14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7 EYLÜL 1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bakanlığm genelgesine karşm velilerden kayıt parası alınması gösterilerle protesto edildi Parah eğitime hayır'• Istanbul 'da, katkı payını protesto eden gruba polis tarafından müdahale edildi. Eğitim-Sen'lileri coplayarak dağıtan emniyet görevlileri, 10 kişiyi gözaltına aldı. Izmir'de de yüksek öğrenim harçlanna yapılan zamlan protesto amacıyla geçen hafta başlatılan ve üç gûn süren imza kampanyasında 30 bın imza toplandı. Haber Merkezi - Milli Egitim Bakan- lığı'run. velilerden zor kullanarak kayıt parası alınmaması yönündeki genelgesi- ne karşın. okul yöneticileri bağışta sınır tanımıyor. Yeni öğretim yılında veliler- den her ay 50 bin lira "eğitime katkı pa- yı" alınması planlanırken, kayıt sırasın- da da velilerden 100 milyon liraya kadar değişen mıktarlarda bağış istendıği bildi- rildi. Eğitim-Sen'lıler. çeşitli illerde yap- tığı gösterilerde "Paralı eğitime hayır" sloganlanyla hükümeti protesto ettiler. tstanbul'da, katkı payını protesto eden gruba polis tarafından müdahale edildi. Eğitim-Sen'lileri coplayarak dağıtan em- niyet görevlileri, 10 kişiyi gözaltına aldı- lar. Bir gazeteci de cop darbesiyle yara- landı. tzmir'de de Eğitim-Sen'in. "eğiti- me katkı payı"ve yüksek öğrenım harç- lanna yapılan zamlan protesto amacıyla geçen hafta başlattıklan ve üç gün süren imza kampanyasında 30 bin imza toplan- dı. Milli Egitim Bakanlığı'nın, ilk aşama- da Istanbul. Izmir ve Ankara'da "eğitime katkı payı" uygulamasını başlatması. Is- tanbul Valısı Hayri Kozakçıoğtu'nun okul müdürlerine velilerden kayıt parası alın- masında "kazı bağırrmadan yolun" ıçe- rikli öneride bulunması, veli ve öğret- menlerin tepkisiyle karşılaştı. Ankara Büromuzun haberine göre Hacettepe Üniversitesı Beytepe Kampu- su'nda açılan 60. Yıl İlköğretim Okulu Eğitim-Sen tarafından Istanbul Cağaloğlu'nda düzenlenen protesto gösterisini polis dağırü. (K.AAN SAGANAK) yönetıminin. kayıtlar sırasında 100 mil- yon lira para istediğıni belırten veliler. "Devletin kaynaklan sınırlı olabilir. Biz de çocuğumuzun i>i bir egitim alması için elimizden geldiğuice okula yardım ede- riz. Ama. özel okullarda bile yılhk öğre- nim ücreri bu kadar değil. Bu kazı yolmak değiL, öJdürmek"diye konuştular. Milli Eğıtım Bakanlığı'nın Kızılay'da- ki bınası önünde protesto gösten düzen- leyen Eğitim-Sen'liler. uygulamalan ve Istanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu'nun sözlerini protesto ettiler. Gösteri sırasında bir konuşma yapan Egıtim-Sen Genel Başkanı Kemal Bal. anayasa gereği zorunlu eğitimın parasız olduğunu vurgulayarak, "katkı payı ve bağış" adı altında toplanan paralann bı- rilerinın cebine gittiğıni ileri sürdü. Bal. eski Istanbul Milli Egitim Müdürü Naci Akay ve Diyarbakır Milli Egitim Müdü- rü"nün yolsuzluk yaptıklan gerekçesiyle yargılandıklanna da dikkat çekti. Eğitım-Sen Merkez Yönetim Kurulu. okullarda alınan katkı payı ve kayıt para- lanna ılişkin birbıldın yayımladı. Bildi- ride. siyasal iktidarlann yıllardırizlediği katılımcılığa kapalı ve merkezi politika- lar sonucu egitim sisteminin tıkanma noktasına geldiği kaydedilerek, ağırlaşan sorunlar karşısında veli ve öğrencileri al- datmaya yönelik politikalann yaşama ge- çirildıği savunuldu. Bıldiride "Eğitime katkı payı ırygula- ması meşrulaşırsa arkasında h'ızla devlet okulları özelleştirilecek, eğitimde zaten var olan fırsat eşitsizüği, emekçi çocuklar aleyhine hızla büyüyerek' ne kadar paran varsa. o kadar egitim hakkın var'anlayı- şı eğitimde temel politika olacaktır" d'e- nıldi. Bildinde, öğrencı ve velılere "eği- time katkı payı vı ermeyin"çağnsında da bulunuldu. Istanbul Haber Sevisimizin haberine göre eğitime katkı payını protes- to etmek ısteyen bir grup Egitim-Sen'li, dün Cağaloğlu'ndabulunan Milli Egitim Müdürlüğü önünde toplandı. Grubun ba- sın açıklaması yapmasına ızin vermeyen güvenlik görevlileri. göstericilerin elle- rinde bulunan dövizleri yırtarak dağıl- malannı istediler. Ancak Eğitım-Sen'liler "dağtlmaya- caklannı"1 söyleyerek basın açıklamala- nnı okumak istediler. Basın açıklaması- nın okunması sırasında müdahale eden polis, cop kullanarak grubu dağıttı. Da- ğılmak istemeyen memurlar. "Paralıeğj- time hayır", "Susma, sustukça sıra sana gelecek" diye slogan attılar. Çevrede bu- lunan bazı vatandaşlar polisin tavnnı eleştirerek alkışla protesto ettiler. Emni- yet görevlileri, olay sonrasında 10 kişiyi gözaltına alırken Atılım gazetesi muha- biri Metin YeşiL aldığı cop darbeleriyle başından yaralandı. Eğitim-Sen Istanbul 2 No'lu Şubesi, polisin memurlann basın açıklamasını engelleyerek, çok sayıda kişiyi gözaltına almasını eleştirdi. Sendikanın 2 No'lu Şube Başkanı Alaattin Dinçer, Eğitim- Sen 1 No'lu Şube Başkanı Servet Öncü ve adı belirlenemeyen bazı veli ve öğren- cileri gözaltına aldığını savunarak bu uy- gulamayı "keyfî" olarak nitelendirdi. Izmir Izmir Büromuzun haberine göre Eği- tim-Sen Izmir şubelennin, "eğitimde kat- kı payı" ve yüksek öğrenim harçlanna yapılan zamlan protesto amacıyla geçen hafta başlattıklan ve üç gün süren imza kampanyasında 30 bin imza toplandı. ÖĞRETMEIN AÇIĞI KAPATILAMADI 3 biin yeni öğöğretmen ahııacak• Milli Egitim Bakanhğı, 1995 döneminde 25 bin öğretmen atamasını gerçekleştirmesine karşın. bazı branşlarda öğretmen gereksinimini gideremedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mıllı Eğitım Ba- kanhğı. 1995 yılı atama dö- neminde 25 bin öğretmenın atamasını gerçekleştirmesi- ne karşın, yeterli başvuru ya- pılmadığı içın bazı branşlar- daki öğretmen açığını gıde- remedi. 11 branşta 3 bm ye- ni öğretmen alınması karar- laştınlırken başvurulann 25 eylül-1 ekim günleri arasın- da Milli Egitim müdürlükle- rine yapılabileceği belirtildi. M'illi Eğıtim Bakanhğı. geçen günlerde yapılan ata- malarda yaklaşık 25 bin öğ- retmenin görev yerlerini be- lirlerken kontenjanın altında başvuru yapılan 11 branşta öğretmerı gereksinimini gi- deremedi. İJakanlık, öncekı atamalarda 14 bin 325 kon- tenjan ayırmasına karşın 7 bin 857 başvuru yapıldı. Bu nedenle bakanlık, 11 branş- ta 3 bin yeni öğretmen alın- masını kararlaştırdı. Öğret- men alımı yapılacak branş ve kontenıanları şöyle: "SııuföğrermenliğKlSOO), Türkçe-Türk dili ve edebiya- ti (500). İngilizce (350), elekt- rik (65). elektronik (125). bü- gjsa\ar (65). mobiha \e deko- rasyon (65). matenıatik-İngi- lizce (120), fizik-İngilizce (70). künya-İngilizce (70), bi- yotoji-İngilizce (70)." Öğretmen adaylan. yeni kadrolar içın 25 eylül-1 ekim günleri arasında Milli Eği- tirn müdürlüklerine başvu- ruda bulunabilecekler. Sınıf ögretmenı gereksinimi, eği- tim fakültelerinin sınıf öğ- retmenliği bölümü mezunla- nııdan karşılanacak. Ancak. kontenjanın egitim fakültesı çıkışlılarla doldurulamama- sı durumunda. egitim fakül- telerinin Almanca ve Fran- sızca öğretmenliği bölümü mezunlanndan isteyenlenn smıf öğretmenliğine atama- sı yapılacak. Yapılan atamalarla açığın yine kapatılamaması duru- munda diğer fakültelenn pe- dagojik formasyon sertifıka- sı olan Almanca ve Fransız- ca öğretmenliği bölümü mezunlannın atanması yolu- na gidilecek. Eşantiyon Fuarı açûdı İstanbul Haber Servisi - Devlet Bakanı ve Hükü- met Sözcüsü Yıldınm Aktuna, promosyon ve eşan- tiyon fuarının açılışında, basındakı promosyon ya- nşını eleştirdi. Aktuna. promosyonun yerli yennde kullanılması gerektiğini söyleyerek "Ümitediyoruın bir gün Türkiye'de insanlar promosvonsuz gazete okumaya başlayacaklar" dedı. 10. Uluslarası Ödül. Promosyon ve lş Dünyası Hedıyelik Eşya Fuan'nın açılışında konuşan Devlet Bakanı Yıldınm Aktuna. Türk insanının bir şeyi geç öğrendiğıni, ama öğren- diğini de çabuk geliştirdiğini söyledi. Aktuna, basın- daki promosyon çılgınlığını da eleştirerek "Burada okumanın altını çiziyorum. Kitabı da hediye olarak görmeye alışmamız lazım. Ümit ediyorum bir gün promosyona gerek kalmadan gazete sanlabilecek" dedi. Çocukluk yıllarında hediyelik eşya olarak kar- puz ya da tereyağı gıbı yıyeceklenn götürüldüğünü söyleyen Aktuna. "Nihayet bütün bu gelişmelerden sonra bediye kavramı da sektör haline geldi" dedi. Ye- şılköy'deki Dünya Tıcaret Merkezi'nde 170 firma- nın katılımıyla açılan fuar, 10 eylüle kadar açık ka- lacak. (Fotoğraf: KUBİLAY TÜNTÜL) KEMAL BAL, EGİTİM KALİTESİNİN YÜKSELTİLMESİ GEREKTİĞİNt SÖYLEDİ 'Eğitinıin profili' hazırlanıyor FİGEN ATALAY Egitim. Bilım ve Kültür Emekçi- leri Sendikası Eğitim-Sen. "eğiti- min profili"ni çıkanyor. Öğrenci merkezli olacak profil, öğrencinin ilgı ve yetenekleri doğrultusunda en ıyi nasıl yetiştirilmesi gerektiği sorusuna yanıt arayacak. Uzman- lar tarafından hazırlanacak "eğki- min profiH"nın bu öğretim yılı so- nuna kadar tamamlanması planla- nıyor. *1995-1996 öğretim yılının başla- masına kısa süre kala Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Bal ile örgüt- lenme. öğretmenlerin sorunlan. li- selerde uygulamaya konulan yeni sıstem, egitim kalıtesinin yüksel- tilmesi gibi konularda görüştük. Temmuz ayında yapılan olağan genel kurulda başkanlığa seçılen Kemal Bal'm verdiği bilgıye göre. 1990 yılında kurulan Eğitim- Sen'in üye sayısı yaklaşık 120 bin. Egitim çalışanı sayısı ise yaklaşık 450 bin. Bal'm, "Öğretmen neden sendikaya üye olmuyor" sorusuna verdjği yanıt şöyle: "Ülkemizde örgütlenme sık sık kesintrve uğruvor. 'Örgüt eşıttir suç" korkusu insanlann kafasına yerk-ş- tirilivor. Bu >iizden beş >ılda gelinen nokta bu. Sendikalara insanlar, günlük sorunlann çözümü ve ya- şam standartlarını yükseltmek amacıyla geürler. İşyerierinde yaşa- nan somutsorunlarîa ilgilenmezsek, o küçücük görûnen işleri \-apma be- ceri ve başansını gösteremezsek bü- • Egitim, Bilim ve Kültür Emekçileri Sendikası Eğitim-Sen, "'eğitimin profili"ni çıkanyor. Sendika Genel Başkanı Kemal Bal, yeni öğretim yılının sorunlarîa başlayacağını belirtirken, ders geçme ve kredi sistemi yerine getirilen karma sistemi de eleştirdi yük işleri becereme>iz.r Bu öğretim yılı sonuna kadar üye sayısını katlamayı hedefleyen sen- dika. önümüzdeki günlerde "Üye ol, örgürü güclendir. Toplusözleşme adımını atalım" kampanyası başla- tacak. Okullara afişler dağıtılacak. tüm egitim çalışanlannı, hem ör- gütlenmeye hem de göre\ini iyi yapmaya çağıran mektuplar gönde- rilecek. Sorunlarla dolu yeni yıl Yeni öğretım yılının sorunlarla başlayacağını vurgulayan Kemal Bal. ders geçme ve kredi sistemi yenne getinlen "karma sistem"i eleştirerek şöyle konuştu: "Daha üç >il önce 'eğitimde re- form' nidalariNİa getirilen kredili sistem. 18 kere yamandıktan sonra dikiş tutmayınca yeni bir sistem be- lirledikkrini söylüyorlar: Alan seç- meli ders geçme sistemi. Bu sistem de öğrenimin üç \ ılbk süresini kap- samaktadır. Öncesinden kopuk, sonrasıyla bağlanüsız ve uygulaya- cak olanlann sürecin hiçbir yerirt- de bulunmadığı bu sistemin başan- sızolacağını görebilmek için "kâhin" olmak gerekmez. 14-15 yaşına ka- dar çorabının renginden etek bo\ u- na, saçını tara> ış stiline. orurması- na-kalkmasına. arkadaşlan> la iliş- kilerine kadar karıştığımız gencin, bir anda olgunluk gösterip alan seç- mesini, hatta tercihlerde bulunma- sını isti>oruz. Veli, birdenbire karşı- sında başka bir sistem bulu>or. Öğ- retmen. sistemin hiçbir aşamasuı- da yok. V önericL her zaman olduğu gibi programı kayıtsız-şartsız des- tekliyor. Üç yılda bu yöneticilerin kaçı değişti ki dün göklere çıkardık- lan kredili sistem yerine bu sistemi onaylıyoriar?"' Velinin, öğrencinin. seçilmiş eği- timci temsilcilerinin bulunduğu bir programlamanın son çeyrek yüz- yılda yapılmadığını hatırlatan Bal: programlama. planlama \ e uygula- manın kararlaştınldığı her aşama- da söz \e karar sahıbi olmak iste- diklerini belirtti. Eğitimın kalitesinın >'ükseltilme- sinde, uygulayıcının bu sürece ka- tılmasının önemine dikkat çeken sendika başkanı. "Gekiiğinüz nok- tada. ne >azık ki egitim sorunlan, yalnızca egitim çalışanlannın soru- nuymuş gibi algılanmaktadır. Ka- yıtîarda bağış altında ahnan zoraki paralar. ırkçı, köktendinci içerik ta- şıyan ders kitaplan. serbest piyasa adı altında alabildiğine şişirilmiş ü- yatiarla satılan kırtasi>e malzeme- İeri.. hepsi herkesin sorunudur" de- di. İşimizi iyi yapmahyız5 "Bütün ülumsuzluklara rağmen işimizi i>i yapmak zorunda>ız" dı- yen Kemal Bal, Eğıtım-Sen üyele- rinin, insan haklanna saygılı, de- mokrasiden yana, adil ve kalıcı bir banşı savunan, insan onuruna yara- şır bir yaşam kalitesi isteyen, doğal ve tarihsel çevresini koruyan ku- şaklar yetiştirmekle sorumlu olduk- lannı hatırlattı. Sendika başkanı, öğretmenliğin, özellikle öğretmen yetiştiren ku- nımlann yok edilmesiyle. 'son sıra- da bir zorunluluk olarak tercih edi- len meslek' durumuna düşürüldü- ğünü belirterek şunlan söyledi: "Biz düşünen, düşündüğünü öz- gürce sö\le>ebilen kuşaklar yetişti- rehilmek için önce kendimiz düşün- düğümüzü söylemekten korkma- malıyız. Söylediklerimiz birilerinin işine gelmediği için Taif zindanlan- na gönderilmemeliyiz. Van'da 38 ar- kadaşımız, Muş, Kars ve ıMersin şu- be başkanları, istemleri dışında il dışına sürüldükr." Bakan Aktuna ' Vali özür dilesin' İstanbul Haber Servisi - Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Yıkfarun Aktuna, İs- tanbul Valısı •Hayri Kozakçı- oğlu'nun öğrencı velileri hak- kında "kaz" benzetmesı yap- tıgj savına karşı. "VaMeğerve- likri kastetmişse halkımızdan özürdilernelT dedi. 10. Ulus- lararası Ödül, Promosyon ve lş Dünyası Hediyelik Eşya Fuan açılışım yapmak üzere İstanbul'a gelen Aktuna, ba- sının gündemdeki konularla ilgili sorulanm da yanıtladı. Vali Kozakçıoğlu'nun okul- larda velilerden para toplan- ması ıle ilgili olarak okul mü- dürleri ile toplantısı sırasında yaptığı öne sürülen kaz ben- zetmesi için "Hiçbir vali, in- sanlanmız ve halkımız için bö>1e konuşamaz. Vali Kozak- çıoğhı'nun da haJkı küçük du- şürecek bir hata yapacağına inanmıyorum. Eğer yaptıysa halkımızdan özür dilemeli" şeklinde konuştu. Devletin Milli Egitim Ba- kanhğı "na yeterli bütçe ayıra- madığını, bu yüzden de okul- lann genel giderlerini karşıla- mak için velilerden alınan katkı paylanmnın resmileşti- rilmesi gerektiğini söyleyen Aktuna, "Ancak kimseden zoriaparaahnamaz. Herkesin ekonomik durumuna göre katkıda bulunmasıbeklenme- ü" dedi. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Gençlik Kurultayı 12 Eylül'ü izleyen dönemde hızlı bir 'depolitizasyon' süreci yaşadık. Bu süreçte en ağır baskı altında olan kesim, hiç kuşkusuz gençlik kesimi idi. Genç olmak neredeyse başlıbaşına bir 'suç' gibi görünüyordu. He- le üniversite öğrencisı olduğunuz zaman, potansiyel bir 'suç/u'ydunuz. Hele bir de doğum yeriniz Güney- doğu bölgesinin illerinden biriyse, yanmıştınız... Devlet o dönemde tüm gücüyle 'so/'un üzerine git- mişti. 'Güvenlik soruşturması' denilen bir uygulama ile suçsuz insanlar da açlığa mahkûm edilmek isteniyor- du. Dünyada bundan adaletsız, bundan insanlık dışı, bundan antıdemokratik bir uygulama olamazdı. Ada- letin en ayaklaraltınaalındığı 'göstermelik' mahkeme- lerde bile 'zanlı 'ya lafta da olsa bir 'savunma hakkı' ve- rilir. Oysa ki bizdeki güvenlik soruşturması uygulama- sında, mahkûm edilen insanlann hiçbir hakları yoktu. Kimi zaman ortaokul diplomah bir siyasi şube gö- revlisi, kamu kesiminde ışe girmek isteyen, iki üniver- site mezunu bir genç için rapor verebilir ve 'güvenlik soruşturması olumsuz sonuçlanmıştır' gibisinden ge- çersiz bir 'paçavra' ile, genç bir insanın ekmeğı ve ge- leceği ile oynanabilirdi. Güvenlik soruşturması olum- suz gelen kimi 'pariak ve yetenekli' gençleri hemen özel sektör kapardı. Ama kimi sıkıyönetim komutan- lannın bu işe çok kızdıklannı da duyardık. 'Biz bu boz- gunculan temizlemeye çalışıyoruz, siz ödüllendinyor- sunuz... 'derlermiş. Şimdi 'tarih gibi' anlatıyoruz, ama şunun şurasmda on yıllık olaylar bunlar. Ne çabuk geçiyor zaman ve in- sanlar bazı şeyleri ne çabuk unutuyorlar... En ağır baskıya uğrayan kesimlerin başında, 12 Ey- lül öncesinin CHP'sinin gençleri gelirdi. Öyle olmayı bir yana bırakın, eğer 'sempatizan' olduğunuza dair bir kuşku olursa, tüm kapılar yüzünuze kapanırdı. Büyük amcasının oğlu 'x' ilinin CHP yönetim kurulunda üye olduğu için yapılan güvenlik soruşturması sonucun- da, sınav kazandığı halde işe alınmayan gençler bili- rim. Ve tüm bu baskılardan sonra bugün 'sosyal de- mokrat neden toparianamıyor?' diye teoriler geliştiren ınsanlara baktığım zaman, inanın çok gülüyorum. 1980"li yıllann başlannda, tüm baskılara karşın genç- ler örgütlenmeye çabaladılar. Fakat 'merkez so/'da ciddi bir boşluk vardı. Ve sağ uçta Milli Gençlik Vakfı, 'Islamcı' gençleri örgütlerken, gücünü çok yıtırmesi- ne karşın, 'ülkücüler' bir biçimde örgütlenirken, solda kıpırdanma olmuyordu. Kimi 'Kürtçü' gruplar sol adı- na dolanıyordu, ama 12 Eylül öncesinin 'kıtlesel sol'gruplan ortada yoktu. Derslerimde, kimi panel ve konferanslanmda hep bu 'uç' ve 'küçük' gruplann seslerini duyardım. Büyük çoğunluk, 'sessiz bir kitle' hıç sesıni çıkartmazdı. Zi- ra ne bir örgütleri vardı ne de kendilerine sahip çıka- cak bir kurum. llginçtir, bu sessiz kitleyi ilk örgütlenme çabaları ANAP'tan geldi. Fakat Özal ailesınin 'rnarifetleri' öy- lesine açık seçikti ki gençlerin bu liderin peşine takıl- malan pek beklenemezdi. Ve bu 'sessizlik', 1990'lann başlarına dek sürdü. Bu sessiz kitlenin 'sesiniyukseltmesinin' başlangı- cı, acı birolayın, Uğur Mumcu'nun katledilmesı oldu. Ve ardından Refah Partisi'nm yerel seçimlerde aldığı sonuç, bu 'sesı' çoğaltmaya başladı. Kendilerini 'laik, devrimci, Atatürkçü veçağdaş' ola- rak tanımlayan bu gençler. bir yandan Atatürkçü Dü- şünce Demeği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Demeği gibi sivil toplum kuruluşlan içinde örgütlenirken, bir yandan da merkez sol partiler içinde örgütlenmeye başladılar. SHP ve CHP'de pek umut yoktu. Onlann derdi da- ha çok 'iktidar' ve 'ihaleler' ıdi. Fakat DSP'nin bu ko- nuda ciddi çabalar içinde olduğunu duyuyor ve sevi- niyordum. Zira gençler olmaksızın siyasal bir hareke- tin başanya ulaşma şansı yoktur. Ve siyasal partilerin gençlik kolları, gençler için en ıyi okuldur. Zaten genç- lik kollan konusundaki yasak da 'gençlik komisyonla- n' bıçiminde aşılmıştı. 2 Eylül 1995 Cumartesi günü DSP il örgütünün dü- zenlemiş olduğu 'Genç//7cKuru/fay/'nadavetedildığim zaman çok memnun oldum. 'Bakalım gençlerimiz ne kadarmesafe almışlar?' diye düşündüm. Ve bir hayal kınklığı yaşamamak için fazla umırtlu olmamaya ça- baladım. Fakat toplantıda görüp yaşadıklanm, doğrusu her türlü umut ve beklentimin üzerindeydi. Nicedir unut- tuğum kimi heyecanlaıia sarsıldım, üzenne ölü topra- ğı serpilmiş nice umutlar, yeniden yeşerdi gönlümde. Bu kurultay, belli ki uzun çalışmalann 'meyvesi' idi. Farklı komisyonlarda çalışan yüzlerce gencin vardık- ları sonuçlar, komisyon sözcüleri tarafından dile geti- rildi. Komisyon sözcüleri arasında da kurultaya katı- lan diğer gençler arasında da çok sayıda öğrencimi görmem, benim için ayn bir sevinç ve övünme vesile- si oldu. Hepsini kutluyor ve teşekkür ediyorum. Bülent ve Rahşan Ecevit'ın mutlulukları eminim benim mutluluğumun fersah ferhas üzerinde olmuş- tur. Umanm anlamsız duygusallıklarla bu kadrolann dağılmasına neden olmazlar. Ama her ne olursa olsun, Türk siyasal yaşamı bu gençleri kazanmış oldu. İna- nın geleceğe daha umutla bakıyorum. Zaten bizim mücadelemiz de bu gençler için değil mi? Bu çocuk- lanmıza mutlu, banş içinde ve çağdaş birTürkiye dev- retmenin kavgasını yaşamıyor muyuz? Ve son olarak DSP Istanbul il örgütünü kutlamak is- tiyorum. Tohum atacak en verimli toprağı bulmuşlar ve en iyi bir biçimde işlemışler. Sağolsunlar... KISA...KISA... • Kırşehir'deki ilkokullarda \elılerin isteği üzerine der- gi satışının yasaklandığı bildırildi. İl Milli Eğitım Müdü- rü Yılmaz Tufan, dergilerin velilerin bütçelerine büyük külfet getirdiğini belirtti. • ANAP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Eryılmaz, okul- lann açılışına kısa bir süre kalmışken egitim sisteminin de- ğiştirilmesinin kargaşalara yol açtığını belirterek, açıhşın bir hafta ertelenmesıni istedı. • Demokrat Parti (DP) Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Uğurlu, değişen her Milli Egitim Bakam'nın kendine gö- re bir sistem icat ederek eğıtimi içinden çıkılmaz hale ge- tirdiğini iddia ederek "Eğitimin istikrarlı bir sisteme ka- vTişturulmamış olması hem bir zaaf, hem de yönetenler için affedilmez bir ayıptır" dedi. • Gaziantep Universitesi Fen-Edebiyat Fakültesi öğre- tim üyesi Doç. Dr. Erdal Ceyhan, çocıîklann içlerine bil- gi aktanlacak çiçek vazolan olmadığını belirterek "Sev- giye. oyuna, arkadaşlığa, toplumsallaşmaya, kendilerini kanıtlamaya. takdir edilmeye ve öv ülmeye ihtiyaçlan var" dive konuştu. M Milli Eğıtim Bakanlığı'na ortaokul son sınıf öğrenci- leri için zorunlu, lise öğrencileri için ise seçmeli olarak •in- san haklan ve demokrasi' dersinin okutulmasının karar- laştmlmasının ardından. Eğitim-Sen ve insan Haklan Der- neği, öğretmenlere insan haklan semıneri uygulayacak. Gün - Kent Bodrum merkezinde sizler için kuruluyor. Hafriyat Nakliyat Inşaat Turizm ve Tıcaret Ltd. Şti. Neyzen Tevfik Cad. No. 212/B BODRUM Tel: (0252)313 05 54 Fax:(0252)313 05 54 Broşür isteyiniz. SAATINİZI KURUN BODRUM'DA RANDEVUNUZ VAR! GÜOKENTIe SİZ DE BODRUM'LU OLUN GOPlKENT Konut Yapı Kooperatifi llMUaytayapfecakobi PEfİIMr KOMİ (fc6Jjy) ffinıiBBNE (Und6%) 250.00BJOO.- R ZİJM0.0OO. R
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear