23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet •ntivaz Sahibi: Ecrin Nadi Gene! ^ı'avın Yonetmenı Orhan Erinç 9 Genel \ avın Koordınatoaı Hikmet Çetin- ka\a # Vazuşlerı Müdurlerı İbrahim Nıldız. DinçTavanç (Sorumlu) • Ha- ber Merkezı Mudurü HakanKara#Gor- >e] Yonermen Fikret Eser Dı^ Habcrler Şinasi Danışoğlu 9 Ktihbarat Cengte ^ ıldırım • fcUınomı Biilent Kızanlık 9 Kultur Handan Şenköken 9 Spor Abdülkadir ^ ücelman 9 Makaleler Sami Karaören 9 Duzeltme Vbdullah >. azıcı 9 Fotoerat" Erdoğan Köseoğlu 9 Bılgı-Belge Edibe Suğra 9 Yurt Hjberlen Mehmet Faraç \a>ınKumlu İlhanSelçukıBaskan). Orhan Erinç. Oktaj Kurtböke. HiknıetÇetinka>a.ŞükranSoner, Ergun Balcı. Dinç Ta> anç. İbrahim •S ıldız, Orhan Bursalı. Mustafa Bafba>. Hakan Kara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balba> 9 HaberMuduru Doğan Akm Atanırk Bul\ an No 125. Kat 4. Bakdnlıklar-Ankara Tcl 4195U20 (" hat). Fakb 419502"' 9 Izmır TemsılciM Serdar Kızık, H Zı\a Bl\ \İ52 S 2 3 Tel 4411220. Faks 44191 P 9 Adana Temsılcısı Çetin Mgenoğlu. inönuCd 119S N'oi Kat l.Tel 3522550. Faks 35225^0 Muessese Mudurü Erol Erkut 9 Koordınator \hmet Korulsan 9 Muhasebe Biilent Vener 9 İdare Hüscyin Gürer 9 tşletme Önder Çelik 9 Bılgı-Ulem Nail tnal 9 Bı!gısavarSıstem:Mürii\et Çiler MEDYA C: • 1 onelım Kunılu Başkanı - Genel Mudur Gülbin Erduran 9 Koordınator Reha Işıtman 9 Gene! Mudur Yardımcısı Mine Akdağ Tel 514 IT 53 - 51395M>-^n»<J6(^6i.Faks 5138463 ^ a«fnlt-\aB \e Basan: > cnı Itır Hjbe Tur.cfiıCKİ ^ 4UağJİoç_---UU Aıansı Basın \e >'a> ıncılık ^ Ş »t"PK 246 K u p M fe! 10 2! 21 5! 2 05 05 (20 hat I Fak* (0 212)513 85 95 10K.ASIM 1996 Imsak: 5 Güneş:6.39 Öğle: 11 55 tkindi. 14.33 Akşanr Î6 58 Yatsı: 18.20 Yjrtdışı yükssk lisans sınavı • ANKARA (Cumhjriyet İBwo<u)- Mıllı Eğıtirr B,karılığı ve > ükseköçretim ikırunları tarafından «öfretsm elemanı ve uman pesonel vetıştırılmes açın yuidşına lisansüstü öğ'-enım görmek üzer: gcbdtnlecek adavlan beirlemeve yönelik snıa\ OLSt. Ankara'da yapüdı. Öfrercı Seçme\e YeHestırme Merkezı CÖsYM) larafından geçelleştırılen sınav.îözel %esa\ısal bölümden o uşan yeenek testı şeklınde uvıuhndı. Toplam bıı 717 ad?ın başuıruda buhnduğu sırav >onucunda 7^'sı YÖK. 50>"ü Mıllı Egitım Bacarlığı kontenjanırdan olnak üzere 57" ada> a gönderılecev. 25 yıllık mavi yılculuk • ANT\LYA (AA)-Kent yaamının stresinden »ıklarak yatlarnla ma. 1 sulırdj gezmeye karar veıen -\lman Gertharct çıftı. yarlanna ıkiz kızları ıle «cecli \e köpeklerini ıla- ak 25 yıl sürecek hr Jütvaturunaçıktı. "Cla-mans'ten sonra »eUıklenAntalva'da 1998 y ılı Mart ay 1 sonuna kidar talıcak olan Gerthard' ıılesı. daha sonra fCa-adenizı gezecek. Dk/anuslara açılacak cift. l\§iT ülkeieri de görecek. 3erthardt çıfti. dünyayı lezdıkten sonra belkı 20 yıl >onra tekrar Antalya'yi gelebıleceklerını sö>lediler. Kamu personeli sınavı • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Kamu persor.elı yabancı dıl se\ ıye tespıt sınavı bugün yapılacak. Öğrencı Seçme ve Yerleştırme Merkezi IÖSYM) Başkanlığı'ndan \enlen bılgıye göre sınava vabaneı dıîtazmınatından yararlanmak \e özel hızmet tazminatını arttırmak isteyen kamu \e teknık personel ıle doçentlik. doktora sanatta yeterlilik \e yurtdışına İisansüstü öğrenım görmek üzere gönderilecek adaylar katılacak. Lille kentinde düzenlenen festi\al programında modern dans gösterileri önemli bir yer tutuyor. Bunlardan biri olan "Cennete Hoşgeldin" de izleyiciden bü> ük ilgi gören gösteriler arasında >er alıyor. Amerika '96 doludizgin Fransa'nın Lille kentinde düzenlenen festival, cazıyla, danslarıyla, sineması ve fotoğraflanyla Amerika'nın kokusunu Avrupa'ya taşıyor GÖNÜL DÖN.MEZ - COLIN Bourbon Sokagı, buram buram caz kokar. Çocuklar. sabah okula gıderken geleneksel ezgılerle oyalanan yaşlı çalgıcıları duyar, okul dönuşü cenaze törenlerine. göstenlere hazırlanan caz gruplannı dinleyerek büyürler Ne\v Orleans caz kulüplerine beklenmedık bir anda VV'ynton y a da Delfayo Marsalis'in. Terrance Blanchar'ın uf raması çok olağandır. Caz tutkusunu böyle bir ortamda büyümeye borçlu olan Kerrnit Rufllns. Little Freddie King gıbi artık sanatını kanıtlamı^ müzisyenler. gospel. blues derken karaderili Amerikalılann müziğınden ılham alarak yetışmış. Derek Martin. Tori, Joniece Jamison. Amerika '96 Festi\ali kapsamında Fransız kenti Lille'e Mıssısıppı'nin kokusunu getıren sanatçılardan birkaçı bunlar. Bir ay süren bu 'kent festivali' geçen yıl olduğu gibi bu y ıl da birleşık devletleri konu alıyor. \alnız bu yıl güneydeyiz. Alabamalı kör kardeşler. Dirfy Dozen Brass Band gibi gruplann yanı sıra Elisa Monte dans topluluğu içine bir tutam rock da kanşmış. blues \e baladlarıy la Cajun'lann (yüzyıllar önce Fransa'dan kalkıp K.anada"ya ve oradan da Nevv Orleans"a gelen \e şımdiye dek kültürlennı korumaya çalışan bir grup) destanını anlatıyor Tennessee Dans Tıyatrosu. modern dansa güneyın kendıne özgü gizemını katıyor. Yorgana yeni işlev Örneğin 'Ön Balkon": Flannery O'Connor, Tennessee \\ illiams gibi güneyli yazarların bir portre galerısi; *\organ'geleneksel \organ dizaynını bir koreografi harıtası gıbi kullanarak sanatsal öğelerin yanı sıra kültürel önemını dc \urguluyor. Sonra filmler \ar "İhtiras Tramvayı'nda Brando'şu unutabilir miyiz? Ya çılgın Blanche, VKien Leigh'ı' "Damdaki Kedi'de tutkular burgacında kaybolan Elizabeth Taylorıle Pauî\ewman'ın . çaresizlığını? İguanaGeceieri'nin gızemıni? Yaşamı da en az yapıtlan kadar acı dolu Tennessee Williams"ı? Düşlerden uyandırmak isteyen bır ba^ka dü^. Kennedv King-Bir Amerikan Diişü. Altmışlı yıllar ABD tarihıni çızmekle kalmayıp dünya tarihıni de etkıleyen ve ikisinın de vaşamlan katlıamla sonuçlanan John Fitzgerald Kennedy ıle Martin Luther King'ı adım adım ızlemı^ ıkı fotografçıdan (Jacques Lowe ıle Benedict - Fernandez) her birinin ardında şimdi tarıhe mal olmu^ bir öy ku yatan tbtoğraflar. Cartier-Bresson'un fotoğraflan bir döneme tanıklık ediyor sinsi bir bakış LİLLE (Cumhuriyet)- "Altmışlı yetmişli yıllar Amerikası'nın panltoı bol- dıT dıyor .Arthur Miller. "Kırkların da öyle. O>sa Henri Cartier-Bresson.fo- toğraflannda açıkça toplu- mun bu panlnnın ardında- ki özüne ulaşmay ı amaçla- dı ve temelde trajik bir gö- riişe sahip olduğundan iz- lediği çöküşe, acılara tüm duygusallığı ile tepki gös- terdi. Bu fotoğraflann ar- dındaki irici giiçlerden en azından biri. bir önbilidir. Kendi kıtasını ve tüm in- sanlığı, geleeeğin bir kii- me. kuüanılmış. yitirilmiş insanlar veonlaruı boş ma- butlanndan. deli divane ol- dukları makinelerinden başka bir şey olmadığı ko- nusunda uvarma amacı ta- şır. İnsanlık. bir kez daha yapım-tüketim sincap ka- fesinden daha başka bir şey tarafından heyecanla- nıp. evrenin ortasında avakta durabilmeyi bece- remediği sürece bu böyle- dir." Gerçekie iç içe Fransa'nın kuzey mer- kezi Lille kentinde bır ay süren Lille Festivali kap- samında sergilenen bu fo- tograflar. 1947-1974 yılla- nnı ıçeriyor **Kimi ke>if için kinıi de ısmarlama çe- kilmişti" diyor Cartier- Bresson. "'Şimdiye dek eanlı kal- malannın nedeni dikiz a>- nasından çekilmeyip ger- çekie iç içeolmalandır. \'t- ne de tüm bu göz kırpma- lar. biraçıdan tarihteki yer- lerine oturtulmalıdır. Bu nedenle tarihler ilginçtir. Herhangi bir bildirim vok. bir şeyi kanıtlamaya, gör- meve, duymaya çalışmı- vorum. Beklenmedikle karşı karşıya kalan göz ka- rar \eriyor her şeye. Bu fotoğrafların, günümüz Amerikasr> la bağlantısı- nı soruyorlar bana sık sık. Tek diyebileceğim şey dondurulmuş her anın öüinısüzhiğü ve bu nedenlegeç- mişine otdugu kadar bugüne ve gele- cegine de ait olduğudur." Fildişı Kıvılan'ndan Hındistan, Çin. Endonezya ve Küba'ya dek gezıp gör- Lille kentindeki sergide iinlü fotoğraf sanatçısı Henri Cartier-Bresson'un (solda) 1947-1974yıl- lan arasında çektiği fotoğraflar yer alıyor. fşte Bresson'un gözünden \ev\ Ybrk 1947. dügü. ya^adığı.kültürvegelenekleri- nı öliimsüzle>tırdiöı ülkelerın arasına 1968 yılında -TürkiyeYlen İzJenim- ler" adlı bır kıtap ile Türkiye'yi de katmışolan Henri Cartier-Bresson'un bır alav da belıjesel fılmı \ardır. Bır ara Jean Renoir'in asistanı olarak da çalışmıştır 1974'teRobertCapavedi- ğerleriyle Magnum Ajansı'nı kurmuş. 1974'ten bu yana fotoğraf sanatçılığın- dan uzak durup kendinı yalnızca di- zayn çalışmalanna adamıştır. Bugün 10 Kasım EFENDİLER... HEPİNİZ MEBUS OLABİLİRSİNİZ, VEKİL OLABİLİRSİNİZ, BAŞVEKİL OLABİLİRSİNİZ, HATTA REİSİCUMHUR OLABİLİRSİNİZ. AMA ASLA SANATKÂR OLAMAZSINIZ. M. K. ATATÜRK Bozulanlar Türk tiyatrosu ile ilgili yazdıklarıma. Erbakan Hoca ile ilgili söylediklerime bozulanları duydukça, yazdıklarım hedefine ulaşmaya başhyor diye seviniyorum. Çünkü ben herkesi mutlu etmek için neden yazacak mışım?.. Bozulanlar, neden bozulduklarını bir süzgeçten geçirsinler. Daha çok bozulacaklar o zaman. SAK ÜSTÜNDE MÜJDATGEZEN Türk tiyatrosu Devlet konservatuvarlarında eğıtım gören genç arkadaşlar, benim Batı tiyatrosu düşmanı olduğum düşüncesine kapılmışlar. Bır kere şunu lyi ayırt etmek gerekır. Ben Batı eğitımi gördüm konservatuvarda, bu bır, ikincisi; benim okulumda benım dışımdaki tüm hocalar Batı eğitımi hocasıdır. Sanatta maaş garantılen; araştırmayı, gelişmeyı önleyici Rıfat llgaz TÜYAP Kitap Fuan'nda Rıfat llgaz Hoca'nın oğlu Aydın'a rastladım. Rıfat llgaz'la tanışıklığım Aziz Ağabey'den eskidir. 1966 yılında Ulvi Uraz Tiyatrosu'nda "Hababam Sınıfı" oynarken, tanışmıştık. Aydın babasının tüm eserlerini yeniden basarak Rıfat Hoca'yı yaşatıyor. Ama iyi düşünürsek, bir "Hababam Sınıfı'nın yazarı" zaten kolay kolay unutulmaz. Rıfat llgaz, şair, yazar, mizahçı yönüyle uzun yıllar Türk edebıyatında yer alacaktır. O'nu saygıyla anıyorum. Sevgili Aydın... Aziz Nesin'ı sık sık yazmamın nedenine geiince. Sen bilıyorsun. Böyle dönemlerde daha da sık anmamız gereken bıriydi... Ekran gaflaN Pazar'lık ve cfuvarlık sözler: 6 kasım çarşamba ana haber bülteninde Reha Muhtar, muhabiri Suat Yılmaz'la konuşuyor. Anı anına size konuşmayı aktarıyorum: MUHTAR: Kaç öğrenci katıldı gösterıye? YILMA2: Beş yüz, altı yüz civarında. MUHTAR: Tutuklanan öğrencileri almak için kaç otobüs gelmişti? YILMA2: Yırmı otobüs. MUHTAR: Kaç öğrenci tutuklandı? YILMAZ: Beş yüz. MUHTAR: Peki otobüslere sığdı mı bu beş yüz öğrenci? YILMA2: Sığdı, çünkü bir otobüse 100-150 öğrenci koydular. Haydaaaa... Ya sayı saymasını bilmıyorsunuz ya da neyse... Eğer bir otobüse yüz öğrenci koydularsa zaten beş otobüs yeterli demektir. Artık yirmi otobüse sığdı mı diye sorulur mu yahu... Temel vejetaryen olmuş. ilk kurban bayramında ağaç kesmiş... etkenlerdır. Istisnalar dışında. Bız bu tuzaklara düşmeden, görüp, yaşayıp, bildiklerimizi buradan tartışmaya açacağımızı yinelemekte yarar görüyoruz. Gerçekleri anlatıyorum sızlere. Gerçek ürkütür. Ama ürkmeyin. Biraz görmeye çalışın. Bizim tiyatromuz. bizim gençlerimizle kurulacak. Bunu el birliği ile yapacağız. Dığerleri ıse, diğerlen olarak kalacak. Umur Bugay Bizimkiler, Yazlıkçılar gibi dizılere imzasını atan benim bu güzel dostum geçen gece Perapalas'ta yenı dızısınin tanıtımını yaptı. "Oğlum Adam Olacak" dizisinde kimler yok?.. Savaş Dinçel, Cihat Tamer, Zihni Göktay ve şu anda adlarını anımsayamadığım hepsı birbirinden değerli oyuncular ve bunları aynı ekipte toplayan Umur Bugay.. Yıl 1968. Umur, Kurtiz, Aydın Engin, Tuncer Necmioğlu ve ben. bir tiyatro kumyoruz: "Halk Oyuncuları." Tiyatro salonumuzu yakıyorlar, bızı tutukluyorlar. taşlıyorlar... Ne günlerdi. Ve o günlerde Umur turnelerde benım oda arkadaşımdı. Böylesine tatlı bir adam görmedim yaşamımda. Zeki, üretken, sağlam, adam.. Adam işte canım... Tanıtım gecesinde Umur bır konuşma yaptı. "Oğlum Adam Olacak..." diye sözegirdiğinde çok esprilı bır arkadaş "Önce sen kendın adam ol" diye bır sıcaklık, yaptı. Umur da gayet rahat, "Ben adam oldum" dedi... Umur, ben seni tanıdığım günden beri sen adamsın... Canım kardeşim. dızin çok başarılı olacak. interstar ızleyıcılerı bayılacaklar. Yolun açık olsun... Hepinizin, tüm diziye emek verenierin... Duygu Mandanın yuvası... Ankara'dan Hürdoğan Aydoğan bana uzun bir mektup yazmış. Bir şüre önce, "Manda yuva yapmış söğüt dalına" türküsünü yazmıştım... Uzun uzun. bu türkünün anlamını anlatıyor bu okurum. Buna benzer bir mektup daha almış ve yanıtlamıştım. Kendine göre, mandanın söğüt dalına yuva yapabıleceğini çünkü dalların dereye sarktığını söylüyor, sinek kaptı ıse. sınek ısırdı demektır, diyor. Peki bu türkünün bir de ikinci kıtası var. Bana şunu da açıklayıverın de, siz sağ ben selamet aklanalım: Öküzüm torbadan düştü, gördün mü? Aydoğan, "Torbadan düşmek, artıkyem yememek anlamındadır" diyor... Sayın Aydoğan, istanbul Üniversıtesı Halk Müzıği hocası, MSM Halk Müziği Bölüm Başkanı Seha Okuş benim halamdır. Yanı babamın kız kardeşı. Ben türkünün, şarkının içınde büyüdüm. Ne sizin ne başkalannın dediğı gıbi bu türkünün böyle anlamları yoktur. Bu absürd türküler sınıfına girer ve türkü sözlerınde özellikle birinci mısralarda anlam aranmaz. İlk mısralar daıma arkadan gelecek mısraya zemin hazırlar. Onun için bu türküde "Tıridine tıridine tiridine bandım, bedava mı sandın para verdım aldım" sözlerı de anlam taşımaz. Boşuna anlam yüklemeye çalışmayalım. Sevgiyle. Küçücük bir kızdı tanıdığımda. Ablası Selma Ankara (Sonat) ıle konservatuvara gelir giderdı. O da tiyatrocu oldu ve dizilerde filmlerde roller aldı. Gencecik bir kızdı. Geçen hafta ölmüş. Gencecik. Benım Kurda sormuşlar: "Neden boynun kalın?" diye. "Sigara içmem ondan" demiş. gözümde hâlâ konservatuvara ablasıyla gelip giden o küçücük Duygu gibiydi... Ne denir bilmiyorum ama tıp bu deli hastalığı ne zaman çözümleyecek, merak ediyorum. Rahat uyu Duygu. Çok genç gittin. Batanay jübilesi Cumhuriyet devrinde yetışen en büyük tambur ustası Ercüment Batanay bu akşam Cemal Reşit Rey Salonu'nda 53. sanat yılını kutluyor. Safiye Ayla Atatürk'ün sevdiği şarkıları seslendirirken, Batanay'ın yıllar boyu eşlik ettiği Türk müziği solistleri de sahne alacaklar. Biletler CRR gişelerinde. Kutlu olsun Ercüment Ağabey. Hukukumuz... Devlet içinde çete olması artık kanıksandı. Her geçen gün bir yenisiyle tanışıyoruz. Fakat hukuk sistemimiz bu konuda elı kolu bağlı. bir şey yapamıyor. Ama bunu dile getiren bir yazar veya gazeteci için dava açma yetkısi var savcılarımızın. Biz buna Türk hukuk sistemi diyoruz... Kaç kez yargılandığımı anımsamıyorum ama hepsınde de böyle bir acayiplik olduğu hatırımda. Tıpkı Çetin Altan'ınkinde de olduğu gıbi. Pazarın fıkrası... Temel doktora dert yanıyormuş: - Doktor bey, on dakikada bır karnıma ağrı giriyor, yarım saat sürüyor. Aslı Mektup arkadaşım Aslı gene "Yorgun Insantn Yasası "ndan göndermiş: Dinlenen birini görünce otur ona yardım et. Onu seviyorum Genç yazar arkadaşım Fatih Erdoğan, "Onu Seviyorum" adlı çocuk kıtabını sıkıştırdı elıme. İçinde öylesine güzel bölümler vardı ki, sizlere kısacık bir alıntı yapmadan geçemedim: "Onu seviyorum" diye çığlık atmak istiyorum ama ya babam duyar da kızarsa? Başı önünde dalgın daigın biberleri suluyor... Ne yapmalıyım. Evleri bizim evin arkasında... Hangimizin çocukluk aşkı olmadı?.. Bu kitap çocukluk aşklannı anlatıyor. Okudukça o günlere gidiyor insan. Boyut Boyut Yayınları "Yunus Emre Oyun Yarışması "nda büyük ödülü kazanan oyunu basacak. Ne güzel. Tiyatro yayını yaparak yaşayan bir yayınevini kutlamak gerek. Okuyun: Hepımüz Lazük (Talat Halman) Bilgi. Izleyin: Olacak O Kadar Televızyonu (Levent). Sevin: Siyah-beyaz filmler. Okur Mektupları Sevgili okurlarım... Ziverbey Durağı No: 48 Kadıköy-lstanbul veya Kadıköy-lstanbul adresine gönderdiğiniz mektuplar elime daha çabuk ulaşıyor. Oysa Cumhuriyet gazetesine gönderilenler. oldukça geç elime geçiyor. Mersin'den Ülkü Özoral. Bandırma'dan İbrahim Ozan, Denizli'den Evrim Acar, istanbul'dan Binnaz Çalışır, Güzelcehisar llköğretim Okulu Müdürlüğü, Süleyman Öztürk, Remzi Kitabevı. Zeynep Aşkan, G. Ayral, Mehmet Kayhan, Ankara'dan Başak Aydın, llker Pak, Ismail B. Ağlagül, M. Can, Samsun'dan Fazilet Kargı, Mersin'den Kübra Kargı, Bursa'dan Oğuz Gemalmaz, Tekirdağ'dan İsmet Yolmaz, Manisa'dan Fahrettin Kabukçu, Düzce'den N. Baykul, Muhsin Civelek, Cavit Vardar, Suudi Arabistan'dan Hüseyin Demirel... Mektuplarınızı gazeteye göndermiş olduğunuzdan ancak elime şimdi geçebildi. Ben uzun süre İstanbul dışında bulunduğumdan da. bu gecikmeler oldu. Sandy Ermeni asıllı bir Türk vatandaşı bana bir üzüntülü mektup yollamış. Bakırköy'de bale kursu açmak için başvurmuş ve kursuna kendi adı olan Sandy Bale Kursu ismini vermek istemiş. Milli Eğitim Bakanlığı kabul etmemiş. O da adını "Baykuş" olarak değiştirmiş, kabul edilmış. "Madem adımı kabul etmediler ben de adımı Baykuş olarak değiştireceğim" diyor. Bence hiç değiştirme Sandy, asıl Baykuş onlar. Biliyorsun uğursuz hayvandır. Ama senın kursuna uğur getirmesinı dilerim. Çünkü hayvanın uğursuzu olmaz. Insanın olur. Onlar da -C- sana çatmış. Geçmiş olsun. Bana gelen kitaplar: : Akrebın Kuyruğundan Damıtılmış Yeşil Şiırler ;• (Ertuğrul Mim Kemal), Kitaplı Bir Parti Üstüne Araştırma (Tanju Cılızoğlu), Fatmagül (Öyküler), itin Biri-Cinnetim Cennetimdir-Ve Tanrı Ağladı (Bülent Akyürek), Mezartaşı Esprileri (Adnan Ersan), Düşünden Düşüne (Ahmet Arslan), Hayat Üstüne Çok Hoş Bir Kitap (Mustafa Giingör), Taşlar Başlar (Osman Çalışkan), Göç Türküsü-Üşüyen Sıcak Düşlerim (Ali F. Bilir), Yıldırım Bölge Kadınlar , Koğuşu (Sevgi Soysal), Yürümek (Sevgi Soysal), Hepimüz Lazük (Talat Halman), Veysel Çavuş (Memduh Şevket Esendal), Türk Devrim Tarıhi (Şerafettin Turan), Istanköyaltı Bodrum (Selçuk Erez), Ölümü Bekleyen Kent (Yıldırım Keskin), Sakızlı Koy Kumpanyası ve Rakıntılar (Ergun Sav), Beyaz Savaş (Çağn Erhan), Lacuvert Mayolu Kaz (Hüsnü A. Göksel) Dergiler: Mum/Aylık Tiyatro Seçkisi/MK- Gençlik Sanat-Cumhuriyet Dostları Organı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear