Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
'1 (CASIM1996OJMA CUMHURİYET SAYFA
TELEVIZYON 17
6
Süper Baba'lı günler
Dizi film. uzun br aradaı sonra veniden at\'de.
T\ Servisi - Dizi film
"Süper Baba", uzun bir >az
tatilinden sonra veniden
ekranda. Senaryosunu Sulhi
Dölek ile Muharrem
Buhara'nın yazdığı.
yapımcılığını \e başrol
oyunculuğunu Şe\ket
Altuğ'un üstlendiği dizinin
vönetmenliğini bu bölümden
itibaren Orhan Oğuz
vapacak. Bılindıği gibi,
"Süper Baba"nın son
bölümünde silahlar
patlamıştı. Bubölümde
düğüm çözülecek \ e
çatışmada "kimin ölüp
kimin kaldığı" ortava
çıkacak. Dizide Şevket
Altuğ'un yanı sıra Şe\\al
Sam Tekin, Metin Çekmez.
Sünıer Tilmaç. İhsan
Devrim. Avtaç Yörükaslan
rol alıyor (an: 21.00).
TRT2 20.30 EKRANSEPETÎ
Erkek
berberler
TV Senisi - ¥
Stüdyo
İstanbuT'Ln bu haftakı
konugu yavıncı A» dın II-
gazolacak. 15. TLYAPls-
tanbul Kitap Fuarı üzenne
• yapılacak sc> leşınn ardın-
dan Istanbu. kentııin tari-
hinde erkek berber en n se-
yir defterinın incdendiği
bir bölüm yayımrjnacak.
Sunuculuğunu O>a Bir-
gürün üstlendiği pogram-
da "izlenimcilik" olarak
adlandırılanakımııı önder-
lerınden ressam Mo-
net'nin yaşamöv kisü. tab-
lolarından gorüntüerle su-
nulu\or.
KanalE 22.35
Bütçe
tartışılıyor
T\' Servisi - N'ahit Du-
ru'nıın sunduğu "7. Kul-
\ar"da ••1997 Vılı Büt-
çesi" tartışılacak. Progra-
ma ANAP Lşak mlletve-
kili Yıldırım Aktürk.
DSP Ankara millct\ekili
Hikmet Uluğdağ. CHP
Istanbul milletvekili AN
TopuzileDYPveRP'den
birer yetkili konuk olarak
katılacaklar.
TY Servisi - Telev iz-
vonlarımız son zamanlar-
da "sürpriz"lere merak
sardı: "Bu hafta sürpriz
bir konuğumuz \ar. Çok
önemli bir zat. Kim oldu-
ğunu sö\lemeyiz. İzlevin
görün...", "Bu hafta
sürpriz birinin kirli ça-
maşırlarım orta>a döke-
ceğiz. Cumau izle\in."
Tüketim toplumunun
ürünü olan özel T\ ler için
en büvük tehlike yenilik
yapamamaktır. Tüketim
toplumundaki
TV ızlevicisi,
hiç bir malı (ya-
ni programı)
uzun süreyle tü-
ketmez (vani iz-
lemez). Sürekli
yenilik talep
eder. Sadık izle-
yici di\e bir şey
yoktur. Izle>ici çabuk be-
ğenir. ama çabuk da sıkılır
\e unutur.
Batı'da ticarı televiz-
yonlar bu sorunu büyük
vatmmlarla çözüyor. Dur-
madan yaptıkları yenilik-
lerle ızleyıcıyi ekran başın-
da tutuyorlar. Bu konuda
parasal avantajlannı ve iyi
yetişmiş insan kaynaklan-
nı kullanıyorlar. Ülkemiz-
dekı tıcari telev ızvonlar ise
çok kısa bir geçmişe sahip
olmalanna karşın. Batı'da-
ki kadar büyük parasal ve
insan kaynağına sahip ol-
Sürpriz
değil
yenilik
yapın
madıklan ıçın şımdiden es-
kımiş programlar ve yüz-
lerle dolmuş durumda. Ye
görünen o ki ekranlarımız
bunlara daha uzun süre
"mahkûm"" kalacak. An-
cak artık biz de bir tüketim
toplumu olduk. İnsanımız
ekrandaki eskilerden sıkıl-
dı. Değişik programlar \e
>üzler göımek istivor. Bu
durumun farkında olan.
buna karşın farklı şeyler
yapmakta zorlanan kanal-
lar ise işi şimdilik küçük
kurnazlıklarla
idare edivorlar.
Son zamanlann
modası "sürp-
rizler" de iştebu
kumazlığın ürü-
nü. Telev ızyon-
lar. artık izlevici-
lerin ılgısınemaz-
har olamavan es-
ki yüzlerin sunduğu eski-
miş programlarını "sürp-
rizler"îe satmaya çalışı-
yorlar.
Aslında televizyoncu-
lukta "sürprizlere"e ver
olmamalı. Telev izyon iz-
leyicısi. bütün programla-
rın içeriğinden haberdar
olup ızleyeceği programın
tercihini yapma hakkına
sahiptir. Sonradan "fos"
çıkan "sürprizlerle" izle-
yici en çok bir kez aldatı-
İır. Televizvonlarımızı
"sürpriz" değil. yenilik
yapmaya davet ediyoruz.
T
Boğa güreşine meraklı bir gencin Meksika'da geçen öyküsü anlatılıyor
Matador yönetmenden
MIRATOZER
"Matador ve Hanıme-
fendi". Meksika'da geçen
bir öykü getirecek bızlere...
Burada boğa güreşine me-
raklı bir gencin bu "spor"u
öğrenmesinin övküsünü iz-
leyeceğiz. Ancak genç adam
bu eğitimi sırasında hiç iste-
mediğı halde ünlü bir mata-
dorun ölümüne neden ola-
cak. Ye bu ola\ onun yaşa-
mını derinden etkilevecek..
Filmin yönetmeni Budd
Boetticher. Hollyvvood'un
ayrıksı ve alabildiğıne kışı-
sel yönetmenlerınden biri.
1916'da doğmuş. çok genç
>aşta boğa güreşine merak
sarmış ve Meksika'va gide-
rek birkaç vıl matadorluk
öğrenmış. Ye sonra filmle-
riııde de bu dünyava geri
dönmüş. Bu akşam izleyece-
ğımız fllnı. büyük ölçüde öz-
vaşamsal bir öyküvü anlatı-
yor.
Boetticher. matadorluk
deneyimlerinden sonra
Hollyvvood'agelır. Yeönce
1941'de çekilen ünlü boğa
güreşi drami "Blood and
Sand-Kanlı Meydan"ıçin
danışmanlık yapar. Sonra
yavaş yav aş sinemada v erle-
şir. Değişik konularda film-
lerden sonra ilk kez 1950'de
"Matador \e Hanımefen-
di" ile gençlığinin tutkusu
olan boğa güreşine değınir.
Ünlü yönetmen John
Ford. bu filmin konusunu^
çok beğenir v e çekım bittık-
ten sonra kurgusuvla ılgile-
nir. Ancak Ford'un ilgisi fil-
min çekimıne ve gösterilme-
sine yardımcı oldu> sa da fil-
min tam 35 dakikasının ke-
silmesiyle sonuçlanır. Ve fil-
min 87 dakikalık bir kopva-
sı gösterime gırer. Kesilen
bölümler. özellikle genç
Amerikalının matadorluk
öğrendiğı vebelgesel kıvamı
taşıyan bölümlerdir. Bu bö-
lümler. John Ford'un beğe-
nisine aykın düşmüş olabi-
lır. ama fılme büyük bir ger-
çeklik duygusu veren bö-
lümler olduğu tartışılmaz.
Nevarki önemli fılmleriçın
zaman zaman yapıldığı gıbı
bu film de çok yakın zaman-
da elden geçirilerek bu kesi-
len bölümler eklendı v e film
sınema tarihi ıçinde "lanet-
li film" kategorisine gır-
mekten kurtularak ilk veasıl
bütünlügüne kav uştu. Bu ak-
şam. olasılıkla filmin
"uzun" versivonunu ızle-
veceğiz. Zamanında Budd
Boetticher v e Ra\ Nazarro-
imzalı övkiisünün Oscar'a
aday olduğunu da hatırlata-
rak kaçırmamanızı önerıvo-
cgr TRT3 10.00/22.45
Matador ve Hanımefendi - The Bullfighter and
the Lady / Yönetmen: Budd Boetticher/
Senaryo: James Edvvard Grant / Görüntü:
Jack Draper / Müzik: Victor Young /
Oyuncular: Robert Stack, Gilbert Roland,
Joy Page, Katy Jurado, Virginia Grey, John
Hubbard /1950 ABD yapımı, 87
(ya da 124) dakika.
En i>i film. yönetmen \e vardınıcı erkek ovuncu dallarında Oscar'a aday gösteri-
len 'Şike'. 'Forrest Gump' rüzgârına karşı duramadı.
Televizyonun Urliyüzü
TV Serv isi - Aktör-yönet-
men Robert Redford'un ba-
şarılı yönetmenlıklerinden
birını daha bevazperdede so-
mutlaştıran "Şike", Rie-
hard Good«in'in 1988de
yayımlanan "Remembe-
ring America" adlı kitabın-
da yer alan gerçek bir olay-
dan yola çıkıyor.
1950"lerde telev ızyondaki
yarışma programlarının sayı-
sı 4ü'a ulaşmış. rating savaş-
lan hızlanmava başlamıştı. O
yıllarda yaşanan bir skanda-
İa değinen kıtap. 1990'larda-
ki medva savaşlanna nasıl
gelındığini gösteren ılginç
bir örnek v e Redford ıçin de
ıv ı bir fırsattı. O da bu fırsa-
tı kaçırmadı ve ilgi çekici bir
vapıt kovduortaya.
Bu ilgi çekici filmin öykü-
sü şöv le gelişıyor... Telev iz-
vonlar. kozları olan varışma
CINE 5 20.50
Şike - Quiz Show /
Yönetmen: Robert
Redford / Oyuncular:
John Turturro,
Ralph Fiennes, Rob
Morrow, Paul
Scofield, David
Paymer, Christopher
McDonald/1994
ABD yapımı,
130 dakika.
programları ile bov göster-
mektedırler. Bunlardan en
popülerı NBC tarafından \a-
vımlanan "Tvtent> One-
V irmi Bir"dır. Her progra-
mı önde götüren Herbie
Stempel(Turturro). yarış-
manın şampiyonudur ama
tatmin edici bir fiziğe sahip
değildir. Üstelik Yahudidir
de! Bunun üzerine ekrana
yakı^ır bir "Süper Ameri-
kalı"aranır ve bulunur.
Charles Van Doren (Fien-
nes). hem yakışıklı. hem kül-
türlü. hem de iyı aıle çocuğu-
dur. Iş, Stemperden kunul-
maya kalmıştır. Bu da hileli
bir yarışma ile halledilir ve
"süper" Amerikalı kahra-
man halıne gelır Derken bir
müfettiş devreye girer ve
olay tüm açıklığıyia ortaya
çıkar...
"Şike". telev ızyonun gö-
rünmeyen. farklı yüzlerıne
dikkat çeken ılgıve değer bir
Robert Redford fılmi. En iyi
film. yönetmen ve yardımcı
erkek oyuncu "(Paul Scofi-
eld) dallarında Oscar'a aday
gösterılen. ancak "Forrest
Gump" rüzgârına karşı du-
ramayan bu önemli yapıtı
görmemiş olanların izleme-
sinde sonsuz vararlar var.
MERCEKLE BAKINCA
>L\HMLT T. ÖrVGÖREN
Deviren ile Devrilen...
Televizyonlarda Evren ile Demirelı yan yana.
neredeyse el ele göreli epeyce oldu. ama bu konu-
ya değınmeye ancak fırsat bulabildım. Evren. as-
keri darbenin cumhurbaşkanlığına oturttuğu bir as-
ker. Demirel ise olaylar öyle gerektirdiği ıçin cum-
hurbaşkanı. Gerçi her ikisinin cumhurbaşkanlığı
koltuğuna oturmasında bırer seçim rol oynadı. Bi-
rincisi, darbegölgesinde yapılan seçimle işbaşına
geldi. ikincisi ise Özal'ın beklenmeyen ölümü so-
nucunda... Ama işte ortada birer seçim var.
Birı ötekıni alaşağı etmiş 12 Eylül'de. Ötekı de bu-
na karşın, "Nerede kalmıştık" diyerek yenıden gö-
reve dönmüş. Biri şimdı Marmarıs'te yan gelmiş ya-
tıyor, öteki de giderek kötüye giden ülkenin duru-
munu babalık sözlerle kurtarmaya çalışıyor.
Derken biri, adına ılkokul yaptırıyor ve törenle
açıyor. Ötekı de bu törene katılıyor ve okul yaptı-
ranı övüyor. Bu durumu yadırgayanlar oluyor ya da
her ikisini de bu davranışlarından ötürü göklere çı-
karanlar... Sanki Aziz Nesin'lik bir güldürü oynan-
makta...
' 'Şu ünlü imam-hatıp okullarının açılmasına yıllar-
ca önce kim gözyumdu?" diye sorsanız, acaba bu
iki cumhurbaşkanından hangısi alınır? Ya da (ışte
gerçek araştırmacı gazetecilik) sevgili Uğur Mum-
cu'nun kalemine dayanarak ötekının Rabıta ılişki-
sini gündeme getirsenız, yüzü kızarır mı? Tüm bun-
lar ve daha başka sorunlar unutulmuş, deviren ile
devrilen televizyon ekranlannda birbirlerini kollu-
yorlar. Her şey geride kaldı, her şey geçtı, kardeş-
lik ve banş önemlidir dercesine...
Oysa geçmişteki hataların, göz yummaların. de-
mokratikleşmeyi baltalamanın. sömürünün, kokuş-
muşluğun sorumluları bir araya gelmeyecek de
kimler gelecek? Deviren ile devrilenin amaçlan de-
ğişik görünümlerle ortada dolaşıyor olsa da aynı
sonucu elde etmek için uğraşmadılar mı? Aynı so-
nuca hizmet etmediler mi?
Bu birlikteliği hiç yadırgamamak gerekiyor. Bu
birliktelikten kardeşlik ve banş beklemenın de hiç
yararı yok. Işte Türkiye! Aynı sorunlar, aynı yoksul-
luk, aynı sömürü, aynı çözümsüzlük. aynı acı gö-
rünüm... Hem de hepsi daha da derınleşmiş. daha
da kemikleşmiş, daha da umutsuzluk yaratmış...
Üstelik bir başka nokta daha var şimdi. Deviren
ile devrilen artık önemli değil. Bir zamanlar her iki-
sinin çok etkin olduğu dönemlerde attıkları ve atıl-
masına göz yumdukları tohumların yarattığı ortam-
daki yeni kişiler ve yeni sorunlar, içinde bulundu-
ğumuz dönemde çok daha büyük önem taşıyor.
Hatta bizler deviren ile devrilenin attığı tohumlar so-
nucunda bugün büyük tehlikeler yaratan yeni kişı-
lerin ve yeni sorunların hepsıni henüz tanımıyoruz
bile.
Yarın ve özellikle de yeni ve genç kuşaklar he-
nüz bilinmeyen bu kişilerle ve sorunlarla tanıştıkla-
rında apışıp kalacaklar ve çaresızlikten ve umutsuz-
luktan kıvranacaklar. Gelecekteki sorunlarla boğu-
şurken deviren ile devrilen anımsanmayacak belki
de. Çünkü ileride yeni devırenler ile yeni devrilen-
ler ortalıkta cirit atacaklar.
Bereket günümüzde de bu gerçeği görenler ve
direnenler var. Umut onlarda mı?
Okuyunuz: Uğur Mumcu'nun, Onun adına kurul-
muş vakıf tarafından yeniden basılmış tüm kıtap-
larını okuyunuz. Ne demek istedığimı daha iyi an-
larsınız.
KENT HABERLERI
Uyuşturucu kapşıtı gösteri
• İstanbui Haber Str\isi -ion günlerde uvuşturucu
nedeniv le vaşamını yıtırenlenn artmasına bir tepkı de sol
görüşlü hselılerdengeldı. Bir grup lıseli öğrencinin
Beyoğlu'nda. uvuştjrucuva Larşı yapmak ıstedıklerı
yürüyüş. pohs tarafından engellendı. Galatasaray
Postanesi önünde dûn yoğun güvenlık önlemı alan polis.
kitlesel bir vürüvüşbekledi. \ncak belırlenen saatte
postane önüne gelen 5 kışi. " Uyuşturucu değil. özgürlük
isti>oruz" şeklinde slogan atarak vürümek istedı. Bu
sırada. gösterıcılerın çevresiri saran güvenlık güçlerı
gözaltına aldıkları 5 kışıv ı m.nibüse bindirdı.
Öğrencinin işkence iddiası
• İstanbui Haber Servisi -
Marmara Cniversitesi'nde
gözaltına alındıktan sonra
Içerenköv Terörle Mücadele
Şubesi'ne götürülen Teknık
Eğıtım Fakültesi şon sınıf
öğrencısı Bülent Özpolat'ın
çenesinın gördüğü işkence
sonucu kırıldığı ılerı sürüldü.
\dli Tıp Kurumu'ndan 25 günlük
i} göremez raporu alan Özpolat,
kendısıne işkence
yapan polıslere dava açtı.
İki kilo eroin ele geçirildi
• İstanbui Haber Senisi -Istanbul'da, 2 kılogram
eroini pıyasaya sürmek ısteyen 5 kişı vakalandı. İstanbui
Narkotık Şube Müdürlüğü'nden \apilan açıklamava göre
bir ihbarın değerlendırılmesi sonucu. eroin bulundurduğu
anlaşılan Sinan Ergın'in Bağcılar'daki ev ine operasyon
düzenlendı. Ergin'in gözaltına alındığı operasvonda. evin
kömürlüğüne gızlenmış olarak 2 kılogram eroin ele
geçirildi. Bu sanıgın verdığı bilgilenn değerlendinlmesi
sonucu. uvuşturucu maddenın sahıbı olduğu belırlenen
Abdullah ve oğlu Nurcihan Polat ile bu sanıklara
uvuşturucunun pazarlanmasında yardımcı olan E\üp
Sunbut \e Ilhan Ergın de yakalanarak gözaltına alındı.
Beşli aşı Türkiye'de
• İstanbui Haber Servisi - Pasteur Merıeux Serum ve
Aşı Sanavu tarafından geliştırilen ve çocukluk
hastalıklannın tedavısınde kullanılan aşıların
kombınasvonundan oluşan dünvanın ilk beşlı aşısı
Pentact-Hib ile Tertract-Hıb. Conrad Otel'de dün
düzenlenen bir toplantı ile tanıtıldı. Toplantıda. ABD'lı
Prof. Dr. Mıchael Decker ve Israıllı Prof. Dr. Ron Dagan.
aşıların dünvadakı uygulamaları ve sonuçlan hakkında
bilgi verdiler.
Eğitim muhabirleri toplantısı
• İstanbui Haber Servisi - Türkiye Gazetecıler
Cemıyetı Eğitim ve Sağlık Muhabirleri Derneği ve
tstanbul Tabıp OdaM. bu a\ 4. kez bir arava gelivor.
Toplantıda. »ağlıkla ılgılı gazete kupürlerı 12başlık <
altında avrılıp değerlendırilecek. Toplantıda a\rıca. sağlık
haberlerının konulara göre istatistikı dökümü yapılıp,
|daha sonrakı çalışmalarda hekımler ve basın
mensuplannın v ararlanabıleceğı bir kav nak
oluşturulacak.
Uzunköppü'de uzlaşma
• İstanbui Haber Servisi - Lzunköprü'den Buzcular
işyerlennde ışverenın. işçilerın iş akitlerını feshettıklenni
açıklaması>la başlavan gergınlık. ışverenın geri
çekılmesıvle ^ona erdı. L'zunköprü K.avmakamlığf nın
devreye gırmesı>le sendika ve ışveren vetkılılerınin
yaptığı görüşme sonucunda imzalanan protokolle,
Buzcular işyerlerının yenıden çalışmaya başlaması, iş
lakitlerinin feshi işleminin geri alınması kararlaştırıldı.
Öğretim üyelerinin düzenlediği panelde eğitimde araştırma performansı tartışıldı
6
Araştırınaya önem verflnıiyor'
tstanbul Haber Servisi - İstanbui Cniversı-
tesi öğretim üyesi Prof. Dr. Özdemir İlter eği-
timınyüzde0.3'ününaraştırmayaaynldığınıbe-
lırterek, günde 6-7 saatıni "robot gibi çalışa-
rak" harcayan öğretim üyesinin. araştırma per-
fonnansının düşük olacağını söyledi.
Üniversite Öğretim Üvelerı Demeği'nce dü-
zenlenen "Üni\ersitelerimizin Araştırma Per-
formansı ve Araştırmamn Desteklenmesi"
konulu panelde konuşan İstanbui Ünıversitesi
öğretim üyesı Prof.Dr. Özdemir İlter. Türkiye'de
kişi başına düşen eğitim harcamasının 25 dolar
olduğunu belirterek. Gayn Safı Milli Hasıla'nın
> üzde 1.7'sınin eğitıme. v üzde 0.3'ünün de araş-
tırmava avrıldığını söyledi.
Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prot. Dr.
Hamit Fişek ise Türkive'de sos\al bilimlere ay-
rılan kaynağın. fen bilimlerine ayrılandan az ol-
duğuna dikkat çekerek, bu durumun bilimin ko-
lektitlığine avkırı olduğunu sövledi. Bılımsel
araştınna yapan kuruluşlara dev letin kaynak sağ-
lamasının. dev lete kontrol v etkiM v ermemesi ge-
rektığini söyleven Fışek. "Si\asi amaçlı dağı-
tılan araştırma parasından hayır beklemek
janlıştır" dedı.
Ibtanbul Teknık Ünıversitesi öğretim üvesi
Prof. Dr. Vusuf Yağcı i>e bılımsel araştırmamn.
eğitimden danışmanlığa kadar her alanda gerek-
li olduğunu belirterek. Türkıvenın araştırma per-
formansı açısından ı\ i bir \ olda olmasına karşın
istenen düzevde olmadığını ka\detti. Bılimsel
araştırmamn gelişmesinde uvgun araştınna orta-
mı varatacak insan unsurunun önemine değinen
Yağcı. başarılı öğretim üv elerinin Türkiye dışın-
daki bilimsel sistemlerde vetiştiklerini sövledi.
Üniversıte Öğretim Cveleri Derneği Başkanı
Burhan Şenatalar. "profesörlüğe yükseltil-
menin kadro koşuluna bağlı olmaktan çıka-
rılmasıjla" ilgılıtasarının.doçentlik göreviyap-
mamış kışilerın profesörolnıalarını sağlayacağı-
nı söyledi. Tasanvla üniversite dışından gelen.
para peşınde koşmuş kişilerin profesörlüğe hak
kazanacağını kaydeden Şenatalar. bunun bilim-
sel özerkliğe aykın olduğunu bıldırdı. Prof. Şe-
natalar. şövle devam ettı:
"Akademik unvanların üniversite tarafın-
dan belirlenmesi gerekir. Dolavısıvla parla-
mentonun bu konudaki girişimi yasaya dö-
nüştürmemesigerektiğineinannoruz. TLBİ-
TAK Bilim Kurulu'na atama vetkisinin Baş-
bakan'a v erilmesiyle ilgili çalışmalar da bilim-
sel özerkliğe avkırıdır. Bugünkü hükümetin
başındaki iki kişinin de üniversiteden gelmiş
olmaları hazindir. Profesör olmuş kişiler bu-
nu yaparlarsa. askerlikten veva tapu müdür-
lüğünden gelmiş kişilerin çok daha ağırını
vapmaları da doğal olur."
S.Urfa'dan başlayacak
GAP bölgesi
ağaçlandınlıyor
İstanbui Haber Ser\ isi - Çevre v e Kültür
Değerlerını Koruma ve Tanıtma V'akfı (ÇE-
KÜL) ile Orman Bakanlığı'mn 1992 \ ılından
beri sürdürdükleri çabalara. 10 kasımda
GAP'ta başlatılacak ağaçlandııma çalışma-
larıyla venı bir boyut ekleniyor.
ÇEKLL Yönetım Kurulu Başkanı Prof.
Dr. Metin Sözen'ın verdığı bılgıyegöre Ata-
türk'ün ölüm yıldönümünde başlavacak
olan ağaçlandııma çalışmaları. Ş. Lrfa'dan
başla\arak tüm GAP bölgesıne \avılacak.
Prof. Dr. Sözen. "GAP 7 Ağaç Ormanla-
rı" adı verilen projenın. vurttaşları. ulusla-
rarası kurum. kuruluş ve kı^ılerı GAP'ta bu-
luşturmak \ e ağaç diken herkesi GAP'ın bu-
günü ve geleceğıne katmak amacını taşıdığı-
nıkavdenı. Prof. Dr. Sözen. "Enerji vesuv-
Ia birlikte dikilen her ağaç. iklimin değiş-
mesine. erozvonun önlenmesine. bir daha
>erine konulamaz nitelikteki kültürel mi-
rasın korunmasına. veııi \e çağdaş örgiit-
lenmelere neden olacaktır" dedı.
GAP ıçın duvarlı ınsanların çoğalması.
doğru ve kalıcı projelerle buluşmalarının
çevre ve kültür öncelikli bir gündemin oluş-
masını sağlavacağını. bölgenın nitelikli tanı-
tımını da berabennde getıreceğinı belirten
Prof. Dr. Sözen. ^unlan sövledı:
"Her yıl bir bire>in tükettiği yedi ağa-
cın tekrar toprakla buluşturulmasıyla
başlav an, giderek 7 binlere dönüşerek bü-
> üv en bu sürekli katılıma dav alı girişimin.
kamu-vercl-sivil bütünleşmesinin ulusal
bir seferberliğe dönüşmesi için GAP"ın
varlığı büyük bir şanstır. L lusıımu/un bu
büyük şansı çe\resel ve kültürel kinıliğin
korunmasına dönüştürmesi ise Türkiye
için olduğu kadar dünya için de biiv ük bir
vol olacaktır."
i ı ı İstanhul'un en seçkin semtlerinden Flor\a'da da kaçak inşaat
j'3. t l ü y JJvllll \apılı\or. Bakırköv Btledivtsi. Horva'nın 5 avrı verinde vapı-
mı süren inşaatların kaçak kısımlarını vıktı. Bakırköv Bcledivtsi Başkan Vardımcısı Kadir
Aksu. inşaatların ruhsatlı ve planlı olduğunu. ancak projelere uygun yapılmadığını belirte-
rek, "Bazıları fazla kat çıkmış, bazıları ise inşaat taban alanını büyütmüş" dedi. Sezai Be-
yaz, Mutlu İnşaat. Yehbi Öztürk, Ali Gül. Hüsevin Uslu'ya ait inşaatlara kaçak kısımları
için ayrıca 1 milvar 575 milvon lira para cezası verildi. (Fotoğraf: MEHMET DEMtRKAYA)
Balta ailesi öldürüleceklerini söylemişlerdi
PKK itirafçılanndan ölüm pususu
ALPERTLRGLT
PKK itırafçıları tarafından tehdit edildiğini açık-
lavan Diyarbakırlı Balta ailesi ciddiye alınmayın-
ca aile reisı Fettah Balta önccki gün öldürüldü. Ai-
le üveleri. 6 ay önce İHD İstanbui Şubesı'nde ba-
sın açıklaması vaparak katıl itirafçıların adlarını
kamuoyunaduyurmuştu. Edınilen bilgivegöre. Di-
yarbakırın Lice ilçesıne bağlı Dolunav Kövü'nde
2 PKK'liviöldüren itirafçılarFaruk Tekin ve Ab-
dülkadir Bingöl, "5 kişi\i öldürdük" diyerek
güvenlik güçlerinden para istedi. Aynı köyde otu-
ran Balta ailesi ise itirafçılann kendilerim öldüre-
ceklerini öne sürerek 14 Nı^an 1996 tarıhinde
İHD'ye başvurdu. İHD'de açıklama yapan Fatma
Balta ile Şahin Balta. itirafçıların peşlerinde ol-
duklannı belırterek kamuoyundan yardım istedı.
Bu olavdan tam altı a\ sonra Balta aılesının re-
isi Fettah Balta. Div arbakır Balıkçılar semtinde pu-
suya düşürüldü. Tekin ve Bingöl tarafından kurşıın
v ağmuruna tutulan Fettah Balta sırtından ve başın-
dan aldığı kurşunlarla havatını kavbetti.
Alibeyköy
tşbitiren'e yine
yargı yolu göründü
HL'LVA TOPCU
Gazeteci Metin Gökte-
pe'nin gözaltında dövüle-
rek öldürülmesine neden
olduğu iddiasıyla Aydın
Ağır Ceza Nlahkeme-
si'nde yargılanan eski
Bayrampaşa Çevik Kuv-
vet Müdürü Mehmet İşbi-
tiren'e yine yargı \ olu gö-
ründü. Eyüp Cumhuriyet
Savcısı Cafer Koman. in-
tihar girişiminde bulunan
20 yaşındaki Birav Kur-
şun'u bir buçuk saat kara-
kolda bekleterek ölümüne
neden olduğunu öne sür-
düğü Mehmet tşbitiren ile
4 polis arkadaşı ile ilgili
hazırladığı dosvası "lü-
zum-u muhakeme" (yar-
gılamanın gerekliliği) ka-
rarı verılmesı ıstemıyle ll
İdare Kurulu'na gönderdi.
Göktepe'nin ölümüne
neden olduğu öne sürülen
Mehmet Işbitiren'in. ge-
çen yıl görev yaptığı Ali-
beyköy Polis Karako-
lu'nda bir genç kızın ölü-
müne neden olduğu öne
sürülüyor. İşbitiren'in ölü-
müne neden olduğu iddia
edilen 20 \aşındaki Birav
Kurşun. emekli bir başko-
miserin kızı. Genç kızın
annesi Yıldız Çakır. po-
lisler \e doktorlann anla-
tımlanna göre Kurşun'un
ölümü şöyle gerçekleşti:
Birav Kurşun. birlikte
olduğu Bilal Topars-
lan'in kendisi ile evlenme
isteğini reddetmesi üzerine
6 Ekim 1995 tarihinde in-
tihar girişiminde bulunur.
Intihardan pişman olan
Kurşun. Derman Dispan-
seri'ne gider. Buradaki
doktorlar ise Alibeyköy
Polis Karakolu'na haber
vererek genç kızın bir an
önce hastaneye götürül-
mesi gerektiğini belirtirler.
Dört polis memuru tarafın-
dan Mehmet Işbitiren'in
karakol amiri olduğu Ali-
beyköy Polis Karakolu'na
götürülen genç kız burada
kusar ve fenalaşır. İşbiti-
ren görev li memurlara
Kurşun'un karakolun ikin-
ci katına çıkanlması emri-
nı v erir. Kurşun burada bir
buçuk saat bekletilir. Fe-
nalaşır v e otıırduğu sandal-
veden düşer. Burnundan
kan gelir. Bunun üzerine
Mehmet İşbitiren. Kur-
şun'un Hasekı Hastane-
si'ne götiirülmesi enırinı
verir. Ancak Kurşun ha^ta-
nede vaşamını vıtirır.
Kurşun'un annesi Yıldız
Çakır. o gün karakolda gö-
rev vapan polisler hakkın-
da Evüp Cumhunvet Sav-
cılığı'na suç duvurusunda
bulunur. Bunun üzerine
karakolda görev vapan
Mehmet İşbitiren. Erdo-
ğan Ateş, Halil Kurtuluş.
Mehmet Tevfık Özarslan.
ve Abdullah Işık lıakkııı-
da soruştıırma başlatılır.
İşbitiren. Cunıhuriv et Sav -
cısı'na verdığı ıfadede.
olay gününde karakola ge-
tirilen genç kızın intiharet-
tiğıni öğrendiğinı. bunun
üzerine polıslere lıemeıı
hastaneve götiirülmesi
emrini verdiğini belirtir.
İşbitiren ifadesinde. Kııı-
şun'un karakola hiç ginııe-
diğini vurgular. Polis me-
muru Te» fik Özarslan ise
Kurşun'u Evüp SSK've
götürerek midesini vıkat-
tıklarını sövlüvor. Polis
ifadelerine karşın Evüp
ŞŞK Başhekimliği Bırav
Kurşun'un olav gününde
hastanelerine getirilmedi-
ğini belirtiyor.
Evüp Cumhuriyet Sav-
cılığı'nca görev li polisler
hakkında başlatılan somş-
tunna .sona erdi. Sav cı Ca-
fer Koman. İşbitiren ile
dört polis nıemurunun
Kurşun'un ölümüne neden
olduklarını gerekçe göste-
rerek haklarında hazırladı-
ğı dosvavı lüzum-u muha-
keme kararı verilnıesi îste-
miyle İstanbui Valilıği İl
İdare Kurulu'na gönderdi.
Kurşun'ım annesi \ ildız
Çakır. Mehmet İşbitiren'in
kızından sonra gazeteci
Metin Göktepe'nin de ölü-
müne neden olduğunu be-
lirterek. "Yargılansın \e
cezasını çeksin. Başkala-
rının katili olmasın" de-
di.