ver verilmemesıne yönelik tepkisinı sürdürdüğü \e gelecek günlerde Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'e. bu konuda yeni bir öneride bulunacağı kaydedildi. RP kurmaylarının, RTÜK tarafından • Susurluk kazasından sonra istifa etmek zorunda kalan eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar'ın imzalamadığı ErbakarTın olaylı Libya gezisine ilişkin kararname bunalımı çözülüyor. Yeni İçişleri Bakanı Meral Akşener'in kararnameyi imzalamasıyla RP'nin bir koz olarak beklettiği TRT Genel Müdürlügü ataması da gündeme gelecek. Erbakan'ın, TRT Genel Müdürlügü adayları arasında RP'li isimlere yer verilmemesine yönelik tepkisini sürdürdüğü belirtiliyor. belirlenen ve DYP'ye vakın ısimlerin yer aldığı üç adaydan birinin adaylıktan geri çekilmesi vönünde çaba gösterdiğı öârenildi. TRT konusunda hükümetin RP kanadı adına ilişkileri yürüten Devlet Bakanı Abdullah Gül'ün. Başbakan Erbakan'a. RP'nin seçilmesini ıstediği İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Müdürü Şenol Demiröz'ün listeye gimıe >ansı olduğu yolunda telkinde bulunduâu. bu fırsatın kaçınlmadan önce TRT kararnamesinin imzalanmamasını istediği öğrenildi. Taktik savaşına dönen genel müdürlük sorununda RP'nin beklentisinin gerçekleşmesi durumunda RTL'K. çekilen adayın yerıııe >enı bir isim belirlemek için işlemlerini başa döndürecek. Böylece yeni ada> listesine RP'li adayın alınması saölanacak. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Gensoru görüşmelerine katılmayan DYP'li milletvekillerinden savunma isteniyor Aloğlu ve Kamhi'ye son çağrı ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - DYP Grup Yönetim Kurulu (GYK). hükümet hakkında verilen gensoru önergesinin öngörüşmelerine katılmadıklan gerekçesiyle disiplin kuruluna sevk edilmeleri gündemde olan İstanbul millervekılleri Sedat Aloğlu veCefi Kamhi'ye son kez sav unma yapma çağnsında bulundu. DYP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'in "izniyle" yurtdışında görevde olduklan gerekçesiyle savunma yapmaya gelme>en iki millervekili, salı günü yapılacak toplantı>a da gelmezlerse GYK.. gıyaplannda karar verecek. Gensoru önergesinin öngörüşmelerine katılarak hükümet aleyhinde oy kullanan Ayseli Göksoy'u istifaya zorlayan DYP yönetimi. Aloğlu ve Kamhi'ye. neredeyse • DYP Grup Yönetim Kurulu, gensoru öngörüşmelerine katılmadıklan için disiplin kuruluna sevk edilmesi gündemde olan Aloğlu ve Kamhi'ye, savunma yapmaları için son kez çağrı çıkardı. Iki milletvekilinin salı günü yapılacak toplantıya geimemesi durumunda GYK. gıyaplarında karar verecek. "sınırsız hoşgörü" tanıyor. Bu hoşgörünün altında. Çillerin GYK'yi uyarmasının etkisı oîduğuna dikkat çekilirken Kamhi ve Aloğlu da bu rahatlık içınde. "yurtdışı göre\de olduklan" gerekçesi>le savunma yapmaya gitmivor Aloğlu ve Kamhi'nin. yurtdışındaki görevlerinin 9 kasımda bittiğini saptayan G\ K. iki milletvekilını 12 kasımda vapılacak toplantıya çağırdı. DYPgrup yöneticileri. iki millervekilinin savunma yapmaması durumunda, gıyaplarında karar verileceğini behrtirken bu konudakı karann doğrudan Yüksek Ha>si>et Divam'nasevk edilme vönünde olacağına dikkat çektiler. 'Brisa' ödülü Çankaya Köşkü'nde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sabancı Grubu'nun şirketlerinden Brisa'nın aidığı Avnıpa kalite ödülü Çankaya Köşkü'ne yerleştirildi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, ödülün uluslararası alanda dev kuruluşlarla rekabet edileceğinin resmi kanıtı oîduğunu vurgulayarak "Biz çok seyrettik. Artık başkaları da bizi sejTetsin" dedi. Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sakıp Sabancı. ödülü Türklerin başansı olarak değerlendirdi. Çankaya Köşkü Ana Holü'ne konulacak olan Brisa ödüiü için Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, bir tören düzenledi. Tören salonuna Sakıp Sabancı, Giiler Sabancı ve Brisa'nın yöneticileriyle birlikte gelen Demirel, ödülün kendisine verilmesi önerisinin Sakıp Sabancı'dan geldiğini vurguladı. Sabancı, "Bu Türklerin başansıdır" dediği ödülün asıl yerinin Köşk oîduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Demirel'in, verdiği morai desteğiyte yüreklendiklerini kaydeden Sabancı, ödül sayesinde Türkiye'nin Avnıpa*daki kötü imajmın yerini "Türk gibi kaliteli" görüşüne bıraktığını söyledi. Demirel, kalite ödülünün Türkiye'nin sanayi alamnda adım adım ilerlediğinin resmi kanıtı oîduğunu belirtti. Atatürk'ün gelişmişliği sanayiye bağlamasındaki haklılığımn bir kez daha anlaşıldığını kaydeden Demirel. "O'nun da bu ödüüe ne kadar mcnınun olacağını biüyorujn*' diye konuştu. Fabrika kurmanın tek başma bir anlam ifade etmediğine değinen Demirel, şunlan söyledi: ^Türkiye'nin böyie tesisleri vardır. Üikenin karamsarlığa değil, gerçekçtliğe ihtiyacı vardır. Vbksa, başkalan alır gider. Siz sejTedersiniz. Biz çok sevrettik. Artık başkalan da bizi seyretsin. Kendimizi küçük görerek bu ödüUeri alanıav ız." KonuşmaJann ardından yapılan ikram sırasında. Demirel, Sabancı ya "Bana iki açıhş, iki temel atma sözün var. Yerine getir*1 dedi. Ciller 'Mafyaya göz açtırmayız' BEHİCE ÖZDEN YALOVA-DYP Genel Başkanı, Dışişieri Bakanı ve Başbakan YardımcısıTansu Çiller. Yalova'dayaptığı konuşmada ülkede mafyaya. kumara ve kara paray a göz açtırmavacaklannı söyledi. Çiller. İçişleri Bakanlığf na atananMeral .Akşener'e gönderdıği kutlama mesajında da. kamuoyunu meşgul eden "mafya soylentilerTnin. devlete ve hukuk sıstemine duvulan güveni sarsmakta oîduğunu belirterek, "Bu soylentilerin kavnağı ne olursa olsun kısa zamanda kurutulacaktır" dedi. Çiller daha sonra İstanbul a geçerek Irlanda Dışişieri Bakanı ve AB Dönem Başkanı Dick Spring ile görüştü. Partisince \alova Atatürk Araştırma Enstitüsü'nde düzenlenen Marmara Bölgesi'ndekı beledivelerin sorunlanv la ilgili toplantıya katılan Çiller. seçimlerde vurttaşlann kendılerine "Rejim bunalımını benım adıma kapalı kapılar ardında üretmeye kalkmayın' mesajını verdiğini söyledi. Çiller. "devlet-mafya ilişkisi" konusundaki iddialara değinerek şöyle konuştu: "Devlet-malŞa ilişkisi olmaz. Kimse dev let-mafva ilişkisinin oîduğunu iddia etmesin. Ağzına alanlar da bunun ispatlannı ortaya koysunlar. Birlikte mücadele edelim. Bu ülkede mafvava. bu ülkede kara paraya, bu ülkede kumara biz göz açtırmayacağız." İstanbul Haber Serv isımizın haberine göre. Tansu Çiller daha sonra tstanbul'a geçerek İrlanda Dışişieri Bakanı Dıck Spring ile Çırağan Oteli'nde 2.5 saat görüştü. Görüşmeden sonra basın mensuplanna bir açıklama yapan Tansu Çiller. konuk bakan ve beraberindeki he>eti Türkıye'de ağırlamaktan büyük memnunivet duyduğunu belirterek. bu çerçevede özellikle Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyeliği meselesinin bir kez daha ele alındığını söv ledi. Çiller. Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye konusunda söylediklerini bir büv ük haksızlık olarak gördüklerini belirterek. "Dostlanmızın bunu giderici ve imzalanmış olan gümrük birliği (GB) çerçevesinde iiişkilerimizi geliştirici önlemler almasını istiyoruz" dedi. MEDA fonlanndaki açılmayı ıyı bır adım olarak gördüğünü söyleyen Çiller. "Ancak >unan vetosu. diğer bütün meseleleri. Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki bütün meseleleri bloke etmiştir" dedi. IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (a planet.com.tr Yahudi bir işadamının, Sami Manisa'nın oğlu ishak Mani- sa'yı adı pek duyulmamış bir köktendinci terör örgütü. Cey- şullah kaçırdı. Ceyşullah "Alla- hın Askerleri" demek(miş). Ön- ceki gün polis delikanlıyı kur- tardı; "Allahın Askerleri"ri\ de yakaladı. Türkiye'nin yüklü gündemin- de bu haber TV kanallarında dördüncü, beşinci sırada yer alabildi. Gazeteler ilk sayfaları- na bile koymadılar; koyanlarda aşağılarda bir yere yerleştirdi- ler. Olayı en yakından izleyen - galiba- Kanal D idi. Muhabir yakalanan "askerlerden biri"ne ayaküstü de olsa sorular yö- neltti. "Asker""\n ağzı pek sı- kıydı. Muhabir kısa kesik yanıt- larla yetinmek zorunda kaldı. Belki konuşur umuduyla son bir soru yöneltti: - Söylemek istediğiniz baş- ka bir şey var mı? Ceyşullah militanı duraladı. Allahm Laneti-tslamm Hoşgörüsü Hafiften kekeledı: - Söylemek ıstediğim...öeü\. Duraladı ve ekledi: Allahm la- neti Yahudilerin ve Hıristiyanla- rın üstüne olsun,.. Birlikte TV izlediklerimizden biri şaşırdı: -Aha? dedi. Bir öteki boş bulundu: - O ha! dedi. Sonra herkes birbirine baktı: "Allahm laneti Yahudilerin ve Hıristiyanlarm üstüne olsun!.." İlk tepkiniz kendi çevrenizle sınırlanıyor. "Eyvah" dedim. Öyle ya bu hesapça, ilk aşkım. ilk sevdi- ğim, çocukluğum, Yahudi kızı Klara gitti. Küçük kardeşi. zümrüt gözlü Meri gitti. Baba- ları Yeşua Amca gitti... 1971'nin 12 Mart karanlığında Maltepe Askeri Cezaevi'ne herkes çiçek getirirken kasa- larla taze soğan, yeşil biber, maydanoz. kabak, domates taşıyan Ermeni bilgesi Kara- bet Amcam da gitti. Delikanlı- lığımın süsü. Kurtuluşlu fettan Rum dilberi Tasula da gitti. Ey- vah, yaşamının on yılını Tu- nus'ta ve Büyük Sahra'da çok yoksul ve çok Müslüman halk- lara adamış, Alman Protestan papazı Lüdervvald bile gitti. 0 gitti, bu gitti derken yeryü- zündeki insanlann şöyle böyle iki, iki buçuk milyarı gitti. Hep- si lanetli. Ustelik öyle senin be- nim değil. Allah'm laneti. • • • Hayır, tartışmanın konusu yakalanan Ceyşullah militanla- rının çoğunun Millı Gençlik Vakfı üyesi oluşu, bu vakfın ise Refah Partisi'nin gençlik kolu gibi çalıştığı filan değil... Çok üyeli bir örgütün birkaç üyesi- nin. fidye almak amacıyla adam kaçırmak gibi terörist ey- lemlere girişmelerinden Re- fah'a yönelik eleştiri üretmek doğrusu ucuz politika olur. Tartışmanın konusu felsefe- sıyle, ideolojisi (dünya görüşü) ile İslam. Çünkü Müslüman olmayanı "lanetli" sayan bu yargı, TV ek- ranlanndaki o delikanlıyla sınır- h değil. Birsıkıyönetim hapishanesi- nin daracık hücresinde, getiri- len karavananın ekmeğini elle- riyle bölen ben olduğum ve ben "Allahsız komünistin teki" olduğum için ekmek yemeyi reddeden Nurcu hücrearkada- şımdan. Diyarbakır'ın bilmedi- ğim bir semtindeki. kimliğinı bilmeden konuştuğum Hizbul- lah militanına: Refahlı Beyoğlu Belediyesi'nindüzenlediği "fe- tih şenlikleri"r\de, halkı mikro- fondan coşturmakla görevli "ajitatör"öen Beyazıt Ca- mii'ndeki cuma namazını siya- sal bir gösteriye dönüştürmek isteyen militanlara kadar geniş bir yelpazede bu ideolojik çiz- giyi ve bu keskin yargıyı hep gözleyegeldik. O yüzden soru haklıdır, yerin- dedir ve önemlidir: Yeryüzün- deki Hıristiyan ve Yahudileri, is- lam inancına göre Allah lanet- lemiş midir? Sorunun yanıtının "evet" ya da "hayır" oluşunun sonuçları var: Yanıt "evet"se Islamcı birgü- cün siyasal iktidarı kan veölüm demektir. Yanıt "hayır"sa o de- likanlının ve sayılarının çok, pek çok oîduğunu bildiğim başka "delikanlılarm" böyle bir yargı- ya sahip olmalarının feisefi ve ideolojik temelleri nereden kay- naklanıyor? Şunu birtartışsak mı? POLİTtKA GUNLUĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Sesler ve Küller... Birçocuktuo... Gözlerinde tarifsiz sıkıntılar vardı. Gözlerinde bir başka anlam... Onu televizyon ekranlarında gösterdiler sık sık. İki parmağıyla zafer işareti yapıyordu. Kalabalıkların ortasında yüzünü kırmızı bir bezle gizliyordu... 0 çocuğu, o çocukları meydanlarda tanıyalı yıllar olmuştu. Karadeniz'de fındık, çay mitinglerinde; Ege'de üzüm, tütün mitinglerinde, o yıllar yüzlerini kırmızı bez parçasıyla saklamazlardı. Yıllar geçti, o 17-18 yaşlanndaki çocuklar büyüdü çoktan. 50'li yaşlanna merdiven dayadılar. Kimileri- nin sapsarı saçları, mavi gözleri beyazın orta yerin- de seslere, küllere karıştı. Bilmem o çocuklan en güzel Behçet Aysan mı an- lattı? "Ipince ipekten gece hışırtısı yırtılır gibi çalıyor sessizliğin kampanası dışanda afiş asıyor çocuklar uzaktan silah sesleri geliyor kal diyor, bir kadın sesi- gitme kal, ve patlamaya hazııianıyor leylaklar... Kalbimde." Yüzyıldır ülkemizde güzel bir gelecek için seslere ve küllere, zincirlere ve ölümlere, bütün acılara gö- ğüs geren çocuklar yine bir televizyon kanalında be- ni hüzün yüklü bir yolculuğa çıkarıyor... Tüm aşklara meydan okuyorum inatla, kapanmış bir sürgüyü açmaya çalışıyorum... Hapishanelerden gelen mektupları okuyor, kulak- lan sağır eden çığlıklan duyuyor, gözü yaşlı anne- leri. babaları, kardeşleri bir başka zaman tünelinde görür gibi oluyorum... Ben o çocuğu, o çocuklan çok iyi tanıyorum... Diyorum ki: "puslu birgündü, yıldönümü Nagazaki'nin ve taşıyordum yanımda tıp kitaplarıyla radyoaktivite'yı, genişletiyordum gülüşünü güzelim bir kız çocuğunun sanşın, gözleri çimen yeşili bu çocuk da ölebilirdi kalırdı sadece yeşil bir çuhada kırmızı kan Izleri. • • • Gökyüzünün gölgesinde bir genç kız coplara kar- şı koruyor kendini... Bir delikanlı tekmeleniyor. sonra kaldırım kenarına yüzükoyun yatınlıp bırakılıyor... Yerlerde sürükleniyor çocuklar. otobüslere bindi- rilip götürülüyor... 0 gece çocuklar gözaltında sorgulanıyor. Artvinli Nuray belki evlerinin içindeki paslı tenekelerdeki fes- leğenleri düşünüyor... Bir polis memuru sorgularken Nuray'ı, alaycı bir bakış fırlatıyor: "Karadeniz'den PKK'Iİ mi çıkarkızzilli!.." Dışanda yoğun bir sis var ama görülmüyor... Nuray, Ahmet ve diğerieri... Uğur, Can, Zübeyde, Salih, Aslı ve polisler... Büyüyen bir sessizlikten kimse haberdar değil... Ama ben o çocukları tanıyorum. Gözlerindeki ya- şamın ağır çizgisini dün de gördüm bugün de gö- rüyorum... Kırıkyıldızlarınarasındankırıkacılarıtopluyorum... Bu saatlerde martılardönüyor, yorgun denizler ye- ni düşler kurmaya hazırlanıyor... BenseThtayo De Mello'nın birşiirini mınldanıyo- rum: "Bu yasaya göre yasaklanmıştır özgürlük sözcüğünü kullanmak, ağzın aldatıcı pisliğinden ve sözcüklerden kaldınlacaktır. Bu yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte diri ve saydam bir şey olacaktır özgürlük ateş gibi, ırmak gibi, bir buğday tanesi gibi ve insan yüreğine yerleşecektir." • • • Birçocuktu o... Ben o çocuğu, o çocuklan tanıyorum... Bizler ne verdik onlara. bizler hiç dinledik mi onla- rı, çözüm aradık mı sorunlarına? Karadeniz'de, Ege'de tanıdım onlan yıllar önce... Onlarla beraber büyüdük, onlarla birlikte sevdik... Sevdayı o yıllarda tanıdık, kuytu köşelerde seviş- tik... Pablo Neruda'dan şiirlerokuduk, Cesare Pava- se'y'e tanıştık, meydanlarda halkımızfa birlikte çoğal- dık... Yerde çiçek, gökte yıldızdık. Bir gün darmaduman olduk... Televizyon ekranında zafer işareti yapan çocuk, umudun umutsuzluğa dönüşeceğini biliyor muydu? O şiirlerie dolu olan bir yüreğin içinde yaşamı sevi- yor muydu? Sorular giderek çoğalmaya başladı... Balkona çıktım. göğe baktım ama yıldızlar yok- tu, yerdeki çiçekler koparılmıştı... Kahroldum!.. Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya «•/ Planet.com. TR Cumhuriyet Kitap Kulübü İ İTÜYAP 15. İSTANBUL KİTAP FUARI'NDA IMZA GUNU 10 Kasım Pazar(Bugün) HJKMET ÇETİNKAYA TÜYAP KİTAP FUARI Saat: 14.00 Stand No:A 85-86(Alt kat) Tüyap Sergi Sarayı Tepebaşı/İstanbul